• 147
    (bkz: şeyh uçmaz mürid uçurur)

    1 maç kazandı ya takım, başladık yine 2 üçgen çizerek terimball temalı videolar atmaya.

    önceden gülerdim bunlara ama artık gülemiyorum bile, acıma hissi daha ağır basıyor.

    türk futbolu bu yüzden yerlerde.
    ne övmeyi ne de yermeyi dozunda yapabiliyoruz.

    terimball diye bir şey yok, hiç olmadı.
    üst üste pas yapmak futbolun bir fasilitesi; hamzaball, tudorball, manciniball gibi saçma isimlerle yeni anlamlar yüklemek trajikomik.
  • 21
    futbolda teknik adam koltuğunun yaşı olmadığını, takıma kattığı dinamizm ve seri oyun mantığından gösteren bir örnek terimball. takımdaki oyuncuların gerek antrenmanda gerek maç içerisinde bu tip seri ve çabuk paslaşmalar ile ne kadar uyumlu ve zevk veren bir görüntü çizdiğini görüyoruz. umarım 2020-2021 sezonunun sonuna dek bu filmvari tabloyu izlemeye devam ederiz. sen sahaya odaklandığında kartalların civciv olduğunu görüyoruz hocam. yürüyedur!

    https://twitter.com/...805364513546247?s=19
  • 173
    terim’in 4.doneminde 2021 haziran’a kadar bir tane gercek vardi elinde, o da ffp. terim’le 2018 ve 2019 sampiyonluklari dahil herkesin dilindeki konu kadro kalitesisizligi. yerine adam alamiyorsun cunku elindeki para edecek adamlar 4-5 milyonluk sozlesme kapmislar. gonderemedigin icin alamiyorsun. transferin pahali olmasina da gerek yok. adam satamadiysan sudan ucuz dahi olsa alamiyorsun kural geregi ve alamadin. ff denen illet 3 harf aslinda ama tas koydugu sey inanilmaz sekilde kucumseniyor o yuzden herkes durumu bilse de hatirlamak icin detaya inmek gerek. yonetimin davilla isimli menajer disinda transfer kabiliyeti yok. kabiliyeti olsa para yok. para olsa ffp var. ffpyi asmak icin satis lazim takimdan giden yok. yok oglu yok duzeni icinde kiraliklarla olusturulan modelden de ancak belli bolumlerde tempo yapilabilen maclar izliyorsun haliyle. bu konuda tamamen tartismaya kapaliyim ki terim’in yerine aralik 2017’de turkiye’ye sadece tatile gelecek top class hocalari da getirsen en iyimser senaryoda bile uc asagi bes yukari bu kadar basarilari kazanirdik maksimum. gelen hoca babel’i aldirmazdi diyelim ama kimi aldiracakti bonservissiz? falcao misali 5-6’lik maas vermeyi kastetmiyorum tabi ki. 1-3 milyon euro arasi maasla bu ulmeye kiki getirecektin ki bizde yok dedigin modern futbolun parcasi olacakti? her mevki icin oyunun iki yonunu de asgari oynayacak, pismis hazir oyuncu olacak, gecmisinde kucuk veya buyuk sakatlik olmayacak, bonservissiz olacak, yetmeyecek maasi da ucuz olacak. hepsini kabul ettirdin diyelim, hani terim sevenlere siyasi benzetmelerle sacma sapan yaftalar yapistiriliyor ya, hah iste tam o ornekteki gibi bir ulkede bir yabanciyi 11 ay adami yasamaya ikna edeceksin. yani mesela ayni parayi verince ingiltere, almanya, ispanya, fransa, italya yerine adam seni tercih edecek. bu mu beklenti gercekten inaniliyor mu buna? boyle bir sosyokulturel ve maddi gerceklik icerisinde ya yonetim ya hoca ya da ikisi karar verdi, tercih yapildi ve kiralik futbolcularla anlasma yoluna gidildi. adami zaten agustos’ta eylul’de yedek kulubesinde otururken kiralik getirmissin. sezon oncesi takimla calismamis, mac temposu bulmamis, oynanmak istenen oyunun pratigi yapilmamis ve ilk 11’in gorece onemli mevkileri bu nitelikteki adamlara emanet edilmis. sonra taraftar da oturdugu yerden football manager oynar gibi demis ki “bu oyunu zaten 90 dk oynayabilmek onemli, 2dk’lik videolarla bu is olmuyor”. sonra bu cumlenin niteligi de elestiri olmus. futbolcuların geçmişine değil geleceğine yatırım yapmalıyızbasligi bayadir oksuz kaldi arkadaslar arada oraya da ugrayin. cunku hersey siyah ya da beyaz. gri yok. ya takim 4 yildir top oynamiyor, ya tum maclarini 90 dk tempoyla oynayarak kazanmali. simdi diyecekler oyle full maclari kazansin, full tempo beklentimiz yok diye. beklenti yoksa yeni kurulan kadroyu ustelik de gencecik potansiyelli topculari daha mevzuat geregi oynatamamisken niye yangin cikiyor birader agustos ayinda sezonun ilk maclarinda? niye hala takimla daha cok hocayla dalga gecilmeye calisiliyor? adi terimball olsun, gegenpressing olsun her neyse takim kiralik sarmalindan kurtulmus, yas ortalamasi 22-23 olan mis gibi iskelet kurulmus bir bekleyin gorelim ne olacagini. malzeme bu oyuna uygun degil ki noye hoca bunu oynatmaya calisiyor dersin bu yorumdur tartisilir. yok 2 dk’lik kesit, yok bilmemne. havayla suyla dalga gecme hevesine sahip kisiler yuzunden “gozumuzle” izledigimiz gordugumuz guzel oyundan sunulan bir kesiti yok mu sayalim yani istek nedir? bu yasanmadi mi diyelim? bu videodaki futbol kotudur mu diyelim? ne diyelim? bu takimin ffp’den basarisizliktan bilmemneyden yasayacagi daha buyuk tehlike varsa o da simarik taraftar sayisinin artmasidir. yoksa ivirzivirball bugun uygulanir yarin hoca gider uygulanmaz bunlar cozulmeyecek isler degil. bu profil kulubun yakasindan dustugu gun kim gelirse gelsin emege sabretmeyi ogrenip eski gunlerimize doneriz.
  • 10
    en önemli belirtilerinden biri rakip savunmayı orta bombardımanı ve kaos ile geçmekten ziyade merkezden ve sabırla delmeyi amaçlayan bir oyundur. türkiye'de mustafa yumlu'ların olduğu savunma göbeğini kenarda ortalar yaparak delmeniz oldukça güç. bunun olabilmesi için de özellikle göbekteki oyuncuların pas alışverişinin üst seviye olması gerek. kenar forvet olarak yer alan topçuların da çizgiye ayağına basan oyunculardan ziyade merkez özelliği olan topçular olması zaruri. öyle ki hücumda merkezi kalabalıklaştırıp pas opsiyonları yaratarak merkezdeki sayı üstünlüğünü de ele almanız gerek. kenar forvetlerin içe girmesi ile de bek oyuncularınızın değeri daha da artıyor çünkü olan kenar oyuncularının yarattığı boşlukları bekleriniz doldurmalı. o yüzden beklerinizin tempolu ve sürekli ileriye giden topçulardan seçmelisiniz. kadromuza bakınca da beklerdeki seçim tam da o yönde.

    bazı gerizekalıların çağ dışı dediği regista pozisyonu şu an dünyanın en büyük takımlarında da banko yer alan bir pozisyon. taylan antalyalı'nın savunma önünde hem müthiş mücadele gücü hem de pas dağıtımındaki başarısı oyun kalitesini çok yukarıya çekiyor. velhasıl kelam, oyun oturdukça çok daha keyif verecektir.
  • 49
    fatih terim, teknik direktörlük yaşamının başından beri tek bir oyun sistemi kullanmıyor.
    imparator her zaman kendisini yenileyen bir spor adamı.
    elbette sistem ve dizilişlere önem veriyor ama asıl önem verdiği husus futbol anlayışı.
    bu doğrultuda, galatasaray futbol takımının oynadığı ve hocanın günden güne, sezondan sezona daha da iyi hale getirmek için çabaladığı futbolun illa ki bir adının olmasına da ne kadar gerek var, tartışılır.
    dediğim gibi asıl olan, galatasaray'ın sahip olduğu oyun mentalitesi.
    dahası, bir futbol takımının oyunu zamanla değişir, gelişir.
    oldukça basit bir değerlendirmeyle futbol, olabildiğince çok gol atıp olabildiğince az gol yeme oyunu. :)
    zor olan da bu basit şeyleri yapmak işte.
    bence "fatih terim'in futbol anlayışı" veya "terim mentalitesi" diyerek ifade edebiliriz imparatorun futbola bakış açısını.
  • 98
    ne olduğunu anlatmak için saatlerce analiz kasmaya gerek yok. yıllardır bu hedenin ne olduğunu az önce 19 mart 2021 galatasaray çaykur rizespor maçında bir kere daha gördük. 6351829 tane pas yaptık ama top bir anda kalemizde çok tehlikeli bir pozisyon olarak döndü.

    gerçekten çok merak ediyorum, o pozisyonda yaşadığımız şey hiç kimseye tuhaf geldi mi yoksa zaten her maç görmeye alışkın olduğumuz bir başka pozisyon verme şah eseri miydi?
  • 145
    şu ve bu değil terimball hiç değil açıkçası. 8 mayıs 2021 galatasaray beşiktaş maçında iyi oynadığımızı kabul ediyorum ama artık terimball olmadığını da biliyorum. maç maç saymaya gerek yok ancak 10 maç ortalarda görünmeyen toto zoruyla son dakikalarda puanlar alınan oyunları daha 2 3 hafta önce izledik. olsa olsa bu tarz söylemler için pepball derim ne bileyim kloppball derim. çünkü adamların ne oynandığı ne oynamadığı, kimin ne yaptığı ne yapmadığı belli. bizim takımımız genelde doğaçlama zaman zaman "terimball" oynuyor. bunu da maç maç değil her maç maçın içinde sekans olarak yapıyor. artık futbolun gerekliliği olan geriden oyun kurma regsitalı sistemi sadece biz değil hatta kalburüstü takımlar bile değil hemen hemen herkes deniyor. italya liginde sassoulo dan tutun fransa liginde x takımına kadar. bizim bunu süreklilik haline getirmemiz lazım. açık oynayan takımlara, önde pres yapan takımlara hatta kaymaları düzgün yapamayan takımlara tamam da sen konya, rize, antalya gibi takımlara bunu geçiremezsen bu "terimball" olmaz defanstan paslaşarak çıkan bir x takımı olursun. defans çizgisini kale önü tutan rakip bunlar hatırlatırım. ayriyetten terimball denilecekse bunun paslaşmadan ziyade defansif aksiyonu da göz önünde bulundurulmalı.
  • 150
    valla terimball diye birşey varsa da yıllardır tanıdığım fatih hocanın terimball ı hayvani pres'tir. en kaba tabirle tabi. taktik kısımlarından anlamam vardir illaki o kısımları da. ama taraftarin da ozellikle arenada olmak üzere terimden beklentisi hep bu olmuştur. pres ile kazanılan toplardan üretilen hizli hücumlar. yani rakip ne olduğunu anlamadan atılan goller. anadolu kulupleri bu kalitedeki oyuncularin baskılı oyununa dayanamaz cunku . hadi istisna birkac takim hariç diyelim (alanyaspor gibi). benim yaklasik 30 yildir izlediğim fatih hoca felsefesini degistirdiyse bilemem tabi.
  • 35
    takımın orta sahasında farklı mevkiye devşirilmiş taylan antalyalı, farklı mevkiye devşirilmiş emre kılınç, farklı mevkiye devşirilmiş emre akbaba, farklı mevkiye devşirilmiş sofiane feghouli ve kendi mevkisindeki oğulcan çağlayan, forvetinde ise mbaye diagne var. buna rağmen 3 maç üst üste gayet iyi futbol oynuyorsun. sonra 1 maç kötü oynayınca "terimball kötü", "terimball diye bir şey yok", "fatih terim taktik bilmiyor".

    sürekli vurgulanıyor, hocanın aklındakilerin sahaya tam olarak yansıması için 2 tane sağlam box-to-box orta saha, topla ilişkisi iyi olan 2 tane kanat (ki bunların biri aynı zamanda hızlı ve iyi bitirici olmalı), 1 tane target-man şart. yani elimizdeki kadroya en az 3 tane ilk 11 transferi şart. sakatlıktan dolayı verim alamadığımız muslera ve saracchi ile birlikte 5 eksik ediyor. hatta fatih terim taylan'ı şapkadan çıkarmasa 6 eksik edecekti. hocanın istediği 11'in yarısı yokken de terimball kötülemek, hocanın taktiği yok demek abes kaçıyor bana göre. kaldı ki fikstürümüze göre aldığımız puan kesinlikle kötü değil. karagümrük, rizespor, sivasspor, erzurumspor, kasımpaşa ve başakşehir deplasmanlarını atlattık ve 12 maçta 23 puandayız. bu deplasmanlardan sivas ve erzurum hariç hepsini çok iyi iç saha takımlarına karşı oynadık. karagümrük, rizespor, kasımpaşa ve başakşehir'in toplam iç saha istatistiği 14 galibiyet 7 beraberlik 4 mağlubiyet. bizim maçları çıkarınca 12 galibiyet 7 beraberlik 2 mağlubiyet. o 2 mağlubiyetin biri de arda kardeşler'in fenerbahçe'ye hediye ettiği 11 eylül 2020 çaykur rizespor fenerbahçe maçı. sivasspor ve erzurumspor da oyun kalitesi olarak olmasa da camialarının bize düşmanlığı ve hava koşulları nedeniyle zordu ki bu maçları da iyi oyunlarla kazandık. iç sahada da sadece ankaragücü ve alanyaspor maçlarını kötü oynadık. gaziantepspor ve kayserispor maçlarını çok çok iyi oynadık, hatayspor maçını yine gayet iyi oynadık, fenerbahçe maçında da kadro kalitemizin yettiği futbolu oynadık. yani görüldüğü gibi 12 maçlık performansımız kesinlikle kötü değil, hatta elimizdeki kadronun (sakatları ve corona'ları da düşünecek olursak) çok üstünde.

    alabildin mi ismaila coulibaly'i, jens petter hauge'yi, aleksandr sobolev'i, jakub moder'i, kamil jozwiak'ı, hatta benjamin tetteh'i, hatta andreas cornelius'u, hatta anthony modeste'i, hatta vedat muriqi'yi ve diğer transfer hedeflerimizi? fatih terim 6 transfer dönemi boyunca takımın başındaydı, adama istediği tipte 1 tane bile forvet alındı mı? en beğenmediği forvet tipinden olan radamel falcao garcia ve mbaye diagne astronomik paralara getirilmedi mi?

    ya da önce parlattığı ve 2 şampiyonlukta katkı aldığı, sonra üst üste 3 transfer dönemi boyunca satılmasını istediği younes belhanda satılabildi mi? yine gereken verimi aldığı ve şampiyonlukta katkı aldığı mbaye diagne satılabildi mi?

    2020-2021 sezonu yaz transfer dönemi'ndeki rezillikler hepimizin malumu değil mi? rahatlıkla 3.5'a satabileceğin maicon pereira roque, 1.43 milyon euro'ya satılmadı mı? 2 milyon euro serbest kalma bedeli olan ve galatasaray'a gelmek isteyen kaan ayhan alınabildi mi? hem sakat olan, hem de sistemimize hiç uymayan william d'avila oyuncusu oghenekaro etebo ancak 7 eylül tarihinde senelik 2 milyon euro maliyetle alınmadı mı? tüm bunları geçtim, bize gelmeye can atan jean michael seri ve henry onyekuru alınabildi mi?

    tüm bunların ışığında bu kadar terimball oluyor maalesef.

    şu denilebilir tabii; "yönetimin işi çok zordu, ffp ve limit ellerini kollarını bağladı, ancak bu kadroyu kurabildiler". buna kesinlikle katılmıyorum tabii ama madem bu söylemle yönetim aklanıyor, aynı kişiler aynı empatiyi hocayla da kurmalılar o zaman.

    elimizdeki kadro;

    kale: muslera
    savunma: omar-luyindama-marcao-saracchi
    6 numara: taylan
    sağ ve sol iç: emre kılınç-coulibaly
    sağ ve sol kanat: feghouli-jozwiak
    forvet: dominant santrfor

    olabilirdi rahatlıkla. bu yaz coulibaly 1.9'a ve jozwiak 4.3'e transfer oldu. toplayınca 6.2 ediyor. bu cepte.

    telles'ten 1 milyon euro geldi. maicon'u 3.5'a, belhanda ve diagne'yi 5'e satsan 14.5 ediyor. 14.5'tan 6.2'yi çıkarınca 8.3 milyon euro ediyor ki bu paraya 1 değil 2 tane scout transferi yapılır. dominant santrforunu alırsın, bir de orta sahayı yedeklersin.

    insanlar belhanda ve diagne'nin toplam 10'a satılamayacağını düşünüyor işin gerçeği öyle değil maalesef. senin yönetiminin zerre network'ü olmazsa, zerre iş bitiriciliği olmazsa, satacağı oyuncularla takışır ve inatlaşırsa (özellikle belhanda) tabii ki satamazsın. öbür türlü sırf diagne'yi bile 7-8'e satarsın.

    sonuca gelecek olursak; ne kadar scout transferi, o kadar terimball. maalesef bu böyle. fifa veya fm oynuyor olsak işler daha kolay olurdu ama gerçek hayat o şekilde işlemiyor. iyi futbolun başlangıcı iyi oyunculardır. teknik direktör dokunuşunu sene içinde ancak 2 mevkide görürsün ki taylan antalyalı ve emre kılınç'ın başka mevkiye devşirilmesini ve gelişimlerini düşünecek olursak fatih terim'in üzerine düşeni yaptığını rahatlıkla söyleyebiliriz. gerisi artık yönetimin işi. sihirbazlık isteyen yok; coulibaly, kaan ayhan, maicon, diagne, falcao, modeste, cornelius, alan vs. faciaları yaşatmasınlar yeter. çok mu şey istiyorum diyeceğim de, 3 senelik, hatta 7 senelik yönetim karnemizi görünce sanırım çok şey istiyorum.
  • 164
    21 temmuz 2021 psv eindhoven galatasaray maçı sonrası laf gelmesini beklediğim müthiş sistem.

    galiba bu saçma sapan inadına yan pas ekolünü de yapamadık. bari bunu yapabilseydik.

    ama ben en çok hocaya, oyunculara aklı sıra üç beş satır yazarak aklınca taktik, teknik, formasyon verip, psv'yi eleyecek yöntemi bulduğunu sananlara gülüyorum. ama daha kötüsü belli ki hoca da yine üç beş kelam ederek aynı takımı eleyebileceğini düşünmüş. ya da belki de en kötüsü; ciddiyetsizlik ile davranıp hiç üzerine düşünülmemiş, kafada mağlup başlanmış bu maça.
  • 107
    genel bir kafa karışıklığına sebep olan isimlendirme. bu isimlendirme galatasaray'ın oyun olarak harika geçirdiği 2020 ocak-2020 mart dönemi sonrası pandemi döneminde birkaç taraftar hesabının ortaya attığı bir isimlendirmeydi. o dönemki galatasaray hem pas oyununu hem de geçiş oyununu harika oynuyordu. maç içindeki genel dominantlığımızın yanında ortaya çok güzel 20-30 saniyelik sekanslar da çıkıyordu. bunun üstüne de insanlar bu futbola "terimball" gibi şık ve hoş bir isim taktı.

    o dönemki futbolumuzu en iyi özetleyen maçlardan biri o dönem yine istim üstünde olan beşiktaş'ı seyircisiz oynanan maçta oyun olarak çok kötü durumlara düşürdüğümüz 15 mart 2020 galatasaray beşiktaş maçı idi. o dönemde sonradan ligi sırasıyla 1, 2 ve 5. bitirecek olan başakşehir, trabzonspor ve alanyaspor'u 90 dakika boyunca oyun olarak perişan etmiş olan beşiktaş, bize karşı seyircisiz oynadığı maçta ilk dakikalardan sonra 6-3-1'e dönmek zorunda kalmış ve koca maçı sadece 3 şut atarak tamamlayabilmişti. o maçla ilgili emre özcan'ın çok güzel bir yazısını koymak istiyorum;

    https://tardini.co/...r%C4%B1-47aac71785c1

    sonrasında bu oyun standardını koruyamadık ve süper lig 2020-2021 sezonu'nun ilk yarısındaki bazı maçlar haricinde zaten bambaşka bir oyunu tercih ettik. oynadığımız oyun, "terimball" diye isimlendirilen oyundan çok farklıydı. bu farklılığı kadromuzdaki değişikliklerden bile okuyabiliriz aslında. "terimball" oyununda savunmadan inatla pasla çıkma ve rakip ne kadar basarsa bassın rakibe topu vermeme vardı. bunun için de ilk 11'imizde mariano-donk-marcao-feghouli-seri-lemina ve hatta falcao, muslera ve saracchi gibi kimi elit, kimi de üst seviye 8-9 oyuncu bulunduruyorduk.

    şimdiye baktığımızda ise, özellikle 19 mart 2021 galatasaray çaykur rizespor maçı üzerinden gidecek olursak ilk 11'imizde etebo-emre kılınç-luyindama-yedlin gibi üst düzey olmayan pasörler bulunuyor. sadece rize maçı özelinde değil genel olarak yakın dönemdeki tüm maçlarımızı düşünecek olsak da ortaya benzer bir tablo çıkıyor. uzun süredir etebo oynuyor, son 2.5 maçtır luyindama oynuyor, saracchi'yi bir süre değerlendiremedik, feghouli çok uzun süredir oynamıyor, mohamed'in bağlantı oyunu falcao kadar iyi değil, sağ beklerimizin hiçbiri mariano'nun yarısı kadar pasör değil vs. vs.

    hal böyleyken de geçen sene ocak-mart arası oynanan oyun ve bu sene ligin ilk yarısında oynanan oyuna yakın bir oyun bile oynamıyoruz. o yüzden de şu anki oyunumuz konusundaki eleştirilerin adresinin "terimball" başlığı olmadığını düşünüyorum.

    son olarak şunu da söylemem gerekiyor; bu isimlendirme fatih hoca'nın kendi isimlendirmesi değil, belirli bir dönemde oynadığımız oyundan mest olmuş bazı renktaşlarımızın ürettiği bir isimlendirme. bazı renktaşlarımın bu isimlendirmeye bu kadar saldırgan yaklaşması ve kötü geçen her ilk yarıdan sonra bu başlığı alaycı entrylerle doldurması hem yukarıda anlattığım sebeplerden ötürü rasyonellik dışı, hem de üzücü. bu isimlendirmeyi yapan hiç kimse 19 mart 2021 galatasaray çaykur rizespor maçı'ndaki oyundan memnun değil ve yine hiç kimse son 2 aydır oynadığımız oyuna "terimball" demiyor. keşke "terimball" üzerinden konuşulurken bu gerçekler göz önünde bulundurulsa.
  • 32
    geçenlerde de dile getirdim. tekrar ediyorum. futbol takımımızın avrupa maçları ile beraber 3 günde bir maç yaptığı o zor haftalar hariç - o haftalarda kadro darlığı yüzünden sarsıldık - gelişen ama defoları da olan bir oyun olduğu belliydi. burada temel fark bizim taraftar olarak beklentiyi çok yükseltmemizde. unutmayalımki bu takım hala gerçek bir orta saha olmadan, devşirme orta sahalarla iş çıkarmaya çalışıyor. becerileri düşük ve yedeksiz bir forvetle gol arıyor. duran toplarda, korner atışlarında bariz sorunları bünyesinde taşıyor. kanatlarda adam geçebilen hızlı oyuncumuz kalmadı. fatih terim elindeki mevcutlardan iyi bir yemek çıkarmaya çalışıyor ama bir yerde tıkanıyor kalite sorunundan dolayı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın