türkiye

• 1976

  cebren ve hile ile hüküm sürenler tarafından yok edilmeye and içilmiş canımız ülkemiz. çok şey yazılabilir ama yazmak yetmiyor artık.
• 1977

  4 bir yanı yanan, yanarken içerisinde yaşayan hayvanlara da cehennemi yaşatan ülkemiz.
  
  duyması çok ama çok zor sesler. cayır cayır yanarken çığlık çığlığa bağıran hayvanlar:
  
  https://x.com/.../1949214938783756406
  
  ülkeyi bu hale sokan, sebep olan herkesin allah bin türlü belasını versin.
• 1978

  yaşadığı yangınlara müdahale edilmemesini bedelinin ne denli büyük olduğunu önümüzdeki 4 5 yıl içinde görecek, normalde cennet ama yöneticileri sayesinde adeta bir psikolojik işkence merkezi haline gelmiş ülkemiz. dünyanın bir çok yanını gördüm. hiç bir yerde “bu türkiye’de yok” demedim. öyle kıymetli ve değerli bir toprağa sahiptir normalde. şu zamanda bu denli hoyrat kullanılmasını anlamak mümkün değil.
• 1979

  aleni şekilde savaşın içinde olan türk yurdu.
  
  yiğitçe çarpışmaya götü yemeyen orospu çocuğu vatansızların, bölücülerin, siyasal amincilerin, “suça sürüklenen” çocuk çetelerinin, okyanus ötesi destekli israil’in vb. sürtüklerin rollendiği vatan.
  
  bir türkiye cumhuriyeti yurttaşı olarak diyanet bütçesine artış rica ediyorum yalnız, dua ile yangın söndürürüz nihayetinde.
• 1980

  her açıdan liyakatsizlikten kokuşmuş ülke. bunun a parti b partiden çok bir siyasi grup bu kadar güç ile bu kadar hüküm sürmemeli. ekonomik, sosyolojik, ekolojik şu bu aklınıza ne gelirse bitik haldeyiz. ayrıca türklüğün bu denli bitirildiği bir dönem türkler yaşamamıştır.
• 1981

  değişime kapalı ve her şeyin her geçen gün daha da kötüye gittiği ülkem. seneye bu zamanlar yine aynı konuları konuşacağız. sanki bir savaşı kaybetmiş işgal altındaymışız gibi.
• 1982

  galatasaray’ın önünü iktidarın açtığı söylenen bu dönemde, beşiktaş ve fenerbahçe’de aynı gün içinde yaşanan gelişmeler:
  
  https://x.com/...315772627656751?s=46
  
  https://x.com/...255823188947146?s=46
  
  buradan galatasaray’ı aklama peşinde değilim, ancak galatasaray gibi diğer büyük takımlar da çeşitli nimetlerden fazlaca yararlanıyor. alışveriş (!) içinde bulunuyorlar. iktidar onların işlerini görüyor, kulüpler de iktidara kolaylık sağlıyor. kimse kendini kandırmasın, türkiye’nin mevcut durumu budur. biri yanak uzatır, diğeri baklavasını yer, öbürü koreografi açtırır, beriki stada dev posterini asar. türkiye gibi türk futbolu da kuşatılmış durumdadır. camialar futbolda bir şeyleri değiştirmek istiyorsa bu gerçeği kabul edip beraber hareket etmek zorundadır.
• 1983

  şükret, sabret, kanaat et, itaat et...
  
  insanların karakterleriyle, hayalleriyle, mutluluklarıyla, hedefleriyle ilgili herkesin yukarıda yazılan kelimelerle müdahele haddini kendinde gördüğü ülke. bir birey s.ktir etmeyi de, şükretmeyi de, sabretmeyi de ve hatta terk etmeyi de kendi seçer. seçtiği şeyin sorumluluğunu da alır. belki onun amacı yetinerek bir ömür tamamlamak değil. belki bir değer, bir anlam katmaya çabalıyor hayata. belki bir iz bırakmaya çalışıyor. insanların iradelerine mayın döşemeye kalkmayın.
• 1984

  ortalama bir ülkeyi yıkılmanın eşiğine getirecek skandalları gargara yapıp tüküren ülke.