9176
galatasaray formasıyla 507 maça çıkıp 6 lig şampiyonluğu, 4 türkiye kupası, 5 süper kupaya sahip futbolcudan* daha az yararlı biri sanırım.
çünkü futbol bireysel bir spor olduğundan kişiler tek tek kazanıyor şampiyonlukları herhalde. ilginçtir aydın yılmaz diye bir oyuncu var acayip şampiyonlukları var. nankörlük yapmayalım kendisine de bu sene kasımpaşa kadro dışı bırakmasın kendisini. savunulma mekanizması bu kadar ucuz olunca cevabı da böyle vermek gerekiyor sanırım.
kusura bakmayın mızrak çuvala sığmıyor artık. penaltı ve duran topları çıkarınca kuş kadar kalan istatistikler mi yeterli görünüyor? hakan balta'ya kullandıralım aynı penaltıları, aynı skoru o da elde etsin. bu hakan balta'nın üzerine düşeni yaptığını mı gösterir, ki kalkıp selçuk'u attığı penaltı golleriyle görevini yerine getirmiş sayıyorsunuz? 8 numaranın asli görevi nedir? 8 numara oynayıp topu oyuna sokamayan, alan kapatmayan, takımı yönetmeyen bir futbolcu olmaz. 2011-2012 sezonunda yaptıklarıyla şimdi yaptıklarını yanyana koyunca kendisinden istenenin ne olduğu daha net anlaşılır. ne demek sadece yan pas, ne demek eli belinde gezmek, ne demek hayalet casper olmak? 2011-2012 sezonunda çizgiden top çıkartıyordu bu selçuk. 2012-2013'te herkesten önce düşünür arapası görür atardı. şimdi top oynağına geldiğinde "okeyde taştan ayrılamayan adam" etkisi yaratıyor. dakikalarca topu ayağında geveleyip yanındaki oyuncuya topu yuvarlaması yada kıçını rakibe dayayıp faul almaya çalışmasından başka numarası yok. herkes ezberledi selçuk'un bu etkisiz oyununu. hatta hakemler bile ezberledi ki artık faul dahi çalmıyorlar o "kıç dayama" hareketine. kendisi de sahada var olma mücadelesinden vazgeçti. hata yapmayayım, göze batmayayım, koşu mesafelerinde adım en altta olmasın yeter anlayışıyla o orta sahada oynayamazsın, oynamamalısın. medyadan tanıdıklarla yürümez artık bu gemi. ne dedik mızrak çuvala sığmıyor.
aslında problem sadece saha içinde bu kadar etkisiz olması değil, her futbolcu formsuz zamanları olur*. ancak sahadışı etmenlerle bu kadar adı anılan, açık açık hoca ve maç seçen, yeniçeri faaliyetlerinde yer alan* futbolcu üstüne formayı derbide çıkartıp atıp, kendisini eleştirenlerin de galatasaraylılığını ölçünce ok yaydan çıktı.
bu saatten sonra performanstan bağımsız olarak kadrodan ayrılması, bu zamana kadar hiç yapmadığı kaptanlığı hakeden birine devretmesi gerekiyor.
baştan söyleyeyim "ama sneijder de kötü yhaa :(", "o da bir şey oynamıyor yha", "onu da eleştirin ama" diyeni üzerim. aynı pozisyonda oynamayan iki oyuncunun performanslarını karşılaştırmayı geçtim, salak saçma argümanlarla eleştirmek* * * * * ne "selçuk'unuzu" kurtarır ne de objektif görünmenizi sağlar. sneijder'in başlığı değil bu. varsa eleştiriniz, tıpkı taa terim'in istememesinden başlayarak yaptığınız gibi, eleştirinize orada devam edebilirsiniz.
çünkü futbol bireysel bir spor olduğundan kişiler tek tek kazanıyor şampiyonlukları herhalde. ilginçtir aydın yılmaz diye bir oyuncu var acayip şampiyonlukları var. nankörlük yapmayalım kendisine de bu sene kasımpaşa kadro dışı bırakmasın kendisini. savunulma mekanizması bu kadar ucuz olunca cevabı da böyle vermek gerekiyor sanırım.
kusura bakmayın mızrak çuvala sığmıyor artık. penaltı ve duran topları çıkarınca kuş kadar kalan istatistikler mi yeterli görünüyor? hakan balta'ya kullandıralım aynı penaltıları, aynı skoru o da elde etsin. bu hakan balta'nın üzerine düşeni yaptığını mı gösterir, ki kalkıp selçuk'u attığı penaltı golleriyle görevini yerine getirmiş sayıyorsunuz? 8 numaranın asli görevi nedir? 8 numara oynayıp topu oyuna sokamayan, alan kapatmayan, takımı yönetmeyen bir futbolcu olmaz. 2011-2012 sezonunda yaptıklarıyla şimdi yaptıklarını yanyana koyunca kendisinden istenenin ne olduğu daha net anlaşılır. ne demek sadece yan pas, ne demek eli belinde gezmek, ne demek hayalet casper olmak? 2011-2012 sezonunda çizgiden top çıkartıyordu bu selçuk. 2012-2013'te herkesten önce düşünür arapası görür atardı. şimdi top oynağına geldiğinde "okeyde taştan ayrılamayan adam" etkisi yaratıyor. dakikalarca topu ayağında geveleyip yanındaki oyuncuya topu yuvarlaması yada kıçını rakibe dayayıp faul almaya çalışmasından başka numarası yok. herkes ezberledi selçuk'un bu etkisiz oyununu. hatta hakemler bile ezberledi ki artık faul dahi çalmıyorlar o "kıç dayama" hareketine. kendisi de sahada var olma mücadelesinden vazgeçti. hata yapmayayım, göze batmayayım, koşu mesafelerinde adım en altta olmasın yeter anlayışıyla o orta sahada oynayamazsın, oynamamalısın. medyadan tanıdıklarla yürümez artık bu gemi. ne dedik mızrak çuvala sığmıyor.
aslında problem sadece saha içinde bu kadar etkisiz olması değil, her futbolcu formsuz zamanları olur*. ancak sahadışı etmenlerle bu kadar adı anılan, açık açık hoca ve maç seçen, yeniçeri faaliyetlerinde yer alan* futbolcu üstüne formayı derbide çıkartıp atıp, kendisini eleştirenlerin de galatasaraylılığını ölçünce ok yaydan çıktı.
bu saatten sonra performanstan bağımsız olarak kadrodan ayrılması, bu zamana kadar hiç yapmadığı kaptanlığı hakeden birine devretmesi gerekiyor.
baştan söyleyeyim "ama sneijder de kötü yhaa :(", "o da bir şey oynamıyor yha", "onu da eleştirin ama" diyeni üzerim. aynı pozisyonda oynamayan iki oyuncunun performanslarını karşılaştırmayı geçtim, salak saçma argümanlarla eleştirmek* * * * * ne "selçuk'unuzu" kurtarır ne de objektif görünmenizi sağlar. sneijder'in başlığı değil bu. varsa eleştiriniz, tıpkı taa terim'in istememesinden başlayarak yaptığınız gibi, eleştirinize orada devam edebilirsiniz.
