resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:84
Uyruk:Türkiye
  • 6126
    aslında ilk 2 sene ben de destekledim. hem zaten benim fatih terim'i sevmeyen arkadaşlarım da var. gerçi benim kendisi hakkında girdiğim ilk entry de şudur;

    "vay be büyük adammış doğrusu. param var her şeye muktedirim diyor. kafa yapısı bu ise gelmesindir. bizim bu tarza ihtiyacımız yok." *

    mehmet helvacı hakkında benim maaşlı çalışanım, ben maaşlı çalışanlarımdan özür dilemem tarzı bir şeyler söylemişti de bunu yazmıştım. sonra başkan oldu. ilk 2 sene ben de desteklemiştim. fatih terim'i sevmeyen arkadaşlarım olduğunu söylemiş miydim? neyse galatasaray'ı çok kötü devraldı. iyi bir ekibi vardı. hem saha kenarında hem de saha dışında. başarı ondan önce ekibe en fazla da fatih terim hanesine yazılıyordu. egosuna yenildi. ilk önce saha dışı ekibi dağıttı. sonra asıl hedefi fatih terim'i gönderdi. o da kendi sonu oldu. başarı kendisinin başarısı değildi bunu kanıtladı. şimdi arkasında bıraktığı enkazı toparlamaya çalışacağız. 2 sezon içinde 4. teknik direktör gelecek büyük bir ihtimal takımın başına. mayıs 2015 te bir seçim daha olacak ve belki de 5. teknik direktörle yola devam edilme kararı çıkacak. sancılı olacak ama inşallah daha güzel günler gelecek galatasaray için. bir daha da galatasaray'a yakınlaşmasın mümkünse.
  • 6128
    aldigi kulubu ayni sportif seviyede ama kaynaklari tuketilmis olarak birakmistir. bugunku durum uzun kontratli ve yaslanmis bir takim, enkaz bir teknik ekip, altindan kalkilmasi guc bir ekonomik darbogaz ve gelecek yil avrupadan men edilebilecek bir galatasaraydir. ama sorsaniz efsane baskandir laf ettirmezler.

    kendisinin girdigi borcu kapamak için onumuzdeki yillar kemer sikmakla gececek. bir de kulube sponsor olcagi ve mayista kulübü kurtaracagi hayalleriyle yasayanlar var ki onlara da tatli ruyalar diliyorum.

    tanimla bitirelim. kendisi ilk iki yil mevcut sartlari degerlendirip sonraki donemde galatasarayi kaosa surukleyen efsanevi baskandir. bu kaos ortaminda ilk kacan da tabiki kendisi olmustur.

    edit: ben bu gercekleri soyleyince neden terimsporlu olmusum anlamiyorum. galatasarayliyim ben bilader sokarim terime de aysala da mantiginiza tukureyim bi adamin eksigini yanlisini soyleyince yaftalayan kokusmus onyargilariniz yuzunden bugun galatasaray bu halde. aysalsporlular sizi. merak ediyorum siz de kacicak misiniz haciz yedigimizde buyuk baskaniniz gibi?

    imza; terimsporlu degil galatasatayli bir taraftar.
  • 6129
    büyük borç bıraktı diyorlar, tamam da kendisi gelirken de bu külüp hacizler ile uğraşmıyormuydu ? bankaya borçu yokmuydu, problemi yokmuydu hatta daha çok vardı. ha tabi ki bazı teknik adamlara çok güvendi, döneminde futbolda sadece transfere 100 milyon avro harcandı sadece bonservis olarak, gelirleri iyi değerlendiremedi, çok cabuk büyümek istedi ama ihaneti çabuk gördü.
  • 6131
    fatih terim'i galatasaray'ın üstünde tutanların sevmediği adam.

    galatasaray'ı borca sokmuş. mali tablo hakkında bilgin var mı? yok. fikrin yerine bilgin olsa bunu yazmazdın bu ilk madde.
    galatasaray'ı sportif anlamda aldığı yerde bırakmış. galiba 2 şampiyonluk, 1 türkiye kupası, şampiyonlar ligi çeyrek finali falan bizim her sene standardımız ben bilmiyorum. amatör branşlarda da her sene şampiyonluklar yaşıyorduk.
    galatasaray'a drogba gibi, sneijder gibi efsaneleri getirmiş ve avrupada belli bir imaj yakalamıştır. mancini, prandelli gibi felsefesi ve kalitesi bu ülkenin üstünde hocalarla çalışmıtır. tabi bize tazminatını almayan mancini değil, garanti para 30 milyona milli sevda için takımını terk eden imparator lazımdı.

    sırf fatih terim'i savunmak için bu komik ve tutarsız argümanlar sıktı artık. fatih terim'in katkılarına laf eden taş olur ama o malum hareketindem beri gatih terim artık güçlünün yanında galatasaray falan dinlemeyen bir insan oldu, bitti. kimse galatasaray'dan büyük değildir diyorsanız kulluk etmek yerine kulak verin. galatasaray için karısından, paradan, şöhretten vazgeçmiş bir taçsız kral varken imparatorluk fatih terim'e kalmaz.
  • 6134
    metrobüste 8takla atıyorum da, yine de login olup bunu yazmak istedim.

    ünal aysal bu enkazda en az suçlu adamdır. zaten dibin olacağını fark etti, yetki istedi, verilmedi ve "buyrun yapın o zaman" dedi. klasik bir şirket yöneticisinin yapacağını yaptı. hatasını anlayan çok oldu sonrasında ancak adam betin gibi sağlam karakter, geri vites yok, helal olsun.

    siz hala satip giden turanismo, grande lere falan dilenin, bu adamın kaybı ile onlar kıyas kabul etmez.
  • 6136
    diyorlar ki "ünal aysal fanboyları arkasından ağlayadursun, kulübü batırdı şimdi de kaçıyor"

    öncelikle ünal aysal fanboyu falan olmadığımı, bunun özelinden de hiçbir insan evladına hayranlık beslemediğimi belirteyek sözlerime başlayım

    "etliye sütlüye pek karışmadı, pasif kaldı": evet hukuki yöntemler konusunda pasif kaldığı doğru ama bunda seçtiği ikinci yönetim kabinesinin fiyasko oluşunun da büyük etkisi var. ilk iki sene başarılı olmuşken neden böyle bir seçime gittiği ise merak konusu... benim aklıma bilgin gökberk'in yazdığı "derin galatasaray" yazısı geliyor. mesela şükrü ergün, bülent tulun gibi adamların tasfiye edil(e)memiş olması biraz garip. acaba ünal aysal hem dış hem de iç baskılara direnemedi mi? akıllara bu soru geliyor, sonuçta hepimiz biliyoruz siyasi duruşunu, çekinmeden de televizyonlara gezi parkıyla ilgili açıklama yapabilen bir adam.

    "verdiği maaşlarla, doldurduğu gereksiz oyuncularla kulübü iflasa sürükledi": evet bu konuda da kısmen hak veriyorum bu durumu iyi yönetemedi ünal aysal ama doğrudan ilgisi var mı ünal aysal'ın... mesela bülent tulun'un transfer konularında veya maaş konularında doğrudan etkisi yok mudur, çünkü ünal aysal bir konuda özelleşmesi gereken bir adam değil tamamen ünal aysal'a yıkmak da biraz haksızlık oluyor ve bu konuda da dgs'nin komplo çalışmalarının ihtimal dahilinde olabileceğini düşünüyorum.

    "her şeyi batırdı şimdi de kulüpten kaçıyor": yine yukarda yazdıklarıma paralellik taşıyacak biçimde söylüyorum ki iç ve dış etkenlere tek başına göğüs gerememiş olabilir. siyasi görüşleri ve tt arena'nın açılışındaki protesto olayları derken iktidar tarafından çok büyük bir taarruza uğradı ve içerdeki karışıkları da yönetebilmesi için gerçekten dahi düzeyde zekaya sahip olması gerekiyordu( eğer karışıklık varsa). en sonunda da düzeltemeyeceğini kabul etti ve paşa paşa istifa etti. belki tek başına bir savaş verip kazansa kahraman olabilirdi ama o riski göze alamadı belki de...

    "fatih terim'i kovarak hata etti": egoları kulübün üstüne çıkmış, iktidar kendi kulübüne oyunlar oynarken "büyük usta" isimli belgesellerde oynayan adamı kovuyorsa benim için sıkıntı yoktur. ne kadar geçmişte başarılar elde etmiş olursa olsun, bir insan karakterli olacak arkadaş.

    söylediğim şeylerin kesin olduğunu savunmuyorum ama tabloya bakarak yaptığım yorumlar böyle. ama kesin olarak savunabileceğim bir şey var ki bu adam güzel bir karakter, iyi bir insan her şeyden önce. ne başarılı adamları kirli futbol düzeni kendine benzetti, varsın bu adamın icraatları başarısızlıkla sonuçlansın, ben yine teşekkürümü ederim... önemli olan iyilik.
  • 6137
    en büyük hatası 4 temmuz günü şike cezaları uygulanmazsa galatasaray bu lig'de yer almayacaktır dememek olmuştur. dolayısıyla gerçekleştirmeye çalıştığı hiçbir proje başarıya ulaşamadı. şike çetesi uzun adamı da arkalarına alarak kendisini itibarsızlaştırarak kulüpten uzaklaştırdı. albayrak'ın kupa kaldırmak için uzun adamı arayabilen biri olduğunu unutmamak lazım. teslim bayrağı çekildi. tek yol taraftarın kulübe el koyması. tek yol devrim.
  • 6138
    gittikten sonra kendisi ve dönemi ile ilgili bir sürü haber çıktı ve çoğu da mali durum ile alakalı. nasıl düzelecek, paralar gitti falan filan. ne kadar doğru bu haberler onu bilmiyorum ama bu haberleri okurken aklıma gelen bişeyi yazayım dedim ;

    eğer varsa böyle bir parayı çarçur etme durumu bunun hesabı nasıl sorulacak ? mesela şimdi alıp beni fb başkanı yapsanız kulübü net batırırım, bunu bilerek ve isteyerek yaparım. gider veysele 10 milyon euro veririm ne bileyim gereksiz bi sürü oyuncuyu alırım bizdeki. hem bizim kasa dolar hem de gereksiz oyunculardan kurtulmuş oluruz. ayrıca fb'nin de içine etmiş olurum. bu kadar saçmalığı yaptıktan sonra da haliyle tepki alırım fb kongresinden buna dayanarak da ben bırakıyorum derim ve giderim. olay bu noktada başlıyor, ben şimdi bu yaptıklarım için kimseye hesap vermek zorunda değilim galiba. yani tek yapmam gereken çıkıp kendimi savunmak sonra yeni başkan gelince o ayarlar bişeyler beni de unuturlar. bu yaptıklarımın eleştirilmekten başka bana bi geri dönüşü yok.

    kulübün boşa giden paraları da gittiğiyle kalıyor. kimse de beni dava edip bu parayı benden isteyemiyor galiba. çok saçma değil mi yahu bu durum? (eğer tam olarak böyleyse) hani az önce dediklerimi yapsam ve bana tazminat davası açsalar bi bok alamıyorlar tabi de gerçekte kulüp başkanı olan adamların milyar dolarları var ve zaten tırt bi durumda olan kulübü daha da zora sokuyorlar ama biz bu giden paraları geri isteyemiyoruz. biraz abartılı ve alakasız olacak ama güvendiğin bi komşuya emanet ettiğin kızına komşu tecavüz edip sokağa atıyor sonra sen sadece neden yaptın diyosun o da sebeplerim vardı diyor ve olay kapanıyor. olan komşunun o mahalledeki repütasyonuna oluyor sadece. sonra adam başka mahalleye taşınıp hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyor.

    bu entry'i bu başlığa girmemin sebebi ünal aysal böyle yaptı diye değil, o konuda bir bilgim yok. ondan dolayı aklıma geldiği için ve eğer yaptıysa da durum bu şekilde yani o da başka bi konu.
  • 6140
    kazandigi ikinci sampiyonluktan sonra yeniledigi yonetimle 2 transfer donemi geciren baskan. bu donemde bonservis odenen oyuncular su sekilde:

    bruma - 10 milyon euro
    chedjou - 6.3 milyon euro
    telles - 6.15 milyon euro
    tarik - 4.75 milyon euro
    olcan - 4 milyon euro
    hajrovic - 3.5 milyon euro
    salih - 2.75 milyon euro
    yasin - 2.5 milyon euro
    koray - 2.5 milyon euro
    dzemaili - 2.35 milyon euro
    ontivero - 2 milyon euro
    oguzhan - 750 bin euro
    veysel - 700 bin euro
    umut g - 550 bin euro

    yaklasik 50 milyon euro ediyor beyler. ustune 40 kisiyi asan bir kadroyu ve bir cok oyuncuyla yapilan ucun sozlesmeleri ekleyin (1 milyon tl kazanan 3. kaleci eray gibi). ve bu surecte galatasaray futbol takimi malesef sadece ve sadece geriye gitti. bugun basketbol takiminda oyuncular odemelerini alamadiklari icin antremana cikmaz durumdalar. galatasaray gecen yil finansal fair play cezasi aldi, ve 2 sene sonrasi icin avrupa'ya gidemeyecegi konusuluyor.

    gercek sudur- unal aysal'in ilk yonetimi cok basarili olmustur. 2 sampiyonluk, oturmus bir kadro, sampiyonlar liginde ceyrek final.

    ancak aysal bu duzeni yikmistir. oncelikle yonetimi degistirmis ve ne denirse densin basarili olan terim'le baglari esnetmis, daha sonra terim'i kulube baglayamamis, yonetememis, ve takimi hizla ekonomik bir girdaba suruklemistir. bu anlamda 2. yonetimi adnan polat yonetimi derecesinde kotu bir performans gostermistir.

    en ama en kotusu de sezonun ortasinda apar topar kacmasi olmustur. galatasaray orf ve adetlerinde boyle bir tavir hic ama hic hos degildir, bir sorumluluk aldiysaniz kacip gitmezsiniz. galatasaray ekim ayinda secime gitmez beyler!

    galatasaray'a tam da eski gunlerine donecekken cok buyuk zarar vermistir unal aysal. ve basarilari kadar, ve belki de daha cok, hic hos olmayan gidis sekli ve giderken galatasaray'i biraktigi hal ve vaziyet ile hatirlanacaktir.
  • 6141
    sözlük içinde mesleği gazetecilik olan bir yazar varsa kendisi ile röportaj yapmalıdır.
    sorularım;
    1. bülent tulun hangi transferlerde rol aldı? bülent'in yıllık kazancı ne kadar? sözleşmesi kaç yıllık?
    2. prandelli'nin yerli yardımcısının olmamasının sebebi nedir?
    3. ilk yk'yı değiştirme fikri ilk kimden çıktı bülent tulun bu konuda kendisine danışmanlık yaptı mı?
    4. geçen yıl başarısız olan takım oyuncularına niçin zam yapıldı?
    5. faiz yükünden nasıl kurtuluruz?
  • 6145
    ünal aysal için sonda söyleyeceğim iki şeyi başta söyleyeyim. malesef ben ünal aysal ve yönetimi diyemiyorum bu bence büyük bir eksi. ikinci ise ünal aysal tam bir anlamıyla adnan polat adnan sezgin vakasının aynısıdır. kendisi bu durumu bülent tulun ile yaşamıştır.

    ünal aysalı en başından alalım yine. ben ve bir çok galatasaraylı gibi onu galatasaray için aıg rehin hisselerini kurtardığı zaman tanıdık. ben son dönemde serhat ulueren gibi kulübü karıştırmak isteyen ve işte açıklama yapıyor 10 bin lira ceza yiyor ama parayı galatasaray ödüyor ya da son dönemde çokça gündeme getirdiği bu aldığı hisselerden temettü almış eleştirilerine katılmıyorum. çünkü 10 bin veya o tür cezalar galatasaray için bahsi edilmeyecek kadar küçük rakamlardır. temettü konusunda ise ünal aysal ne yapabilir ki? hukuki bir durum var ortada kulüp yapı ve kanun gereği bunu yapmak durumunda ki ünal aysal'ın kişisel servetini düşündüğümüzde de bu paraların peşinden koşacak birisi değil.

    galatasaray başkanlığına gelirsek, fatih terim hamlesi kimse kimseyi kandırmasın ki ali dürüst ve abdürrahim albayrak hamlesidir. ünal aysal bülent tulun'un yabancı hayranlığına uymayıp bu iki yöneticiye uyarak ne kadar doğru bir karar verdiğinin sonucunu hep beraber gördük. takımı güzel bir şekilde fatih terim'in istekleri doğrultusunda kurdu (büyük çoğunlukla) ve teslim etti.

    benim ilk dönemine ilişkin en beğendiğim hamlelerinden birisi borsada yaptığı hamleler. ilk hamlesi hisse satışı ile kulübün payını %55'e çekti. hemen sonrasında da sermaye artırım kararı aldı. burda kritik olanlar eğer satmadan sermaye artırımı yapsaydı kulüp hisse payı %86 olduğu için bu artırımın çok büyük kısmını kulüp kendi karşılaması lazımdı o zaman da giren para miktarı çok düşecekti. önce satıştan bir gelir elde edildi. daha sonra yapılan artırım ile yine çok büyük bir kaynak yaratıldı. ilk dönemindeki güçlü yönetim kadrosu ile de bu para doğru futbolculara optimum şekilde harcanarak (amrabat hariç, bence o tamamen bir mesaj transferiydi) şampiyonlar liginde çeyrek final oynayan ve ligin en net favorisi olan bir takım kuruldu.

    genel manada sadece ilk dönemiyle ilgili değil. kulüp tesisleşme manasında hiç bir adım atmadı. bence atamadı değil atmadı. çünkü gerekli kaynaklar oluşturuldu. galatasaray için önümüzdeki en önemli iki tesisleşme hamlesi stada yakın (gönül ister ki hemen yanında olsun) bir basketbol salonu ve floryadan çıkılıp çok daha geniş alana çok daha modern ve gelişmiş bir tesisdi. bu iki proje hem basketbolun kendi kendini çevirebilmesi manasına gelir hem kulübün florya gibi çok değerli bir araziyi değerlendirmesini sağlardı ancak bu konuda hiç bir adım atılmadı. ünal aysal genelde soyut ve ufak değerler üzerinden ilerledi. yani büyüyerek büyüme politikası gereği reputulasyonu büyük oyuncular ve gelen başarı sonrası sponsorluk anlaşmaları. büyüyerek büyüme politikası risklidir. galatasaray bu riskin kötü yüzünü şu an görüyor. başarı gerilediği zaman işte bu tür maddi sıkıntılar baş gösteriyor. bugün basketbol ve diğer branşlar kulübün sırtında ciddi bir yük olarak durmakta hala.

    burada da ikinci dönemini yazayım. başta da şunu söylemek lazım. ikinci dönemi başlı başına bir hataydı. çünkü ilk dönemi benim yaş itibariyle gördüğüm en güçlü yönetimdi (91liyim faruk süren dönemini yönetim bazında değerlendirecek bilgi ve yaşa sahip değilim.) mehmet cansun özhan canaydın adnan polat dönemlerinin hepsinden çok daha ve ilk defada fenerbahçeden daha güçlü bir yönetim kurulu listesi vardı. ben fenerbahçenin 2000li yılların başında maddi manada bu kadar öne fırlamasını yönetim kalitesine bağlarım. isimleri aklınızdan geçirdiğinizde ne demek istediğimi anlayacaksınız. ikinci döneminde ise futbol branşı tamamen kendisine yani aslında bülent tulun'un eline bırakmasıydı. bu kararın kötülüğünü yaşıyoruz şu an canlı canlı yaşıyoruz. aynı adnan polat adnan sezgin döneminde olduğu gibi boş adamlar, boş transferler gelen başarısız sonuçlar ve maddi çöküş.
  • 6146
    hep iyi anacağım, hayırla yâd edeceğim galatasaray başkanı. bu argümana başvurmak istemezdim ama ağır saçmalayanlar var; millet şike yapmış başkanına onca başarısızlığa onca rezilliğe rağmen hala büyük başkan muamelesi yapadursun, bizim taraftar fenerbahçe maçında son dakikalarda gelen iki füzesine yırtınana kadar sevindiği sneijder'i bir rüya harekatıyla kulübe kazandıran adamı yerin dibine sokuyor. bak hiç bir şey yapmasa sneijder diyorum. bu gözler adnan polat dönemini de gördü. özhan canaydın dönemini de gördü. aziz'e karşı boynu bükük dolaşan, galatasaray'a zarardan başka bir şey veremeyen başkanları da gördü. tabi suç ünal aysal'da, çıtayı öyle bir yükseltti ki, taraftar kulübe para yağdığını sanıyor. büyük bir ekonomik hareket vardı da aysal pozitife çevirmeyi bilemedi sanıyor

    beyler kendinize gelin, bu adam geldiğinden beri borç miktarı yalnızca 10 milyon euro artmış, bunun karşılığında senin kalende zapata yerine muslera var, defansında servet yerine chedjou var, orta sahanda mustafa sarp yerine melo var, hamit var, no look barış özbek yerine sneijder var. erkek basketbol takımın kendisinin iki-üç katı bütçesi olan takımlarla başa baş mücadele ediyor, 25 yıl aradan sonra şampiyon oldu. kadın basketbol takımın kazanılabilecek tüm kupaları hem de finalde fenerbahçe'yi eze eze yenerek kazandı. bu adamın yüzlerce yanlışı olabilir, ancak sportif başarı diyerek gelen başkanın bunu sağlamış, üzerine borç yapmamışsa daha ne istiyorsun? kaldı ki tahminimce an itibariyle ne galatasaray ne fenerbahçe ne de beşiktaş'ın borçlarını kapatabilecek bir gücü yok. biz en şanslısıyız aralarında, çünkü elimizde riva gibi bir imkan var, kullanmasını bilirsek galatasaray adası var. işte aysal muhtemelen kısa vadede bu borçların ve borçlanmanın önüne geçemeyeceğini gördü, ve galatasaray'ı borçsuz bir takım haline getirmek için en mantıklı projeye, yani riva'ya yöneldi. ancak öyle ya da böyle bu araziyi kullanamadı ve sonunda bırakma kararı aldı. burada bize düşen teşekkür etmek, borçları katlamadığı için sevinmek, hayırla yâd etmek ve böyle vizyonlu bir başkandan mahrum kaldığımız için üzülmek olmalıdır.
  • 6147
    bence bu adam gizli bir şekilde tüzüğü değiştirerek galatasaray futbol takımı kanatsız oynar maddesini eklettirdi. futbol takımının her maça kanatsız çıkmasının başka bir açıklaması olamaz. zamanında burak ve umut bile kanat oynadı bu takımda. sneijder oynadı, emre oynadı, engin oynadı. bunlar varken olcan ve bruma'yı aldık ama yine de oynatmıyoruz.
  • 6148
    bunu sana kimse söyleyemiyor eminim. çünkü çok güzel hedef saptırdın. o kadar sinirliyim ki sana, 40 yıllık galatasaray efsanesini uzun, yorucu ama başarılı bir operasyon sonunda galatasaray'dan kopardığın için, iki yıldır tek başına şampiyonlar ligine giden takıma mali kriz yaşatmayı başardığın için, mancini, prandelli gibi çapsız herifleri takımın başına getirdiğin için, transferin son gününe dek bekleyip pandev, dzemaili gibi bi sike yaramayacak adamları takıma doldurduğun için, futbolculara milyon euroları saçıp üstüne bi de takımdaki hayvani ve gereksiz şişkinliği boşaltamadığın için, futbol şubesini bir sürü çapsız yöneticiyle doldurup tek adam olmaya çalıştığın için, hem açıklamadan başka hiçbir şey yapmayıp, o kadar pasif kalıp hem de bütün kurumlarla, ne kadar kötü niyetli olurlarsa olsunlar, kavga halinde olduğun için, kısacası 1 senede fatih terim'in 8.'likten alıp çağ atlattığı takımın diğer 1 senede anasını bellediğin için o kadar nefret ediyorum ki senden anlatamam.

    o kocaman egonla umarım bi daha buralara uğramazsın.
  • 6150
    nereden nereye!

    her sene seçim yapıp, her sezona kaosla başlamamız,

    şampiyon kadın basket takımımızı dağıtması,

    futbolcu olmayan tiplerin transferi, yüklü sözleşmeler,

    en büyük hatalarıdır. diğer takımlar davalarla uğraşırken bir her seneye seçim kabusuyla başladık. sözleşmelerle 5 seneyi ipotek altına alması ve çer çöple takımı doldurması komple zarar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın