• 25630
    "28 yaşıma kadar hiçbir fark yaratamadım. malatyaspor’dayken milli takıma gitmiştim ama bir maç oynadım, bir daha yedi buçuk sene seçilemedim. tekrar gittiğimde yaşım 30’du. çok uzun zaman kaybettim açıkçası. bilal kısa akhisar’da doğmaya başladı diyebilirim. önceki takımlarda sol açık oynuyordum. benim tarzım değildi. bütün hocalarım orada şans veriyordu ama ben hızlanarak ilerleyen bir futbolcu olmadığım ve kanattayken topla fazla buluşamadığım için kendimi çok fazla gösteremiyordum. akhisar’a transfer olduğumda hamza hoca beni orta sahanın ortasında oynatacağını söyledi. orta sahada oynayınca topla daha çok buluşmaya, yeteneklerimi göstermeye başladım. bu çıkış da galatasaray’a transfer olmamı sağladı."

    bilal kısa
  • 25632
    "hamza hoca döneminde galatasaray'ın transfer planı dani alves, sami khedira ve dante’ydi. üçü de galatasaray’a gelmek istedi, anlaştık ama galatasaray’ın maddi durumu bu transferlerin gerçekleşmesine izin vermedi. hamza hoca, kulübümüzün ekonomik yapısı çok iyi değil, ben kulübe daha büyük yük bindiremem dedi vazgeçildi.

    özkan doğan
  • 25636
    --- galatasaray dergisi 154.sayı ---

    -bir gün bile pişman olmadım

    geldiğimden beri bir gün bile pişman olmadım, oynasam da oynamasam da. buraya gelirken hep oynamayı düşünüyorsunuz tabii ama oynamak bir futbolcu için her şey demek değil. bazen oynamazsın ama hayat ve kafa gelişimi için bu camianın içinde bulunmak bile çok önemli.

    -gelişmek için gereken şey süreklilik

    buraya kariyerimde ileri bir adım atmak için geldim ve burada bulunmaktan çok memnunum. genç oyuncular için her zaman yükselişler ve düşüşler vardır. bu normal bir şey. genç oyuncuların gelişmesi için gereken ilk şey süreklilik. her hafta 90 dakika oynayıp maç temposuna alışmamız lazım. sürekliliği kazandıktan sonra da iyi bir performans ortalaması tutturmayı öğrenmemiz gerekiyor. bu herkes için zor. 30 yaşındaki oyuncu da baskıyla, koşullarla oyun içinde dağılabiliyor.

    -kendime güveniyorum

    hamza hoca döneminde de 10-15 maç forma şansı buldum. hocamıza da çok teşekkür etmiştim bana güvendiği için. şimdi tekrar öyle bir döneme gelmeye başladım. kendime güveniyorum. bu kulübün geleceği olmak istiyorum. fırsat verilirse, bana güvenen bir hoca olursa ve bir süreklilik kazanırsam olacağımı da düşünüyorum. kendi kalitemi biliyorum. henüz her şeyi yüzde 100 veremiyorum saha içinde. ama yine de aklımdan geçenleri zor kolay demeden deniyorum. çünkü her oyuncu ne yapabileceğini ne yapamayacağını bilir.

    -bu oyun tarzını sürdüreceğim

    benim en büyük özelliğim oyun açışım. almanya’daki takım arkadaşlarım ve hocalarım da her zaman bunu söylerdi. “top iki kez istediğin yere gitmez, bir kere gider, gol olur” diyorlardı. takım arkadaşlarım bana güvenirse, benden bu oyunu oynamamı isterlerse devamı da gelecek. futbol artık çok değişti, gelişti. artık topu oyuna defans oyuncuları sokuyor. böyle oynamaya devam edeceğim. takımla daha fazla oynayınca, takım arkadaşlarım beni daha iyi tanıyınca ters toplarımın ve uzun paslarımın isabet oranı da artacak.

    -maç sonrası performansımı kontrol ediyorum

    hava topları eskiden beri çalıştığım bir şeydir. ama şu ara çok yoğun bir maç temposu içindeyiz, ekstra çalışmaya vakit kalmıyor. maçtan maça deneyerek geliştirebiliyorum. maçlardan sonra zaten kendimi de izliyorum ne yapmışım, daha neler yapabilirim diye. kafamda bir oyun şekli var, her şeyi tam yapmak istiyorum. en küçük hatada bile kendime kızıyorum ve takım arkadaşlarım için üzülüyorum.

    -oyun içinde arkadaşlarımı yönlendirmeye çalışırım

    hakan ağabeyle çok iyi anlaşıyoruz. saha içinde almanca konuşuyoruz, benim için biraz daha kolay ve rahat oluyor. ikimiz de topu oyuna sokabilen oyuncularız. aurelien’le de gayet iyi performans gösterdik. konyaspor maçında birlikte oynadık, 13 maç sonra ilk kez gol yemedik. oynarken çok konuşurum. etrafımdaki kişileri yönlendirmeye çalışırım. en geride stoperler olduğu için sahayı en geniş biz görüyoruz sonuçta. bu diyaloğu sağladığımızda çok iyi performans gösterebiliyoruz. maç içindeki devamlılığımı artırmak istiyorum. 70’inci dakikadan sonra yorgunluk başlıyor. bu da konsantrasyonuma yansıyor. bu idmanla kazanılabilecek bir tempo değil, maçlara çıkmak gerekiyor. inşallah oynadıkça performansımı da artıracağım.

    -hummels ve ramos’u örnek alıyorum

    son zamanlarda çok eleştiri alsa da bana göre dünyanın en iyi stoperlerinden biri mats hummels. onu örnek alıyorum. onun dışında stilini çok beğendiğim sergio ramos var. topu oyuna çok iyi sokan bir stoper. kendime o ikisini örnek alıyorum. tabii ki onlar dünyanın en iyileri, onlar gibi olacağım demiyorum ama kendimi geliştirmek için ikisine benzemeye çalışıyorum diyebilirim.

    -bu zor durumu atlatırız

    zor zamanlar geçiriyoruz ama bunlar futbolun içinde olan şeyler. dortmund’a ilk gittiğimde kulüp neredeyse batmak üzereydi. o dönemde çok doğru kararlar verildi. taraftar ve kulüp bütünleşti. kulüp kurtarıldı bayern münih’le başa baş giden, iki kez şampiyonluk kazanmış, şampiyonlar ligi’nde final oynamış bir takım yaratıldı. biz de bu zor durumu atlatırız. kimse geçen seneyi unutmasın. geçen sezon şampiyonluğu kazanan da aynı kadroydu. kenetlenelim, birbirimize güvenelim ve destek olalım. gelecek senelerde inşallah çok daha iyi yerlere geleceğiz.

    --- galatasaray dergisi 154.sayı ---

    *

    koray günter
  • 25637
    --- fourfourtwo dergisi röportajı ---

    -“tutunamayan” olarak trabzonspor’a gittiğinde “ya yine olmazsa?”nın tedirginliğini yaşamadın mı?

    o zaman son şansımın trabzonspor olduğunu düşünüyordum. hatta imza töreninde “iki buçuk yıllık kontrat imzalıyorum. bundan böyle ilk hedefim buradaki kontratımı tamamlayabilmek” dedim çünkü her gittiğim yerden kontratımı tamamlamadan ayrılmak zorunda kalmıştım.

    -futbolda iyi olmak için hangi konulara özen gösterdin?

    “süt içtim, erken yattım” demeyeceğim tabii ki! profesyonel olana kadar ben bu işi hobi olarak yapıyordum. futbol oynamayı çok seviyordum, futbolla ilgili hiçbir amacım yoktu; transferi, parayı, şöhret olmayı hiç düşünmüyordum. sadece oynuyordum. profesyonel olduktan sonra durum biraz değişti.

    -bir gün bir şey öğrenirsin ve kafan bir anda aydınlanır ya hani… futbolda seni bu şekilde etkileyen bir şey oldu mu?

    güvendiğim, inandığım insanlara göre hareket etmemeyi öğrenmem benim için dönüm noktası oldu. önceden iyi bir şey yaptığımda onun semeresini uzun süre görebileceğimi düşünürdüm. şimdi her hafta iyi bir şeyler yapmazsam acımasızca eleştirilebileceğimi, yaptığım iyi şeylerin unutulacağını biliyorum. beni bir hafta yere göğe sığdıramayanların bir hafta sonra yerin dibine sokabileceğini öğrendim!

    -futbolcunun psikolojisini en çok hırpalayan şey ne?

    haberin olmadan kulüpten gönderilme, takas edilme, şampiyonluk kovalamacası… özellikle gol atması beklenen bir futbolcuysan işin daha zor. bir maçın içinde bile taraftarla aranda gelgitler oluyor.

    -hangisi katlanılmaz?

    hiçbiri kolay değil. insanlar övgüyü de, yergiyi de haddinden fazla yapıyorlar ve bizim de insan olduğumuzu çoğu zaman unutuyorlar. övülmenin de, yerilmenin de bazılarının iki dudağının arasında olduğunun farkındayım. o yüzden övgülerine de tamah etmiyorum.

    -futbolcu olmak isteyen gençlere nasıl tavsiyelerde bulunurdun?

    “yalan konuşma, dedikodu yapma ve pes etme!” derdim.

    -ama beşiktaş’tan ayrıldığında sen pes etmiştin… o dönemde futbolu bırakmayı düşünmüyor muydun?

    evet ama bir şekilde kendimi o bataktan kurtardım.

    -hayalindeki gibi premier lig’in en iyi takımlarından birinin oyuncusu olsan ama maçların yarısında yedek kulübesinde otursan ne hissederdin?

    öyle bir takıma gitmem. benim ilk hedefim oynamak çünkü biliyorum ki oynadığım zaman iyi olabiliyorum. üç maç oynamayıp, bir maç oynadığımda yapamıyorum. sırf büyük bir kulüp olduğu için bu riski alarak bir takıma gidemem. gitmeden önce oynayacağımdan emin olmam, planımı programımı yapmam lazım. kariyer için büyük bir takıma imza atıp bir köşede kalamam.

    --- fourfourtwo dergisi röportajı ---

    *

    burak yılmaz
  • 25644
    bugün 12:10 sıralarında bloomberg ht kanalındaki spor saati programında;

    (bkz: #1922794)

    --- alıntı ---

    "benden maça falan yorum yapmamı bekliyorsun, inan dün şu takım 7 attı bu takım 5 attı; o takım 3 puan diğeri de 5 puan aldı desen inanırım abi, o kadar takip edemedim çünkü."

    "hakem hatasına yorum falan yapamam abi, hakem hata yapsa nolur? bi penaltı verir bi kırmızı kart verir, 2 puan el değiştirir geçer gider abi ne olacak, bu ülkeyi yönetenlerin yaptığı hatalar ne olacak? onları neden konuşmuyoruz?"

    --- alıntı ---

    fatih altaylı
  • 25647
    (bkz: 13 mart 2016 ankara patlaması)

    "dün bazı arkadaşlarım, akşam geç saatlerde bu programı iptal mi etsek dediler. dedim ki 'teröristeri mi sevindireceğiz?' biz yolumuza aynen devam edeceğiz. ha nedir, ferhat göçer kardeşimizi dinleyecektik, onu bir başka zamanda dinleriz."

    sayın! cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'ın, tıp bayramı nedeniyle düzenlenen doktorlarla akşam yemeği programında yaptığı açıklama.

    son 5 ayda, türkiye'nin başkentinde 3 büyük patlama oluyor. suçsuz günahsız insanlar ölüyor! gencecik hayatlar sona eriyor! millet kan ağlıyor, ölenlerin aileleri tarif edilemez acılar çekiyor, ülkenin sayın! cumhurbaşkanı çıkmış, "ferhat göcer'i dinleyemedik" diye hayıflanıyor!

    gerçekten yazıklar olsun!..
  • 25648
    "masaj odasındaydık. sonrasında, umut bulut'un babasının yaralandığını, daha sonra ise hayatını kaybettiğini öğrendik. umut, takımdaki herkesin arkadaşıydı, herkes severdi. bizim için kapkara bir gün oldu."

    "umut'u sakinleştirmeye çalıştık. ancak, bu mümkün değildii tüm takım o haberi alınca yıkıldı. böyle bir olayla birlikte terörün hepimize ne kadar yakın olduğunu da anlamış olduk."

    "bu durum bizim için de, kulüp için de, benim için de çok garip bir durum. bu olaya karşı hep birlikte kalacağız. cenaze törenine hep birilikte gideceğiz. sonra neler olacak göreceğiz."

    wesley sneijder
  • 25649
    "emre çolak çok iyi futbolcudur ama etiler’de bir kez yemek yememiştir. sosyal hayatı, özgüveni olmadığı için... gitse bu sahaya da yansır. bunu yapsa futbolu gelişir.”

    "barcelona'da ilişkiler süper. egolarını yenmiş herkes, tabii ki hepimiz varoştan gelmişiz. ben bayrampaşa, neymar brezilya’nın varoşlarından, messi de arjantin’in varoşundan. yapabildiğimiz en iyi şey oynamak. sahaya çıkıp futbolun keyfini çıkarıyoruz.”

    arda turan
App Store'dan indirin Google Play'den alın