resim
Semih Kaya
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Stoper
Yaş:34
Boy:1.83
Uyruk:Türkiye
  • 4302
    semih'in dün gece yaptığı 2 hatanın aynılarını chedjou geçen sene en az 3 kere yaptı lig maçlarında. ama ayağı düzgün, dripling yapıyor hücum kornerlerinde de yükselip kafa vuruyor. o zaman chedjou müthiş stoper. sözlük yazarlarının futbola bakış açısı bu işte. yada yerli oyunculara diyelim. aynı hataları chedjou yaptığında canın sağolsun kara oğlan, senin taşaklarına kurban olayım yazan adamlar semih'i suni çim nedeniyle ayağının kaydığı bir pozisyon sonrası linç ediyorlar. evet eski performansından uzak. ama bunun tek nedeni semih mi? orta sahada defansın yükünü azaltacak 1 tane oyuncu yok takımda. onu da geçtim kanatlarda da defansa hiç dönmeyen podolski ve yasin oynuyor. böyle bir kadro dengesi varken stopere ramos'u da koysan kompany'yi de koysan onlar da bir yerde hata yapacak. sıkıntı basit bi stoper sıkıntısı değil. al zenci bi orta saha. kanatlarda da geriye de koşan oyuncuları tercih et(bitiriciliği rezil de olsa bruma buu konuda iyiydi mesela) ondan sonra gör semih'i, chedjou'yu hakan'ı.
  • 4303
    selçuk, sneijder, podolski, umut... bu liste böyle uzayıp gider. bu adamlar maç içinde kaç tane top kaybı yapıyorlar.
    semih'in aslında fena da oynamadığı bir maçta ilk hatasında stoper olduğundan mütevellit golü yedik.
    kabak onun başına patladı haliyle.

    kimse topun semih'e gelene kadar kimlerin içinden geçtiğini görmek istemiyor sanırım.
    mesela ortasahada bir adamımız var, top veya rakip farketmez içinden geçiyor, adam saydam.
  • 4304
    ahahahaha yine galatasaraylilik olcerler acilmis.

    anlamiyorum.

    benden karakterli olabilir. muhtemelen de öyledir. sanmiyorum ama öyledir. ama nasil benden cok galatasarayli olabiliyor. ben en buyuk galatasarayli degilim, sende degilsin, o da degil. kimse degil. ulan buyuk galatasarayli, cok galatasarayli nasil olunuyor. biri cikip izah etsin ya. adam 4 yildir top oynamiyor. kicini toplayan ujfa gidince ne mal oldugu cikti ortaya. adam paralari ezsin, kendisini bir gram gelistirmesin, ruzgarla yikilsin, hava hakimiyeti topla oyun sifir zaten. her forvete ezilsin; ama semih buyuk karakterli, buyuk galatasarayli.

    tamam ona laf eden bizler karaktersiz ve az galatasarayliyiz. o ne demekse.
  • 4305
    neymiş galatasaray'ın çocuğuymuş, bunu diyen kafalar, kendi köyünden birisi, başka köyden olan bir adama haksızlık veya çakallık yapınca, "ama abuzittin bizim köylü lo", o yüzden iyi çocuktur" zihniyetiyle hareket eden, haksızlığa uğrayanı değil de, sırf ilkel "bizim köylü"cülük anlayışlarından ötürü, adil ve tarafsız olmayı siktir et, haksızlık veya çakallık yapmış olsa da, önemli olan abuzittin'in bizim köylü olmasıdır diye düşünen ve ona göre hareket eden kafalarla aynıdır.

    sanki sabri, aydın vb. tefe konan oyuncular galatasaray'ın çocuğu değil ama konu semih'e gelince hemen çifte standartlı tutum devreye giriyor.

    hepimiz semih'i koruduk, bunca yıldır yaptığı kritik hataları gençliğine ve tecrübesizliğine vererek sineye çektik ama yetti gayrı. üşenmesem galatasaray'ı ve milli takımı yaktığı onca kritik hatasının videolarını buraya koyacağım ama gerek yok herkes neyin ne olduğunu biliyor.

    aslolan ve önemli olan galatasaray'dır. sen bunca yıl takımda direk oyna ama ileri gideceğine geri git ve defalarca takımı yak, ondan sonra milyonları götür takımıyla gülüp takımıyla ağlayan taraftar da sussun oh be ne güzel iş!

    işin ilginç tarafı, centilmenliği ve beyefendiliği taraflı tarafsız herkesçe takdir edilen hakan balta bile malum hatayı yaptı diye isyan ederek el hareketiyle artık bela mı okudu küfür mü etti bilmiyorum ilk kez semih'e tepki koydu.

    semih iyi çocuk, efendi çocuk kabul ama; kardeşim birazcık futboldan anlayan ve objektif bakan herkes kolayca görür ki bu adam galatasaray'ın defans oyuncusu değil. bir kere teknik yok, geriden oyun kurmak, savunmada dengeli durmak ve toplara dengeli müdahale etmek yok, ceza sahasında doğru yer tutma yok, tuttuğu adama nefes aldırmamak yok, vasat bir defans oyuncusunda bile olması gereken serbest vuruşlarda rakip ceza sahası içinde kafa hakimiyeti ve arada bir de gol atma özelliği yok. yok babam yok. şöyle bir düşünün galatasaray'ın devler arenasında başarılı olmasını hepimiz istiyoruz değil mi? peki, semih; real, manu, barça, bayern vs. elit takımlardan hangisinin defansında oynar, buna verilecek cevap bellidir. yedek bile olamaz.

    yazacak o kadar çok şey var ama dünkü astana maçının üzüntüsünden içimden daha fazlasını yazmak gelmiyor.
  • 4306
    en önemli silahı tekmeye kafa sokabilecek kadar cesur olması olan defans oyuncusu. bu özelliğinin de yardımıyla tek topa müdahale konusunda avrupa standartlarındadır. tek topa müdahaleden kastım gelen bir ortaya kafa vurmak, atılan bir uzun topu araya girip taca yollamak tarzı şeyler. konsantrasyonu yerinde olan bir semih kaya'nın bu tarz pozisyonlarda hata ya da ıska yapma ihtimali sıfıra yakındır. kafasının patlayacağını bilse bile topa vurmaya çalışması bu tarz pozisyonlarda onu rakipsiz yapmaktadır.

    ancak topla gelen rakibi takip etmek, geriden oyun kurmak ya da topu dışarı atmadan uzaklaştırmak konularında o kadar da sağlam değildir. o sebepten yanında pozisyon bilgisi ve top tekniği konularında daha üst düzey bir yetenekle oynaması elzemdir. ujfalusi döneminde olan da buydu aslında. topla gelen rakibi karşılamak, geride oyun kurmak, gerekirse rakip forvete çalım atarak topu çıkarmak gibi işler ujfalusi'nin göreviydi. semih'in asli görevi ujfalusi'nin yerine bu tarz tek hamleleri yapmak, ve ikinci forvet ya da hücuma çıkan adam ile top arasında kalmaktan ibaretti. bu da konsantrasyon ve kondüsyon ile pek ala halledilebilecek bir işti. ara sıra geriden top çıkardığı, hatta şimdilerde çoğu başarısız olan top saklama denemelerini yine yaptığı oluyordu ama bu tarz denemeler ujfalusi'nin himayesinde olduğu için hata yapsa bile telafisi kolay oluyordu.

    ha eksik taraflarını geliştirebilir miydi, bilemiyorum. sonuçta bu ülkede "imparator" diye nam salmış bir adamın "defans yapmak öğrenilebilir, hücum yapmak yetenektir" tarzı bir atasözü(!) var. kendisine benzer tarzda olup dünya yıldızı olabilmiş hatta yolu galatasaray'dan geçmiş bir frank de boer örneği var. kendisinin sağdan sola dönmeye çalışırken kaptırdığı toplar ya da her daim kısa düşen arapasları, o dönem taraftara epey bir heyecan(!) yaşatmıştı.

    ancak gerçek şudur ki kendisi yapabileceğinden büyük bir yükü üstlenmektedir sezon itibarı ile. belki de oyuncuları orjinal mevkilerinde oynatmamak muhabbetinin muhataplarından biri bile sayılabilir. gelişirdi, gelişemezdi onu bilmem ama; kendisi profesyonel bir futbolcudur. kendisini geliştirmesi için yönlendirilmediği sürece "kendini geliştirmiyor" diye eleştirmek biraz haksızlık olacaktır.

    tabi senede üç teknik adam eskiten bir ülkede olduğumuz için, uzun vadeli planların altı aylık olduğunu unutmuşum...
  • 4309
    kendisi ile ilgili düne kadar neler düşündüğümü burdaki arkadaşlar bilirler bilmeyenler açıp bakabilirler. dün semih kaya benim için bitmiştir daha doğrusu ona inancım resmi olarak bitmiştir. eskiden övmekten kendimi alamadığım son zamanlarda bok gibi oynamasına rağmen sakatlığa şanssızlığa vurup hakkında tek kötü söz edemediğim bu adam benim için bitmiştir. şunu yazarken benim bile ağrıma gidiyo fakat semih'in galatasaray taraftarının gözünden düşmesini çok umursayacağını sanmam. 30 eylül 2015 astana galatasaray maçı semih için bardağı taşıran son damla olmuştur gözümde. hata yapabilirsin yanlış yere pas atabilirsin hadi adam da kaçırabilirsin amenna fakat yediğimiz o ilk golde o topu taça vurmazsan bunun hiç bi izahı olmaz olamaz nitekim golu de itelerler. o amkun pozisyonunda piqueler, hummelsler, boatengler topu taça vuruyor paşamız ceza sahası civarında top sürme adam geçme peşinde. bunun adı hata değil tamamen sorumsuzluk umursamamazlıktır. bundan sonra bende kendisini umursamıyorum çok umrunda olmasa da.

    kendisi için yeni bülent korkmaz'ımız olacak 3 numarayı alacak dedikçe geriye gitti ya yazık etti.
  • 4312
    hep bi' son anda araya girme, hep bi' cerrahi müdahele... 11/12 sezonunda neyse 15/16 'da da o. üzerine hiç bir şey koymadı. hala daha şutu savunurken rakip karşısında küçülüyor mesela. takım top çevirirken sırıtmıyor belki ama uzun top atmıyor, denediğinde de hüsran. zannediyorum artık bunun dışında bir şey olmayacak. şahsen umudumu yitirdim sözlük. tamam başta saydığım artı yönler hayat kurtarır ama her maç mı hayatı tehlikede bu takımın? üzüyorsun be semih!

    çok acil ;

    sabri - denayer - chedjou - carole
  • 4314
    milli takıma dahi çağırılmayan oyuncu. düşünün dünyanın en rezalet defansı olan milli takımda kendisine yer bulamıyor. milli takımın defans göbeğini normalde 3 büyükler oluşturur. fb full yabancı kullanıyor bjk 1 yabancı gs ise 1 yabancı 1 türk veya 2 türk kullanıyor. bu durumda mantık çerçevesinde bizden kesin defansların gitmesi lazım. ancak gel gör ki semih yok kadroda. serdar hakan ve ersan kadroya alınmış durumda. düşünün serdar ve ersan'dan daha kötü bir adam olduğunu terim dahi anlıyor. zaten formu dipte kendisinin ancak nedense bizde sürekli oynuyor. hamza denen kişi real maçında koray hayvan gibi oynamıştı dene şu çocuğu yok olmaz semih kızar dimi.
  • 4317
    kendisinin özeti:

    fizik hiç yok. 66 kilo stoper olmaz.

    ayakta duramıyor. saçma sapan yerlerde yere düşüyor.

    sanki top bombaymış gibi hemen dağlara taşlara vuruyor.

    hava topu hiç yok. duran toplarda boşuna ileri çıkıyor. savunmada da çoğu hava topunu alamıyor.

    pozisyon bilgisi zayıf.

    yan toplarda enteresan ıskalar yapıyor.

    topu rakibe hediye ettiği basit pas hatalarını sıklıkla yapıyor.

    takımda süre almasını sağlayan özellikleri:

    cengaver olması. tekmeye kafa sokar.

    camianın çocuğu. galatasaraylı.

    türk olması.
  • 4320
    başlığına gelince aklıma şu hali geliyor.

    http://www.habergah.com/..._goz_hapsi_h2084.jpg

    yerine kewell oynadığı hamburg maçından bu yana sürekli takipteyim kendisini. kardeşim olsa ancak bu kadar severim belki de.
    dolayısıyla ne kadar yakınsan, o'nun canını acıtması da o kadar derinden oluyor.

    ilk maçından şu günümüze kadar sürekli maçlarda bir gözüm semih'te oldu. benim defans oyuncularına karşı ayrı bir sempatim var özellikle stoperleri yakından takip etmeyi, izlemeyi daha çok severim.
    çünkü tabiri caizse milletin arkasını toplayan onlardır. benim de hayattaki şansım hep böyle oldu, etraftakiler sıçtı batırdı ben temizledim.

    ujfalusi ile olan abi kardeş ilişkisinden doğan iyi birliktelik ujfalusi sonrası bozuldu.
    semih'in kimyası chedjou ile tutmadı. chedjou ile tutamaz çünkü chedjou'da olan şeyler kısmen semih'te de var ama chedjou'da az olan şeylerin hiçbiri semih'te yok.

    ujfalusi, bazen pis işleri çaktırmadan yapardı. çok öne çıkan özelliklerinin yanında, eksiklerini tecrübeyle kapatırdı.
    semih eksiklerini kapatabilme potansiyeline sahip değil. chedjou da böyle olmayınca dolayısıyla bir sakatlık çıkıyor.

    sakatlık demişken semih çok sakatlanma potansiyeline sahip birisi. bu da hem şanssızlığı ve kendine bakmamasıyla açıklanabilir.
    ben çok eminim ki semih yeterince çalışmıyor ve varmak istediği yere çoktan varmış.
    yaşı 24'ü geçti ve artık gençlikten çok ötede.

    daha bir kere duran topta ne hücumda ne defansta topa kafa vurduğunu görmedim.
    ikili mücadelelerde sürekli yerde kalıyor. oysa ki stoper takımın en güçlü oyuncusudur. bu hep böyledir.
    bazen topu ayağına aldığında bocalıyor ve yanlış kararlarla takımı sıkıntıya sokuyor.
    chedjou geldiğinden beri sol stoper oynuyor. sol stoperdeki semih çok daha kötü.
    hakan balta ile oynayınca en azından sağ stoperde işi idare edebiliyor.
    sezgileri çok güçlü, bu yüzden bazı atakları başlamadan kesebiliyor, kesemediklerinde de cılız kaldığı için pozisyonu durduramıyoruz.

    semih belli ki kafada "ben oldum" demiş. semih gelişmek istemiyor. serdar aziz olarak kalmak istiyor.
    oysa yazın chelsea'nin yolunu tutabilecek, terry ile oda arkadaşlığı yapabilecek, thiago silva'nın kankası olabilecek hayalleri yok.

    topu 3 kere zor sektiren, çalışmak kelimesinin ç'sinden habersiz arda bile pique ile ev bakmaya çıkıyor.
    neden? çünkü yeteneğine hayalini de azmini de aklını da kattı.

    semih çok akıllı birisi değil. hayali de serdar aziz kalmak. daha fazlası olamaz bu saatten sonra. serdar aziz neyse semih de 1-2 adım ötesi hepsi bu.

    ben burak'a kızarım, bağırırım, çağırırım, eleştiririm belki küfür bile ağzımdan çıkar ancak
    semih'e kızarsam kendimden çıkarım. çünkü semih beni kızdırmamalı. kızdırırsa gönlümü almalı.

    semih gönül almıyor, semih geriye gidiyor günden güne.

    çünkü semih aileden biri, semih bizden biri. ancak o, bunun farkında değil sanırım veya artık değil.
  • 4322
    galatasaray icin mevcut form duzeyi yetersiz. burada sanirim kendisi ve hatta mesela babasi bile hemfikirdir. ama kendisi ne 2. lig topçusudur, ne de havasi patlamistir (ne demekse artik). 24 yasindaki bulent korkmaz'in bin bes yuz kat iyisidir semih kaya. buyuk bir sakatliktan cikmis, sezon oncesi hazirlik kampini kacirmis, hazir degilken forma vermek hatadir. hepsi bu. calisir, toparlar, hakederse formayi da alir.

    bir de delikanli mi degil mi bir onemi yok. delikanlilik matah bir sey degil. hic de olmadi. uyduruk kurtlar vadisi karakteri aramiyoruz. o sebeple "çakma" olup olmamasi da ilgilendirmez kimseyi "delikanli"liginin. fakat sanirim memleket dahilinde karakterli futbolculardan bir on bir cikarin dense, turkiye'deki her futbolseverin adini ilk yazacagi insanlardan biridir semih kaya.
  • 4323
    en formda olduğu sezonda, çok kritik bir maçta cengaver gibi oynarken kafasına basılıp, belki de ölüm tehlikesi geçirebileceği, hepimizin yüreğine ağzına getiren bir pozisyon üzerinden dalga geçilen futbolcumuz. şu an formsuz. sıkıntı yok, performans iner çıkar ama çirkin çirkin esprilere malzeme yapamazsınız.

    çok sevdiğimiz bülent korkmaz semih kaya'nın yaşındayken performansı nasıldı? ne düzeyde bir stoperdi? her zaman muhteşem bir defans oyuncusu muydu? biraz araştırın.
  • 4325
    kendisi karoda bulunmak zorundadır. emre çolak da. çünkü altyapımızdan yetişmiş en az dört oyuncuyu avrupa maçları için 25 kişilik kadroya yazmamız lazım. eğer kadromuzda birbirinin seviyesine yakın 6-7 altyapıdan çıkmış oyuncumuz olsa hepsinin kalitesi rekabet sebebiyle artar. ancak futbolcular da bu kuralı bildiklerinden gevşiyorlar. sabri'nin gönderilememesi, aydın'ın güç bela gönderilmesi, eray isimli sözleşmeli personelin kadroda tutulması hep bu yüzden.

    formasını değil, kadrodaki yerini tehlikede hissetse; ilk zamanlarındaki gibi oynamaya başlar. aynı şeyler emre çolak için de geçerli.
App Store'dan indirin Google Play'den alın