• 4052
    şu bakımdan galatasaraya çabuk onarılamayacak büyük bir zarar verdiler: bir algı oluştu ve engellemek yerine yapamadıkları ile destek oldular.

    2 sene önceki olaylı rize deplasmanından beri sadece fenerliler değil, besiktaslısı bilimum anadolu kulübü taraftarı 'kollanan galatasaray' 'ittirilen galatasaray' 'hak yiyen galatasaray' muhabbeti yapıyor. o sezon (18/19) hakemlere rağmen şampiyon olmuşken onlarla olmuşuz gibi bir algı başladı, medyadaki aşağılık adamlarca da fetödür metödür diyerek iyice iğrenc bir hal aldı.

    hep 'aman ali bey darılmasın' 'aman işlerimiz bozulmasın' diye diye susa susa maalesef bugün buralara geldik. alenen hakkımız yeniyor ama bir şey değişmiyor.

    tudor'u savunanı, riekerink'i savunanı, adnan polat'ı bile savunanı anlarım. ama mustafa cengiz yönetiminin ne kadar kötü olduğunu görmeyip bilakis ffp dönemine denk gelip hoca sayesinde 2 şampiyonluk gördü diye kahraman yaratmaya çalışmak... işte bunu asla anlamayacagım.
  • 4054
    sportif başarıları basketbolda ve amatör branşlarda özellikle rezalet durumda, transferlerin yapılış ve açıklanış biçimleri yanlış, basın ilişkileri konusunda rezalet durumdalar, dursun özbek'ten tek farkları mali başarılardı fakat o da pandemi ve döviz kuru ortak çalışmasıyla yerle bir oldu. özellikle başkanın sağlık problemlerinden sonra geri plana çekilmesiyle değişmesi gerektiğini düşünenlerdenim.
  • 4056
    fatih terim'in 24 aralık 2020 tarihi itibariyle aldığı 5 maçlık men cezasına yeterince tepki verememiş ekip.

    çok daha okkalı bir tepki beklemek bizim hakkımızdı ancak görünen o ki basit bir yazı metni ile olayın üstü kapatılmaya çalışılmış. fatih hoca, 2012-2013 sezonundan itibaren çok ceza aldı. sebebi belli: yeni bir 1996-2000 serüveni olmasın. hızını almış, kadrosu çok sağlam ve coşkulu oynayan bir galatasaray ancak böyle zavallı şekilde durdurulurdu ama başaramadılar. 2013 yılını da söke söke şampiyon tamamladık. ertesi sezon klasikleşmiş galatasaray kaosu olmasa meşhur 4'lümüzü katlayarak devam ederdik. her neyse amaçlar hep aynıydı ve hiç değişmedi, böyle devam ederse değişmeyecek.

    gelelim bugüne... bu sefer verilen ceza eski cezalardan çok daha farklı. ciddi anlamda bırakın 5 karşılaşmayı, maç içinde kırmızı kart görülecek bir durum bile oluşmamıştı. herhangi bir küfür yok, hakaret yok.. sadece yasal sınırlar içinde olan serzeniş vardı. bu organize ekibin artık ciğerini bildiğimiz için yaşanılanlara şahit olmasam bile küfür hakaret vs. olmadığını gayet iyi tahmin ediyorum. tam tersi olsa zaten en az 10 maç ceza verirlerdi.

    bile bile, isteye isteye hocayı yedek kulübesinden uzaklaştırdılar. bir taraftar olarak zoruma giden tam olarak bu. heriflerin galatasaray'dan çekincesi yok maalesef. yanlış anlaşılmasın; bizden korksunlar, hakkaniyet dışı lehimize hareket etsinler diye bir istediğim yok. olmayan suça haketmediğimiz cezayı korkusuzca verdikleri için tepkim. peki neden veriyorlar? erol bulut 5 maç ceza alır mıydı? sergen yalçın son haftalarda neler neler yaptı para cezası aldı. silahim olsa vururdum diyen biri 11 gün ceza aldı. daha başka bir örneğe gerek yok aslında. silahım olsa vururdum diyor ve sporun içinde bu adam. yönetim olarak her haksızlığa imalı imalı cevap vermekle yetinirseniz olacağı budur. sert olmak başka şey çirkef olmak başka şey. sert olmak zorundasınız, burası türkiye. bu federasyon da kurulları da adalet ortamını sağalmaktan acizdir diyerek istifa etmelerini istemek gerekir. lobi mi yaparsınız, gerekli yerlerden randevu mu alırsınız onu bilemem ama şu futbol ortamının sağlıklı olmadığını birilerine anlatmak zorundasınız. galatasaray kulübün gücünü birilerinin ensesine hissetireceksiniz. beyaz sayfa kırmızı sayfa felan beklemiyor ve istemiyoruz. galatasaray kimseyle barışmak zorunda değil. sizin işiniz de yeni sayfa açmak değil, hakkını yiyenlerin hakkından gelmektir. istifa ettirmek mi olur görevden aldırmak mı olur ona da siz karar verin...

    edit: anlatım bozukluğu.
  • 4057
    herkesin her şeyin en iyisini yapmasını istediği yönetim. en iyi transferleri yapsın, bütün branşları en tepeye çıkarsın, önüne gelene en okkalı cevabı versin.

    ya arkadaşlar unuttuysanız hatırlatalım, bu yönetim, dursun denen galatasaray haini tarafından kulüp piç edilmek üzereyken, yetim gibi ortada bırakılmak üzereyken göreve talip olmuş bir avuç fedakar.

    bugün bir çoğunuzun kurtarıcı gözüyle baktığı adamların kaçacak delik aradığı bir süreçte "biz talibiz" deyip ortaya çıkan adamlar. yanlışları elbette olacak. güçlerinin yetmediği bir sürü şey olacak. mustafa cengiz belki dursun'un yarısı kadar bile zengin değil. yönetimden en zengini yanılmıyorsam abdürrahim albayrak ve onun da geçici olarak verebileceği paralar belli. euro olmuş 10 tl, transferin alasını bekliyorsunuz, sporun siyaset yönünü bilmeyeniniz yok. koç grubunun bile boyun eğdiği bir konjonktürde bir tur şirketi sahibinin ya da benzin istasyonu olan bir adamın dik durmasını, oraya buraya ağızlarından ateş püskürtmesini bekliyorsunuz.

    pasif midir, biraz öyledir. çıkışları sizi tatmin etmiyor mu, yapacak bir şey yok, transferi vs para pul olmuş, e maddi destek de bir yere kadar. şöyle bir dönemde ben bu adamlara bir şey diyemiyorum. bazen kızıyorum, eleştiriyorum ama def olsunlar, beceriksizler!! falan diye de abartmıyorum. mustafa cengiz ile abdürrahim albayrak'ın kalplerine inanıyorum. gördüğümüz kadarıyla temiz adamlar. şımarık bebeler gibi "bunlar bize yetmez" demeyin, kibre kapılıp "bunlara mı kaldı galatasaray" demeyin. ya adam dursun yönetiminden sonra 2.sıraya koymuş şu yönetimi. en kötülerden diye.

    2018 ocağından bu güne 4 tane kupa kazanmış bir takım var ortada bak. efsane adnan polat'ın 3 yılda 1 kupası vardı. allah rahmet eylesin, canaydın 6 yılda kulübü alt üst etti. dursun'dan bahsetmiyorum bile. reva mı ya şu yorum. cengiz'in genel kültürü harvard mezunu ali koç'tan 50 kat yukarıda anasını satayım. hastalığında falan da değilim ha. adam ilk gün neyse bugün de aynı. ama özellikle son bir kaç aydır, birilerinin adamı olduklarına kanaat getirdiğim yazarlar görüyorum burada. 3 ayda dava arkadaşını satanları kurtarıcı ilan edenler, en ufak meselede cengiz ve yönetiminden utanç duyanlar neler neler...

    keşke 3 yıl daha yönetseler kulübü. keşke bu yönetim bir ekol haline gelse. hegel'i bilen, anadolu'yu bilen, unutulmaya yüz tutmuş ataözlerinden, kıyıda köşede kalmış tiyatrolardan sinemalardan pasajlarla göndermelerde bulunan, hem doğu hem batı kültürünü dibine kadar kavramış adamların yönetimi alışkanlık olsa keşke.

    güncel mevzuya da bir ufak değinelim madem. terim yiğitlik yapmış hakeme racon kesmiştir, onun da cezası da kesilmiştir. bu kadar basit. 10 maç da ceza alsa ortalığı yakacak bir durum yok. herkes biliyor da terim bilmiyor mu neler olabileceğini. bir allah kulu da terim'e neden sinirlerine hakim olamıyorsun dememiş. belhanda'ya bunu diyebilen adamlar 67 yaşındaki adamdan bunu bekleyemiyor. ama o ceza alınca da niye savunmuyorsun diye yönetime sallıyorlar. ne yapacak yönetim? terim'in ağzına biber mi sürsün? e ortam belli dedik zaten yukarıda. en fazla kınıyoruz falan diyebiliyoruz işte. bu yani. fazlasına bugün kimsenin gücü yetmez.
  • 4061
    oyuncu satışı olmadan hiçbir şey yapmayacak yönetimdir. transfer konusunda eleştiri yapılacaksa ellerinde bütçe olduğunda kullanamadıklarında olur.

    2020 - 2021 sezonu ara transfer döneminde ffp karşısında 0 bütçe olacak. tff karşısında bütçe ne kadar bilmiyorum ama 2-3m euro bile değildir tahminim. bir satış ve falcao gidişi lazım transfer yapılabilmesi için. bu iki duruma bakınca çok beklentim yok transfer tarafında. zaten transfer karneleri de 5 üzerinden 2 bile sayılmaz beklentiyi düşük tutmak gerekir en başında.
  • 4063
    oyuncu satışı olduğunda da hiçbir şey yapmamış yönetimdir. kendilerini samimi bulurum genellikle ama bir hatırlatma olsun diye yazayım:

    -ağustos ayında gomis'i satmış, yerine forvet almamış, takımı forvetsiz sezona sokmuş, sonrasında ozan kabak'ı satıp gerekli geliri elde etmiş, fakat ağustos - ocak arası 5 aylık süreçte hiçbir çalışma yapmadıklarını 31 ocak'ta diagne'ye 13m euro vererek göstermişlerdir.

    bakın, ağustos başından eylül başına, elinde çok da bütçe yokken forvet almamalarına, galatasaray'ı şampiyonlar ligi'ne forvetsiz sokmalarına kızmıyorum. benim için transfer konusundaki becerilerini, farklarını gösteren tek bir etmen var: ağustos başından ocak başına 6 aylık bir süreleri varken gidip 31 ocak'ta transfer yapmış olmaları, ve bu futbolcunun bir kasımpaşaspor futbolcusu olması.
  • 4064
    etebo transferiyle galatasaray'ın bir kuruşunun bile ne kadar peşinde olduklarını gösteren yönetim.
    oyuna dahil olmasın diye dua ettiğimiz ve en sonunda hocanın da umudunu kestiği adamın bize maliyeti 1,875 milyon avro.
    işin daha da vahimi bu adam geçen seneki orta saha rotayonundan ayrılan lemina ve seri yerine eklenen tek isim.
    işte planlama, işte çalışma, işte uykusuz geceler, işte yorgunluktan yenen serumlar.
    3 parçadan oluşan yönetimin bir ayağı ekran karşısında beyaz sayfa açıp kapatıyor, birinin ne yaptığıan dair hiçbir fikrim yok ve kendisi ne kadar iyi niyetli de olsa çalışma arkadaşları tarafından temsil edilen sayın başkan.
  • 4066
    etobo'yu, diagne'yi transfer ettiği için eleştirilen ancak okan kocuk, taylan antalyalı, oğulcan çağlayan, omar elabdellaoi, muhammet kerem aktürkoğlu, emre kılınç, ömer bayram, marcao, saracchi, luyindama gibi çoğu da bonservissiz olmak üzere yaptıkları kıymetli transferler için takdir edilmeyen yönetim. herhalde sadece beğenilmeyen transferleri bunlar yapıyor.
  • 4068
    muhtemelen bunca rezillik ve fiyaskodan sonra bir transfer dönemi daha transfer işini abdürrahim albayrak'a bırakacak yönetim.

    artık dünya'nın dört bir yanı gezilip transferin son günü kasımpaşa'ya 13 milyon euro mu verilir, daha 50 günümüz var deyip kimse alınamadan transfer dönemi mi biter, gomis'de olduğu gibi takımın as oyuncularından biri yollanıp yerine kimse mi alınmaz orası bilinmez.

    30 milyon galatasaraylıyı bakalım bu sefer nasıl bir skandal bekliyor.

    (bkz: 2020-202 sezonu ara transfer dönemi)
  • 4072
    kaybedilen puanda yemin ederim emre kılınç'tan daha suçlular. haftaya emre, arda, marcao, falcao, feghouli yok. bu hafta taylan, feg yoktu üretemedik. çünkü topçulara bağlı oynuyoruz. sapkadan çıkarta çikarta ne tavsan kaldı ne sapka. kimsenin top oynamaz dediği arda 90 dakika oynayıp sahanın en iyisi oluyor. hani teknik ekibin ısrarlı isteği üzerine alınan evlat arda. sinirin bozulmaması elde değil ya.

    (bkz: 2 ocak 2021 galatasaray antalyaspor maçı)
  • 4073
    iyi ki galatasaray'ın bir kuruşuna bile sahip çıkmışlar da şu maçta* kulübeye bakmak aklımıza bile gelemedi. ha yüzyılın en büyük yatırımı etebo'yu geçmeyelim tabi. hastanede kamera görünce sağlık bakanı övmeyle olmuyor bu işler. şapkadan çıkan tavşan** ve sezon bşı mobing uyguladıkları feghouli olmayınca takımın ne kadar üretkenlikten uzak olduğu ortada.
    amatör şubelerin halinden de anlaşılacağı üzere fatih terim olmasa 1 dakikalık zamanları yok.
  • 4074
    emre kılınçın akıl donması sebebiyle yine fırsat bu fırsat eleştirilmeye başlanmış yönetim. yani tamam kabul herkes eleştirilebilir, eleştirilen konular da doğru olabilir ama 2 ocak 2021 galatasaray antalyaposr maçı'ndan sonra linç başlığı aranıyorsa;
    (bkz: emre kılınç)
    burası bence doğru yer. emekli olana kadar kazanamayacağımız paraları 1 yılda kazanan adamların zekasızlığını eleştirin.
  • 4075
    luyindama ve diagne 2'lisinden en az 20 milyon € bonservis bedeli elde etmesi gereken yönetim. takımın eksiği hakikaten çok fazla. taylan'dan başka orta sahamız yok ki o bile mucize.

    en az 3 merkez orta saha, 1 hareketli kanat, en az 2 santrfor, 1 stoper ve omar'ın durumuna göre ki neredeyse kesin gibi, 1 sağ bek alınması lazım. bu kadar ihtiyacı para harcamadan yapamazsınız. ucuz etin yahnisi yavan oluyor. bedelsiz kiralıklarla falan olacak şey değil bu.

    taylan cezalı duruma düştü, ne kadar orta sahaya benzeyen adam varsa sahaya sürdük taylan'ın çeyreği etmediler. luyindama, donk, marcao 3'lüsü kağıt üstünde yeterli gibi görünse de değil. forvete değinmiyorum bile. oğulcan'dan falan forvet devşirmeye çalışıyoruz. emre'yi kanat diye aldık hocam 1 kere yerinde kullanmadı adamı, belli ki kullanmayacak da.

    bu sene şampiyon olmamız lazım. mehmet özcan, burak kapacak, salih uçan gibi gençleri kaçırmamalıyız. satmaya dünden razı bir monaco, gelmek için şafak sayan onyekuru var daha. toplayın bunları. geriye 1'er tane stoper ve orta saha ile 2 forvet kalıyor. falcao'ydu, babel'di, feghouli'ydi, belhanda'ydı bunların artık satılabilmesi şart. toplasan 3 milyon € getirseler öp başına koy. diagne ve luyindama'yı da pazarlayabilin artık. hep destekledim ama eksikler gün gibi ortadayken geçiştirme şansınız kalmadı diye düşünüyorum.

    artık şu planı 2'ye böler bir kısmını 1 ay içinde kalanı yazın mı yaparsınız ya da 2018 kışındaki gibi cesur davranıp tamamını şimdi mi yaparsınız bilemem. ama sorun belli, tespit ortada. gereğini yapmanız lazım artık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın