• 31180
    cem dizdar: "uefa'nın ne diyeceğini bilmiyoruz. sattığın kadarını al diyebilir. kimi satacaksın da kimi alacaksın?"
    serkan yetkin: "garry rodrigues haberleri çıkıyor şu an için."
    cem dizdar: "rodrigues'i sattığında, rodrigues'in ikinci dönem performansı yerine kimi alacaksın?"
    serkan yetkin: "serdar gürler."
    cem dizdar: "iyi o zaman. sana hayatta başarılar dilerim..."

    aynen öyle sayın dizdar. ben de böyle düşünenlere hayatta başarılar diliyorum.
  • 31181
    " göztepe maçı sonrasında galatasaray başkanı sn. mustafa cengiz’in verdiği ropörtaj esnasında üstelik göztepe kulübünü, camiasını ve izmir'i övdüğü sırada kendini bilmez bir şaklabanın utanmazca ve hadsizce başkanımızı sabote ettiği görüntüleri utanarak izledik...

    kendine “tribüncü” denilince her pervasızlığı yapabileceğini düşünen, tribünde ezilince kamera önünde şov yapmaya kalkan, hem karşısındaki makama saygısızlık yapan hem de kendini rezil rüsva eden bu "kompleksli gevşeği" kınıyoruz!

    30 milyonluk bir camianın başkanı’na karşı bu terbiyesizliği yapma cüretinde bulunan rıza kocaoğlu denen hadsize kucak açan, ekranlara çikaran herkesin de bu şahsın yaptığı saygisizliğa ortak olduğunu ve camiamızı karşısına aldığını tekrar hatırlatıyoruz!
    galatasaray taraftarlarının bu "şaklabanin" prim yaptığı hangi ortam olursa olsun gereken tepkiyi gerektiği şekilde göstereceğini herkes bilmelidir. "

    ultraslan
  • 31182
    "şampiyonluğu taraftar olarak çok yaşadım. 20 kere yaşamasam da ömrüm açısından son yıllardaki 10-15 şampiyonluğu hatırlıyorum. çok konvoylara katıldım, çok korna patlattım.

    storelerde iki kata yakın artış oldu. seyirci sayısı 42 bin ortalamaya gitti. 70 tane loca boştu. bir anda satıldı. 20 tane kaldı. 30 milyon tl gelir elde ettik. bütün sermaye artışını yaptık. 3 aylık süre içerisinde uefa da şoka girdi.

    bunu net olarak söyleyebilirim. eğer biz sesimizi çıkartmasaydık, eski sistem gitseydik galatasaray kesinlikle men alacaktı. onun için zaten insanlar şaşırdı. şunu gördü uefa. bu yönetim mali açıdan dibe doğru gitmekte olan bu uçağı tekrar havaya doğru kaldırdı.

    nagatomo'nun bonservisinin almayı kesinlikle düşünüyoruz ama italyanlardan da korkuyoruz. kendileri tutup oynatmayı düşünmedikleri futbolcu, biz de aynı yerini bulup çiçek gibi açılınca tabii italyanlarda bonservisi yükseltmeyi düşünebilir.

    biz şampiyonlar ligi'nde mücadele etmek için, bu kadroda iyi bir kadro ama bu kadronun real madrid, bayern münih ile kafa kafaya oynayacak hale gelmesi için mücadele edeceğiz."

    mustafa cengiz
  • 31183
    fatih terim hakkındaki düşüncelerin nedir?

    ''bence fatih terim anlatılmaz yaşanır. bu, ona tanrının verdiği bir hediye. bunun bir okulu, eğitimi yok. tanrı vergisi bir şey. sempatik olması, karizmatik olması, ikili ilişkileri...''

    ''size verdiği o güvenle, enerjiyle beraber sahaya çıkıp elinizden geleni yapmaya çalışıyorsunuz. bir çok hocayla çalıştım ama bu konuda terim'i en tepeye yazarım. fatih terim'in bende bıraktığı en önemli etki, zorlu maçlarda, derbi maçlardaki rahatlığı zekası ve oyuna dokunuşları. hafta boyunca takımı hazırlama ve oyunculara aşıladığı güvenle beni kendisine hayran bıraktı.''

    (bkz: fernando francisco reges)

    https://twitter.com/...s/998593911286353920
  • 31184
    "daha önce de şampiyonluk yaşadım, ancak bu şampiyonluk* en anlamlısı ve en güzeliydi. çünkü kariyerimde hiç yaşamadığım bir sakatlık yaşadım. geri dönmeye çalıştım, yeri geldi fedakarlık yaparak oynadım ama en önemlisi şampiyon olmaktı.

    fatih terim, herkese dokunabilen bir insan. tanrı'nın hocamıza verdiği bir yetenek bu. çünkü bunun bir okulu yok. bence bu, anlatılmaz yaşanır.

    size verdiği o güvenle, enerjiyle beraber sahaya çıkıp onun için elinizden gelenin maksimumunu vermeye çalışıyorsunuz. birçok teknik direktörle çalıştım ama bu konuda fatih terim'i en tepeye yazarım."

    fernando reges
  • 31188
    --- alıntı ---
    "galatasaray'ımızı 21. şampiyonluğuna ulaştıran sevgili hocamız fatih terim'i, teknik heyeti, futbolcularımızı tüm emeği geçenleri ve galatasaray'ımızı hiçbir zaman yalnız bırakmayan büyük galatasaray taraftarını gönülden tebrik ediyoruz. her şey galatasaray için, yaşasın galatasaray." galatasaray'ın 21. şampiyonluğu sonrasında yayınlanan bu kutlama mesajının altındaki imzaya bakar mısınız?.
    "dursun aydın özbek ve ekibi." hangi ekip bu?.
    26 mayıs'ta yapılacak kongreye mustafa cengiz'i devirmek için hazırlanan "dursun ekibi!."
    galatasaray'ın parasını har vurup harman savuran, kulübün en büyük mal varlıkları florya ve riva'yı satan, buna rağmen borçları katlayarak giden dursun vardı ya, işte o!.
    yarıda bıraktığı "galatasaray'ı yok etme" işini tamamlamak istercesine, hiç yüzü kızarmadan yeniden aday olan dursun!.
    kutlamaya bakar mısınız?.
    tek isim fatih terim..
    yönetim yok.. başkan yok.. futbol şubesi sorumlusu yok..
    çünkü mustafa cengiz demez.. diyemez.. abdürrahim albayrak hiç diyemez..
    "fatih terim" derse sadece, şampiyonluğa kendi sahip çıkacak.. "algı operasyonu!."
    "fatih'i ben getirdim" diyor, perde arkasında. perde önünde de medya fedaileri yazıyor açık açık.. "dursun'un getirdiği fatih terim" diye..
    yalan!. terim'i dursun getirmedi. dursun hatta ayağına gitti lucescu'nun, iki ayda yalvar yakar randevu alarak.. luce, galatasaray'ın tapusunu da isteyince eli boş döndü. ama luce onu kullanıp, yıldırım denen başkanla (!) hem de nasıl ballı bir sözleşme yaptı.
    tribünlerde "fatih terim" diye kıyametler kopunca, luce de milli takıma gidince, paçayı kurtarmak isteyen dursun, fatih'e teklif yapmak zorunda kaldı. ardından da, baskın seçim kararı aldı ki, galatasaray'ın tepesine 3.5 yıl daha çullansın..
    o dönemde kimse çıkmadı karşısına. nerdeyse tek başına girecekti ki, mustafa cengiz "olmaz böyle şey" dedi. son anda aday oldu. karşısına çıktı dursun'un..
    ve de devirdi.. 3.5 yıl kulübün başında kalabilirdi. reddetti. baskın seçimi eliyle itti. "26 mayıs'ta olağan seçimi yapacağız" dedi.
    ondan sonra dursun yeniden iştahlandı ve çalışmaya başladı..
    nasıl mı?.
    onu da yarın anlatacağım..
    çünkü 21. şampiyonluğu kazanmak kadar önemli, 26 mayıs'ta seçimi dursun'a kazandırmamak...

    --- alıntı ---
    (bkz: hıncal uluç)
  • 31190
    "şampiyonluğu taraftar olarak çok yaşadım. 20 kere yaşamasam da ömrüm açısından son yıllardaki 10-15 şampiyonluğu hatırlıyorum. çok konvoylara katıldım, çok korna patlattım. iyi de bir taraftarım. belli bir seviye ve düzeyde kutladık hep şampiyonlukları. başkan olarak şampiyonluğu ilk defa kutluyorum. bu da bana nasip oldu. şartlar uygun geldi. bunun için galatasaraylı bir taraftar olarak çok mutluyum. bu mutluluğu bana ifade et derseniz ben bunu çizemem, resmedemem çok zor. şu kadar söyleyebilirim çok mutluyum. bu mutluluğumu da rakiplere asla saygısızlık yaparak, onları 2'ncil, 3'üncül plana düşecek şekilde kutlamam, ifade etmem. sadece onlara saygı içerisinde, onları rahatsız etmeyecek şekilde kutlarım. onu da başkan olduğum için yine kendi içimde kutlamak durumundayım."

    "sanırım ateşten gömlek hafif kaldı nar-ı cehennem gibi oldu. gerçekten galatasaray'ın bugüne kadar biriken, ötelenen sorunları bir noktaya geldi. buna enkaz da dememek gerek. ciddi sorunlar yumağıydı, özellikle mali açıdan. sportif sorunlar; doğru transferler yaparsanız, 3 aşağı 5 yukarı başarılı olursunuz. idari açıdan belki yanlış personel tayinleri ya da yanlış işten çıkartmalar yaparsınız ama onu bir şekilde sağlıklı bir sistemiz varsa mutlaka yerine oturur sistem. ama mali açıdan bir darboğaz, finans sarmalı içindeyseniz, faiz sarmalındaysanız giderek artan bu mali dar boğazla boğuşmak gerçekten ateşten gömlek olur.

    bu gömleği giydiğiniz anda da size uyku yoktur, uyumak yoktur. biz yönetimimizdeki geçen bu 4 ayda, ki bu 4 ayı iş gününe getirdiğimizde çok kısa bir süre. komprime olarak, sıkıştırılmış olarak çalıştık. hemen hemen 24 saat çalıştık. rüyalarımızı bile buna ayırdık. gecenin 3'ünde, 4'ünde uyanıp mesajlar, raporlar yazdık. çalışanlarımız bunu bilirler. hangi saatte, nasıl uyanılıp nasıl çalışma olduğunu bilemedik. çünkü bir sistemle karşılaşmadık. belli bir sistemle, belli hücrelerin yok olması, işte o hücrelerin tamiri şeklinde bir şey değil. kimse alınmasın bir önceki yönetim, onu da kastetmiyorum. onlarda yıldan gelmiş bir sorunlar yumağı. ülkenin içinde bulunduğu mali sorunlara bağlı faizlerin yüksekliğine bağlı bir sarmaldı. bunun tümüyle halledilmesi belli bir zaman sürecek. bu en az bu trendde gidersek yıllık 24 ay dolduğunda biz denk bütçeye ulaşacağımıza inanıyoruz. o zaman ateşten gömleği çıkartıp bahar gömleği giyeceğiz, mali açıdan konuşuyorum bunu. sportif açıdan hep mutluluk gömleği giyelim ama mali açıdan ateşten gömleği çıkartacağımıza inanıyorum"

    "2015 yılından ötelenmiş, faiz değil bildiğiniz klasik ödememe emirleriyle karşılaştık. haciz şeklinde hem de. bin, 2 bin, 10 bin tl'lik onlarca şeyle karşılaştık. bunu öneme almadık çok. bu durum göreve geldiğimiz 3.5-4 aylık süreçte markaya daha doğrusu bize yapılacak olan mali desteklere köstek olurdu. galatasaray'a zarar verirdi. şu anda bile susma hakkımı kullanarak birçok şeyi söylemiyorum. şunu anlatmak istiyorum. ötelene ötelene bir öncekinden bugünlere gelmiş. ben de aynı şekilde bunları ötelesem bir sonraki gelecek olan yönetimlerin önünden kalamayacak ciddi engeller teşkil eder. kar topu gibidir, halının altına süpürdükçe o büyür ve ayağınıza takılıp öldürebilir bile. bu nedenle biz bütün bunları tek tek temizliyoruz. tek tek de temizlemeye devam ediyoruz. fakat her an bir yerden bir şey gelebiliyor. bir bakıyorsunuz, bir mail geliyor. ekim ayında 650 bin euro istenmiş üstüne faiz, hiç haberimiz yok. bu bizim kayıtlarımıza girmemiş. kasıt mı, kötü niyet mi bilmiyorum. her şey iyi niyetli olarak görüyoruz ama 700 bin euro deyince geçemiyoruz. bir profesörün yemek yemese ömrü boyunca biriktiremeyeceği bir para. bütün bunlar bize yük, fakat galatasaray bunun altından kalkacak güçte. biz de yönetim olarak bunların altından kalkıyoruz ve camiaya layık bir şekilde mali durumu düzeltmeye çalışıyoruz"

    "riva ve florya bizim en önemli aktiflerimizden 2'siydi. biz bunları elimizden çıkarttık. belli bir kısmını harcadık bitirdik, belli bir kısım geliri de bekliyoruz. öyle çok yüksek bir gelir de bu şartlarda görünmüyor. biz buna karşılık olarak tekno kent projesi, türkiye'de ilk defa bir spor kulübü tarafından uygulanan ve hükümet tarafından da kabul edilebilecek bir proje halinde. resmi başvurumuzu yaptık. sayın sanayi ve teknoloji bakanı faruk bey ile de görüştük. onun da tam desteğini aldık. bu seçimler sürecinde biraz bekleyecek ama, finalize olacağına inanıyoruz. bu proje nedir. özellikle gelişmekte olan ülkemizin donanım ve yazılımında alt yapı hazırlayan kurumlara devletin desteğidir. tekno parklar yaratılıyor. bunlar bir anlamda silikon vadisi oluyor"

    "camianın gücünü atıl kapasitesini hareke geçirmemiz gerekiyor. bunlardan en önemli olarak bizim kaybettiğimiz bir aktifimiz var. florya ve riva. florya ve riva'nın yerine mutlaka bizim aktifler koymamız gerekiyor. bunun için de biz, şu anda bir tekno kent projesi bir de sancaktepe projesi için çalışıyoruz. tekno kent projesi çok yeni bir proje. sayın devlet bakanımız da sahip çıktı. kendisine ankara'da anlattık. türkiye'de alışılmadık bir proje."

    "otel olarak değil ama teknokent projesine alacağız ve teknolojik firmalara oraları kiralayacağız. o firmalar da spor endüstrisi ile futbol topundan ayakkabıya, yazılıma alan neye uygunsa onu yapacaklar yazılım ve donanım anlamında. burada kapalı spor salonu projemiz var. kapalı spor salonunda bütün basket maçlarını 4'lü final'e bile kalsanız 38 tane maç yapabiliyorsunuz. geri kalan günler ölü gün. bunu harekete geçirmeniz lazım. daha önceden düşünülmüş alt katlarda galeri açalım otomobil satalım, bu da yetmez. ulaşım açısından henüz burası istenilen seviyelerde değil. yapısal olarak istenilen seviyelere geldi"

    "henüz istenilen popülasyonda alış veriş yürüme mesafeli şeyler oluşmadı. o zaman bunda yapılması gereken en önemli şey, basket maçları dışında teknopark için kullanmak. onu da inşallah kullanacağız. 16 bin 500 metrekare onun için oteldeki kapalı alanımız 30 bin metrekareye yakın. bunu da yine kiraladığımızda, bittiğinde buradan minimum 3 milyon dolar'a yakın bir gelir bekliyoruz. biz yılda minimum 8 milyon dolar bir geliri teknoparktan elde edebiliyoruz. sancaktepe'ye gelince. bize bir arazi gerek. 1453 sporcumuz var ve olimpik sporlarda faaliyet gösteriyoruz. türkiye'de galatasaray, fenerbahçe ve beşiktaş gibi kulüpler bir misyon almış durumda bu misyonla da türk gençlerini yetiştiriyorlar. futbolda altyapıda akademilerden başlayan ve şampiyonlar ligi'ne giden takımımız var. profesyonelleşiyor u17-18-19'dan itibaren. fakat bizim bir basketbol, voleybol, yelken, su sporları, judo gibi dallarda bizim bir altyapımız var. bu sadece tek branşta da değil. hem kadınlar hem erkekler hem de belli yaş gruplarında. bu 1650 sporcu yapıyor. bu 1650 sporcunun 200-250 sporcusu profesyonel diye tabir ettiğimi. geri kalan 1450-1453 tanesi amatör dallarda. bu amatör dallara bizim kesinlikle bir kampüs, bir spor kompleksi yapmamız gerek. şu anda bulunduğumuz yerde yelken hariç bütün bu dallara cevap verebilecek nitelik ve boyutta. hem futbol sahası olarak hem tenis sahaları olarak hem basketbol ve voleybol sahaları olarak hem de bir otel ve yurt yapma alanı da kalıyor. bunu da bakanlığımıza sunduk. tarım ve maliye bakanlığımız bize gereken desteği sağlayacak ankara'ya gidiş nedenlerimizden biri de bu. sancaktepe belediyesi de keza bize gereken desteği verecek çünkü sancaktepe gelişen ve çok kaliteli bir kentleşme içinde. bu kentleşme içinde bir spor kulübünün orada kendi cüssesi ile bulunması aynı zamanda sancaktepe'ye de şehir gelişimine de istanbul'a da bir değer katacak"

    "şampiyonluk katlamalarında geçtiğimiz yıllarda 2.5 milyon tl'ye yakın masraflar oldu, ancak bu yıl kutlamalarda 1.5 milyon tl net gelir elde ettik, bütün kutlama masrafların da sponsorlara ödettik. sadece turnikelerden geçen seyirci sayısı kutlamalar için 37 bin 500. benim gibi turnikeden geçmeyen görevli ve davetli sayısı binlerce. 40 bine yakın insanla biz şampiyonluk kutlaması yaptık. tabii izmir'de başladı kutlamalar bütün türkiye neredeyse new york'tan şikago'ya oradan çin'e yapılan kutlamaların fotoğrafları bize geldi"

    "demek ki durum kötüyken başarısızlık öksüz yetimdir. başarılı olduğunuzda sahiplenen çok çıkar. demek ki biz başarılı olmuşuz. tünelin ucundaki ışığı görmüşler ki aday sayısı artmış. bu aslında bizim ne keder başarılı ve doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. durum çok olup güneş aydınlanınca etrafta ne olur insanlar meydana çıkar. demek ki adaylar da ortaya çıktı karanlık dağıldı, fırtınalara dinginleşmeye başladı. bunu gördüler ve bu da bizi mutlu ediyor. demek ki biz bu 4 ayda çok sıkı çalışarak bir noktaya getirmişiz bize nasip olmuş. galatasaray tarihinde 4 ayda 340 milyon tl ödeyip 330 milyon harcama yapan ve artı 10 milyon görünen bir ara dönem var mı? ben bunu merak ediyorum. finalize eden var mı? biz lig ikincisi olarak aldık 1 puan gerisindeydik liderin 3 puan önüne geçerek bitirdik. aşağı doğru giden bir trendi aynı futbolcularla teknik direktör ve yönetim değişerek ki bunda taraftarın çok büyük katkısı var bir noktaya getirdik. artı mali durumu düzelterek, yoksa biz katılamazdık. göreve geldiğimiz anda üzerimizde transfer yasağı vardı ve 2 gün içinde ödememiz gereken 30 milyon tl'yi aşkın borcumuz vardı. bunu 20 milyonu sigorta ve vergi borcuydu. mecburduk onları halletmeye yoksa transfer yapamazdık. nagatomo'yu alamazdık ve futbolcular serbest kalırdı. futbolculara ödemeler yaptık ve uefa lisanlar aldık. bütün transfer edilen kulüpler ile sorunlarımız vardı. hepsi ile ciddi mali sorunlarımız vardı. dinamo kiev, manchester city, sao paulo, paok hepsi ile ciddi mahkemelik sorunlarımız vardı. biz zaten bunları halletmeseydik uefa'dan settlement egermentı da alamazdık. çok detaya girmek istemiyorum ama bütün bunların ödemelerini yaptık. tek tek futbolcu ödemelerini yaptık. cas davalarındaki sorunları çözdük. bizim davalık olmadığımız kimse yoktu. geldiğimizde önümüzde muhtelif olmak üzere 300'ü aşkın hukuk davası vardı. nerede çok hukuk davası varsa orada sistemsizlik ve sorun vardır. biz bütün bunları temizlemeye çalıştık. en azından önümüzü temizledik. en azından belli kilometrede araziyi düz ettik, yol açtık. şimdi daha da otobana kavuşturmak için mücadele ediyoruz ve uefa'ya da söz verdiğimiz gibi bunu 24 ay içinde bu hızla yaparız. hızımız kesilirse, camiadan gerekli desteği ve teveccühü görmezsek yürüyemeyiz. çünkü bu yolda biz yalnız yürüyemeyiz. biz bu yolda taraftarla, genel kurulla, camia ile birlikte yürümek zorundayız. zaten biz onlardan ayrıldığımızı veya ayrıştığımızı, koptuğumuzu hissedersek biz görevi ehline teslim ederiz. asla da durmayız"

    "seçim çalışmasında bir arkadaşım isim vermeyeceğim bir seçim çalışma demecini gördüm, gülümsedim. şöyle diyor; bu seçimde sevdiğinize değil sisteme oy verin' düşündüm ve beni kastediyor dedim ve üstüme alındım. bu sevgiyi görmesen bu elektriği taraftardan almasam çok samimi söylüyorum burada bir saniye durmam. daha eğil daha yapabilecek birinin gelmesini isterim. neden? önce ben bir taraftarım, ben bir galatasaraylıyım. burası siyasi parti değil, burası ekonomik savaş veren çok ortaklı bir şirket değil. burası bir sosyal olgu. bir gönül bir tutku. siz gönül işinde zorla bir aşık olduğunu siz reddeden birinin peşinden gider misiniz? gitmezsiniz. o sizi istemiyorsa sizde onu istemezsiniz. bu lafım aslında birçok yere gidiyor, anlayana gidiyor. fazla zorlamamak gerekiyor. galatasaray sosyal bir olgu, bir ruh ve istek. sevilmek iyi bir duygu bizim tek istediğimiz de o. niye başkan ve yönetici olalım ki. siz takdir edilmiyorsanız ve manen tatmin olmuyorsanız başkanlığın ne anlamı var ki"

    "abdurrahim, öyle bir anadolu insanı ki hatır için laf söyletemezsiniz. kötü söylemez ama ona zorla hiç bir şey yaptıramazsınız. 5 kere geldi 5 yönetimle çalıştı 5 şampiyonluk yaşadı ve 5 başkan gördü. bana sağ olsun teveccüh gösteriyor. bende kendisine teşekkür ederim. sermaye artırımı ile ilgili söylediği çok doğru. biz yönetime geldiğimizde sportif a.ş.'de çok sevdiğim bir kardeşim vardı. ismi yusuf günay. kendisi devletin en yüksek makamlarında bulunmuş bir kardeşimiz. ocak ayın 28'i ya da 30'uydu bana geldi ve ona yusuf bey durum ne dedim? başkanım sermaye artırımı buzlukta durmuş vaziyette dedi. çok kalabalık bir ortam vardı ve toplantı odasına geçtik ve konuya vaziyet aldık. çok önemli. 11 kasım'da başvuru yapılmış, biz 25 ocak'ta göreve gelmişiz. bu yaklaşık iki buçuk ay buzdolabında kalmış. bilanço açıklaması ertelenmiş ve tabiri caizse ölmeye yatırılmış. spk borsaya kote şirketlerin sermaye artırım taleplerini hızla yanıtlar. herhangi bir spekülasyon ve tahtalarda oynama olmasın diye. maksimum bir ayda yanıtlar. bizimkisi iki buçuk ay olmuş bitmiş ve bilanço açıklaması da ertelenmiş. biz yeniden 250 sayfa izah name hazırladık ve yeniden başvurduk. ankara'ya gittik ve bakanlıklara başvuruda bulunduk. ve ankara'nın da desteğiyle, yusuf günay'ın büyük tecrübesi ve katkısıyla birlikte biz bunu 1 ay içerisinde hallettik. ikisini de aldık. buradan gelmek istediğim nokta şu; sermaye artırımı geçmiş yönetimler tarafından yapılan doğru hamlelerdi ama bunun realizasyonunun tümüyle biz yaptık. zaten sermaye arttırımı olsaydı eski yönetim neden secime gitsin ki. 150 milyon tl'ye yakın bir nakit girdisi eski yönetimin aktifine girdikten sonra neden seçime gitsin ki. ayrıca bunu da sormak gerek. durum bu. bu bağlamda abdurrahim bey'in söylemini yusuf günay'ın desteğini kayıtlara geçmesi açısından teşekkür ediyorum"

    "ben kendime bakarım. uefa bizden net bir şey istedi. seçildiğimin 3'üncü gününde benimle tanışmak istediler. benim fiziğim düzgün diye galatasaray'a ceza verilmedi diye bir şey yok. çok iyi monitoring ettiler. her haftayı incelediler. uefa adına bağımsız denetleyici kurul bizim hesaplarımızı her hafta inceledi. bizden istenen üç şey; şeffaflık, samimiyet ve doğruları söylemek. üç buçuk ay sonunda aynı heyetle üç kez bir araya geldik. bütün türk takımlarını izliyorlar. biz sizin açıklığınıza doğruluğunuza samimiyetinize inanıyoruz bu nedenle 140 milyon tl'lik açık olmasına rağmen 115 milyon tl'lik bir açığa rağmen yaklaşık olarak 4 kat çünkü bize söyleyene 3 yıl için 30 milyon euro olarak belirlenmiş söylenenleri neredeyse 4 kat aşmış durumdayız. bizim vaadimiz 3 yılda 30 milyon euro'yu aşmayacağız şeklinde. bırakın aşmayı 4 kat aşmışız. bizim ekonomik anlamda uefa'ya söyleyecek kelimemiz yok. uefa türk futbolundan umutlu. türk futbolu kalkınmakta olan bir hamle. yaklaşık 33 bin kişilik 30 adet stat 405 kapalı spor salonu yapıldı. bunun sonuçları birden bire alınmaz. türkiye bir futbol ülkesi. türkiye futbolla yatıyor futbolla kalkıyor. bizim coğrafyamız çok zorlu, iç sorunlarımız çok zorlu terör belası başımızda halkın tek kurtuluş ve rahatlama yolu spor, o da futbol. biz bunu anlattık. disiplin komitesine de bunu anlattık. avrupa'nın en değerli hukukçularından oluşan 6 kişilik komiteye 3 saate yakın rapor verdik sunum yaptık. ve sağlıklı bir sunum yaptık. iyi duruma, göre kötü, duruma göre ve mevcut duruma göre bir sunum yaptık. ve şükürler olsun iyi senaryoya göre geldi ve şampiyonlar ligi'ne katıldık. bu ne demek? maksimum 2 yılda bizim artıya geçeceğimiz anlamına geliyor. israfı önleyerek, anlamsız ve boş transferler yapmayarak, ama hata olabilir, transferde hata yapabilirsiniz, çok iyi bir oyuncudur alırsınız ama burada oynayamaz. çiçek bulunduğu yeri beğenmez ama doğru nokta transferler yaparak, israfı önleyerek, gelirleri arttırarak uefa'nın asla çemberine, mali kısıtlamalarına ve zorlamalara düşmeyeceğimize inanıyoruz. tabii ki bir takım cezalar gelecek. bizim tümüyle gece gündüz çalışarak, tekrardan raporlar verdik, kesinlikle bir men cezası yoktur ve galatasaray'ın katlanabileceği ve altından kalkabileceği cezalar gelecek. bunu müjdeleyebilirim."

    burak elmas'ın sportif a.ş.'den istifa etmesi ile ilgili,

    "gelmiyordu, tam katılamıyordu. sorunları olabilir çocuğun. insanların eğitim sorunu olur, kişisel sorunları olabilir. seçim çalışması yaptığını bilmiyordum. kendisine hayırlar diliyorum. hiçbir şey diyemem bu konuda. insan kader çizgisini bir anlamda kendisini çizdiğini inanırım. size birçok yollar dinlenilir. siz o yollardan birini seçersiniz. ben de bunu çok zorlamak istemiyorum ama dünya bilmiyorum, bir sürü roman okuyoruz yani kelimeleri kullanmak istemiyorum bu konuda. yolu, bahtı açık olsun. herkes için diyorum bunu. hem benim yönetimimde bulunan hem benim yönetimimde bulunup ayrılan kardeşlerime esenlikler diliyorum."

    "ben bazen sabah kalktığımda durup düşünüyorum. gerçekten galatasaray'da başkanlık öyle rastgele yapılacak bir iş değil. 24 saatinizi, rüyalarınızı dahil bu işe vermezseniz hiç bu işe girmeyin. bu işe girmekte yetmez. eğer bu cüsse ve cesameti azıcık da olsa kaldırabilecek gücünüz yoksa girmeyiz. ama buraya kişisel ün, kişisel servet, bilmiyorum kişisel bir amaçla giriyorsanız girmeyin. dursun başkanım gibi bir endişem asla yok. onun ben psikolojisini bilemem ben tabii. neden erken seçime gitti. kaybettiğindeki psikolojisini bilemem. fakat kendim için şunu söyleyebilirim. ben bu konuda çok rahatım. genel kurul ve taraftar bana teveccüh göstermediği anda bizim gaziantep'te bir atasözü var 'ekmedim bostan, yemedim karpuz' derim saygılar sunar, teşekkür eder ve çekilirim"

    "hoca bizim gibi galatasaray'ın kuruşunun peşine düşer. biz boş, anlamsız, transfer yapmış olmak için transfer yapmayacağız. nokta atışlar yapacağız. hocam zaten bu konuya girmiştir. futbol şubesi tümüyle onun yönetimindedir. biz profesyonelce düşünüyoruz. hocamızı wenger, ferguson gibi düşünüyoruz. onun kalıcı olmasını istiyoruz. hocamız aynı zamanda divan üyesi. çok iyi bir galatasaraylı. tümüyle ona bırakacağız. tabii ki o da kulübün mali imkanlarını biliyor. o olanaklar içerisinde biz olabilenin en azamisini yapacağız. biz şampiyonlar ligi'nde mücadele etmek için, bu kadroda iyi bir kadro ama bu kadronun real madrid, bayern münih ile kafa kafaya oynayacak hale gelmesi için mücadele edeceğiz. tabii ki sevgili hocamızla ara ara yapıyoruz. hoca ile tekrardan bir araya geleceğiz. bir stratejik planlama yapacağız. onun da kafasında var. bizim zaten ara ara konuşmalarımız var. tamamen senkronize olacağız. uefa'dan gelecek karar biraz etkileyebilir ama çok fazla etkilemez stratejimizi" şeklinde konuştu.

    nagatomo için,

    "kesinlikle düşünüyoruz ama italyanlardan da korkuyoruz. talep olunca bilirsiniz artış olur. kendileri tutup oynatmayı düşünmedikleri futbolcu, biz de aynı yerini bulup çiçek gibi açılınca tabii italyanlarda bonservisi yükseltmeyi düşünebilir. haliyle iyi tüccarlar. biz nagatomo'yu insan olarak, karakter olarak almayı düşünüyoruz. kesinlikle japonya ile türkiye arasındaki kültürel iş birliğinin de artışına büyük katkıda bulunuyor."

    "140 milyon euro verdi eski taahhütte ve biz 115 milyon euro aştık. kesinlikle men cezası gelecekti. zaten insanlar men cezası gelmemesine çok şaşırdı. bugün medyada konuşulan bu. herkesin açık ara söylediği bu. çünkü mali raporlara baktığınız zaman kabak gibi meydanda. peki biz bunu nasıl artıya çevirdik. yönetim olarak biz bunu nasıl artıya çevirdik. 3 ayda yönetim ayağa kalktı. storelerde 'yellov friday' iki kata yakın artış oldu. seyirci sayısı 8 binlerden 42 bin ortalamaya gitti. son malatya maçı 47, beşiktaş maçı 50 bin seyirci. gelirler arttı. loca, kombine ve vip satışları. 70 tane loca boştu. bir anda satıldı. 20 tane kaldı. 30 milyon tl gelir elde ettik. bütün sermaye artışını yaptık. biz yaptık. bütün bunlar uefa'yı çok etkiledi. 3 aylık süre içerinde onlarda şoka girdi. bizim bu mali söylemlerimizin lafta kalmadığını gördü. eğriyi gördü. bizim 340 milyon tl hasılat yaratıp, 330 harcadığımızı gördü. kar değil o artı o. bizim 3.5 aydaki mali açıdan eylemimiz, verdiğimiz sözleri tutma nedeniyle men cezasından kurtulduk. bunu net olarak söyleyebilirim. eğer biz sesimizi çıkartmasaydık, eski sistem gitseydik galatasaray kesinlikle men alacaktı. onun için zaten insanlar şaşırdı. şunu gördü uefa. bu yönetim mali açıdan dibe doğru gitmekte olan bu uçağı tekrar havaya doğru kaldırdı. istenen irtifaya geldik mi? hayır gelmedik. ama biz kanatlanmaktayız. yere düşmedik onu gördü uefa. nasıl gördü. kendi bağımsız denetçi kuruluşlarıyla gördü. sırf lafla, edebiyatla görmedi. olay bu net."

    "fatih hoca hırsını yitirmeyen bir insan. şimdi çok daha sakin. bütün bu süreçte bize de ister istemez hatalar oldu. hakem hataları oldu, olaylar oldu. hiçbirinde fatih hoca kendini öne atmadı. kameralara çıkmadı, söylemlerde bulunmadı. 1-2 defa belki söyledi ama bulunmadı. bizde söylemedik. bizde stratejik olarak rakibe saygı, kendine saygı ilkesini kural edindik. asla rakibimizi kıracak, üzecek bir laf etmedik. aleyhimize, bizde kendimize yapılan hataları görüyoruz. biz bunlarda direkt reaksiyon göstermedik. biz bunları kötü niyet değil, hata olarak gördük. inşallah türk futbolu da hem hakemler açısından hem yöneticiler açısından iyi düzeye gelir. inşallah herkesin bir fatih terim'i olur"

    "genel kurulun galatasaray'a sahip çıkmasını bekliyorum. bu genel kurul'da adayların galatasaray'a yakışır kalite içerisinde hareket ederek, oylarını kullanmasını, oy verenleri beklemesini, genel kurul'un iradesini tecelli etmesini bekliyorum. bu tecelliye de her türlü saygıyı duyarım."

    mustafa cengiz

    rengimiz belli...

    senciyiz senci.

    (bkz: eski açık gri desene)

    (bkz: 26 mayıs 2018 galatasaray seçimli olağan genel kurulu)
  • 31193
    "aklımda 3-4 yıl daha oynamak var. çünkü fizik olarak kendimi iyi hissediyorum. oynadığım mevki itibarıyla 36-37 yaşlarını bulabilirim. öyle bir düşüncem var."

    "galatasaray benden ne isterse her zaman o olacak. bir yıl daha sözleşmem var ama bu bir sene sonra ayrılacağım anlamına gelmez. 'kal' derlerse kalırız, 'git' derlerse gideriz. galatasaray'ın olduğu her yerde ben olurum. ilerleyen dönemde galatasaray'da farklı bir pozisyonda yer almak gibi bir hedefim var. her zaman futbolun içinde olacağım. futbolun içinde olduğum sürece de galatasaray menfaatleri için ne gerekiyorsa onu yapmaya hazırım."

    "özellikle izleyenler için güzel bir lig oldu. şampiyon olduğumuz için çok mutluyuz, gururluyuz. hak ettiğimiz bir şampiyonluk oldu. sonuna kadar mücadele ettik ve camiamıza, 2 senedir özlediği şampiyonluğu tekrardan yaşattık. rakiplerimizi de tebrik etmek lazım. son haftaya kadar inanılmaz mücadele ettiler. onlar da önemli oyunculardan kurulu takımlar. lig çok çekişmeli geçti. herkesi kutluyorum. ligin sonunda bir takım şampiyon oluyor. bu da biz olduğumuz için ayrıca mutluyum."

    "allah'a şükürler olsun, galatasaray'a gelerek ne kadar doğru bir karar verdiğimin farkındayım. kaptanlık yapmak nasip oldu. oynamak, oynamamak, üzülmek, sevinmek hepsi bunun içinde. futbol sadece sahada oynanan bir oyun değil. dışarıda da düzgün durmanız, sorumluluklarınızı yerine getirmeniz gerekiyor. bunları hep elimden geldiğince yapmaya çalıştım. neticesinde allah bize bu kadar şampiyonluk ve kupalar nasip etti. bundan sonra da galatasaray için hayatım boyunca yapabileceğim her şeyi yapmaya devam edeceğim. yeter ki taraftarımız mutlu olsun. biz de onlarla beraber mutlu olalım. önümüzdeki yıllarda hep beraber ne olacağını göreceğiz. bu şampiyonlukları yaşamak benim için bir gurur."

    "fatih hocanın bende ayrı bir yeri var. aslında türkiye'de birçok futbolcu için öyle. milli takıma ilk o çağırdı. galatasaray'da beni çok görmek isteyen de oydu. şimdi de beraberiz. belki de son yıllarda fatih hoca ile en çok çalışan oyuncuyum. artık onun hemen hemen her şeyini biliyorum. o da aynı şekilde benim her şeyimi biliyor. birbirimizi çok iyi anlayabiliyoruz. aslında bütün oyuncularla aynı yakınlığı kurmaya çalışıyor. bunun da her zaman faydasını görüyor. inşallah bundan sonra da görmeye devam eder ve biz şampiyonluklara devam ederiz. fatih hoca sadece galatasaray ve bizim için değil, türk futbolu için bir şans. bence ondan yararlanabildiğimiz kadar yararlanmalıyız."

    "kırgınlık değil ama üzüldüğüm anlar oldu. her zaman onları anlamaya çalıştım. beni çok sevdiklerine inandığım için her zaman mücadeleme devam ettim. onları çok seviyorum. 7 sene önce de onları çok sevdiğim ve bu takıma gönül verdiğim için geldim. onlar bana ne yaparsa yapsın her zaman affetmeye hazırım. çünkü böyle bir karaktere sahibim. düşmanlık, kin, sevgisizlik bana göre şeyler değil. tepkiler tabii ki olacaktır, çünkü her zaman başarı istiyorlar. bazı taraftarlarımız zor şartlarda gelip maçı izliyor. her şeyin farkındayım. dolayasıyla hiçbir zaman kırgınlık olamaz. bulunduğum yerin farkındayım, ona göre davranmaya devam edeceğim."

    "şampiyonlar ligi'nde olmak çok farklı bir şey, özellikle taraftarlar için önemli. ancak sadece başarıya odaklı olmamak gerekir. gruptan çıkıp, yarı final, final oynamak bunlar zor şeyler. çok önemli, maddi açıdan yüksek gelirlere sahip takımlar var. bence ilk olarak tadını çıkarıp, sürekli orada olmayı hedeflemek lazım. elbette galatasaray'ın olduğu her yerde hedef vardır. tabii ki gruptan çıkıp önemli başarılar yaşamak istiyoruz ama oranın takımı olmak başka bir boyut. istikrarlı bir şekilde orada olmak önemli. ilk hedefimizin bu olması lazım. bundan dolayı da çok heyecanlıyız. taraftarlarımız da en az bizim kadar heyecanlı."

    "kimileri doğru, kimileri yanlış buluyor. türk oyuncu yetenekliyse her zaman oynar ama bunu herkes yapıyor mu bunu düşünmemiz lazım. çok fazla türk oyuncunun oynadığını göremiyorum. yabancı oyuncu sayısına kısıtlama getirdiğinizde yeterli sayıda yetenekli türk oyuncunun olmadığı söyleniyor. bu tartışma böyle gidecek, çeşitli spekülasyonlar olacak. yabancı oyuncu sınırı sekizken de oluyordu. önemli olan bakış açısı. takımlar, türk oyuncunun oynamasını istiyorsa bunun için bir yaptırım uygulamalı ve onlara şans vermeli. bence bu türkiye'de çok gerçekleşmiyor. türk oyunculara fazla güvenilmediğini düşünüyorum. yoksa yabancı oyuncu sayısı çok tartışılacak bir konu değil. önemli olan yetenekli türk oyuncuların çıkması. bunun için de şimdikinden çok daha fazla çaba gösterilmeli."

    "bir zaman oluyor çok üstte oluyorsunuz. bir zaman geliyor oynamamaya başlıyor ve daha az istenilen bir oyuncu konumuna geliyorsunuz. dolayısıyla yavaş yavaş yaşınız da geçiyorsa bir şeyleri kabul etmek gerekiyor. bunun çok fazla nankörlükle ilgisi yok. çünkü her zaman alttan oyuncular geliyor. hepimiz de bunun farkındayız. eğer bizden iyi oyuncular varsa tabii ki gelip oynayacaklar. bizim performansımız iyiyse zaten biz oynayacağız. bazı zamanlar düşüşe girdiğinizde ayağa kalkmanız gerekiyor. ayağa kalkma esnasında tekrardan sendelediğiniz zaman aynı performansı yakalamanız biraz daha zor oluyor. arda da bunu yaşadı bence. arda çok duygusal. kardeşim gibidir. bence bunlardan çok etkilendi. yaptığı tercihler her zaman onu bağlar. çünkü ne yapması gerektiğini düşünüyordur. yaptığı hatalar ve doğrular kendisini bağlar. futbolda iniş ve çıkışlar her zaman olacak. bu biraz da sizinle alakalı bir durum. arda ve bütün futbolcular için temennim, inşallah hep istedikleri yerlere gelir ve kariyerlerini yukarıda bitirirler."

    (bkz: selçuk inan)
  • 31194
    "şampiyonluk katlamalarında geçtiğimiz yıllarda 2.5 milyon tl'ye yakın masraflar oldu, ancak bu yıl kutlamalarda 1.5 milyon tl net gelir elde ettik, bütün kutlama masraflarını da sponsorlara ödettik. sadece turnikelerden geçen seyirci sayısı kutlamalar için 37 bin 500. benim gibi turnikeden geçmeyen görevli ve davetli sayısı binlerce. 40 bine yakın insanla biz şampiyonluk kutlaması yaptık. tabii izmir'de başladı kutlamalar bütün türkiye neredeyse new york'tan şikago'ya oradan çin'e yapılan kutlamaların fotoğrafları bize geldi"

    mustafa cengiz

    kaynak: mocuishle

    burası çok ama çok önemli ve sırf bu bile bu adamın vizyonunu ortaya koyuyor.
  • 31197
    mustafa cengiz kim ki ben yaptım da galatasaray uefa'dan ceza almadı diyor ? galatasaray'ın ismi forması yeter galatasaray'da ben yaptım oldu zihniyeti olmaz galatasaray dünyanın en büyük 5 markasından biri cumartesi günü mustafa cengiz olmayacak ama galatasaray her daim var olacak.

    cumartesi mustafa cengiz değil ali fatinoğlu başkan olacak.

    mustafa cengiz'in bir tane projesi bile yok.

    mustafa cengiz şu an galatasaray'da başkanlık yapmıyor oğlu yeğeni dünürü yönetiyor galatasaray'da herkes mustafa bey'den yaka silkiyor. galatasaray'da böyle şeyler yaşanmasından utanıyorum.

    başkan mustafa cengiz sosyal medyadaki troll hesaplardan kendini pofpofluyor o hesaplar başkan adaylarına küfrediyor.

    ben tecrübeli bir yöneticiyim, yönetim şemalarından iyi anlarım. teknik direktörün yeri kulübedir teknik direktörün idareci olması beklenemez.

    n'diaye'yi fatih terim ister ve ve kulübü ederini istenirse transfer ederiz.

    ali fatinoğlu
  • 31199
    hasan şaş daha iyi olmam için benimle sürekli konuştu. o da benim gibi sağ ayağını kullanıyor ve sol kanatta oynamayı seviyordu. zamanlama konusunda beni hep uyardı, ne zaman pas atmam ne zaman şut çekmem gerektiği gibi... fatih terim ve ekibi, beni tamamen olumlu anlamda değiştirdi. hasan şaş zaten benim küçükken idolümdü. futbolculuğu dönemini çok iyi hatırlıyorum.

    gomis işimi kolaylaştirdi
    benim görevim gomis'e gol attırmak. eğer topu ona doğru zamanında verirseniz golü atar. çünkü hisleriyle oynuyor ve hem topun nereye geleceğini hem de topu nereye vuracağını iyi biliyor. gomis saha içinde hem benim hem de takım için işleri kolaylaştırıyor.

    rakiplerimizden 1 kişi fazlaydik!
    şampıyonluk kolay gelmedi. son düdüğe kadar 'bitti bu iş' demedim. zaten göztepe maçını kaybetseydik bir yılımız boşa gidiyordu. bu sezon sanki rakiplerimizden 1 kişi fazla oynadık. taraftarımız muhteşemdi. bizi 12 kişi oynattılar. onların desteği ile şampiyon olduk.

    sneijder'den övgü dolu sözler duymak güzeldi
    sneıjder'ın geçen sezon galatasaray'da olması, transfer teklifini düşünmeden kabul etmemi sağladı. sneijder ayrılsa da konuşmaya devam ettik. hatta geçenlerde istanbul'a geldiğinde görüştük, çay içtik. bana "çok şaşırdım! çünkü bu sezonun en iyisi sensin'' dedi. sneijder'den bunları duymak çok güzeldi.

    artik herkes mutlu
    fatih terim her şeyi değiştirdi. geldikten sonra benimle yüz yüze konuştu. 'senin gibi oyuncu yok bu takımda. sen farklısın' dedi. futbolda hocanızla bu tip diyaloglar kurabilmeniz çok önemli. elbette kendime güveniyorum, kalitemi de biliyorum ama fatih terim'in bana olan güvenini hissedince tüm gücümle onun beklentilerine karşılık vermek istedim. artık herkes mutlu. herkes takımı için her şeyini verdi. bizimle sürekli konuştu. teknik-taktik açıdan da çok zeki olduğunu söyleyebilirim.

    şampiyonluğa açtim
    "göztepe maçı hayatımın en duygusal günüydü. zaten kendimi tutamadım ve ilk şampiyonluğum için ağladım"
    karıyerımdekı en iyi sezonumu yaşadım. başarıya açtım ve takım için her şeyimi verdim. sonunda da kariyerimin ilk şampiyonluğunu elde ettim. tanrı'ya şükürler olsun. bugünler hayatımın en güzel günleri. keyfini çıkarıyorum. göztepe maçı hayatımın en duygusal günüydü ki zaten şampiyon olunca kendimi tutamadım ve ağladım.

    (bkz: garry rodrigues)
App Store'dan indirin Google Play'den alın