22 eylül 2001 galatasaray fenerbahçe maçında bülent akın'a da çok güzel bir kafa asisti yapmıştı. defans yönü biraz zayıf kalsada hücum olarak çok etkili bir adamdı, özlenenlerdendir.
77
akşam akşam aklıma gelen sağ bek ağabeyimizdir. sen ne güzel bi ağabeyimizdin be sebastien abi.
şimdi bizi sabrilere muhtaç edenler seni hiç mi izlemediler acep.
internetin, maç yayınlarının bu kadar gelişmediği; iddaa bültenlerinin henüz sokaktan geçen sıradan adamlara bile avrupa takım külliyatını ezberletmediği yıllarda misak-ı milli sınırlarına dahil olduğundan tamamıyla bir kapalı kutu olarak algılanan sağ bek. uzun saçları, ileri çıkışları, yerli yersiz attığı gollerle hatırlanır. her ne kadar türkiye sonrası yavaş yavaş formunu kaybettiği için kariyerinin zirve noktası galatasaray zannedilse de aslında asıl patlamayı marsilya formasıyla 1999-2000 sezonunda yapmıştır. tam alıp yürüyeceği sırada gelen ağır sakatlıklar onu geriye götürmüş, galatasaray'da toparlanır gibi olduysa da sakatlık öncesi formuna ve potansiyele bir türlü tekrar ulaşamamıştır.
80
bugun formamizi giyseydi nami "korner reyiz" olurdu herhalde. o da capone gibi on ve arka direkte affetmezdi.
aslinda ilginc transfer hikayesi de var, haftalarca medyada kendisi ve gustavo victoria nin jardel karsiligi marsilya'dan transfer edilecegi yazilmisti.
kendisi ve victoria geldi ama jardel marsilya yerine portekiz'e geri dondu. hos yerine gelenler ayri kazitir (horvat, mbo mpenza, spehar) o ayri konu. ama bu reyiz denilen gibi bir sekilde tatava yapmadan atardi golunu...
81
kronik bir sakatlığı vardı dizinde. zaten türk yorumcuların yabancı yorumculardan alıntılayarak bildirdiğine göre sakat olmasaydı galatasaray' ın transfer etmesi imkansızdı deniyormuş. çok yetenekli, çok özel bir sağ bekti.
82
takımımızda izlediğim ve özlediğim en iyi sağ beklerden biriydi kendisi. ne güzel adamdın sen sebastian perez.
83
lotto formamızla, sağ ayağının içinde hafifçe topu yumuşatıp gerçekten sağdan sağdan yardıran sağ bekimizdi iyi değildi çok iyiydi, gerçekten çok iyiydi.
84
35 yaş üstü yazarlarımız yanlışsam yeşillendirsin o zamanla ilgili bilgim yok ama 1990 sonrası dönemde galatasaraya gelmiş en iyi sağ bek kendisidir. ah be perez bu gözler seni izledikten sonra sabri'yi de izledi. madem 40 yaşına kadar bizde kalmayacaktın, bir sezonda niye bu kadar sevdirdin kendini.
sakatlık illeti yüzünden dünyanın en iyi takımları yerine plajlarda futbol oynamak zorunda kalmış efsane sağbek.
ayrıca ufak bir not verelim, adı sebastian değil sebastien'dir.tabi o zaman sosyal medya bu kadar efektif olmadığı için hepimiz sebastian sanıp öyle alışmıştık. bu sebepten ötürü ben de dahil pek çok galatasaraylı dost meclisinde sebastien demez, demeyi teklif dahi edemez.
85
kendisinin bizden gitmesinin nedeni sakatlığı ya da marsilya'nın geri istemesi değil tamamen fatih terim'in lucescu'nun takımını istememesinden kaynaklıydı.
galatasaray formasını terletmiş gördüğüm en yetenekli oyunculardandır. çok estetik bir stile sahipti. sağ kanatta o kadar sakin ve şık bir şekilde rakiplerini geçerdi ki. futbol oynarken dışa doğru çalım atmayı kendisini izleyerek öğrenmiştim.
88
lucescunun fix oyuncu değişikliğinin öznesiydi bu adam. ikinci yarının başında bu çıkar capone girer, capone çıkar bu girerdi.
yanlış hatırlamıyorsam marsilyadan bize kiralık gelmiş ve efendi efendi topunu oynayıp kontratını bitirince geri dönmüştü.
en iyi sağbek konusuna girersek seyrettiğim kadarıyla van gobbel filipescu davala hatta capone'u bu arkadaştan daha önde sayarım. iyi topçuydu ama daha iyileri gelmişti takıma. hoş şimdi sabri linnes cavandayı toplasam perezin sol bacağı etmez ayrı konu.
http://imgur.com/a/Vh32Q beyaz forma denince akla gelen, takıma gelmiş sempatik sağ beklerden biri.* oynadığı dönemde her ne kadar taraftar tarafından kabul görse de sakatlık problemleriyle nedeniyle 1 sezon forma giyebilmiştir.
91
tam sağ açık ismi vardı kendisinde.
92
galatasaray'ımızın kara deliği olan sağ bek mevkiinde son 20 senede gördüğümüz en adam gibi performansı en kısa sürede verip damaklarımızda hatırlanası bir tat bırakmış olan çok sevilesi eski futbolcumuz.
futbol böyle işte, aramadığın yerde son 20 yılın en iyi sağ beki sana gelir, ertesi sene takımda tutmazsın, sonra o mevkii son 20 senede 20'den fazla oyuncu öğütür.
şaka gibi...
93
oynadığı dönemde fenerbahçe'de gökhan gönül şoku kadar olmasa da her hafta içi mutlaka sakatlık haberleri basında yer alırdı ancak adamın hakikaten de kronik mi değil mi bilmiyorum ancak mutlaka bir sakatlığı olurdu.
94
çok değil 3 sene daha oynasaydı kronik sağ bek sorunumuzu çözmüş olacaktı. özleniyorsun kardeş.
sağ bekte sabri sarıoğlunu izledikçe aklıma gelen oyuncu. kendisi gibi bir sağ beke çok ihtiyacımız var. gol sevinçleri unutulmazdı.
97
sakatlık problemi olduğu söylenmesine rağmen kiralık olarak forma giydiği galatasarayda 2001 2002 sezonunda vikipediye göre 34 maça çıkmış futbolcudur.
kendisini hiç izlemedim, bilmiyorum. 97 doğumluyum çünkü :(
ama tipine falan baktığında tam bir futbolcu tipine sahip olduğunu görüyorsunuz. burada yazılanları da görünce keşke izlemiş olsaydım diyorum :(
98
bazı futbolcular vardır, 1 sezon oynayıp efsane olabilirler. işte perez benim için öyle bir futbolcudur. çok mu iyi sağ bekti? değil ama sonuna kadar mücadele ederdi. 20 kasım 2001 galatasaray roma maçında çok iyi oynamış ve golümüzü atmıştı. maç sonu soyunma odasına gitmişti ama kapalı tribünde dakikalarca sebastian perez diye bağırmış ve sonunda silip don ile de olsa geri getirmiştik:)) 2001-2002 sezonu yokluklar içinde ama sonu mutlu biten bir sezondu.. o zamanlar sosyal medya olsa ne olurdu çok merak ediyorum.
99
gösterişsiz ama yararlı bir sağ bekti.
leonel carole'un iyi oynadığı 4-5 maçı, o dönemde tüm bir sezona yaymıştı. arkasına adam da kaçırmazdı.
tam bir görev adamıydı ama kimse uğruna 10 milyon euro vermezdi.
100
çok sevdiğim fransız futbolcuydu. şampiyonluğumuzda, lucescu ile çeyrek finalin eşiğinden döndüğümüz sezonda büyük katkısı vardır. defans olarak ortalama bir adamdı çok açık verdiği de olurdu hatta rahmetli turgay şeren'in bir nantes maçında "perez çok açık veriyor cem" diye hayıflanışını hatırlarım. kıyas yapmak gerekirse defansif yönü capone kadar sağlam değildi ama hücumda çok etkiliydi, çok sağlam bindirmeler yapardı atağa bilinçli çıkardı özlüyorum kendisini.