76
hangi siyaset? halkı düşünmeyen iktidar ve muhalefetler birliği için mi ben siyaseti galatasaray'dan öne koyacağım?
imkansız. o tren kaçtı. milliyetçi olabilirsin, dinine bağlı olabilirsin, türlü türlü düşüncelerin olabilir ancak siyaset dediğin zaman koca bir aldatmacadan ibaret olduğunu belli bir olgunluğa geldikten sonra anlayabilirsin.
bu a parti b parti kavgası değil.
bu memleketin siyaseti demogoji üzerine. laf salatasından öte gitmiyor.
enflasyon %200 yaşam şartları her geçen gün ağırlaşıyor. ülkede para kalmamış, halkın üzerinden geçiniliyor. sonra siyasi fikir önde gelsin. vallahi ben izmir'liyim. hayatımda bir parti ile hiç bağ kurmadım. bundan sonra da kurmam. yok o atatürk partisi süper, öteki ılımlı islamcı allah korkusu var muhteşem. geçelim bunları.
bunlar karın doyurmuyor. insanlar aç, evlerine et sokamıyor. 1 kilo kıyma 350 400 tl olmuş.
benim için galatasaray bir ailedir. eşim çocuğun annem kim varsa kendime can gördüğüm aynı seviyededir. bir renge ve bir isme aitsem bu galatasaray'dır.
hiçbir siyasi güç düşüncemi değiştiremez. hiçbir gs yöneticisi de bu düşüncemi değiştiremez.
üniversite yıllarımı çok koyu bir komünist olarak geçirdikten sonra 23 yaşında askerliğe gittim. o yıllardan sonra yavaş yavaş gözüm açıldı. en son bu işin tak dediği yer istanbul belediye seçimlerinin iptali oldu.
demokrasinin olmadığı, bir gücün hakim olduğu, ekonomik refahın olmadığı memleketlerin en temel sorunu bu.
bir de şöyle bir safsata var. futbol afyondur, halkı uyutmak için.
ingiltere, almanya, fransa, italya, ispanya.
hepsi bizden daha fazla refah içinde ve futbol ile iç içeler.
nasıl oluyor bu iş?
alman halkı da protestosunu maçlarda yapıyor, fransız halkı da ha keza ingiliz halkı da.
söylenecek çok söz var ancak başı sonu karışıyor işin. sonuçta çorbaya dönüyor.
bu bakımdan yaşasın galatasaray sevdamız.
77
türkiye söz konusu olunca mecburi olan durumdur.
türkiye'de siyaset herhangi bir iskandinav ülkesinde yapılan bir memuriyetten öte, insanların günü ve geleceğini belirleyen unsurdur.
insanların hayatları, adaleti ve özgürlükleri renklerden ötedir.
78
camiadan camiaya farklılık göstermektedir. fenerbahçeli birçok taraftar, her ne kadar iktidara da muhalif dursa da, 3 temmuz sürecindeki tavrı ve şike konusundaki görüşlerinden ötürü ekrem imamoğlu'nu asla affetmemiştir ve affetmeyecektir. fenerbahçe taraftarı, hayatını bir takım üzerine kurma ve hayatının her elementini takımı üzerinden görme konusunda türkiye'deki en fanatik taraftar grubudur, "seni de seni seveni de sevmiyoruz" pankartı boşuna açılmamıştır. bu yüzden ekrem imamoğlu'na destek vermeyen, sayıları milyonlara varan fenerbahçeli taraftarın motivasyonu siyasi görüş değil, imamoğlu'na trabzonspor yöneticiliği dönemi ve 3 temmuz dönemindeki tavrı sebebiyledir.
79
çok normal insandır.
futbol dediğin en önemsiz şeylerin en önemlisi. ülkenin içinden geçtiği günlerde haksızlığa ses etmek ise siyasi fikirden öte özgür birey olmanın en önemli gerekliliği olan adalet ihtiyacına yapılan bir haykırış.
80
hak, adalet gibi kavramlar siyasetin değil hukukun kavramlarıdır.
ülkede de bu kavramların kullanılmaması başlı başına protesto sebebidir. ister bir sanatçı, ister siyasetçi veya bir futbolcu...
adalet herkese uygulanmalıdır. eğer bir siyasetçiyi yolsuzluktan içeri almışsan, kendi döneminde onca yolsuzluklar yapanı da içeri atacaksın ki adalet olsun.
ya da bir futbolcuyu çözüm sürecinden önce ahkam kestiği için içeri alıyorsan, çözüm sürecinden sonra bıçak çekse bile almamazlık yapmayacaksın.
dolayısıyla söz konusu şey adalettir.
suçsuzlar içeride çürüsün, caniler serbestçe dolaşsın diyemem. bu yüzden adalet benim taraftarlığımın önündedir.
81
siyasetin vatan kavramıyla karıştırılmaması gerekir. tıpkı hükümet ve devlet kavramlarının birbirine karıştırılmaması gerektiği gibi.
82
itirazi olan ile oturup bir bardak su bile icilmemesi gereken onermedir.
siyasi fikir dediginiz sey ideolojidir. ıdeolojileriniz de ne sartlarda yasamak istediginizi belirler. bir avuc zengine omur boyu hizmet etmeyi secmek ya da cabalamadan, hak etmeden o bir avuc zenginden biri olmak bir ideolojidir.
ınsanca, hak ve hukuk icinde onurlu ve serefli bir yasam surmek istemek de bir ideolojidir. yardimlasarak, guven ve baris icinde, hakkini surekli araman gerekmeyen bir ortamda, arkanin bir avuc zengin tarafindan degil de liyakatli ve onurlu insanlar tarafindan kollandigini bilerek yasamak bir ideolojidir.
bunlar haberturkte, halktvde, cnn'de sizin duygularinizi somurup siyaset yapiyoruz abi diyen kan emicilerin yaptigi is degildir.
okumak lazimdir, egitilmek lazimdir, gelismek lazimdir.
futbol ve takim islerini ideolojiler ile kiyaslamak kadar sığ bir dusunce olamaz.
83
benimdir. siyasi fikirler hayatımıza yön veren şeylerdir. topluluk olarak olmasa bile bireysel olarak siyasi tercihlerimiz hayatımızı etkilemektedir. örnek olarak vermem gerekirse, siyasi tercihlerimin bilinmesi sebebiyle çalıştığım kurumun dinci yöneticileri tarafından zamanında mobbinge uğradım, tuttuğum takım sebebiyle değil.
taraftarlık bizi bir seviyeye kadar mutlu eden veya üzen şey olmalıdır. burada karşı çıkacak olan arkadaşlarınız vardır tabii ama benim görüşüme göre galatasaray benden önemli değildir. galatasaray değer verdiklerimden de önemli değildir. başkası galatasaray'ı benden değerli görebilir, hakları vardır ama isviçre'de yaşamıyoruz. siyasi fikirlerimiz yüzünden hayatımıza yön veriliyor.
ülkemizin şu anda yaşadığı ağır adaletsizliği, tek adamlığı eleştirmek yerine pısıp kalmak, apolitik takılmak korkaklıktır bana göre. bunu yapanın tercihine saygı duyarım, kendince haklı sebepleri vardır elbette ama kalkıp da "galatasaray'ı siyasi fikirlerinin önüne mi koyuyorsun yani?" diyen olursa buna "evet" demeyeni garip karşılar, hayatı keşke onlar kadar basit yaşayabilseydim diye kıskanırım.
84
bunu yapmayan taraftar ottur. dümdüz ottur kimse kusura bakmasın. balık baştan kokar biraz aklı varsa düz hesap "ulan bizim bu başımıza gelenler liyakatsizlikten hukuk tanımazlıktan geliyor. ben buna ses çıkarmazsam iki gün sonra bize bir haksızlık yapıldığında kime derdimi anlatacağım?" diye düşünüp zaten ses çıkarması gerektiğini bulacak. bulamıyorsa da ottur çimendir yani.
85
ülkeyle alakası olmayan, beyni olan her insanın yapması gereken şey. futbol için geleceğini düşünmeyen insana anca acınır. aramızda böyle tipler varsa beni engellesin de yanlışlıkla yazılarıını okuyup vakit kaybetmeyeyim. biz futbolu, galatasaray'ı çok seviyoruz ama her şey, hele hele ülkemizin geleceği ile kıyaslanamaz.
86
benim.
benim taraftar olabilmem için memleketin olabilecek en düzgün siyasilerce idare ediliyor olması lazım. öyle olmalı ki ekonomi de düzgün olsun, ben maça gideyim, forma alayım, takımımı maddi yönden de destekleyebilirim.
allah utandığımız fikirlerimizi sağa sola ima yoluyla yazacak hale getirmesin. aslolan türkiye cumhuriyetidir.
87
yüz küsür yıllık cumhuriyetin kuzey kore'ye dönüşmemesi için çabalayan insandır. çoğunluk parti liderini eften püften sebeple hapse koyan adamlar yarın kıçındaki don mavi değil diye seni de ters kelepçeleyip hapse koyar. ne için koydun dersen kilodunun rengini beğenmedim keşke koyu renk olsaymış der. tekrarlamak gerekirse azınlık değil, "çoğunluk" liderini içeri attılar. bunun ötesi yoktur.
bu ortamda futbol konuşmak komik kaçsa da iki kelam etmek gerekirse bugün şampiyonluğunu çalmaya uğraşan adamlar yarın şampiyonluğunu çalacaklar. bu sene belki olmasa bile seneye galatasaray'ın şampiyonluğu çalınacak. o gün geldiğinde aslolan galatasaray'dı falan diye ortalıkta gezerseniz gülünç duruma düşersiniz.
88
hiç hazetmediğim taraftar türlerinden biridir. detaylara girmeye üşeniyorum lakin...
gelgelelim mevcut durumu siyasi olarak değil ülke demokrasisinin bekası olarak değerlendiriyorum. türkiye olmazsa galatasaray da olmaz.
hiçbir siyasi görüş veya parti galatasaray'dan büyük değildir. aslolan galatasaray'dır ancak galatasaray da türkiye'dir.
türkiye özgür olmalı ki galatasaray özgür olsun.
89
elmayla armutu karıştırmaya gerek yok. sapına kadar galatasaraylı sapına kadar da muhalifim.
ligler başladığında 2 saatliğine hayat duracak ve galatasaray’ın kazanması için maçımıza konsantre olacağız. olağanüstü süreçlerden geçtiğimiz için de maç dışındaki saatlerde enerjimi, zamanımı ülkenin normalleşmesi için harcayacağım. yani bir nevi konsantrasyon.
günde 10-15 dakika bilemedin en fazla bir saatini siyasete ayırırken ortalama 2-3 saatini hatta maç günleri daha da fazlasını gs medyası ile ilgili geçirirken seçme ve seçilme hakkımızın tehlikeye girdiği dönemde ülke rayına oturana kadar böyle bir yol izlemek en doğrusu.
90
uğur dündar değildir bu. trabzonun şampiyonluğunu tebrik ettiği için ekrem imamoğlu'na, sen istanbul'un belediye başkanısın, senin seçmenin fenerliler, diyerek aba altından sopa göstermişti zamanında.
91
futbola aşık, galatasaray sevdalısıyım. her gün sayısız kere sözlüğe girer yazıları okurum. ilk kez günlerce sözlüğe girmedim. ilk kez ve muhtemelen uzun süreliğine son kez gireceğim.
siz norveç, finlandiya, isveç gibi bir ülke değilseniz ve hayatınızın kalitesi ve kaderi siyaset sebebiyle doğrudan etkileniyorsa apolitik olamazsınız. apolitiklik dediğiniz şey kafanıza kuma gömmektir zaten. bunu geçiyorum. bu ülkede son 23 yıldır artarak büyüyen bir tahakküm, gizliden otokratikleşme ve artık göstere göstere rusya modeline yöneldiğimiz bir siyasi iklimde konuyu a veya b partisine indirgeyemeyeceğimiz bu kadar barizken futbol ve siyaseti birbirinden bağımsız düşünme şansı artık yok. bunu yapmak sadece konuyu sulandırmak ve işin ciddiyetini görmemek demek.
imamoğlu milyonların teveccühünü kazanmış ve cb olması kesin gibi görünen bir adayken şimdi silivri'de parmaklıklar arasında. halkın iradesi, tercihi, seçme ve seçilme hakkı rafa kaldırıldı. bunun adına ister hukuksuzluk, ister sivil darbe, ister hukukun araçsallaştırılması, ister otokrasi diyin. sonuç olarak içeriği bomboş bir iddianameyle içeri tıkılan bir büyükşehir belediye başkanı var.
fakat konu artık imamoğlu özelinde görülmeyecek boyutta çünkü insanlar mutsuz, insanlar fakir, insanlar umutsuz. temel gereksinimlerini göremeyen, en basit hobilerin lüks olduğu, temel hak ve özgürlüklerin gasp edildiği bir tuhaf ülkeyiz. imkanı olanın ülkeyi terkettiği, umudumuz olan gençlerin depresyonun kollarında gezdiği, açık bir akıl hastanesine döndük.
ekonomiyi sırtlayan büyük çoğunluğun iradesi ayaklar altına alınırken, reklamdan, medyadan, taraftar sayesinde milyar doların döndüğü sektör olan futbolda 1 tane kulüp bir duruş gösterebildi mi? ali koç'un abuk subuk çıkışı ve beşiktaş'ın hakem zırvası var işin tuzu biberi olan. kendini türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşu olduğunu iddia eden gs ve fb ve diğer camialar tek ses etmiyorsa kusura bakmasınlar ama siz hiçbir şey değilsinizdir.
kendi camiamıza dönüyorum tekrar. resmi hiçbir tepki yok. ultraaslan denen oluşum filistin gazze diyor. eyvallah haksızlığa ses çıkarıyorsunuz. türkiye'de bunlar yaşanırken tek kelam etmiyorsanız, edemiyorsanız kimseye adalet temsilciliği hikayesi anlatmayın.
ve futbolcular. bırakın gs'yi, 1 tane türk futbolcu çıkıp tek kelime etti mi? ağzınızı açmadı hiçbiri, yalandan bir görsel bile paylaşıp tepki vermedi. çocukluk aşkım gs mi türkiye mi büyük? kusura bakmayın sevgili topçularımız ama türkiye daha büyük. siz tek kelime dahi etmeye korkarken voleybol takımımızın sultanı ilkin aydın eylemlere katılıyor. aldığı maaş sizinkinin 10'da 1'i bile değildir. camiamıız adına bu kara günlerde tek güzel şey ilkin olabilir.
futbol aşkımız ama insanları uyutmak için daha iyi bir aparat da yok. bu gerçek. ülke başımıza yıkılırken milli takım top oynayacak, tek cümle eleştiri çıkmayacak, ligde hakem hatası konuşacağız ama milli iradenin çöpe atılmasına tek bir tepki duymayacağız futbol camiasından. siz almasını bildiğiniz gibi günü geldiğinde vermeyi de bileceksiniz.
ben hiç kimseyim. tek bir taraftarım, futbol severim ama bu düzen değişmedikçe canım ciğerim takımım dahil hiçbir türk takımının maçını gazozuna bile olsa izlemeyeceğim, bein sports denen katarlı ve iktidar yanlısı kanalı da boykot edeceğim, gs store'dan bir çöp bile almayacağım. ben en azından kendi vicdanımın sesini bastıramam. herkes kendi vicdanından sorumludur. benim vicdanım bana bunu söylüyor.
92
önce ülkem sonra takımım. ülkem olmadan takımım olmaz.
var olsun türkiye, yaşasın galatasaray!
93
aklı olan insandır.
futbol hayatın küçük bir parçası sadece.
siyaset ise yaşantımızın her noktasına etki eden bir şey.
futbol dahil.
94
olayın hala siyasi olduğunu düşünenlerin yaptığı gözlem.
hayır kardeşim olay siyasetten çıktı.
olay seni, beni, halkı, memleketi doğrudan etkiliyen; hak, hukuk, adalet, demokrasi, eşitlik, özgürlükle yani insanca yaşamanı sağlayan değerlerle ilgili.
kusura bakmayın ama ben önce memleketimde insan gibi yaşayayım, sonra takımımı desteklerim.
95
taraftarlığını siyasi fikirlerinin önüne koyan insan kadar eleştirilmesi doğaldır. ancak taraftarlığının devam etmesi için siyasi fikirlerin öneminin kavranması gerekiyor. ülkede bırak futbolu , yeme içme, barınma, sağlık hizmeti alma gibi konular sıkıntılı durumdayken siyasi fikirleri biraz öne koymak gerekiyor.
siyasi denmesi de garip olmuş ,bu temel hakları insani şartları sağlamakla yükümlü devlettir.
devleti sahiplenen bir siyasi akımın diğerlerini hain terörist görmesi gibi konular varken burada cümlelerle aforizmalar saçmaya gerek yok.
adalete hiç değinmedik neden acaba olmadığından mı?
güçlü türkiye cumhuriyeti , güçlü türk silahlı kuvvetleri, güçlü galatasaray
96
olması gerekeni yapan vatandaş. burda şunu belirtmek isterim ki esasen başlık yanlış. yaşadığımız günlerde açılması gereken başlık "ülkesini galatasaray'dan çok düşünen insan" olmalı. o boyuta vardık diye düşünüyorum ben.
süperlig boykotu gündemde, onu da sonuna kadar destekleyeceğim. daha adil bir ligde izlerim galatasaray'ımı. 3 ay lig maçı izlemesek ölmeyiz diye düşünüyorum. zaten ne lig gerçekten lig ne derbiler derbi. izleyince de sinir oluyorduk, sinirlerimiz yatışsın biraz.
97
ülkede özgürlük, hukuk, adalet olmazsa futbol falan kalmaz. yarın kulübünü kapatırlar, kayyum atarla, elinden hiç bir şey gelmeden durduk yere bitirirler. öyle bakakalırsın. önce ülkemiz, sonrasında hobilerimiz, keyiflerimiz, meraklarımız...
98
18-20 yaşından büyük olup da bunun tersini beceren kişinin ya parası çoktur ya aklı noksandır.
99
özgür bir ortamda olmadıktan sonra spor sadece bir tiyatro gösterisinden ibaret olacaktır düsturuyla hareket eden kişidir. roma döneminde insanları siyasi tepkilerden uzak tutmak için arenalar, gladyatörler izletilir, eğlenceyle tepkiler dağıtılırdı. şimdi ise suudi arabistanda kral istediğine belirlediği oyuncu için ödenek veriyor istemediğini o kadar yarışmacı bir seviyede tutmuyor. takımımın tiyatroda figüran olmaması için özgürlüğün ve bağımsızlığın kıymeti bilinmeli.
100
kafamız biraz çalışıyorsa olmamız gereken insandır. aksi halde koyun gibi yaşamış olacağız.