• 1726
    yıllar geçti, bunların saçma sapan tespit yapma hastalıklarının çaresi bulunamadı.

    büyük çoğunluğu futboldan anlamıyorlar, izledikleri spordan keyif almıyorlar, sportmenlik nedir bilmezler. zamanında dertleri tv'de rating, köşe yazılarında okunma idi. uzun süredir ise sosyal medyada daha fazla görüntülenme, gündem olma çabası vesaire. para kazanmak için bu kadar alçalmak acınası bir durum.

    daha önce yurt dışına giden tüm futbolcularımıza yaptıkları gibi şimdi de kerem'le uğraşıyorlar. buradayken uğraştıkları yetmedi çünkü...

    (bkz: ne dediler/#4118552)

    bakın bu da 2011 yılından bir örnek: (bkz: mehmet topal/#775217)

    vallahi bıktım yahu. "basın yalan yazıyor şampiyon olmayınca" diyorduk da bu arkadaşlar yalan yazmayı meslek edinmişler...
  • 1727
    %90ı fenerbahçe yönetimi ile iltisaklı kişilerce yürütülen whatsapp grubundan yönetilen kanser hücresi.

    ıçinde bulunduğumuz hafta giden talimat -pazar günü galatasarayın hakemler tarafından katledilip fenerbahçenin pazartesi günü hakemin infial yaratan 6 net hatası ile kazanması üzerine- her iki takım yüzünden ligte tansiyonun arttığı anlatısı.

    hakemlerin karısına kızına hakaret edem serdar ali çelikler denen terbiye yoksunundan serkan akkoyun mu karakoyun mu olduğu belli olmayan x fenomenine kadar herkes aynı anda düğmeye bastı.

    izan sahibi, dürüst insanlar için neyin ne olduğu o kadar açık ki. erden timur'un dediği gibi medya mensupları ve spor yöneticilerinin telefonları açık şekilde incelense 3 temmuz solda 0 kalacak.

    l. cohen everybody knows şarkısını bu kanser hücresi icin yazmış olabilir:

    everybody knows you're corrupt
    everbody knows holding pays you
  • 1730
    (bkz: 24 şubat 2025 galatasaray fenerbahçe maçı)

    futbolu dümdüz yorumlayanların çoğunlukta olduğu topluluk. maçta gs pozisyon bulamadı, risk almadı, ev sahibine böyle futbol yakışmıyor gibi yorumları papağan gibi tekrarlıyorlar. dünkü maçı bir derbi gibi değil de bir lig maçı gibi yorumlarsak daha fazla şey görürüz. 6 puan önde olan takım beraberlik de benim için iyi sonuç diye gereksiz risk almaz. okan buruk açısından bakıldığında fb mağlubiyeti kredisini bitirebilirdi. bu yüzden kaybetmemeyi öncelik olarak gördü. oynanan oyundan ben de mennun değilim ama bazen şampiyonluk yolunda böyle maçlar da oluyor.

    bu kişiler fb sanki müthiş top oynamış ve maç mucizevi şekilde golsüz berabere bitmiş gibi algı yapıyorlar. mourinho'ya galibiyete ihtiyacı olduğu halde neden 60-70 dakika kapandın, ikinci yarıda hala savunma güvenliğini düşünen hamleler yaptın diye sorulmuyor.
  • 1732
    bizim takım ile ilgili olumsuz haber yapmak için sınırları zorlayan basın şeysi.

    --- alıntı ---
    cumhurbaşkanı erdoğan'ı sitem ettirecek görüntüler:

    galatasaray'ın antalyaspor'u 4-0 mağlup ettiği maç sonrası futbolcuların çocuklarıyla birlikte tribünlere giderek galibiyeti kutlaması dikkat çekti. yabancı oyuncuların çocukları ön plana çıkarken, türk futbolcuların çoğunluğunun bekar ve çocuksuz olması cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'ın 18 yıl önce söylediği "en az 3 çocuk" sözünü hatırlattı.

    --- alıntı ---
    https://www.haberler.com/...ler-18451541-haberi/
  • 1733
    bazı korkak köpekler tellerin arkasından tellerin ve sahibinin verdiği güçle, kendisine hiçbir şeyin olmayacağı bilinciyle gördüğü herkese havlar, teli kaldırınca sesini keser ve siner ya şu an fenerbahçe kontrolündeki medya mensupları da tellerin arkasındaki köpekler misali havlayabildikleri kadar havlıyorlar, her türlü iftirayı atıyorlar, her türlü çirkinliği yapıyorlar, emirle haber yapıyorlar, haber saklıyorlar... kendilerine kimsenin dokunamayacağından yüzde yüz eminler. bunun gücüyle mamaları kesilmesin diye dozu arttırdıkça arttırıyorlar çünkü galatasaray hala lider. son örnek de yusuf kenan çalık'la samsunspor başkanı yüksel yıldırım arasında geçen diyalog. yusuf kenan çalık arkasındaki gücün o kadar farkında ki normal iki insan arasında geçen konuşmada gereken asgari saygı seviyesine dikkat etme ihtiyacı bile hissetmiyor ki karşısındaki de kulüp başkanı yani. bizim yönetimin biraz gücü olsa belki bu kadar rahat davranamazlar ama o da yok. devran döner gibi durmuyor ama dönse bile kullanışlı aparatlar olduklarından yeni düzenin savunucuları olacaklar. bilindik hikaye.

    aslında ülkenin içinde bulunduğu politik ve toplumsal yapı bunu üretiyor. biz şu an sadece futboldaki yansımasını konuşuyoruz. acayip bir post truth dönemi yaşıyoruz. gerçekte ne olduğunun hiçbir önemi yok, medya ve şu anki konjonktürdeki bazı güçlü yöneticiler istediği algıyı yaratıyor ve gerçek bu kişilerin söylediklerine dönüşüyor. örneğin acun ılıcalı eyürspor maçında hakem hatasıyla puan kaybettiklerini iddia edebiliyor. basın da buna çanak tutunca aradan biraz vakit geçtikten sonra gerçek de bu oluyor. biz de elimiz kolumuz bağlı izliyoruz.
  • 1737
    galatasaray bir maç yenilmiştir ve bunun sonucunda sadece en yakın takımla arasındaki puan farkı 3'e düşmüştür. manşetler:
    - aslana şampiyonluk yolunda büyük yara!
    - galatasaray büyük avantajı kaybetti!
    - galatasaray'da kaos!

    aynı hafta fener, maçını kazanmış ve henüz sadece puan farkını 3'e düşürebilmiştir. yani avantaj yine galatasaray'da olmasına rağmen manşetler:
    - fenerbahçe'den şampiyonluk yolunda büyük adım!
    - kadıköy'de şampiyonluk yürüyüşü!
    vs. vs.
  • 1738
    satılık kalemlerden oluşan önemsiz güruh.

    hafta başından itibaren, kenetlenmiş galatasaray takımı ve taraftarlarının ahengini bozmak için transfer haberleri yazıyorlar.

    transfer konusu pek tutmayınca bu sefer de yıldızların kadromuza katılmasını sağlayan george gardi hakkında ''komisyon alüyür'' diye haber pompalıyorlar.

    işin asıl üzücü tarafı ise, bu medyada okuduklarına halen inanan taraftarlarımızın olması.

    okumayın, takip etmeyin, prim vermeyin. bunların bütün amacı galatasaray'ı aşağı çekmek.

    satılıklar ordusu.
  • 1739
    youtube kanallarından tut, yerel televizyon kanallarına kadar anlam veremediğim bir hezeyan hali mevcut.
    biz bu sezon alacağımız bir beraberlik ile şampiyonluk sayılarındaki farkı altıya çıkarıyoruz, çarşamba günü kupayı alırsak da kupa toplamında fb karşısında 28 farka çıkıyoruz.
    ama medyada öyle bir hal var ki sanki fb bu sene veya gelecek sene şampiyon olursa galatasaray ile denkmiş gibi.
    bizim 6 lig şampiyonluğu ve 28 kupa farkı (bilemedin 27) önemini yitirmiş vaziyette.
    yahu kardeşim korkmadan söyleyin, fb başarısız.
    fb üçüncü büyüklüğe doğru gidiyor.
    galatasaray ile şampiyonluk mücadelesi veriyor olması galatasaray ile eşit olduğu anlamına gelmez, bu sözümü de saha dışı etmenlerden tamamen ayırarak söylüyorum.
    dünya üzerinde hangi ülkede iki takım arasında totalde 26 yerel, 2 uluslararası kupa ve 6 şampiyonluk farkı varken bu iki takımın denk olduğu sayılır bilemiyorum.
    bence aklı başında hiçbir toplumda böyle bir sürrealizm olamaz.
    hadi fb taraftarını boşverin, objektif olmak zorunda değiller, ama ülkenin genel futbol kamuoyuna ne oluyor anlamıyorum.
    konvansiyonel medyayı da bi kenera bırakalım, galatasaray tarafı da bu bilinçte değil maalesef.
    26 yerel, 2 uluslararası kupa, 6 lig şampiyonluğu fazla aldığım takımla benim büyüklüğüm neden denk sayılsın?
    bu gerçekliği artık kafalarına vura vura kabul ettirmemiz gerekiyor.
  • 1740
    eğer olur da bir şekilde victor osimhen'i bonservisi ile alırsak, ertesi günden başlayarak her futbolcumuzun zam istediği ve mutsuz olduğu yalan haberini, her bir futbolcumuza bir gün ayırarak yapacak %80'i galatasaray düşmanı olan oluşum.

    --- alıntı ---

    osimhen'e verilen yıllık ücretin üzerine zam talebini yönetime ileten xyz, yakın çevresine de mutsuz olduğunu söyledi.

    --- alıntı ---

    edit: harf düzeltme
  • 1741
    konu galatasaray transferleri olunca muhasebeci kesilen medyadır.

    en son leroy sane transferi sonrası başladılar yine ülkemiz gerçeklerinde oyunculara bu kadar para verilmemeli, galatasaray nasıl ödeyecek ve bunun gibi laf salataları ile konuşmalara. dün mesela aspor'da yaklaşık 1 saat maddiyat konuştular. aspor değil de apara kanalını açtım sandım bir an. futbol konuşan yok. bir de sane'yi neden dünyada başka kulüp istememişmiş. oyuncunun bu kadar değerli olmayabileceğini ima ediyorlar akılları sıra.

    ama fb bir yıldız alsa para konuşan yok. ülke gerçekleri diye bir şey yok. o yıldızlara vereceksin işte o kadar parayı falan demeler başlıyor.
  • 1742
    bir haftadır inanılmaz bir hakan calhanoğlu pr'i yapan topluluk. bunlardan galatasaray'ı yorumlayanların hemen hemen hepsi hakan transferinin çok gerekli olduğunu söyleyip duruyorlar. sürekli 'genç ve aç oyuncu lazım, 30 yaş üstü doymuş oyuncu değil' diyenler bile ü dönüşü yaparak bu transferi destekler oldu. istemeyenleri de 'hakan çok kaliteli, nasıl istenmez, futboldan anlamıyorsunuz' diye küçümsüyorlar. bu insanların mesleklerinin bir parçası da farklı fikre sahip olanları anlayıp ona göre bir karşılık vermek ama hepsi papağan gibi birbirini tekrarlıyor. hakan'ı istemeyenler oyuncunun yaşı ve maliyeti nedeniyle istemiyor. konunun hakan'ın futbolculuğuyla alakası yok. bunu anlamaya çalışmak yerine ezbere konuşuyorlar.
  • 1743
    sosyal medya hesaplarını da dahil ederek söylüyorum, %98'inin alayı kolpacıdır. kaynakları da mabadlarıdır.

    lyon küme düştü diye oyuncuları serbest kalmışmış. saydıkları oyuncuların içinde thiago almada da var. almada botofago'dan kiralık. tam olarak nasıl serbest kalıyor acaba?

    hadi kaynağını yok da, 5 dakika açıp bakacak internetiniz de mi yok?*
App Store'dan indirin Google Play'den alın