*

resim
Roberto Mancini
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:60
Uyruk:İtalya
  • 5142
    teknik direktörlük yaptığı dönemde takımı taktik sistemi sneijder üzerine kuran teknik direktör.

    https://img-s1.onedio.com/...caf179e363efe8a9.jpg

    sonrasında kendi gönderildi.

    arkasından bi süre sonra sneijder'ın 10 numaralı formasının ağırlığı altında ezilecek biri için sneijder'e kıydılar.

    https://pbs.twimg.com/...=jpg&name=medium

    işte o gün bugündür ne sistem ne futbol ne hırs ne birşey kaldı.
  • 5059
    kendisini çok severim.
    gerçekten cesur bir adamdır.
    avrupa’da başımızı dik tutmuştur, ayrıldıktan sonraki hazırlık maçımızda yaptığı karizma hareketle kuşları da göt etmiştir.
    arena’ya o başımızdayken her gidişimiz çok rahattı, rakibi boğar; paketler gönderirdik.
    ama deplasmanda yaşadığımız kısır ve aciz anlar aklıma geldikçe afakanlar basıyor. bu da bir gerçek ne yazıkki.
  • 2452
    http://www.dailymotion.com/...sin-toplantisi_sport

    efsane bir basın toplantısı düzenlemiş teknik direktörümüz. aslında o kadar çok acı gerçeği yüzümüze vuruyor ki. ama çoğumuz basit ve gereksiz şeylere takıldığı için büyük resmi göremiyor. ya da görmek istemiyor. adam, anlayan için çok açık şeyler söylüyor. benim fiorentina, inter ve city'de başarılarla dolu bir kariyerim var ve ben bu kariyerimi türkiye ligi gibi alt seviye bir lige gitmektense, iyi bir ligde üst sınıf bir takım çalıştırarak daha da iyi bir hale getirebilirdim diyor. ama beni buraya çeken, bu kulübün ortaya koyduğu proje diyor. açık bir şekilde, hepimizin her yerde rahatça söylediği şeyleri ilk defa bir teknik direktör yüzümüze vuruyor. ne bunlar? ligimizin kötülüğü ve dışarıdaki imajı. yerli futbolcularımızın ve hocalarımızın asla o üst klasmanda rekabet edecek seviyede olmayışı. taraftar kültürümüzün sağlıklı olmadığı. tüm bunlar maalesef gerçek. hangimiz inkar edebiliriz? geçenlerde ''türk hocalar yetersiz.'' minvalinde bir açıklama yapmıştı, bizim hocalarda hemen atlayıp tepki göstermişlerdi. peh! sanki adam olmayan bir şey söylemiş. aynı şeyi oyuncusuna söylediği için, o oyuncular kendisine tavır yapıyor. taraftara sabırsızsınız dediği için, tepki görüyor. çünkü biz kendimizi en iyi zannediyoruz maalesef. lafa gelince öyleyiz, ama elin adamı bunları deyince tü kaka.

    herkes şampiyon takım aldın, bu ne hal diyor ama kimse o şampiyonluğun nasıl alındığını konuşmuyor. 11/12 sezonunu ayırarak konuşuyorum, 12/13 sezonunda bu takım iyi futbol oynayarak şampiyon olmadı. yine tonla sıkıntı vardı, yine sistemimiz yoktu. yine gırla eleştiriler vardı. yani demem o ki, bu adam yıllardır süregelen bir düzenin başına geçmedi pep guardiola gibi. gelip bir düzeninin devamını sağlamak için göreve gelmedi. yeni bir şeyler yapmak için geldi. sev sevme, fatih terim görevdeyken zorla gelen bir şampiyonluk sonrasında 13/14 sezonuna kötü giriş yapmış, şampiyonlar ligi ilk maçında evinde 6 gol yemiş bir takım vardı ortada. bir çok defosu olan bir takım. bunları fatih terim'i eleştirmek için yazmıyorum buraya. gelen teknik adamın durumunu anlayın diye. kolay değil kardeşim, kağıt üzerinde 2 sene şampiyon olmuş takımın başına geliyorsun ama aslında arka tarafta işler aslında göründüğü gibi toz pembe değil. yerli rotasyonu yeterli düzeyde değil, motivasyonu kaybolmuş bir kadro elinde, fatih terim'in her ayrılışında olduğu gibi camia yine dinamit gibi. en ufak bir başarısızlıkta -ki şu an yaşıyoruz çok açık bir şekilde- çok ağır eleştirilere maruz kalacaksın. kolay değil işte.

    ama biz hemen istiyoruz. hemen, hemen, hemen. hoca geldiyse, takım her maç iyi oynamalı. ligi, kupayı almalı. şampiyonlar ligi'nde en az yarı finali görmeli. bunu sürekli yapmalı. her sezon böyle olmalı. insaf. sizin bu istediklerinizi real, barça, bayern bile yapamıyor. real kaç yıldır şampiyonlar ligi'ni alamıyor? bayern bu seviyeye gelebilmek için kaç yılını kaybetti? barcelona efsanesi nasıl oluştu? hadi bunlar uç örnekler. o zaman dortmund? ne haldelerdi. yavaş yavaş düzlüğe çıktıklarında kadrolarında olan oyuncuları hangimiz takımımıza isterdik. adını ilk defa duyduğunuz o polonyalı ve alman futbolcular ağırlıklı kadro hepimiz için bir orta seviye takımın kadrosuydu. hocalarını galatasaray'a getirsek burada ne kıyametler kopardı. ama ne şimdi ne oldu? bugün ne hocasını, ne de o takımdaki oyunculardan birisini alabiliriz. bu seviyeye geldi. bu sezon yine tökezler gibi oldular ama hepimiz biliyoruz ki, geçen sezon ki hallerine dönecekler. işte başarı budur. işte sabrın sonu budur.

    peki soruyorum biz ne yapıyoruz? hala isimlere takılıyoruz. bir mağlubiyette ya da kötü futbolda hemen birilerinin fotolarını/sözlerini paylaşıyoruz sanki o ismin hiç kötü sonucu, futbolu yokmuş gibi. bir işe yaramıyor işte anlayın artık şunu. onu gönder, bunu gönder. 3 sene de bir kadronu komple değiştir. paranı harca. bir 3 sene sonra tekrar aynı şeyler. kim neyi kazanıyor? kim mutlu oluyor böyle olunca? tek kazanan bu değişimler sonucu paraları kıran menajerler oluyor maalesef. biz de bekliyoruz ki, bu takım dünyada adından söz ettirecek bir takım olacak daaaa, imrenilerek bakılan bir sistem oluşturacak daaaa falan filan. sürekli sabrımızın olmadığını kabul ederiz ama asla sabır göstermeyiz. sürekli dünya kulübü olacağız deriz ama, tonla hoca değiştiririz. ne sistem oturturuz, ne bir ekol yaratırız. duygusallığın bizleri bitirdiğini fark etmemiz için daha kaç hocanın, yönetimin, şampiyonlukların, kupaların gitmesi gerek?

    mancini iyi hoca, kötü hoca. şöyle hatası var, böyle yanlışı var. kusura bakmayın ama, bizim gibi bir ülkede kim gelirse gelsin bu eski kafa yönetim, taraftar, oyuncu düzeni olduğu müddetçe asla istediklerini yapamaz. başaramaz. ben bunu mancini'nin bu basın toplantısında net olarak anladım. allah yardımcısı olsun. ben yürekten çalıştığına inanıyorum. paragöz, yatmaya gelen birisi olsa şu açıklamaları yapmazdı. ünal aysal'ın kendisine destek olacağını, anlatmaya çalıştıklarını anlayacak bir yönetici(!) olduğuna inanıyorum. zor ama inşallah şu taraftar da kendisine destek olur. yönetim de arkasında durur. yoksa cidden isim önemsiz. mancini'yi gönder, x kişisi gelsin. sonuç asla değişmeyecek bu düzen bozulmadıkça.
  • 5100
    normalde uğruna ayılıp bayılacak bir teknik adam değildir. genelde orta sahası kuvvetli 4-3-1-2 ile bir şeyler yapmak isteyen (ki bu ona inter ve man city'de şampiyonluklar getirmiştir) ancak arada sırada hamilelik aşermesi gibi bir istediği bir istediğini tutmayan bir hale de bürünebilen, garip oyuncu değişiklikleri ile rakibi şaşırtayım derken bizleri şaşırtan, zannımca kolay kolay bir daha başarılı olamayacak bir teknik direktördür. galatasaray dönemi ise kendisinin dışında bir sezon öncesi kampı geçiren ve bariz eksiklikleri olan bir takımı, efsane bir teknik direktör sonrası yoğun bir kaos döneminde aldığı için mazeret olarak kabul edilebilir. form seviyesi bir önceki sezon top yapan selçuk ve burak'ın fatih terim'in ayrılışı ile düşüşe geçmeleri, sezona damga vurması beklenen bruma'nın yaşadığı ağır sakatlık ile sezonu kapatması ve belki de en çok 6+0+4 garabeti ile haksız bir handikap sahibi olarak sezonu geçirdi. deplasmanlarda kara delik olarak kendini gösteren kötü futbol ve kötü sonuçlara bunları sayarsak, o kaos dolu sezondaki efsane juventus maçı ve şampiyonlar ligi grup ikinciliği, hemen ardından sezonu yine şampiyonlar ligine direkt katılacak durumda tamamlaması, kendisini vasat seviyenin biraz üzerine koymaktadır.

    yaşına göre olan ekstra karizması, giyinmeyi, kuşanmayı ve nezaketi bir italyan standartlarına göre bile iyi sayılabilecek noktada uygulaması da kendisine puan getiren noktalar. neredeyse her basın toplantısında kendisine gelen fatih terim ile ilgili soruların istisnasız hepsini fatih hoca'ya saygı duyduğunu ve buranın bir efsanesi olduğunu belirterek yanıtlayan bir insan, sabır taşı olsa çatlar valla.
    seviyoruz seni mancini reyiz.
  • 4777
    kendisi döneminde hezimet diyebileceğimiz yalnızca 1 maç var. 19 nisan 2014 galatasaray kasımpaşa maçı. maç 4-0 bitmişti ama henüz 6. dakikada hakan balta kırmızı kart görmüştü ve kalemizde de ufuk ceylan vardı.

    onun haricinde bir de deplasmanda 4-1 yenildiğimiz real madrid maçı var ama kalede eray işcan'ın bulunduğunu hesaba katarsak hezimetten çok mucize oluyor. yediği golleri hala hatırlıyorum hahaha.

    işin ilginç tarafı şu, 4 gol yediğimiz bu iki maç haricinde hiçbir maçta 3 gol yememişiz. üstelik sahamızdaki derbi galibiyetleri ve deplasmandaki trabzon galibiyeti ile bol gollü ve bol handikaplı galibiyetlerimiz de cabası.

    kısacası bence kendisi hamzaoğlu'ndan da, prandelli'den de, riekerink'ten de iyi bir teknik direktördü. kendisinin galatasaray'daki kariyerine son veren şey, deplasmanda alınamayan istikrarlı galibiyetlerdi diyebiliriz. tabi bütçe olayları ayrı bir dava.
  • 4745
    iç sahada oynattığı güzel oyunu bir türlü deplasmanda göstertememiş teknik direktör. ama efendiliğine, kişiliğine laf edemeyiz. kötü bir dönemde geldi. yabancı sınırı, formdan düşen oyuncular derken sonumuz pek iyi bitmedi. ama bize çok yakışıyordu. 2. senesi olsaydı daha farklı olabilirdi herşey. neyse hocam. mutlu yıllar, seviliyorsun.
  • 5192
    --- alıntı ---

    "şirketimiz ile teknik direktör sayın roberto mancini arasında 01.10.2013 tarihinde imzalanmış olan iş akdi, sayın mancini'nin talebi üzerine ve karşılıklı mutabakat ile 2013/2014 futbol sezonu sonu itibarıyla sonlandırılmıştır. varılan anlaşmaya göre, sayın mancini sezon sonu itibarı ile tahakkuk etmiş olan ücretinin dışında başkaca herhangi bir talepte bulunmamış ve taraflar tam bir dostluk ve karşılıklı anlayış ile yollarını ayırma kararı almışlardır. sayın teknik direktörümüze kazandırdığı başarılar için gönülden teşekkür ediyor ve bundan sonraki görevlerinde de kendisine başarılar ve mutluluklar diliyoruz. kamuoyuna saygı ile duyurulur"

    --- alıntı ---

    haber sitelerinde 2 yıl daha sözleşmesi olduğu ve yıllık 4.5 milyon euro maaş aldığı yazılmış. yani adam kendi rızasıyla sözleşmesini feshetmese, ya kalır maaşını alırdı ya da kovularak tazminatını.
  • 5193
    istifa ettiği için tazminat hakkı yokmuş. abi hangi dünyada yaşıyorsunuz siz? istifa etmeden, gayet rahatça kovdurabilirdi kendisini. 3 maç kötü sonuç almaya bakardı. takımla ilgilenmese, parasını alıp yatsa hiçbir şey diyemezdin, verirdin tazminatını yollardın. net şekilde alacağını bırakıp gitmiştir. düzgün karakterli, janti bir hocamızdı.
  • 5024
    hiç kafa açmadı. yönetimden taleplerinin karşılanmayacağını görüp olmuyor dedi, efendi gibi ceketini aldı, tazminatını bıraktı ve gitti.

    adam juventus'u elediğinde dahi "bu benim başarım değil" demişti. halbuki kendisi deplasmandaki juventus maçından bir gün evvel gelip hemen iş başı yapmıştı.

    klas adam. uyuşamadık, hatalı kararları oldu, deplasmanda silindi vs. ama klas adam olduğu ve geçmişinde italya ve ingiltere şampiyonlukları bulunduğu gerçeği değişmiyor.
  • 5218
    bence şenol güneş'ten kat be kat iyi hoca. şimdi denecek ki "italya iyi takım, orayı ben de yönetirim" ama alakası yok. italya, 2018 dünya kupasına katılamadı. sonrasında mancini yine kendi seçtiği oyuncu havuzuyla buraya geldi. bambaşka bir top oynuyorlar, hem fizik hem teknik anlamda mükemmel adamlar.

    neyse. ama bizim memleket ve lig de ilginç bir yer. mancini'yi getir; 5 senede en fazla 2 kere şampiyon olur. onun da ilkini, ayağını bastığı sene başaramazsa kovulur zaten. ama şenol güneş, sadece orta - kafa - gol oyunuyla en az 3 kupa alır.

    sonra ne oluyor? mancini çöp, işe yaramaz. şenol güneş ise hem trabzonsporla beşiktaş hem de milli takımın efsanesi...
  • 5349
    mevcut galatasaray'da hiçbir şey yapamayacak hoca. mancini elit bir hocadır ve çok pahalıdır. zaten o pahalılığı sebebiyle aysal zamanında iş yapamayacağını gördü ve gitti.

    taktik bilgisi olarak benim galatasaray'da gördüğüm en üst düzey hocaydı kendisi, buna terim de dahil. ama o da kısıtlı kadroyla iş yapabilecek bir karakterde değil. adam baştan aşağı sadece kalite istiyordu. şu dar boğazda gelmesi hem saçma hem mümkün değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın