daha önceden yazdık, yine yazalım. ayağa kaldırması çok basittir. sadece ayağa kaldırmayı istemek lazım.
1) altyapıda tesisleşme ve her yıl düzenli yatırım şartı getirilmeli kulüplere.
2) saha zeminlerine belirli bir standart getirilmeli. 2 haftaya bir olacak şekilde zemin kontrol edilip, kötüyse arttirimli şekilde para cezasi, en nihayetinde puan silme ve son olarak maçlarını başka bir sahada oynama gibi yaptırımlara yer verilmeli. mesela yazlık bakımları yapılmasına rağmen, sezon icerisinde mücbir olmayan sebeplerden ötürü zeminimizin, belirlenen standardın altına düştüğünü düşünelim. ligde 17 iç saha maçına çıkıyoruz. 3 uyarının üstüne, 4'üncü ic saha maçından itibaren 100 bin euro, 200 bin euro şeklinde 1 milyon euro'ya kadar 10 hafta boyunca ceza verilebilir. hala daha duzeltilemediyse 1 defaya mahsus 3 puan silme cezası verilebilir. burada maksat puan silme cezası olmadığı için para cezasını uzun soluklu ve yüksek meblağlı yazdım. amaç zemini, futbolcu sağlığını ve oyun kalitesini korumak, arttırmak. isteyen kulüpler, yapilan uyarı sonrası hala daha zemin sorununu cozememis olursa, talepleri doğrultusunda, standartlara uygun en yakın şehirde veya stadyumda maçlarını oynamaya devam edebilir. ama mevcut zemin kontrolünü orada da yapmaya devam etmek zorundalar. para cezalarının toplamı 5,5 milyon euro yapıyor. maçlarını başka yerde oynamak zorunda kalırlarsa, yaşanacak maç günü ve bilet gelirleri de cabası. bizim gibi loca, kombine geliri olan kulüpler için daha ağır sonuçlar doğurur bu durum. zaten saha zemin masrafları bundan daha da uygundur. maksat kulüpleri doğru olana yönelmeye mecbur birakmak. tff bu konuda kulüpleri zorlayabilir veya kendi getireceği çim bakım uzmanlarını işe alıp, ücretini kulüplerden tahsis edebilir.
3) galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş, trabzonspor, bursaspor, samsunspor, göztepe, eskişehirspor, kocaelispor, altay, gençlerbirliği, ankaragücü, sakaryaspor, denizlispor, gaziantep, antalyaspor, adanaspor, erzurumspor, erzincanspor, sivasspor gibi taraftar kültürünün olduğu ve tribünleri doldurmanın daha kolay olacağı kulüplerin ligde yer alması için düzenlemeler yapılabilir. beşiktaş'ın son iki üç saha maçını izledim ve o boş tribunler, bir izleyici olarak maçtan zevk almamı engelledi maalesef. takımlar illa 50-60 bin kapasiteli stadyumlarda oynayacak diye bir kaide yok. 15-20 bin kişilik stadyullmlarda da oynayabilmeliler. hem dolu tribünlere karşı oynamış olurlar hem de futbol zevkini arttırmış olurlar. son oynadığımız
15 ağustos 2025 galatasaray fatih karagümrük maçında yer yer boşluklar gördük. hakikaten o boşluklara uzulmedik diyenimiz yoktur. evet, gerekçesi pahalı bilet fiyatlariydi belki ama diğer takım maçlarında bu boşluklar çok çok daha fazla. mesela başakşehir kulübünun taraftar sayısını dusunelim. mesai çıkışı körüklü bir belediye otobusunu cevirdeniz, içerisinden daha fazla insan çıkar.
4) herhangi bir kulüpte yöneticisiyseniz, bir başka kulübe üye olmamalı kimse. aynı zamanda yonetimdeyseniz, başka takımlara da sponsor olmamalilar.
5) oyuncu transferlerinde, oyuncuların aldığı ücretlerin ve verilen bonservislerin her kalemi açık açık belirtilmeli. bağışlar dahil buna.
son olarak, ülke siyasetinin futbolun kılcal damarlarına kadar girmiş olmasına, kurulların, federasyon baskanlarinin tarafliligina değinmeye gerek yok diye düşünüyorum.