15976
taylanin gecen senenin 2. yarisinda denemeye basladigi savunma arkasina havadan arapaslarinda selcuk inanin payi oldugunu dusunuyorum. kaldi ki bu pas kendisinin imza hareketiydi. bu sene ligin ilk maci olan giresun deplasmaninda da taylan tam bir selcuk pasiyla feghouliyi topla bulusturmustu. bu anlamda oyuncular uzerinde etkili oldugunu dusunuyorum, daha dogrusu sanirim boyle dusunmek istiyorum.
fizigine iyi bakmayan ve profesyonel olmayan bir oyuncuydu selcuk. kendine baksa emre belozoglunun 39 yasinda fark yarattigi super ligde hala etkili olabilirdi. ama fizigine dikkat etmese de kafasi calisan zeki bir oyuncu olmasi teknik anlamda da parlak bir gelecegi olabilecegini dusunduruyor. yada dedigim gibi dusunmek istetiyor:)
15977
ne kadar son 4 yıllık performansı ancak yıllık 200bin euro değerde olsa bile, bizde temiz 5-6 yıl çok net performans vermiş bir futbolcudur.
kendisinin istatistiklerini verecek adama şu an 10 milyon euro veririz. hepimiz kap ekranına ekmek banarız.
2011-2012:40m/13g/15a
2012-2013:42m/7g/13a
2013-2014:45m/9g/10a
2014-2015:44m/7g/11a
2015-2016:43m/14g/5a
2016-2017:36m/6g/3a
balon ile uzaktan yakından alakası olmayan bir futbolcudur. 31-32 yaşından itibaren gerek fiziki ve belki de mental olarak çökmüştür.
15978
2011-2015 arası muazzam performans gösteren, 2015-2017 arası ortalama performans gösteren, 2017-2020 arası düşük performans gösterip kariyerini sonlandıran, oynadığı 9 sezonda 5 süper lig, 4 türkiye kupası, 5 süper kupa kazanıp 331 maçta 59 gol 64 asist yapan ve merkez orta saha oyuncusu olmasına rağmen ortalama 2.69 maçta 1 gol katkısı olan efsane futbolcumuz.
15979
2011-12; 2012-13; 2014-15 yıllarında 3 şampiyonluğumuza doğrudan katkı yapan, dönemin as oyuncularımızdan biridir.
onunla ilgili tek üzüntüm faal futboldan çok erken kopması oldu. 2017-18 sezonunda kadrodaki revizyon nedeniyle formayı kaptırmış daha sonrada geri alacak gayreti gösterememişti.
şu an yardımcı antrenörlüğümüzü yapıyor. gelecekte iyi bir teknik direktör olacağını düşünüyorum. selçuk inan'dan bu konuda ümitliyim.
15980
kim ne derse desin bir galatasaray efsanesidir. kazandığı kupalar ve katkıları ortadadır. selçuk geliyor gol de geliyor repliğinin hepimizin aklına kazinmasini sağlamıştır. 3 milyon euro sözleşme alması o donem gayet normaldi. hem yabancı siniri, hem o paraları edecek bir orta saha olması hem de euro'nun ucuz olması, bugün 1 milyon euro alan oyuncumuza ucuz diyoruz. tüm bunlarla beraber, galatasaray kariyerinde, olumsuz anlamda tek bir haber çıkmamıştır. 38 yaşındayım, bugüne kadar bu kadar ketum bir futbolcu hiç görmedim.
15981
zirve yillarinda oyun stili hiza, guce, fizik niteliklerine dayanmiyordu. o yillarda kendisine iyi bakip iyi antrenman yaparsa 40'a kadar oynayabilecegini dusunuyordum. ne oldu da selcuk o kadar buyuk bir dusus yasadi ve akranlarindan erken futbolu birakmak zorunda kaldi anlayamadim. hala kadromuzun onemli bir rotasyon oyuncusu olabilirdi oysa.
15982
2011-2012, 2012-2013 ve bir tık 2014-2015 sezonu hariç adam akıllı futbol oynamamıştır, 9 sezonda 2.5 sezon yani. alınan kupalarda pay sahibi oldu ancak kendisine galatasaray efsanesi demek efsane lafını ucuza çıkartır.
15983
kendisinin prime döneminde verdiği katkıyı verecek bir futbolcu bulursak verilecek 3 milyon euroya razıyım. çünkü o katkıyı verecek futbolcunun değeri oydu. mevzu ondan sonrası.
15984
çok erken fiziksel olarak düşen oyuncumuz. tembellik yaptı demek ki. bir atiba ve ırkçı emre örneği varken bu kadar erken düşmesi beni çok şaşırtmıştı.
15989
eski oyuncumuz yeni teknik ekip personelimiz.
taraftarın yuhalamasıyla ilgili ne anlattığını dinlemedim henüz ama ne söylediyse haksızdır.
taraftar seni ıslıkladığında sahada cevap verecek yeteneğin ve karakterin yoksa burada olmayı zaten hak etmiyorsundur. milyonları kazanıp ‘ya beni yuhladılar kortum elim ayağıma dolandı’ diyemezsin. git kendine kişisel gelişim uzmanları tut. her imkana sahipsin. bunlar için para kazanıyorsun.
cristiano ronaldo’nun kendi taraftarı tatafından ıslıklandığı dünyada hala duyar kasılıyor bu sözlükte.
15990
futbolcu yuhalanmasını genel olarak çok doğru bulmuyorum. ancak bazı şartlar altında çok da itiraz edemiyorum. konunun esasına girmeden önce, selçuk'un bu konuyu anlatmasını, voldemort'un gelişiyle sihir bakanlığı eliyle manipülasyon yapılmasına, akp'nin hükümete yönelen bir konuda birilerini gündeme çıkarmasına falan benzetiyorum. kimsenin günahını almayayım ama konu sıcak ve gidişat kötüyken bende böyle bir intiba uyandı.
kendi değerlendirmeme göre, selçuk galatasaray'daki ilk 1.5 sezonun ardından düşüşe geçti ve bir daha da beli doğrultamadı. yuhalamalara olduğundan fazla anlam atfetmek gibi geliyor bu bana. kaldı ki, büyük takımda oynamak az çok psikolojik bir güç gerektiriyor. bunu kaldıramayan, taraftar tepkisinin olabileceğini öngöremeden gelen futbolcu büyük takımda zorlanır. geri pasların ustası olmuşken bunca tantana tuhaf geldi bana.
15991
taraftar yuhalayabilir, bir kısmı da alkışlar neticede milyonlarca galatasaray taraftarı var ve hepsi birbirinden farklı. ancak bir tane galatsaray var ve sen sözleşmeli olduğun o takımın ücreti mukabili giydiğin formasını bir kisim taraftara kızıp yere atamazsın. kaldı ki bir insan milyon euro'ya bırak asgari ücret il3 bile çalışsa çalıştığı yerde kendini birakamaz. fiziğini korumak için çalışması, yapamıyorsa bırakması gerekirdi. hagi istese bu ligde 45 yaşına kadar oynardı. ama bırakmayı seçti...
15993
birazını dinledim. selçuk özelinde söyleyecek olursam, selçuk yabancı sınırıyla beraber 2.5 milyon üstü sözleşme imzalamıştı. verdiği katkı son yılında ömer bayram'dan bile daha azdı. allahtan maaşını indirdi. burada iki önemli etken var aldığınız maaş ve kaliteniz. senin aldığın maaş çok yüksek bir kere, ee öncedende verdiğin katkıdan dolayı kaliten belli. sen kendine bakmamışsın fizik olarak bitmişsin ama aldığın maaş hala yüksek. ya maaşını indireceksin ben bunu hak etmiyorum diye yada yine eskisi gibi iyi oynayacaksın.
gerçekten ne istiyorsunuz anlamıyorum. milyon eurolar alıp üstüne kötü oynayıp birde alkışlanmayı mı? keşke bende o paraları alsam, hatta birde gönül verdiğim takımın formasını giysem. bu gereksiz romantizm beni benden alıyor.
öncedende söyledim milan kaptanı paolo maldini yıllar önce söylediği bir söz yüzünden jübilesinde taraftar tarafından hayatının şokunu yaşadı. adama son maçında önceki kaptan baresi'nin pankartı açıldı.
15995
son 3 sene berbat bir futbol oynamıştır. bir yuhalama işi değildir.
15996
ntv'de katildigi programda taraftarin isliklamalari ile alakali yaptigi yorumla insana kendini sorgulatan eski oyuncumuz ve mevcut antrenorumuz. yani oyunculugu devam ederken de bu sozluge ben de, cogu yazar arkadas da benzer seyler yazdi, uzunca bir sure degismedi yorumlarimiz, cunku sahadaki selcuk inan iyi manada degismiyordu. en az oyuncu performansi kadar uzucu olan bir diger sey de mental olarak bunu kaldiramiyor goruntusuydu. yani cok oyuncu gelip gidiyor futbolda, ben galatasaray kaptanligi yapan bu kadar pasif bir oyuncuya sahit olmadim mesela. eyvallah, efendi duzgun bir insan, saha icinde de disinda da cirkeflik, etik disi bir hareket, soylem vs sahit olmadik, rakip taraftarlar bile sever sayar diye dusunuyorum kendisini. sadece bir kac ufak tartismasini hatirliyoruz iste, hasan ali kaldirim ile falan. ama ne kulup icinde yasadigimiz tonla kaosta sikintida, ne de kulup disina karsi takimi savunma noktasinda, ne de kendini savunma noktasinda bana gore bir kaptanda olmasi gereken ozellikleri goremedik. simdi aradan yillar gectikten sonra taraftarin yuhalamasiyla alakli kirginligini anlatmis.
oncelikle soyle bir fark var ki, galatasaray taraftari bu adami iyiyken yuhalamadi, veya ilk kotu macinda da yuhalamadi. istikrarli bir kotu bireysel performans, kotu bir takim performansiyla da birlesince tepkiler basladi. bunda da kimse kusura bakmayacak, futbol vefayla ilerlemiyor, dunyanin hic bir yerinde, hic bir is kolunda mevcut anda katki vermeyen bir calisani, eski basarilari hatrina tutmuyorlar. gorunen o ki selcuk kotu performansinin, futbolu birakan vucudunun farkinda degilmis. stadta oyuncuyu yuhalama olayina pek yorum yapamiyorum, kendim olsam yuhlamam acikcasi, ama yuhlayana isliklayana da niye yapiyorsun demem, ben galatasaray taraftarinin reaksiyon verme konusunda basarili oldugunu dusunuyorum, ne yapiliyor veya yapilmiyorsa bir sebebi var o stadta. ama selcuk eger bu protestolar sebebiyle futbolu erken biraktiysa, isliklayan her bir taraftar kardesimi tebrik ediyorum, muthis bir katki vermisler kulube. resmen bu adama birkac sene daha milyon liralar olceginde futbolcu maasi vermekten kurtulmusuz sayelerinde. bu ciddi bir katkidir, boyle bir etkimiz varsa da bundan sonra da isliklamalara devam edilebilir...
15998
allah aşkına bıraksın ajitasyonu. birazcık sert olacağım ama kendisine karşı olan kızgınlığım seneler geçti hala dinmedi. balık hafızalı bir milletiz tamam ama o kadar da değil.
türk futbol tarihinde kimsenin kazanamadığı paraları kazandı bu adam ve sahada bir bok yapmadı 3 sezon boyunca. yuhalandı diye üzülmüş, psikolojisi bozulmuş. sanki taraftar 2-3 hata yaptı diye yuhaladı. zor dönemden geçebilirsin, zor bir ailevi yaşamın olabilir, zor bir yükün altında kalabilirsin ama bunları bahane edeceksen sözleşmeni feshedip bırakacaksın futbolu, yapamıyorum diyeceksin.
sen o kadar para alacaksın, kaptanlığa getirileceksin, takım ayağına bakacak ama sen düzenli olarak berbat performans verip, takıma kaptanlığı bırak abilik bile yapamayacak kadar etliye sütlüye karışmayan bir tavır takınacaksın, sonra çıkıp "psikolojim bozuldu..." yok ya.
valla ben galatarasay kaptanı olup milyon eurolar almayı bırak, galatasarayın çaycısı olsam en güzel çayı yapmak için canımı dişime takarım. 2 metre yanındaki adama pas atmaktan aciz bir haldeyken paramı çatır çatır aldıysam en azından ağzımı açmam.
kendisine o kadar doluyum ki, hem formaya, hem kendi yeteneklerine ihanet ettiği için, kolay kolay affedebileceğimi de zannetmiyorum. beslediğim kin, nefret değil, müthiş bir hayalkırıklığı.
15999
benim için kendisi kaptanken formayı çıkarip tugay'la mancini'ye verdiğinde bitmişti. galatasaray - fenerbahçe derbisiydi sanırım.
o maçtan sonra itimadim kalmadı çıt kırıldım futboluna, iyi insan olabilir , iyi antrenör de olabilir.
ama bu 2013-2014 senesi arenada beni ve beraber maç izlediğim insanları çıldırttığı gerçeğini değiştirmiyor.
hafızam sağlamda böyle okan buruk güzellemeleri gibi selçuk güzellemelerine ve demogojisine kanmıyorum...
16000
2 sene futbol oynayıp kalan senelerde emekli modunda yılda 3 milyon euro kazanmış eski kaptanımız, şimdilerde yardımcı antrenörümüz.
selçuk inan geldiği dönemde, fatih terim geldi, melo geldi, elmander geldi, ujfalusi geldi, geldi de geldi ve selçuk o takımda fark yarattı, bu etkisi sonraki sezon avrupa maçlarında geriye gitse de devam etti. sonraki seneler ise koca bir kayıp.
2014/2015 sezonunda biraz kıpırdanır gibi oldu ama sonrasında günden güne daha da geriye gitti.
selçuk hiç bir zaman tempolu bir oyuncu olmadı zaten ancak günden güne attığı şutları, frikikleri, uzun topları da atamaz oldu, duran topları iyi kullanamaz oldu. hatırlarsınız kornerlerde ön direğe kullanma kronikliği selçuk inanla başlamıştır galatasaray'da.
formayı yere atmasını, saha içinde veya saha dışında galatasaray kaptanının koyması gereken ağırlığı koymamasını vs. gibi durumları bir kenara koyuyorum. selçuk inan kulübümüze sadece ülkenin en iyi kadrosu ve teknik direktörü bizdeyken şampiyon olmamızda yardım etmiştir, kendisi bundan fazlası değildir galatasaray için.
izlanda'yı attığı gol de muhtemelen milli takım'daki tek kilit işi olmuştur.
karakterine veya galatasaraylılığına asla laf etmem ancak performans veremezken o yüksek maaşları, galatasaray avrupa'dan ffp nedeniyle men edilirken çatır çatır almaya devam etmiş bir oyuncu da benim gözümde galatasaray efsanesi olamaz.
efsane 35 yaşında bile kendini parçalayan hagi'dir, galatasaray'dan başkasının ismini anmayan metin oktay'dır...
yine de başarılı bir teknik direktör olacağını umuyorum gelecekte, yolu açık olsun.