• 205
    fenerbahçe tarafından çeşit çeşit yolları bulunan hak yeme biçimi. en son anadolu kulüplerinin reklam konuları vs. gündeme geldi. valla bazılarımız kabul etmese de bu sezon temiz değil ve inanır mısınız geçen sezon da temiz değildi ama alnımızın akıyla çıkmayı bilmiştik.

    galatasaray sahada doğranırken futbol konuşacak halim yok. çünkü bir hakem kararı koca maçı etkiliyor. bu sene futbol ortamında çok daha pis şeyler dönüyor. buna gözünü kapatmak yanlış.
  • 107
    kamu vicdanıyla değil, tepedeki bir adamın işine nasıl geldiğiyle göreceli bir suç.

    3 temmuz dönemi'nde, sâbık klüp galatasaray olsa, eminim ki verilmemiş ceza, edilmemiş işkence kalmamıştı bu camiaya. ulan kaç yıldır, durağına metro işletilmeyen klübüz be...

    stadından çıkarılıp, dağ başına sürülen kaç klüp var bu memlekette? spk'sı ayrı, federasyonu ayrı, tbf'si ayrı, maliyesi ayrı geldi üstümüze.
  • 154
    acaba şampiyonluklar gibi bunun içinde geçmişe yönelik başvuru yapılabiliyor mu diye merak ettiğim eylem.*

    şampiyon olamayacağını anlayan fenerbahçe'nin galatasaray şampiyon olmasın diye bilerek ve isteyerek 2 lisanssız futbolcuyu sahaya çıkararak beşiktaş'ı şampiyon yapması hadisesi de geçmişe dönük incelenip bir yaptırım uygulanır mı acaba.

    sahaya çıkan 2 lisansız futbolcuyu görünce bu sefer şike sahaya yansımadı balonu da pek işlemez.*

    ufak bir araştırmayla o dönem yöneticilerinin hiçbirinin bu olayı inkar etmediği gibi dönemin gazete ve dergilerinde çarşaf çarşaf bu olay yazılı ve kayıt altındadır.

    şimdi bu gayri hukuki şampiyonluklara yancı arayan fenerbahçe'nin beşiktaş'a lütfedip sizin de 5 şampiyonluğunuz var dediği şampiyonluklardan biri de bu 1951 şampiyonluğudur*. fenerbahçe'nin beşiktaş'ın altına yatarak yaptığı şike neticesinde gerçekten de o senenin türkiye futbol şampiyonu, istanbul ligini lider tamamlayan beşiktaş olmuştur.

    hatta bakınca sözlükte de başlığının olduğunu gördüm.

    (bkz: 8 nisan 1951 beşiktaş fenerbahçe maçı)

    biraz dişli bir yönetim olsa sırf buradan bile karşı tarafı rezil rüsva edip, bütün spor kamuoyunun önüne mihenk taşı gibi koymuştu kepazeliği.
  • 215
    2023-2034sezonunda , türkiye süper liginde şike yapılmaktadır. bu şike hakemler tarafından yapılmaktadır. bizim taraftar olarak yapacağımız şeyler kısıtlı. sadece bir takımın hakem yönetimleri bağımsız bir heyet tarafından izlenir ve raporlanırsa , alınan hakem kararları ile şike yapıldığı anlaşılacaktır. hakemlerin vermiş olduğu kararalar futbol kuralları gereği olağan hayatın akışına aykırıdır. spor hukukuna göre yapılacak yargılamada bu yeterli olacaktır. bu suç duyurusunu yapacak kurum, galatasaray yönetimidir.
  • 122
    gecmisinde halinin altina supurdugun pislikler boyle cikar yine karsina iste. sadece 1 tape dinledim ve midem bulandi kapattim. zaten bu elyasa sume'yi gaziantepspor'da oynarken de hic sevmezdim icindeki karaktersizlik yuzune yansimis.

    bakalim cok ilkeli basinimiz bu olayin ustune gidecek mi yoksa yine halinin altina mi supurelecek. 'biz kazanacagiz, artik futbol konusacak, kumpas' tayfa goreve. yazik valla ulkedeki futbol bitiyor, belki de coktan bitmistir biz tiyatro izliyoruzdur.
  • 23
    şike kılavuzu :

    daha önce türkiye’de şike konusunu yazmıştım aslında. bugünlerde olanlar bu konuya daha detaylı girme isteği doğurdu bende.

    şike nedir, kim nasıl yapar, nasıl anlaşılır konusuna detaylı girmek istiyorum. ve elbette teşvik primine de değinmek istiyorum ki, bir maça dışarıdan müdahale etmenin en kolay yolu.

    girişte söylenmesi gereken, dikkat edilmesi gereken konu; şike yapabilmek için yani kendi takımını satabilmek için takımının alınacak puanlara ihtiyacı olmaması şarttır. yani takımının ligde iddiası olmamalı. şimdilerde ligde son haftalarda rahat takım, hedefsiz takım bulmak çok zor. şike bu sebeple çok azaldı. avrupaya çok az takımın gittiği, 2 puanlı lig oynandığı zamanlarda çok daha kolay olurdu bu işler. yazıyı okurken bunu unutmayalım.

    bir takımın toptan şike yapması mümkün değildir, bunda anlaşalım. etkili birkaç kişinin haberi olur, iş bitirilir. yöneticiler de, teknik direktörler de işin içinde olabilir. bir kulübün toptan, bütün fertleriyle şike yapması sadece hatır şikesi yoluyla olur. en iyi hatırladığım 1986′da beşiktaş’ın fenerbahçe’yi 3-1 yendiği maç. o maçta yılların sol beki erdoğan (arıca) libero oynamış, evlere şenlik hatalar yapmıştı, ihalede üstüne kalmıştı elbette.

    şike denince akla ilk gelen kalecidir. öyle ya, yiyeceği gol işi bitirir. çok zordur yahu kalecinin şike yapması. çok yetenekli olması lazım, yoksa kabak gibi ortaya çıkar şike yaptığı. tarihte gol yemeyi bir türlü beceremeyip maçı satamayan kaleci çoktur. adam öyle yanlış konsantre olur ki, bir de bakarsın alamamış içeri. amatör ligde dayak yerler maçın sonunda. en kolayı her zaman yediği gollerden yemesidir ama öyle topu rakibe atmak, armut gibi boşa çıkmak, uzaklardan yumurtlamak şüpheleri çeker. daha önce böyle goller yemiş bile olsa kurtulamaz. kalecinin penaltı yaptırması en temizidir. indirirsin rakibi konu kapanır. kırmızı kart görse de olur, görmese de.

    bir diğer şüpheli adam eskilerin libero, şimdilerin stoperidir. bekler de eklenebilir. bunlar için de en temizi penaltı yaptırmasıdır. adam topla beraber ceza sahasında bir dalarsın, hakem penaltıyı çaldı mı tamam, görev yerine getirilmiştir. bugünlerde hiç bahsi geçmeyen fenerbahçe – ankaragücü maçında yapılan 3 penaltıya bakılması şart. pozisyon icabı bile olmayan penaltılar bunlar. sanırım ilerleyen günlerde incelemeye alınacaktır. kornerde adamını kaçırmak, ceza sahası dışında, tehlikeli yerlerde sık faul yapmak, kırmızı kart görmek uygundur. topu ıskalamak, rakibi geçtikten sonra bariz formadan çekmek, çelme takmak tavsiye edilmez.

    orta saha ve forvetlerin şike yapması zordur. yapsalar bile diğerlerinden az para alırlar. en kolay şikeyi bunlar yapar. golü kaçırıverirsi, biter. ama rıdvan (dilmen) gibi yapmamak lazım tabii. sarıyer’de oynarken galatasaray’la anlaşmıştı, galatasaray – sarıyer maçında boş pozisyonda kaleye vurmak yerine topu alıp geri dönmüştü şimdilerin büyük fenerbahçelisi şeytan rıdvan. bugünlerde ibrahim akın için bahsedilen şike söylentisi doğru bile olsa çok etkilidir diyemeyiz. en temizi kanıtlanmamasına rağmen emenike’yi kendi maçında oynattırmamaktır. dediğim gibi kanıtlamak mümkün olmayabilir.

    teknik direktörler de şike yapar. hem de tertemiz. takımını satacağın maç gelmeden hazırlıklarını yapmaya başlarsın. sezon boyu oynamamış adamları ufak ufak sahaya sürersin. maç günü geldiğinde o deneyimde olmayan adamın patlar. mesela kaleci seçiminde büyük ihtimalle sonuca ulaşırsın. kritik mevkideki adamlarınla tartışma yaşar, kadro dışı bırakırsın. bu biraz riskli tabii, çok dikkat çeker ama yapanlar var. futbolcuların mevkileriyle oynamakta yöntemlerden biri ama bu da biraz riskli ve dikkat çekici.

    yönetici nasıl şike yapar? işte en zoru veya en kolayı bu. çok güçlü olması lazım yöneticinin. hem futbol aleminde hem de iş aleminde. yani topçuya yatacaksın dediğinde bunun dışarı sızmayacağından emin olman lazım. varlığınla ve gücünle futbolcu üzerinde doğal bir tehdit oluşturman gerekir, yoksa ipliğini pazara çıkarırlar. elbette futbol alemi dışında güçlü olman demek medyada da güçlü olman demektir. yönetici ille de para karşılığı şike yapmaz. futbolculara para ödenir ama yöneticinin kazancı daha başkadır elbette. mesela bir ihale alır karşılığında ya da borçları silinir falan.

    teşvik primi en enteresan konu. şike midir, şikedir. ama futbolcuların büyük çoğunluğu bu parayı haram olarak görmez. sonuçta kazanmak için oynarsın ve kazanırsan ekstra para alırsın. burada kritik bazı noktalar var. futbolcu ne olursa olsun çıkıp oynamak zorundadır. teşvik primi alacağı için ektra çaba göstermesi de şike kadar yanlıştır. hele ki, ekstra para için doping falan gibi işlere kalkışıyorsa. üst liglerde dopingi tespit edersiniz de, alt liglerde pek mümkün değil. stsl veya bank asya lig de, diğerleri değil mi? kazandıkları az da olsa oradaki futbolcular, teknik adamlar da geçimlerini futboldan sağlıyor, atlamayalım, küçük görmeyelim lütfen.

    bir de teşvik primi fikstürden yani şanstan gelen avantaj, dezavantajları sıfırlar. adaletli değildir. şöyle bir örnek verebilirim. meşhur 8-0′lık galatasaray – ankaragücü maçı. sezon içinde beşiktaş, ankaragücü’nü yine ankara’da 6-0 yenmişti. o zamanlar beşiktaş futbol şube sorumlusu ihsan kalkavan’dı. tv’de bu maçla ilgili “ankaraya gidip adamları kampa almak istedim. çünkü lig bitmiş onlar için, doğru dürüst idman yapmıyorlardı, unlarını elemiş eleklerini asmışlardı. bunu fark ettiğimde olaya el koymak istedim, hem çocukları kampa alacak hem de ceplerine üç, beş kuruş para koyacaktım. ama izin vermediler” demişti. eğer ihsan kalkavan becerebilseydi fikstür dezavantajını değiştirmiş olacaktı.

    türkiye’de kesinlikle en çok yapılan şike hatır şikesidir. mevzu sahada bağlanır. puana ihtiyacı olan takım düşme korkusu yaşıyorsa sahada şöyle konuşmalra olur : “abi niye asılıyorsunuz ya, düşücez abi, sıkmayın bu kadar”. maçın ilerleyen dakikalarında istediklerini alamadılarsa “ulan bilmemnenin çocukları para mı aldınız lan, senin ananı avradını, ayağını eline vericem şimdi” cümleleri duyulur.

    puana ihtiyacı olan takım şampiyonluğa oynuyorsa, bir direnç varsa, maçın başından itibaren küfürlerle maçı bırakmaları söylenir. şampiyonluğa gidenler daha küstah oldukları, rakiplerini iyice küçük gördükleri için ilk dakikalarda terbiyesizleşmekte sakınca görmezler. tekmeler, yumruklar havada uçuşur.

    buna da 8-0′lık sezonun son beşiktaş maçından örnek vermek uygun olur. maçın başlarında gençlerbirliği öne geçtiğinde beşiktaşlı futbolcular bildiğin katliama girişmişti. feyyaz (uçar)’ın numaralının önünde birini tekmelediğini hatırlıyorum. maçı 3-1 beşiktaş kazanmıştı.

    hakemsiz şike muhabbeti olur mu, olmaz. ligin sonu, ortası, başı farketmez, taraftara göre hakemler her maçta şike yapar. ama bilmezler ki bir hakemin maçı birine vermesi için futbolu çok iyi bilmesi gerekir. tabii ki, çaktırmadan bu işi yapması için. bir hakem eğer büyük garantiler ve avantalar almadıysa bariz pozisyonlarda hata yapmaz. yani penaltı falan uydurmak için arkasının çok sağlam olması veya acayip, gökmen’in deyişiyle pornografik, paralar alması gerekir.

    hakem en güzel ince ince kıyarak bir maçın kaderiyle oynar. orta sahada, ceza sahası civarında işi bitirir. becerebilmek için futbolu çok iyi bilmesi gerek, yoksa çarşafa dolanır. inanmazsanız erman toroğlu’na sorun. hoca, takımına, teknik direktörüne, başkanına, futbolcusuna, taraftarına göre düdük çalardı. bu işlerden 5 allah kuruşu para aldığını sanmıyorum.

    şikeyi kim bağlar? işte bugünlerdeki şike soruşturmasında hiç adını duymadığımız adamların polisçe alındığını görüyoruz ya, hah işte bu tip adamlar. kim ki bunlar? bu adamlar kulüplerin içine bir şekilde sızmış asalaklar. bazen bir başkanın yakın adamları, bazen bir yöneticinin, nadiren de olsa kulübün eski sporcuları.

    türkiyenin her yerinde ne oluyor, ne bitiyor, kim kimdir bilirler, tanırlar ve tanınırlar. yetkisiz menajer yazısında bahsettiğim adamlar da bunlar işte. herkesi tanıdıkları için bir dolu iş, futbolcu bağlarlar, komisyonlarını alırlar. belli bir meslekleri, işleri yoktur. ofisleri bulunmaz. cep telefonuyla iş bitirirler. bu adamlar öyle tehlikelidir ki, öyle böyle değil. bir kulübün, futbolcunun, teknik direktörün haberi bile yokken onlar adına iş bağlarlar. azıcık tanıyor olmaları yeter. her türlü angajmanı onlar adına yaparlar, ilgililer bir anda kendilerini bir işin ortasında bulur. örneğin, birilerine sana şu maçı bağlayayım der, sonuç istediği gibi olursa avantasını alır, olmazsa dinlemediler beni der. maliyeti yok ki, en fazla telefon görüşmesi ücreti, ya da benzin parası.

    mafya gruplarıyla illa ki bağlantıları vardır bu adamların, bu açıdan bakıldığında bazı maliyetlere de katlanmak zorundadırlar elbette. eskiden futbolcu kaçıran tayfa bunların yanında çok masum kalıyor be.

    türk futbolu bu asalaklardan kurtulmazsa düze çıkması zor. amma velakin onlar isteseler de istemeseler de yok olacaklar. sayıları çok azaldı zaten, son kalanlar da ezilmek üzere.

    şike mevzusu bunlardan ibarettir, en azından kendi kısıtlı bilgilerim açısından. eksiklerimi görürsem düzeltirim ya da yazarsanız eklerim.

    saygı ve sevgilerimle:)
  • 238
    80'ler ve 90'lardaki kadar kolay olmayan hukuk dışı kötülük. son olarak 2011'de zirvesini yaptı. ufak tefek hatır işleri olsa bile sürekli uygulanması riskli ve çok zor.

    peki, şike son 10 yılda neden zorlaştı:

    1) mobese ve telefon sinyal takibi güçlendi.

    2) 2011 şike süreci (şikenin suç olduğu herkes tarafından anlaşıldı.)

    3) 2015 sonrası akıllı telefonun kullanımı arttı. (bireysel kamera ve ses kaydı kolaylaştı.)

    4) eskiye göre tüm maçların canlı yayınlanması.

    5) bu maçların telefondan rahatlıkla canlı izlenebilmesi. (eskiden radyodan takip edilirdi.)

    6) her maçın enine boyuna, her yerde yorumlaması.

    7) sosyal medyada boş ya da dolu her olayın gündem olabilmesi.

    8) yukarıdaki sebeplerden dolayı: korku.

    evet böylece klasik şikenin neredeyse bittiğini anlattık.

    ama hukuk çerçevesinde yeni bir șey bulmak lazım.

    peki yeni olan şike ne?

    1) dostluklar ve ilişkiler.
    "ben şunla dost olursam, bizim maça galibiyet primi vermez ya da asılmazlar. kesinlik yok ama denemeye değer."

    2) sponsorluklar.
    "şu kulübe sponsor olursam, bana şirin görünürler."

    3) algı çalışmaları ve mağdur edebiyatı.
    "hakemler bizi doğradı."
    "biz adalet istiyoruz, onlar istemiyor."
    "rakibimiz ittiriliyor." (bizi de itin.)

    4) siyasi yakınlık.
    "bakanla foto çekinelim, maça davet edelim."

    ...
App Store'dan indirin Google Play'den alın