• 2227
    vedat'ı almadık ya da alamadık. belki küçük bir azınlık hariç kimse yönetime bir şey demedi çünkü yönetimin tavrı çok doğruydu. bence ufak bir yanlış vardı gerçi ki onu en sonda yazarım. teklifimiz bu dedik, bekledik, gerisi oyuncu ve kulübüne kalmış bir şey. şimdi falcao ve emre mor transferlerinde de aynı tavrı bekliyorum ben. bizim planımız, bütçemiz belli ya da en azından belli olmalı. falcao'ya, teklif bu, şu tarihe kadar da dönüş yap, dersin; yapmazsa da alternatiflere gidersin. elbette olan biten her şeyi duyumcu denen gerzeklerin twitlerinden takip(!) ediyoruz ancak geçmişteki modeste, alan, pato örnekleri biraz korkutuyor beni. umarım aynı hatayı yapmayız. seri transferi gibi, onyekuru transferi gibi forveti de hallederiz.

    vedat konusunda bence yanlış olan şey ozornwafor'un kiralık verilmek istenmesiydi. yani rize kabul etse ozornwafor şu an istanbul'da belki yemek yiyemeden rize'ye gitmiş olacaktı. potansiyelli olduğunu düşündüğün bir genç oyuncu alıp da onu böyle plansız programsız bir yerlere kiralamak, kiralık olarak önermek benim düşünceme göre yanlış. ben gerçekten potansiyel gördüğüm oyuncuları çok daha planlı bir şekilde, takımını seçerek ve yapılacak özel bir anlaşma ile belli sayıda maça çıkması karşılığında oyuncuya ve kulübe bonus önererek kiralamayı düşünürdüm.
  • 2228
    artık galatasaray store konusuna el atması gereken yönetimdir. kusura bakmayın yazı biraz uzun olacak.

    teknik heyetin giydiği ürün bence en hızlı popüler olabilecek üründür. geçen yıl terim'in üzerinde gördüğümüz montlardan eşime alabilmek için çok uğraştım. en son bir store çalışanından, taraftara satışa çıkmadığını duydum. teknik heyetin giydiği bir ürün neden satışa çıkmaz? taraftara satışa çıkan siyah nike mont ise içler acısı bir tasarım bence.

    taraftar tasarımı konusuna geleyim. hadi nike ile anlaşma var, uymak zorundasınız, taraftar tasarımı formalar ürettiremiyorsunuz diyelim. taraftara özel forma, tişört şeklinde neden kendiniz çıkarmıyorsunuz güzel tasarımları?

    bazı ürünlerin kalitesi gerçekten çok kötü. tasarımlara gelince. acaba galatasaray store mağazalarını yönetenler yaş, cinsiyet, trend, moda vb. eğilimleri takip ediyorlar mı ürünleri satışa çıkarmadan evvel?

    galatasaray store mağazalarını liyakatten uzak adamlar yönetiyorsa yazık. yok eğer liyakatli adamlar yönetiyorsa biraz dikkatlerinin çekilmesi gerekir diye düşünüyorum. bence başarısızlar. bu başarısızlık galatasaray'a yakışmıyor.

    eğer bizim dışımızda x bir takım türkiye'de uefa ve süper kupa alsa, rakibinin sahasında kupa kaldırsa, rakibini diyar diyar gezdirip kupalar toplasa eminim acayip acayip tasarımlar çıkartır ve hunharca satardı. bizim kulüp ise potansiyeli değerlendiremiyor. üzerinden 19 yıl geçse dahi uefa kupasına yönelik hala muazzam satışlar yapılabilecek ürünler satışa sunulabilir. o dönemin yönetiminin başaramadığı pazarlama yapılabilir.

    bir paragraf da nike için açmak durumundayım.

    ulan bir markanın burnu kalkınca, kendini tekel gibi hissetmeye başlayınca böyle rahat davranışlar sergilemesine kıl oluyorum. adidas bir kulübe forma yapıyor. adamlar o sezon için 3 formasının lansmanını da aynı gün yapıyor. daha yeni yeni yayılmaya başlayan macron başarılı işler ortaya koyuyor. son örneği trabzonspor'a ürettiği formalar. biz nike'ın fiyasko forma tasarımlarına katlandığımız gibi bir de ana formamız olan parçalı dışındaki 2 çeşit forma için bekliyoruz. bu zannediyorum nike markasının şımarıklığı ile ilgili. allah aşkına bir forma tasarlıyorlar istanbul boğazı temalı diye, temayı söylemeden 100 kişiye sorsan belki 3-5 kişi doğru tahmin eder. formanın ortasına şimşek mi düşmüş, yumurta mı kırılmış ne olduğu belli değil. taraftar ısrarla düz sarı forma diyor, düz kırmızı forma diyor, gidip acayip renkler seçiliyor. ha bu eğer nike'ın şımarıklığı değil, yönetimin tercihleri ile ilgiliyse lütfen taraftara kulak verin.

    bunları neden buraya yazıyorum? store yönetimi için yazdıklarım sayın başkan ve yönetime bir çığlıktır. geçmiş yönetimler başaramadı ama başarırsa sayın cengiz başaracaktır. nike için yazdıklarım ise, eğer forma konusunda bahsettiklerim nike kaynaklı ise görüşüp şikayetlerimizi, dileklerimizi bildirmeleri lazım. yok eğer bazı şeylere yönetim karar veriyorsa taraftarın sesini dinlemesi lazım. problemler nike kaynaklı ve nike buna devam edecekse, zamanı geldiğinde nike'ı terketmek lazım. diyeceksiniz ki para, para, para. bize onların verdiğini diğer markalar veremez. anlıyorum. para batsın, kahrolsun para. hepsi değerlendirilip optimum çözüm bulunmalı. en azından en yakın parayı verecek üretici değerlendirilmeli.

    özetle, sayın cengiz ve yönetimi bizi hak ettiğimiz kaliteye kavuşturmalıdır. ayrıca nike dahil hiç bir marka, bizim için galatasaray'dan büyük değildir.
  • 2229
    taraftarlarımızın hemen hemen hepsi falcao transferini iple çekiyor. bunu gerek twitter aleminde çeşit çeşit hashtag açarak; gerekse de mustafa cengiz'in söyleyişinde tezahürat yaparak açıkça belirtiyorlar. sadece bizim gündemimizde değil, tüm türkiye'nin gözü kulağı falcao transferinde olmuş ama velev ki gelmedi diyelim, ne olacak? birlik olup yine mustafa cengiz yönetimini yerden yere mi vuracağız, yoksa bir sonraki forvet hamlesine mi odaklanacağız? ben söyleyeyim, yerden yere vuracağız.

    hadi biraz daha arttırayım, falcao gelmedi ve diagne'de gitmedi... üfff kıyamet kopar kıyamet. bazıları tarafından beceriksiz olurlar, bir başka grup tarafından vasıfsız ilan edilirler, öbür grup ise kulübü savunamazlar der vs. uzayıp gider. peki değer mi?

    kulüp içindeki liseciler bile, gelen başarılardan rahatsız olmuş olmalılar ki bu yönetimi ibra etmediler. medya baskısından tut, tff ve kulüpler birliği gibi kurumların iki yüzlülüğüne kadar her şeyle savaşıyorlar. tüm bunların yanında bizde sırf transfer yapılmadı diye sırt mı dönelim? bir tokatta biz mi vuralım?

    olmaaazz arkadaşlar, olmazz.

    imparatorumuz var, imparatorumuz ile çok iyi anlaşan, kulübün iyiliği için her daim savaşmaya çalışan bir yönetimimiz var... bir transfer uğruna yok mu edelim bunu? ortada fol yok yumurta yok ama, her daim yönetimimizin arkasında olduğunu gösterelim ki, olası bir olumsuzlukta ayrışmayalım.
  • 2230
    mahkeme süreci de sonuçlandığına göre tüm enerjisini masadaki sorunlara vermesi gereken yönetim.

    şimdi bu ara yine çok popüler ama ben transfer konusundaki başarısızlıklarına değinmeyeceğim. onu zaten kendilerini göklere çıkaran grup yapacaktır, bize sıra gelmez.

    mecidiyeköy otel/teknopark projesi. ne durumda kimse tam bilmiyor. dursun zamanında bitmişti sanırım kaba inşaat. kaç senedir istanbul’un en değerli, en işlek noktasında ölü vaziyette bekliyor. yıllardır izin bekliyoruz güya bi yerlerden. her divanda başka bir mazeret. en kötü teklife kiraya verseydik en azından amatör şubelerden bir kısmının masrafını çıkarıyor olurduk. bence bu ekonomik şartlarda boş boş durmasından iyidir. sözde dursun 5m dolar verip kiralayacaktı kimse talip olmazsa. tabii ki yapmadı. peki mevcut yönetim işi bitirebildi mi 19 aydır?

    kemerburgaz tesisleri. en son 3 ay önce başkan bizzat bir kaç güne çözülecek bakanda imzada dedi. çözülemedi sanırım. güya bürokrat bir başkanımız ve başkan yardımcımız var. sağolsunlar floryaya kira ödeyecek raddeye geldik. kimse buna dursunun suçu demesin. dursun bu hayatta gördüğüm en berbat başkan ama icraatte kim var 19 aydır?

    spor salonu. dursundan kalan bir diğer ihale. buna da başkan bir çözümümüz var demişti. burada da teknopark yatırımı sözü vermişti. 19 aydır ne gibi ilerlemeler sağlandı bilen varsa aydınlatsın beni çok memnun olurum. geçen bir yerde boğaziçi üniversitesinden yetkililerle görüşüldü haberi görmüştüm ama detay yoktu. en son yusuf günay divanda pek de umutlu konuşmadı. iptal olmaz umarım. şayet iptal olursa devlet karşımıza yüklü bir fatura çıkarırsa hiç şaşırmam. dalga geçer gibi iş yapıyoruz. çatı işinden sıyrılalım diye bu taahhüdün altına girdik. şimdi devleti oyalamak için bahane bulmuşuz gibi bir noktaya geldik.

    riva olayını oturup baştan bir konuşacaktı başkan tokiyle. o işte de pek ilerleme sağlanamadı sanırım. hatta bahsini bile açtı mı emin değilim. keşke en azından kemerburgazı rivayı 3 kuruşa türlü oyunlarla kapatan firmalara yaptırabilse. keşke o hüneri gösterebilse. tabi önce oradaki mevcut sorunları halletmesi gerek.

    ada konusu muamma. kulüp üyeleri oy birliğiyle, çay kahve içmek, pilav yemek için diretip kapattılar. davalık olundu sonra hevesleri kırılırdı. kıracıyla anlaşıp geliri artırmak varken geldiğimiz durum ve adayı o şekilde görmek üzücü. açıkçası kulüp kodamanlarının 3 kuruş verip keyif yapamamaları çok umurumda değil. ama yine de o yıkıntı hoş değil. çözüm? bekliyoruz..

    temsiliyet konusunda çok ciddi sıkıntılar var. abdürrahim albayrak müthiş bir taraftar. bence floryada da çok faydalı. ama lütfen transfer işlerinden ve basın sözcülüğünden uzak dursun. istemeden de olsa zarar veriyor.diagneyi satmamız lazım diye açıklama mı olur başkan? nasıl iş adamısın sen?

    bir de ağızlarda hep aynı laf, çok çalışıyoruz! hiç durmadan gece gündüz çalışıyoruz. çok fedakarlık yapıyoruz.. 3 kuruşa çalışıp çoluğunun çocuğunun rızkından artırıp gönül verdiği takıma her türlü maddi manevi desteği veren insanlar ne yapıyor peki? biraz utanır insan. çalışmayacaksan , eleştiriye gelemeyeceksen aday olmayacaksın. o koltuklarda oturmanın sağladığı maddi manevi faydalara girmiyorum, zira bir hayli uzun bir paragraf gerektirir.

    başkan eskisi kadar çok konuşmuyor ki bence bu iyi. umarım bu şekilde devam eder. gerçi geçen emre mor konusunda bir kaç kelam etti ve şimdi durum ortada. onun açıklamaları direkt sebep olmamıştır belki transferin durmasına ama böyle zor durumda kalırsın yerli yersiz konuşursan. başkan çok konuşmamalı az ve öz konuşmalı. ortada çok gözükmemeli bir ağırlığı olmalı.bence...

    beni şahsen rahatsız eden bir diğer konu sürekli o fotoğraf karesine girme çabası. sürekli hocayla bir yakınlık kurduk, bizi bozamazlar, çok uyumluyuz vs. her ay yeni sözleşme yapıyoruz hocayla. yeter. yukarda saydığım aylardır çözüm bekleyen ciddi problemlerimiz var. şampiyon olduk kutladık eğlendik bitti. keşke yusuf bey mesela bu şov işlerini bırakıp biraz da bizi bu sorunlarımız hakkında bilgilendirse sosyal medya hesabından?! hocayla çekindiğiniz o fotoğraf karesini siper etmeseniz her dara düştüğünüzde?

    benim nazarımda en büyük başarıları ffp anlaşması ki onda da aslan payı mete ikiz ve burak elmasındır. bir diğer takdir ettiğim duruşları da sene içinde yayıncı kuruluş ve trtye karşı gösterdikleri tavır olmuştur. tabi en başta bizi dursun belasından kurtarmaları.

    mali konular bir nebze daha iyi geçmişse göre. esas sebebi ise sportif başarı ve futbolcu satışları. kendi yarattıkları, oluşturdukları bir proje sonucu gerçekleşmemiş gelirler. para yemedik transferlerden diyorlar bazı sosyal medya hesapları üzerinden. bravo size. eskiden akçeli işler dönüyormuş bu yönetim asla yapmamış. doğrudur inanırım da yani ben de hırsızlık yapmam ama övünmem bununla. zaten olmaması gereken bir şey bu. sportif başarıyla gelen gelirler de kimse kusura bakmasın, hocaya yazar yönetime değil.

    kıssadan hisse az laf, az şov ama çok iş artık. bir de lütfen koskoca yönetim kurulunda 3 kişi çalışıyormuş izlenimi vermeyi bırakın. şayet öyleyse seçime gidip yenileyin kadronuzu. zira siz de farkındasınız umarım, yapılacak iş çok.
  • 2231
    transfer konusunda tartışmasız şekilde beceriksizler.

    şimdi kardeşim ali koç'a plaket veren, fenerbahçelileri kulübe üye yapmaya çalışan ve şirketin parasını cebe indirmek isteyen lisecilere karşı yönetimi koruruz. fakat mustafa cengiz ve ekibi bu durumu kötüye kullanıyor gibi. ne zaman transfer eleştirisi alsalar tak diye fatih terim'li bir sosyal medya paylaşımı yapıp sıvışıyorlar. yani hiç buraya gelip size dursun özbek müstehak falan yazmayın ayıp edersiniz. bu yönetim transferde beceriksiz ve bu durum kulübü zarara uğratıyor. bu çok net.

    bütün plan diagne'nin satışı üzerine kurulmuş ve devre arası elindeki fazla bütçeyi bu adama bağlamışsın. yapmaları gereken şey basitti. sezon bittikten sonraki gün ilk iş diagne'yi satmaktı. işi bilen yönetim bunu yapardı ama bizimkiler muhteşem öngörüleri sayesinde diagne'nin afrika kupası'nda gol kralı olup 20 milyon euro'ya falan satılacağını zannetti. sat kardeşim. sat gitsin. teklif yoktu falan demeyin bal gibi de vardı. yönetimin haber uçurduğu bipspor'dan ibrahim seten 13 milyon euro veriyorlar demedi mi? teklifi kabul et oradan gelen parayla da transferlerini erkenden yapıp kampa yetiştir. ama yok bizimkiler 3'ün 5'in hesabını yaparken muhtemelen arap kulübü teklifi düşürdü. yoksa neden bu iş ağustos'a kadar uzadı? var mı mantıklı açıklamanız? sonuç olarak bonservisli yapacağımız transferler gecikti. luyindama hala kapa bildirilmedi farkındaysanız. keza burada alınsın da alınsın diye yazıp durduğunuz mehmet özcan da alınamayacak. çünkü muhteşem yönetimimiz diagne'yi satamıyor.

    önümüzdeki hafta içinde hareketlilik bekleniyormuş. artık bir zahmet satsınlar şu adamı da yolumuza bakalım. ama defansif orta saha transferinin gecikmesi iyiye işaret değil. bu adamın takıma alışma süresi vs. derken bir bakmışsın ekim ayına gelmişiz. melo-selçuk orta sahasını yeniden kuracağız diyorsunuz ama o adamlar temmuz'un başında kampta harıl harıl çalışıyordu.

    siz hala ısrarla kulübün kuruşunu düşünüyorlar, parayı sokağa atmıyorlar derseniz kendinizi kandırmış olursunuz. unutmayın ki transfer sezonunun sonuna yaklaştıkça ve ligler başladıkça hem kötü oyunculara kalırsınız hem de o kötü oyuncuların maliyeti yükselir. durum bu.
  • 2235
    transferle ilgili eleştirilerin tümünü hak eden yönetimdir. transferde beceriksizler bu net. yer yordam bilmiyorlar. işin garip ve komik tarafıysa sütten ağızları yandı, yoğurdu üflemiyorlar. *alan carvalho

    başkanın duruşunu, karakterini, olgunluğunu, yeri gelince lafı cuk oturtmasın ve iletişimini beğeniyorum. ancak transfer politikası içler acısı. yerden yere vurabiliriz.

    eğer abdurrahim albayrak transfer yapamıyorsa, ki öyle. “hakan’ı istiyorsam önce ahmet’i sonra emre’yi isterim. en son bari hakan’ı ver” derim gibi komik bir politika ile olacak işler değil. ancak bu konuda kendisine kızamayız.

    atayacaksın...

    ikna kabiliyeti yüksek, en az 3 lisan (ingilizce, fransızca ve/veya ispanyolca) sahibi olan bu konuda daha tecrübeli, eski yönetimlerin transfer sihirbazları ile görüşürsün.
    yönetime alırsın.
    onlar bu işi hallederler, para kazanırlar.
    sende prestij kazanırsın.
    en büyük kazanan galatasaray olur.

    pazarlamak; elindeki kömürü dünyanın en değerli elmasıymış gibi satmaktır.
    biz bunu başaramıyoruz.

    herkes her işi yapamaz ki. ego yapmaya gerek olduğunu düşünmüyorum. galatasaray’ın menfaatleri doğrultusunda yapılmayacak iş değil.

    kaldı ki 2019-2020 transfer döneminde falcao’nun gelmemesi ve diagne’yi satamamaları tam bir kaos olur. kaldıramazlar.
  • 2236
    kendisini sık sık eleştirdiğim yönetimdir. en çok ofsaytlanan entrylerimde durum stabil. :)

    ancak yiğidi öldür hakkını yeme. serdar aziz'e 2 milyon euro ödeyen takımdan luyindama ve marcao gibi şampiyonlar ligi tandemini totalde 1.9 milyon euro civarına kuran yönetim. harika bir maaş yönetimi. fatih hocamızın katkısı da unutulmamalı. bu transfer kalitesini, maddi, manevi, yetenek ve scout desteğini genele yayarlarsa avrupa'da 2. kupa ve sürdürülebilir başarı gerçekten hayal olmaktan çıkar.
  • 2239
    --- alıntı ---

    galatasaray’ın başı belada.
    mahkeme idari olarak ibra edilmeyen denetleme kurulunun tedbirini kaldırdı.
    anlamı; yönetim yeni “denetleme kurulu “için seçime gidecek. eğer bu muhalefetin listesi kazanırsa yandı keten helva..çok işin içinden çıkabilirsen..

    --- alıntı ---

    süleyman rodop

    yönetim değil denetleme kurulu için seçim yapması gerektiği iddia edilmiş. sorun olacağını düşünmüyorum. musta cengiz yönetimini destekleyenler yine onların listesine oy verecektir.
  • 2240
    bilindiği gibi dernek statüsünde olan kulübümüzde her daim iyi kötü bir muhalefet mevcut olduğundan ve bir de üstüne malum ibrasizlik vuku bulduğundan, karşılarına çıkarmak üzere bir süredir yana yakıla güçlü bir aday aranan mevcut yönetimimiz.

    fikrim odur ki başkan adayının kralını getirseler mevcut yönetimi bugünkü şartlarda seçimde yenebilsin. ibrasizlik yaşanan genel kurulda gece yarısına kadar inat etmek başka seçim yarışına girmek başkadır diye düşünüyorum.

    söylendiği gibi denetim kurulu için bir seçim kararı alınırsa (tüzük madde 130) o zaman rüzgara göre aklım yettiğince nacizane fikrimi tekrar yazarım.
  • 2242
    transfer beceriksizi yönetimdir.
    seri'yi dursun özbek yönetimi getirmiştir. ligin gol kralı diagne'yi adnan sezgin bulmuştur. adnan polat transferi olan nagatomo'dan bahsetmiyorum bile.

    galatasaray'ı düşünmeyen yönetimdir.
    galatasaray'a otel yapacağım ayağına saçma sapan işlere girmiştir. açık açık kamera karşısında insanları "sizinle görüşeceğiz" diye tehdit de etmiştir. bunları hepimiz yaşadık. gördük.

    galatasaray'ın şampiyonlar ligi men cezasını kaldıran yönetim kadar olamamıştır.
    dursun sezgin polat yönetimi başta olsa o cezayı alır mıydık hiç? giderdik şampiyonlar ligine.

    yani ben çok sıkıldım bazı şeylerden. herhalde bir alternatif evren var. orada abdürrahim albayrak sabah transfer bitiremeyip akşam south park bölümlerinde rol alıyor. ne bileyim mustafa cengiz gidip galatasaray'ın hisselerini dibe çakıp onları toplayıp kara geçiyor.

    bazen karanlık tarafım diyor ki gelsin bir liseli, etsin kulübün ağzına. fanlar da ağlar sonra galatasarayım da galatasarayım diye. sonra galatasaraylı tarafım diyor ki hagi'nin, sneijder'in, melo'nun, bülent'in hiç mi hatırı yok?
  • 2243
    denetim kurulunun ibrasızlığı ile ilgili tedbir kararı kalkmış. bu durumda ne olacak diye merak edenler olabilır. bir şey olmayacak. yeni bir denetim kurulu seçilecek. yönetim ise yoluna devam edecek.

    özetle olağanüstü genel kurul, yeni denetim kurulunun teşekkülü gündemi ile toplanacak ve denetim kurulu asıl ve yedek üyeliklerini seçecek.

    edit: başka mahkemelerden de tedbir varmış, bu durumda denetim kurulu da görevine devam eder.
  • 2244
    yönetime geldikleri ilk günden beri kendilerine karşı acımasızca yapılan eleştirileri ve algı operasyonlarını gördükçe sinirden köpürüyorum. mesela twitter'dan eleştiren sözüm ona genel kurul üyeleri var. bunlara bakarsan mustafa cengiz yönetiminin tek bir olumlu icraatı yok ve şimdiye kadar muazzam güzel yönetilen kulübümüz mustafa cengiz yönetimince sabote edilerek rezalet derecede kötü yönetilmekte. bununla beraber başarısızlıklar almış başını yurumus. aslında bunların niyeti belli hepsini az çok galatasaray'ı takip edenler bilir; kimisi seçim dönemlerinde ortaya çıkar, kimisi menfaat peşinde koşar, kimisi galatasaray'a sıradan bir taraftar kadar katkısı olmamistir, kimisi bilmem ne... bunların kaç tanesinin -hadi locayi geçtim- kombinesi var dersiniz? beni bundan öte sinirlendiren şey bunların peşinden giden sözüm ona taraftar... hadi bu taraftarlar(?) özhan canaydın donemini adnan polat dönemini falan yaşlarından dolayı hatırlamiyorlar, arkadaş dursun özbek dönemini de mi hatırlamıyorlar?

    yönetimin eleştirilecek tarafları yok mu, elbette var. ama arkadaş hiç mi yönetim görmedik? benim gibi hemen her zaman muhalifliği ağır basan bir insan bile bu yonetimin savunuculuğunu yapmaya çalışıyorsa ortada büyük bir haksızlık olduğundandir yada en azından öyle dusundugumdendir.
  • 2245
    denetim kurulu yeniden seçilirken yeni üyeler muhalif kanattan seçilirse kendini şuan ekrem imamoğlu başkanın ak parti ağırlıklı belediye meclisinde çalışmaya çalışması gibi bir ortamda bulacak ve ister istemez tatları kaçacak yönetimdir. yani birşey olmaz diye düşünmeyelim, işi hafife almayalım.

    o sebepten seçime yüksek katılım şarttır, dilerim de öyle olur. yüksek katılım derken de umarım yönetim ibrasizlik çıkan genel kuruldaki gibi gafil avlanmaz ve gerekli sayıda destekçisini oy atmaya getirtir.
  • 2247
    kesinlikle ama kesinlikle seçim kararı almaması gereken yönetimdir. ortada hukuksuz bir durum var ve emsal karar var. bu şartlarda geri adım atıp seçime gitmek, idari ibrasızlığın her yönetim için bir tehdit aracı olarak kullanılmasını sağlar. mahkeme sürecini sonuna kadar beklemeli, idari ibrasızlığın hukuksuzluğuna dair kararı aldıktan sonra da acilen tüzük değişikliğiyle idari ibrasızlık kavramını tüzükten kaldırmalıdır.
  • 2248
    seçim kararı almasını doğru bulamadığım yönetim.

    bizim tarafımızda haklı görünseler de, kongrede "tüzüğe aykırı davrandıkları" gibi bir algı var.

    yani azımsanmayacak bir bölüm "evet, size yanlış yapıldı ancak tüzük seçim kararı alınmalı diyorsa seçim kararı almaliydiniz" fikrinde.

    dolayısıyla tüzüğe, yani "geleneklere" zeval gelmesin diye bile mustafa cengiz yönetimini düşürmeye çalışacaklardır.

    sayın cengiz'in öncelikle kongrede kendini iyi ifade edip bu algıyı kırmalı.

    dursun özbek gibi ava giderken avlanmak da var.
  • 2249
    şu an alınacak seçim kararı hem kendilerinin hem de kulübün ayağına sıkmaktan başka bir şey olmayacaktır.

    yönetim olarak oyuncu satma konusunda biraz problem yaşasalar da kulübün bir kuruşunu boşa atmadıkları konusunda eminim. bu durumu pek ala yaptıkları sözleşmeler ile görebiliyoruz. maç başı ve puan başı primi prim olaylarını kaldırıldı.

    başarısız olarak nitelendirebileceğim tek konu ise sponsorluk olabilir. son iki sezondur şampiyonlar ligi arenasında boy gösterecek takımın sponsorları daha güçlü olmalılar. tabi ülkenin bozulan ekonomik yapısı da bunu engelliyor.
  • 2250
    kendilerine darbe yapan liseci zihniyetle sonuna kadar savaşması gereken yönetim. evet zaman zaman eleştirdik kendilerini. yaptıkları yanlışlar da oldu zaten fakat hiç bir yönetim dört dörtlük değil. bize düşen şu an arkalarında durmak. her şey tam takır ilerlerken ve kendileri mali açıdan kulübü gerçekten çok iyi yönetirken asla seçime falan gitmemesi gerekir. etraftaki akbabaların tek beklentisi zaten bu yönde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın