• 100
    söylendiği sezonların ilkinde ocak hamleleri şampiyonluk getirdi. o dönem hocanın yaptığı hamleleri gömenler, "serdar aziz gitti, şampiyonluk gitti" diyenler vardı. :) ikincisinde ise pandemi araya girmese yine şampiyon olurduk. aradan zaman geçtiği için hala bu söz üzerinden eleştiri yazmak kolay ama terim'in ocak hamleleri 96'dan bu yana genellikle işe yaramıştır. ilie, marcao, luyindama, necati, nagatomo ve niceleri gibi.
  • 121
    yahu dalga geçiliyor sanmıştım ama gerçekten hoca ocak demiş sanırım. kafayı yemek üzereyim. fatih hoca'nın durmadan işaret ettiği ama nedense bir türlü gelmeyen dönem.

    ocak gelince şöyle olacağız sanıyor herhalde: https://gss.gs/tSq.jpg

    (bkz: 22 eylül 2021 kayserispor galatasaray maçı)

    hocam bir kere yanlış yaptım ve düzeltmek için elimden geleni yapacağım desen istifa etmeni bekleyen bana bile tekrar güvenmek için yeterdi ama sahadaki oyundan çok maç sonu açıklamalarınla tüm güveni kaybediyorsun bil istedim.
  • 10
    kabul etmiyorum ve etmek zorunda da değilim. değiliz hiç birimiz. santrforunda falcao-andone, orta alanında seri-nzonzi-lemina, kalende muslera, defansın ortasında luyindama-marcao varken sabredeceksin demek pardon da deli saçmalığıdır. biz her maç 3 puan alınacak demiyoruz ama ne oynadığını bilen, amacı belli, rotası belli bir oyun görmek istiyoruz. bunu da fatih hoca’dan bekliyoruz. fatih terim’in her dediğine kayıtsız şartsız katılmak veya uymak zorunda da değiliz. kendisinin görevi bu takıma düzgün oyun oynatmak. olabilirse şampiyon olmak. konya’nın, göztepe’nin 3’er-4’er gol atarak oynadığı sezonda biz 7 maç 6 gol üretebiliyorsak -ki bu gollerin üçünü 8 kişi klamış rakibe atabildik- sorumlularına “neden” diye sorarız. kimse aziz yıldırım’ın ağzına bakan fb taraftarı gibi olmamızı bekleyemez. terim bize sabredin demek yerine “oyunumuzu toparlayacağız” demelidir. istifa etsin falan demiyorum. fatih hoca artık işine kanalize olsun. tek beklentim budur.
  • 135
    ben sabredemem arkadaş. sana kaç tane ocak verildi. hayrına yönetmiyorsun bu takımı. 1 ocak tarihine kadar para almadan çalış memnun kalırsak paranı veririz o zaman ama sen kaybettirdiklerini geri verebilecek misin. adama bak utanmadan arlanmadan hala ocak diyor. istediğin kadar efsane ol galatasaray'dan büyük değilsin hoca. ya bu dandik futbolunu değiştireceksin ya da hala sana sabreden taraftar birkaç maç sonra seni arenada rezil edecek. bu kadar insana küfreder gibi ocak diyor hala.
  • 64
    ben sabretmekten sıkıldım. hakikaten sıkıldım.

    fatih terim igor tudor sonrası geldiğinde, takımımızın iki büyük sorunu vardı.
    1) deplasmanda tüm takımın yokları oynaması ve bunun sonucunda puan kayıplarının yaşanması.
    2) derbi maçlarında tabiri caizse ezilmemiz.
    bu iki sebepten ötürü henüz ilk yarı bitmeden, takım ligde ikinci sıradayken sayın igor tudor ile yollar ayrıldı, yerine imparator getirildi.
    bu değişiklik sanırım herkesin gönlünde yatan değişiklikti çünkü hem fatih terimin imajını düzeltmeye hem de bizim kendini kanıtlamış, yukarda bahsettiğim sorunları çözebilecek bir teknik adama ihtiyacınız vardı.

    şimdi geliyoruz işin civcivli bölümüne.
    o sezonun kalanında şampiyon olduk, önemli maçları iyi oynadık fakat asıl sorunumuz olan deplasman sorununu bir türlü çözemedik. hoca -haklı olarak- takımı kendisi kurmadığı için yaza kadar sabretmemizi istedi. tamam dedik.

    geldik bir önceki sezona. lig tarihinin en fazla mağlubiyetli şampiyonluğuna eriştik. belki de en önemli şampiyonluklarımızdan birini kazandık. fakat gelin görün ki en başta, fatih terim’in gelme sebebi olan deplasman sorununu çözemedik üstüne adeta bir fobiye çevirdik. bunlar da yetmezmiş gibi iç sahadaki o rakibi boğan, o tek kale oynayan, o enerjisi bitmeyen takımı hafta hafta kaybettik. ilk yarının sonuna doğru “ocağa kadar sabredin gerekli neşter atılacak” dendi. bazı transferler yapıldı ve ardından ikinci yarı başladı. takımda değişen tek şey feghouili’nin sorumluluk alıp, kalitesini ortaya koymaya başlaması ve diagne’nin bir şekilde kazandırdığı penaltılar oldu. takım oyunun da bir gelişme olmayınca bu sefer de “yazın yepyeni takım kurucaz bir sabır” dendi. sabrettik ve bir şekilde şampiyon olduktan sonra yaza girdik.

    vardık 2019-2020 sezonuna. onca transfer, onca demeç, onca umut... falcaolar, nzonziler, leminalar... rotasyonu olan bir takım kurdu galatasaray. herkes sezon öncesi “acaba mayıs gelmeden şampiypnluk gelir mi ?” düşüncesi içersindeydi. ilk haftalarda takımın kötü oynamasına kimse gıkını çıkarmadı. “onca adam yeni tanışıyor, elbet bir tanışma süreci olacak” dendi. ”haklı” dedik.

    ancak, haftalar ilerledikçe takım iyileşeceğine daha da kötü oynamaya başladı. bazı istisnai maçlar hariç seyirciyi adeta kör eden bir top oynandı. bir çok futbolcu geçmişte de olduğu gibi suçlandı, tepki gösterildi. fakat kimse durmadan sabır dilenen, inadı inat bir sistemi takıma dayatmaya çalışan sayın fatih terimi eleştirmedi.

    11 deki 9 oyuncunun mu kötü oynaması daha muhtemeldir yoksa teknik direktörün bir oyun planının olmaması mı ?

    ben artık 4-1-4-1 oynayan, defansta ön liberonun durmadan stoper ikilisinin arasına girip top aldığı, kimsenin koşmadığı, koştuğunda da kafası kesilmiş horoz gibi davrandığı, kalenin içine girene kadar şut çekmeyen dolayısıyla pozisyon bulamayan, pas oyunu başlığı altında piyasadaki bir çok uyku ilacından daha etkili olan bir takım görmek istemiyorum.

    ben sabretmekten sıkıldım. hakikaten sıkıldım.

    edit:imla
  • 23
    ocak ayında lider ile aramızdaki puan farkı iki hanelere çıkarsa ve olası lider de fenerbahçe olursa ocak ayında gelecek değişikliklerin ne işe yarayacağını merak etmekteyim. bu yıl rakip taraftarı olmayan başakşehir değil. üstelik sayemizde beşiktaş da dirildi. trabzonspor malum. ocak ayında da muhtemelen artık bu yılı feda deyip gelecek yılın planlaması ile önümüz 10 yılın galatasarayı dizayn edilecek bahanesi ile klasik toparlanması yıllar alan burhanlı döneme gireceğiz. daha önce seyirci bu filmi çok gördü hocam. bu defa verilen erken tepkilerin nedeni geçmiş dönemde yaşanan tecrübeler. ligin belki de en komple takımı hücum hattında dönüp bakmayacağımız jahovic, fofana gibi isimlerin oynadığı yenimalatyaspor kadar top oynamıyor, skor üretemiyor. gerçekten komedi.
  • 123
    artık sabretmek istemiyorum. artık sabretmek istemiyoruz. yeter kardeşim yeter. 2019 2020 2021 yıllarında fatih terim tarafından bizi uyutmak için söylenen ve içi boş olan hatta bomboş olan söylemdir. hocaya saygımız sevgimiz sonsuzdur. ama olmuyorsa zorlamak saçmalıktır. ocak sabır kelimeleri bardağı taşırmıştır. bomboş ve hayal satan bir söylemdir.
  • 164
    sabırsızlıkla beklediğim ve bizi çok daha güzel bir konuma geleceğimizi düşündüren söz.

    bu sene devre arasında pek transfer yapacağımızı düşünmüyorum. olursa van aanholt yerine ya da yedeğine bir sol bek oluruz. yabancı sınırı olmasa belki daha net bir 6 numara da alabilirdik ama sınır var, bence bu konulara girmeyeceğiz. beni heyecanlandıran şey devre arası kampında yapacağımız taktik hazırlık. 2019-2020 sezonunda da hoca aynı sözü söylemiş ve ocak ayında bambaşka forma bürünmüştük aynı oyuncu kadrosuyla. 8'de 8 yapmış, feneri kadıköyde 3-1 geçmiştik. pandemi olmasa büyük ihtimalle şampiyonduk. aynı etkiyi bu sene de göreceğiz bence.

    peki bizim eksiğimiz ne? hücum organizasyonu. yeni kadroyuz. yeni olmamız yetmiyormuş gibi genciz de. kanatlar da, orta saha da genç. hücumda biraz sıkıntı çekiyoruz. avrupada muhteşem savunma oyunu oynuyoruz ve rakibi kitliyoruz, buna bayılıyorum. bir de hücumda daha efektif olursak inanılmaz haz alacağız hepimiz. ligde sallantılı form durumumuz da bundan ötürü. hocanın ligde bazı yanlış tercihleri/inatları olduğu kadar bence en önemli sorun dediğim gibi henüz hücumu oturtamamış olmamız. ama oturtacağız, olacak. ocak ayı gerçekten kritik.

    ligde devreyi lider bitiremesek bile liderin ensesinde bitirirsek harika olur. uefa'da da grubu lider bitirirsek yemeyin de yanında yatın.

    gerçekten büyük heyecan duyuyorum. uzun zamandır bu kadar umutlu ve mutlu değildim. hocaya ne kadar teşekkür etsem az.
  • 194
    bu sozun soylendigi, her yil kiraliklarla sifirdan kadro kurulmak zorunda kalindigi sezonlarda soz yerine getirilerek ocak sonralari yukselen form ile;

    -2 sampiyonluk,
    -1 pandemiye kadar icinde kadikoy galibiyetinin de oldugu muhtesem galibiyet serisi,
    -1 tane de tek golle kacan sampiyonluk bulunmaktadir.

    bir gol atilsa 3/4 sampiyonluk orani yakalayacak performansa konu olan soz ile dalga gecen rakip taraftarlar daha munasip seyler arayabilirler dalga gecmek icin. cunku ilgili performansa bakinca, gonul bagiyla bagli oldugumuz taraftarlik (tabi ki galatasaray) kapsaminda bu sozle dalga gecmeye bir sebep yok. kisisel nefret renklerin onune koyulmadiysa tabi ki.
  • 171
    ligde onune gelene puan kaybetmek veya stoperleri semih kaya ve sadik olan malatya’yi yenmek icin ocak ayini bekliyorsak vay halimize.
    sadece 6 galibiyetimiz var ve puan kaybettigimiz bir cok takimin birak transfer yapmayi transfer tahtalari bile kapali.
    sozun ozu bizim takimin kalite ve butcesi 6 galibiyeti aciklayacak kadar kotu degil.
    problem transfer degil sunu anlayabilsek keske.
  • 150
    --- alıntı ---
    1 ocak ve sonrasında görecekler ki müthiş bir galatasaray takımı olacak.
    --- alıntı ---

    keşke "şu kardeşinize ocak ayına kadar yetki verin, görün bakın açılan makas lobisiyle nasıl mücadele ediyorum" filan da deseydi. daha havalı olurdu.

    hala anlaşılamayan bir husus var. futbol takımı sanıldığı kadar kötü değil. eksikleri var. o konuda bir şey diyemem. ama bir oyuncuyu ne zaman oynatıp, ne zaman oynatmayacağını iyi ayarlarsan, iyi verim alıyorsun.

    - mesela diagne'yi birden kadro dışı bırakıp, sonraki maç kurtarıcı olarak oyuna alırsan, o futbolcudan alacağın verim düşüyor.

    - boey gibi fiziki olarak fazla efor sarfeden bir oyuncuyu üst üste dinlendirmeden sürekli oynatınca, sakatlanma riski artıyor.

    - yedlin gibi bir önceki maç cidden kötü oynamış ve moral olarak ıslıkların da etkisiyle yerlerde bir moralle bir sonraki maç oynatırsan batırıyor. bir önceki açıklamayla paralel olarak boey ile değişmeli oynasalardı, hem boey'in sakatlanma riski azalacak, hem de yedlin bu derece demoralize olmayacaktı.

    - mohamed konusunu da iyi yönetemediğimiz için futbolcuyu küstürdük. şu saatten sonra da verim almamız çok zor.

    seçenekler arttırılabilir. kısacası ocak ayı en fazla 2-3 takviye yaparsın. ama asıl gereken futbolcudan çok mantalite ve doğru zamanda, doğru oyuncuyu oynatacak bir yapı.
  • 74
    şu başlık gerçekten numunelik. galatasaray taraftarını tanımak istiyorsan bundan daha güzel bir kaynak olamaz. teknik direktör taraftar devre arasına kadar sabredecek diyor. ara transfer döneminde kadroya oyuncu geleceğini ve oyunun düzeleceğini ima ediyor. tepkiler özetle; daha ne kadar bekleyeceğiz, her sene aynı sözler, sabır taşına döndük vs. bunu yazan taraftarın takımı aynı teknik direktör ile son iki seneyi şampiyon tamamlamış. başka bir takımda böyle bir şey görmeniz mümkün değil zannımca. en azından ülkemizde yok. belki de galatasaray'ı diğer takımlardan daha başarılı kılan etmen bu tatminsizliktir. (1/3/2020 - 20:55)
App Store'dan indirin Google Play'den alın