• 32
    galatasaray kendisini yeniden konumlandırmadan sürdürülebilir bir operasyon kurması çok zor bir durumdur. şöyle ki galatasaray camiası ve taraftarı kendisini her zaman rekabetçi olarak konumlandırır ve sahaya çıktığı ber maçı kazanmak için oynayan bir kültüre sahiptir. bu da gayet normal olandır. bu dırum ise sizi garanti performansa yöneltir. burak yılmaz yasasına :) göre ise genel olarak 28 -33 yaş aralığı en istikrarlı performans aralığıdır futbolda. bu da bizi otomatik olarak oraya yönlendiriyor haliyle.

    ancak bu durum bugünün gerçekliğine indirgendiğinde ülkenin ekonomik koşulları ile artık sürdürülebilir olmaktan çıkmış durumda. eskiden galatasaray top takımlara sıçrama yapamayan ya da o seviyede tutunamayan oyuncular için bir tercihti gerek marka olarak gerek maaş skalası olarak. bugün baros'u, sneijder'i, muslera'yı alabilecek repütasyona ve maddi imkanlara sahip değliz açıkçası. dramatik bir düşüş yaşamayan ya da büyük bir fiziksel handikapı olmayan bir oyuncu için premier lig ve avrupa daha tercih edilebilir durumda. çünkü batıda futbolda pasta büyüyor, bizim için gerçeklik ise nihat özdemir.

    bu yüzden galatasaray yaklaşımını değiştirmek zorunda. risk almak zorunda. önümüzde bir marcao gerçeği var, yenilenen kontratı ile bile fiyat/performans olarak üst düzeyde bir oyuncu varken elimizde, onun ilk avrupa maçı olan benfica maçında yedirdiği golü yemeyi göze alabilmeliyiz. aksi halde daha iyi ve olmuşunu alamayacağız.

    sözün özü artık sahaya her zaman kazanmaya çıkacak durumda olma inadından vazgeçip, büyük oyuncuların parlama yaptığı kulüp olma vizyonuna şimdi geçip 10 yıl içinde rekabetçi olma şansımız hala var. 10 yıl sonra aynı şansa sahip olabilir miyiz? emin değilim.

    gerekirse yüksek bonservis pahasına düşük maaş ve genç oyuncular, kaybettiğimiz yere tek geri dönüş biletimiz. umarım bu kez kestiririz o bileti, hala daha ucuzken.
  • 60
    taraftarın büyük bir kısmının karşı çıktığı ama bir yandan da oyuncu satamıyoruz diye dertlendiği bir durum var ortada.
    son zamanlarda tartışmalara en çok sebebiyet veren husus ise nicolo zaniolo'nun olası satışı.
    ''serbest kalma maddesinin altına kesinlikle satılmaması gerekiyor'' diyen büyük bir çoğunluk var.
    ''30 m. euro gibi bir getiri varsa satılmalı'' diyen de büyük bir çoğunluk var.
    ''asla satılmamalı'' diyen bir çoğunluk da var.
    hepsinin kendi içinde mantıklı nedenleri bulunuyor.
    bu takımı bozmadan şampiyonlar liginde görmek istemek herkesin hakkıdır.
    bununla birlikte victor nelsson ve sacha boey'in de satışına büyük bir çoğunluk karşı çıkıyor.
    elimizde satmamız mümkün olan ve talibi olan üç oyuncu bunlar.
    şimdi benim asıl merak ettiğim nokta şu ki ffp ne olacak?
    diyelim bu üç ismi satmadık.
    şu anda toplam bilançoda 13m. euro civarı eksideyiz.
    ben bunu söyleyince akıllara şu gelebilir, bizim ffp ile ilgili şu anlık bir sıkıntımız yok.
    ama benim bildiğim kadarıyla o iş öyle yürümüyor.
    uefa her dönem al-sat bilançonu kontrol ediyor.
    bildiğim kadarıyla devre arası döneminde nicolo zaniolo transferini yaptığımızda geçen sezonu da ekside bitirme durumunda kalmıştık.
    uefa 2-3 dönem üst üste bilançonun eksi yazmasına dikkat edecektir.
    bu takımın üzerine 2-3 transfer daha yapılacağını düşünürsek ve onlar içinde 10m. euro harcama yaparsak durum kötüye gidebilir.
    bu durumu kurtarmanın başka bir yolu daha var.
    as 11 oyuncusu olmayıp belli bir değere sahip olan oyuncuları elden çıkarmak.
    maalesef taraftarlarımız o isimlerin gidişine de çoğunluk olarak karşı çıkıyor.
    örneğin olimpiu vasile morutan'ı 4-5m. euroya satalım dendiği zaman kaldı ki bu parayı veren de var mı bilmiyorum, hoppa bir cümbüş başlıyor.
    ''morutan çok yetenekli, bu sene mutlaka kadroda kalıp parlamalı'' isyanları baş gösteriyor.
    tamam onu da satmayalım.
    yunus akgün var mesela bu ismin satışına daha sıcak bakmaya başlandı taraftarımız tarafından.
    ama orda da rakamlar ne belli değil, kiralık mı gidecek satılık mı orası bir muamma.
    yunus akgün'ü satmanın da bir defosu var, hem alıcıları beklenen rakamı vermiyordur hem de avrupa maçlarına çıkarken kadroda bulundurmamız gereken dört alt yapı oyuncusu şartı.
    hadi bunları da bir şekilde aştık ve yunus akgün'ü 5-6m. civarına sattık.
    geriye kalıyor bilançoda yeni geleceklerle birlikte eksi 15m. euro.
    ''sergio oliveira için arap teklifi varsa 3-5 kazanıp yollasak hem maaşı da çok hem yaşı da ilerliyor'' deniyor.
    o zaman da ayrı bir cümbüş başlıyor.
    ''ooo vefasızsınız, geçen sene şampiyon yapan adamı satıyorsunuz, siz oyuncu hak etmiyorsunuz.''
    yahu arkadaşlar bir sakin, dünyada ilk defa biz mi kadronun içinde bulunan bir oyuncuyu satıyoruz.
    profesyonel dünya diyoruz ama amatör tepkiler gösteriyoruz.
    bu para bize lazım.
    bu parayı nerden bulacağız arkadaşlar?
    kimi satalım istiyorsunuz?
    morutan olmaz, barış olmaz, yusuf'a bile olmaz deniyor.
    kusura bakmayın ama beğenmediğimiz fredrik midtsjö gibi isimlerden bu paralara ulaşmamız mümkün değil.
    bizim ya bir tane 11 oyuncusuyla vedalaşmamız ya da rotasyonda kullandığımız 4-5 oyuncuyla 3-4m. eurolara tabi satabilirsek vedalaşmamız şart.
    biraz daha gerçekçi bakmalıyız duruma.
    emre-taylan-cicaldau'dan 2-3m. euro bile kazanamıyoruz diye sizin tabirinizle yangın yaptığımızda kafamızı bu hesaplar meşgul ediyordu.

    bugünden sonra yönetim 2-3 isim dışında kimi satarsa tepki göstermem.
    ben bir daha galatasaray gibi türkiye'nin avrupa'ya bakan yüzünün avrupa'dan men edilmesini görmek istemiyorum.
    satışlara sıcak bakan arkadaşlara tavsiyem; sakin kalalım ve yönetimin elini güçsüzleştirmeyelim.
    satışlara karşı çıkan arkadaşlara tavsiyem; yönetim her şeyin hesabını kitabını yapmak zorunda, onlar da kimsenin ayrılmasını istemiyor ama bu kadroyu kurmak da öyle su yakarak olmuyor.
  • 11
    ffp’den al-sat şartı getirilen kulüpler için çok zordur. bu şartlar kulüp ekonomisi için iyileştirici bilançolara teşvik etse de, aşırı şeffaf olduğu için kulübün elini uluslararası pazarda inanılmaz zayıflatır. zira oyuncuya talip olan ikinci kulüp, söz konusu oyuncunun satılmak istendiğini anladığı anda bu işi olması gerekenden yüzde 30-40 ucuza kapatabileceğini hesaplar. çünkü ffp düzenlemesi şartı getirilen kulübün yapacağı tüm transferlerin bu anlaşmaya bağlı olduğunu bilir.

    öte yandan iş bununla da bitmiyor tabi. al-sat denge şartı getirilen kulüp bir şekilde oyuncuyu sattı diyelim. kaça sattığını dünya biliyor artık. o parayla transfer yapmak istediğinde satıcı kulüp bu sefer pazarlığı alıcı kulübün artı bilançosunun tamamından açıyor.

    2018-21 cengiz yönetiminin bu konudaki becerisi zaten oldukça tartışmalıyken, bu evrensel market sorunu ve bir de eldeki değerli oyuncuların basın tarafından değersizleştirilmeye çalışılması (luyindama, marcao, diagne’yi başakşehir’den paket yapsan 30’dan aşağı bırakmazlar, basına göre biz takasla yollamaya çalışıyormuşuz) üstüne eklenince gün itibariyle 2021 ocak galatasaray’ı için tam bir işkenceye dönüşmüş bulunmakta.

    inşallah mayıs ayıyla birlikte kendi denk bilançosunu kendi yapan, iş bitiren, kulübün haklarının oldu bittiye getirilmesine pabuç bırakmayan, galatasaray’a sallamanın moda olduğu bugünlerde insanlara ek malzeme vermeyen tazelenmiş yönetimiyle birlikte bu alış-satış eziyetinin de son bulduğu bir döneme gireriz.
  • 84
    benfica, porto, sporting ve ajax gibi oyuncu yetiştirip satmak artık bizim mottomuz olmalı. hem onlardan faydalanıp hem de büyük karlar elde edebiliriz boey gibi. boey'den gelecek olan 35 milyon euro ile yine genç potansiyelli oyuncular almalı örneğin brezilya serie a ya da fransa liginden genç dinamik oyuncular almalıyız yaşlılara gömmemeliyiz. bu tarz satışların sıklığını arttırırsak bir kaç seneye kalmaz borcu sıfırlarız ve 2013 de oynadığımız ucl çeyrek finalleri sık sık ve istikrarlı bir şekilde oynarız.
  • 67
    erden timur'un bizzat ifadesiyle taraftarın çok yüksek bonservis beklentisi yönetimleri sıkıntıya sokmaktadır. bu da satışların önünde bir engel oluşturmaktadır. satış için beklenen bedellerde çok uçmamak iyidir.

    hoş ben olsam bildiğimi okur, bu kadara sattık der geçerim. taraftar 10'luk adama 20 de ister 30 da. ama belki bugünün 10'u hepsinden bile değerli olabilir. veya gerçekten oyuncunun ederi 10'dan bir kuruş fazla değildir.

    bu konularda taraftarı çok da takmamak iyidir.
  • 53
    şu anda boey, nelsson, oliviera, dubois, zaniolo, midtsjö beklediğimiz bonservisleri getirecek olsa saniye düşünmem satarım. lakin beklediğimiz teklifler gelmiyorsa da oyuncu satacağız diye ölüp bitmeyelim.
    mevcut takımı koruyup üzerine icardi, rashica ve bir kaç iyi transfer cekersek ve 2023-2024 sezonunda avrupa'da başarılı bir yıl gecirirsek, bu başlığı 2024 yazında görelim birde derim. yoksa arkamıza yaslanıp önümüzdeki sezonun keyfini çıkartalım.
  • 61
    pazardan domates almak mı?
    pazarda domates satmak mı daha zor?

    iyi domates bulmak zordur. ezilmemis, lezzetli, organik vs.
    bu tecrübe ister, bilgi ister, ortam ister.

    domates satmak ise meziyettir. bir kere esnafligi bilmek gerekir.
    müşteri ile iyi diyalog gerektirir. hitap gücü gerektirir.
    malını pazarlamayı bilmeyi gerektirir.

    biz, galatasaray...
    çürük domates de alıyoruz, güzel domates de.
    ama elimizdeki domatesleri satmak gibi bir meziyetimiz yok.
  • 88
    sattığın oyuncuyu ucuza ya da pahalıya sattığını gösteren, oyuncuyu ne kadara aldığın değildir. gerçekleşen bir alım bedeli, geri dönülemez olduğu için kâr-zarar sklasında ileriye dönük hesaplanamaz, geriye dönük hesaba dahil edilir. oyuncuyu sattığın bedelin kiymeti, ikame olarak aldığın oyuncunun, sattığın oyuncunun yerini ne kadar doldurduğun ve ne kadar ücret ödediğinle anlaşılır.

    örnek cedric bakambu'yu 5 milyona sattık diyelim. 700 bin euroya aldık diye başlı başına kâr etmiş sayılmayız. çünkü yerine bir oyuncu alacağız. yerine ayni ya da daha düşük bedelle, en az bakambu kalitesinde bir oyuncu alırsak kâr etmiş sayılırız artık. bu örnekte çok kuvvetle muhtemeldir ki sattığımız paraya bakambu'dan iyisini bulabiliriz. ama kuvvetle muhtemel kesin değildir.
  • 37
    galatasaray spor kulubu'nun futbol bransinda dogru duzgun yapamadigi gelir kapisidir.

    metin oktay da palermo'ya cerez parasina gitmis ama hadi o donemi gecelim, top daha profesyonel degildi bu kadar.

    bulent korkmaz ve cuneyt tanman gibi isimleri de gecelim. one club man bunlar.

    uluslararasi futbol takimlar siralamasinda 1.lige oturdugumuz altin takimdan bile dogru duzgun gelir elde edemedik. bir kamyon gol atan jardel bile icimize sinmeyen rakamlara gitti.

    suat, hasan sas, hakan sukur, emre belozoglu, okan buruk, ergun, capone, umit davala, arif ve daha niceleri. kimseyi dogru duzgun okutamadik.

    ılerleyen yillarda arda turan bile ederinin altinda satildi.

    ndiaye ve bruma disinda icime sinen hic bir satis hatirlamiyorum.

    okan, emre, kucuk hakan ve buyuk hakan zaten kendi manejerleri ile hareket ettiler ve sozlesme uzatmadan gittiler.
  • 104
    maalesef 25/26 yazında hala gerekli aksiyonu alamadığımız durum. gerek para girişi anlamında gerek şişkin kadro anlamında bizim için çok önemliydi temizlik.

    ligin ilk maçını oynayacağımız haftaya girdik. kemerburgaz’da hala nelsson, köhn, zaniolo, jelert, cuesta antrenman yapıyor. franky de yeni gitti gidiyor. bunları sayıyorum çünkü hocanın satılmasına onay verdiğine emin olduğum isimler. kaldı ki çok yüksek ihtimalle en az 3 yabancı daha gelecek. zaten kontenjan doluyor. yani bu adamlara yer de yok.

    sane, osimhen eyvallah. hiç lafım yok büyük işler ancak oyuncu satmak da önemliydi. koca galatasaray aynı anda 2 iş göremiyor olmamalı. oyuncu satmak, bunun için bağlantı kurmak da bir meziyettir. güya jelert’e 8 milyon, köhn’e 4-5 milyon, zaniolo’nun talibi çok ama elde var sıfır. umarım en kısa zamanda temizlik de başlar doğru şekilde.
  • 70
    galatasaray camiasına göre fobidir. her futbolcumuz sanki evladımız gibi asla gözümüzün önünden ayrılmalarına izin veremiyoruz. değerini bulan her topçu şu aşamada satılmalıdır. çünkü biz şu an zengin kulüp değiliz. ne zaman ki kulüp kasası 100 milyonlarca euro ile dolu hale gelir işte o zaman kıymetli topçularımızı satmak zorunda kalmayız.
    mesela zaniolo transferi: tamam zaniolo etkili bir futbolcu ama dünya yıldızı değil. takım oyuncusu değil, çok iyi özellikleri de var ama ciddi defoları da var. kanat desen değil, santrfor oynayamıyor, santrfor arkası da top tutamıyor sadece fiziğini kullanıp şut açısını bulabilirse gol atabilir bu yani zaniolo. kendisi için 30 milyon euro civarı bir bonservis çok güzel bir şans bizim için o para ile iki orta saha ve rashica alırız ve galatasaray 2023/2024 sezonunda eksiksiz olarak korku salar. ben çok umutluyum.
  • 14
    hileli hurdalı hülleli yolları bi' kenara koyarsak satış yapabilmeniz için öncelikle satmak istediğiniz oyuncuya ederi veya ederinin üstünde teklif gelmesi ve üstüne üstlük teklife muhatap olan oyuncunun da bunu kabul etmesi gerekir. bu şartlar oluşmazsa satış gerçekleşmez. ayrıca elinizdeki herhangi bi' ''malı'' ''ben bunu satıcam haberiniz ola'' diye pazara çıkarırsanız bunu alacak olanlar da zaten bu malı ucuza düşürmeye çalışır. ederinin çok altına vermek zorunda kalırsınız. zaten elinizde ederi olan az bi' mal varsa bunu düğün dernekle satışa çıkarmak elinizdeki assetleri yok pahasına elden çıkarmakla eş anlamlıdır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın