resim
Osman Tarık Çamdal
Takım:FC Fatih
Mevki:Sağ Bek
Yaş:34
Boy:1.76
Uyruk:Türkiye
  • 1826
    yabancı sınırına filan sığınmaya gerek yok.. 31 mayıs 2014'te bitiyordu tarık çamdal'ın sözleşmesi. bizde bir futbol aklı olsaydı gider futbolcuyu ikna eder, olmadı nakit 300-400 bin euro verip sözleşmeyi imzalatırdı. he bunları göze alıp imza atmayan oyuncuyu zaten almayacaksın. belki hiç bir zaman yeterli olmadı ama veysel de aynı durumdaydı. o kadro dışı kalmayı göze alıp bize imza attı. tarık ise eskişehir ile sözleşme yenilerken bonservisinden pay istedi. ayrıca 2 m euro bonservis ve yıllık 900 bin euro'ya imza atılsa bunlar konuşulmuyor olurdu. o zamanlar twitter da yazmıştım, 1-2 m euro bonservis ile gelecekse tamam, yoksa semih'i oynatalım daha iyi diye.. aysal'ın iyi işlerini bende övüyorum ama futbolculara verilen maaşların savunulacak bir tarafı yok.

    edit: yanlış anlaşılmasın, ben verilen para üzerinden yabancı sınırına sığınılmaya gerek yok dedim. yekta kurtuluş'a verilen saçma zamlı sözleşme gibi mesela
  • 1829
    biri de dememiş ki aga bu adam ilk sezonunda bizde büyük çoğunluk sol bek oynadı. o yüzden sağ bek deyip durmayın. cesare prandelli, yasin öztekin'i bile sağ bek oynattı, bu adamı oynatmadı. sabri sarıoğlu affedilince ve de hamza hamzaoğlu gelince yüzüne bakan da olmadı. zaten emmanuel eboue, veysel sarı ve sabri sarıoğlu'nun olduğu takıma 4.75 milyon euro verilip sağ bek alınmaz. bu adam alex telles'e alternatif olsun diye alındı ki aynı dönem yapılan olcan adın transferi de varken bence buraya da transfere gerek yoktu. olcan, telles, eboue, veysel ve sabri rotasyonu bekleri götürürdü. daha öncelikli bölgeler vardı. mesela takımdan didier drogba gibi bir oyuncu eksilmişti. tarık artı goran pandev verilen paralarla bu bölgeye de bir transfer yapılabilirdi. yine o dönem beşiktaş'ın bonservisini aldığını gökhan töre transfer edilerek şöyle bir takım oluşturulabilirdi.

    muslera
    veysel chedjou hakan olcan
    selçuk melo
    gökhan sneijder yasin
    yabancı forvet

    hadi diyelim telles'e yapılan bir yatırım vardı ve burak yılmaz da oynamalıydı. şöyle bir kadro kurulabilirdi.

    muslera
    veysel chedjou hakan telles
    selçuk melo
    olcan sneijder yasin
    burak

    ancak bruma'ya da yapılan bir yatırım vardı ve bana kalırsa o da oynamalıydı. o zaman kim kesilecekti. muslera olmaz, sneijder olmaz, melo hiç olmaz, telles'e yatırım yapıldı dedik. geriye chedjou kalıyor. yani tarık çamdal stoper olsaydı, transferi mantıklı olurdu yabancı sınırına göre. sağ bek ya da sol bek oynadığı zaman yabancı sınırının bu transferle alakası yok.

    muslera
    veysel(sabri) türk stoper hakan telles
    melo selçuk
    olcan sneijder bruma
    burak

    sinan semih sabri (veysel) türk orta saha emre yasin umut

    en mantıklı planlama bu olurdu. alın işte açtım size yer. hatta tribün de yapayım size.

    eray chedjou koray eboue hamit yekta aydın sinan yabancı forvet

    hani tarık'ın yeri hani tarık'ın lazım olduğu yer.

    edit: şikeye karşı duruşunu ve basketbol play-off final serisimdeki duruşundan dolayı ünal aysal'ı alnından öperim. ancak yanlışa da yanlış derim. doğrular yanlışları kapatmaz.
  • 1830
    ilk sezon dışında hangi transferin faydalı olduğunu biri bana anlatsın. eğer biri transfer hırsızlığından bahsedecekse kusura bakmayın ama aysal 'ın terim sonrası tüm transferleri şaibelidir. hala gönder gönder bitiremedik. endoğan, ontivero, hayroviç, tarık, pandev, umut gündoğan..çöp oğlu çöplere milyonlar döküldü. yerli sınırı varken denmiş. aynı sınır varken ortada taraftara şirin görünme dışında hiçbir gerekçe yokken sabriyi kadro dışı bırakmıştı bu über başkan. dursun u beğenmiyoruz diye kendisinin hatalarını örtmeye gerek yok.
  • 1834
    kendisi net şekilde komisyon transferidir, avanta transferidir. şunu söylemek aysal düşmanı yapmaz kimseyi çünkü transferi asıl bitirenin kim olduğunu gayet de biliyorsunuz.

    serdar aziz nasıl komisyon transferiyse, eren derdiyok nasıl komisyon transferiyse tarık çamdal'ın transferi de bir o kadar kirlidir. sakın bu rezaleti amalarla, fakatlarla geçiştirmeyin.
  • 1835
    kendisinin ve eren derdiyok'un transferi ile serdar aziz ve bilal oğlan olsun jem karaca olsun transferleri arasında dağlar kadar fark vardır. hem kendisi hem de eren derdiyok tutma ihtimali için alınmış adamlardır. bu oyuncular belli bir seviyede performans göstermiş oyuncular. tarık çamdal dediğin adam bize transfer olana kadar kötü bir izlenim vermiyordu. tek eksiği biraz savruktu onun dışında gayet de gelecek vaad ediyordu. verilen para fazladır azdır, kontrat doğrudur yanlıştır bak orasına karışmam. o başka tartışma konusu. he tarık dediğin adam halı sahaya bile çağırılmayacak kadar geriye ket vurdu,o da tamam ama tarık transferi ile eren transferi ile serdar aziz'i jem karacan'ı aynı kefeye koymak gerçekten çok yanlış bir hareket olur.
  • 1836
    kendisinin transferi serdar aziz ve eren derdiyok'un ki ile benzerdir. bu konuda ısrarcıyım çünkü aynı saçma ve plansız işler tarık transferinde de döndü.

    şimdi, geçen yaz takıma stoper ve golcü lazımken ve cüzi miktarlara kaliteli adamlar bulunabilecekken mesela dembele gibi, bizim yönetim götü yanmışçasına tüm parayı serdar ve eren'e bağladı. hatta bursaspor başkanı bile şaşırdı bu kadarını beklemiyorduk gibisinden. doğal olarak bu durum taraftara şüpheli geldi.

    tarık transferinde ise yarım dönem önce sağ bek diye alınan salih dursun ve veysel sarı takımdan apar topar gönderilip, eboue ve sabri kadro dışı bırakılıp bu herife mecbur edildik. yine saçma sapan planlama yapıp sonra da ne yapalım bu adamı almaya mecburduk dedik. neden mecburduk abi? değildik mecbur falan. uefa'dan uyarı ve para cezası aldığımız bir dönemde tarık'a 4.75 vermek yerine dönüşümlü şekilde sabri-eboue gidebilirdik ki sabri tek başına götürdü affedildikten sonra. icabında semih kaya'yı bile kullanabilirdik ama ne oldu yemedik içmedik bu adama korkunç paralar bağladık.

    hülasa nereden bakarsan pis bir transferdir bu adamın transferi.
  • 1838
    kendisinin transferi hakkında herkes söylediği şeylerde haklı. çünkü garip bir dönemdi. yabancı sınırı vardı, yerliler değerliydi, değişim olacak mı bilinmiyordu, tarık fena oynamıyordu.

    benim kızgınlığım öncelikle transferi yapana, kendisini oynatana, menajerine, hocalarına falan değil. öncelikle kendisine. tarık, hadi galatasaray büyük geldi. olmadı, olduramadın. biz de olduramadık. biz de çuvalladık sen de.
    tarık, bir alt ligde de olmuyor? ne yapacağız şimdi? ne olacak yani?
    sen bir alt ligde dahi parlayamıyorsun. işin kötüsü, bir alt ligde dahi pozisyon bilgisi eksikliğinden gol yediriyorsun. https://twitter.com/...s/830413942094700545 + bu nasıl bir rezalet tarık?

    şimdi sen bizde oynayamadın. ama iyi kötü bir galatasaray etiketin oldu. şampiyonlar liginde oynadın. bu sene eskişehir'de parlasaydın dahi alıcı bulabilirdik. hem sen futbol hayatına iyi devam etme şansını tekrardan yakalardın, hem de biz zararımızı azaltırdık belki de.
    tarık, ne yapacağız şimdi? hayır sen söyle yani aklına bir şey geliyorsa. söyle de yapalım. söyle de çözelim olayı.
    geldiğinde aldığın para biraz tartışıldı, ama taraftar desteği de aldın. tarık, biraz sağlam dursan kesmen gereken adam sabri olacaktı, hatırla. sabri'nin kesilmesi için cebinden yüzlerce lira verecek insanlar var yahu.
    ne yapalım tarık? nasıl olduralım bu işleri?
  • 1849
    ülke futbolunun utancıdır aldığı para ve transferi.

    kendisinin aldığı para da, transferi de ne eskişehirspor yönetiminin, ne ünal aysal'ın, ne fatih terim'in, ne de kendisinin ayıbı. kendisinin aldığı para ve bonservis ücreti ülke futbolunun ve ülke futbol federasyonunun ayıbıdır, suçudur.
    şimdi diyelim ki ben patates almak istiyorum. markete gidiyorum, patatesler ateş pahası. soruyorum mağaza müdürüne neden böyle diye. adam diyor ki; khk çıktı artık sadece yerli üreticiden alabiliyoruz patatesi. onlar da 3-5 tane olduğundan geçirebildikleri kadar geçiriyor. biz de mecbur alıyoruz. çünkü patates lazım eve. yabancı üreticiden patates de alabiliyorsun. üstelik daha ucuz ve daha iyi olabiliyor bu patates. ama alırken şöyle bir sıkıntı var, 5 taneden fazla alırsan gümrüğe takılıyor. halbuki senin o ayki patates tüketimin 35 tane.

    bu örnekte kim suçlu? mağaza müdürü mü? adamın eli mahkum.
    yerli üretici mi? adam cebinin derdinde, ticaret yapıyor.
    patates alan tüketici mi? adamın canı en basitinden patates istiyor.

    suçlu o khk'yı çıkartan değil mi?

    tarık'a geri dönelim. tarık kontratının sonuna kadar sanırım daha 3 küsür milyon euro daha alacak. 12 milyon türk lirası falan ediyor sanırım. arkadaşlar, sokaktan 100 insan çevirin. 1 milyon türk lirası için neler yaparsınız dediğinizde duyacaklarınıza şaşırırsınız. yani tarık niye bıraksın parasını?

    tarık'ın transferi zamanında bu khk örneğindeki gibi bir durum vardı, o yüzden yapıldı. hatta burak-selçuk gibi futbolculara uzun süreli yüksek maaşlı kontratlar da o dönem verildi. sonra kural değişti, birden o sözleşmeler, transferler komik duruma düştü.
    suçlu federasyon.
    suçlu kuralları zırt pırt değiştirenler.
    ünal aysal, fatih terim falan gerizekalı değil ki böyle bir şey yapsınlar. emre utkucan da herhalde hmm, tarık dediğin adam 5 milyon euro'luk adam dememiştir. potansiyeli var demiştir, yerli bulmak zor demiştir. fiyatı buydu. çünkü sınır çok dardı. ve daha da daraltacağız diyorlardı.

    başka ülkelerde federasyonlar takımlara yardım eder. iyi futbol için çabalar. bizdekiler de nasıl daha rezil futbol izletebiliriz acaba diye soruyorlar kendi kendilerine. reziller.
  • 1850
    eskişehirspor'la ömür boyu sözleşme imzalaması gereken ve kulübüne zor zamanlarında sahip çıkmış adam gibi adam.

    ha adamlığını bir kenara bırakırsak tarih itibariyle hala bıraktığımız gibi. ne defans var ne hücum, tff 1. lig koşullarında bile leş gibi bir bek. herhalde bütün hakiki sol bekleri allah çarpmış da bu herif yokluktan idare falan ediyor...
App Store'dan indirin Google Play'den alın