326
türkiye özelinde ve özellikle galatasaray özelinde başarı olduğu sürece muhasebeci olmaya gerek yok. galatasaray'ın 30 milyon euroluk bütçelerle başarı elde etmesi zordur. çünkü transfer ekonomisi gelişmemiştir. altyapısı türkiye'deki tüm altyapılardan iyi olduğu halde oyuncu yeterli oyuncu çıkaramaz haldedir. taraftar sabırsızdır ve yüzde yüz başarı endekslidir. galatasaray taraftarı takımı başarısız olduğunda ilgisini kaybeden bir taraftardır.
1- futbol sadece mali denge değildir. futbol bir coşku ve rekabet işidir. karşımızda başarısız olsa dahi bizden daha fazla para harcayacak bir fenerbahçe olduğu müddetçe galatasaray'ın mali olarak denk bütçelerle mutlu olması düşünülemez. kaldı ki bizim rekabetimiz artık avrupa'da başarı üzerine. okan buruk'u bir daha avrupa'da başarısız olursa yemeyi düşünen milyonlarca taraftar var. avrupa'da kısa vadede başarı için risk almak şarttır. galatasaray'ın ismi risk almadan büyümez.
2- borçlar yönetilebilirdir, başarı gelirse çevrilir. bu galatasaray için yüzde yüz geçerlidir. galatasaray ekonomik durumu stabil bir kulüp değil. bunu özellikle gelir anlamında söylüyorum. üç sezon önceye göre 3-4 kat daha fazla gelir elde eden bir kulüpten bahsediyoruz. giderleri de aynı ölçüde illa ki artacaktır. borç kötüdür ama yine de nasıl ne zaman olduğuna çok bağlı. verimli borç kulübü büyütebilir.
3- sadece mali disiplinle kupa kazanılamaz. denk bütçe kuran ama sportif başarısı olmayan belki yüzlerce kulüp vardır. ajax, porto gibi 2-3 ekstrem örnek var diye hepsi öyle olmuyor ne yazık ki. kaldı ki istesek dahi bunlardan olamayız.
4- son olarak türkiye toplumunun realitesine bakmak lazım. muhasebeci taraftar yüzde 5 ise parayı gömelimci tayfa yüzde 50'dir belki bu ülkede. taraftar muhasebeci yönetim değil, coşkulu, şaşaalı hatta gösterişli bir yönetim ister. galatasaray maaş bütçesini 60 milyon eurodan 90 milyon euroya çıkardı diye batmaz merak etmeyin. yeter ki o kadro gerçekten 90 milyon euroluk oyunculardan oluşsun. kötü planlanan, şişme ve balon kadro olmasın. galatasaray'ın önüne tarihinde üçüncü defa o kırılma anı çıkıyor. fener'in, beşiktaş'ın durumları kötü. galatasaray'ın başarı ihtimali çok fazla. o yüzden mali olarak da risk almaya devam etmeliyiz.
1- futbol sadece mali denge değildir. futbol bir coşku ve rekabet işidir. karşımızda başarısız olsa dahi bizden daha fazla para harcayacak bir fenerbahçe olduğu müddetçe galatasaray'ın mali olarak denk bütçelerle mutlu olması düşünülemez. kaldı ki bizim rekabetimiz artık avrupa'da başarı üzerine. okan buruk'u bir daha avrupa'da başarısız olursa yemeyi düşünen milyonlarca taraftar var. avrupa'da kısa vadede başarı için risk almak şarttır. galatasaray'ın ismi risk almadan büyümez.
2- borçlar yönetilebilirdir, başarı gelirse çevrilir. bu galatasaray için yüzde yüz geçerlidir. galatasaray ekonomik durumu stabil bir kulüp değil. bunu özellikle gelir anlamında söylüyorum. üç sezon önceye göre 3-4 kat daha fazla gelir elde eden bir kulüpten bahsediyoruz. giderleri de aynı ölçüde illa ki artacaktır. borç kötüdür ama yine de nasıl ne zaman olduğuna çok bağlı. verimli borç kulübü büyütebilir.
3- sadece mali disiplinle kupa kazanılamaz. denk bütçe kuran ama sportif başarısı olmayan belki yüzlerce kulüp vardır. ajax, porto gibi 2-3 ekstrem örnek var diye hepsi öyle olmuyor ne yazık ki. kaldı ki istesek dahi bunlardan olamayız.
4- son olarak türkiye toplumunun realitesine bakmak lazım. muhasebeci taraftar yüzde 5 ise parayı gömelimci tayfa yüzde 50'dir belki bu ülkede. taraftar muhasebeci yönetim değil, coşkulu, şaşaalı hatta gösterişli bir yönetim ister. galatasaray maaş bütçesini 60 milyon eurodan 90 milyon euroya çıkardı diye batmaz merak etmeyin. yeter ki o kadro gerçekten 90 milyon euroluk oyunculardan oluşsun. kötü planlanan, şişme ve balon kadro olmasın. galatasaray'ın önüne tarihinde üçüncü defa o kırılma anı çıkıyor. fener'in, beşiktaş'ın durumları kötü. galatasaray'ın başarı ihtimali çok fazla. o yüzden mali olarak da risk almaya devam etmeliyiz.
