• 389
    galatasaray'ı avrupa kupalarından men'den kurtarmıştır. aşağı yukarı 45 m euroluk bir proje. kendisi olmasaydı bu rakam ezeli rakibimize gidecekti. yani 90 m eurluk bir makas demek fener'le.

    bundan daha büyük proje yok zaten.

    riva, florya elden gitmiş.

    adam oyuncu maaşı ödeyecek, transfer yapacak para için kaynak ve strateji geliştirmeye anı kurtarmaya çalışmaktan geleceğe bakamıyor ki?...

    nasıl baksın zaten...

    hele biraz zaman geçsin, projelerine de bakarız. şu an lig şampiyonluğundan büyük bir proje olamaz türk takımları için.

    şampiyonlar ligi gelirinden daha önemli gelir mi var? o olunca kombine de oluyor, stat da doluyor.
  • 763
    kulübe ve yönetime maddi destek olmak için yellow friday ve grey weekend kampanyaları yaparak yüzbinlerce lira katkı sağlayan taraftarına bir açıklama borçlu olan yönetim.

    öncelikle söylemeliyim ki durumun başlangıcı kendilerinden önceye dayanıyor fakat bu büyük skandalda yönetiminde payı oldukça büyük.

    skandalın kahramanı kulübün mali işler direktörü sedef hacısalihoğlu. ünal aysal döneminde ismi bir yolsuzluğa karışması sebebiyle 4 yönetici ile birlikte görevine son verilerek kendisine 216 bin tl tazminat ödeniyor.

    --- alıntı ---
    g.saray'da 4 isim kovuldu
    https://forum.donanimhaber.com/...im-kovuldu--89093107
    --- alıntı ---

    yolsuzluktan dolayı işten atılan birine neden tazminat ödendiği kısmı apayrı bir konu. ardından aysal görevi bırakıyor ve duygun yarsuvat yönetimi göreve geliyor. yarsuvat bir skandala imza atarak hacısalihoğlu'nu yeniden mali işlerin başına getiriyor.

    --- alıntı ---
    skandalın adı sedef hacısalihoğlu
    https://skor.sozcu.com.tr/...acisalihoglu-369435/
    --- alıntı ---

    iddalara göre eski yöneticilerimizden ali dürüst hacısalihoğlu'nun göreve geri dönmesi ile ilgili yarsuvat yönetimine baskı yapıyor. bu iddaa doğru ise olayın vehameti çok daha fazla. demek ki koskoca kulüp ahbap çavuş ilişkisi ile veya kişisel ilişkilerle yürütülüyor.

    ikili ilişkilerle iş bitirme durumu dursun özbek yönetiminde de devam ediyor. elbette hacısalihoğlu* yine konunun ortasında. yönetici fatih işbecer göreve gelir gelmez mali işlerin başına lise arkadaşı olan gözde turan'ı getirerek sedef hacısalihoğlunun görevden ayrılmasını talep ediyor. özbek bu isteği kabul etmiyor ve ilerleyen süreçte koltuğunda oturmayı başaran sadece hacısalihoğlu oluyor.

    --- alıntı ---
    galatasaraylılar bunu konuşuyor! iki kadın, bir koltuk
    http://www.hurriyet.com.tr/...-bir-koltuk-40113676
    --- alıntı ---

    hacısalihoğlu*nun skandalları bununla da son bulmuyor. geçtiğimiz sezon yasin öztekin ve tarık çamdala sözleşme gereği eski kurdan ödeme yapması gerekirken güncel kurdan yaklaşık 4 milyon tl fazla ödeme yaptığı ortaya çıkıyor.

    son olarak ffp gereği transfer bütçesi hesabında bonusların katılacağını son anda fark ederek yanlış hesaplama yapıyor, kulübü son anda uyarması sebebiyle santrfor transferleri gerçekleşemiyor.

    --- alıntı ---
    galatasaray'da transfer skandalı! sedef hacısalihoğlu’nun yanlış hesabı transferleri engelledi
    http://www.star.com.tr/...lledi-haber-1381325/
    --- alıntı ---

    ve gelelim yönetimin cevaplaması gereken sorulara;

    1- bu kadar büyük bir skandala sebep olup takımın forvetsiz kalmasına sebep olanlardan biri olan sedef hacısalihoğlu nasıl görevde kalmaktadır?
    2- geçmişi bu kadar skandallarla dolu olan bir şahısın galatasaray kulübünün mali işlerinin başında olması ne kadar doğrudur?
    3- ali dürüst ile aralarında bir bağ var mıdır?
    4- eski başkanımız ünal aysal kendisini yolsuzluk sebebiyle kulüpten kovduğu halde kulübe nasıl dönmüş ve nasıl görevde kalmaya devam etmiştir?
    4- tarık ve yasin' e yaptığı fazla ödeme nedeniyle kulübü uğrattığı zarar kendisinden tazmin edilmiş midir?
    5- koskoca galatasaray kulübünün mali işlerinin başına getirilebilecek daha nitelikli, cv'si dolu ve bu işi yapmaya gönüllü profesyonel bulunamamakta mdır ki tüm yönetimler bu şahıs ile çalışmaktadır?

    başkanımız sayın mustafa cengiz her başı sıkıştığında elini taşın altına koymaktan çekinmeyen bu taraftara bir açıklama borçludur.
  • 4649
    bazı eleştirileri kesinlikle anlıyorum. ki yüzde %99 haklı.
    ama eminim ki bugün florya'yı tekrar satıp parasını transfere gömseler ve gelen yeni başkana ffp cezası bıraksalar, kesin "ya tamam abi çok iyi başkan değildi ama en azından transfer yaptı" diye ovecek bir sürü taraftar çıkar arkalarından. misal falcao tutsaydı ama ekonomik olarak çöküş devam etse bile umursamazdı çoğu kişi.
    ben anlıyorum neden başkanlar galatasaray gelecegini transfer için satmış. çünkü büyük bir grup transfer dışında hiçbir şey umursamıyor, onları da böyle elinde tutuyorsun.
  • 3008
    bu baslik altina yaziyorum ama aslinda bu yorumum genel bir kulüp yönetimi üzerinedir.

    simdiye kadar ki en uzun entrymi giriyorum :)

    mustafa cengiz sahsen benim gördügüm en iyi iki baskandan biridir ve uzun yillar boyunca da takimin basinda kalmasini diliyorum.

    su siralar 2020 sampiyonlugunu kacirdigimiz icin herkes 2021 sampiyonlugu hayaliyle yaz transfer döneminini beklemekte. kadrolar kuruluyor, herkes, cogunlukla mantikli olan, önerilerde bulunuyor.

    ben de sahsen transfer dönemlerini severim. adi anilan futbolculari arastirma, futbolcular takima katilirsa nasil olur diye üzerine düsünme, sistem düsüncesi, hazirlik maclarinin takibi fln. pek zevkli olmayan bu konulardan zevk aliyorum.

    neyse yorum kismina gelecek olursak da, hepimiz ümitliyiz ancak sahsen yönetimlerimizin transfer konusundaki basarisiziliklarini düsününce hevesim kaciyor. yönerimi simdiye kadar iki konuda elestirdim, birincisi iletisim ikincisi de transfer süreci yönetimleri.

    aslinda iki nokta da iletisimde bitiyor. tüm türkiye galatasaray biri ile anlastiysa bunu ögreniyor. mesela mert hakan galatasarayda yazisini her yerde gördük, ya da galatasaray xx ismi ile ilgileniyor vs. bu gözler abdürrahim albayrak'in forvet icin dubailere gidip oradan resim paylasmasini gördü. ya da falcao ile resim paylasti ve almak zorunda kaldik.

    ya da mesela diagne'yi aliyoruz cünkü paramiz var, yazin araplara satacagiz gibi bir düsünceleri oldugunu herkes biliyordu. yaz gelir gelmez de diagne 15 kesin de 18e cikar mi haberlerini görür olduk.

    farkli bir örnek yusuf erdogan transferi gerceklesti diye haber saldilar, cocuk heyecanla askerdeyken gs formasi ile bir foto cekindi ve transferini iptal ettik.

    nagatomolara gereginden fazla maas ödemek zorunda kalmalarini vs hic yazmiyorum.

    demek istedigim sudur ki, zaten genel olarak sikinti cektigimiz iletisim konusu transferleri dogrudan baltaliyor ve kulüp ya maliyetinden ötürü futbolcu transferlerini gerceklestiremiyor, ya fenerbahce araya girip futbolcuyu elimizden kapiyor ya da fiyat yükseltiyor, ya da biz genel olarak tarftar sussun diye paralari saciyoruz.

    bunun temel sebebinin eski tarz yöneticilik oldugunu düsünüyorum. yeni dünyanin dilinden anlayan isimler, profesyonel olarak kulüp icerisine alinmali ve transferin mali boyutu, transfer edilecek futbolcu ile iliskiler ve kamu iletisimini onlar yürütmeli.

    mesela altyapi oyuncularimizin hepsiyle sözlesme sikintimiz var. 15 yasinda oynatmaya basladigimiz, avrupada vitrine koydugumuz mustafa kapi, yok denebilecek bir yetistirme bedeli ile elimizden ucuyor. ya da atalay gibi altyapida kaptanligini yapan bir futbolcu, sözlesme imzalamak icin tereddüt ediyor. ozan kabak ile öyle bir sözlesme yapiyorsun ki, eger ki ozan duygusal hareket etmese 4 5 milyon daha az kazanacagin durumlara düsüyorsun ve hatta aslinda yine en az 4 5 milyon ederinin altina satmak durumunda kaliyorsun.

    bunlarin hepsi de genclerin dilinden anlayip, onlarin ne istedigini bilen, onlara takimda kalma istegini asilayabilecek insanlarla, profesyonellerle mümkün. artik insanlar 15 yasindan itibaren gelisiyorlar ve olaylara daha mantikli ve profesyonel acilardan bakabiliyorlar. sen onun basini oksayip da hadi sen aslansin kaplansin bizim cocuksun diye sözlesmeye imza attiramazsin. bir proje sunman, ona profesyonel oldugunu da hissettirmen gerek.

    deginmek istedigim son nokta ise yurticindeki transfer girisimlerinin büyük cougunlugunun basarisizlikla sonuclanmasi.

    yani sen eger ki gidip kamuoyuna ben vedat murici alacagim diyorsan, galatasaray olarak onu almak zorundasin. ya da mert hakan ile anlastiysan, o futbolcu fenerbahceyle anlasamamali.

    transfer basarisi ndiayeye gidip 13 milyon vermek demek degil. ya da anadolu kulüpleri ile iliskileri iyi tutmak demek burak yilmaz transferinde fazladan 3 milyon versek mi diye düsünmek degil.

    elimizdeki futbolcularin takimdan kovulur gibi gönderilmesi konusuna da girmiyorum zaten. gol krali adam hakkinda zam istiyor diye kötüleme haberleri servis ettirip takimdan kovarcasina gönderen de ne yazik ki bu yönetimdi. ya da diagnenin ki onlarca gol atmis adamin, kesin satacagiz diye piyasa süren de, maicon'u kovarcasina gönderen, belhanda, feghouli, falcao gibi yüksek ücretli futbolculari elden cikarma konusunda sikinti yasayan da ne yazik ki bu yönetimdi.

    sonra elden kacan isimlerin hepsi pr calismasi ile kötüleniyor ve biz de burada o isimleri gömüyoruz hep beraber. mesela bir sekilde vedati almis olsaydik, begeneyim ya da begenmemeyim, 24 25 yasinda bir forvet oyuncusu, onun üzerine bir sistem gelistirebilseydik, kötü mü olurdu? ya da yabanci siniri cikmisken mert hakan gibi bir adami anlasmisken elinden kacirmasaydin, rotasyonuna en azindan bir yerli daha sokabilmis olsaydin mesela, bir basari sayilmaz miydi bu?

    mesela vedat icin fenerbahce bizim önerdigimizden daha fazlasini önermedi. demek ki ic piyasada farkli dinamikler var. ama fenerbahcenin ic piyasada bize bu kadar üstünlük kurmasinin sebebini arastiran yok. mesela olay türkiye icindeki zengin insan potansiyeli ise, galatasaray kulübüne üye olan zenginlerin, fenerbahcelilerden cok da asagi kalacagini düsünmüyorum. demek ki yine dogru kullanim noktasinda bir sikinti yasiyoruz.

    isimler sadece örnekler, dedigim gibi bunlardan pek cok yasadik ne yazik ki.

    özetlemem gerekirse, iletisim caginda, dogru iletisim kuramadigi icin basarisiz icratlar yapan bir yönetime sahibiz. arkasinda kulübünü cani gibi seven milyonlarca insan olmasina ragmen, rizeden ya da sivastan bir futbolcuyu transfer edemeyen bir anlayis ile yönetiliyoruz. gencleri ile düzgün bag kuramamis bir takim olma yolundayiz.

    ümidim sudur ki, baskanimiz baskanligini yapmaya devam edebilir. abdürrahim albayrak, floryada, daha bir idari isleri halleden bir pozisyona evrilir. taraftar, medya ve futboclularla profesyonle iletisim ve transfer isleri tamamen yeni nesilin dilinden anlayan ve maasli, profesyonel yöneticilere birakilir.

    mesela ilgaz cinar umarim bir sekilde galatasarayimizin profesyonel kadrosu icerisinde kendisine yer bulur.

    uzun girdimi sonuna kadar okuyan her bir yazar kardesime tesekkür ediyorum, on da verseniz off da verseniz seviliyorsunuz :)
  • 3460
    karsilarinda organize kotuluk var! her yerden saldirilar basladi! gecen sene karambolden basaksehir'i ittirdiler. bu sene organize kotuluk sampiyonluk icin cok seri calisacak! dunya da transfer piyasasinda yaprak kimildamazken bu kotuluk hic durmadan transfer acikliyor! bir allahin kulu da cikip soramiyor yahu nasil olur? teknik olarak iflas vermis, 12 senedir sampiyonlar ligi gormeyen takim, dunya ekonomisi perisanken, dolar, euro kuru buralardayken nasil transfer yagdiriyor? kimse soramiyor 2 senedir ne hikmetse italya uzerinden 40 milyon euroluk "yersen" satis yapiyorlar bir kisi de cikip " yahu sampiyonlar ligi oynamayan oyuncular nasil bu yuksek meblaglara cikis yapiyor hem de turkiye liginden" soramiyorlar.. ama her gun mustafa cengiz yonetimi aleyhine beslenmis kalemler ismarlama haber yaziyor ! hayatin anlami hakkinda ahkam kesen felsefeci youtube starlari, hadi biriniz acin su konulari yaa! tavsana tut, taziya kac yapiliyor! akli olan donen bu dolaplari sezer..fatih hoca niye konusmuyor anlayin artik! bu sene cok kirli bir sene olacak hazir olun!
  • 3045
    bir anda taraftarlarca tü kaka ilan edilip istifa etmeleri gerektiği söylenilen yönetim. evet istifa etmeleri gerekiyor, hatta bence sadece istifa etmeleri yetmez arenada sallandıralım hepsini bakın bakalım bir daha hocayla ters düşebiliyor mu bir yönetim?

    terim bir galatasaray efsanesidir. bunu tartışmak bile abes. ama terimin çalışması çok kolay, herkesin suyuna giden, yönetimlerle ve özelliklerle başkanlarla arasının çok iyi falan olduğunu sanıyorsanız biraz tarih okumanız gerekiyor demektir. hele hele terimin transfer konusunda çok yetenekli, forma dağıtırken hak edene forma veren bir hoca olduğunu düşünüyorsanız bu işleri bırakın. hoca evlatçıdır, adamını korur, kendisine biat edenleri ister diğerlerini ne kadar iyi olurlarsa olsunlar istemez.

    hocanın geçmişine bakarsak 4 sene üst üste şampiyon olan takımı bırakıp hayallerinin peşinde koştu. fiorentinadan kavgaları ve anlaşmazlıkları nedeniyle ayrıldı, milana geçti ama milanda da oyuncu kadrosunu yönetememesinden dolayı oyuncuların ona karşı aldığı tavırdan dolayı gönderildi.

    canaydın geri getirdi ve meşhur ben ders almam ders veririm egosuyla beraber hem yaptığı transferler hem de süreçten dolayı gönderildi.

    polat teklif etti kendimi kullandırtmam dedi ve gelmedi.

    aysal ile birlikte geri geldi ve yönetimle yine anlaşamaması ve yaşanan kavgalar dolayısıyla kovuldu. ünal aysaldan hiç haz etmem ama bu kavgada hocayı masum bulup bütün suçu ünal aysala atan adamla tartışmaya bile girmeyin. demirörenle verdiği pozlar, galatasaray camiasına verdiği mesajlar, yahu ne çabuk unuttunuz bunları.

    mustafa cengizle beraber geri geldi ki bulabileceği en iyi yönetim budur. bir yanda ne derse emrinde olan albayrak, diğer yanda görülebilecek en medeni insanlardan biri cengiz. ama yine kavga yine tartışma. o zaman tiz yönetimin kellesi vurula. öyle mi? yok artık daha neler.

    şimdi bu tartışmaların sebeplerine bakalım. en yenisi arda. 33 yaşında en son ne zaman 90 dakika top oynadığı bilinmeyen bir topçu. yediği haltlar cabası. sırf suyun karşısı emre karaktersizine rol verdi diye biz de bu formaya yakışmayan bir adama mı forma vereceğiz? zaten takım temposuz ve yaşlıyken bir de ardayı mı göreceğiz bu takımda? normalde olsa asla gelmesini istemeyecek adamlar sırf terim istedi ve yönetim red etti diye arda gelmeli diyor ya inanılmaz. bu takımda arda olmaz ve ardanın gelmesine izin vermeyen yönetim çok doğru bir iş yapmıştır.

    diğer konu transferler. bu takım geçen sene bile temposuz ve yavaşken takımın en tempolu iki oyuncusu ndiaye ve onyekuru yerine terimin aldığı oyuncular babel ve nzonzi. benim bile 1 aylık idmanla geçebileceğim iki adam. yaşları 30 üzeri. babelle 3 yıllık karlofça anlaşması gibi bir anlaşma yapılırken nzonzi ile 2 yıllık yapıldı. mariano ve nagatomu iki temposuz bek kaldı. feghouli ve belhanda gibi terimin iki evladı yedikleri her halta rağmen ve verdikleri minumun katkıya rağmen takımda tutuldu. takımın çok kötü oynayacağı 50 kilometre öteden belliyken devre arasında işleri düzeltebileceğini zannederken nefes yetmez ve böyle elimizle veririz şampiyonluğu.

    yönetim maddi sebeplerden dolayı oyuncu satmak istediğinde belhandanın satılmasına izin vermeyen terim değil miydi? bir nevi ozanın satılması için yönetimi mecbur bırakan. yani yönetim 3 aydır oynamaya başlayan bir oyuncuyu satttığı için mi sabote etmiş oldu terimi? bu mudur yani?

    yönetimin bin tane hatası var. söz verip yapmadığı bir ton iş var. eleştirilecek bir dünya husus var. ama terim ile aralarındakı husumette yönetime bütün suçu yıkıp da yaktılar hocayı modu hiç doğru ve adil bir yaklaşım değil. bu süreçte terimin hataları yönetimden çok daha fazla. terime ses çıkaramayanlar kötü gidişattan dolayı yönetime sallıyor. hele bir de başkanın rahatsızlığı, ameliyatları vs derken meydan boş kaldı ya, sallamak serbest moduna geçti herkes.

    bu yönetim her ne kadar dört dörtlük değilse de alp yalmanın başkanlık yaptığı 90-96 dönemi sonrası benim gördüğüm en iyi yönetimdir. onları eleştirirken en azından adil olunmasını hak ediyorlar. yukarısı kurtlar sofrası. sofranın bir köşesinde terim, diğer köşede liseciler, ali koç, tff, basın, ultraslan vs vs. bu kadar baronun olduğu yerde gemiyi yüzdürmek kolay iş değil.

    son olarak yahu adam başkan. yönetim kurulu başkanı. chairman of the board. kulübün isminin duyulması, taraftarı heyecanlandırmak, sponsor gelirlerini yükseltmek ve bunun gibi onlarca sebepten dolayı sansasyonel bir isim transfer etme hakkı olsun artık yani. ne demek sen kimsin kardeşim oyuncu transfer ediyorsun. adam başkan. bu arada terim popescuyu da istememişti bilginiz olsun. süren ben getiririm. ister oynatırsın ister tribünde oturtursun dedikten sonra razı olmuştu.

    görev sürelerinin sonuna kadar, hatalarını düzeltip, çizdikleri bu düz çizgide yürümeye devam etmesi gereken yönetimdir. bizi dursundan ve bir nevi yok oluştan kurtarmışlar ve saygıyı fazlasıyla hak etmişlerdir.
  • 3463
    enteresan bir şekilde her yerden saldırılan yönetimdir. karşılarında organize kötülük vardır. kimin ne hesaplarını bozdularsa artık.
    ali koç ve taifesini biliyorduk. lisecileri biliyorduk. en son fayih altaylı ile başlayan süreç ile bir de gazeteci(!) tayfasını da görmüş olduk.
    işin kötüsü bu organize kötülüğe hizmet edenlerin sözlükte de sayısının günden güne artması.
    bu yönetimin bugüne kadar tek eksi puani oyuncu satamamasidir. bu durumda da önlerine kim ne set çekiyor bilmiyoruz.
    rakiplere karşı sessiz olmakla suçlanıyor ki benim en çok haksızlık edildiğini düşündüğüm konudur. mustafa cengiz her basın toplantısında çıkıp herkese verip veristirmistir.
    tff konusunda vs pasif kalıyorlar. kalırlar tabii. adamlarin arkasındaki güç ile tek başlarına mücadele etmeye çalışıyorlar. o muhtesem harika liseci tayfasındaki güçlü adamlardan zerre destek görmüyorlar. canaydın hakeme düdük astırdı ama o dönemin konjekturu ile bu durum bambaşka.
    ez cümle ben kendilerinden memnunum.
  • 2182
    adamlar 1,5 senede 2 defa şampiyon oldu, bizi uefa cezasından kurtardı, fatih terime bütün futbolun kontrolünü verdi ki terim belki de ilk defa sorun yaşamadığı bir yönetimle çalışıyor. ama hala bir transfere 2 ay harcıyorlar diye eleştiri alıyorlar. bugün bir transfer iki ay sürüyorsa bunun iki sebebi var. birincisi euro kuru, arada fm yi kapatıp bi bloomberg falan açın. ikincisi de zamanında iki ayda değil de 2 günde biten transferler.

    transfer dünyanın en kolay işi. mesela atıyorum falcao. kaç istiyor monaco ? 5 milyon euro. falcao kaç istiyor? 5 milyondan 3+1 yıllık sözleşme. tammadır diyorsun ve alıyorsun. bitti gitti.

    ama ondan sonra gelip buraya uefaya gidemiyoruz, ceza aldık, maaşlar ödenmedi, falan yazmıyorsun. bak, yazmayacaksan transfer için haldün üstünel'e cenk ergün'e gerek yok. kulüp verir bana asgari ücret + yemek + aylık akbil, ben de falcao'yu getiririm.
  • 4737
    iki hafta önceye kadar transfer yapamıyorlar ve hocayla anlaşamıyorlar diye dursun özbek yönetiminden kötü ilan edilmişlerdi. şimdi transfer yaptılar diye bir anda övülmeye başlandılar. bir yönetimin futbol takımına yaptığı transferlere göre övülüp gömülmesi bana çocukluk gibi geliyor.

    kendileri hiçbir zaman kulübün mal varlığını üç kuruşa peşkeş çeken, üç yaşında çocuğun bildiği tezahüratı bile yapamayacak kadar galatasaraylılıktan uzak dursun özbek yönetiminin yanına bile yaklaşamamıştır kötülük anlamında. bizi ffp belasından kurtarmışlardır, ekonomik olarak çok zorlu bir dönemde (tarihin en yüksek döviz kuru, pandeminin yarattığı daralmalar vs.) kulübü iyi idare etmişlerdir. aynı dönemde dursun özbek olsa hem uefa'dan kallavi bir ceza yemiş, hem de batma noktasına geldiğimiz için kulübe kayyum atanmıştı muhtemelen.

    şahsi fikrim ideal bir geçiş yönetimi sağladılar galatasaray'a, ancak bundan sonraki seçimde yerlerini daha enerjik, yeni fikirleri olan bir yönetime devrederek bir kan değişimine gidilmesi gerek. başkanın sağlık durumunu ve diğer yöneticilerin pasifliğini düşününce kendileri için de devam etmemesi en doğru karar olur.
  • 3678
    galatasarayın her dönem her koşulda en önemli adayı olması gereken şampiyonluğu ezeli rakibi ve onun 2 senedir teneke dahi kazanamayıp, taraftar gözünde kredisinin sonuna gelmiş milyarder başkanına peşkeş çekmek istesem ne yapardım biliyor musunuz ?

    takımın en çok ihtiyacı olan yerlere transfer yapmaz, fenerbahçe'nin 15-16 futbolcu alıp hepsine lisans çıkarabildiği, kimsenin götüne takmadığı "limitleri" de bahane ederdim.

    göz boyamak adına rize'den, erzincanspor'dan 1-2 transfer yapıp üstüne geçen sene taaa bu zamanlardan takımda as olarak düşünülen bütün orta sahaların kiralık olduğu biliniyorken ; (bkz: steven nzonzi) (bkz: seri) (bkz: mario lemina)

    1 yıl boyunca orta saha için en ufak hazırlık yapmaz. transferin kapanmasına 24 saat kala hala daha takımı orta sahasız bırakmış olurdum.

    neyse ki hıyanet içinde bir yönetimimiz yok da galatasarayın emin ellerde olduğunu biliyoruz. ve ayrıca gerekli takviyelerde yapılıyor takımımıza.

    (bkz: oghenekaro etebo)
  • 2642
    fenerbahçe başkanı ile aralarında kişisel bir iş münasebeti varsa bu mustafa cengiz yönetimini değil yapsa yapsa fenerbahçe yönetimini gayrimeşru yapar. zira galatasaray tarihinin en büyük haini dursun aydın özbek'ten camiayı kurtaran mustafa cengiz onurunu, haysiyetini ve galatasaray için her türlü fedakarlığı yapacağını defalarca kanıtladı.

    boktan bir futbol, kötü teknik yönetim ve kalitesinin 10'da 1'i performans göstermeyen formsuz futbolcular yüzünden galatasaray başkanınının onuruna ve ahlakına sallamak galatasaray taraftarına yakışmaz.
  • 1867
    - önce uefa'dan men yememizi engellemiş,
    - sonra galatasaray'ı kâra geçirmiş,
    - sonra oyucu satışlarından çok güzel gelir elde etmiş,
    - sonra bu gelirle 2 önemli forvet, 2 genç ve potansiyelli savunma oyuncusunu takıma katmış,
    - bunu yaparken ffp'yi bozmamış,

    günün sonunda da d*rsun yönetimiyle kıyaslanıp o yönetime benzetilmiş yönetim.

    obsesyon çok kötü şey, gerçekten illet bir rahatsızlık. allah kurtarsın.
  • 3919
    ulan dursun bu kulübün içine ederken bu kadar istifa edeceksin!!! denmiyordu da şimdi nedir bu kadar öfke?? ulan adamlar ne yaptı da bu kadar büyük cadı avı başladı.

    --- alıntı ---

    çeşitli defalar galatasaraydan ve galatasaray taraftarından kopartıldım ben.

    --- alıntı ---

    24 ekim 2020 bb erzurumspor galatasaray maçından sonra terimin kurduğu cümle bu yukarıdaki cümle. akabinde de av başladı zaten. belki buradaki çoğu kişinin yaşı tutmuyor ama allah'a şükür biz o günlerin hepsini gördük. kimin kimden kopartıldığını çok iyi biliyoruz.

    4 yıl üstüste şampiyon olan takımı kendi hayalleri için bırakıp giden kimdi? terimi o gün kim kopardı takımdan? kendi istedi gitmeyi. gitmeseydi o takım en az 6-7'yi görürdü. gitti. bırakıp gitti.

    sonra lucescu mucize bir şampiyonluk kazandı. canaydın geldi. gelirken terimi getircem dedi. çıkıp demedi ki şampiyon yapan bir hoca takımın başındayken böyle bir şeyi görüşmem diye. lucescu kovuldu, terim geldi. iki sene rezalet top oynadık, onlarca oyuncu aldık, takım mali olarak çok zor duruma düştü ve takımdan karşılıklı anlaşarak ayrıldı. yine gönderilmedi, başarısız olduğu için karşılıklı anlaşıldı.

    üçüncü gelişinde yine yönetimle papazdı. ünal aysalla sürekli didişti. en son aysal 3 yıllık sözleşme teklif etti. terim kabul etmedi. hatta ne güzel işte her yıl 1 yıllık 1 yıllık yapıyoruz diye başkana lafı çaktı. ünal aysalın aramalarına çıkmadı. sonunda kovuldu. kovulur kovulmaz ne yaptı peki? gitti demirörenle mutluluk pozları verdi. internetten bakmak isteyen bakabilir. o gün yine basın toplantısında lafı çaktı galatasaray başkanına.

    yahu ne çabuk unutuyorsunuz herşeyi...

    adam efsanedir. en büyük başarıları terimle yaşadık. ama yönetime karşı taraftarı bu kadar çabuk gaza getirmesi kabul edilemez. kimi istiyorsun yahu söyle o zaman açık açık. o olmaz bu olmaz kim olsun başkan??? kimseyi beğenmiyorsan sen başkan ol, hoca olarak da kendinle sözleşme imzala, iki koltuğu birden götür. sen de rahat et biz de edelim.

    sonuç olarak birileri istedi diye istifa etmeyecek, en azından bu kadar büyük başarılarından sonra görevlerinin sonuna kadar onurla devam edecek yönetimdir. sonrası nasip.
  • 3921
    insanların ekonomik çöküş, işsizlik, pandemi, geleceği görememek, hayat tarzından feragat etmek, hayal kuramamak gibi tüm depresyona sokacak sebeplerinden doğan öfkelerini bir araya toplayıp saldırdığı ekiptir. transferde batırdılar evet, ama bu dönemde mustafa cengiz kanser oldu. adam ölüm döşeğinde aylarca pandemiden yıkılan bir sağlık ortamında hayata tutunmaya çalıştı. buna bir kişi olumlama yapmazken sanki ffp, pandemi, ekonomik kriz, başkanda kanser vs yokmuş da dünya sükunet içindeymiş gibi yaklaşmak bana tuhaf, acımasız ve çirkin geldi. fatih hoca’ya da yakıştırmadım basına yönetimi atma tutumunu. benim hayat ve iş yapma tarzıma uymadı açıkçası.
    ali koç bundan iyisini yapamazdı. kıs kıs gülüyorlardır şimdi makamlarında.
  • 2489
    30 ağustos 2019 kayserispor galatasaray maçından sonra çıkıp konuşması gereken yönetim.

    var'da çekilen ofsayt çizgisi çok su götürür.

    mal degil insanlar. fizik var matematik var, bilim var.

    ortaya çıkmayacak mı bu işler?

    organize ve profesyonel kötülük olduğu çok net.

    bugün konuşulmazsa bu lig bitmez. zararını da en çok bu yönetim görür.
App Store'dan indirin Google Play'den alın