• 4628
    transfer yapmamalarına değil saçmalamalarına karşı olduğum yönetim.

    her transfer dönemi aynı şey oluyor. daha transfer açılmadan üç beş isim gündemde oluyor ve son güne kadar hep bu kişiler için zorlanılıyor ve de çoğu kez yapılamıyor bu transferler.

    on binlerce futbolcu var, misal irfan can, allah için ne bu irfan can? yeryüzündeki son orta saha mı? ya da mohamed ahmed mustafa'dan başka forvet yok mu?

    demiyorum ki pazarlık etmeyin ya da hemen pes edin diye. e ama her şeyi bir ya da birkaç oyuncuya indirgersen yaptığın iş eleştiriyi sonuna dek hak eder.

    çıkıp yapmayacağız deyin en azından herkes ona göre hareket etsin, ffp bahane edilebilir mesela ama sen ben transfer yapacağım diyorsan ffp yönünü aşabiliyorsun demek, bu hâlde yeterli araştırmayı yapıp alternatifli hareket edeceksin.

    transfer dönemlerinde saçmalayan yönetim. kendilerini desteklesem de bu transfer dönemleri gösterdikleri tavır olumlu yönlerini de örseliyor.
  • 4629
    daha önce de söyledim. özellikle irfancan transferinin bu duruma gelmesinin müsebbibi kendileridir. hoca gitti açıkladı, çıkar dersin ki "hocamız istiyor, ama şu an bütçe yetersiz. sene sonu tekrar bir görüşürüz" kimse sana gık demezdi. eyvallah der otururduk.

    lakin sen başkanlık sıfatı ile yanına yardımcını da alıp, bizzat irfan'ın oynadığı kulübe görüşmeye gidiyorsan o işi bitirir gelirsin. galatasaray başkanı, 4-5 yıllık mazisi olan bir kulübün ayağına gidip, futbolcu bırakmaz. alamayacak durumda ise kendi gitmez, yöneticisini gönderir. temsil ettiğiniz makam ali sami yen'lerin, yusuf ziya öniş'lerin, ahmet robenson'ların, selahattin beyazıt'ların, alp yalman'ların ve adını dahi sayamadığım bir çok değerli yöneticinin makamı. bu camianın bir itibarı var.

    alamayacaksan, alamayacak durumdaysan yöneticini gönderir teklifini yapar çekilirdin. kalkıp bizzat gidip, bitirememen kara leke olarak yazar size.
  • 4630
    yönetmek namına pek bir şey yapmayan/yapamayan yönetim. takımın eksiklerini tüm dünya biliyorken yine yeni yeniden alternatifleri olmadan ilerlediler ve aynı isimler üzerinde dönüp duruyoruz. bir transfer zora girerse diğerine yönelirsin, her şey yolunda gidecek diye bir zorunluluk yok. örnek verecek olursak ortasahaya ilk transfer hedefiniz irfan can diyelim. olur da bu transfer gerçekleşmezse yine irfan'ın yaptıklarını yapabilecek 2. bir isme yönelirsiniz. bunu bir türlü beceremediler ve panik transferleri yaptık, davila'yı zengin ettik.

    ayrıca galatasaray'ı güçsüz gösteriyorlar. bir şeylerin peşinde koşan ancak başaramayan bir camiaya çevirdiler bizi. geldiklerinden beri ozan kabak dışında bir tane isim satamadılar, sattıkları isimlerden elde ettiğimiz gelirler kimi tatmin etti, bu da başka bir soru.

    tarih kendilerini güzel anmayacak diye düşünüyorum.
  • 4631
    transfer konusunda yetersiz olduğu açık şekilde görülen yönetim. bunu inkar eden bizden değildir. swh

    lakin ki irfan can konusunda efendi gibi pazarlıklarını yapmaya devam eden, sosyal medyada birbirini gazlayan gündem yaratan insanlardan bağımsız, olması gerektiği gibi devam eden yönetim

    hoca açık açık istiyorum dedi. ua taraftar grubu istemezuk deyince buradaki herkes ua grubuna saldırdı. hoca yalnızım dedi buradakiler yönetime saldırdı. şimdi de diyorlar ki tek adam bu mu? e siz tek adam yaptınız..
  • 4632
    el atıp da, basit, net, karmaşık olmayan, kangren olmayan bir şekilde sonuçlandırdıkları hiçbir şey görülmemiş yönetim. çarşafa dolanma durumunun kanlı canlı örneği.

    “1889-1909 arasındaki on yılda, ermeniler, büyük bölümü, doğu ve güneydoğu anadolu'da; yirmi altısı 1895 yılında olmak üzere, 32 isyan ve olay çıkardılar. 1895 ekim'indeki trabzon isyanında hadiseler aşama aşama çığrından çıktı. zamanın trabzon valisi, tedbirsizlik ve bolgedeki devlet güçlerinin zayıflığı sebebiyle, bir türlü önü alınamayan olayları defalarca istanbul'daki hükümete bildirdi; yardım talep etti. istanbul'dan her defasında, "durumu idare-i maslahat ediniz" telgrafını aldı.
    hareket, kontrol edilemez duruma gelince de, bunalmış olan vali, gozünü karartıp, şu telgrafı istanbul'a çekti:
    "idare gitti, maslahat elimizde kaldı."”
  • 4634
    eğriye eğri, doğruya doğru... seçildikleri ilk günden beri plansız, programsız ve acı çektiren transfer süreçleri yaşatan kurul.

    önce aylarca forvet alamadılar.. modeste, alan, pato, tetteh vs. gomis'i transfer döneminin kapanmasına günler kala gönderip koca bir ilk devreyi eren derdiyok'a bırakmak ciddi anlamda büyük sorun. tamam dedik onu da geçtik, kış tranfer dönemi geldi yine günlerce ülke ülke gezip 3 km ötedeki kulübün golcüsüne 10 küsür milyon avro gömdüler. akıl alır gibi değil gerçekten, hiç olmazsa bir tane forvet olsun diye şimdi göndermek için dua ettikleri diagne'ye muhtaç kaldık. ozan kabak anca gitti, kalan sürede de bunu aldık diyerek geçiştirilemez bu mevzu. 10- 13 milyon avro'dan bahsediyoruz. bu paralar bizim için çok büyük paralar maalesef ve sırf 20 küsür gol attı diye hocanın hiç bir oyun şablonuna uymayan adama para gömmek profesyonelce değil. o dönem çok hata yaptık bir daha yapmayacağız dediler.. ki o sezon şampiyon da olduk, yani bir nebze o büyük hataya rağmen çoğumuz tamam tamam bir daha olmasın dedik. son olarak bu yıl orta saha için sadece 2 altarnatif ile yola çıkıldı. taylan parlamasa şu an kaçıncı sırada olurduk düşünelim.. artı bardağı taşıran son damla ise bu kış dönemi tranfer süreci. etebo tutmamış belli, taylan dışında merkez orta saha oyuncumuz yok. mecburiyetten ileri oyuncusu belhanda ve feghouili orta saha oynadı yani o derece. ya tamam buna da eyvallah hadi. e gözünü sevdiklerim 4 ay boyunca o mevkiinin alarm verdiği belliyken neden daha ilk günden en az 2 oyuncu kiralık veya satılık almadız. ilk gün diyorum ilk gün.. ikinci gün bile tranfer yapmış olsaydınız çok kabul edilebilir değildi. ama bakıyoruz neredeyse tranfer dönemi kapanacak, saatler kalmış yine gelen yok..

    "alamamak" dışında başka büyük bir problem ise alamadığımız veya aldığımız hemen her oyuncunun tranfer sürecinin çile ile dolu olması. falcao, alan, pato, modeste, irfan, onyekuru, mostafa... say say bitmez. başlangıçta; sosyal medyada olsun televizyonda olsun raiting için sürekli yalan veya yanlış bilgiler veriliyor, aslında süreçler bu kadar da gerilim dolu değildir diyordum. ancak bu dönem iyice emin oldum ki nerede sorunlu, tranferi 50 tane bilinmeyene bağlı, kısacası oluru olmayan adam varsa oraya bakıyorlar. irfan için 1 aydır yaşanan bir süreç var; gittiniz başkanlar düzeyinde görüştünüz. eğer galatasaray başkanı bir oyuncu için direk görüşmeye gittiyse o iş bitmiş ve sadece imza için gidilmiş olmalıdır. sizler göksel gümüşdağ'ı arayıp işin oluru nedir? en son neye evet der sormadan mı kalkıp gittiniz ben anlamadım ki? gelince konuşuruz mu dediniz ne oldu, öyle olduysa en fazla fotoğraf çekilir işte bu kadar basit. madem çok zor şartları var görüştük olmadı diyin bitsin. dünyada, tahmini 500 bin futbolcu vardır... mostafa için yine aynı şeyler.. görünen o ki bu sancılı ve sıkıntılı süreçlerin hepsinde aktif olan abdürrahim albayrak.. vermeyin bu kardeşinize tranfer yetkisi abicim..bu kadar mı zor yahu. adam en kolay tranferi bile dramatize ediyor. kendi içinizde bile programınız yok, bırakın teknik ekiple, menajerler ile programı..

    sayelerinde, maalesef bir dönemi daha yine gerim gerim geçirdik. şimdi bugün veya yarın birkaç futbolcu gelse bile yukarıdaki fikirlerim değişmeyecek. çünkü bu takımın ihtiyaçları dün oluşmadı, tam 4 aydır neresi eksik belliydi. tranfer dönemi açılalı herhalde 5 maç oynadık. ekstradan 5 maç daha takımı eksik bıraktılar. en kritik haftalara gireceğiz ama yine oyuncu bakıyoruz..
  • 4646
    potansiyellerini hayata geçirme durumlarına göre her birini 10-15 milyon €'lara satabileceği 2 tane 23'er yaşında adamı toplamda 9 milyon € gibi bir paraya transfer etme şansı sağlayan yönetimdir.

    o kadar sallanıldı burada ki buna ben de dahil, bu hamlelerini kutlamak gerek. bir de orta saha ve sağ beke birilerini alırlarsa hem şampiyonluk şansımız artar hem de buna bağlı olarak göreve devam etme ihtimalleri.
  • 4648
    bir iki sosyal medya şaklabanının lafıyla keremin askere zorla götürüleceğini düşünüp çok ağır laflar edildi,

    transfer döneminde yine söylenilenleri yazmaya başlasak sabaha kadar yazmak zorunda kalırız.

    bir kere anlaşılması gereken şey bu adamlar ffp'ye uydu. bizi ceza almaktan korudu. isteseler çatır çatır alır sonra gelecek yönetim derdini düşünsün derdi. ama adamlar sorumluluk duygusuyla hareket ettiler hep. tabi ki amatörlükleri var, iletişim problemleri var, kızdığımız bir çok nokta var, ama biraz da gaza geliniyor sanırım.

    geçen sene türkiye liginin çok üstünde bir kadro kuruldu. şampiyon olunamadı.

    bu sene de şu ana kadar gayet iyi işler yapıldı. maliyetler çok ama çok uygun. muhammed de onyekuru da 5 milyon euroya geldiler. ikisi de 7-8 bandında gelse kimse bir şey demezdi. ama adamlar son ana kadar zorlayıp bu yok zamanda kulübün menfaatlerini bu kadar düşünmeleri de takdire şayan.

    bir de 8 numara gelirse şu kalan günlerde ayakta alkışlanacak bir ara transfer dönemi geçirmiş olacaklar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın