yaptığı her şeyi, her haltı orada burada paylaşıp dalga geçenler acaba 8 ocak 2011 galatasaray hannover 96 maçında attığı muhteşem 2. golü de paylaşacak mı merak etmekteyim.
11 ocak 2011 galatasaray beypazarı şekerspor ali sami yen'e veda maçında sahada olmasını gerçekten çok isterdim. taraftar o sahada olmayınca kapanışta üçlü bile çektirmemiştir. *
edit : sabri maç sonunda üçlüsünü çok büyük bir destekle çektirmiş. maça gidemeyip tv den izlediğim için görememiştim. bilgi için zagor, hksmile, cidarre 1905, conquistador de europa renktaşlarıma teşekkür ederim.
1786
sami yen'deki son maçta oynayamamasına çok üzüldüğüm futbolcu.
2 yıl önceki sabri ile arasında dağlar kadar fark olan oyuncumuz. bana göre frank rijkaard'dan en çok şeyi o öğrenmiştir. sahada duruş olarak artık çok daha sakin ve olgun, artı olarak da kesinlikle eskisi gibi dağlara taşlara şutlar çekmiyor, saçma sapan yerlerden şut çekme huyunu kaldırmıştır zira. son haliyle, galatasaray futbol takımı'nda vazgeçilmez 2-3 yerli oyuncudan biridir. taraftarı tarafından daha çok sahiplenilmeyi hak ediyor.
1789
bugün yaptığı açıklamada "tabi biz ali sami yen'de çok büyük başarılar elde edemedik.bir şampiyonluğun dışında...ama bizden önceki jenerasyon,abilerimiz, çok büyük başarılar elde etti orada" demiş oyuncudur. futbolculuğunu,kalitesini ve bazen de karakterini tartışabilirim ama galatasaraylılığını asla.
he ne oldu neden fikrin değişti diyenler olabilir. bana göre sahada hala abdurrahman çelebi'dir... galatasaraylılıkta ise evliya çelebi olabilir.
1790
formanı koyup yere, secde edip tüm taraftara sarılmana, bizimle sevinip bizimle üzülmene, hatta bizimle beraber sövmene bile hayranım aslan parçası. büyük galatasaraylısın. metin, hakan şükür, bülent gibi olacaksın gözümüzde. çubuklu tosunun boğazını sıkmanı bile seviyorum sabri.
1791
özellikleri bir bek oyuncusu için son derece yerindedir hatta fazla bile.
- çok iyi kondisyona sahiptir ki 90 dakika boyunca ileri geri gider gelir. - mücadeleci ve güçlüdür, kolay kolay yıkılmazdır. iyi savunma yapar. - hızlı ve atik olması savunma oyuncusu için artıdır. ters kademelere hızlı girer, geri dönüşlerde hızlı hareket eder.
sabri'yi sağ iç veya sağ açık olarak kullanma gafletine düşmek büyük yanlıştır. çünkü sabri'nin futbol zekası yeterli değildir. günümüz futbolunda ortasaha oyuncuları mücadelenin yanında alan daraltma, pas alışverişi, oyunun yönünü değiştirme gibi artık herkesin bildiği bir sürü iş yapar. sabri bunları yapamadığını bir tek ben görmüyorumdur.
sabri'ti ortasaha da oynatıp onu sabote etmek hem takım için hemde kendisi için iyi değildir. sabri son derece iyi bektir.
rijkaard sonrası sabri'de inanılmaz bir değişim olmuştur ve gözüme girmiştir. ondan öncesi meira ile ikisini ıslak odunla dövesim geliyordu.
1792
şu anda ufuk'un omuzunda üst kale direğini bağlıyor *.
bir görev adamı olarak kale direğini bağlama işini de üstlenmiş aslanımız..
1794
2011 senesinin başından itibaren uzaktan çektiği 2 şuttan birinin mükemmel bir gol olması, ötekinin de kaleyi bulup kaleci tarafından kurtarılması 2012'de gerçekten kıyamet mı kopacak acaba dememe sebep olan futbolcu.
edit: arkadaşlar bunları söylemiş olmam sabri'yi sevmediğim anlamına gelmiyo öncelikle bu kısmını iyice bir anlayın bence, ben sabri fatih terim döneminde ilk çıktığından beri çok büyük bir yıldız olarak patlamasını bekleyen, şuanda takım için en önemli adamlardan biri olduğunun farkında olan biriyim ki ayrıca sabri için birçok arkadaşımla da kavga etmişimdir. ama sorun şurda ufak bir espri yaptım diye sabri'ye en saçma sapan lafları sokan adamlar bile off'a basıp gelip laf söylüyo işte bunu yediremiyorum. bu mesajı silmiyorum yapılan yanlış veya kötü de olsa saklamaya niyetim yok yapmışım bi kere ama off'a basacaksanız önce bi düşünün hayatınız boyunca sabri üzerinden bir espri yaptınız mı veya yapmadınız mı? bana bu msj konusunda mesaj atılmasına gelince ise elbette ki normal mesajlara laf söylemem ama bana ne sabri'yi kötüleyin ne de sabri'yi övün, ikisinide bilmeye ihtiyacım yok.
1795
sağ iç oynadığı zaman takım iş yapamıyor. daha topu almadan vücudunu geri pas için hazır hale getiriyor.
1796
hagi'ye "ben sağ bekte daha iyi oynuyorum ve bizim takımda sağ bekte benden daha iyi oynayabilecek hiç kimse yok" mesajını orta sahada ve sağ bekte oynadığı dakikalarda vermesine rağmen ısrarla orta sahada oynatılan evladımız.
sanırım hagi şut çekmek konusunda birkaç tüyo vermiş.artık uçaksavar modunda değil şutları.en azından 2-3 maçtır.
1799
18 ocak 2011 antalyaspor galatasaray maçı'nda bir pozisyonda girdiği mücadeledeki azmini takdir ettim kendisinin. gerçi sabri son zamanlarda galatasaray'daki en mücadeleci, en çok koşan, en çok basan, -en azından uğraşan :)- adamlardan biri. ama ikili mücadelelerdeki o pes etmeyen tavırları ve topu sürekli ayağında tutma azmini seviyorum bu çocuğun.
ayrıca kendisi 15 ocak 2010 galatasaray ajax maçı'nda maç öncesi kaleye şut çalışması yaparken, kuzey tribününden isminin tezahurat edilmesine tepkisiz kalmamıştır. 'sab-' der demez tribüne koşup yumruk şov yapıp, 3-5 saniyede bir güzel üçlüsünü de çektirmiştir paşalar gibi :) "sab- demeden sabri sarıoğlu" diyorum. canım benim :) tribün çocuğu zabri :)
1800
galatasaray da eğer kaptanlık illa türk oyunculara verilecekse (ki bence çok saçma bi kural) kendisi kaptanlığı en başta hak edecek isimdir.