• 3626
    galatasaray'a hiçbir açıdan yakışmayan yönetim. galatasaray ölçeğinde bir kulübün bu kadar güçsüz, uluslararası network'süz, temsil etmeden uzak bir yönetimi o-la-maz. mustafa cengiz'in tüm iyi niyetine rağmen o koltuğu tam olarak doldurduğunu aklı başında kimse iddia edemez sanırım. altındaki skandal yöneticiler de malum zaten. şu yönetime, hepsinin özgeçmişine vs resmi siteden bakın. bu toplamdan sivas'a, konya'ya yönetim olur en fazla. galatasaray'ın sanırım en büyük talihsizliği müthiş bir potansiyele, üne, kimliğe sahip olmasına rağmen böyle güçsüz, maddi olanakları sınırlı, eften püften adamların senelerdir yönetimlere dolması. fenerbahçe'yi ali koç yönetiyor, koskoca holdingini komple kulübe sponsor yapmış durumda ama galatasaraylı bir dünya iş adamı çemberin dışında ve atıl durumda. fenerbahçe tüm looser kimliğine rağmen senelerdir bu avantajıyla dengelemeye çalışıyor oyunu yoksa sağlam yönetimlerle son 10 senede çoktan kopup gitmişti galatasaray.

    artık bu sonlanmalı. kulübe eski usul cebinden para çıkarsın versin anlamında değil ama tr içinde maddi gücü tartışılmayan, uluslararası arenada bağlantıları olan, tanınan bir başkan ve bu seviyede yöneticiler lazım. en fazla vip'ten sezonluk kombine alacak kadar parası olan adamlar kulüpte yöneticilik yapmamalı.
  • 3627
    yapmaları gereken bir tek şey vardı, transfer ihtiyacı olan mevkilerde oynayan, bonservisi elinde 27 yaş altı ne kadar potansiyelli oyuncu varsa hepsiyle iki sezondan uzun olmamak üzere sözleşme imzalayacaklardı. takımda en az 18-19 tane yabancı olacaktı, fatih hoca'ya "hocam seç beğen al, transfer dönemi bitmeden 5 yabancının üstünü çiz onları kiralık gönderelim" diyeceklerdi. böylece hem transfer manyağı taraftar mutlu olacaktı, hem kadrodaki papazlar "ne kadar kötü oynarsam oynayayım hoca yine beni oynatmak zorunda zaten" deyip tembellik etme hakkını kaybedecekti, hem de fatih hoca'nın elinde bol alternatifli bir kadro olacaktı.

    yoksa "feghouli'yi satayım, babel'i 5 milyona okutayım, oradan gelecek parayla transfer yapayım" diye uğraşırsan çok beklersin. bir malı satarken değil alırken kar edersin, biz babel'i de feghouli'yi de belhanda'yı da alırken zaten kazığı yemişiz. kara para aklama işlerine girmediğimiz müddetçe kolay kolay çıkmaz o kazıklar. bonservissiz ne kadar adam varsa, kuzyaev, andre green, lusamba, aleix garcía, pajtim kasami, kevin stöger, allah ne verdiyse salça olmalıydık.

    sattığın kadar al kılıcı tepende sallanırken, taraftar transfer diye sayıklarken, 2 milyon üzeri maaş alan gebeşler takımı istila etmişken anca böyle hayatta kalınırdı. yanlış yaptılar.
  • 3628
    fatih terim'in önündeki en büyük engel. maalesef geldikleri nokta bu. transfer konusunda zaten reziller, ona alıştık da artık açıklamaları da kazanırken kamera arayıp kaybedince hayalet olmaları da kulübü savunamamaları da yetti. eylül ayına geldik orta saha oyuncusu yok takımda. şaka gibi.

    daha hiçbir şey yapmadan çok büyük krediyle başladılar yönetmeye. dursun özbek yönetimi inanılmaz bir şans oldu bu adamlar için. hocayı orta sahasız, forvetsiz bırakmalarına falan bile doğru düzgün ses çıkarmadı taraftar. ona rağmen geldikleri nokta bu.
  • 3629
    yerlerine alternatif olanları görünce inatla ve ısrarla savunacağım yönetimdir.

    diyelim ki haziran başında yeni yönetim gelse ne olacaktı? ffp cezamız mı kalkacaktı? pandeminin ekonomik etkileri mi yok olacaktı? takımdan gitmeyen yüksek maaşlı futbolcular bir anda çift haneli bonservislerle mi satılacaktı? hala daha ödeme yapmayan beinsports 2 yıllık peşin ödeme mi yapacaktı? euro 3,dolar 2 tl mi olacaktı?

    tabii ki hayır. olacak olan bugün mevcut yönetime ateş püsküren taraftarın, yeni gelmiş olan yönetime "yerine geldiğiniz adamları arattınız, transfer yapamayacaktınız neden göreve talip oldunuz, eski yönetim en azından bütçeyi iyi yönetiyordu" ve benzeri ateş püskürmesini görecektik.
  • 3633
    güçsüz yönetimdir. oyuncu satmayı beceremiyorlar denilince bazı arkadaşlar nasıl satacaklar falan diyor ancak 2018 yazında teklif gelen feghouli'yi ayrılmaya ikna edemediler. düşün galatasaray başkanısın, bir oyuncun için hocan sat demiş, oyuncuya da teklif var. ancak oyuncu sana ben şampiyonlar liginde oynamak istiyorum, takımdan ayrılmak istemiyorum diye cevap veriyor ve istenmiyorum diye hiç bir şekilde huzursuz olmuyor.

    başkan, yönetici dediğin figür biraz güçlü olmalı. bir menajeri çağırıp oyuncunu kadroda düşünmüyoruz dediğinde ciddiye alınmalı. bizimkilere biz de takımda kalmak istiyoruz oyna devam çekiyorlar. çünkü o güçlü adam imajları yok. her gün kulübün sosyal medya hesaplarından boy boy fotoğraflarını paylaştıran bir yönetici karşı tarafta nasıl güçlü adam izlenimi bıraksın ki?
  • 3634
    geldiklerinden beri bütün topu fatih terim’e atan yönetimdir. 19/20 sezonu olsun, bu sezon olsun hocanın istediği kaç oyuncuyu alabildiler biri bana cevap versin ya? hangi oyuncuyu doğru düzgün pazarlayabildiler?

    iki sene üst üste şampiyon olduk bunu da fatih hoca ve kalıpsız dursun özbek’in kurmuş olduğu takımla yapmadık mı?

    tek yaptıkları şey finansal olarak kulübün iyi gitmesi. eyvallah tamam bu çok güzel bir şey ama sen bu kadar pasif kalamazsın ya. geçen sene kaç tane maçta hakkını zapt ettiler sus pus oturdun. herkes gözünü açsın bence artık bu yönetim bu takımı güçsüzleştirdi.
  • 3635
    transfer basarisizliklarindan dolayı eleştiriyi sonuna kadar hakediyorlar ama dünkü maç özelinde eleştirilmesini saçma bulduğum yönetimidir. zamanında belhanda gidecekken buna engel olan kendileri değildi. ya da rakibin, diri ve genç isimlerden oluşurken skoru tutmak adına hamle oyuncusundan öteye gitmeyecek olan babel ve fizik gücü yüksek defans oyuncuları arasında gömülüp kalan falcao ve ne defans nede hücum katkısı olmayan, yürümekten aciz feghouli ile maça başlayan kendileri değildir. a. albayrak'in kulübe olan aidiyetin ve sevgisini ne sorgulayabilir nede haddimedir. ama bulunduğu konum kesinlikle vasıflarının yeterli olmadığı bir noktadır. y. gunay içinde aynı görüşeyim. bana gore m. cengiz' in en büyük hatasida ekibini yanlış isimlerden kurmasidir. bizim bildiğimiz hoca maçına, ismine bakmadan sildiği oyuncuya forma vermez. neden hala feghouli' ye, babel'e, falcao'ya şans veriyor? üstelik ilk 11 de. ya tamam yönetim oyuncu satma konusunda beceriksiz de hocada bu isimleri oynatmayacak. arada taraftara da sallayanlar oluyor, sanki yapılanmaya gitsek destek vereceklermiş gibi diye. ee yöneticisi dile döktü de, hocası sahaya yansıttı da taraftar mı kabul etmedi!

    babel, falcao, belhanda, feghouli 15 milyon euro dan fazla maaş alıyorlar bonuslarla beraber ve katkıları neredeyse koca bir sıfır. gerçek şu ki takımda 2 milyon euro un üzerinde maaş alan kimse kalmamalı. evet canımız, ciğerimiz, kaptanımız muslera dahil. aldığı paranın son kuruşuna kadar hakkını versede kulübün selameti açısından buju yapmak zorundayız. eskiden avrupa geliri diyorduk ama bu kafayla daha uzun bir süre ondan da mahrum kalacak gibiyiz.

    yonetim bir zahmet bu isimleri satıp görevi başkasına teslim etmeli artık. bunu başkan, hem kendi sağlığı için, hemde kulübün geleceği için yapmak zorunda artık.
  • 3636
    "algı yönetimi"dir.

    seçildikleri günden itibaren, taraftarın bir önceki yönetime olan nefretini kullanmış ve bugüne kadar da taraftarı, kurtarıcıları olduğuna inandırmış yönetimdir. "size dursun müstehak" argümanı ile de bugünlere gelmişlerdir. "hiçbirşey yapmamanın" bir icraat şekli olduğunu taraftara yedirmişlerdir. kulüp için yarattıkları en büyük gelir kaynağı "para harcamamak"tan ibarettir. yönetimleri süresince kulübe giren gelirler, önceki yönetimin yaptığı anlaşmalardan, taraftarın kendi insiyatifiyle başlattığı kampanyalardan ve transferde yaptıkları "acemiliklere" rağmen fatih terim'in takımı şampiyon yapmasından oluşan gelirlerdir. tek başına "galatasaray" markasının verdiği avantajı "yönetim başarısı" olarak göstermeye çalışmışlardır. kulüp içerisinde düşmanlar yaratıp, taraftarın duygularının arkasına sığınmış, camiayı ayrıştırmışlardır.

    galatasaray gibi bir devi yönetemeyecekleri geldikleri gün belliydi, en acısı verdikleri zarar gittikleri gün anlaşılacaktır.
  • 3638
    dün itibariyle artık iyi niyetlerinden de şüphe duyuyorum. 3 senedir takımın transferlerini sizin başına yetiştiremiyorlar. sosyal medya gazi ile transfer yapıyorlar falcao transferi buna en tipik örnek. artık fatih hoca başarısız olsun taraftarın gözünden düşsün diye hareket ettiklerini düşünmeye başladım. bugün 2 ekim ve galatasaray orta sahası yok. bu kimin eseri dursun özbek yönetiminin mı.
  • 3639
    bu noktadan sonra yapabilecekleri en iyi şey küçülmeye gitmektir. euro seneye 10-11 bandını görecek. biz “kaliteli” olsalar da feghouili, belhanda, falcao, babel hatta diagne gibi futbolculara verecek paramız yok. bunlardan kurtulup yerlerine ucuza oynayacak potansiyel vaat eden adamlar gelecek. bulgaristan’dan mı bulursun brezilya’dan mı bilmem. falcao babel belhanda feghouili oynuyor da ne oluyor ? önemli olan oyuncu kalitesinden çok oyuncuların uyumu. taraftar eğer yıldız transfer istiyorsa istemeye devam edebilir. ben de mesela uzaya çıkmak istiyorum.

    klübün milyarlaca tl borcu varken daha bize 2m€ üstü maaşlı adam müstehak. para kalmadı para. tek döviz gelirimiz yayın gelirleri kaldı ki o da sabit kurdan. her gelen yönetim taraftara şov için har vurdu harman savurdu. buna mustafa cengiz yönetimi dahil.

    bu arada teknik direktörümüzün de maaş indirimine gitmesi lazım malum 3m€ da o götürüyor.
  • 3641
    kendilerini çok savundum, eleştirdiğim yönleri de oldu ama genel anlamda başarılı olduklarını düşünüyordum, ta ki 20-21 transfer dönemine kadar. bana göre marcao - luyindama transferleri ve diğer olumlu işleri ile iyi de bir kredileri de vardı ama tükettiler.

    kulübü yeterince savunamamaları, medyayı iyi yönlendirmeyi becerememeleri, transferdeki çok büyük hatalar artık gitmeleri gerektiğini açıkça gösteriyor.

    her şey için teşekkürler.
  • 3642
    1 ekim 2020 rangers galatasaray maçı'ndan bağımsız yazıyorum. ben ki yaşayan efsanemiz fatih terim'in, allah gecinden versin hayatının sonuna kadar galatasaray'ın başında kalmasını isteyen birisiyim lakin mevcut galatasaray kadrosu elendiğimiz rangers'ın fersah fersah üzerinde ve evet ben de fatih terim'i eleştiriyorum lakin, bu maç ve geçirilen onca transfer dönemi yönetimin hatalarını kapatmaz, kapatmamalı.

    yönetimin ağzından düşmeyen tek şey, satmadan alamıyoruz. evet satmadan alamıyoruz ama bu satışı kim yapacak?

    limit olmadı diye ülkeyi ayağa kaldıran fb tam 16 transfer yaptı, bir çok oyuncusuyla yolları ayırdı ve buna sözleşmesi devam eden oyuncular da dahil o ya da bu şekilde o sözleşmelerden çıktılar çünkü adı üzerinde yönetim.

    siz bir futbolcu ile yola devam etmek istemiyorsanız ve bunu bildirip oyuncudan da ben ayrılmak istemiyorum cevabı alabilirsiniz, lakin takımın geleceği o futbolcunun cevabı ile orantılı olamaz. reaksiyon göstermeniz, pozisyon almanız gerekmektedir. siz yönetimsiniz. yönetensiniz.

    limiti olmayan fb, parası olmayan bjk transferleri o ya da bu şekilde yapıyor.

    bu yönetimin transferin bitmesine 50 gün var diyerek taraftarları uyutması kabul edilebilir bir durum mudur?

    1 ekim 2020 rangers galatasaray maçı sonrasındaki basın toplantısında, fatih terim'in ''uğraştılar ama olmadı' cümlesi kabul edilebilir midir?

    koskoca galatasaray spor kulübü yönetimi uğraşıyor ama yapamıyor, bakın yapamıyor.

    bu kulübe kaynak bulmak, ihtiyaçları karşılamak yönetimin görevidir hele taraftarlarımızın içi rahat olsun, onları hiç bir zaman üzmedik dedikten sonra.

    şimdi soruyorum geçen sezonun rotasyon oyuncusu olan, buradaki çoğu yazar arkadaşa göre galatasaray seviyesinde olmayan taylan antalyalı 6 numaraya çekilip bu kadar üst düzey performans vermeseydi ne yapacaktık. hemen hemen hepimizin gitsin, bu takımda yeri yok dediğimiz belhanda ve etebo orta sahasıyla oynayacaktık.

    demem o ki, bu yönetim her transfer döneminde çuvalladığı için bu sefer de şaşırtmamıştır.

    önceki dönemlerden olan futbolcuları satarak, bankalardan kredi çekerek yönetilmiyor galatasaray spor kulübü.

    bakın üst düzey demiyorum, dünya üzerinde bonservisi elinde olan, taylan'ı yedekleyebilecek bir futbolcu yok mudur?
    bunun için de satış mı gerekli?

    60 günde transfer yapamayan yönetim, geri kalan 3 günde mi transfer yapacak? her dönem yaşadığımız bu durumdan sıkıldık artık. ya işinin ehli insanlarla çalışsınlar ya da beceremiyoruz deyip çekilsinler artık.

    benim için, transferde başarısız, tüm kulvarlarda galatasaray'ın haklarını savunamayan, iyi günde her mikrofona konuşan resmi hesaplarda boy boy fotoğraf yayınlatan, kötü günlerde ortadan kaybolan yönetimdir.

    hiç bir ümidim kalmadı kendilerinden.
  • 3644
    süper lig 2017-2018 sezonu ve süper lig 2018-2019 sezonu olmak üzere, mevcut futbol iklimi ve mali durumlar düşünüldüğünde yakın tarihte yerini almış çok önemli iki şampiyonluk "görmüş" yönetimdir. bu iki şampiyonluk ezeli rakiplerle farkımızı daha da açmış, hatta rakip camiaların psikolojilerini etkilemiştir. bunun kanıtlarını, bize karşı saha dışındaki ve içindeki arşa çıkan kötü eylemlerde de görebiliriz. bununla ilgili iki şey söylemek istiyorum;

    1) bu şampiyonlukları kim aldı? tabii ki fatih terim. iyi bir kadromuz vardı ama hiçbir zaman ısıran, yeterli sertlikte, yeterli motivasyonda oyuncu tiplerimiz yoktu. dolayısıyla fatih hoca olmasa bu iki şampiyonluğu alabilir miydik? hayır. takıma gerekli hırsı veren, düzeni disiplini sağlayan, taraftarı tek ses bütünleştiren insan fatih terim'di. ayrıca "organize ancak amatör bir kötülük"e karşı en büyük yabancı hoca veya herhangi bir türk hoca olsa bu takımı şampiyon yapamazdı.

    2) bu şampiyonluklarla beraber yönetim de elinin rahatlamasıyla mali açıdan doğru işler yaptı. hocanın her zaman hakkını vererek konuştular, galatasaray'a zarar verecek herhangi bir sürtüşme, ego savaşı vs. olmadı. (zaten olmaması gereken bir şey de örnekleri çok yaşandığı için belirtiyorum)
    mustafa cengiz türk futbol ortamının çok üstünde kültüre ve dürüstlüğe sahip bir insan. dünyanın bütün imkanları önünde olan yalı çocuklarıyla bile karşılaştırılamayacak bir seviyede kendisi. yapılan bütün saldırılara galatasaray'a yakışır bir seviyede ve çok sağlam cevaplar verdi. ağır hastalık döneminde bile canını dişine takıyor.
    ancak genel olarak baktığımızda yönetimin ne federasyon üzerinde, ne de mevcut düzen üzerinde yeterli bir ağırlığı olmadığını kabul etmek lazım. ortalığı yangın yerine çevirmemiz gereken çok şey oldu, hepsinde gereğinden fazla sessiz kalındı. sessizlikten kastım sadece demeç vermek değil, biraz da kapalı kapılar ardında icraat (rakiplerimiz gibi haksız hukuksuz işleri kastetmiyorum, ahlak ve etik sınırlarında bir algı yönetimi, güç gösterisi, en azından gereğinden fazla "efendi" olunmaması, defalarca beyaz sayfaların açılmaması vs.).

    bu seneye gelirsek; sistem olarak farklı girmiştik bu sezona. takımın çok iyi mücadele etmesi heyecan ve beklenti yaratmışken dün* çıkan kadro geçen seneyi tekrar yüzümüze vurarak ciddi bir hayal kırıklığı yarattı (bkz: #2988101). dünkü rangers fc takımından ianis hagi dışında kimi alırsınız bizim takıma? kimseyi almazsınız, o zaman oğulcan, sekidika, ali yavuz, kerem gibi adamlar hiç mi oynayamazdı? bu adamları bir ışık gördüğü için fatih hoca istemedi mi takıma? bildiğimiz fatih hoca atmaz mıydı sahaya bu adamları? ya da linnes, donk, ömer, emre kılınç gibi joker oyuncularla farklı bir taktik yapamaz mıydı? aylardır sahada yürüyen feghouli'ye, instagram fenomeni babel'e mecbur muyduk? babel - feghouli - belhanda üçlüsünün aynı anda sahada olmasına mecbur muyduk?

    hocanın kredisini sonsuz gören biri olarak yazıyorum bunları. emekli olana kadar bizimle kalmalı ama bu sistem ve oyuncu takıntısından artık vazgeçmeli.

    sonuç olarak yönetimin oyuncu satışındaki büyük başarısızlığı fatih hocanın da yanlış işler yaptığı gerçeğini değiştirmiyor. bu seneyi de kaybedersek en büyük sorumlusu yönetim olacaktır ancak dünkü maçın sorumlusu yönetim değil. eksikler olsa da elimizdeki kadro yapısı rangers'ı yenebilecek güçteydi. bu eşiği atlasaydık belki de avrupa'da iş yapabilecek tek takımdık.

    yönetimin bu saatten sonra yapacağı en iyi iş almaktan ziyade 3 tane safi zarar adamı göndermektir. babel - feghouli - belhanda ne olursa olsun bu kulübün hiç bir yerinde olmamalı, kafa karıştırmamalı, beklenti yaratmamalıdır. kimseyi almasak bile, bu adamlar gittikten sonra bu kadro çok daha iyi iş yapacak, nispeten kısıtlı imkanlardan daha iyi işler çıkacak eminim. böyle durumlar için de güzel bir söz var bitirmek istediğim;

    "kayıp olanı yakarsan bir sonraki hasat daha iyi çıkar".
  • 3647
    her dursun diyene 100 doları veren dursun özbek yönetiminin ceremesini çeken yönetim. al sat dengesi ile uğraşırken, transferde titiz davranmak zorundalar. ona ragmen luyindama, marcao gibi oyuncuları takıma kazandırdılar.

    önümüzdeki sezon al sat dengesi uğraşmayacaklar. yine daha önce transfer döneminden kesintiler sunarlarsa o zaman ağır elestirilmelidir.
  • 3648
    direkt rakibimiz olarak gördüğümüz fenerbahçe ve beşiktaş bu yılki transfer döneminde ffp, limit gibi konulardan kaynaklı olarak çok sessiz kalsalardı yine bir derece kredileri olabilirdi. ya bak biz yapamıyoruz ama kimse yapamıyor, bu kurallar çok katı ve adım atamıyoruz demeye biraz daha yüzleri olurdu.

    fakat bakıyorum, kasasına kilit vurulmuş, yaklaşık iki katımız kadar borcu olan, telefon faturalarını ödeyemediği için telefonları giden aramalara kapanan beşiktaş bile bir şekilde transfer yapıyor.

    limit sıkıntısı yaşayan, herhangi bir avrupa geliri olmayan, uefa tarafından gözetimde olan fenerbahçe, 15 tane transfer yaptı.

    ya kardeşim bu kural sadece bize mi var peki? yapan nasıl yapıyor? kapıların ardından mi dolanıyor? sen de dolan o zaman. gizli kapaklı işler mi çeviriyor? sen de çevir o zaman. sen bu sorunları çöz diye oradasın, instagram'da paylaşım yapmak için değil.

    artık oyuncu kalitesini de geçtim, sayı olarak alternatifimizin olmadığı orta sahaya en azından iki tane dümdüz adam alsalar bile razıyım. ne ffp ne limitmis arkadaş ya, bir tek bize var.
App Store'dan indirin Google Play'den alın