• 2302
    geçen transfer sezonunu modeste, devre arası transfer dönemini alan carvalho, bu transfer dönemini de falcao transferine emek ve zaman harcayacarak geçiren yönetim. olmuyorsa neden bu kadar üzerine gidiyorlar anlamak mümkün değil. transfer sezonu başlayalı 2 ay oldu, takım bu akşam ilk resmi maçına çıkıyor* halen her şey muallak. şu veya bu sebepten dolayı olmayacaksa uzatma, alternatifine yönel, o da olmuyorsa başka bir alternatif üret. sakız gibi uzayan transfer süreçlerinden bıkkınlık geldi artık.
  • 2303
    iyi niyetli ve arzulu insanlardan oluşuyorlar. ama transfer konularında aşırı ağır bir yönetim maalesef.

    transfer yapma şekillerini anlatan güzel bir fıkra var:

    istanbul’dan bağdat’a mal götürecek kervana, olası eşkıya saldırısına karşı bir dudağı yerde, bir dudağı gökte, iri kıyım bir siyahi koruma istihdam edilmiş. boyu kadar kılıç taşıyan zenci, heybetli bir babayiğitmiş.
    yola düzülen kervan, az gitmiş, uz gitmiş, küçük asya’yı aşmış, bağdat’a yaklaşırken bir gece ıssızda, 40 haramilerin saldırısına uğramış.
    haramiler, kervanı darmadağın etmişler, develeri kaçırmışlar, malları yağmalamışlar, heybetli korumayı da derdest edip teker teker üstüne çıkmışlar. bir harami, iki harami derken, 39 haraminin ırzına geçmesine gıkı çıkmayan heyula zenci, sıra kırkıncı haramiye gelince birdenbire “haayt!” diye nağralanarak doğrulmuş. çekmiş boyu kadar kılıcını, 40 haraminin 40’ının da kafasını uçurmuş.
    kaçan develer toplanmış, dağılan mallar yüklenmiş, kervan yeniden yola düzülmüş. bağdat’a varıp mallarını satan kervancılar, oradan aldıklarını istanbul’a götürmek için yüklemişler. heyula zenci koruma da kılıcını kuşanıp kervana doğru seğirtmiş ki, kervancı başı, “dur” demiş. “bu sefere sen gelmiyorsun, işine son verdik.”
    zenci şaşkın, “neden ağam?” diye sormuş. “ben sizi kırk haramiden kurtardım, malınızı korudum, görevimi layıkıyla yerine getirdim ya...”
    kervancı başı, dudağını bükmüş: “getirdin getirmesine, amma velakin dönüşte seni kızdıracak 39 haramiyi nereden bulacağız?”

    39 harami taraftarların psikolojisini bitirene değin sürdürüyorlar, işi sündüre sündüre taraftarın şevkini kırdıktan sonra birşeyler yapıyorlar ama süreci kesinlikle iyi yönetiyorlar.
  • 2304
    tesekkürlerimi sunmak istedigim yönetim.

    ryan babel gibi süper bir futbolcuyu daha transfer sezonu baslamadan önce renklerimize baglamayi basarmislar. bunu daha önce hic görmemistim.

    emre mor, seri, adem büyük vs. de iyi transferler. kadromuz genisliyor.

    pastanin üstündeki cilek* son günlere kadar sürer, bu dogaldir.

    edit: namaath uyardi, elmanderi de bu sekil almistik. dogru.
  • 2307
    rakiplerin durumunu göz önünde bulundurup transferi ağırdan alan yönetim. diagne'yi yaz başında 10 milyon euro'ya satsak 6 numara transferini çoktan yapmıştık. falcao da beklenirdi problem olmazdı. beşiktaş eksiklerini yavaştan kapatmaya başladı. orta sahaya bir dinamo buldukları takdirde sezon içerisinde zorluk çıkartabilirler. keza fenerbahçe'nin işi 2-3 transfere bakar. trabzonspor da bu sene plase. yani şampiyonluk garanti, mart'ta ligi kapatırız falan hikaye.

    çok geç kaldılar maalesef. hiç beğenmesem de keşke fernando kalsaymış diyorum.
  • 2308
    ibra edilmedikleri divan toplantısı sonrasında üç kupa almış, yıllar sonra ilk kez bir sezon sonunda kar açıklamış, az bütçe ile çok iyi bir yaz transfer dönemi geçirip ayağını yorganına göre uzatarak kaliteli bir yedek kulube kurup bunu iki üç as oyuncu ile desteklemiş, falcao gibi bir dünya starını adım adım kadromuza kazandırmak için yoğun çaba sarfeden müthiş bir yönetimdir.

    30 yaşındayım, futbola kafam bastığı günden beri beceriksiz yöneticilerin elinde kulübün erimesine şahit oldum. çocukluğumdan beri galatasaray batıyor, galatasaray bileklik satarak borç batağından kurtulmaya çalışıyor, aziz yıldırım kulübü o kadar iyi yönetiyor ki samandıra tesislerinin merdiven altında para basıyor zirvalari ile büyüdüm.

    şimdi ise roller değişti, fenerbahçe batarken galatasaray mustafa cengiz yönetimi ile güzel işlere imza atıp , kupalara ambargo koyuyor. taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanarak, kulüp menfaatlerini ön planda tutarak müthiş bir ekonomi politikası izliyor.

    mustafa cengiz yönetimi düşmanı ne kadar insan varsa hepsinin köküne kibrit suyu diyorum. bu yonetimde kaç yöneticimiz aktif hangisi ne iş yapıyor bilmiyorum ama başta abdurrahim albayrak ve canım başkanımız mustafa cengiz olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. varolun.
  • 2310
    görüşmelere başladık haberini yayınlasalar, transferin kesinleşme haberini bekleyecekler, o yayınlansa bu sefer de sahaya çıkmasını bekleyecekler. mesele falcao değil önemli olan mustafa cengiz yönetimini eleştirelim diye fırsat kollamak bu tipler için.

    hadi diyelim falcao geldi, mesele bununla bitmiyor. bu sefer 6 numara transferi için baskı yapacaklar. onu da aldık/kiraladık diyelim, biter mi? bitmez, bu sefer de yedek stoper, başka bir gün maaşları zamanında yatırın, diğer gün basketbol şubesini önemseyin, en son da yüzme şubesinde şampiyonluk alın diye baskı yapılır.

    bu sosyal medya ve fm gibi oyunlar daha da populer oldukça kulüpler üzerindeki baskı giderek daha çok artıyor ve 18 yaşındaki gençler kendilerini kulübün sahibi gibi görüp falcao'yu alın ya da istifa edin gibi saçma sapan eleştirilerde bulunuyor.

    bırakın bu işleri ne güzel hergün falcao'dan farklı bir resim vs görüp adım adım bize gelmesini izliyoruz, süreçten keyif alın. muhtemelen ileride çocuklarınıza dahi anlatabileceğiniz bir ismi nasıl adım adım transferini gerçekleştirdik, ne kadar kap'a girip f5 yaptık bunun keyfini yaşayın, taraftarlık budur.

    yoksa başkan onu al, bunu al yoksa istifa etmek, kimse kusura bakmasın bebeliktir.
  • 2312
    yahu arkadaşlar canınız sıkılıyor dur şu yönetime bir sallayayayım diye entry mi giriyorsunuz? serdar aziz gönderildiği zaman bu yönetime saldırıldı. ozan kabak gönderildi yönetime yine saldırıldı. gomis gitti yönetime saldırıldı. sizce bu yönetimden kimse galatasarayın menfaatlerini düşünmüyor mu? serdar efendi maldiv planları yaparken, ozan kabak kendisini yetiştiren takıma biraz daha faydalı olacakken, gomis hazır taraftar bana alıştı 3-5 diye araklayalım derken hepsi bir şekilde çözüldü. maalesef ülkenin mazlum ama başarılı çocuğuna ffp kıskacı uygulanırken zengin şımarık çocuğun cezası ortada transfer için alan, modeste uğraştılar baktılar olmuyor son çare diagneye bastılar parayı aldılar. ligi tanıyan en çok gol atmış futbolcu şuan elimizde. öyle veya böyle attığı goller ve belhanda, sosoya açtığı boş alanlarla öyle veya böyle işe yaradı adam. hatırlarsanız o transfer dönemi de tetteh için tanıtım videosu hazırlanmış ancak son anda mitroğlu ve diagne ile dönmüşlerdi. lütfen ortalıkta panik olarak gezmeyelim şuan lige en hazır takım yine biziz. öyle veya böyle takımımız yine şampiyonluğun en büyük adayı.lütfen şu liseli zihniyet gibi sürekli yönetimi gömmeyelim.
  • 2314
    suçlamak için söylemiyorum ama her olumsuz durumu da ffp'ye bağlamasınlar.
    çok basit bir örnek vereceğim.
    diyelim ki eskişehirspor'dan mehmet özcan'ı almak istiyoruz.
    eğer teklif ettiğimiz bonservis bedelini kabul ederlerse, oyuncu üzerinden yürütürsünüz ödeme işlemini.
    oyuncu kendi bonservis bedeli öder (bkz: okan kocuk) olur biter.
    diğer taraftan diyelim ki monaco da 3 milyon euro bonservis istiyor.
    falcao ile anlaşırsın ve bu rakamı ona ödersin.
    veya jorge mendes'e ödersin. yani çözümsüz değil bu mezvular.
    diagne konusunda da hatalı olan kendileridir.
    1,7 m euro'ya tamam diyecek adama 2.3 milyon euro verilmez.
    ayrıca yaz başından beri her gazeteci sürekli satılacak veya satılması lazım diye haber yaptı.
    yani en başından strateji hatası yaptık.
    kendimizi diagne'ye mecbur bıraktık, ki öyle olmasına gerek bile yoktu.
    adamlar hasan ali kaldırım için bbc gibi saygın bir kurumda west ham istiyor diye haber yaptırdılar.
    bunlar hep bağlantıyla oluyor işte...
    transfer zor bir iştir, öyle gidip falcao ile fotoğraf çektirmekle olmaz.
  • 2317
    50 farklı şekilde savunulaibilir ama ffp üstünden savunulamaz. bu takımın elinde 10 milyon euro'yu aşkın para vardı forvet oyuncusu alabilmek için. o parayı diagne mezarına gömdükleri yetmezmiş gibi "bu parayı yaza taşırız biz" gibi amatör bir düşünce içerisine girmeleri de nereden baksanız kabul edilemez.

    savunmak istiyorsanız, mali disiplinden savunun, ne bileyim kupa sayısıyla savunun, hoca'ya sağlanan iyi çalışma ortamından savunun, dursun aydın özbek olmadıkları için savunun ama ffp diyip de elleri kolları bağlı demeyin.

    düşünsenize diagne yerine gerçekten ederi 10-13 milyon olan bir forvetin takımda olduğunu? 2 aydır falcao değil sadece 6 numara diye koşturuyor olurduk transfer döneminde. dönemin kapanmasına 15 gün kaldı ne falcao ortada ne 6 numara ortada ne de diagne ve mitroglou için alıcı bulunabilimiş değil.

    diagne transferiyle ayaklarına sıktılar. o yara geçene kadar topal hareket edecekler.
  • 2318
    ffp falan hikaye her transfer döneminde aynı şey beceremiyorsanız beceren bir profesyonel tutun kimse, sizden her işi kendinizin yapmasını beklemiyor zaten, abdürrahim albayrak floryada köprü olarak başarılıysa köprü olsun, mustafa cengiz mali konularda başarılıysa mali konularla ilgilensin bıktım artık şu amatörlükten, kalmış şurada transfer döneminin bitişine 19 gün takımda 6 numara ve 9 numara yok. fernandoyu sattık yerine haftalardır adam bulamadık böyle giderse de bulamazlar da mehmet topalla kapatırız 6 numara transferini.
  • 2319
    40 gündür taraftarı falcao ile oyalıyorlar. bugünde çıkmış satmadığımız için alamıyoruz triplerine giriyorlar. sanki ffp'den bugün haberleri oldu. veya geçen senelerde bunları hiç yaşamadılar. bir adamı alamayacaksanız çıkın alamayız diyin kapansın. ama yok öyle derlerse taraftara kim şirin gözükecek. koskoca galatasaray taraftarını 3-5 gazeteci bozuntusuna oyuncak ettiler. biri çıkmış bugün haftaya salı falcao açıklanacak diyor. öbürü önce pazartesi diyor pazartesi 3-4 güne gelecek diyor. kurumsallıktan, profesyonellikten bir haber bir yönetici falcao ile fotoğraf çekiliyor. ortada bişey yok. 3 gün sonra çıkıp istedik olmadı, falcao'ya ve monaco'ya çok teşekkür ediyorum diyecekleri çok açık. umarım bu sefer yanılırım. hala fikrim değişmedi. (bkz: mustafa cengiz yönetimi/#2487775) haftanın en ofsaytlarında görüşmek üzere.
  • 2320
    orta saha transferini yapamazlarsa gercekten cok agir tepki goreceklerini biliyorlar, bu takim gecen senenin ilk yarisini forvetsiz oynadi, sonuclarini hem cl'de hem ligde gördük. avci'nin kimyasi bozulmasaydi da hayatta sampiyon olamazdik, edilgen bir sampiyonluga imza attik. kazanip, muhtac bir sekilde haftalarca adamlarin puan kaybetmelerini beklediysek sorumlusu da bu yonetimdir.

    hakemmis, tff'mis, var'mis.. cikip masaya vura vura kazanacaksiniz arkadasim maclari, lami-cimi yok, sokucaksiniz o topu rakiplerin hem kalesine hem de en musait yerlerine.. bu da nasil olur, dominant, guclu ve rakiplere korku saldiran, onlem aldirtan bir takimla olur.

    ffp var diye 2 ay onceden babel'le, seri ile anlastiniz eyvallah cok guzel de, hic mi bek/önlibero düsünmediniz ? sattigimiz adamin yerine 45 gundur adam koyamadik, ilk haftalarda rüzgari kaybetmeden lige rahat bir sekilde baslayacak, rakiplerin zayiflarindan faydalanarak rahat bir sezona giris izleyelim diyoruz, ancak takimin omurgasinin ortasi ve ucu yok.

    gidip 19-20 yasinda 2.ligden topcu alip koysaniz sahsen gikim cikmaz, bu edilgen ve süresiz bekleyis ama sinirlerini ziplatiyor insanin. allah cuma gunu yardimcimiz olsun da maci kazanalim, sure kazansinlar, yoksa isler iyice sarpa saracak.
  • 2321
    geldikleri günden beri söylüyorum. bu yönetimin 2 tane büyük artısı, 2 tane de büyük sorunu var.

    birinci artıları fatih terim ile sidik yarışına girmemeleri. hocanın büyüklüğünü kabullenmeleri ve başarıyı paylaşmakta sıkıntı yaşamamaları. bu artı özelliklerini 1.5 yıldır gayet iyi sergilediler.
    hoca da zaten bunu fark ettiği için birkaç kere mustafa cengiz'i övdü ve galatasaray başkanlık sistemidir gibi laflar etti. ikinci artıları ise galatasaray'ın tek bir kuruşunu dahi birilerine peşkeş çekmemeleri. bu artıları üstüne yorum yapmayı gerek görmüyorum çünkü kendilerine saldıranlardan her şey gayet açık ve net anlaşılıyor.

    sorunlarına gelirsek bence birinci sorunları iletişim. geldikleri günden bu yana çok büyük iletişim hataları sergilediler. son 5-6 ayda bunu bir nebze azaltmış olsalar bile hala bu sorunu çözebilmiş değiller. bu iletişim sorununun en son örneği 22. şampiyonluk sonrası trtspor'a çıkan abdurrahim albayrak'ın, "transferi son dakikaya bırakmayacağız, şampiyonlar ligi'ne hazır bir şekilde gireceğiz" beyanatıydı.*
    ikinci sorunları ise herkesin malumu olan transfer meselesi. bu konuda çok net konuşacağım; bu yönetim transfer sürecini iyi yönetemiyor. ne alırken ne de satarken iyi bir pazarlama stratejisi uygulayamıyor. 2 senedir ligin gol kralı forvetlerini değersizleştiriyor. alan ve pato'yu çin'e almaya gidip, alamayıp, çin'den dönünce havalimanında ikisine ve menajerlerine teşekkür edip, üstüne yanı başımızdaki kasımpaşa'nın forvetine 10 milyon euro verecek kadar basiretsiz kişilerden oluşuyor bu yönetim. diagne'nin geçen sezon verdiği katkıyı göz ardı etmiyorum, bence kendisi gelmese şampiyon olamazdık ama 10 milyon euro'ya diagne'den çok daha iyi forvetler var ve biz o forvetlere 2.6 milyon yerine 3 milyon euro maaş verip çok rahatlıkla alabilirdik. hadi ocak ayında zorundalık, bariyer her ne halt yüzünden ise bu adamı aldık diyelim, e bu yaz neden satamıyorsunuz be kardeşim? bu adam türkiye ligi'nde 30 gol atmış, avrupa'nın en golcü 5 forvetinden birisi olmuş, nasıl bir pazarlama yürütüyorsunuz da bu adamı kimse almıyor? gerçekten hiçbir şey olmasa bile bir şeyler kesinlikle oluyor ama hadi hayırlısı bakalım.
  • 2325
    benim de neden eli kolu bağlı olduğunu anlayamadığım yönetim.

    sorun diagne mi? alan aldığı gibi satar, sorun çözülür. taraftar mı gitsin arap yarımadasında diagne’ye takım arasın.

    oyuncuyu elden çıkarmak, pazarlamak da bir meziyettir, ortada bir sorun varsa yönetimler de o sorunu orada çözmek için vardır. kimse kusura bakmasın da kasımpaşa’da 700 bin’e oynayan adama 2.3 milyon euro verirsen o kontratı biraz zor bırakıp gider zaten. çünkü arap yarımadası dışında kimse bundan fazlasını vermez, bundan az paraya da diagne gitmez. yani satışı için onlarca pazar içinden sadece bir pazara bağımlısın. hakeza mitroglou’ya da şu yaşında şu halinde kimse 2.6 milyon euro vermez

    1 aydır ne yapıyorsun? falcao'nun peşinden koşuyorsun. ee sen daha 6 ay önce bir tanesine 10 milyon euro bonservis ödeyerek, diğerinin de senelik 2.6 milyon euro'luk maaşını üstlenerek iki tane yüksek maliyetli santrafor almadın mı? ''ffp kıskacı'' altındaysan madem, bu iki yüksek maliyetli oyuncuyu elden çıkarmadan gidip onların iki katı maliyeti olan falcao'yu nasıl almayı planlıyorsun?

    ffp işin görünen kısmı, işin görünmeyen kısmında ciddi plansızlıklar ve sorunlar yatıyor. yukarıda da belirtildiği gibi bu yönetimin en önce iletişim sorunu var.

    geçen sene gomis satıldıktan sonra albayrak çıkıp iki forvet alacağız diye açıklama yaptı ve sezona eren'le başlandı. devre arası geldi, alan'la pato'yu almaya giden aynı albayrak döndüğünde, transferde her şey olumluymuş gibi açıklama yaptı ve iki gün sonra birden profesyonel dünyanın umulmadık bariyerleri ile karşılaşıldı. şimdiyse 3 gün sonra lig maçımız var ama her şey arap saçı. sponsor konusu bile hala muamma, gelişme açıklama bile yok.

    planı programı olan insan ağustos başına kadar satacağını satar, alacağını alır bu 1 aylık vakti de rötüşlarla, fırsat transferi kovalamakla geçirir. ama sen futboldan, şuradaki hemen hemen çoğu insandan bile az anlayan bir insanı transferle yetkilendirirsen oturur ağustos ortasında; diagne satılamazsa ne yapacağız, orta sahaya kim gelecek, bu beklerle ne olacak diye hesap kitap yapmaya devam edersin. yaş ortalaması 30 olan 11'inle, 11'nin 7'si 21 ve yaş altı olan takıma karşı tel tel döküldüğünde bazı şeylerin farkına varabilirsin belki ama o bazı şeyler için geç olmuş olabilir.

    o yüzden kış transferinde olduğu gibi panikle yanlış işlerin yapılabilme ihtimali hayli olası, bizse bunları önlemek için tam da bugün her şeyi konuşabilmeliyiz. nasıl ki olumlu işleri için alkışlıyorsak hatalı işleri de görmeli ve bunları belirtmeliyiz. bu yanlış işlerin karşısında üç maymunu oynarsak eğer bu yaptığımız biatçılık olur ve üzüm yemek için değil bağcıyı dövmek için cengiz'i eleştiren malum kitle ile bir farkımız kalmaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın