resim
Roberto Mancini
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:60
Uyruk:İtalya
  • 4968
    büyük maçların hocası. galatasaray'ın başında çıktığı 5 derbiden 4 galibiyet çıkarmış, 1 yenilgisi var. real madrid ve juventus'un olduğu gruptan çıkması da cabası. juve'den iki maçta 4 puan çıkarmak nedir ya hoca. yabancı sınırının olmadığı bir dönemde denk gelmememiz büyük hayal kırıklığı. yerli çetenin oyununa geldin, semih kaya'dan sağ bek çıkarmaya zorladın, ah çekerim ben bu işe.
  • 4860
    kendisi için bazı eleştirileri kabul edebilirim ama sneijder'den verim alamadığını asla etmem.. bizim takımın selçuk ve melo ile artık ikili oynamasının zor olduğunun daha o zamanlar farkına varmış, arkalarına ceyhun bazende yekta'yı koymuştur. hatta devre arası hazırlık kampında emre çolak'ı bile orda denemiştir oyun kursun diye.. wes konusuna gelince, onu sola attıktan sonra performansı artmış, o sezon 42 maçta 17 gol atıp 9 asist yapmıştır. mancini'nin eleştirilecek tarafları vardır elbet ama en azından sahamızda taş gibi top oynayan bir takım olmuştuk. deplasmanlarda kötü oynadığımız maçlar oldu ama hamza hamzaoğlu döneminde ki şansın çeyreği kendisinde yoktu.. sadece şu iki maçı karşılaştırın, ne demek istediğimi anlarsınız.
    (bkz: 12 mayıs 2015 mersin idmanyurdu galatasaray maçı)
    (bkz: 2 mart 2014 çaykur rizespor galatasaray maçı)

    adam astori, ranocchia, gabbiadini'yi istedi. biz gidip salih koray hajroviç'e para verdik. astori'yi almış olsak hala stoper sıkıntısı çekmiyor olurduk. bende kendisinin 1 sezon daha kalmasını isterdim.
  • 5199
    kendisini çok seviyorum.
    bunun sebebi de avrupa’da oynattığı futbol. adam geldi, madrid’e evinde 6’lık olan takımı devraldığının ertesi günü juve deplasmanından müthiş kompakt bir oyunla çıkarttı. (mesela aynısını mustafa denizli atletico karşısında yapmak istemedi). o juve takımının hocası da bugünlerde arşa çıkmış conte’ydi. neredeyse o dönemde juve’nin avrupa’ya geri dönüşünü bir sene erteleyen takım olduk.

    bizim kıytırık ligimizde deplasmanda uzun süre maç kazanamamış. hiç umrumda değil. ercan taner’in bir “allah’ım gol!” demesini 20 sene konuşuruz, iç sahadaki kopenhag maçı oyunumuzu iyi hatırlarız ama ligde bir sene şampiyon olmasak da olur.

    ayrıca önü yabancı sınırıyla bu kadar kesilmese bizimle daha başarılı olurdu. ha, milli maçta kendisinin başında olduğu italya’yı destekleyemem ama milli takımımızdan sonra bu turnuvadaki ikinci takımım mancini hozamın mavileri olacak.

    edit: pilgrim düzeltti. lazio değil atletico olacak.

    edit2: görünen o ki bu sözlükte fatih terim’den başka teknik direktör övme yasağı var. terim’in t’sinin geçmediği entryde fatih terim nefreti çıkartan insanlar var. inanılmaz…
    hocayı severim. yıl içinde kendisine yapılanlardan dolayı savunduğum yazılarım da var. ama bu terimsporluluk hakikaten işin suyunu çıkarıyor.
  • 5551
    manciniyi severiz klas adamdır, gelmiş elinden geldiğince işini yapmış ve gitmiştir. giderken de hiç bizimle yüz göz olmamış kaliteli bir şekilde aynı geldiği gibi gitmiştir.

    ancak mancini hiç bir zaman herkesin talep ettiği bir futbolun temsilcisi olmadı. çok talep edilen bir teknik direktör de olmadı. mancini taa yıllar önce başlığına da yazdığım gibi iyi bir turnuva teknik direktörüydü. maça beraberlik cebinde çıkan, zor yenilen, garanti oynamayı seven, katı taktiksel düşünceleri olan ve bu katı kuralında ısrar eden klasik italyan teknik direktörlerdendi. mesela günümüzde montella'nın da aynı tarzda olduğunu görmek mümkün. bu nedenle bu tip teknik direktörlerin milli takımların başında iyi performans vermesi daha doğalken lig usulü uzun maratonlarda fazla beraberlikle ilk sıradan uzaklaşma potansiyelleri yüksek. yani mancini'yi överken aslında bugün okan hocanın içinde bulunduğu durumdan mancini gibi birinin bizi çıkaracağı varsayımını yapmak futbolu okuyamamaktır. mancini tüm başarılarını ligin oldukça üzerinde bir kadroya sahip inter ve city ile yaşamıştır. okan hoca ise geçen sene barış'tan önce sol sonra sağ bek yaratmış, berkandan sol bek çıkarmış, 37 yaşında mertens'i 90 dakika prese ikna etmiş bambaşka bir mühendislik isteyen bir kadroyla 102 puan almıştır. elmayla armudu karıştırmamak lazım. mancini iyi bir turnuva teknik direktörüdür, bunu italya milli takımının başına geçmeden yazmıştım. yarın sudilerle bir asya şampiyonluğu almaları da beni şaşırtmaz. ancak 10 yıl önce bize oynattığı 3 cl maçı üzerinden bugüne çıkarımlarda bulunmak doğru değil. okan hocanın elinde melonun 3'te 1'i kadar bir ortasaha olsa bayern maçlarından puan çıkarıp bayern de evinde son maçta kopenhag'a salmasa manci'nin yaptığı başarıya ulaşacaktı. her koşulda okan hocayı savunmak gibi bir misyonum yok, ancak yersiz eleştiriler yapmaktansa gerçekçi bakmak ve bu senemizi ona göre şekillendirmek zorundayız.
  • 5451
    kendisi 2013-14 sezonunda galatasaray'ı şampiyonlar ligine direkt götürerek aslında fiilen şampiyon yapmıştır.

    çünkü şampiyonlar ligine türkiye'den sadece şampiyon takım direkt katılıyordu ve fenerbahçe uefa'dan men aldığı için bu hak galatasaray'ın olmuştur.

    yani uefa bir noktada aslında fenerbahçe'nin şampiyon olma ehliyeti yoktur, şampiyon olursa da bunu kabul etmeyeceğim ve o hakkı ikinciye tanıyacağım demiştir. yani aslında fenerbahçe'nin süper ligde mücadele etmesini onaylamamıştır.
  • 5232
    öncelikle iyi bir taktisyen. bunu kabul edelim. galatasaray kariyerinde denediği değişik şeyler biraz da oyuncu grubunun yetersizliği sebebiyle iyi sonuçlar vermedi. bu yanıyla pragmatik bir adam değildi.

    italya milli takımına oynattığı oyun ise muazzam. italya milli takımının oynamaya alıştığı oyundan bambaşka bir oyun oynatarak neredeyse 30 maçtır kaybetmiyor ve oynadığı maçları domine ediyor. dediğim gibi bu adam italya futbol takımına tamamen bambaşka bir oyun oynatıyor.
  • 4303
    her daim başarılı olmasını dilediğim; özellikle o kadro ile tt arenada bursa, eskişehir ve kophenag'a karşı uzun süredir gördüğüm en iyi futbolu oynatmayı başarmış sinyor. yolu açık olsun, prandelli ile kıyası ve "bizi italyanlar mahvetti" potasında eritilmesi abesle iştigaldir. fatih terim sonrası sezon içersinde gelip tanımadığı bir ligte yapabileceğinin en iyisini yapmıştır. 2 gün idmana çıkıp ilk maçında real'den 6 yiyen takıma juventus deplasmanından beraberlik getirmek her babayiğidin harcı değildir.
  • 4790
    galatasaray kariyeri...

    türkiye kupası şampiyonu

    şampiyonlar ligi son 16 turu

    türkiye süper ligi 2.liği

    türkiye süper ligi kariyeri ise

    iç saha 12 galibiyet 1 beraberlik 2 mağlubiyet

    dış saha 4 galibiyet 7 beraberlik 3 mağlubiyet

    geri gelmesini ister miyim? hayır, başarısız diyebilir miyim? hayır, çünkü yabancı bir t.direktör 1 senede ancak bu kadar yapabilir. deplasman sorunu olmasa gayet de başarılı aslında. herkes kopenhag maçından bahsediyor benim mancini döneminde en haz aldığım maç tt arena'da ki 6 nisan 2014 galatasaray fenerbahçe maçıdır. sebebi de sadece iyi oynayarak değil hem iyi oynayarak (bakın burası önemli) hem de döve döve (onların anladığı dilden yani) kazandığımız bir maçtı.
  • 1448
    maç öncelerinde artık belki de en başta onun ismi bağırılmalı. bunu babalar gibi haketti. olabilecek en anormal durumda takımı alıp, bu duruma getirmesi her babayiğidin harcı değil.

    taraftar ona desteğini kısık sesle, kulaktan kulağa değil; ona da hissetirecek kadar, cümle aleme gösterecek kadar göstermeli, bağırmalı. gerekirse haykırmalı. arkasında dimdik durmalı.

    bu destek, hem kendisine olan güvenini arttırır hem de takım içi etkisini yükseltir. takımın ona karşı olan sevgi ve saygısını arttırır.

    "roberto mancini" diye bağırmanın, fatih hoca'ya saygısızlık olduğu falan gibi bir algı olduğunu düşünüyorum ama bunun saçmalık olduğu çok açık. artık olan oldu, biten bitti. ne kadar da canımız yansa geri dönüş yok. evet, hiçbirimiz böyle olsun istemezdik ancak yapacak bir şey de yok. fatih terim'i sevmek, onu da sevmeye engel değil.

    her şey bir yana; önyargıları ve saçma sapan eleştirileri vura vura, kıra kıra, sike sike kırdı. kendisine karşı sevgi gösterilerinde bulunmak belki küçük bir olay gibi görünebilir ancak etkisinin büyük olacağı kanısındayım. taraftarın, hatta futbolcuların bile havlu attığı bir sezonda koca camiayı tek başına ayağa kaldırdı, en başta da dediğim gibi desteği babalar gibi haketti.

    bu kadar büyük bir kariyerin, o ismin boşuna olmadığını herkese kanıtladı. buraya yatmaya gelmediğini, adam gibi adam olduğunu herkese gösterdi.

    varolsun.
  • 1428
    adamın o soğuk duruşunun altında sıcacık bir kalp varmış meğer. 10 ocak 2014 galatasaray ajax maçı'nda yiğit gökoğlan'ı oyuna almak için savaş vermiş, oyuncusunun gönlünü ve bütün takımın saygısını kazanmıştır. gözden çıkardığı amrabat, dany gibi oyuncuları da oynatması gerçekten büyük klas sahibi insanlara yakışacak türden nefis hareketlerdi. hayran bıraktı bizleri kendine. helal olsun sinyör.
  • 5179
    insanların olayları oldukları gibi değil, istedikleri gibi hatırladıklarını gösteren teknik direktör.

    - 9 ay önce şampiyonlar ligi’nde çeyrek final oynamış takıma tek partide 20 milyon euro’luk transfer yaptırdı. yaptırırsın anlarız da burdisso, ontivero, hajrovic falan nedir abi? sonrasında parasını çıkardığımız bruma ve amrabat (hasan şaş kendisine 5’ten fazla verilmemesini söylediklerini, 8.5 verdiğimizi idmanda öğrendiklerini açıkladı) transferleri her fırsatta gündem oluyorken galatasaray tarihinin en aptalca transfer dönemini yaşatan adamı övmek ne kadar doğru?

    - kurduğu scout ekibi derken acaba kimden müteşekkil bu ekip? gstv’ye çıkıp “alex telles transferi hariç hiçbir transfer bilgimiz dahilinde yapılmadı.” diyen emre utkucan’ın ekibiyse bu ekibi kuran mancini değil micheal skibbe’dir. yanlış hatırlıyor da olabilirim, bülent ünder de olabilir ama kesinlikle fatih terim olamaz! hadi diyelim mancini bir ekip kurdu, bu olağanüstü ekibin scout başarısı nedir o dönem? birisi açıklarsa sevinirim, veysel sarı manchester city mi yaptı bizden sonra? umut gündoğan ilkay’ın yerine dortmund’a mı gitti?

    - hangi derli toplu oyunu izledik acaba kendi döneminde? aralık’tan mayıs’a kadar deplasmanda tokatlana tokatlana şamar oğlanı olduğumuz bir oyun nasıl derli toplu oluyor? ekim-aralık arası da ayrı bir vaka. deplasmanda berabere kaldığımız juventus maçı* ve içerideki kopenhag maçı hariç hangi avrupa maçında bir önceki senenin heyecanını yaşadık? eyvallah, 2. turu gördük de o çamurlu tarla zemini olmasaydı yenebilir miydik juventus’u? chelsea karşısında ayakları uzatıp 70’te çaresizce gülümsemek mi iyi hatırlamamıza sebep olacak? deplasmandaki kopenhag maçı hatırlanmak istenmeyecek kadar kötü olduğu için mi hiç akla gelmiyor?

    - içeride küme düşmüş kayseri’ye yenil, kasımpaşa’dan 4 ye, nisan’da fener’e şampiyonluk ver, çeyrek finalist takımı dağıt, kulübü dünya paranın yükü altına sok, sonra adın iyi top oynatan son hocaya çıksın. suçlu ekonominin bozulmasından tut envai çeşit etken olsun sonra. euro 10₺ iken kimseye ağız açmayalım o zaman.

    hep deniyor ya bu sezon, fatih terim yerine başka hoca olsa çoktan gönderilmişti diye(averajla 2. olan takımın hocası), mancini yerine bu performansla hamza hamzaoğlu olsaydı yazılacakları düşünemiyorum.

    netice olarak, ıslak rüya görürken biz ihtilam oluyoruz sandık ama altımıza işedik, onun ıslaklığıydı mancini dönemi. çok şükür balık hafızalı değiliz, bir maçın ilk yarısından çok bilhassa şampiyonlar ligi’nden elendikten sonraki ızdırap dolu 3 ay daha çok kalıyor aklımızda.

    ekleme: 5+0+3 yabancı kuralı kendisi varken değil, kendisi ayrıldıktan sonra yürürlüğe konmuştur. kendisi sezona bütün hocaların ve takımların başladığı şekilde, 6+4 kuralıyla takım yönetmiştir ve bu kuralın uygulandığı lige, kendi isteğiyle gelmiştir.
  • 4329
    kim ne dersin kadro mühendisliği konusunda çok doğru işler yapan adam. manchester city, kendisi gelmeden çok daha evvel araplara satılmış ama kendisi gelene kadar paraları saçmasapan şekilde harcadığı için premier league şampiyonu olamamıştı. mancini'nin gelmesiyle david silva, yaya toure, sergio agüero gibi isimler takıma katılmış ve bence dünyada şampiyon olmanın en zor olduğu ligde şampiyon olmuştu. bugünlerdeyse internazionale için yaptıkları oldukça umut verici. herifte en azından avrupa futboluna hakimiyet ve vizyon görüyorsun. tutar tutmaz bunlar ayrı konular ama adamın ufku geniş, bizim başımızdakiler gibi çapsız değil.

    inter'in omurgasını hem genç hem de tecrübeli oyuncularla harmanlıyor. kaleden hücuma, handanovic, miranda, imbula, kondogbia ve icardi gerçekten müthiş bir omurga. uyum sorununu ne kadar çabuk atlatırlarsa juventus'un o kadar ciddi rakibi olacaklar. dahası shaqiri, kovacic, nagatomo ve guarin gibi iyi oyuncular da bu omurgaya entegre olacaklar. garibim bizim defans hattına laporte, orta sahaya da bu sene inter'e aldığı kondogbia'yı istemişti ama sadece istemekle kaldı o iş. ünal aysal bütçe olmadığını söyleyerek aslında nazikçe kendisine kapıyı gösterdi. halbuki buralarda kalsaydı, bu vizyonla galatasaray'ımızı uçuracaktı. şimdi ne vizyonsuz heriflere kaldık. bi tarafta laporte, kondogbia gibi adamlar bi tarafta bilal ve aydın gibi çapsızlar. te allah'ım, sen aklımıza mukayet ol.

    sinyor mancini, iyi ki gidip bu çapsızlar memleketinden kurtardın kendini. allah yolunu açık etsin, bir gün tekrar yollarımız kesişsin inşallah.
  • 3045
    hakkında yapılan eleştirilerin bazılarına katılıyorum, bazılarına katılmıyorum. ama geldiğinden beri amacı tazminat koparmaktı ve bu yönde çalıştı, galatasaray'ı umursamadı gibi eleştirilere anlam veremiyorum.

    bu adam geldikten 2 maç sonra kulübede hezeyanlara başlamıştı. ama 6.-7. maçtan sonra insanların gözüne çarpmaya başladı ve "işte böyle biraz canlan hoca" gibi yorumlar yapıldı. mesela chelsea ile ingiltere'deki maçta ayaklarını uzatarak oturması "inanılmaz bir rahatlık, boşvermişlik" olarak nitelendirilmiş ve deli gibi eleştirilmişti. yahu bir futbol adamı; bu 3. ligde bir takım yöneten abdülrezzak bintarrak da olsa chelsea teknik direktörü jose mourinho da olsa şampiyonlar ligi'nde dünya üzerinde yüz milyonların seyredeceği bir maçı önemsememek gibi bir hissiyata sahip olamaz. eline 11 tane odun parçası dahi versen, onları bir şekilde bir düzene sokmaya ve dünyaya kendini ispat etmeye çalışır.

    asıl takıldığım tazminat olayı. mancini'nin geçmişini bilmiyorum ama eminim ki buralara yolu düşmeden önce hatırı sayılır bir servet edinmiştir. bu servet olayının belli eşikleri vardır. insanın hayata bakış açısıyla ve yaşamdan anladığıyla alakalı olarak değişir tabii. mesela hayatı boyunca anasından babasından hiçbir mal varlığı kalmamış ve 1500 tl maaş için çalışmış kıt kanaat geçinen bir insana 100bin tl büyük mutluluk verir, 500bin uçurur, 1 milyon kafayı yedirir. 1 milyondan sonrası pek bir şey ifade etmez. mesela 500 bini kıyafete, yemeğe, bir eve, ve bir arabaya yatıracaksa, 1 milyonu arsaya, eve yatırıma harcar. bu adama 5 milyon verirseniz daha fazla gayrimenkul alır mesela. ötesini bilmez. mesela aklına viyana'da opera'ya gideyim, himalayalar'a tırmanayım, afrika'da safari'ye katılayım gibi fikirler gelmez. bu dediklerimde tabii ki karakterin çok büyük rolü var ama ne demek istediğimi anlamanızı umuyorum. hayatı boyunca ekmek parası için maddi sorunları çözmek için uğraşmış insanların lükslere, hobilere ayıracak zamanları kalmıyor ve bu yönde kendilerini tatmin edecek bir saha bulamıyorlar.

    mancini de işte bu eşiği aşmış adamlardan biridir. şu anki servetiyle eminim ki tüm istediklerini yapıyordur. tabii ki biraz daha fazla kazanmanın zararı yoktur ama o bahsettiğim eşik aşılınca hele ki spor gibi mücadelenin esas olduğu alanlarda önemli olan elde edilen başarıdır. asıl amaç o başarıyı yakalayıp kendini ispat etmektir. avrupa'nın en iyi takımıyla şampiyonlar ligi'ni kazanan bir teknik direktör, içinde biraz hırs ve karakter varsa küçük bir takımla da bunu denemek ister.

    mancini de buraya bir şeyler başarmaya gelmiştir. kimya tutmadı, futbolcuyla anlaşamadı, taraftar sindiremedi vs. ayrı konular. tazminat peşinde diye küçümsemek pek aklıma yatmıyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın