"biz hayatı sadece beşiktaşlılar'la yaşamıyoruz. yeğenlerimiz, akrabalarımız, hepsi beşiktaşlı değil. bizim gönlümüz beşiktaş'ı çok seviyor ama galatasaray'la, fenerbahçe ile, trabzonspor'la düşman değiliz. hayattaki en yakın dostlarım da farklı takımları tutuyor.
onlarla sırlarımızı paylaşıyoruz, birbirimize destek oluyoruz, hayatı beraber yaşıyoruz. sporda gerginlikten beslenenler var, bir de icraatla beslenenler var. ben bugüne kadar hangi çizgideysem, aynı çizgide devam ediyorum.
geçen sene galatasaray şampiyon oldu, tebrik ettik. bu süreçte galatasaray'la hiç tartışmamız olmadı. türk futbolunda pozitif bir hava oluştu. bunu da ali bey'e borçlu olduğumuzu düşünüyorum.
kulüpler birliği'nde büyük bir huzur var şu anda. fenerbahçe kulübü bu ortama çok büyük destek verdi. sayın ali koç, hiçbir ego elde etmeden, kamuoyu önünde bizimle alakalı pozitif kelimeler kullandı. böyle bir rekabeti yaşama lüksünü gördüğümüz için çok mutluyum.
hiçbir kulüpte hava atma, 'öyleyiz, böyleyiz, bunu alacağız' gibi söylemler yok. herkes olayın farkında. zamanında 'türkiye'de kur inanılmaz arttı, faizler artıyor, hayatın gerçekleri var, daralacağız' dedim. herkes tepki koydu ama şu anda hepimiz aynı yerde buluştuk.
futbolcuların nereye satıldığı önemli. avrupa'nın en büyük futbol ülkelerine oyuncu satıyoruz. ingiltere'ye, italya'ya... eskiden oyuncuların rotası şöyleydi: avrupa-türkiye-katar. bize gelen oyuncular avrupa'ya gidiyor. esas sihir şu: beşiktaş bir vitrin kulübü.
bütün icraatımız başarı üzerinedir. oyuncuların dönem dönem alıcıları çıkıyor, gitmek istiyorlar. bazı oyuncularımız var. git diyoruz, gitmiyor. niye gitmiyor? bir teklif yok. teklif olsa belki giderler.
biz fabri'ye git demedik, kendisi gitmeyi çok istedi. aynı şey cenk tosun için geçerli. cenk geldi, 'premier league'de oynamak istiyorum' dedi. biz de ona yardımcı olduk.
beşiktaş'ı yönetim kurulu yönetir. sosyal medyaya bakıyorum biraz, herkesin elinde hesap makinesi. bu bizim işimiz, beşiktaş'ı yönetenlerin işi. bu oynayan çocuklar makine değil. herkes gibi okuyorlar, izliyorlar.
sezon başından beri bütün oyuncularımız satıldı. vida bir oraya gitti, bir buraya gitti. bu yazılanların hiçbiri bize intikal etmedi. geçen de pepe ile alakalı başladı. pepe gitmek isterse biz yardımcı oluruz ama biz pepe'yi 1 sene oynasın, sonra gitsin diye almadık.
bazı oyuncularımız var, 2-3 senedir oynamıyor bizde. git deyince gidiyorlar mı? hayır, talep yok çünkü.
harun tekin'le alakalı alıcı olmadık. duyduğum kadarıyla galatasaray ilgilenmişti. araya girelim de artıralım gibi bir niyetimiz yok. ali ay, sevdiğimiz bir kulüp başkanı. genel sohbet içerisinde konu harun'a geldi, onun üzerine konuştuk. harun hamlemiz şu an gözükmüyor.
ilk konsantrasyonumuz ofansif orta saha. onun haricinde 31 ağustos'a kadar süremiz var. aceleci değiliz, taraftar baskısını yönetebiliriz. taraftara şirin gözükmek için transfer yapmadık, yapmayacağız da.
tolga zengin'le alakalı birkaç şey söyleyeyim. tolga müthiş bir kaleci. bana göre de, kaleci hocalarıma göre de fabri'den çok daha iyi bir kaleci.
el birliği ile arkasında durursak tolga'nın bu sene çok iyi bir performans çıkaracağını düşünüyorum.
süreç içinde kaleci hamlesi yapar mıyız? bakacağız, net bir şey söylemeyeyim. tolga'ya da, genç kaleci kardeşlerime de güveniyorum. kaleci konusunda en sorunsuz takımı da biz olarak görüyorum.
fikret orman
