kaptanlığa yakışmayan, gereğinden fazla para alan ve galatasaray'da miadı dolmuş futbolcumuz.
ancak bu sene özellikle tansiyonu yüksek maçlarda önemli bir rolünün olduğunu düşünüyorum. kabul edelim bu maçlarda orta sahada fiziksel olarak üstünlük sağlayamayız. olabildiğince fazla koşarak alan kapatmamız ve gerektiğinde hızlı gerektiğinde zaman geçirerek pas yapmalı takım. bu yüzden jose, emre, selçuk, sneijder, podolski ve grosskreutz benzeri kalabalık bir orta saha lazım. selçuk da kısa pas için takımın en iyi iki isminden biri. gerçi uzun pası da iyiydi ilk iki sene sonra azalarak bitti.
neden kaptanlığa yakışmıyor?
kaptanlığın getirdiği zorluklar ve zorunluluklar vardır. kaptan, takımın saha içinde hoca ile, saha dışında taraftar ve yönetim ile iletişim işlevini üstlenecek bir köprüdür. saha içinde en ufak bir tartışmada arkadaşına sahip çıkmalıdır, gerektiğinde ortamı soğutmalı gerektiğinde bizzat tartışmalıdır. takımı yönlendirmelidir. muslera, semih, jose bir hata mı yaptı; ilk kaptan teselli etmelidir. takımı ateşlemelidir. gerektiğinde bağırıp çağırmalıdır.
ancak ve ancak selçuk lider karakterli birisi değil. daha çok işleyen sistemde bir çark, satranç oyununda bir piyondur. bir kaptanın görevlerini yerine getirmiyor. tansiyonu kaldıramıyor, kırılgan. özellikle taraftar ile iletişimi yok denecek kadar az. (u: kaptanlığa şu dünyada en çok yakışan adam da puyol'dur. dilerseniz youtube'da örnek teşkil edecek güzel davranışları mevcut. )
neden aldığı parayı hak etmiyor?
hedefin avrupa ise avrupaya yönelik futbolcular olması lazım. bildiğiniz gibi modern futbolda çabukluk, dayanıklılık ve hızlı düşünme önemli bir yere sahip. ağır veya fiziksel yetersizliklere sahip futbolcuları ise taş gibi adamlalarla desteklemen gerekiyor.
selçuk koşu mesafesi bakımından çok iyi. ancak ağır ve çok güçsüz. iterek faul yapmaya bile mecali yok. aynı yaşlarda olduğu gabi, modric ve belluschi örneklerini vereceğim. modric, gabi ve belluschi
*. bu üç oyuncu da güçlü görünmeseler de 90 dakika boyunca selçuk kadar mesafeyi katedebiliyorlar. onun aksine yere sağlam basıyorlar. ikili mücadele kazanıyorlar. selçuğun uzun süredir yapmadığı oyunu açan pasları atabiliyorlar. kısa pas konusunda da aynı şekilde. ayrıca alan kapatma konusunda da altyapı ve tecrübeleri dolayısıyla selçuktan defansif olarak üstünler.
selçuk eğer yıllık 3,5 milyon euro'ya varan bir maaş alıyorsa bunları yapacak. o tip bir oyuncuya evrilecek. yere sağlam basacak. güç kazanacak. ayrıca pasör bir oyuncunun diagonal pas yap(a)maması, bir ayağını sadece yürümek için kullanması, takıma "iq" katmaması onun gerekliliğini sorgulattırır. selçuğun aşırı şekilde yaptığı, şu taç çizgisinin yakınında rakibe afedersiniz kıçını dayayarak kendini yere bırakıvermesi beni televizyon başında deli ediyor. eyyamcı hakemler çalıyor da avrupada yeri yok bu davranışın.
neden miadı doldu?
bu sene işimize yarayacağını söylemiştim. bununla birlikte miadının dolması birbiriyle çelişiyor gözükebilir. ancak transfer dönemi kapandı ve şu kadroda her oyuncudan verim alınması gerekiyor. ancak selçuk iki senedir yetersizlikleri ile iyice göze batmaya başladı. yaşlandı ve güçsüzlüğün kaldırmadığı bir bölgede oynuyor. bu yükü kaldıramıyor.
karşılıklı anlaşarak maaşında azaltılma yapılmalı ve sene sonu teşekkür ederek kulüp bulunması istenmeli kendisinden.