gurme futbolseverlerin en sevdiği, her yıl itinayla takip ettiği
* dünyanın en iyi yerel ligidir.
tüm dünya futbolseverleri tarafından herkesin dilinde ve yaptığı muhteşem pr lar sayesinde
ingiltere premier ligi yerel liglerin bir numarası olarak lanse edilir. (stad ve zemin avantajlarını inkar etmiyorum)
epl dünyada bir ezber gibi en iyi lig olarak söylenir ancak pratikte her parametreyi devreye sokunca futbolun her yönünü ve çekişmeli şampiyonluk yarışı yanı sıra çekişmeli avrupa katılımı da olan lig la ligadır.
2.5 takımlı lig denerek de küçümsenir ama avrupa sahnesinde bu ligde yer alan takımlar çatır çatır avrupa kupası kazanır. ucl’de yarı finale 2-3 takımla girdikleri bir sürü sezonları da vardır.
şampiyonluk potası;
real madrid 51
atletico madrid 50
barcelona 48 (bir maçı eksik
rayo vallecanoavrupa potası (ilk 6-7)
6.
rayo vallecano 35 puan (bir maçı eksik
barcelona)
7.
osasuna* 32 puan
14.
sevilla 28 puan (bir maçı eksik
real valladolidşahsen çocukluğumda ilk izlediğim yabancı ligdir ve beni avrupa futboluyla tanıştıran ligdir.
la liga 1997-1998 sezonu hbb tv
*)’de yayınlanıyordu o zamanlar.
ayrıca ek olarak
nihat kahveci ve
arda turan bugün de oynatsalar
arda güler ile milli topçularımızın da şampiyonluğa oynadığı şampiyonluk kazandığı ligdir.
futbol ingiltere’den değil ispanya’dan beslenmektedir. tadının yoğunluğu en iyi bu ligde yaşanır.
dünya üzerindeki en büyük rekabet de bu ligden doğmadır.
(bkz:
el clasico)
her tip oyunu da kendi sistemleri ile sunan hocaları barındırır.
diego simeone ile savunma sanatı,
carlo ancelotti ile maç bitirme sanatı,
pep guardiola ile tiki taka,
jose mourinho* ile geçiş oyunu,
louis van gaal ile sahayı genişleterek kompakt oyun,
johan cruyff ile total futbol,
john benjamin toshack’ı
del bosque’si
luis enrique’si ile futbolun harikalar diyarıdır.
edit:
sisli meydanlarinda dolasan güzel bir uyarıda bulundu mou kısmına edit atıyorum.