• 17302
    ''onu izlemek gerçekten çok hoşuma gidiyor çünkü inanılmaz bir dönemde. olağanüstü bir futbol oynuyor. ballon d'or'u cristiano'ya vermemek için çok yürekli olmak gerek. daha zaman var ve umarım kazanır çünkü buna layık''

    3-2 lik portekiz-isveç maçında 'kendi kendime, bu futbolcu gerçekten real madrid'de mi oynuyor? diye sordum. şu anda ondan konuşmak çok zor çünkü tüm dünya gördü ki o şu anda bir numara.''

    ''avrupa'da çok ama çok rekabetçi bir takım olacağımıza ve iyi bir futbol oynayacağımıza ikna oldum. doğal hedef kazanmak ama bu saplantı değil, sadece bir motivasyon olabilir. herkes biliyor ki şampiyonlar ligi'ni kazanmak kolay değil. çünkü bu sadece kalite meselesi değil, aynı zamanda çok şans da gerekiyor. ve özellikle doğru zamanda iyi fizik gücüne sahip olmak gerekiyor. şampiyonlar ligi'nin kazanmanın anahtarı, mart ve nisan aylarında fizik olarak çok güçlü, kafası rahat, sorunsuz bir takım olmak ve birazcık da şans. eğer bu takım sahip olduğu kalitesiyle oynarsa geri kalan benim sorumluluğum ve kupayı kazanma olasılığı var''

    carlo ancelotti
  • 17303
    “sizlere bundan sonra bursaspor’da oynamayacağımı iletmek istiyorum. nedeni, takımın teknik direktörü christoph daum’la profesyonel ve kişisel problem yaşıyorum. ben kulübün futbolcusu olarak hocanın ve kulübün projesini bozmak istemiyorum. onun için bu kararı aldım. 2009 senesindeki gelişimden bu yana hiç kimseyle bir sorun yaşamadım. profesyonel olarak bütün görevimi yaptım. yüzde yüz antrenmanları ve maçları oynadım ve kulüp için her şeyi yapmaya çalıştım. 3 ay evvel 2017 senesine kadar kontratımı yeniledim. jübilemi de bursaspor’da yapmak istedim. yöneticilere bu teklifi yaptıkları için teşekkür ediyorum. bunu yerine getiremeyeceğim diye çok üzgünüm. bursaspor ailesinin bu kararımı anlamasını istiyorum ve bana ve aileme verdikleri bütün sevgi ve yaptıkları için teşekkür ediyorum.”

    pablo batalla
  • 17304
    "futbolun içinde bulunduğum 13 yıl boyunca, galatasaray'da 8 başkan ve 11 yönetim ile birlikte çalıştım. her seçim yapıldığında yeni bir yönetimin gelmesi benim rolümün sorgulanmasına neden oldu. tabii ki cinsiyetim de sorgulanırken, benim bir kadın olarak o pozisyon için yeterli olup olmadığım konusu masaya yatırıldı. --- * o zaman iyi bir fikir olduğunu düşündüm, ama çok da muhteşem bir fikir olmadığı ortaya çıktı. ben geldikten 3 ay sonra başkan istifa etti. ayrıldıktan sonra bir süre daha görevde kaldım, fakat tam olarak güvenmediğim insanlarla çalışmak istemedim. ya da liderliğine inanmadığım kişilerle çalışmak istemedim. --- * benim kariyerim açısından bir darbe oldu. --- * ben başkan olacağım. galatasaray'ın, futbol federasyonun, uefa'nın ya da fifa'nın..."

    ebru köksal
  • 17307
    ''aslında altın top'u çok fazla düşünmüyorum, törene gidip gitmeyeceğimi söyleyemem. bir şey söylememeyi tercih ediyorum, bunun kararı sadece bana bağlı değil'' d

    ''bir seviyeye çıktıktan sonra onu aşmak çok zor olabilir ama ben her zaman daha iyi olabileceğimi düşünüyorum. belki de şu anda çok daha formdayım ve kariyerimin en iyi dönemlerini geçiriyor olabilirim''

    ''başlarda bernabeu halkına nasıl davranacağımı bilmiyordum çünkü çok özeller ve diğer ülkelerden farklı bir kültürleri var. gerçeği söylemek gerekirse ilk yıllarda sahada kendimi onlarla özdeşleşmiş hissetmiyordum. ancak daha sonra hata yapanın onlar değil, ben de olabileceğimi anladım. çünkü ispanyolların mantalitesi farklı. ancak madridlileri fethettiğin zaman sana çok büyük sevgi gösteriyorlar. üçüncü ve dördüncü yılda saha içinde ve dışında madrid'in ne olduğunu anlamaya başladım. şu anda kendimi yüzde 100 mutlu bir insan hissediyorum.''

    'çok uzun yıllar burada kalmak istiyorum. kariyerimi burada sonlandırma arzusundayım çünkü madrid'in ötesinde bir kulüp yok''

    cristiano ronaldo
  • 17309
    her­ke­sin ya­nı­tı­nı me­rak et­ti­ği so­ruy­la baş­la­ya­lım. ga­la­ta­sa­ray’ın ye­ni se­zon için si­zin­le ça­lış­mak is­te­di­ği­ni bi­li­yo­rum. olum­lu ba­kar mı­sı­nız?

    bu ko­nuy­la ilg­li ba­na ula­şan hiç­bir bil­gi yok. da­ha doğ­ru­su bun­la­rı ko­nuş­mak is­te­mi­yo­rum. ben sadece uk­ray­na’da­ki he­def­le­ri­me ba­kı­yo­rum.

    *şim­di ga­la­ta­sa­ray’da ro­ber­to man­ci­ni gö­rev­de. siz­ce tür­ki­ye’de ne ya­par?

    ro­ber­to man­ci­ni’nin hem fut­bol­cu­lu­ğu­na hem de an­tre­nör­lü­ğü­ne say­gı du­yu­yo­rum. akıl­lı bir in­san, ar­ka­sın­da çok bü­yük bir tec­rü­be var. ama yu­ka­rı­dan her şe­yi bir an­da dü­zelt­me­si zor. za­ma­na ve gü­ve­ne ih­ti­ya­cı var.

    *han­di­kap­la­rı ne­ler­dir?

    *bir ke­re o eki­bi ken­di­si kur­ma­dı. her an­tre­nö­rün bir fel­se­fe­si var­dır. oyu­nu oku­ma­sı ve ce­vap­la­ma­sı var­dır. man­ci­ni’nin oyun oku­ma bi­çi­mi fark­lı. bü­yük bir an­tre­nör, av­ru­pa­i bir eği­tim al­mış ama tür­ki­ye’de­ki oyun fel­se­fe­si da­ha faz­la ken­di­ni oyu­na ver­men, fi­zik ka­pa­si­te­nin da­ha iyi ol­ma­sı ve oyun­da­ki ag­re­sif­li­ğin üze­ri­ne ku­ru­lu. iki fark­lı eği­tim bi­çi­mi; ba­tı ve do­ğu. iki­si­ni bir­bi­ri­ne adap­te et­mek için za­ma­na ih­ti­ya­cı var. ta­bi­i bi­raz da med­ya­nın sab­rı­na ba­kar bu iş. med­ya­nın çok faz­la bas­kı kur­du­ğu bir ül­ke­de­yiz. açık­ça­sı o bas­kı­ya ne ka­dar, na­sıl da­ya­nır bi­le­mem.

    ‘juventus’un imajını yıkmak biraz zor’

    mir­ce­a lu­ces­cu, ga­la­ta­sa­ray’ın dev­ler li­gi ma­ce­ra­sı için umut­suz ko­nuş­tu: ju­ven­tus’un üs­tü­ne çık­ma­la­rı ve on­la­rın ima­jı­nı yık­ma­la­rı ge­re­ki­yor. bu da çok ko­lay gö­zük­mü­yor.

    *shakh­tar’la çok iyi bir iv­me ya­ka­la­dı­nız. bu se­zon da şam­pi­yon­lar li­gi’nde­si­niz. he­de­fi­niz ne­dir?

    *shak­tar’da he­def çok. ama te­mel he­def her se­ne da­ha yu­ka­rı çı­kar­mak. da­ha da say­gı du­yu­la­bi­le­cek bir ye­re çı­kar­mak.

    *ga­la­ta­sa­ray’ın şam­pi­yon­lar li­gi’nde­ki şan­sı­nı na­sıl gö­rü­yor­su­nuz?

    *ga­la­ta­sa­ray için her şey ola­bi­lir. 6 pu­an­lık 2 ma­çı var. ancakyine de bu so­ru­ya ce­vap ver­mek çok ko­lay de­ğil. hatta bi­raz zor ju­ven­tus’un üze­ri­ne çık­ma­la­rı on­la­rın ima­jı­nı yık­ma­la­rı ge­re­kiyor. açık­ça­sı bu da çok ko­lay gö­zük­mü­yor.

    *fe­ner­bah­çe bu se­zon av­ru­pa’da yok. yö­ne­ti­ci­le­rin ka­rış­tık­la­rı id­di­a edi­len şi­ke ola­yı için ne di­ye­cek­si­niz?

    *fe­ner­bah­çe’ye, oyun­cu­la­rı­na, se­yir­ci­le­ri­ne say­gım var. be­nim için 4 se­ne bo­yun­ca sı­ra dı­şı bir ra­kip ol­du­lar. unu­tul­maz der­bi­ler ya­şan­dı. bu yüz­den şi­ke ko­nu­suy­la il­gi­li her­han­gi bir yo­rum yap­mak is­te­mi­yo­rum.

    *hiç fe­ner­bah­çe’den de tek­lif al­dı­nız mı?

    bu­ soruya ce­vap ver­me­ye­ce­ğim. çün­kü geç­miş­le il­gi­li def­ter­le­ri aç­mak is­te­mi­yo­rum ar­tık.

    ‘galatasaray’dan ayrılmak zordu’

    *tür­ki­ye’nin 2 bü­yü­ğü­nü ça­lış­tır­dı­nız. be­şik­taş’ta mı, ga­la­ta­sa­ray’da mı da­ha gü­zel anı­la­rı­nız var?

    *iki­sin­de de ha­ri­ka anı­la­rım var. ayırt et­mi­yo­rum. iki ku­lü­bün se­yir­ci­siy­le, oyun­cu­la­rıy­la ve yö­ne­ti­ci­le­riy­le önem­li anı­la­rım, dost­luk­la­rım var. tür­ki­ye’de çok mut­lu­ydum. ar­kam­da unu­tul­maz hi­ka­ye­ler bı­rak­tım. ar­ka­daş­lık­la­rı­m ar­tık dost­luk se­vi­ye­si­ne gel­di. es­ki oyun­cu­la­rım benim ar­tık ar­ka­da­şlarım ol­du.

    *galatasaray’a uefa kupası’nı kazandığı sezonun ertesinde geldiniz. bunun bas­kısı oldu mu?

    *ben çok şans­lıy­dım. çok bü­yük bir za­fer­le baş­la­dım. ga­la­ta­sa­ray’la re­al mad­rid’e, del bos­qu­e’ye, fi­go da­hil o zamanın en büyük oyuncularına sahip bir ta­kı­ma kar­şı, süper kupa za­feriy­le baş­la­dım. do­la­yı­sıy­la daha baş­lan­gıç­ta say­gı du­yul­ma hak­kı el­de et­tim. son­ra bir de şam­pi­yon ol­dum o ba­na da­ha da bü­yük gü­ven ver­di. aslında her yer­de an­tre­nö­rün ge­le­ce­ği so­nuç­la­ra bağ­lı­dır.

    *peki ertesi sezonki ay­rı­lı­ğı­nız ha­yal kı­rık­lı­ğı ol­du mu?

    *ay­rıl­dı­ğım se­ne çok üz­gün­düm. çok zor bir se­zon son­ra­sın­da şam­pi­yon ol­muş bir eki­bi­miz var­dı. şam­pi­yon­lar li­gi’nde o ekip­le, zor şart­lar­da çey­rek fi­nal oy­na­dık. 12 oyun­cu­yu kay­bet­ti­ği­miz hal­de bu­nu yap­tık. el­de­ki kad­roy­la müm­kün olan­dan da­ha faz­la­sı­nı yap­tık. bu­na rağ­men yol­lar ay­rıl­dı. çok üzül­düm ta­bi­i, be­nim için ko­lay ol­ma­dı.

    ‘terim bence mutludur’

    *fatih terim’in galatasaray’dan ayrılışı hakkında yorum yapmak ister misiniz?

    bence iyi bir karar verdi. milli takım’da çalışması için uzun bir zaman verildi. mutlu olduğunu düşünüyorum. milli takım’da olmak, federasyon’un ona güveni, kendisini iyi hissettirmiş olmalı. 5 yıllık kontrat; bundan daha iyisi can sağlığı.

    *eski öğrenciniz sergen, gaziantepspor’da antrenörlüğe başladı. ona mesajınız var mı?

    sergen yalçın adına çok mutluyum. bence çok akıllı bir adam. şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki teknik direktör olarak çok iyi bir kariyere sahip olacağına sonsuz inancım var.

    ‘9 yılda 18 kupa’ savunması!

    *beşiktaş günlerinizden bahseder misiniz?

    galatasaray’dan sonra beşiktaş’a gittim. o dönemki başkanımız serdar bilgili’ye çok teşekkür ederim. bana sahip çıktılar. teklifte bulundular. 100. yılda şampiyonluklar yaşadık. çok büyük başarı elde ettik. unutulmazdı.

    *sonra ayrıldınız ama türkiye’ye “lucescu’nun savunma futbolu” diye bir tabir kaldı!

    savunma futbolu mu! bunu söyleyenler shakhtar donetsk’i biraz incelemeliler bence. 9 senede 18 tane kupa kazandım. 9 senede 7 kere şampiyon oldum. attığımız gollerin sayısı ortada. bu sadece savunarak olmaz.

    (bkz: mircea lucescu)

    kaynak: sabah gazetesi röportajı
  • 17314
    "bugün gerçekten iyi oynadık hak ettik bu galibiyeti. enteresan bir maç oldu. daha iyiye gittiğimizi düşünüyorum. sinirleniyorum bazen çünkü gerçekten bazen inanılmaz hatalar yapıyoruz bundan dolayı da sinirleniyorum. fenerbahçe maçı var kaybettiğimiz, kopenhag maçı var kaybettik ama bence en iyi maçlarımızdan bir tanesiydi. bugün de iyi oynadı galatasaray, daha da iyiye gidiyor. burak'ın ligde attığı 100. gol için tebrik ediyorum kendisini. forvet onun kendi mevkisi drogba'yla oynadığı zaman da etkili oluyor. diğer taraftan güçlü bir oyuncu burak, kaliteli bir futbolcu. açıkta oynadığı zaman, solda oynadığı zaman da iyi maçlar çıkarıyor. grupta şu an bakılırsa 2. bir galatasaray var. real madrid'e karşı ve bernabeu'da oynamak kolay değil ama kaybedecek bir şeyimiz yok oraya gideceğiz ve kendi oyunumuzu galatasaray gibi oynayacağız." *

    (bkz: roberto mancini)
  • 17315
    ''batalla, daum olduğu sürece oynamam demiştir.
    batalla bizimle konuşur, teknik dikektör, arkadaşlarından ve şehirden özür dilerse bu takımın oyuncusudur.
    psikolojik durumuna bağlarız ve tatlıya bağlanır.
    kendisi bizimle temasa geçmiyor.
    kendisine sesleniyorum; herşey yeniden düzelebilir.
    bugün bursaspor gol attığında batalla diye bağıranlar gerçek bursasporlu değil.
    batalla'nın istanbul'da bir kulüple temas olduğu duyumu var.
    bu tamamen menajer oyunu. kesin bir şey yok ama böyle bir duyum var.''

    bursaspor kulübü başkanı erkan körüstan
  • 17316
    ''takımımızda duran toplarda başarılı oyuncular var. herkes kullanabiliyor. bu avantaj. ama herkesin iyi olduğu yerden kullanması gerekiyor. kendini iyi hisseden vuruyor. bununla ilgili yapılacak bir yorum yok. ben sadece frikik kullanan bir oyuncu değilim. ekstra duran top kullanıyordum. ama tek başınıza topun başınıza geçmeniz ayrıca güven veriyor, bu konuda yalan söyleyemem. herkes frikik kullanmak ister. bunu zamanla çözeceğiz.''

    selçuk inan
  • 17325
    "değerli bursasporlular;

    bir kulüpte profesyonel düzeyde görev yapan, sözleşmeli bir personel ya da futbolcunun kulüp başkanı ve teknik direktörünü istemediğini ifade ettiği bir açıklama görülmemiş bir durumdur.

    kimin kimi isteme ya da gönderme yetkisine sahip olduğu, tüzük ve talimatlarla belirlenmiştir ve sözleşmeli futbolcumuz pablo martin batalla'nın bugün, izinsiz olarak gerçekleştirdiği basın toplantısının ana fikrini oluşturan 'başkan ve hoca varsa ben yokum' sözleri, bu açıdan da bakıldığında son derece tuhaftır.

    söz konusu basın toplantısı sırasında futbolcumuz pablo martin batalla tarafından gündeme getirilen bazı konuların yanlış aktarılmış olduğunu düşünüyor ve kamuoyunun daha sağlıklı bilgilenmesi açısından, sürecin bir kez daha camiamıza anlatılmasını gerekli görüyoruz.

    göreve geldiğimiz genel kurulun hemen ardından, pablo martin batalla'nın menajeri kulübümüze gelmiş ve katar'dan transfer teklifi aldıklarını söylemiştir. batalla'yı satmak gibi bir düşüncemizin kesinlikle olamayacağını ve hatta transfer görüşmesi yapmayı bile kabul etmeyeceğimizi kendisine ilettik.

    transferde teklif edilen rakamın çok yüksek olduğu söylendiğinde ise 'rakam ne kadar büyük olursa olsun, batalla bizim en değerli oyuncumuz ve satmayız' cevabı verilmiştir.

    bu görüşmenin bir hafta sonrasında futbolcunun menajeri katar kulübü yetkililerinin görüşmek için ısrarlı olduklarını, özellikle pablo martin batalla'nın babasının bu görüşme için ricacı olması üzerine, bir yönetim kurulu üyemizi istanbul'a gönderdik. bu görüşme esnasında, para konuşulmasına bile fırsat vermeyeceğimizi ve oyuncuyu satmak istemediğimizi, bundan sonra kesinlikle görüşme yapmayacağımızı katar kulübü yetkililerine bildirdik.

    dolayısıyla oyuncumuzun basın toplantısında ifade ettiğinin aksine, katar kulübü bize değil, oyuncuya transfer teklifi yapmıştır ve biz de kulüp olarak kesinlikle kabul etmeyeceğimizi her fırsatta dile getirmişizdir.

    bu aşamadan sonra transfere izin vermeyişimizin ardından, menajer da oyuncunun aldığı ücrette artışa gidilmesini talep etmiştir.

    bir önceki yönetim, kısa süre önce sözleşme uzatmasına ve iyileştirme yapmasına rağmen, bu teklife sıcak baktığımızı bildirdik ve söz verdiğimiz gibi ligin henüz başında hem sözleşmesini uzattık hem de alacağı ücrette belirgin bir artış daha gerçekleştirdik.

    sezonun ilk karşılaşması öncesinde pablo martin batalla ile teknik direktörümüz daum arasında ise şöyle bir diyalog gerçekleşmiş ve batallla, “bu hafta çalıştığımız şekliyle benim takıma faydam olmayabilir, bu yüzden beni düşünmeyebilirsiniz” demiş, daum'un cevabı ise “pablo çok üzgünüm, çünkü bu takımı sensiz düşünemiyorum, gerekirse sistemi sana göre değiştirebiliriz” şeklinde olmuştur.

    sivasspor maçı sonrasındaki gelişmeler ise şu şekildedir;

    maçtan bir gün sonra futbolcumuzun menajeri kulübü arayarak, “hoca batalla'ya bir saygısızlık yapmış. üstelik maçtan bir gün sonraya idman konmasına da tepki gösteriyor. babasıyla birlikte bursa'ya geliyoruz” demiştir.

    cuma günü geldiklerinde ise konuyu bizimle değil, daum'la görüşmeleri gerektiğini kendilerine söylediğimiz de, para almadan görüşmeyeceklerini söylemişlerdir. aynı gün içinde, yasal olarak 60 günlük ödeme opsiyonu hakkı olmasına karşın yüklü bir miktarda ücreti oyuncunun hesabına yatırılmış ve bunun ardından menajeriyle birlikte babası, teknik direktörümüzle bir araya gelmişlerdir.

    bu görüşmede uzlaşma sağlandığı, ertesi gün akşam yemeğinde bir araya geleceklerine dair randevulaşmış olmaları nedeniyle net olarak anlaşılmaktadır.

    ancak oyuncu, menajeri ve babası, akşam yemeğine iştirak etmedikleri gibi, daum'la yaptıkları görüşmede verdikleri izlenimin tam tersi bir yaklaşımla, 'ya daum ya biz' demeye devam etmişlerdir.

    daum'la yaşadıklarını öne sürdükleri problemin ne olduğuna ilişkin tatmin edici bir cevap verilmemiş olmasına rağmen, aile içinde bazen sıkıntı yaşanabileceğini ve sorunun ne olduğunu bilinmediği halde, olayı yönetim olarak tatlıya bağlayabileceğimiz kendilerine samimiyetle iletilmiştir.

    bu yaklaşımımız üzerine olumlu karşılık bulduğumuz halde, menajer ve babası yanımızdan ayrıldıktan iki saat sonra yeniden telefonla arayarak, daum'a tepkilerinin devam ettiğini söylemişlerdir.

    kasımpaşa maçından iki gün önce (perşembe) futbolcumuzun menajeri yine bizi aramış ve 'pablo kampa katılmayacak, maça çıkmayacak' demiştir.

    tüm bu gelişmelere karşın yine de iyi niyetle hareket edilmiş ve maçtan bir gün önce oyuncunun saat 16.00'da kampa katılması beklenmiştir.. saat 16.17'de yaptığımız telefon görüşmesinde ise, kendisine iki gün izin verebileceğimizi bunu daum'a da anlatabileceğimizi söylediğimiz halde, yine olumsuz yanıt alınmıştır.

    detaylarını açık bir şekilde paylaştığımız bu sürecin ardından bugünkü basın toplantısında pablo martin batalla'nın yaptığı açıklamalar, gerçekten bursaspor gibi büyük bir kulübün kabul edebileceği bir yaklaşımı asla içermemektedir.

    oyuncunun psikolojik olarak kendini kötü hissettiği, toplantıda söylediği gibi bizim değil, kendi menajerinin medyaya yaptığı açıklamalarda sarf ettiği bir cümledir.

    dolayısıyla basın toplantısındaki tavırları ve kullandığı sözler de ruhsal durumunu çok net ortaya koymaktadır.

    süreci böylece anlattıktan sonra yönetim olarak yaklaşımımızı şöyle özetlemek istiyoruz.

    bu açıklama ve pablo martin batalla'nın sözleri, kulüp başkanımız erkan körüstan ya da teknik direktörümüz daum'u değil, doğrudan bursaspor tüzel kişiliğine karşı alınmış bir tavır olduğunu göstermektedir. bursaspor'un oyuncusunun, bursaspor kulübü'ne şart koşması, kabul edilebilir bir davranış değildir.

    pablo martin batalla, diğer bütün futbolcularımız gibi, bursaspor'a hizmet eden ve bunun karşılığında emeğinin karşılığını alan biridir. yani çalıştıran değil, çalışan pozisyonundadır.

    özetle bir futbolcu, bursaspor kulübü'nün karşısına geçip, hocanı ve başkanını değiştirirsen seninle birlikte olurum diyor.

    bir çalışanın, çalıştıranı, yani hocasını ya da başkanını eleştirmesi ve hatta daha da ileri giderek değiştirmek istemesi asla kabul edilemez.

    şu unutulmamalıdır ki, hiç kimse büyük bursaspor kulübü'ne şart süremez. hele bir futbolcu, saha dışındaki bir konuda asla müdahil olamaz.

    futbolcu, teknik direktör ya da başkan, hiç kimse, hiç bir kurum bursaspor'dan büyük değildir.

    bursaspor taraftarı, en büyük ortak değerine şart öne sürülmesini ve buna cüret ediliyor olmasını hiç bir zaman kabul etmemiştir, etmeyecektir de...

    bursaspor kulübü olarak, antrenmana ve maça çıkmadığı gibi, benzeri görülmemiş bir basın toplantısı yaparak, açıkça suç işleyen pablo martin batalla ile ilgili olarak hukuken ne gerekiyorsa yapılacağını, kamuoyunun bilmesini istiyoruz."

    bursaspor kulübü yönetim kurulu
App Store'dan indirin Google Play'den alın