• 1876
    malum başkanın araplarla yakın ilişkileri var, tıpkı arap atı gibi geç açıldılar. kendilerini her defasında savunan benim bile yavaş yavaş sabrımı zorlamaya başlamışlardı. transferler konusunda bir şey demeye gerek yok hepsi nokta atışı. en büyük eksiklikleri ise iletişimsizlik. bir kaç duyumcu bile taraftarı bir anda galeyana getirebiliyor. bunun olmaması gerekirdi. böyle devam ederlerse daha önce de belirttiğim gibi efsane yönetim durumuna geçebilirler fakat tıpkı 5 gün önce ye kadarki gibi dursun özbek yönetimi ile de kıyaslanabilirler. yolları açık olsun.
  • 1877
    son zamanlarda eleştiri boyutunu aşıp ithama varar derecesine yermiş olsam da son iki günde yaptıklarıyla tebriği hak ettiler. tabii ki geç kaldılar, tabii ki görevleri zaten bu ancak yaptıkları iş de fevkalade bir güzellikte. zira alınan her oyuncu, oyuncuların sözleşmesi, satılan oyuncular ve daha birçok hususa da dikkat edince 18-19 sezonu devre arası transferlerini menfaatlerimize en uygun şekilde yaptılar.

    başta başkanımız olmak üzere tüm yöneticilerimize saygılar, hürmetler.
  • 1879
    transfer döneminde beceriksiz olduklarını düşündüm.
    şuanda daha sağduyulu düşünmemi sağlayan ise:
    ilk yarıda leblebi gibi gol atan diagne için kaç milyonlar konuşulurken, bonussuz paysız vs iyi bir fiyata alınması,
    mitroglou transferinde bonservis olmadan 1.5 yıl kiralanması,
    kongolu canavarın akıllı bir şekilde alınması,
    marcao transferi,
    bunların yanında yıllık ücretlerinin gerçekten normal fiyatlarda tutulması gerçekten önemliydi. galatasaray’ın paralarını çar çur etmediklerini gösterdiler.
    arkadaşın birisi yazmıştı yukarılarda, 2 gündür aç kalan çocuklarını babası doyurdu diye teşekkür edilmez diye. ancak 2 gündür geleceklerini düşündükleri için yemek vermediği ve karınlarını doyururken de en makul ve en lezzetli yemekleri seçtikleri için babaya teşekkür edilir. şahsen ben babama tadelle için teşekkür etmişliğim çok var.
    bundan dolayı teşekkür ettiğim yönetimdir.
  • 1881
    evet transfer dönemi* bittiğine göre bir değerlendirme yapabiliriz. mevcut transfer dönemi içinde yönetimi bazı konularda eleştirdim. serdar aziz konusunda diagne’ye 12 milyon eur verebileceği söylentileri çıktığında eleştirdim. transferlerin son iki güne bırakılmasını hala büyük bir hata ve kumar olarak görüyorum. göztepe maçında puan kaybetmiş olsaydık şu anda bu transferlerin hiç bir anlamı olmayacaktı. allahtan kazandık ve çok iyi transflerler yaptık da rüzgarı arkamıza aldık.

    serdar aziz konusu çok kötü yönetildi. oradan 2.3 milyon eur geldiğini açıkladılar ama bunu serdar’ın alacaklarına karşılık mı yoksa alacaklarından vazgeçip ödediği tazminat mı orası muallak.

    iyi niyetlerinden hiç bir daim şüphe etmedim. abdürrahim albayrak’ın olduğu yerde galatasaray’a ihanet olmaz. hatalar olur yanlışlar olur ama asla ihanet olmaz. bu entry en ofsayt entrylerim arasında durur. fikirlerim hala geçerli. (bkz: #2561624)

    gelelim diagne konusuna; daha önceki entrylerimde 7-8 milyon eur üzerindeki bir rakamın kendisi için fazla olduğunu söyledim. evet biraz fazla ama mevcut transfer piyasasında forvet yok. tetteh gibi adamlardan 8-10 milyon eur istediler. bilinmedik kapalı kutulara 7-8 vereceğimize bildiğimiz adama 10 vermek tölere edilebilir. diagne transferi ile galatasaray psikolojik olarak şampiyon olmuştur.

    alınan oyuncular nokta atışı adamlar. alınabilecek en iyi oyuncuları aldık. bu dönemle alakalı içime sinmeyen tek şey serdar’ın fenerbahçe’ye gitmesi oldu. kağıt üstünde 2.3 milyon eur bedel kazansak da yine de içime sinmiyor. o da nazar bocnuğu olsun.

    beceriksiz dediğimiz mustafa cengiz yönetimi son 2 günde harika denebilecek 3 transfer yaparak birçoğumuzu yanılttı.

    biz taraftar olarak her daim yanlış gördüğümüzü söyleyeceğiz ve galatasaray’ın kuruşunun hesabını da yeri geldiğinde soracağız. 2018-2019 ara transfer döneminde çok iyi oyuncular aldılar. emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
  • 1882
    2018 - 2019 sezonu ara transfer dönemi boyunca yaptiklariyla eleştiriyi de övgüyü de hak etmiş yönetimimiz. yönetimin artıları da vardı eksileri de , bana göre artıları daha coktu. üstteki girdilerde bununla ilgili detaylı analizler yapılmış, ellerinize sağlık arkadaşlar.

    2018 - 2019 sezonu ara transfer dönemi tartışmalı, yorucu , yıpratıcı ve mutlu sonlu bir süreç oldu bizler için. ben özellikle fatih hoca 31 ocak' ı bekleyin dedikten sonra sakin kalıp yönetimin nasıl bir tavır sergileyeceğini bekledim.

    transfer döneminin son günleri fatih hoca basın toplantısında tatli sert giydirmis, taraftar elestirileri ayyuka çıkmış, fırsatçı muhalifler kaos kokusunu almış bastırırken ortam hata yapmaya son derece müsaitti. ' galatasaray'in bir kurusunu sokağa atmayiz ' diyen bir yönetim için ciddi bir sınav dönemiydi. içlerinde benim de bulunduğum birçok taraftar yönetimin telaş transferi yapıp hunharca para harcayacağını düşünüyordu, hele ki ciner grubuyla diagne pazarlığı yapılırken.

    ama yönetim uygun maliyet ve maaşları içeren bonussuz sözleşmelerle hem de ihtiyacımız olan yerlere tartışmasız isimler alarak sözünü tuttu , paramızı sokağa atmadı. daha planlı olmayı öğrendiklerini/ ogreneceklerini düşünüyorum. kendilerine güvenim sonsuz , cok mutluyum , cok umutluyum , yuruyedursunlar.
  • 1883
    önceki entrylerimde kendilerine ne kadar kızdıysam da transferin son gününde çok iyi işler yaparak mutlu etmiş yönetimdir.
    diagne ligde 2 sezondur kendini kanıtlamış bir oyuncu. 27 yaşındaki istim üstündeki bir oyuncu için 10 milyon euro çok değil. sadece 1 sezon kendisini avrupa arenasında göstermesi ile değerini 2’ye katlayabilir. zira 20-30 milyon eurolar avrupa kulüpleri için artık çerez parası oldu. kesinlikle zarar etmeyiz. en kötü aldığımız paraya satarız ki bu alınabilir bir risk.

    mitroğlu ise gerçekten muhteşem bir iş. tek kuruş kiralama bedeli ödemeden forvet rotasyonunu böyle bir oyuncu ile doldurmak muhteşem. her ne kadar bu sene marsilya’da çok kötü günler geçirse de geçmişi ortada.

    marcao izlediğimiz kadarıyla iyi oyuncu. ödenen bonservis ve maaş çok uygun. gene güzel iş.

    luyindama hakkında çok bilgim yok. oyuncuyu daha önce hiç izlemedim. ancak ekonomik olarak konuşulan rakamlar bence gayet makul. genç ve belli ki potansiyelli bir oyuncu. tutarsa ihya eder bizi.

    hasılı son gün 10 üzerinden 10’luk bir operasyon düzenlendiler.

    ancak sevgili yönetim, bu taraftarı transferin son gününe kadar kıvrandıracağınıza bütün bu oyuncuları devre arası kampına yetiştirseniz; transferleri eylül’den ocak ayına kadar halletseniz de biz taraftarlar bu kadar karın ağrısı çekmesek hem de siz bu kadar yıpranmasanız daha güzel olmaz mıydı?
  • 1884
    en çok eleştirenlerden biri olarak haklarını verme seremonisine benim de katılmam gereken yönetimdir. eleştirdiğimizde "hakaret" etmediğimiz gibi, "haklarını teslim" ettiğimizde özür dilememiz gerekmiyor. herşeyi uçlarda yaşamak kişisel tercihler olabilir ama tartışmayı, eleştiriyi, yeri gelince doğru yapılanları takdir etmeyi bilmek lazım.

    2018-19 sezonu ara transfer dönemine berbat başlamış, berbat devam etmiş, ama oldukça başarılı sonuçlandırmıştır. takımdan ayrılanların yarı maaşlarına en az onlar kadar katkı yapabilecek oyuncular takımımıza katılmıştır. bana göre uefa kupasında finale kadar gidebilecek bir kadro oluşturulmuştur. hoş fatih terim'in çıkışı olmasa, bu şekilde tamamlanır mıydı hala emin değilim.
  • 1885
    çok eleştirdik. eleştirilmeyi hak ettiler çünkü. son 2 gün de olsa, takımın eksiklerini giderdiler. teşekkür ederim kendi adıma.
    inşallah bu yönetim ya da başka birileri bi daha böyle bir dönem yaşatmaz bize olumsuz anlamda.

    gerek fatih hocanın açıklaması gerek ultraslan ve bilumum taraftar baskısı olmasaydı bunlar böyle olmazdı. süreci hızlandıran bu baskı oldu. hele fatih hocanın istifa iması, buz etkisi yaptı başkanda bence.

    artık çok şükür geride kaldı. şu anda tartışma ortamı yine bize, taraftara zarar verecek. hocama zarar verecek. bizden başka düşünen olduğunu, kendine dert eden olduğunu sanmıyorum galatasaray'ı. o yüzden yine kendimiz için hocaya destek olalım, şampiyon olalım, kupalar kazanalım. avrupa'ya dönelim. hocamla.
  • 1886
    mali anlamda yaptıkları olumlu düzenlemeleri yapılan son transferlerle* de bir kere daha gözler önüne seren, eleştirilmesi gereken*, fakat gömülmemesi gereken yönetimdir.
    benim en büyük eleştirimi fatih hocayı karşılarına aldıklarını hissettiğim anda(u: 26 ocak 2019 göztepe galatasaray maçı sonrası hocanın yaptığı açıklamalardan sonra) olmuştu, o durum da bir gece operasyonu* ile hemen düzeltildi, yanlış anlamalar giderildi.

    yapılan transferler hem kalite olarak, hem ekonomik olarak(u: diagne'nin bonservisi tabiki çok pahalı ama muhtemel süper lig gol kralından bahsediyoruz), hem de yaş olarak oldukça iyi isimler. hepimiz forvetsizlikten dem vururken belki de unuttuğumuz bölge olan stoper pozisyonuna* da kaliteli iki ismi kattık.
    bu saatten sonra, hoca istemese olur muydu vb. spekülasyonları da, galatasaray'ın başarısına odaklanmamız gerektiğini düşündüğüm için, düşünmememiz gerektiğini savunuyorum.

    artık fatih hocanın da dediği gibi hak edene hakkını verme, ilgililere teşekkür etme zamanı gelmiştir. yapılan transferlerde ve geldikleri günden bu güne yapılan mali düzenlemelerle galatasaray'a katkıda bulunan başta mustafa cengiz olmak üzere bütün yönetime teşekkür ederim.**
  • 1887
    göreve geldiğinden beri tek yapması gereken az konuşmaktı. konuştuğunda da kulübün maddi durumları nedeniyle zorlu bir süreçten geçileceğini, önceki yönetimler gibi davranıp isimlerinin taraftarlarca haykırılmasını kendilerinin de isteyeceğini ama galatasaray'ın zor durumda olduğunu, bu yolda taraftarların sabrını dilediklerini söylemekti.

    gereksiz rüyalarda görülen forvetlerden bahsedilmesi, albayrak çıkıp 2 forvet alıcaz, devreye bi ulaşalım uçucaz demese, taraftar serzenişte bulununca -illa ki bulunan çıkar çünkü- sorunları gidermeye çalışıyoruz diye açıklama yapsalar yeterdi.

    o zaman ne gomis ne rodrigez ne ozan satılınca, ne serdar kadro dışı bırakılınca laf üstüne laf yemeyeceklerdi. yine yiyeceklerdi ama az yıpranacaktı kulüp. her defasında biz enkaz kaldırıyoruz. ne yazık ki bu yolda çok sevilmeyeceğiz deseler saygı kazanırlardı. en büyük cefayı fatih terim çekecekti ki adam zaten eninde sonunda çekiyor. onunla bilgileri düzenli paylaşsalar yeterdi.

    böyle bir ortamda 1 ay boyunca zaten transfer beklemeyen taraftarın son gün mitroğlu, diagne gibi transferleri duyunca ne hale geleceklerini düşünebiliyor musunuz? formül çok basit ama işte olmuyor bu topraklarda...

    bu ülkede insanların en çok ihtiyacı olan şey dürüstlük, yalan söylenip kandırılmama. iyi niyetli bile olsan o hassas bölgeye dokunursan eleştiriyi yersin.
  • 1888
    2018 - 2019 sezonu ara transfer dönemi süresince mantığıma uymayan hareketlerini ve plansız-programsızlıklarını eleştirip durduğum, güzel hareketleriyle ise de sevindiğim, teşekkür ettiğim yönetimimizdir.

    dün gece itibariyle bunlar geride kaldı. yönetim kararlarını aldı ve tohumlarını ekti. dilerim tohumlar biter ve güzel güzel ağaçlar yetişir. hedef 22! hadi bakalım *
  • 1889
    hep eleştirecek değiliz. sevgili mustafa cengiz ve yöneticilerimiz ara transfer dönemini başarılı geçirip takdir edilmeyi hak ettiler. yaz transfer dönemini de hesaba katarsak toplam transfer karımız 3,61 milyon euro oldu. takımımızın maaş bütçesi de hafifletildi. transfer dönemini artıda geçirirken güncel kadromuz da bana göre güçlendirildi.

    bir taraftar olarak başkanımıza ve yönetimimize teşekkür ederim.
  • 1891
    birçok şey için kızıyoruz fakat ekonomik olarak gerçekten çok iyi yönetiyorlar takımı. diğer harcamaları yoksaydığımda bile d.a.ö. yönetiminden kalan 3.5 milyon euro üstü 3-4 futbolcu hariç (ki onları da yollamaya çalışıyorlar) forvetlerimiz de dahil 2.5 milyon euro bandını zorlamadılar bile. bunun yanında hiçbir sözleşmede ekstra prim yok. çünkü siz bu paraları futbolcuları motive etmek için kullanıyorsunuz fakat ödemeleri düzenli yapmadığınız için futbolcu bunun farkında bile olmuyordur.

    son çıkan haberlerde belhanda’nın yaz için şimdiden 9 milyon euro bedelle satıldığı söyleniyor. hayırlısıyla belhanda, feghouli, fernando’nun da maaş yükünden kurtulabilir, bu oyuncular yerine takım yaş ve maaş ortalamasını daha da düşürebilirlerse fatih terim faktörünü de ele aldığımızda önü alınamaz bir galatasaray yükselişi bizi bekliyor demektir. size yeniden güvenmek istiyorum. pişman etmeyin bu taraftarı. çünkü siz neredeyse aysal dönemi de dahil son 10 yılda en çok desteklenen yönetimdiniz.
  • 1892
    buradan kendilerini sıkça eleştirdiğim kulübümüzün yoneticileridir.

    bu girdimde eleştirmeyip teşekkür edeceğim.

    süre uzadıkça yapılacak transferlere hiç inancım kalmadığı zamanlarda üç muhteşem transfer hamlesiyle yüzlerimizi güldürdüğü için içten bir teşekkür ediyorum.

    yapılan transferlerde diagne'nin bonservisi yüksek ama kasımpaşa kulübüne hiçbir başarı ödemesi, sonraki satıştan pay verme olmaması muhteşem bir iş. maaşı görünce de gözlerim büyüdü resmen yine futbolcuya ilave ödeme yok sadece maaş.
    mitroglu transferi de aynı şekilde temiz kiralama bedeli olacak diye düşünürken bedelsiz transfer ve makul bir maaş yine bu oyuncuya da ilave ödeme yok.
    nekadio transferi ise tam bir nokta atışı iş ve ffp için yüksek bir kiralama bedeli ve cüzi bir maaş. resmen serdar aziz maaşına ondan kaliteli iki stoper(diğeri marcao). bu oyuncu icin de hiçbir pirim, ilave ödeme yok. satin alma hakkımızın da olması ayrı bir güzellik.
    marcao transferi ise bence en fazla 1 sene bizde olur bu arkadaş mutlaka temiz bir paraya alıcısı çıkar.

    ben çok eleştirdim yönetimi transfer konusunda; ama ciddi büyük iş çıkardılar. umarım takımımız ligin şampiyon tamamlayıp şampiyonlar ligi'nde olur da maddi anlamda düze çıkışımız hızlanır.
  • 1895
    gelecek yabancı sınırlaması için derhal aksiyon alması gereken yönetimdir. anadolu kulüplerine, sınırla beraber zirveye olan yakınlaşmaları anlatılmalı. yine son 4 yılda avrupaya satılan türk oyuncular ile ilgili bir analiz çalışması yapılmalı.

    alt yapısı en sağlam kulüp olarak bu sınırlamaya şiddetle karşı olduğumuzu en kararlı şekilde belirtmeliyiz. böyle bir konu daha önce şikeden kurtarılmış bir kulübün bu kez ekonomik sıkıntıları var diye oldu bittiye getirilemez.
  • 1896
    21 ocak'ta bir entry girmiştim. (bkz: mustafa cengiz yönetimi/@filtresiz) şimdi finansal, sportif ve yönetimsel açıdan dediğim gibi bir analiz yapmayı arzuluyorum.
    finansal durum: sosyal medyada bazı aklıevveller 'setılmınt egrımınt' diye aklınca bu konudan yönetime vurmaya insanlar vardı. malum transferler geldikten sonra bu tayfa zaten sustu. aslında çokta takılmaması gereken bir tayfa zaten de. ffp üzerine yaptığımız bu anlaşmanın hafife alınması çok garibime gidiyor. bütün avrupa bu takım nasıl ceza yemedi şeklinde ayağa kalktı. milan bizi emsal gösterdi bu şekilde onlar da bildiğiniz üzere cezadan yırttı.
    ffp ile yaptığımız anlaşma bildiğiniz sevr anlaşması gibi. sattığın kadar al ve kadro kısıtlaması cezalarımız dışında herkes şu anlık çok önemsemediği başka bir madde daha var o da break even muhabbeti. 2019döneminde 20 milyon euro zararda olma hakkımız 2020 döneminde 10 milyon euro ve sonraki senelerde artık ekside olmamamız gerekiyor yani bu madde sattığın kadar al muhabbetinden daha sıkıntı. (bu arada türkiye'de şirketler için normalde açılış kapanış dönemleri ocak-aralıktır. ama spor kulüpleri bu muhasebesel dönemi mayıs ayında bitiriyor sezonda mayısta bittiği için yani 2019 dönemi 1 hazirandan itibaren başlayacak.)
    bu şartı sağlamak için 3 konu çok önemli birincisi şampiyonluk ve şampiyonlar ligi gelirleri bu anlaşmayı aşmamız için çok önemli. ikincisi giderlerimizi minimalize etmek. en önemli giderimiz de bildiğiniz üzere oyuncu maaşları.. şu an tam değeri bulamamakla beraber 55-60 milyon euro civarı bir oyunculara sorumluluğumuz var. bunun 40 milyon eurolara indirmemiz gerekiyor finansal anlamda sürdürebilirliğimizi yakalayabilmek için. bunun anlamı da bu yaz transfer döneminde de büyük hareketlilikler görebiliriz. ve malum kaliteli yerli oyunculara da yönelmemiz lazım.
    üçüncüsü olarak da ek gelirler yaratmamız gerekliliği. tabii bunun için galatasaray markasını hak ettiği şekilde yönetmemiz lazım buna yönetimsel başlığında değineceğim.
    21 ocak'ta ki finansal raporlama için yapacağım yorum önceki dönemlere net bir şekilde gelişme var ama bunun genel kaynağı şampiyonlar ligi gelirleri. ama ne olursa olsun yönetimin söz verdiği gibi har vurup harman savurmadığı belli. inşallah öbür dönemlerde de daha iyi tabloları göreceğiz.

    sportif
    önceden belirteyim amatör branşlar( basketbol dahil) hakkında yorum yapmayacağım futbol hariç diğer konulardan pek anladığımı düşünmüyorum.
    yönetimin geçen dönem en ama en büyük hatası malumunuz 3 ay içerisinde forvet transferini başaramamış olması. bu bizim şampiyonlar liginden kazandığımız parayı bile etkiledi. yaz döneminde bunu becerememek bana göre çok büyük başarısızlık.
    bu konuda hem yönetime hem de scout ekibine tepkim vardı. bu ara transfer dönemi biraz sancılı olsa da son günlerde olanlarla güçlü bir kadro kurduk çok şükür. diğer bir sevincim de ilk kez scout ekibinin bir işe yaradığını gördük bu açıdan da sevinçliyim. scout ekibi transferlerimizde böyle rol alsın adamlara niye kızayım ki? inşallah böyle devam eder ki etmek zorunda şu ffp denen lanetten kurtulmanın tek yolu bu. ayrıca şu alan'ı almamamıza çok sevindim açıkçası. kariyerinde sadece 1 sene avrupa'da adından söz ettirmiş sonra da çin'e gitmiş ve fahiş ücretler isteyen adamdan hayır geleceğini düşünmüyordum.

    ilk dönem çok iyi başlamasak da sakatlıklar, fenerbahçe maçı sonrası olan gelişmeler ve cezalar aynı zamanda tff'yi düşünürsek bence az hasarla atlattık. başaksehir öyle ya da böyle güçlü bir takım ama takıma güveniyorum. geri kalan haftalarda en iyi performansı göstererek sonunda mutlu sona ulaşacağımıza canı gönülden inanıyorum.

    şampiyonlar ligi biraz hayal kırıklığı oldu ama iyi tarafından bakarsak öyle ya da böyle uefa'dayız. beni diğer heyecanlandıran konu uefa için de iddialı bir kadro kurmamız. elbette bizden daha iyi takımlar var ama sonuna kadar mücadele etme potansiyeli olan bir takım kurduk.

    fatih terim'e güvenimiz zaten tam. mustafa cengiz yönetimi biraz geç olsa da sonunda güzel bir kadro kurdu diyebiliriz. fatih terim'in elini rahatlatacaktır.

    kondisyoner konusu: ilk dönem ki başarısızlığımızda bunun da etkisi olduğu net bir şekilde ortaya çıktı. italyan kondisyonerle çalışmaya başladıktan sonra net bir şekilde takımın fizik kalitesi yükseldi. hatadan dönüldü bu konuda da teşekkür ediyorum.

    yönetimsel:
    evet en çok eleştireceğim konu sanırım burada. abdurrahim albayrak kısmından başlayalım.
    sayın albayrak ile benim bir problemim yok. gerçekten galatasaray'la yatıp galatasaray'la kalkan bir insan. çok fedakar bir şekilde çalışıyor. ama bu adamın görevi nedir artık bir karar verilmesi lazım
    maç sonu konuşmayı albayrak yapıyor zeki müren türkçesiyle.... (taraftar daha da galeyana geliyor.)
    transfer görüşmelerini albayrak yapıyor. (türkiye için kabul aslında da yurt dışı kısmını net bir şekilde daha işinin eri prezantabl bir insana verilmesi gerekli)
    herkes arasında köprüyü albayrak kuruyor.( bence en başarılı olduğu iş)
    vs.
    yani demek istediğim bir adama bu kadar görev verilmez. görev tanımının daha net bir şekilde çizilmesi gereklidir.

    özellikle takımın pr konusunda takımın bir profesyonelle çalışması gerektiğini düşünüyorum.

    oyuncular konusu: açıkçası bu da en büyük mü bilmiyorum da acilen çözülmesi gereken bir konu. gidecek tüm oyuncularımız için gitmelerinden önce bir sürü karalayıcı haber çıkıyor. açıkçası bence biraz nabız ölçmek ve gelecek tepkileri alıştıra alıştıra olması için maksatlı haberler çıkarıyolar. bu bana göre aşırı yanlış. elimizdeki değerleri kötüledik bu bir kere olmadı farkındaysanız. (gomis , ozan , serdar[serdar konusuna ayrı değineceğim])
    mesela farkındaysanız şu an satmadık takımımızda olan belhanda, feghouli mariano vesaire için de benzer haberler çıktı.
    oyuncuları medyanın önüne atarak itibarsızlaştırmak bence çok yanlış. hem değerlerini düşürüyoruz hem de galatasaray gibi bir kuruma yakışmayan bir şey.

    serdar aziz konusu: serdar aziz konusunda herkesin üzgün ve aldatılmış hissettiğini biliyorum. keza ben de çok üzgünüm.
    fatih terim'i özellikle bu son dönemini çok takdir ediyorum. şimdiye dek ki en olgun dönemini geçiriyor ve allah bozmasın. ama serdar aziz konusu hocanın bu dönemde olan en büyük hatası olduğunu düşünüyorum. yanlış anlaşılmasın dediğim serdar aziz'i göndermek istemesi için demiyorum( serdar aziz'in fb'ye gitmesi o kirli şeyi öpmesi falanı göz ardı edin.)
    bunu video atarak paylaşması fenerbahçe'ye pazarlıkta avantaj sağladı. öyle bir video çekerken bunu düşünmesi gerekliydi diye düşünüyorum. fener'e gitti diye tu kaka etmem ben serdar'a. bana göre en iyi yerli savunmacı liginde en iyilerinden bu kadar ucuza gitmesinde yönetimin hataları olduğu gibi biraz terim'e de yazar.

    marka yönetimi konusu: bu konu bana göre aşırı ama aşırı önemli. galatasaray markasını bırakın türkiye'yi dünyaya bile pazarlayabileceğin harika bir marka objektif bir gözle. bu konuda profesyonellerle çalışılarak galatasaray markasını bir barcelona, bir manchester united olmasa da üst noktalara getirilebileceğine inanıyorum. bu özellikle sponsorluklarımızı tavan yaptıracaktır. bu konuda da aksiyonlar bekliyorum kulübümüzden.

    tff, fenerbahçe maçı ve hakemler konusu: burada mustafa cengiz yönetimi taraftarın gazıyla biraz hareket ederek istemeye istemeye boş attı özellikle hakemler konusunda. yine bir şekilde tepki gösterdiler ama bu biraz silik bir yönetim imajı verdi özellikle taraftara karşı. bu süreci daha iyi yönetebilirlerdi.

    sonuç: aklıma gelen tüm konulara değindiğimi düşünüyorum. lisedeki karne puanı hesabına göre mustafa cengiz yönetimine şu ana kadar ki yönetimleri için teşekkür belgesi veriyorum. daha iyilerini yapabileceklerine inancım tam. şu anlık destekliyorum diyebilirim. özellikle şu transferler olmadan önce malum insanla bu yönetimi karşılaştıranlar umarım yaptıklarından utanıyordur. öyle ya da böyle uğraşan yönetime malum şahısla kıyaslamak gerçekten büyük hakaret ve terbiyesizliktir.
    onlara bir çift laf hazırladım.
    geçme namerd köprüsünden, ko aparsın sel seni *
  • 1899
    (bkz: #2611385)

    uğur karakullukçu'nun diagne transferine ilişkin iddiasının doğruluğu hâlinde, yönetimin dilinden düşürmediği ''şeffaflık'' ilkesi ile hiç bağdaşmayan bir durum ortaya çıkacak. galatasaray taraftarı, her transferin hemen hemen her mâlî ayrıntısını bilmek isteyen, buna alışmış olan bir taraftardır. emre taşdemir'in maaşına ilişkin bir açıklama yapılmamasından sonra bir de diagne transferinde sonraki satışa dair bir kâr payı anlaşması bulunduğunun ortaya çıkması, hem bu anlaşma kapsamında -o dönemdeki bâzı haberlerde yer verildiği gibi- bir ''şampiyonluk primi'' olup olmadığı konusunda, hem de diğer transferlerin mâliyetleri ve geleceğe yönelik düzenlemeleri ile alâkalı büyük şüphe yaratır. bence gâyet ciddi bir konu bu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın