resim
Okan Buruk
Görev:Teknik Direktör
Takım:Galatasaray
Yaş:51
Uyruk:Türkiye
  • 17926
    istifa edeceğini sanmıyorum, zira sahada olup bitene dair bir farkındalığı yok. direkt vakıf değil, muhtemelen stadyumun akustiğiyle ilgili problemler sebep sonuç ilişkisi açısından kendisini tatmin etmiştir.

    öyle bi kafa dağıtayım diye football manager oynamaya kalksa, 10. haftayı göremez. fakat galatasaray'ın başında sukunetle devam etmekte, hatta kendisine haksızlık edildiğini düşünüyor, belki lemina transferi yüzünden sahaya 12 kişi çıktığımıza falan kırgındır, bilemiyorum.

    utanıyorum artık, ekrana geldikçe, bir kaç kelam ettikçe, kel alaka pozisyonlarda hakeme itiraz ederken gördükçe, zorla yönetici yapılan holding sahipleri gibi futboldan bi haber konuşmalar yaptıkça utanıyorum.
  • 17927
    takım 2-3 aydır top mop oynamıyor. bu takımdaki deşhet verici düşüşün nedenine dair konuşmuyor, aksine sürekli bahane üretiyor. ben her hafta bahane dinlemek istemiyorum. daha 1-2 hafta önce "bundan daha kötü oynamayacağız" dedi, o maçtan beri takım her maç daha beter halde.

    bu takımın hiçbir ofansif meziyeti kalmamış, defans evlere şenlik. bütün futbolcuların direkt dibe vurması nedir? bu nasıl bir çözülme? 2 mart 2025 kasımpaşaspor galatasaray maçını osimhen aldı, kendisi elleriyle verdi. her maç değişiklikler felaket. dokunuş yok, maç önü taktikleri berbat halde.

    hocanın kendisi felaket bir durumda. çözüm bulamıyor, üretemiyor. bu denli sezon sonuna nasıl gideceğiz hiç bilmiyorum.

    hocaya da takıma da büyük bir şok gerekiyor. hoca şu an dağılmış vaziyette ve bu gerçekten endişe verici.
  • 17928
    fikren galatasaray kariyerini bitirmiş teknik direktör. hakikaten fikren mağlup oldu 2 aydır. ve bunu değiştirmek için herhangi bir çabası yok, maalesef yok. acı ama gerçek şu anda elinde olan oyuncu grubunun hocası değil, abisi. insan ilişkileri çok iyi olabilir ama çıkmazda olan şu takıma abi değil hoca lazım. kesikse kesik, kötekse kötek. ama maalesef aynı tas aynı hamam, lemina gibi dipdiri premier lig seviyesindeki atleti çıkarıp beli dönerken yarım dakika geçen kaan'ı oyuna almanın açıklaması o-la-maz. bu adamcılıktır kimse kusura bakmayacak.

    sen yine bu adamların abisi ol ama en basit tanımla kurumsal bi şirketin üst düzey yöneticisi olduğunu da bileceksin. şirket kar etmek, başarı kazanmak zorunda. her isteyene izin, müsamaha veremezsin, sevdiğin çalışanını kollayamazsın, sevmediğine mobbing uygulayamazsın. bu mobbing özelinde burayı açmam gerek bugün cuesta denen futbola tepki için doğan kazık yerine ligin dinamiklerini bilen nelsson gibi bi sigorta girseydi şu an kötü oyun ama kazandık, olur öyle diye geziyor olacaktık. bu en basit tabirle galatasaray'a yapılan bi kötülüktür. dediğim gibi işini yapmazsan bi günde kapının önüne koyarlar. ha arkandan okan abim diye ağlayan çalışan bol olur ama şirket yeni patronu ile senin yaptığını daha kurumsal bi şekilde uygulamaya devam eder.

    son olarak kendisi galatasaray'dan kötü ayrılmayı iyi bilir. ya götü başı toparlayacak ya da yine galatasaray'dan ayrılırken hakkında iyi konuşulmayacak. toparlayacağına dair bi ümit var mı? sanmıyorum.
  • 17929
    takıma bariz çalım atabilen bir kanat oyuncusu lazımken durduk yere 3-5-2 oynamalıyız diye tribe girdi. nihayetinde kendisine kanat yerine morata ve cuesta alındı. hiç gerek var mıydı? şu an barış ve sallai ile oynamak yerine harcadığı zaha'yı görseydik sahada bir çalım filan atar içeri çevirirdi. hem harcadığı topçu sayısı oldukça fazla hem de plansız. iki senedir futbol oynadığımız yok ama ağzımızı ne zaman açsak şımarık taraftar oluyoruz. kendisini yücelten net oyuncu kalitesiydi. ama oyuncu kalitesini giderek kendi elleriyle düşürdü. şimdi elinde lemina varken 4-3-3 oynama şansı geçti ama o sara'yı öne atarak harcıyor şimdi de. sene sonu kesinlikle gitmesi lazım. daha ferah günler için.

    (bkz: 2 mart 2025 kasımpaşaspor galatasaray maçı)
  • 17931
    2 mart 2025 kasımpaşaspor galatasaray maçında yapmış olduğu cuesta, kaan değişikliklerinden sonra resmi siteden teşekkürler okan buruk yazarak maç sonu yolları ayırmak gerekiyordu. bu ikiliyi oyuna girerken görünce maçı beraber izlediğim kardeşime 3-3'e razıyım inşallah yenilmeyiz dedim. bunu takımın hocası göremiyorsa ya da görmek istemiyorsa bir an önce yerine bunu görebilecek birini getirmek lazım.
  • 17932
    kötü gidişi toparlayacak bir reaksiyon da vermiyor. veremiyor.
    ne bileyim sosyal medyadan bir mesaj yayımla, bir twit at vs.
    terim olsa taraftarı kenetlenmek için bir şeyler yazmış ya da söylemişti.

    okan buruk çıkın oynayın demekten öteye gidemiyor.
    yahu senin inanmasan da umut vermen lazım bize.

    çok üzücü.
    (bkz: 2 mart 2025 kasımpaşaspor galatasaray maçı)
  • 17934
    (bkz: 2 mart 2025 kasımpaşaspor galatasaray maçı)

    okan hoca takımdan ayrılsa herhangi bir olumlu bir şey yaşamayız.

    herkes klopp hoca vs gelir sanıyor sanırım. bu yönetim ya da camianın belli dinamikleri bu reaksiyonu gösteremez.

    okan hoca kendisi karar verecek. portekiz çingenesi ve şımarık zenginleri mi sevindirecek yoksa artık ayağa kalkıp gerçek anlamda takımın başına mı geçecek?

    okan hoca bunun cevabını kendisine verdiğinde bu sene kim şampiyon olacak ona da karar vermiş olacak.
  • 17935
    yolun sonuna çabuk gelen hoca. bu seneyi şampiyon tamamlasa da seneye okan hoca ile girersek sıkıntı yaşayacağımız ortada. muslera, mertens, osimhen kesin gidecek. icardi nasıl dönecek belli değil. en iyi isimlerimizi elde tutabilecek miyiz meçhul. güçlü bir oyunumuz yok. ve artık konsantrasyonunu kaybetmiş bir takım var. tekrar söylüyorum; bu sene şampiyon olsak da seneye takımın başında kalırsa kötü bir sezon bizi bekliyor. hem kadronun hem de hocanın değişmesi gerekiyor. bir yenilenmeye ihtiyacımız var.

    okan buruk uefa kupası zamanı en sevdiğim oyuncuydu. herkes hagi, kral diye ortalıkta gezerken 7 numaralı formamla top oynardım sokaklarda. inter’e gittikten sonra da izleyebildiğim kadar izlemeye çalıştım. gidiş şekli kötü olsa da sevgim sürdü. dönmesiyle de mutlu olmuştum. hoca olarak da gelmesini istemiştim. ilk 2 yılında da o gelince tribünlere dönmüştüm. hatta sözlüğe dönmeme de vesile oldu bir nevi. tekrar galatasaray’ı hissetmemi sağladı okan hoca. ama bir şey olmuyorsa ve gittikçe de durum kötüye gidiyorsa zorlamanın manası yok.

    hocanın daha mütevazi kadro ile ne oynatmak istediği belliydi. kadro kalitesi artınca maalesef kendini yenileyemedi. aynı oyunu oynamaya çalıştı olmadı. şimdi ise ne oynamaya çalıştığını hiçbirimiz anlamıyoruz.

    sürekli osimhen’e uzun oynuyoruz. gerçekten set oyununda gol bulamıyoruz. tamamıyla oyuncuların bireysel yeteneğine bırakmışız.

    pozisyon vermeyelim, arkası sağlam olsun desek, o da yok. kasımpaşa’dan iki maçta 6 gol yedik. hayır bir de davinson iyi oynamasına rağmen böyle.

    öne geçtiğimiz kaç maçta puan kaybettik artık sayamıyoruz. iyi bir rakip olsa bu takımlar olabilir deriz ama saçma sapan bu takımlar. oyunu tutmayı beceremiyoruz. belli ki hücum çalışmıyoruz ama bari buna çalışalım. elimizde osimhen varsa gol atarız bir şekilde deyip, attıktan sonra topun bizde kalması için çalışalım.

    en çok da yaptığı değişiklikler saçmalıktan başka bir şey değil. yani bazı oyunculara takık gibi davranıyor. bazılarına da olumlu anlamda takık. orta sahada berkan varken kaan’ı oyuna alır. berkan orta saha hariç her yerde oyuna girer ama orta saha lazımsa kenarda kalır. elinde jelert varken beke herkes alınır jelert alınmaz. son olarak jelert yerine yine cuesta alır. artık ligden başka bir şeyimiz yok elimizde. haftada 1 maç yapacağız. illa yapmak zorunda değiliz 5 değişiklik. güvenmiyorsan alma kimseyi. sırf değişiklik yapmak için yapıyoruz ve sonra puan kaybediyoruz.

    elimizdeki kadroyu belki fenerbahçe’nin gerisinde görebilir bazıları, ben görmüyorum. ama diğer takımlarla aramızda dağlar var. bu kadar üst düzey oyuncu fatih hoca dahil kimseye nasip olmadı. her istediği kimsenin olmuyor zaten ama biz bu sene 4 tane beke 33-34 milyon euro verdik. bir orta sahaya 18 milyon euro verdik. kulüp rekoru bu. yetmedi devre arası lemina geldi. icardi ve bats varken osimhen geldi. icardi sakatlanınca devre arası morata geldi. sene başı istemedikleri oğuz şu an fener’de ilk 11. hocanın istediği oyunculara da biz 6’şar milyon euro verdik. daha ne olması lazım bu takımın iyi oynaması için. cuesta hariç kötü bir oyuncu yok şu isimlerin içinde. kasımpaşa’yı, rfs’yi, malmö’yü, kiev’i, nasıl yenemez şu kadro. ligde kaldı 11 maç ve biz önde olmamıza rağmen korkuyoruz. yazık şu takıma. uefa hayalleri kurarken geldiğimiz nokta rezillik. bu takım için hayal değildi gerçekten.

    olmuyor hocam. seninle daha fazlası olmayacak. şampiyonluk gelse dahi bu ilişkinin şimdilik bitmesi gerekiyor. başka kadrolarla şampiyonluk başarıdır ama bu seneki kadro ile ben bunu başarı olarak göremem. bu zamana kadar olanlar bu sezonu başarısız olarak tanımlamamız için yeterli. hiçbir şey de farklı olmayacak belli ki. zorlamanın iki tarafa da faydası yok.
  • 17936
    sana sinirim geçmiyor geçmeyecek! bu karışık fikstürde gittin türkiye kupasında birde fener bjk trabzon maçı sıkıştırdın araya iş bilmezliğin yüzünden. 30 mart beşiktaş derbisi var. bikaç gün sonra ise bir başka derbi maçı daha yapacağız. umarım o maçlara senle çıkmayız ve hatta ilk alanya maçına senle çıkmayız ve hatta yarın sabah antrenmana senle çıkmayız. gerçi sen yarın sabah antreman yaptırmayacaksındır yine! yokmu bir doğumgünü falan pasta kesin sırıtın hepiniz!! yılda 4 milyon euro para kazanıp bu yaptıklarından dolayı hakkım haram olsun sana hoca!
  • 17937
    güç zehirlenmesi yaşıyor. bazen çok güçlü bir konuma gelirsin, "ben ne yapsam oluyor" dersin, sonra ne yapsan olmaz. ilk sezonundaki okan buruk olsa mümkün değil bitik kaan ve el bombası cuesta'yı oyuna alıp sonra da maç içinde formasyon değiştirip takımı çorbaya çevirmezdi. çok daha temkinli değişiklikler yapardı. bu sezon sonu kalır ama önümüzdeki sezonun sonunu göremez.
  • 17939
    fatih terim'in son dönemi ciddi bir hayal kırıklığıydı benim için. 90'lı yıllarda türk futbolunda devrim yapmış, 2010'lu yıllarda 2000 yılından beri gördüğüm en dominant galatasaray'ı izletmiş hocayı tanıyamıyordum artık. kendi fıtratına, galatasaray'a kattığı ruha tamamen zıt bir fatih terim vardı.

    sahada koşmayan, ayakta duramayan, etliye sütlüye karışmayan oyuncuların sırf ayak kalitesi yüzünden ne olursa olsun ilk seçenek olduğu, pas oyunu oynama inadıyla oynanan mıy mıy bir futbol oynatan bir fatih hoca vardı. elbette ki imkanları ffp'den dolayı kısıtlıydı ancak bilirdik ki ne olursa olsun fatih terim'in takımı bu kadar koşmadan, statik oynamamalı. sahada yürüyen, ayakta duramayan feghouli, babel, falcao gibi oyunculara bu kadar tolerans gösterilmesi fatih hoca takımında olacak iş değildi mesela. veya belhanda gibi bir disiplinsizlik ve istikrarsızlık abidesi futbolcu her maça on bir çıkamazdı. bu kadar başıboşluk normal değildi ve hatta takım antrenman yapmıyor söylentileri de o zaman çıkmıştı. genç oyuncular transfer ederek girdiği sezonda bile en sonunda babel ve feghouli'ye dönmüştü hoca. o dönem futboldan ve galatasaray maçlarını izlemekten epey soğumuştum.

    yanlış anlaşılma olmasın. okan hoca'yla fatih hoca'nın karşılaştırması değil bu. okan hoca ilk geldiği sene forma adaleti, koşan ve hızlı oynayan bir takım büyük heyecan yaratmıştı bende. elbette ki ciddi manada çok transfer yapılıp takım yenilenmişti ancak yine de icardi, mertens gibi oyuncuların bile bu kadar koşması büyük işti benim gözümde. kazımcan bile sol bekte sırıtmıyordu o takımda. zaniolo gibi bir isim rashica'yı kesemiyordu vs. ikinci senesinde prag maçı büyük hayal kırıklığı olsa da bayern ve manchester'a karşı oynananan futbolla bize 90'lı yıllarda yaşadığımız gururu ve galatasaray'ı hatırlatan maçlar çıkarmıştı okan hoca. bu takım ve okan hoca geliştikçe o yıllarda fatih terim'in türk futbolunda yaptığı devrimi yapacak diye çok ümitlenmiştim kendi adıma.

    ancak bugün geldiğimiz noktada, okan hoca'yla ilgili büyük bir hayal kırıklığı içerisindeyim ve umudu kesmiş durumdayım. onca imkana, onca harcanan paraya, galatasaray tarihinin en pahalı kadrosuna rağmen yine galatasaray maçlarını izlemekten soğuduğum bir noktadayım. takımın yarısı sahada ayakta duramayacak halde, aynı oyuncular ısrarla sürekli oynatılıyor, inadına ileri şişirilen toplarla hücum edilmeye çalışılan kısır ve gram zevk vermeyen bir oyun anlayışımız var. ali koç, acun falan bile motive edemiyor beni artık. umurumda olmamaya başladı şampiyonluk resmen.

    bu saatten sonra okan hoca düzelir mi bilmiyorum. ancak pek umudum yok, çünkü ısrarla teşhisi doğru koyamıyor gibi. futbol öyle bir oyun ki guardiola, klopp gibi hocalar bile üst seviyede kalabilmek için sürekli kendilerini yenilemek, zaaflarını öğrenen takımlara karşı sürekli oyunlarını geliştirmek, oyuncularının motivasyonlarını yüksek tutmak zorunda kalıyorlar. ve onların bile tıkandıkları nokta gelebiliyor işte. ben okan hoca'nın kendi oyun sistemine olan inancına bu kadar erken ve bu kadar fazla teslim olmasını beklemezdim. ama maalesef durum böyleyse eğer yapacak fazla bir şey yok gibi ve bu şartlar altında da yakın zamanda ayrılık mecburi gözüküyor.
  • 17940
    galatasaray'a gelmeden önce yaptığı kariyer açısından rakipsiz olan yerli hoca.

    aziz yıldırım bile görevinin sonlarına doğru sezon ortasında hoca göndermenin yanlış bir şey olduğunu idrak etmişti ama bizim süper taraftarımız sezonun son 11 haftasında transfer dönemi falan kapalıyken hoca değiştirmeyi düşünüyor.

    yeni gelen hoca sana bu saatten sonra nasıl bir katkı sunacak? kamp yapma fırsatı yok, transfer yapamaz, oyun kurayım dese fırsat yok.

    buraya kadar okan buruk ve bu oyuncular getirdi, bundan sonrasını da onlar götürecek. sivas deplasmanında 10 kişi maç çeviren hoca da buydu, bugün kasımpaşa'ya öne geçip, geriye düşüp, tekrar öne geçtikten sonra yakalanan hoca da bu. uefa'nın ilk 4 maçında 10 puan alan hoca da bu, buna rağmen gruptan çıkamayan hoca da bu.

    hoca formsuz dönemden geçebilir, elinde formsuz oyuncular olabilir fakat 2 senede 2 şampiyonluk alan, 3.senesinde son 11 haftaya girerken namağlup 4 puan önde giren hocaya, kendisine taraftar diyen ancak zamanında tükürdüğünü yalamamak için çeşitli histerilere kapılan tipler destek olmak zorunda. destek olmasa bile tükürdüğünü yalamamak için sezon sonunu beklemek zorunda.

    şu aşamada yapılan istifa çağrıları, galatasaray'ın eleştiri kültürü değil taraftarın şımarıklığının ürünüdür. fatih terim bir tarafını yırttı hatta 2024 yılının sözü seçildi 'kalabalıklar içerisindeki yalnızlık' okan hoca'yı kalabalık içerisinde yalnız bırakırsanız sene sonunda dzeko ve tadic'in elinde yükselen şampiyonluk kupasını görürsünüz.

    yine aziz başkan'dan bir alıntı yapalım "yapmayın arkadaşlar, buradan ağlayarak gidersiniz..."
  • 17941
    okan hoca artık hiçbirşey bilmiyorsan veya bildiğini unuttuysan falan allah aşkına aç izle eski iyi oynadığımız maçları da orda her ne yapıyorsan veya yaptıysan aynısını uygula. çorba ettin takımı her hafta farklı bir taktikle oynuyoruz, kim nerede hangi pozisyonda oynuyor belli değil. oyuncular kötü performans da gösterse sahaya 11 çıkıyorlar bu böyle olmaz. eskiden her ne yapıyorsan geri dön yeni şeyler icat edip durma.
  • 17942
    iki adet kötü hastalığa yakalanmış galatasarayımızın hocası.
    1) yukarıda cingene kullanıcı isimli arkadaşımız nokta atışı tesbit yazmış, güç zehirlenmesi yaşıyor diye.
    2) acayip derecede inatlaşıyor. aylardır söylüyoruz, g.tü ile inatlaşan, donuna s.çar diye.
    .
    haftalardır lemina’yı taraftar getirdi, cuesta’yı okan hoca aldırdı diye söyleniyor. avrupaya lemina yerine neden cuesta yazıldı diye isyan ediyor taraftar. rize ve fb maçında lemina’nın yaptıklarını gördükçe, nellsonu gönderip, kendi aldırdığı cuesta’nın fıs çıkması, kendi gücünü sorgulatmaya başladı. lemina’yı oyundan alıp cuesta’yı oyuna alması, bakın ben oyunu lemina olmadan cuesta ile tutabildim demek içindi. hem güç zehirlenmesi hem aşırı inadı yüzünden bize dip yaptırdı. bir kaç haftaya liderliği kaptırınca, düşeceği durumu hayal bile edemiyorum. acun’u mou’su topçusu, popçusu neler neler diyecekler. üzülerek söylüyorum, son kullanma tarihi geçti.
  • 17943
    en büyük şanssızlığı şikeli süper ligde olması.
    ama en büyük şansı da zayıf süper ligde olması. şu son 2 ayı hollanda liginde geçirmiş olsa neredeyse kesin 0 çekecekti takımı. halbuki ritmini bulduğunda devlerin bileğini büken takım da aynı takımdı. okan buruk da kariyeri boyunca zaten bunu yapan okan buruk'tu, hem futbolcu hem teknik direktör olarak.

    ocak 2025 ve şubat 2025; son 2 ayda galatasaray takımı 12 maça çıktı. kalan 3 ayda bu kadar maçımız yok. böyle bir takvimde bolu'ya bile mertens'i götürdü. torreira kötü oynadı, kart cezasıyla dinlendi de kendine geldi biraz ama tekrar gitti. barış 11'de kendini görünce küfür edecek kıvama geldi. sara'nın sıradan bir ptt ligi oyuncusundan farkı kalmadı. 6 ay önce copa amerika'nın oyuncusu seçilen adam nereye gitti. liste uzar gider.

    kenarda gün geçtikçe agresifleşip oyunculara bağırıyor ama bu oyuncular muhtemelen kendi yataklarında uyudukları kadar rastgele bir otel odası yatağında uyudular son 2 ayda. sahada güzel zamanlar geçirdiğin oyunculardan sürekli güzel zamanlar bekleyemezsin. bunun adı yanlış beklenti değil korkaklık. evet lig çok yarışmacı, puan kaybına tahammül bile yok kimsede ama artık bu gruptaki 1-2 oyuncu hariç verimleri 0 çeken oyuncu grubu seviyesinde. kazımcan'la allianz arena'ya çıktın ve ölmedin. hatta gayet de iyi yaşadın. belki okan hoca da kendi yatağında çok az uyuyabildiğinden artık yoruldu ve köreldi. hem de artık yanlız uyuyor. uyuyabiliyorsa eğer; göz altları pek öyle söylemiyor.

    istatistikler, cinayet şeklinde gerçekleşen ölümlerin çoğunun kurbanın tanıdığı kişiler tarafından işlendiğini göstermektedir. bugün güvendiğin, prensin oyuncular 3.yıl seni kazana da koyarlar böyle giderse.

    sevdiği saydığı için guardiola örneğini veriyorum;
    barcelona b takımından üst takıma yükseltildiğinde guardiola, oyun planıma uymuyor diye as oyuncuları sepetleyip b takımdan busquets, pedro gibi oyuncuları çıkardı. ayağının tozuyla antep fıstığı ronaldinho'yu gönderdi, yeri geldi ibra'yı da kesti, toure'yi de. kovaların kovası valdes'i kaleci yaptı; united forumlarında gezindiğim sıralarda bile adını göremediğim pique'yi aldı. bojan, muniesa, bartra, romeu, cuenca, tello gibi çocukları futbolcu yapıp 20-30 milyon eurolara millete kitledi bir de üstüne. cesur tarih yazdı, tarih de cesuru yazdı. korkağı da yazacak; ama nasıl.

    oyuncular değişir; hatta değişmeli de; 2 kez kupa kaldıran birçok kişi zaten konfor alanına girer, doyar.

    taktikler de değişir ve gelişir; 4-4-2 olur, 4-2-3-1 olur hatta 3-5-2'de olur, çok da güzel olur. ama futbol'a bakış açına göre; futbol felsefene göre değişir ve gelişir. tv'den izlerken; inter'in hocası çok güzel 3-5-2 oynuyor dur ben de deneyeyim aq diye değil.

    başka bir arkadaş yazıp sildiğim şeyleri tek cümlede çok güzel belirtmiş. "bazen çok güçlü bir konuma gelirsin, "ben ne yapsam oluyor" dersin, sonra ne yapsan olmaz."

    haftaya ilk 11'de barış alper'le çıkacak; görüşmek üzere.
  • 17944
    mental olarak liderlikten fersah fersah uzak olan, maalesef hocalık becerileri de çok matah olmayan teknik direktör. şimdi kronolojik bi şeyler yazayım sırf bu seneye dair:

    sezon başında beşiktaş'tan süper kupa finalinde 5 yedi; kem küm, transferler, hazır değiliz diye geçiştirdi. o takıma 20 milyona sara alındı, üstüne osimhen gibi inanılmaz bi transfer yapıldı.

    bu maçtan sonra gitti young boys'u iki maçta da yenemeyip elendi; yok takım hazır değil, vay avrupa ligi de bi hedeftir diye sıfır özeleştiriyle devam etti.

    o arada ipi boynundan alan bi fb maçı yaşadı ki bazen keşke olmasaydı bile diyorum.

    tam işler yoluna girdi, takım yürüyor derken bu sezonun en iyi ve son üst seviye performansı tottenham maçı yaşandı. orada icardi'yi kaybedince takımın hücum aklının ve hatta ikinci bölgedeki trafiğin tek maharetinin icardi olduğunu anladığımız bi döneme girdik. o günden beri en ufak bi çözüm de bulamadı.

    rfs'yi, malmö'yü, kiev'i yenemediği aşırı kolay kuradan eleme çıkardı; orda rezil kepaze oldu.

    bence asıl sıkıntı bütün bu başarısızlıklara hep bi bahane bulan kolaycılığı, kibri ve inatlarından oldu. e bi de liderlik özellikleri olmayınca iş şu noktaya geldi: az maçı 4-1 bittikten sonra ''önümüzde 3 maç var; önce rizespor'u, sonra içerde az'yi en son da fb'yi yenip yolumuza çok güçlü devam edicez...'' demek yerine ''bi daha böyle kötü oynamayacağımızı düşünüyorum.'' gibi korkunç bi açıklama yaptı. ne oldu peki? bi sonraki maça 3'lü çıkıp lemina'yı 11 başlatmadı. sırf lemina'yı eksik göstermek için oyuna attığı maçta lemina oyunu değiştirip maçı aldı, fb maçında da harika oynadı. gitti o lemina'yı kasımpaşa maçında çıkarıp maçı verdi.

    valla o kadar çok şey varki ne desem yarım kalıyor ama liderlikten bu kadar uzak, krizi bu kadar yönetemeyen bi galatasaray teknik direktörü ne gördüm ne duydum. yaşım da 20 falan değil he; sırf 15 senedir falan şu sözlükte yazarım ordan hesaplayın.

    günün sonunda geldiğimiz nokta şudur:

    okan buruk maalesef bu takımın kangrenli parmağı ve kesilip atılması şart. bunun lig ortası, aman bitimi bekleyelim, sezon sonu bakalımı falan yok. şampiyonluk gidiyor arkadaşlar ve illa bunu yaşayacaksak bunu bile isteye okan buruk'la yaşamak yerine yemin ederim hocasız yaşamamız daha mantıklı. bu noktada değişimin en kötüsü bile bi ivme kazandırır ama okan buruk buradan takımı toparlayamaz.

    2 artı 2 dört.
  • 17946
    24-25 sezonunda oynadığımız 25 maç sonunda namağlup ligin lideri durumda olmasına rağmen kendisine duyulan büyük güven kaybı ve eleştirilerden dolayı şapkayı önüne alıp düşünmesi gerekiyor. var skandallarının, acun ve portekiz çingenesinin türlü akıl oyunlarının, federasyon'un galatasaray düşmanı söylem ve eylemlerinin kol gezdiği bir dönemde bu başarıyı yakalamış olması elbette takdire şayan (muhtemelen başka hiçbir hoca da bunu başaramazdı) lakin takımın oyununun günden güne geri gidiyor olduğu da bir gerçek. taraftar kendisine kıyasla bunu görüyor ve bu konuda memnuniyetsizliğini ifade ediyor zaten.

    oynadığımız son 4 resmi maçı (3 tanesini içeride oynadık) kazanamadık (az alkmaar,* fenerbahçe*, konyaspor*, kasımpaşa*) ve bu maçların 2 tanesi 0-0 bitti ve resmen sahada bir şey ortaya koyamadan bitirdik.

    o yüzden tüm bunlar ışığında söylemek istediğim tek husus, artık futbol literatürüne yeni bir diziliş mi getirir, altyapıdan messi mi çıkarır, sahaya girip kendisi mi oynar bilemiyorum fakat bir şekilde gemiyi limana yanaştırması gerekiyor. bu şampiyonluğu 6 puanlık avantajdan, masabaşı tezgahlarla gemisini yürüten rakibe elleriyle hediye etmemesi gerekiyor.

    kendisinden tek isteğim bu.
    önümüzdeki sezon için de artık ya inzivaya çekilip kendisini mental olarak rahatlatır ya da herkes kendi yoluna gider.
  • 17947
    inanılmaz üzgün ve öfkeliyim. sözlükte bir kaç başlık altında daha önce yazmıştım. bu başlık altında da yazmıştım. kendi geliştirdiği ve geliştiremediği yönler hala aynen devam ediyor. biz geçen senenin başından bu yana toplasan 10 tane maç "ulan ne güzel top oynadık, keşke maç bitmese" dediğimiz tarzda top oynayabildik. gerisi hep, ligde, rakip takımların çok kötü olması kaynaklıydı. ve hala inanılır gibi değil, oyuncu değişiklikleri hem zamanlama hem de oyuncu tercihi açısından felaket seviyelerde devam ediyor. iyileşme olmadığı gibi geriye doğru gidiyor. göz göre göre nasıl bu değişiklikler gelebiliyor aklım almıyor ve hem üzgün hem de öfkeli olmamın sebebi bu. futbolu teknik heyetteki kişiler kadar iyi bilmeyen biri olarak bile kasımpaşa maçındaki rezaleti ben yapmazdım. ayrıca, takımdan her reaksiyon beklediğimiz maçta ayrı bir hayal kırıklığı yaşıyor olmamız daha ürkütücü. oyun zaten gelişmiyor ama bir iki futbolcu hariç naptığını bilen yok sahada. puan farkı hala 2 maç. ligdeki takımlar hala çok kötü. "şampiyonluk gidiyor" diye ateşte değilim ama bana gram düzelme umudu vermiyor içinde bulunduğumuz durum. bu sezonu şampiyon tamamlasak bile, şampiyonluğun ertesi günü, önümüzdeki sezonun ilk gündem maddesi okan hoca ile devam edilmeli mi edilmemeli olmalı.
  • 17948
    takım üzerindeki kontrolünü takımın papazlarına sınırsız imtiyaz vererek sağlayan hoca. cuesta'yı da davinson istiyor diye aldırmıştır. muslera-torreira-davinson-mertens'e bakın sizin yedeğiniz bile yok, size güvenim sonsuz diyerek bu oyuncuların desteğiyle yola devam etmeyi amaçladı. soyunma odasını kaybetmezsem maçları da kazanırım diye düşündü hep ancak bir noktada tıkandı. taktiksel olarak da ne yapacağını bilemiyor. umarım bir an önce birileri kendisine yol gösterir de sezon sonu üzülmeyiz.
  • 17949
    kendisi ve mentalitesi ile şampiyon olmamız mümkün değildir. direk kitabın ortasından konuşacağım. okan buruk ve sistemi çökmüştür. sahadaki teknik-taktik kısmının bittiğini hepimiz görüyoruz sahada aylardır ama işin psikolojik tarafının da bittiğini, teknik ekibin ne durumda olduğunu değişiklikler ve yardımcı hocanın açıklamalarından da görüyoruz. şu durumda tek çare acil olarak görevden alınmasıdır ama okan hocayı görevden alacak yerine bu işi toparlayacak bir td getirecek kapasiteye sahip bir yönetim asla yok. okan hoca gitse cuesta'yı alıp getiren adamlar kimi getirecek? aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. tek umudum şiddetli gs taraftar tepkisi ile arda hoca değişikliği. şampiyon olmak için başka umut göremiyorum.
  • 17950
    göz göre göre bu noktaya geldik ve dün (bkz: 2 mart 2025 kasımpaşaspor galatasaray maçı) o beklenen kırılma gerçekleşti.

    biz beyefendiyi uyardıkça kötü olduk, yangıncı olduk, terimci olduk, city taraftarı olduk. zat-ı muhterem ise "tavşan gider dikine, sizin sözleriniz benim umrumda değil" dedi ve günün sonunda geldiğimiz durum ortada.

    bu takım, ıcardi gittiğinden beri top oynamıyor. bu takım, elindeki kadroya rağmen umut vermiyor. bu takım, gönderdiği ziyech'i bile arar hâlde. bu takım, k*ına teneke bağlanıp gönderilen nelsson’a "keşke gitmeseydi" dedirtecek hâlde. suçu dün hakeme, önceki gün küsen oyuncuya, bir başka gün hava şartlarına, evvelsi hafta taraftara ata ata bugünlere geldik. teletabiler gibi kenetlene kenetlene düğüm olduk.

    yeter, okan hoca! gerçekten ne bahanelerini çekecek durumdayız ne de şuradan şampiyonluğu verecek psikolojiye sahibiz.

    alanyaspor maçına 6 gün var. takıma terapi mi yapıyorsun, sistemi mi değiştiriyorsun, sahaya çıkıp kendin mi oynuyorsun onu bilmem. ben taraftar olarak sahada adam gibi futbol görmek istiyorum. 280 milyon dolarlık takımın, osimhen’e ya da barış’a 60 metre top şişirdiği saçma sapan bir oyun izlemek istemiyorum. becerebildiğin sadece bu ise, çözümün de yoksa yol yakınken ver istifanı.

    bu takım geçmişte başkansız da şampiyon oldu, antrenörsüz de!
App Store'dan indirin Google Play'den alın