--- 
alıntı ---
 bundan bir yıl önce bank asya'da kartalspor'da
 oynuyordu semih kaya. gözden de gönülden de
 ıraktı. bugünse süper lig lideri galatasaray'ın
 savunmasının değişmez oyuncusu. çok ağır üç
 sakatlık geçiren, buna karşın her seferinde
 sahalara dönen kaya bu inadını göçmenlere has
 savaşçı ruha bağlıyor. cuma günü 21'inci doğum
 gününü kutlayan ve a milli takım'a seçilen kaya
 bu akşamki beşiktaş derbisinde de sahaya ilk
 11'de çıkacak.
futbola meraklı bir aileden geliyorsunuz. babanız
 somaspor'da kalecilik yapmış. ama devam
 edememiş. neden?
 - babam ailesinin tek çocuğu. bu yüzden dedem oğlunun
 futbolcu olmasına karşı çıkmış. bergama'da tarım
 arazileri varmış ve bu arazilerle birisinin uğraşması
 gerekiyormuş. o kişi de babam olmuş. ama ben futbol
 oynamaya başladığımda dedem bütün işini gücünü
 bırakıp benimle ilgilendi. hatta 12 yaşımda altay'a
 geçtiğimde bana bakmak için babaannemle izmir'e
 yerleştiler.
 sarışınsınız. tam da balkan göçmeni tipiniz var.
 kökeniniz nereye dayanıyor?
 - hem annem hem babam bergama yakınlarındaki
 yenikent köyünden. ama ikisi de makedonya kökenli,
 üsküplü. babamı görseniz anlarsınız durumu. onun
 kopyası gibiyim.
 topa ilk ne zaman vurmaya başladınız hatırlıyor
 musunuz?
 - yanılmıyorsam 5 yaşımda sami abimle birlikte
 bergamaspor'un seçmelerine gittim. 40 kişi katıldı, 38'i
 seçildi. sadece iki kişi alınmadı. biri ben, diğeri de
 kuzenim kayhan! üstelik seçmeyi yapan antrenör de
 bizim köydendi. ben de bunun üzerine petkim takımına
 gittim. sonra kuzenimle beraber altay'a geçtik. orada
 sağ açıkta başladım futbola. sonra tayfun hoca beni
 sağ beke çekti. son olarak da savunmanın göbeğine. o
 zamandan beri de mevkimi değiştirmedim.
 ilkokul yıllarında çok hızlı koşan bir atletmişsiniz.
 çabukluğunuzu o günlere mi borçlusunuz?
 - doğru, çok hızlıydım. uzun mesafe koşuyordum. hatta
 10-11 yaşlarında, okul takımıyla altı tane bölge
 birinciliği kazandım. şimdi düşününce 3 bin metre o yaş
 için çok uzun bir mesafeymiş. sonra bir tercih yapmak
 gerekti. atletizm belli dönemlerde yapılıyordu. buna
 karşılık bütün yıl futbol oynayabiliyordum. tabii ki
 futbolu seçtim.
 galatasaray sizi altay'da nasıl tespit etti?
 - galatasaray'ın o zamanki altyapı antrenörleri ahmet
 keskinkılıç ve recep yazıcı burhaniye'deki bir
 turnuvada izlemiş beni. maçı da 2-1 kazanmıştık. o
 zamanki antrenörüm tayfun kansoy çok samimi
 birisiydi. beni ve babamı çağırdı. altay'ın antrenörü
 olmasına rağmen, "semih'i galatasaray istiyor. sakın
 düşünmeyin, hemen götürün." dedi.
 15 yaşında istanbul... üstelik bir büyük takımın
 altyapısı. hiç gözünüz korkmadı mı?
 - imza için babam ve annem de benimle birlikte geldi
 istanbul'a. ilk gelişleriydi. sonrasına ben hep
 florya'daki galatasaray tesislerinde kaldım. ama ben
 12 yaşımda onlardan ayrılmıştım. yani ailemden ayrı
 kalmaya alışıktım.
 aileme destek için futbola devam ettim
 ancak galatasaray'daki günleriniz pek rahat
 geçmedi. bir kez beyin ve iki kez çapraz bağ
 ameliyatı... nasıl direndiniz de ayakta kaldınız?
 - beyin ameliyatı geçirdim. onu atlattım sonra sağ
 bacağımın ön çapraz bağları koptu. onu atlattım milli
 takım'da bir daha sağ çapraz bağlarımdan
 sakatlandım. zaman zaman soğuk havalarda hâlâ
 ağrıyor o dizim. normalde bu sakatlıkları başka biri
 geçirse futbola devam etmezdi. futbol sevgisi beni
 ayakta tutan. bir de ailemin maddi durumu kısıtlıydı.
 tarımla zar zor sağlıyorduk geçimimizi. babam beni
 antrenmana götürmek için veresiye benzin satın alırdı.
 o dönemi de biliyorum. ailem destek vermek için de
 oynamaya devam ettim.
 bir yıl önce bank asya 1. lig'de bile zor forma
 giyiyordunuz. şimdi süper lig liderinin değişmez
 ilk 11 oyuncususunuz. nerede bir sıçrama tahtası
 yakaladınız?
 - geçen sezon ligin ilk yarısında neredeyse hiç forma
 giyememiştim kartalspor'da. belki de o zamanki
 antrenörümüz ergün penbe beni yetersiz buluyordu.
 sonra devre arası antrenör değişti ve engin korukır
 geldi. beni devre arası hazırlık maçlarında bile oynattı.
 "ben mi iyiyim yoksa bilmediğim bir şey mi gördü"
 dedim kendi kendime. ligin ikinci yarısında da iki
 tecrübeli oyuncuyu kesti ve tüm maçlarda ilk 11'e
 koydu.
 geçen yaz başında galatasaray'a döndünüz. fatih
 terim'in nasıl bir katkısı oldu size?
 - fatih hoca hemen oynatmadı beni. sanıyorum bazı
 eksiklerimi gördü. bu yüzden bekledi. bana daha rahat
 olmamı telkin etti. bir de şu var tabii; italya, ingiltere,
 ispanya liglerinde televizyondan izlediğim oyuncularla
 yan yana oynamaya başladım. onun tedirginliği de vardı
 biraz üzerimde. bu heyecanımı atlatmamı bekledi.
 sekizinci haftada verdi bana formayı. bu şansı iyi
 kullandığımı düşünüyorum. tabii biraz heyecan da iyidir
 maçtan önce. fazla rahatlık oyuncuya iyi gelmez. ben
 her maça çıkmadan önce heyecanlanırım. maç
 başlayınca geçer.
 maç öncesi kimseyle tek kelime
 konuşmam
 bu heyecanı yenmek için bir maç öncesi
 alışkanlığınız var mı?
 - bazı abilerim müzik dinler. benim öyle bir adetim yok.
 yalnız hazırlık için soyunma odasına girdikten sonra
 kimseyle tek kelime konuşmam. sahaya çıkmadan önce
 bir uğurum da yok. ama televizyonda da görebilirsiniz,
 maç öncesi ellerimi yukarı aşağı göğsüme sürterek
 duamı ederim. maç öncesi tek adetim bu.
 galatasaray'da ujfalusi'nin savunmayı çok usta
 yönettiğini izliyoruz. onunla aranız nasıl?
 - sahada sürekli ona bakıyorum. ne diyorsa yapıyorum.
 savunmadaki liderimiz o. ofsayt için ileri çıkarken onun
 işaretine bakıyoruz. bazen oyuna dalıyorum, rakibin
 üzerine gidiyorum. bu durumlarda beni hep uyarıyor.
 "bekle, adam üzerine gelecek nasılsa" diyor. aynı
 zamanda birbirimizin açığını da kapatıyoruz. iyi
 anlaşıyoruz saha içinde.
 hangi dilde anlaşıyorsunuz?
 - ingilizce. basit ingilizce terimleri öğrendim. birbirimizi
 böyle uyarıyoruz. zaten takım avrupa birliği gibi. başka
 türlüsü de mümkün değil.
 italya ligini sert futbolundan dolayı sevdiğinizi
 söylüyorsunuz. birkaç yıl sonra tecrübe
 kazandıktan sonra hedefinizde italya mı var?
 - tabii ki her futbolcu önde gelen avrupa liglerinde
 oynamayı hedefler. italya ligi'ni beğeniyorum doğrusu.
 ama ben öncelikle kendimi galatasaray'da kanıtlamak
 istiyorum. bana bütün imkanları burada verildi.
 kulübün rızası olmadığı takdirde hiçbir takıma gitmem.
 ameliyatin izi hala duruyor
 göçmeniz biz, savaşçı ruhumuz var. ben de tekmeye
 kafamı sokmaktan çekinmem. 2007'de de böyle
 sakatlandım zaten. beşiktaşlı batuhan karadeniz'in
 volesine kafamı soktum. aslında kafamı çekmem
 gerekiyordu. tarak kemiği kafamın ön tarafına geldi.
 meğer beyin kanaması geçirmişim. hastaneye yarım
 saat geç gitsem ölüyordum. ciddi bir beyin ameliyatı
 geçirdim. o ameliyatın izi hâlâ duruyor.
 ortanca abim evlensin ki sira bana
 gelsin
 - daha önce kazandığım parayla yeni evlenen büyük
 abime ev yapmıştım. şimdi de aileme istanbul'da, florya
 semtinde bir ev satın aldım. babaannem ve dedem de
 arada izmir'e gidip geliyor. 12 yaşında bergama'dan
 ayrılıp izmir'e altay altyapısına geçtiğimde ailemden
 ayrıldım. insan ailesine doyamaz ya; ben de o yaşta bu
 duyguyu yaşadım. bu sebeple bütün aile hep beraber
 yaşayalım istedim. hepsini istanbul'a getirdim. şimdi
 ortanca abimin evlenmesini bekliyoruz ki sıra bana
 gelsin!
 semih'in sevdikleri
 otomobili: abdurrahim albayrak'ın verdiği audi a4
 dizisi: bazen 'kuzey güney'. daha çok dvd film
 izlerim
 parfümü: dior homme
 giyimi: spor. tek bir takım elbisem var. onu da hiç
 giymedim
 yemeği: karnıyarık
 müziği: türkü (mustafa özarslan/aşık veysel)
 gs store avrupa'da bir ilk
 kulübümüz geçen haftalarda ali sami yen spor
 kompleksi içinde, türkiye ve avrupa’da ilk olan farklı
 bir konseptle oluşturulmuş yeni alışveriş ve eğlence
 merkezinin açılışını gerçekleştirdi. gerçekten çok güzel
 ve avrupa standartlarının çok üstünde. 1650
 metrekarelik çok büyük bir mağaza. playstationlar,
 akıllı büyük ekran televizyonlar, touch screen
 bilgisayarlar var. ayrıca üst katta bir fanzone alanı var.
 burada da en hoş nokta ali sami yen stadı nostaljisi ile
 yaratılmış 60 kişilik interaktif eğlence alanı.
--- 
alıntı ---
*