resim
Maurizio Sarri
Görev:Teknik Direktör
Takım:Lazio
Yaş:66
Uyruk:İtalya
  • 99
    juventus'a inanılmaz kötü bir futbol oynatan teknik direktör. şampiyonlar ligi'nde, ligue 1'de 7. sırada bulunan lyon'a karşı bir tane pozisyona giremedi takımı, 1-0 ile zor kurtuldu. *

    35'lik ronaldo'nun insanüstü formu olmasa ligde de inter ve lazio'nun gerisinde kalacaktı muhtemelen.

    suç juventus yönetiminde, senin kadronda futbol tarihinin en winner adamlarından biri varken kariyerindeki ilk kupayı geçen yıl chelsea ile kazanmış sarri'yi takımın başına getirmen hata. italya'nın abdullah avcı'sı bu adam.
  • 5
    muhteşem bir hoca. napoli'ye on numara top oynatıyor iki sezondur, sayesinde gözlerimizin pası siliniyor. bir kere kesinlikle standart bir italyan takımı gibi onatmıyor napoli'yi. orta sahadaki jorginho-alan-hamsik üçlüsü sağ olsun, çok üst düzey bir pas takımı yaratmış vaziyette. bu sayede topa da yüksek düzeyde sahip oluyorlar. misal dünkü benfica maçında* takımın toplam 573 başarılı pası var. bu öyle kuru bir istatik de değil. maçı izleyen varsa görmüştür; napoli, benfica'yla kedinin fareyle oynadığı gibi oynadı. hatta bir ara "benfica acaba kırmızı mı gördü?" diye açıp maçkolik'e bile baktım.

    şu da var ki napoli daha da gelişebilir. zira gerçekten ohannesburgerlik bir kadro derinlikleri var. geçen seneki kadroları zaten iyiydi, higuain'den gelen parayla iyice süperleştirdiler. şurada yazmıştım hatta: (bkz: ssc napoli/#2010175)
    o transferlerle birlikte ortaya şöyle bir şey çıktı ki insanın ağzının suyunu akıtır: https://i.hizliresim.com/lEPn0X.jpg

    sarri efendi yeni gelenlerden sadece milik ve zielinski'ye şans veriyor şimdilik. milik o bonservisin hakkını verebilir mi şüphelerim vardı ama beni kısa sürede göd etti. adam net golcü. keza hemşosu zielinski de geçen sezon empoli'de kaldığı yerden napoli'de devam ediyor, tam bir energizer davşanı. diawara, rog ve giaccherini henüz oynayabilmiş değil. geçenlerde sarri'ye bu adamları ne zaman oynatacağı soruldu. "henüz bu takımın ne oynadığına aşina değiller, alışınca oynatacağım." dedi. hatta bir de şunu ekledi: "zielinski'yi oynatıyorum çünkü onunla empoli'de çalıştık ve benim mantalitemi biliyor."

    görüldüğü gibi obsesyona yakın derecede disiplin hastası ve işinin ehli bir adam. saygıyı hak ediyor ve görüyor da. misal bugün efsane hoca sacchi de "berlusconi beni dinlese şu an milan'ı sarri yönetiyor olurdu..." demiş. harbiden milan veya inter'in yerinde olsam, arkamda da devasa çinli holdingler olsa paçasından ilk yapışacağım adam sarri olurdu.

    bu arada napoli karşısında allah beşiktaş'ın yardımcısı olsun. belki 8 gol atmazlar ama oyun olarak çok fena döverler bu ağlakları.

    edit: pilgrim ve salyangoz'a teşekkürler.
  • 38
    komik bir habere konu olmuş teknik adam.

    --- alıntı ---

    galatasaray, napoli'yle olan sözleşmesi sezon sonunda son erecek olan sarri'yi takımın başına getirmek için çabalıyor. (la repubblica)

    --- alıntı ---

    hali hazırda seria a’da juventus hegemonyasına kafa tutan bir adam. chelsea, arsenal gibi kulüplerin başına geçmesi sürpriz olmayacağı gibi, isterse monaco ve dortmund ayarında bir takım da çalıştırır. tamamen sarri’nin keyfiyle alakalı bir durum bu. ayrıca sözleşmesi 2020 yılında sona eriyor, futboldan hiç çakmıyor olsan bile haberin kolpalığını buradan anlayabilirsiniz.
  • 74
    kalecisiyle 24 şubat 2019 chelsea manchester city maçında yaşadığı problemin aynısını mondragon ile lucescu da bir şampiyonlar ligi maçında yaşamıştı ama maçı anımsayamıyorum. mondragon çıkmamıştı.

    edit: maçı buldum; https://www.turkiyegazetesi.com.tr/.../Genel/a121385.aspx

    --- alıntı ---

    mondragon skandalı oyundan alınamadı uzatma dakikaları oynanırken bir ara hafif sakatlık geçiren kaleci mondragon, lucescu tarafından oyundan alınmak istendi. bu yüzden yedek kaleci kerem de saha kenarına gelip değişeceğini söyledi. orta hakem de oyuncu değişikliğini işaret etti. fakat mondragon, luci’nin ısrarla çağırmasına rağmen oyundan çıkmadı. hakem, önce mondragon’a sarı kart gösterdi, sonra da g.saray kulübesine gelerek lucescu’yu sert bir şekilde uyardı. olaya bozulan lucescu ve yedek futbolcular da mondragon’a büyük tepki gösterdi.

    --- alıntı ---
  • 14
    hikayesi çok büyük sarri'nin. üzerine kitap yazılacak cinsten, kimi zaman ilginç olaylarla kimi zaman üzüntülerle süslenmiş bir hikaye ancak bu hikayenin tamamında yer alan, esas role sahip bir şey var ki esasında kahramanı yaratan en büyük etken de bu: tutku. bankacılıktan futbola uzanan bir hayatın, daha az para kazanacağı halde futbolu seçmekteki nedenin can damarı. sarri'nin sürekli değişen dünyasında sansovino'da da, pescara'da da, verona'da da var olan hep aynı kalan tek şey. tabi bir de sigara var. *

    sarri'nin değişen dünyası diyorum çünkü üstatta düşüncesel bir hiperaktivite var. sürekli yeni şeyler arama, daima düşüncelerine bir şeyler katma durumunda. bir kitaptan alabileceği zerre bilginin, bir eleştiriden çıkartabileceği zerre dersin peşinde. elinde sigarası, klasikleşmiş sıradanlaşmış futbola meydan okuyan, isyan eden bir adam... gece yastığa kafasını koyduğundaki fikirleriyle sabah uyandığındaki fikirleri farklı olabilen çılgın bir deha. mükemmele yolculuk kısacası. evet, sarri hikayesinin başlığı ''mükemmele yolculuk''.

    altı liglik bir süreçten bahsediyoruz dile kolay. italyan futbolunun en dibinden en tepesine kadar her yeri her noktayı tespit ederek gelmek demektir bu ayrıca. bundan dolayıdır aslında hücum futbolu, bundan dolayıdır gençlere önem verişi, bundan dolayıdır sürekli daha iyi olma iç güdüsü. tabiri caizse alt liglerin tozlarını silerek, ağır işlerinin üstesinden gelerek çıktı empoli'ye. iki yıl sonunda serie b'den serie a'ya çıktıklarında sarri tam 55 yaşındaydı. bu ona serie a’da ilk maçına çıkan en yaşlı teknik direktör ünvanını da beraberinde getirmişti. kimisi dalga geçti kimisi şapka çıkarttı. küçük bir gündem olma sürecinin ardından lige başladığındaysa işler istediği gibi gitmiyordu. ilk altı hafta galibiyet yüzü göremedi takımı. koltuk devrildi devrilecekken toparlanma sürecine girdiler. sarri de üstündeki heyecanı atınca takımı empoli yavaş yavaş özgün bir kimliğe büründü. sene sonunda napoli kulübü şok bir kararla benitez'den boşalan koltuğa sarri'nin getirildiğini açıklayınca maradona kırmızıyı gören bir boğa gibi atladı anında.

    basın da kılıçları çekmişti şehrin tanrısı, sarri için ''vur emri'' verince. bir basın toplantısında ''serie a’nın en az kazanan teknik direktörü olmak sizi üzmüyor mu?'' diye bir soru soruldu kendisine. cevabı, ''yapmak için üstüne para bile vereceğim bir işten paramı kazanıyorum. neden şikayet edeyim ki?'' oldu. ancak tepkilerin biteceği de yoktu. napoli doğumlu olduğu için evlat kontenjanından takımın başına getirildiğini söyleyenler bile türedi. ilk beş hafta da işler kötü gidince maradona- basın- şehir kıskacı sarri üzerinde büyük bir baskı kurmuştu ki takımı tıpkı empoli'de bir önceki sezon takımının toparlandığı gibi toparlandı. napoli 15-16 yani sarrili ilk sezonunu bir önceki sezondan tam 19 puan fazla toplayarak 82 puanla ve ikinci olarak tamamladı. sadece toplanan puanlar değil, oynanan oyun da napoli halkını fazlasıyla tatmin etmişti. yine bir sonraki sezonda da sarri fırtınası napoli'yi ve tüm italya'yı kasıp kavurdu. artık basının karşısında çömez, sıradan bir ihtiyar değil bir taktik deha, italyan futbolunun tanrısı oturuyordu. maradona sarri'den özür diledi...

    şimdi gelelim saha içine,

    sarri, ''futbol basit oynanır, zor olan basit oynamaktır'' anlayışından yola çıkarak topu aldığı an bir başka arkadaşına oynamayı oyuncularına birincil ilke olarak kabul ettirdi. bunu kabul ettirdikten sonra da gayet tabi süslemeler yapıp ilkesini dallandırıp budaklandırarak özgün ve üstün bir sistem yarattı. temel olarak ''ayağa futbol'' olarak bildiğimiz bir düzen içinde, kalecinin de pas oyununun akışında yer aldığı, yana ve ileri iki pas seçeneğinden daima ileriye olanın tercih edildiği, bilinen tipte bir forvetin yer almadığı ilginç bir sistem bu. insigne- mertens- callejon hatta zielinski gibi bir maestro bu sistemin oyuncuları olunca da işler daha da güzelleşiyor elbette. abdullah avcı ve igor tudor'un kopya ettiği, takımlarına entegre ettiği savunmada kalecinin de içinde olduğu bir pas akışıyla rakibi uyutma ve rakibi uyutarak hızlı atakla dağınık ve eksik rakip savunmasında pozisyon yaratma taktiği de bu güzel sistemin çok önemli taktik kartlarından.

    sadece bu değil elbette, uyum da çok önemli bir figür burada. insigne- mertens- callejon üçlüsü birbirlerinin giydiği boxer'ın rengine kadar biliyorlar neredeyse, bu kadar birbiriyle iç içe, dost oyunculardan kurulu bir takım da teknik direktörlerinin isteklerini daha net yerine getirebiliyor. insigne kafasını kaldırıp mertens'le göz göze geldiğinde ne tarafa koşacağını biliyor mesela. mertens insigne'nin ne zaman pası vereceğini ne zaman çalıma gireceğini biliyor. aynı şekilde callejon da öyle. durum böyleyken ek olarak da muhteşem bir teknik direktörleri olunca sahada da güzel şeyler oluyor.

    sarri'nin sisteminde oyunun iki odak bölgesi var. birincisi kendi kalesi ile orta yay ucu arası, ikincisi de orta yay ucuyla rakip ceza sahası yay ucu arası. bu iki bölge sistemin temel pas bölgesi. uyutucu paslar bu bölgelerde yapılıyorken geriye kalan saha kısımları genellikle hızlı geçiş için kullanılıyor. savunmada koulibaly, orta alanda zielinski, hücumda da insigne- mertens callejon üçlüsü üst düzey pas akışının temel direkleri görevi görüyorlar. özellikle koulibaly ve zielinski'nin mevkidaşlarına göre çok daha üst düzey tekniklerinin olması bu pas akışındaki esas farkı yaratıyor. hızlı hücuma çıkarken de insigne- mertens- callejon üçlü hattıyla komple olarak paralel ilerliyorlar ve rakip savunma hangisini zapt edeceğini şaşırdığından genellikle öylece bakıp kalıyor. bu da hemen her ataklarını potansiyel gol pozisyonuna dönüştürüyor tıpkı ilgili pozisyonda olduğu gibi: https://youtu.be/lnvDvb10K8U?t=46
    bununla beraber de rakip ceza sahası içine girdiklerinde genellikle ortadan sol veya sağ, daha sonra da tam ters kanata oynayarak golü buluyorlar ki napoli takımının 2016-2017 sezonunda bu tip en az 15 golü vardır. ve tabi çok önemli unsurlardan biri de pas şiddeti. sarri takımında pasların şiddeti yüksek olmalıdır çünkü sarri topun yuvarlanmasıyla geçen süreyi israf olarak görür. https://www.youtube.com/watch?v=UeI72Tst4j0

    sarri hocam futbolu değiştirdi daha şimdiden ve daha da değiştirecektir emin olun. dedim ya sürekli arayışta olan bir insan, sabah kafasında bambaşka bir sistemle uyanabilecek bir teknik adam. içindeki tutku böyle devam ettiği sürece de futbolun içinde yer alacaktır. biz futbol severler için çok geç keşfedilmiş bir ganimet oldu sarri. evet, muhtemelen kendisini 20 yıl daha saha kenarında teknik direktörlük yaparken göremeyeceğiz ancak şu var ki sarri'nin dünya futboluna kazandırdıkları, onun düşünce sistemi kendisi saha kenarında olmasa dahi futbolun içinde yaşamaya devam edecektir. eğer ki teknik adamlar sarri'den gerekli dersleri almayı başarabilirse yarattığı sistem elli sene işlerliğini sürdürebilir. modern bir futbol değil kendisinin sistemi, çağın da ilerisinde modernin ötesinde bir sistem. bugünlerin değil yarınların sistemi. bugün için bir lamba ise yarın için güneş olacak bir sistem.

    sarri... uğruna kitaplar yazılsa yetmez ancak burada sonlandırmak durumundayım.
    2017-2018 sezonu italya ligi şampiyonu sen olacaksın.
  • 19
    bu sezon serie a'yi kazanmak icin sampiyonlar ligini pas gecen hoca. yoksa shakhtar deplasmanina mertenssiz baslamazdi. neden mertens oynamadi sorusuna ise senede 50 60 mac oynayamaz bu adamlar demisti. gidip en onemli rakibinle oynarken sahaya surmedigi oyuncuyu benevento ve benzeri maclarda sahaya suruyor. gerci haksizda sayilmaz napoli taraftari su an ligi tercih eder sampiyonlar ligi'ne. napoli cephesinde ''o sene bu sene'' sesleri yukseliyor. lig kazandiktan sonra kariyeri nasil sekillenecek cok merak ediyorum. ihtimal vermesem de umarim bir gun yollarimiz kesisir.
  • 120
    sarri kariyer olarak ilginç bir isim olabilir ancak bir mancini etkisi yaratabileceğini zannetmiyorum. erken konuşmayı sevmem futbol bu bir kimya yakalarsın siler süpürürsün ancak o kimyayı suyun karşı tarafında bulabilir mi buna pek emin değilim. son 3 yılda 50 üstü transfer yapılmasına rağmen hala bir omurga oturtamamış futbol takımı varken yeni ve bakın burası çokomelli pahalı futbolcu isteyecek olması ve bunun karşılanmasının zor gözüktüğü bir futbol ikliminde sarri nin çok çok zorlanacağı aşikar. ancak gelsin mi derseniz gelsin biz de görelim ne yapacak.
  • 152
    https://twitter.com/...4XTntEJIMHCcXnn8X9kw

    hiç inandırıcı bulmadığım bir haber. lazio ekibinin başkanı var, sportif direktörü var, scout birimleri var transfer için ayırdığı bütçeleri sarri mi belirliyordur allasen ya. ha sarri'yi lazio takımını temsilen kullandılarsa orası ayrı.
    biz bu adamın ölüsüne 6m saydık lan şu performasıyla 8m'e satar mıyız hiç? yallah.
  • 153
    https://twitter.com/...4XTntEJIMHCcXnn8X9kw

    ne burada referans verilen ıl messaggero sitesinde ne de başka bir italyan haber sitesinde 8 milyon euro gibi bir fiyat yazmıyor. lazio'nun torreira'yı istediği çok yazılmış ama herhangi bir fiyat söylenmemiş. niye bilmiyorum ama buradaki twitter hesabı uydurma eklemeyi yapmış. bunlara inanıp sarri gibi düzgün adamları itin bir taraflarına sokmadan önce teyit etmekte fayda var.

    torreira'nın mevcut bedelinin tek haneli olmayacağını sarri de biliyordur, zaten diğer arkadaşların da belirttiği gibi lazio'da transfer bütçesini sarri değil, sportif direktör igli tare belirler.
  • 110
    napoli için mükemmel bir teknik direktördü. ama bir üst seviye için gösterdiği emareler iyi değil. önce chelsea ile premier lig’de çok sırıttı, avrupa ligi’ni kazanması pek bir şeyi değiştirmedi ve gönderildi. serie a’da da juventus’la kazandığı şampiyonluk, juventus’un son 8 yıldır kazandığı şampiyonlukların en sancılı olanı. pas futbolu derken tempoyu tamamen unutan bir takım var sahada. şampiyonlar ligi’nde lyon’a elenmek de bardağı taşıran son damla olmuş belli ki. he juventus elindeki oyuncu grubunu, özellikle orta sahadaki aynı tip temposuz oyuncuları değiştirmezse işler de değişmez, ayrı konu. fatih hoca için de güzel bir örnek aslında bu. işin aslı klopp ya da tuchel gibi olmak. gerektiğinde pas futbolu, lazım olduğundaysa yüksek tempo. her ikisini de yapabiliyorsan, en iyi olman işten bile değil. kolay mı? bizim gibi bütçesi olan takımlar için zor. türkiye için belki ama avrupa için imkansız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın