resim
Selçuk İnan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Gaziantep FK
Yaş:40
Uyruk:Türkiye
  • 9326
    maç boyunca birçok pozisyonda yavaşlığı yüzünden ortadaki topu beşiktaşın almasını izlemek zorunda kalan futbolcu. top sekip selçuk'un üç metre ötesine düşüyor, selçuk dönüp 1-2 metre koşana kadar beşiktaşlı rüzgar gibi (selçuk'un yanında adamlar flash gibi gözüküyor) gelip topu alıyor. ayrıca rakip üzerimize gelirken selçuk paşanın geri dönüş koşusuna bakın, adam sanki sağlıklı yaşam için jogging yapıyor. gidip tolga gibi rakibe basacağına, aheste aheste geri geliyor. koşu mesafesi 11 küsür km olabilir ama önemli olan gerektiği anda depar atıp, rakibi bozuyor veya topu ileri taşıyor mu? oynadığı bölge kendisinin aheste futbolunu kaldıramaz ne yazık ki.
  • 9327
    şimdi eksi yağmuruna tutulacağım ama olsun yine de söyleyeceğim. şimdi arkadaşlar hepimiz biliyoruz selçuk eski selcuk degil burda hem fikiriz ama allah askına abartmayın, bu adam son 2-3 maçtır epey toparladı sorumluluk almaya başladı. şut falan çekmeye basladı koşu mesafelerini de toparladı.24 eylül 2016 beşiktaş galatasaray maçında tolga cigerci 12km koşarken kendisi 11 km kostu ki azımsanacak bir rakam değil. bir insanın adı çıkmasın valla hep öyle kalıyor. selçuk dün oyun içinde maçı sogutan istedigimiz tempoyu istedigimiz zaman saglayan bir oyuncuydu. ben defansta da gördüm ofansta da. taş gibi oynadı. önceki birkaç maç da dahil. tabiki ben bunu de jong'un takıma gelmesi ve selcuk'un biraz aman yerimi kaptıracagım korkusu yüzünden oldugunu düşünüyorum ama yine de sadece oyuna bakarsak gayet iyi oynuyor bu aralar. umarım de jong iyileşir ve selcuktan daha iyi olur ancak selcuk eger böyle oynarsa gayet bu takım için yeterli. tolga'yı övecegiz diye selcuk'u yerden yere vurmanın anlamı yok. bize zararı var.
  • 9331
    galatasaray'a transfer olduğunda orta alana melo ile birlikte sınıf atlatmıştı. mancini dönemi ve geçen sezon * hariç form olarak diplerde gezdiğini de düşünmüyorum. hani var ya herkesin dilinde 'bir sezon oynadı o kadar' ama o kadar değil işte.

    evet eski formundan uzak. eleştirilmeyi hak ediyor ama linç edilmeyi asla. keşke bu sezon başı uygun bir teklif varsa ayrılmayı düşünseydi. ama kalıp bu mücadelenin içinde olmak istedi sanırım ve hoca da nasıl yolladıysa bazılarını istese onu da yollardı demek o da kalması yönünde fikir beyan etti. allah korusun kötü bir gidişte yine en çok ona yüklenecek büyük bir taraftar kitlesi. bunu kendisi de biliyordur eminim.

    hatalar yapmış olabilir ama ben selçuk'u hep sevdim hep seveceğim. tanımadan, sadece saha içi performansıyla ve satılmış medyanın yaptığı bir takım ısmarlama haberler üzerinden karakteri hakkında yapılan enteresan yorumlara hiç bir zaman katılmadım, katılamam da mümkün değil.
  • 9333
    galatasaray'ın avrupa çapında bir tempoya kavuşmasının önündeki en büyük engel. geçmişte güzel günler yaşattı ancak karşılığını da fazlasıyla aldı. buradaki hiçbir yazara, 3 yıldır kötü performansa sahip olmalarına rağmen maaş ödendiğini düşünmüyorum. dolayısıyla kendisinin de böyle bir ayrıcalığı olamaz. ilk transfer döneminde yolları ayırmamız, bizim için en mantıklı seçenek.
  • 9334
    kendisinin galatasaray kaptanı olmasını geçtim herhangi bir takımda kaptan olabilecek özelliklere sahip bir oyuncu değildir. bir takım kaptanı saha içinde takım arkadaşlarını motive etmeli, gerektiğinde hakeme ve rakiplere karşı savunmalıdır. kendisi ise bu yönden saha içinde fazla etliye sütlüye karışmayan pasif bir oyuncudur. bu duruma son örnek 24 eylül 2016 beşiktaş galatasaray maçında dikkatimi çekti. yasin öztekin orta sahada bir pozisyonda kendini yere atarak faul aldı ve caner erkin, yasin yerde yatarken yasin'e doğru eğilerek kendisini çok atmasından ötürü hakaret minvalinde agresif hareketler yaptı. caner erkin profilini düşündüğümüzde yasin'e karşı sevgi sözcükleri kullanmamış olması yüksek. ancak kaptanımız selçuk inan olayın hemen yanında olup izlemiş, caner erkin bu hareketleri sergilerken arkadaşı caner'i 'caner yapma' diyerek sakince uzaklaştırmayı tercih etmiştir. bir kaptan yerde takım arkadaşı yatarken, rakip oyuncu takım arkadaşına bu tarz hareketler yaparken, böyle pasif bir tepki vermemeli. bu konunun en büyük örnekleri de felipe melo döneminde yaşanmıştır. volkan demirel melo'nun üstüne atlarken, fırat aydınus melo'ya ana avrat küfür ederken, takım kaptanımız en ufak bir tepki vermemiş, ortada gözükmemiştir. bülent korkmaz gibi bir karakterin kaptanlık yaptığı bu takımda selçuk gibi pasif bir kaptan bu tarz durumlarda takım arkadaşlarına zarar veriyor. örneğin hakan balta da pasif görünebilir ama gereken durumlarda gerekli tepkiyi verir hakan. bana göre şu an ki kadromuzda* kaptan niteliği taşıyan oyuncularımız, sneijder, podolski, muslera ve hakan balta'dır.
  • 9335
    taraf seçmeden selçuk'u değerlendirmek isteyenlere bir önerim var. takımımızın maçlarında sarı kramponlu (sanırım) ve 8 numaralı orta saha oyuncusunu takip etsinler. sadece onu izlesinler. hani oyunlardaki become a legend modu gibi. kendilerini onun yerine koysunlar. o zaman selçuk'un gerçekte nasıl oynadığını anlayacaklar. mücadeleden kaçındığını veya sürdürmediğini. kaçırdığı adamları kovalamayı bıraktığını. müdahale etmesi beklenen topların peşini bıraktığını. o zaman belki objektif bir karara varabilirler.

    selçuk şu an için adam yokluğundan, kadro değişmezi haline geldiğinden ve yüksek ihtimal güçlü lobisi korkuttuğundan oynamaya devam ediyor. bu durumun değiştiği günleri yakında görürüz. umarım.
  • 9337
    kendisi bahsedildiği gibi çıban başıdır ve kötü karakterdir bizzat floryadan içerden teyitli bir bilgidir bu kimse masum yüzüne kanmasın demek isterim yaptığı prim hesapları klüp içerisinde de geçerlidir. performansının düşmesi ise tamamen artık fiziğinin futbolu kaldırmamasından yani bitik olmasındandır. bu tipler isterlerki klübün tapusunu üstlerine yapalım kendisinin gönderildiği gün galatasaray rahat bir nefes alacaktır. kendisi yerli yabancı ayrımı yapan birisidir aynı zamanda.

    edit: riekerink'in kendisini sevmediği doğrudur.
  • 9338
    zamanında çok gerekli bir transferdi, kattıkları ve çabaları ile değerli işler yaptı. şimdi ise mevzu değişti, artık taraftarın beklentilerini karşılayamıyor. burada ise kafama takılan soru bu kadar eleştiriye rağmen orta sahamızdan çıktığında pas trafiğindeki düşüş ve yediğimiz gereksiz baskı. orta alan kurgumuz selçuk olmadan bizi başarıya götürecek bir yapıya kavuşturulmalı ve biz kendisine emekleri için teşekkür edip geleceğe bakmalıyız.
  • 9339
    sevmediğim galatasaray kaptanı. bunun nedenleri 4 yıllık kötü formunun ( 4 yıllık kötü form olmaz tabii ki, bildiğiniz bitmiş bu adam ) yanı sıra kaptan olacak kişiliğe sahip olmaması. gerek yuhalanınca umursamaz tavırlar takınması, gerek formaya saygısızlık yapması, gerekse daha taze taze rize maçında bruma'ya vermediği penaltı. kendisinin önce ilk 11 den sonra takımdan kesileceği günü iple çekiyorum.
  • 9340
    pasları kusursuz, top tekniği mükemmel, fizik gücü yüksek...

    tabi bir zamanlar.

    sonra yaşlandı, gitmedi de. hayır nasıl bir yaşlanmak anlamıyorum ki? bu adam afrikalıda yaşı mı küçültülmüş zamanında? hayır 2 senede ne değişti? nereye gitti o yetenek? cevabı burak değildir herhalde? hayır adama sorsan küsüp trip atıp cevap da vermez ki. bilemedim. bir zamanlar pek bir sevdiğim kaptan. yazık oldu.
  • 9342
    bazen misyonunu tamamlarsın...
    iyisiyle kötüsüyle, doğrusuyla yanlışıyla, başarısıyla başarısızlığıyla... tamamlarsın yani... biter... bitmelidir...

    selçuk inan galatasaray forması altında kendisinin bile hayal edemeyeceği sayıda ve nitelikte başarı yaşadı. kendisi de çok şey kattı zamanında, ancak çevresinde o kadar nitelikli adamlar vardı ki selçuk'un eksiği, hatası, gediği vardıysa bile ortaya çıkmadı bir dönem...

    sneijder'le, drogba'yla, elmander'le, öyle ya da böyle burak yılmaz'la, her şey bir yana muslera'yla, ujfalusi'yle, eboue'yle, telles'le oynadı...
    e yetti belki de artık... o açlık gitti, o heves bitti...

    selçuk 2 sene önce form olarak çakılmış, sonra biraz da olsa kıpırdanma göstermiş ve taraftar kendisine olan yoğun eleştirileri geri çekmeye başlamıştı. galatasaray formasını atmakla suçlandığı dönemde bile sahip çıkanı vardı, kaptanlığı alıp uzun süre sürdürecek kadar da şans buldu...

    ancak;

    bitti artık be selçuk... galatasaray yeni bir yapılanma, yeni hevesler, yeni hedefler kovalayacak.
    futbolu iyi bilen, teknik direktör olarak belki deneyimsiz ama futbol adamı olarak çok çok deneyimli bir hoca, genç bir kadro, istekli isimlerle dursun özbek yönetimine ve sana rağmen ayağa kalkmaya ve futbolun türkiye ayağına kafa tutmaya çalışıyoruz tekrardan.

    sen elini metin oktay gibi göğsüne koyup eyvallah de, biz de sana plaket verip teşekkür edelim ve git artık...

    yoksa sen de biz de yıpranacağız...
    hakettiğinden çok fazlasını kazanıyorsun ekonomisi çökük galatasaray'da...
    belki böyle fayda sağlarsın son kez...

    git... kendini ve bizi daha çok üzmeden...
  • 9344
    grafiği çok hızlı bir şekilde düşüşe geçen futbolcu. buradan ne yapıp ne edip bir çıkış yolu bulması lazım yoksa taraftarın tahammül sınırı konusunda sabri ile yarışır konuma gelecek. pick yaptığı döneme performans olarak geri dönmesi çok zor artık. ama yine de o dönemin bir gömlek altı bile oynasa işimizi görebilir.

    iyi bir selçuk çok işimize yarar yeni takım formasyonumuzda. kaliteli bir pas oyunumuz var hali hazırda. bunun içerisinde kilit pas deneyen sneijder dışında fazla oyuncumuz yok. selçuk bu konuda sneijder'e eşlik edebilirse takım ciddi anlamda seviye atlar. pivot özelliğiyle öne çıkan eren derdiyok'u bile zaman zaman kaleciyle bire bir pozisyona sokabilir selçuk, zamanında yapmışlığı var bunu. topu kanatlara aktarma konusunda da kanat oyuncularımızı topla daha efektif bölgelerde buluşturabilir. bunların hepsi maç başı gireceğimiz pozisyon potansiyelini artıracaktır.

    belki biraz yedek kalsa, formanın sürekli olarak elinde olmadığını anlasa kendine gelir, hırslanır ve farklı bir selçuk izleriz.
  • 9345
    kendisinin özelinde genel bir görüş sunmak istiyorum. kendi oyuncularımızla ilgili, hatta ünal aysal diliyle kendi elemanlarımızla ilgili konuşurken ne yapmak istediğimizi anlamıyorum. amacımız oyuncuyu takımdan göndermek mi? ticaretten, pazarlamadan çok anlamam ama çok temel bir şey biliyorum. elinizde satmak istediğiniz bir mal varsa onu gömmezsiniz. aksine onu översiniz. peki amacımız takıma daha faydalı olmasını sağlamak mı? eğer öyleyse de oyuncuyu gömmezsiniz. eleştirirsiniz. bu ikisi arasındaki farkı şöyle belirteyim. iyi oynamıyor, faydalı değil, galatasaray forması yere atılmaz, yan pas yaparak takımı yavaşlatıyor gibi cümleler eleştiri olarak değerlendirilir. öte yandan "leşçuk" gibi laflar gömmektir.

    bir de yine kendisinin özelinde yerli/yabancı seviciliği hakkında yazmak istiyorum. yabancı sevmek ali lukunku sevmek değil popescu sevmektir. ama yabancı seviciliği dediğiniz zaman işte o ali lukunku sevmek olur. benzer örneği yerli sevmek ile yerli seviciliği arasında da verebiliriz. yani iyi futbolcunun yerlisi yabancısı olmaz. bir de bambaşka bir sevme türü var: oyuncunun galatasarayda olması. ben selçuk’u bu şekilde sevme hakkımı kullanmak istiyorum. galatasarayın hiçbir elemanına teneke bağlamak tarzım değil. eleştirmeye ise doyamam.
  • 9347
    milli takım altyapı hocalarının, genç yaş kategorilerindeki genç futbolculara harcamalar başlıklı konuşmalarda olumsuz örnek olarak gösterdiği futbolcu.

    nedir bu olumsuz örnek; selçuk inan zamanında profesyonelliğe adım atıp ilk yüksek meblağlı sözleşmesini imzaladığında (bir milyon lira); gidip 960 bin türk lirasına son model süper lüks otomobil almıştır. ama gel gör ki, arabasına yakıt alacak parası kalmadığı için uzun süre araç garajda yatmak durumunda kalmıştır. şimdi düşünüyorum da, türk futbolcusu nedense genel itibariyle mal-mülk, para-pul, şan-şöhret meraklısı dendiğinde artık kızmıyorum. zira böyle örnekleri son zamanlarda çokça duyar oldum.
  • 9350
    kendisinin milli takıma alınmamasını hayırlı bulanlardanım. bu formu ile sadece galatasaray'da değil milli takımda da forma giyemeyeceğini görmüş oldu. böyle devam ederse galatasaray'da forma kaybetmesi de yakındır. devre arasına kadar öyle ya da böyle oynar. ancak formsuzluk teknik heyeti ve yönetimi transfer yapmaya mecbur kılacak. şampiyonluğa oynayan takımın en kilit oyuncularından biri bu kadar formsuz olamaz.

    işe bir de olumlu taraftan bakarsak selçuk hem galatasaray'daki formasını kaybetmemek hem de milli takım kadrosuna tekrardan girebilmek için galatasaray'da ilk iki sezonda gösterdiği performansa ulaşmak zorunda. peki selçuk bunun için çabalayacak mı? bence evet. selçuk bu saatten sonra kendisini her yerden dışlanmış, bir anadolu topçusu haline getirmeyecektir. hiçbir büyük takım futbolcusu bunu istemez. biz de istemeyiz. umarım çok yakında toplarsın kendini kaptan.
App Store'dan indirin Google Play'den alın