yerli statüsü olmasa takımda bir saniye bile kalamayacak olan kişi.
1478
2 mart 2014 çaykur rizespor galatasaray maçında 2 tane yüzde yüzlük gol fırsatını değerlendiremeyerek 2013-2014 sezonundaki şampiyonluk hayallerimizi piç etmiştir.
bu adama daha da forma verilirse allah kahretsin böyle düzeni.
1479
bu kadar da kabiliyetsiz olunmaz dedirten, futboldan para kazanan bir adam
yeteneksiz adamdı. niye bu kadar yükleniliyor anlamadım.
1482
tek pozisyona göre söylemiyorum net olarak bu takımın oyuncusu değil. futbolda artık sadece koşan ya da sadece gol atan diye birşey kalmadı. ikisini de yapamıyorsan büyük takımlarda işin yok.
1483
kendisinden ne bekleniliyordu da bu kadar sövülüyor anlamıyorum. 10 senedir süper lig'de izlediğimiz adam bu zaten, arada çıkar katkısını verir sakince işini yapar. fazlası değil. galatasaray'da asla 11 oynayabilecek bir adam değil, ama yabancı sınırı olduğu sürece de kadroda tutmak zorunda olduğun bir adam.
1484
işi gol atmak olan oyuncu. önceki attıkları beni bağlamaz altıpastan kaçırdığı gol ilgilendirir. işini yapamıyorsa gitmeli. öyle böyle gitmemeli hemde.
1485
birazcık bu takıma sevgi duyuyorsa mancini'ye kendisini artık ilk 11'e yazmamasını söylemelidir. bize bu saatten sonra yapabileceği en büyük hizmet budur.
1486
yılda bir gol ortalamasıyla oynayan efsane forvet.
1487
kendisine sövülmesi normal olan adam.
arkadaşım senin elinde futbolcu lisansın varsa o golü atacaksın. * ha yok "ben pazarda limon satıyorum aslında, futbol benim işim değil" diyorsan o golü kaçırmana bir şey diyemem tabi.
1488
(bkz: 2 mart 2014 çaykur rizespor galatasaray maçı) net pozisyonları harcamıştır. galatasaray gibi klas bir kulübün forveti bu düzeyde oynamaya devam ettiği sürece biz daha çok üzülürüz.
1489
ilk 11'de başlamaması gereken oyuncudur. oyunun sonlarına doğru sokulduğunda yorgun rakibe pres yaparak iş görebiliyor ancak ilk 11 başladığında saç baş yoldurtuyor.
iyi günde biz hakkında söylenmesi gerekenleri söyleyince ofsayt listemin en tepesine oturmuştu. (bkz: #1420473)
yetenek açıdan 0'ın altında forvettir. nasıl geldiğinde çok sevindiysem, en sevdiğim yabancılardan elmander'i keser dediysem, şimdi de söylüyorum. galatasaray forveti değildir. drogba'nın 50 yaşındaki hali bile takımındaysa umut kalibresinde yedeğin olmamalı.
1492
hayret kimse yazmamis. 2 mart 2013 rizespor galatasaray macinda yediğimiz golde bas sorumlu kisidir. (bkz: kritik pas hatası)
1493
biraz daha yakışıklı olsa burak yılmaz'ı keserdi gibi abuk subuk yorumlar yapılıyordu bir ara. kişisel olarak karakterini sevdiğim bir oyuncu olsa bile ilk 11'in kendisine ağır geldiğini düşünüyorum. 60'ta falan girerse takıma katkı yapabilir, onu da hocamız roberto mancini yapmaz zaten. 90+1'de sokar, tekrar başa döneriz. şu koşullar altında takıma katkı hiç bir şekilde katkı veremeyeceğini düşünüyorum bu sebeplerden dolayı, kendisini de eleştirmiyorum, durum buyken umut'un da elinden bir şey gelmez, yetenekleri, yapabilecekleri sınırlı. bence roberto mancini hangi oyuncudan en fazla verimi nasıl alacağını araştırmak zorunda.
1494
kendisini sezon sonu almak isteyen ilk kulübe satmalıyız. haftaya'da selçuk ve burak ile "şampiyon fenerbahçe'yi kutlarız" pankartıyla çıksınlar. çünkü inandıkları bu.
1495
kendisi hayatı boyunca garip goller kaçıran bir futbolcu olmuştur. ta bize gelmeden önce başlığı bile vardı;
rize maçında kaybettiğimiz 2 puanın primer sorumlusudur.
1497
didier drogba'nın ne kadar önemli bir futbolcu olduğunu bana gösterdiği için kendisine teşekkürü borç bildiğim, pek yetenekli olmayan forvet. kendisini izledikten sonra umarım diğer arkadaşlar da anlamıştır drogba'nın önemini.
1498
ceyhun'a verilen şans bu adama verilmedi. her zaman son 10 dakikada girip oyunu değiştirmesi beklendi ve yaptığı hatalar akılda kaldı sadece. üzerine bukadar gidilmemesi gereken aslandır gözümde.
1499
yeteneği mücadelesine tepki olarak doğmuş oyuncumuz. takımımız için yetersiz oyuncudur.
1500
mücadelesine ve emeğine saygı duyuyorum, fakat kendisi de birazcık yapabileceklerinin ve yapamayacaklarının farkında olabilse 2 mart 2014 çaykur rizespor galatasaray maçını kazanabilirdik. kaçırdığı golden ziyade yediğimiz golde 4e 3 ya da 5e 4 hücum ederken sağında solunda rahatlıkla pas verebileceği oyuncular mevcutken orta sahadan burak'a dikine oynamayı tercih edip önünde geri geri kaçan rizesporlu futbolcuyu vurmuştur.
maç içinde defalarca 3-4 metre yanındaki arkadaşına dahi topu olumlu şekilde aktaramamışsın, buna rağmen takım 1-0 önde üstelik şampiyonluk yolundaki en önemli maçlardan birinde, bunun üstüne maçın bitmesine 5 dakika kala takım kontraya çıkarken orta sahadan burak'a ara pası girişiminde bulunarak 1-0 önde olan bir takımın kalesinde kontra atak ve akabinde penaltı görmesine sebebiyet veriyorsun. o dakikada öyle gelişen bir atakta topu rakibe kaptırmak dışında en kötü senaryo olarak; pas vermek isterken topu taca atabilirsin veya 35-40 metreden kaleye şut çekip topu stadın dışına atabilirsin. bu durumlarda en azından atak sonlanmış olur ve takım defansa yerleşme imkanı bulabilir ama maalesef yerli oyuncularımız nasılsa yabancı sınırının rahatlığında olduklarından zaten felaket durumda olan fundamental özelliklerini geliştirmek için ekstra bir çaba göstermemekteler.
bize de böyle 30 yaşına gelmiş futbolcuların başlığı altına oyun bilgisi ile ilgili yazılar yazmak ve puan kaybının verdiği sıkıntıyla uykunun kaçması kısmı kalıyor.