• 25954
    "buradaki atmosfer kelimelere dökülemez. inanılmaz. burada yerli olarak ilk golü atan benim. gurur verici."

    oğuzhan özyakup

    bu mantık türk futbolculara ön tanımlı mı geliyor yahu? adam yerli olarak demiş ya! ulan ilk golü mario gomez attı, adam senin takım arkadaşın. bursaspor'dan hosogai atsa da desen ki beşiktaşlı olarak ilk ben attım hadi eyvallah, ilk yerli nedir? önemli olan senin yerli, mario gomez'in yabancı olması değil. ikinizin de aynı takımın başarısı için top koşturan oyuncular olmanız.

    twitter'da gördükten sonra lig tv sitesinden röportajı izledim, bunu da ona necip uysal demiş ilk yerli sen oldun diye. demek onun da aklında varmış, kafa bu işte.

    neyse bana ne beşiktaş'ın topçusundan da bu mantık bu ülkeden kısa zamanda silinmeyecek gibi duruyor malesef.
  • 25956
    kaan kural: kk
    orkun çolakoğlu: bunu kısaltamıyorum :(

    kk: efes, fb, gs euroleague'e gidiyor seneye. darüşşafaka da büyük ihtimalle gidecek. abi yalnız 16 takımla sınırlandırılmış euroleague'in 4 tanesinin türk takımı olması euroleague için hiç iyi değil. tamam türkiye için iyi ama euroleague için hiç iyi değil. her anlamda çok fazla türk etkili bir organizasyona dönüşmesi iyi değil. (sponsorların çoğu türk firması, fiba avrupa başkanı turgay demirel vs)

    orkun çolakoğlu: onu da euroleague düşünsün yani. ben hep söylüyorum zaten bu kadar avrupa basketbolunun ilgiye ihtiyacı varken euroleague'in kendi kendine dar bir çerçeveye hapsetmesi zaten kendine zarar vermesi. uzun vadede özellikle. dua etsinler yani galatasaray gibi bir camiayı bu sonuçla bünyelerinde barındıracaklar.

    kk: doğru doğru. yani çok ekstra bir heyecan getireceği kesin galatasaray'ın.
  • 25957
    "insanın dengesini bozacak bir sevgi bu bizlere gösterdiğiniz. kerameti kendinde zannettirir kalpleri değil de sadece kalabalıkları görenlere. "taraftarın terazisi ince tartar" sözündeki o hassas dengeyi anlamak önemli olan. galibiyetler kupalar değil gönülden sevdiğiniz renklere sizin kadar sahip çıkanlar daha ağır basar bu terazide çok iyi biliyoruz. bugün yaşanan muhteşem görüntüler ve duygulardan sonra benim aklımda kalan ve daima kendime ve sporcularıma hatırlatacağım tek cümle "karabük'ten otostopla gelmişler hocam çocuklar"... ben dahil hiçbir profesyonelin anlayamayacağı anlasa da yaşayamayacağı gerçek bir sevgi bu... anlayamasak da yaşayamasak da terazinin diğer tarafında bizi tartacak ve değerimizi belirleyecek ağırlık ve yürek işte bu çocuklar..."

    (bkz: sedat incesu)
  • 25958
    eurocup final maçının son periyodundaki "teker teker" bestesinin söylendiği an için;

    "aklıma geldikçe hala tüylerim diken diken oluyor. 25 yıldır şahit olduğum tribün performansları arasında kuşkusuz ilk sırada yer alır bu. öyle bir an ki, genelde tezahuratlar tekrarlanırken mutlaka birileri sonlara doğru susar; yavaş yavaş azalır ses, sonraki besteye kadar. örneğin "pınarbaşı" çok yüksek başlar da, düşük biter. ama yok, bu öyle olmadı. artık finalin son periyodu, abdi ipekçi'de görkemli maç başlangıcından sonra rakip geri dönüp farkı kapatır gibi olurken başladılar. hem de her tekrarda daha da yükselerek. herkes oradaydı sanki. herkes yüreğinden bağırıyordu, ben ömrümde böyle bir şey görmedim. o gün abdi ipekçi'de olanlar ne demek istediğimi çok iyi anlar. söz konusu avrupa olunca, bambaşka bir refleks gösteriyor galatasaray taraftarı. ama bu, yıllarca unutulmayacak bir haykırıştı. tüm sezon söylenen bestenin finaliydi. sanki senaryosunu kendilerinin yazdığı bir filmin, son sahnesini yine kendileri çekiyordu. o gün herkes oradaydı. kopenhag'da parken stadı'nda popescu'nun penaltısı sonrası ağlayanların küçük çocukları büyümüş, tıpkı babaları gibi gözyaşlarıyla bir avrupa kupası daha kazanmışlardı. alpaslan dikmen'in yüreği de oradaydı, sezgin özcimbomlu'nun güleryüzü de, karıncaezmez şevki'nin arma aşkı da. galatasaray geleneğinin bir devamı olarak, tarihe bir kupa daha ekledi; ve inanın bana hepsinin "teker teker" o kupada emeği var. "

    evren göz
  • 25960
    "her tuğlasında beşiktaşlılar'ın emeği olan stadımıza sonunda kavuştuk. artık beşiktaş için yeni bir devir başladı.sırada şeref'iyle oynayıp, hakkı'yla kazanan futbol takımımızın bizlere şampiyonluk kupasını kazandırması var.önümüzdeki yıllarda beşiktaş armasının olduğu her kulvarda hak ettiğimiz başarılara hep birlikte şahit olmaya devam edeceğiz."

    fikret orman
  • 25963
    "-galatasaray nasıl favori oldu?
    ergin ataman: benim başında olduğum takım her zaman favori olur."

    "bazen tribünde sarı kırmızı bir deniz görüyormuşum gibi hissediyorum taraftarlar iç sahada bu güveni bize hisettiriyorlar."

    errick mccollum

    "şampiyon olan bir takıma gelmiştim ve bir kupa kazanmak istemiştim. kupayı almak apayrı bir tad."

    sinan güler

    *
  • 25965
    "euroleague yeni bir format oluşturuyor. bu format içinde galatasaray'ın öncelikle play-off'u hedeflemesi gerekiyor. 1-2 yıl adım adım ilerlemek ve ilk önce euroleague'de son 8 takım arasına kalmak gerekiyor."

    "anadolu efes ile birleşme söz konusu olamaz. efes, avrupa'da bir ekol. efes hiçbir kulüple birleşmez, bu tamamen bir spekülasyon. ben efes'ten yetişmiş, yıllarca orada görev almış ve tuncay özilhan'ı çok iyi tanıyan birisi olarak bunun imkansız olduğunu biliyorum. telekom olayına gelince, aslında sempatik duran bir olay. neden? çünkü galatasaray futbol takımının en büyük sponsoru türk telekom. telekom, türkiye'nin en büyük kurumsal markalarından biri. işte o zaman euroleague'de final four ve şampiyonluk adayı bir galatasaray'dan bahsedilebilir. galatasaray'ın takım gücüyle telekom'un marka gücü birleştiği anda euroleague'de şampiyon olabilecek bir takım doğar." "derbi maçlarına tabii ki daha iyi konsantre oluyoruz. avrupa şampiyonluğu sonrasında idmansız, sakat ve hasta oyuncularla çıktık beşiktaş maçına. ama takımın karakteri oturmamış olsaydı bu derbiyi kaybederdik."

    "futbol takımımız iyi bir sezon geçirmedi. sonuçta hedefimizde bir türkiye kupası var. biz galatasaray'ın şampiyonlar ligi'nde tur atladığı, üst üste şampiyonluklar yaşadığı arena'dan çıkılamaz olduğu, drogba'nın, melo'nun, sneijder'in olduğu takımı arıyoruz. tarihi neuchatel maçını ali sami yen'de açık tribünde izledim. o maçı hiç unutmadım."

    "bakarsınız ileride türkiye'nin en büyük kulübünün başkanlığına soyunurum"dedi. türkiye ligi ve euroleague'de toplam 80-90 maç yapmak durumunda olacaklarını ifade eden başarılı koç, "biz 9-10 milyon dolarlık bir bütçe ve tecrübemizle, heyecan verici bir takım kurabileceğimizi vadediyoruz. ben, hedefi olan takımlarda çalışan bir antrenörüm. önümüzdeki sezon heyecan verecek bir takım isteniyorsa, başında da benim olmam isteniyorsa, mutlaka sağlam bir bütçenin oluşturulması gerekiyor"

    fatih terim şu anda türk futbolunun başında. keşke aydın örs de türk basketbolunun başında yer alabilse...

    fatih hocayı çok seviyorum ve muhabbetimiz de var. şampiyonluktan sonra konuşamadım çünkü çok yoğundum o da yoğun. her karşılaştığımızda oturup sohbet ediyoruz. çok iyi dostluğumuz var. aydın örs ile birlikte fatih terim'in türk sporunda çok yerleri var ki büyük katkıları da görmezden gelinemez. bu iki isim avrupa'daki büyük takımlara başarılar kazandıran hocalarımızdır. her ikisini de takdir ediyorum. fatih terim şu anda türk futbolunun başında, keşke aydın örs de türk basketbolunun yönlendirilmesinde yer alabilse. ümit ediyorum ki önümüzdeki dönemde bu da oluşur. bu isimler çok değerli insanlar. umarım gün geldiğinde benden de bu şekilde bahsedilir.

    ergin ataman
  • 25969
    '' rizespor * maçının ardından verdiğim röportajdaki sözlerin bazı insanlar tarafından doğru anlaşıldığından emin değilim. galatasaray ile devam eden iki yıllık kontratım var ve beş yıldır formasını giydiğim kulübüm ile birlikte olmaktan çok mutluyum. röportajda ileride kulübümüze ciddi teklif gelmesi ve olası bir transferin iki taraf için olumlu olması hâlinde konuşulabileceğini anlattım. bunun dışında üretilecek her türlü içeriğin iyi niyetten uzak olduğunu, kulübümden ayrılma gibi bir planımın olmadığını belirtmek isterim. ''

    fernando muslera
  • 25972
    --- galatasaray dergisi’nin 156’ncı sayısı ---

    “galatasaray’da oynadığım üç sene boyunca bizi başarıya götüren en önemli unsur arkadaşlıktı. başarılı olmak istiyorsanız birbirine bağlı, destek olan, birbirini seven bir kadroya ihtiyacınız vardır. bizim zamanımızda da inanılmaz bir arkadaşlık havası vardı takımda. saha dışında da çok önemli bir arkadaşlığımız vardı ama en önemlisi saha içindeki yardımlaşmamızdı, çok üst düzeydi. çok kaliteli bir ekip olduğumuzu düşünüyorum. sadece yabancı ya da sadece yerli oyunculardan gelen bir kalite değildi bu. bütün takımın kendine ait görevleri bulunuyordu. ileride gol kralı hakan şükür, hemen arkasında dünyanın en iyi ismi hagi vardı. kanatlarda hasan şaş, ümit davala, geriye baktığımızda inanılmaz dinamik bir orta saha okan... bizi yönlendiren, oynatan suat... defans hattında müthiş mücadele eden bülent vardı, ergün vardı. herkesin mükemmel katkı sağlamasıyla adım adım kupaya ilerledik ve bu başarıyı kazandık.”

    “final mücadelesinde henry’nin kafa vuruşu ve benim kurtarışım kesinlikle unutulmayan bir an. şu anda galatasaray’ın kaleci antrenörüyüm ama burada bile birisi beni yolda çevirdiğinde fotoğraf çektirmeden önce o pozisyondan bahsediyor. ne kadar önemli bir pozisyon olduğunu taraftarın tepkileriyle daha iyi anlıyorum. çok önemli bir dakikaydı. bizi maça tekrardan bağlayan bir andı. belki de kupayı almamızdaki en önemli etkenlerden biriydi. ama diğer taraftan bakıldığında benim de görevim oydu. bütün takım arkadaşlarımın takıma hizmet etme açısından kendilerine ait görevleri vardı, benim hizmetim de anca bu tip kurtarışlarla oluyordu. çok önemli bir kurtarıştı evet ama ben sadece yapmam gerekeni yaptığımı düşünüyorum.”

    “hagi çok önemli bir oyuncuydu. takımın beyni, 10 numarası. rakibi korkutan oyuncuların başında geliyordu. bizim için en kritik isimlerden biriydi. oyundan atılması ister istemez hepimizi çok üzdü. ama hiçbirimiz asla umutsuzluğa kapılmadık. çünkü o takım öyle bir kadroydu ki sadece hagi’den, hakan şükür’den, bülent korkmaz’dan ibaret değildi, gerçek bir takımdı. isimler elbette çok önemliydi ama bir kişinin eksikliği takımı çökertmiyordu. hagi çıktıktan sonra sahada oynayan tüm arkadaşlarım o gücü tekrardan ortaya koydular. bu yüzden hagi’nin atılmasında da, bülent korkmaz’ın sakatlığında da karamsarlığa hiç kapılmadık.”

    “kupayı aldığımız, kaldırdığımız anda saha içinde yaşanan o coşku, o mutluluk inanılmazdı. ama beni en çok etkileyen, türkiye’ye döndüğümüzde yaşadıklarımızdı. taraftarların taksim’de yarattığı coşku, bizi bekleyenler, o sevinç, o sevgi gösterileri... böyle bir duyguyu türkiye’ye ilk kez yaşatan ekip biz olduk ve bu yüzden de inanılmaz bir yoğunluk vardı. hayatımda böyle bir coşku, böyle bir mutluluk hiç yaşamadım.”

    “galatasaray gibi büyük bir camianın, galatasaray gibi büyük bir kulübün hedeflerinin her zaman büyük olması gerekiyor. türkiye ligi şampiyonluğu ve türkiye kupası başarılarıyla yetinmememiz gerekiyor. her zaman 2000 ruhunu, o takımı örnek almalıyız. o başarı, arkadaşlık ve beraberlik sayesinde geldi. uefa kupası’yla da sınırlı kalmadı. sonrasında süper kupa’yı kazandık, şampiyonlar ligi’nde çeyrek final oynadık. çıtayı daima yükseltmeye çalıştık. aynısını bugün de yapmalıyız. hedefimiz hep avrupa olmalı.”

    “abartılı plonjonlardan, gösterişe yönelik atlayışlardan hep kaçındım. sade oynamaya çalıştım ve hep arkadaşlarıma güven aşılamak istedim. çünkü bir takım için kaleciye güvenmek çok önemlidir. arkadaşlarım da bana güveniyorlardı. bunun da tek bir sırrı var: çalışmak. ben çok çalışkan bir kaleciydim. hiç durmadan çalışırdım. çünkü antrenman yaptığım zaman kendimi daha iyi hissediyordum ve bu sayede takım da daha iyi hissediyordu.”

    “bir kaleci her zaman gelişebilir, çok çalışarak performansının üzerine bir şeyler ekleyebilir. bu tamamen kalecinin çalışmasıyla ve kişiliğiyle alakalı bir durum. muslera da böyle bir karakter. çalışmayı çok seviyor, her zaman daha iyi olmak istiyor ve gelişime çok açık. uruguay’dan italya’ya giderek çok önemli bir adım attı. lazio’da önemli işler başardı ve sonrasında türkiye’ye geldi. bence galatasaray’a gelmesi kariyeri açısından çok doğru, çok daha büyük bir adımdı. çok çalışkan, çok istekli bir karaktere sahip. bu yüzden kendisini sürekli geliştiriyor. taraftar onu çok seviyor, ona büyük güç veriyor. kulüp yönetimi, takım arkadaşları ve bizler de öyle. o da bu güveni gördükçe daha çok çalışıyor. benim ve fadıl hoca’nın da katkılarıyla iyi noktalara geldiğini düşünüyorum.”

    “taraftarımıza çok üzgün olduğumuzu belirtmek istiyorum. hiç hak etmedikleri bir sene yaşattık onlara. uzun zamandır galip gelemeyen bir galatasaray var. böyle olmamalı tabii ki. bazı taraftarlarımız bu durumu umursamadığımızı düşünüyor olabilir. şunu bilsinler ki öyle bir şey yok. gerçekten burada çalışan herkes, futbolcular, hocalar, personel, hepimiz puan kayıplarında en derin şekilde üzülüyoruz. kendi aramızda neler yapabileceğimizi, bu durumu nasıl aşabileceğimizi sürekli konuşuyor, fikir alış verişi yapıyoruz. taraftarımıza borçlu olduğumuzun farkındayız. bu borcumuzu da umarım seneye en iyi şekilde ödeme fırsatı buluruz. şu an önümüzde bir türkiye kupası var. ne olursa olsun, bu kadar kötü geçen bir seneden sonra türkiye kupası’nı almak üzüntümüzü azaltabilir. o yüzden taraftarımıza en azından bir kupa hediye etmek istiyoruz. diğer taraftan, taraftarımız bizim 12’nci adamımız. bundan önce yaşadığımız başarıların hepsinde taraftarımızın payı ve emeği büyük. bu yüzden onlardan ricam, bizi hiç terk etmesinler, bırakmasınlar. evet, iyi bir sezon geçirmedik. ama ne olursa olsun bizim yanımızda olsunlar. çünkü maça gidip stadı boş gördüğümüzde gerçekten büyük moral bozukluğu yaşıyoruz ve çok güç kaybediyoruz.”

    --- galatasaray dergisi’nin 156’ncı sayısı ---

    claudio taffarel

    *
App Store'dan indirin Google Play'den alın