726
neredesin dikine oynayan karabogam. neredesin cilgin preslerine kurban oldugum. ozledim toplu topsuz yardirislarini.
727
bin defa söyledim oyuncu gelmeden önce, ''osmanlıspor'un çöpü'' dedim. yeni ryan donk dedim. hep uyardım, oyuncuyu hiç izlememiş olabilirim ama sonuç olarak ndiaye'nin kötü oyuncu olduğunu söyledim. geldim sözlüğe onlarca olumsuz entry girdim. oyuncuyu yerden yere vurdum, çöp oğlu çöp dedim, bir halta yaramaz dedim, galatasaray tarihine sürülmüş kara bir lekedir dedim. ardından bir de ne göreyim, futbolcunun onlarca maçını izlemiş, oyuncuyu çok yakından tanıyan yazarlar kalkmışlar ndiaye'yi övüyorlar. derhal bastım, off'u, hemen polemiğe girip ortalığı karıştırdım. küfür kıyamet gırla gitti. araya bir de ''tudor selçuk'u prensi yapacak'' geyiğini ekledim ki ortalık daha da kızışsın. baktım ki hakikaten dediklerime inananlar çıktı, ndiaye'nin futbolculuğunu gömenler oldu halbuki oyuncuyu tanımıyorum, ya iyi bir oyuncuysa? eyvah...
neyse bir iki hafta ndiaye'ye küfür kıyamet gitti. belki yazarların hepsi değil ama azımsanmayacak kısmı bana destek oldu bu konuda. iki üç hafta sonra allah'ın belası lig başladı. baktım ki adam canavar gibi top oynuyor. hay böyle işin damına koyayım dedim çekildim köşeye. herkes sinirlendi tabi oyuncuyu izlemeden olumsuz ve bilmiş bilmiş yorumlar yaptığım için. insanlar bekliyor ki izlemediğim oyuncu hakkında yorum yaptığım için utanayım, sıkılayım. ne utanacağım ne sıkılacağım, ben utanır mıyım? amacıma ulaşmışım, sözlüğü karıştırmışım. işi çakan da pek yok. neyse çaktırmadan sessiz sessiz devam ettim bu işlere. sonra densizin biri çıkmış benim olumsuz entrylerimi açık edip galatasaraylılığıma laf etmiş. ardından da peşi sıra başlığıma olumsuz şeyler yazılmış. korktum tabi, severek yaptığım trollük işini tekrar yapamamaktan korktum, galatasaray sözlüğü bir daha karıştıramamaktan korktum. neyse ki ''bizim camiadan'' birkaç arkadaş konuya hemen el attılar. ''ya kardeşim ne olmuş iki olumsuz entry girdi diye linç ediyorsunuz'' dediler. bir arkadaş da ikinci nesil mi üçüncü nesil mi ne olduğumu yazmış. bundan da paçayı kurtardım dedim o an.
gün gelecek, yine galatasaray'ın yaptığı mantıklı ve akıllıca bir transfere izlemediğim halde olumsuz şeyler yazacağım. durduk yerde sorunlar bulup, ısıtıp ısıtıp sözlüğün önüne koyacağım. ekşi sözlükte entrylerimi deşifre etmiş olabilirler. olsun. hatta birisi twitter hesabımı keşfedip galatasaraylı olmadığımı öğrenmiş, öğrensin. buraya ''elinizde galatasaraylılık ölçer mi var kardeşim'' yazar sıyırırım. o da mı kurtarmadı, ikinci üçüncü nesilim derim, o da mı olmadı ''linç ediyorlar, fikir özgürlüğü'' derim. ben izlemediğim futbolcu hakkında sayfalar dolusu olumsuz şey yazmışım, yazarım. galatasaray'ı karıştırmışım, karıştırırım. burası hangi takım taraftarlarının sözlüğü? galatasaraylıların sözlüğü. bana ne? ortalığı karıştırmışım, her transfere kulp bulmuşum. ispat da edemiyorlar. yazıp duruyorum canım sıkıldıkça. moralim mi bozuk, hemen öyle yaratıcı şeyler yazıyorum ki millet ayaklanıveriyor. gülüyorum, eğleniyorum tabii haliyle. ee hakkım değil mi o da, gün boyu didiniyorum ortalığı karıştırmak için. saygı duyalım lütfen.
not: ironi.
728
harika bir performans sergiliyor ancak bu adamın maliyetleri benim gözümde hâlâ doğru değil. bizde oynadığı futbola göre mi? hayır. daha önceki kariyerinde bu adam bu paraları edecek bir oyun oynamadı, yoksa böyle oynayacağı belli olsa daha önceki takımları da büyük kalibrede olsa ya da cidden aşırı büyük patlama yapsa kimse sesini çıkarmazdı. 3 milyon euro ve 1.2 milyon euro maaşla getirilse kimsenin sesi çıkmazdı zaten. galatasaray taraftarının sütten ağzı son iki yılda çok yandı, olmayacak adamlara olmayacak paraları çok verdik. o yüzden ben de dahil olmak üzere çoğumuz korktuk tekrar aynı şeyleri yaşamaktan. 8 eylül 2017'ye kadar ki performansıyla beni utandırmıştır, inşallah çok daha iyi oynar da kendisi hakkında daha önce söylediklerimiz hep yanlış çıkar.
729
benim okuduğum kadarıyla burada kendisini herkes maliyetinden dolayı eleştirdi. tıpkı gomis ve belhanda transferleri gibi. hatta adamı değil baya baya dursun'u eleştirdi. çöp diyen olmadı, hatta pek çoğumuz faydalı olacağı görüşündeydi. ancak adam çıkıp yaya toure performansı gösterse dahi kendisi için ödenen paraların şişkin olduğu gerçeğini değiştirmeyecek.
bırakın da daha geçtiğimiz sene paramız yok diye bileklik satan kulübün taraftarı da ödenen yüksek maliyetleri eleştirsin bir zahmet.
730
transferi karşılığında osmanlıspor'a verileceği söylenen 3 altyapı oyuncusunun verilip verilmediği muamma olan kara yılan.
edit: şartlar değişmiş. salyangoz uyardı.
731
transferi karşısında osmanlıspora bonservisinin yanı sıra bonus verilmiştir.
732
toplu oyunda hiç olmayan oyuncu. orta sahaya direnç katıyor hiç şüphesiz fakat insiyatif alması lazım sıkışan maçlarda. çok iyi bir delici, topu alıp yarması lazım.
733
topla rakip kaleye doğru 180 derece dikine dönüşleri müthiş olan oyuncu.
734
bu takımın turbo gücüdür. dikine gidiyor, pres yapıyor, top kapıyor, pas yapıyor. fırsatını bulursa skor da yapacaktır. ve her ne olursa olsun, oyunda kalmalıdır. onsuz ortasaha çok durağan, çok ağır kalıyor.
fakat öyle seziyorum ki tudor ona çok güvenmiyor. ve ilk onun üstünü çizecek. bu entry'mi not edin. eğer 1-2 maç formsuz olursa, kesik yiyip yerini selçuk inan'a bırakacak. demişti dersiniz.
735
toplu oyunda hiç olmasa da olur.
selçuk toplu oyunda olunca daha büyük sıkıntı bence.
736
yazdıkça eksilediniz ama inatla yazacağım. 2017-18 sezonundaki en gereksiz transferimizdir.
topu ayağına aldı mı bir etrafına bak, ondan sonra sür. kafayı eğip yaldır yaldır gidiyor sonra kaybediyor. şimdi ayağında top da tutamamaya başladı. pas oyununda hiç yoktu zaten. kesinlikle ama kesinlikle 9 milyon euro'luk oynamıyor.
bazılarına göre piyasası buydu, yılan gibi oyuncuydu. ah cenk ergün ah. dinledin şu yavşakları ihale sana kalmasa bari.
737
oyundan çıktığında takımın dinamizmi bitiyor. 9 milyonluk oynuyor mu, oynamıyor mu; tartışılır. ama takımın en dinamik oyuncusu olduğu gerçeği değişmiyor.
738
kendisi bir sağlık problemi yaşamadığı veya takım 3 farklı önde olmadığı sürece fernando ile birlikte oyundan asla çıkmaması gerektiğini düşünüyorum çünkü yedekleri var ama keşke olmasalar diyeceğimiz insanlar. kendisinin şutlarını kesinlikle geliştirmesi gerekiyor,antrenmanlardan sonra ekstra şut çalışması yapması hem kendisi hem de bizim için oldukça faydalı olur,ayrıca topu aldığında kafasını biraz yukarıda tutup etrafı kontrol edebilme özelliği kazanırsa farklı bir düzeyin oyuncusu olacaktır.
739
galatasaray'ın iyi faydalanamadığı oyuncu.
sezon başından beri kazandığımız 3 maç sonrası da aynı eleştiriyi getirdim. 4. maçta puan kaybettik. ndiaye güçlü yanı at gibi koşup defans yapması olan bir adam değil. ha o alanda da gördük ki hiç fena değil, fakat bu adam tank gibi bi futbolcu. topu alır driplinglerle ilerler ve ceza sahası önünde de çok etkilidir. son pası iyi verir, verkacı iyi yapar, şutu da fena değildir, skora etki eder.
nitekim yine o paraya öküz alırız dediğimiz belhanda temposu dışında takıma avantaj sağlayabilen bir 10 numara değil. daha doğrusu adam hücum oyuncusu. hepsi bu. dolayısıyla organizasyon konusunda sıkıntı yaşıyoruz. işte bu sıkıntıyı aşmanın bir yolu ndiaye'yi kale önünde efektif kullanmak. ofansif özelliklerinden faydalanmak ve kalabalıklaşmak. pres yediğimizde dripling özelliğinden faydalanmak. atacağı 3 dripling rakibin pres konusundaki cesaretini kıracaktır. ama nedense en iyi olduğu işleri yapmıyor.
10 eylül 2017 antalyaspor galatasaray maçı'nda sahayı görür görmez galatasaray burda önceki maçlar gibi pres yaparsa sakatlık yaşarız dedim. nitekim zemine ve havaya alışık antalya pres yaparken biz yapamadık. e takımın en güçlü yanı fizik kondisyonu? onu sahaya yansıtamadıktan sonra rakibin daha üstün olmasını nasıl engelleyeceksin? işte ndiaye gibi futbolcularına ekstra işler yaptırarak.
bu noktada kısa sürede gördük ki feghouli futbolcuyum diye bağırdı. ancak hazır olmayan bir adamı bu sahada oyuna almak sakatlık riskini çok arttırırdı. ben olsam o 3-5 dakikalık sürede dahi oyuna sürmezdim. çünkü kaybedilecek 2 puandan daha değerli bir oyuncu feghouli. gördük ki sıkıştığımız maçlarda kulübeden gelecek eren dışında etkili futbolcumuz yok. işte feghouli hazır olunca tolga veya rodrigues hamle oyuncusu olabilecek. bu bakımdan asamoah'ın transfer edilemeyişi kötü oldu. yine bir şekilde selçuk inan'a mahkum oynuyoruz. selçuk'a mahkum oynamak kötü, iyi oynamıyorken selçuk'a mahkum olmak daha da kötü...
740
bazıları için ilginç gelebilir ancak 10 eylül antalyaspor maçında oyundan çıkmasının sebebi yorgunluk sebebiyle tamamen oyundan düşmesidir. ligdeki tüm maçlarımızı dikkatli takip eden zaten anlayacaktır tam anlamıyla 90 dakika çıkaramıyor ndiaye. bir kaç haftaya o problemi de çözecektir ancak şuan için neden çıktı sorusu biraz abes kaçıyor. selçuk'un oyuna girmesinden bağımsız olarak ndiaye'nin çıkışı gayet doğru tercihtir.
741
bu adam için söyleyebileceğim şey "saman alevi" temelde eleştiri olarak değil, bayaa iyi özelliği olduğu için söylüyorum. o anlarda,dünya üzerinde kendisini durduracak biri olduğunu sanmıyorum. yalnız biz de bu alevlendiği anlardan faydalanamıyoruz. hep bir şey eksik kalıyor. galatasaray gibi bir takım bu şekilde oynayacak bir silahı taşıyabilecek güçte olmalı. sürekli oyundan çıkararak bunu çözmek kolaycılık. artık pozisyon mu değişir yoksa görev tanımı mı bilemiyorum lakin bir an önce devreye sokmalıyız.
742
adının yazımı ile ilgili sık sık hata yapılıyor. n'diaye değil ndiaye olarak yazılıyor adı. n'diaye yanlış bilmiyorsam zamanın bursaspor'da oynayan başka bir orta saha.
744
milli takımdan çok geç dönen oyuncu.
buna sıcak hava ve klasik gereksiz koşular da eklenince, 10 eylül 2017 antalyaspor galatasaray maçında 60 dakikayı zor çıkardı.
745
10 eylül 2017 antalyaspor galatasaray maçında rezalet performans göstererek fernando ve belhanda'yı aşağıya çekti. umarım son olur.
746
10 eylül 2017 antalyaspor galatasaray maçında ölüsü son dakikaları selçuk inan'dan iyi oynardı.
748
belhanda ile yer değiştirmesi gereken kara boğa. bu değişiklik hem ikisi için daha iyi olacak hem de takım için. belhanda gayet koşan, pres yapan, top kapan, hava topuna çıkan, ayakları sağlam topçu. belhanda gomis'in arkasında o kalabalık defasın arasında kayboluyor. ne top alabiliyor ne de alınca efektif kullanabiliyor. bunun yanında ndiaye daha patlayıcılığı olan, daha tempolu, top ile daha dikine paldır küldür gidebilen bir oyuncu. üstelik gomis ile ilerde çift forvetmişçesine pres yapacaklarını düşünüyorum. bunu bazı maçlarda gördük. belhande geride beklerken gomis ile birlikte rakip stoperlere basıyorlardı. üstelik ayağına top geldiğinde adam eksiltip o gücüyle takımı ileriye daha rahat taşıyacağını düşünüyorum. belhanda da geride kalınca rakip defansın o bunaltı trafiğinden kurtulur ve topa rahatça yön verebilir. tıpkı beşiktaş'taki oğuzhan gibi. oğuzhan da ne zaman 10 numara pozisyonuna geçiyor sahadan siliniyor ama 8 numarada daha geniş bir alanda topa daha iyi hükmediyor. üstelik belhanda'nın savunma ve fizik gücü oğuzhan'dan kat be kat daha iyi.
velhasıl, osmanlı zamanındaki ndiaye'yi de düşündüğümüzde kendisinin 10 numaraya belhanda'nın da 8 numaraya geçişi herkes için win win olacak.
749
çok fazla koşuyor bu da onun oyundan erken düşmesine sebep oluyor. tudor bu adamın tam olarak mevkisine karar veremedi sanırım. ona bir görev yükledi mi bilmiyorum ama sürekli deli dana gibi koşarsa zararımıza olur. geçen maçı milli takımdan sonra diye saymıyorum. önceki maçlarda da aynısını biraz geçte olsa yaşıyordu. tabi acınası bir gerçek var, aynı günde 2 maça çıkmış ndiaye 10 selçuktan iyidir. :(
750
galatasaray futbol takımının yüzde 80'ı. maliyetine rağmen en iyi transferimiz.