• 2802
    kendileri hakkında daha sezon başlamadan önce yazdığım ancak sonra tamamlarım deyip yarım bıraktığım bir yazıyı, tamamlamadan şuraya bırakayım. biraz uzun olduysa affola..

    —şu an yine bir yerlerde çok çalıştıklarını düşündüğüm yönetim.

    2019-2020 sezonu muhtemelen saha dışındaki faktörlerle en fazla mücadeleyi vereceğimiz, en dışlandığımız ve itibar saldırılarına uğradığımız yıl olacak. hakem, federasyon vs söylemiyorum bile. vizyon başkan sabah akşam bunun planlarını yapmakta. inanılmaz bir algı operasyonu var geçen seneden beri. bunun da baş aktörü soyadı vesilesiyle tüm spor kamuoyunun iplerini eline geçirmiş malum şahıs.

    merak ediyorum yönetimimizin bu önümüzdeki süreci yönetme konusundaki stratejisi ne olacak. zira geçen sene hoca çok yalnız kalmıştı kendisine yönelik itibar suikastlerine karşı. pek çok saha dışı olayına tek başına göğüs germek durumunda kaldı. bu sene de aynısı olursa hoca yine çıkar çatır çatır tavrını koyar, hem içeriye hem dışarıya.havuz medyasının bir takım muhabirlerine karşı aldığı tedbir de ne denli dik durduğunun göstergesidir. uğraştığı şeyler yetmezmiş gibi..

    bir çok hayal kırıklığı oldu bu yönetimin bende. verdikleri vaatlerin neredeyse tamamını, seçilmelerinden 19 ay geçmesine rağmen gerçekleştirememiş olmaları ve sürekli fatih terimin arkasına saklanmaları şahsen beni kendilerinden çok şey bekleyen bir taraftar olarak hayal kırıklığına uğrattı.

    pek çok kez de kendilerini buradan gerekçeli sebeplerle eleştirdim. zaten eleştirmeliyiz de. burası galatasaray.—

    bu eleştirileri yaparken de hocayla aralarının bozuk olduğunun farkındaydım. bugün başkanın yaptığı toplantıyla tamamen gün yüzüne çıktı.

    o makamlarda bu kadar süre geçirmelerinin tek sebebidir fatih terim. seçilmelerinin tek sebebi de yağlı surat dursundur.

    her başın sıkıştığında hocam şöyle hocam böyle, sürekli bir yeni kontrat yapıyoruz hocamızla, statta imza şov yapıyoruz, kupalarla fotoğraflar, her galibiyette fellik fellik kamera mikrofon aramalar ama mağlubiyetlerde hocayı yalnız bırakmalar..

    hocaya her türlü çirkin sıfatı yakıştıran, sabah akşam algı peşinde koşan, yapmadıkları rezillik kalmayan, açık açık türlü düzenbazlıkları, zorlu buluşmalarını, limit pazarlıklarını yapan adamlar can ciğer pozlar, hem de samiyende!..

    içeriye şahin, dışarıya kuzu.

    özel işlerini, ticari kaygılarını ve geleceğini galatasarayın menfaatlerinin üzerinde tutanlarının yeri değildir bu kulübün yönetim be başkanlık makamları. zamanında eleştirdik diye yemediğimiz yafta kalmadı.liseci bile olduk! neyse umarım bazılarının gözleri açılmıştır artık!

    bu arada olayların bu raddeye gelmesine son noktayı koyan arda olayındaki tutumlarını zerre eleştirmiyorum. eleştirdiğim kısmı olayın bu raddeye gelmesine izin vermeleri. çıkıp biz yönetimiz biz ne dersek o olur diye şovunu yapacağına, paralı muhabirler üzerinden bu işi yürüteceğine, ilk gün çıkıp konuşsaydın bugünkü gibi, deseydin ki ardayı şu şu sebebten almıyoruz, konu kapanmıştı. yok gündeme gelmedi hiç, yok hocanın talebi olmadı vs..

    son yönetim kurulu istifalarından da anladığım, sanırım fişleri çekilmek üzere. bu seneyi tamamlayabilecekler mi emin değilim. tek endişem hocaya ve dolayısıyla takıma zarar vermeleri. umarım sağ duyu galip gelir ve herkes galatasarayın iyiliği için sahaya odaklanır.
  • 2803
    fatih terimle arda turan transferinde ters düşmemiştir, sadece galatasaray'a kurulan tuzağa düşmemiştir. tuzak ne mi?
    * arda turan'ın fatih terim'in elini öpmesi
    * gümüşdağ'ın arda'nın gitmek istiyorsa engel olmayacaklarını beyan etmeleri
    * ortada fol yok,yumurta yokken sanki arda galatasaray'a transfer oluyor gibi tutum gösterilmesi ve haber yapılması
    * arda turan'n başakşehir ile olan kontratını feshedip boşta kalması
    * sürekli ama sürekli yönetimin transfere hayır demesine rağmen bu konunun sıcak tutulması.
    *** cengiz bu tuzağa düşmedi, terimde iyice düşünüp kendi karar versin.
  • 2805
    başkanın yolu yol değil. yapma başkanım.

    fatih terim bugün gitse o mali kongrede yine sıkıntı yaşarsın. fatih terim'le kavga etmeye, bu gündemi ayakta tutmaya devam edersen yine sıkıntı yaşarsın.

    rica ediyorum, büyüklüğünü göster. ne senin, ne hocanın bulunduğunuz konumdan ayrılmaması gerek. rica ediyorum. yaptığınız bunca güzel işten sonra, şurda 2 yıl kaldı ffp'nin bitmesine. bizi tekrar cezalara boğacak yönetimlerin gelmesine engel olmak için en azından.
  • 2806
    arda turan ile ilgili aldıkları tavır ve sergiledikleri duruş sebebiyle kendilerine olan saygım daha da artmıştır. "varlığını fatih terim sayesinde sürdürüyor" söylemlerine katılmamakla birlikte, bu görüşün altında yatan fikir (fatih terim'in ve galatasaray yönetiminin aynı çatı altında aynı amaca koşan bir bütünün parçaları olmasından ziyade iki ayrı varlık olarak vurgulanması) galatasaray'a zarar verir kanaatindeyim.

    galatasaray'ın uefa kupasını kaldırdığı yıllarda henüz çocuktum ve galatasaraylı olmayan arkadaşlarımın bana o yıllarda, biraz da bu başarıyı kıskanmalarından ötürü söylediklerini unutmuyorum: "o kupayı fatih terim kazandı, fatih terim olmasaydı zor kazanırdınız". iyi de fatih terim de galatasaray'ın bir parçası değil mi? neden böyle bir ayrıştırma yapılıyor o zamanlar anlamakta güçlük çekerdim. şimdi görüyorum ki böyle bir futbol insanının kendi takımlarında olmamasının acısını galatasaray'ı bu değerinden ayrıştırarak hafifletmeye çalışmışlar. daha önce burada da mustafa cengiz yönetimi ile ilgili defalarca dile getirilen "fatih terim sayesinde varlar" ifadesi de temelinde benzer bir ayrıştırmayı taşıdığı için bu fikrin kendi içimizde yer almasından son derece rahatsızım. elbette ki birlikte çalışan insanlar farklı konularda farklı düşüncelere sahip olabilirler. ancak günün sonunda aynı takımda olan insanlar birlikte hareket etmek zorundadır. bu fikir ayrılıklarını basın önüne taşımak, açıkça ilan etmek ve kişisel inatlarla bu konuyu gündemde tutmak ancak takıma zarar verir. maalesef bu konuda çok sevdiğimiz ve saydığımız değerli fatih terim'in kabahatli olduğunu düşünüyorum. dilerim en iyi yaptığı işe odaklanarak galatasaray'a katkı vermeye devam eder ve bu arda konusu bir daha açılmamak üzere kapanır.
  • 2807
    galatasaray spor kulübünün şansı olduğuna inandığım yönetimdir. dik duruşları,galatasaray'ın hakkını sonuna kadar savunmaları,ekonomik olarak mümkün olan(hataları olsa da) en iyi hamleleri yapmaları ve bu zamana kadar futbolda hocayla uyumlu bir biçimde başarılı olmaları bu örnek göstermenin sebepleridir. fakat son günlerde karşılıklı olarak yapılan konuşmalarla tüm camianın sinerjisini hem kendileri hem de hoca yerle bir etmiştir. genelde bu kadar iyiyken böyle krizleri doğurması da zaten kulübümüzün şahsına uygun bir davranış olarak ortada durmaktadır. arda olayında sonuna kadar haklı olmalarına rağmen son toplantıyı yapmalarını onaylayamıyorum,ama yapıldı. ne olacak şimdi? bu takım nasıl şampiyon olacak?transferler için teknik heyet kiminle iatişare edecek,çünkü görüldü ki başkan yardımcıları da yönetimden ayrı tavır sergilemiyor. bu durumun sonunda, sırf bu inatlaşmalar ve bundan sonra gelmesi muhtemel başarısız sonuçlar sonrasında hali hazırda ellerini ovuşturan eski zihniyetlilerin ibra konusunda kulübe sıkıntı çıkartmayacağını kim garanti edecek?ibra olunmazsa yönetim değişikliği sonucunda yeniden eski zihniyetli insanların kulübü idare etmeyeceğini nereden bileceğiz?bu soruların cevabını kim verebilir?o yüzden bir şey söylemek istiyorum. zaten kulübün bu borç sarmalından çıkması çok zor gözüküyor ve sonu belli bir yola doğru gidiyoruz,bence şimdiden bunun altyapısını hazırlamalıdır bu yönetim ve kulübün geleceğini kurtarmalıdır.sahipsiz veya herkesin sahibiyim dediği bir şirket sürekli kötü idare edilebilir ama takdir edersiniz ki sahipli bir şirkette bunu yapamazsınız.uzun yazdım ama biraz kısaltayım,artık dünkü olaydan sonra bu yönetime kişisel tavsiyem galatasaray'ın bugününü değil geleceğini planlamak,hem de şimdiden.yoksa o geleceğimizi de bırakmayabilir bize bazıları.allah yardımcımız olsun,zor zanaat galatasaraylı olmak ama insan yüreğine söz geçirebiliyor mu ki?
  • 2813
    mbaye diagne disinda oyuncu satımında sıkıntı görmedigim yönetim çünkü malum kişi zamaninda yapilan transferlerin maaşını ödeyecek salak yok bu dünyada.
    sofiane feghouli 3.85milyon euro garanti maaş alıyor. ek olarak her sampiyonlar ligi grubunda 200bin dolar, her maç puanı için de 5bin euro aliyor.
    younes belhanda 3.35 milyon euro garanti maaş alıyor. ek olarak her şampiyonlar ligi grup aşamasında gruplara kalarak 500bin euro daha alıyor (kısacası şu ana kadar 1 milyon euroyu aldi sadece buradan), her 25 maçta 250bin euro, her 1 puana 5bin euro, her 25 puanda 100bin euro prim alıyor.
    kısacası bu iki futbolcunun sadece bir yillik ortalama maliyeti 9 milyon eurodur. bu adamlara bu parayı verecek başka salak da yoktur.
    ama cenk ergün çok iyi transfer yapar, hemen başlığına gidip övgü yazalım. keşke herkesin karşısına kendisi gibi insanları çıksa da şöyle dunyaligimizi rahat rahat yapsak...
  • 2814
    kendilerine feghouli, mariano, belhanda, maicon gibi kendilerinin almadığı ve yüksek maaşlı oyuncuları satamamaları üzerinden eleştirmek haksızlıktır fakat diagne, nagatomo, nzonzi gibi oyuncularla sözleşmeleri kendileri yapmıştır buradan eleştirebilirler keza takımdan gönderilen fakat maaşını bizim verdiğimiz mitroglou ve babel’de aynı şekilde fazla maliyetli yanlış transferlerdir. ekonomik olarak takımı güzel şekilde götürselerde genellikle kiralık ve maliyetli oyuncuların şampiyon olunmadığında yani takıma ekstra ekonomik gelir finansı olmadığında işler sarpa sarabilir. hatırlayanlar elbet vardır iki sene üst üste şampiyon olan beşiktaş ligin en kaliteli kadrolarından birine sahipken bugün anadolu kulübü seviyesinde futbolcularla doldurulmuştur.
  • 2815
    futbolcu satma konusunda bence de problem yaşayan bir yönetim. yalnız bu problemde tek başlarına suçlu değiller. her istenmeyen futbolcunun instagram, twitter profilinin altına bir ton yorum yazan ya da adına hasthag açan taraftar da en az kendileri kadar suçlu. bunun yanında dursun özbek ve cenk ergün ikilisinin yaptığı kallavi sözleşmeler de bazı oyuncular ile yolların ayrılmasını zorlaştırıyor.
  • 2816
    2019-2020 sezonu kış transfer döneminin son gününde ellerini avuşturarak bekleyen muhalifleri ve şımarık galatasaray taraftarını yine kapak etmesini temenni ettiğim yönetim.

    bu yönetimi her fırsatta eleştiren taraftar için en iyi tabir; şımarık'dır. tarihin en sıkıntılı dönemini al sat dengesi ile geçiren yönetim, geçmiş yönetimlerin saçtığı paraların ceremesini çekmektedir. önceki yönetimler 35-40 milyon euro'luk bütçeleri ile transfer yaparken mustafa cengiz yönetimi kılı kırk yararak transferler yapmaktadır. cenk ergün sihirbaz len diye ortada dolaşan taraftar cenk ergün'ün kaç para bonservis ile transfer yaptığına bir baksın. hala daha o dönemlerden kalan ağır sözleşmeli futbolcuları elden çıkarmaya çalışıyoruz. çok sevdiğiniz haldun abiniz, cenk reisiniz şu dönemde kulupte olsaydı ne yapardı acaba merak ediyorum.

    galatasaray yüzyıllar sonra ilk kez kar açıklamış, iyi kötü bir yönetimimiz var ama şımarık taraftar birilerinin gazına gelip yine belaltı vurmaya başlamış. her şeyi anlarım da arda turan gibi bir adam üzerinden yönetime vurmak nasıl bir akıl tutulmasıdır. arda turan kim abi? futbol hayatı üç sene evvel bitmiş bir adam için mustafa cengiz'i mi harcayacağız?
  • 2817
    futbolcu satma işini beceremeyen yönetim. en büyük zaafları budur bence. kendi aldıkları nagatomo'yu gönderemediler. kadro dışı kalan kiralık nzonzi bile kulübüne yollanmadı şimdilik. ne bekleniyor anlamıyorum. takımda hâlâ 17 yabancı var. muhtemelen yine sözleşme dondurma olayı olacak gibi. yine de belhanda'yı feghouli'yi falan satabilirlerse çok büyük bir başarı olur kendileri için.
  • 2818
    onuekuru, saracchi ve sekidika transferlerini ocak ayından önce bitiren yönetim. bu konuda takdir edilmeyi hak ediyorlar. ancak satılacak oyuncular için hiç bir çalışma yapmamışlar ve elden kimseyi çıkartamadıkları için koca bir ayı 400.000 euro bütçe ile olmayacak duaya amin diyerek geçirdiler. şu saatten sonra yurt dışından bir oyuncu getirip de işlemlerini saat 18:00 a kadar yetiştirmek imkansız gibi.

    artık önümüzdeki günlerde bol bol serumlu, 2 aydır eve gidemedim kaynanam bir aydır bizdeymiş haberim yoklu hikayeler dinleyeceğiz gibi gözüküyor.
  • 2819
    dünyanın en anlamsız gerekçesiyle oyuncu satamadıkları için eleştrilen yönetim.

    mustafa cengiz yönetimi özelinde değil hiçbir yönetim bu konuda eleştrilemez. oyuncu gitmek istemedikten sonra gitmez bu kadar basit. bu adamlar canlı hepsinin kendi fikirleri, tercihleri var senin salonundaki biblo değil canın isteyince yerini değiştiresin. lens beşiktaş'tan 2.2 milyon euro alıyor hadi satsana lensi. fenerliler her gün alper'e git diye yalvarıyor adam gitmiyor yerli oyuncu olmasına rağmen onu bile ikna edemediler. real madrid bale'i satabiliyor mu?

    bu yönetim n'diaye'yi, rodrigues'i, ozan'ı, gomis'i, fernando'yu satmadı mı? bu adamlar nasıl gitti? performansları vardı çünkü. 33 yaşında yürüyen mariano'yu, 33 yaşında nagatomo'yu sözleşmelerinin bitimine 6 ay varken kim niye alsın? bu oyunculara bizim verdiğimiz parayı kim verecek? belhanda'ya teklif geliyor adam gitmiyorum diyor nasıl satacaksın? diagne'ye arabistandan teklif geliyor adam 5 milyon almadan gitmem diyor ne yapacaksın?

    adamlar 2 sezondur 5 ayda bir takım kuruyor hala gözünün üstünde kaşın var diye eleştirilecek. biz ligin gol rekorunu kıran oyuncusu diagne'yi aldıktan 5 ay sonra gönderdik, hollanda milli takım oyuncusu babel'i aldıktan 5 ay sonra gönderdik, fransa milli takım oyuncusu n''zonzi'yi aldıktan 5 ay sonra gönderdik. bu lüks ligde kimde var?
  • 2820
    sözleşmesi devam eden ve takımdan ayrılmak istemeyen oyuncuyu satamadı diye eleştirilmelerini benim de anlamsız bulduğum yönetim. çünkü ben standart bir futbol izleyicisiyim, transferin (futbolcu ticaretinin) cinliklerini bilmem. dışarıdan bakıyorum ve "oyuncu ayrılmak istemiyor, ne yapalım?" diyorum. dövecek halimiz yok. satma umudu hiç yoksa çok çok kadro dışı bırakır, burnunu sürterim.

    kaldı ki futbol özelinde olmasa da genel olarak ticaretin cinliklerinin olduğunu da bilecek kadar yaşadığımı düşünüyorum. buradan şuraya gelmek istiyorum. benim denklemim gitmek istemeyen adam gitmez üzerine kuruludur. ama bu denkleme bu işi benden ve mustafa cengiz yönetiminde transferden sorumlu kişi ve kişilerden daha iyi bilen biri çıkar ve buna gülebilir. çünkü adam o yollardan geçmiştir ve bunun bile bir yolu olduğunu biliyordur. yani ne demek istiyorum? tecrübe demek istiyorum.

    dün mantık bazı oyuncuları satamaması normal gelse de işi daha iyi bilen birinin ve tümden bir yönetiminin bunu da başarabileceğine dair ikinci bir fikrim de daima var. o yüzden bu konuda mustafa cengiz yönetimi yüzde yüz eleştirilemez değildir.

    buna bir de her 6 ayda bir yeniden takım kurmayı da ekleyebiliriz. ben çıkar derim ki "ffp vs. adamların bunu yapmak zorunda". tekrar ediyorum; ben standart bir futbol izleyicisiyim. başkası ise buna yine gülebilir. çünkü o başkası o yollardan da geçmiştir ve bunun bile bir yolu olduğunu biliyordur. yani ne demek istiyorum? tecrübe demek istiyorum.

    düz mantık bize ffp'nin bu yolla idare edileceğini anlatıyor ama belki de tek yol "kiralıkları/bonservissizleri takıma doldur" değildir de bizimkiler bilmiyordur veya sabır göstermiyorlardır. o yüzden bu konuda da mustafa cengiz yönetimi yüzde yüz eleştirilemez değildir.

    ezcümle, bir yandan tabii ki yönetimimizin gayretlerini takdir edelim diğer yandan da daha iyi uygulamaların olabileceği ihtimalini göz ardı etmeyelim. belki de sadece biz yeteri kadar yol bilmiyoruzdur.
  • 2821
    şuan için oyuncu satamıyorlar diye eleştirmek saçma olur ama şuradan eleştirebiliriz. belhanda ve feghouli'yi satmak istediklerinde aldıkları maaşları görünce anlamışlardır neden gitmek istemediklerini. bunu geldiği 3 transfer döneminde de gördüler ama buna rağmen babel, falcao gibi adamlara absürt maaşlar verildi. falcao konusunda başka türlü gelmeyecek diyecektiniz de gelmesinde zaten. ben bugün 7 verdiğim falcao'dan adem kadar katkı aldım. son transfer döneminde onlarda ffp yüzünden kiralık ve bonservissiz oyunculara gittiler bunu anlıyorum ama biraz misyonlarından çıktılar. babel ve falcao'ya bu maaşları ancak dursun özbek yönetimi verirdi.
  • 2822
    bizi mali yönden düzlüğe çıkaracaklarına gönülden inandığım yönetim.
    eleştirilirken, dursun özbek'in nasıl bir enkaz bıraktığı bazen görmezden geliniyor.
    bu adamlar, avrupa'dan men cezası almış, yüklü bonservisler ve yüksek maaşlı yabancı oyuncularla kurulu galatasaray'ı devraldı.
    günahlarıyla sevaplarıyla kulübü düzlüğe çıkarmaya çalışıyorlar. dört büyükler arasında tek kâr eden takım oldu galatasaray.
    daha havalı, daha modern, daha vizyoner bir başkan ve yönetim de olabilirdi. fakat vizyoner bir başkana sahip olup da, küme düşmemeye oynayan dostlarımız da gözümüzden kaçmıyor*
    mustafa cengiz, biraz daha dikkatli olur, doğru hamleler ve doğru iletişim stratejileri belirlerse, galatasaray'ı borç batağından çıkarıp efsane başkanlar arasına adını altın harflerle yazdırabilir.
  • 2824
    oyuncu satsa eleştirilecek, satmasa eleştirilecek yönetim. uğur kurukullukçu'nun söylemesine göre atalanta'dan marcao için 15milyon euro'luk teklif almasına rağmen oyuncuyu satmamıştır. hiç bi yayın organı, spor muhabiri, twitter trollü bile bunu yazmaz ama fatih terim'in bi anda kadro dışı bıraktığı nzonzi'yi gönderecek bi yer bulamadığı için suçludur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın