*

resim
Johannes Hendrikus Olde Riekerink
Görev:Teknik Direktör
Takım:Dewa United
Yaş:62
Uyruk:Hollanda
  • 3455
    kendisi için "kuklalık ediyor, korkakça yönetimin emirlerini uyguluyor, biat yüzünden linnes gibilerin göz göre göre hakkını yiyor" dediğimizde, "yok canım ne alakası var" falan deniyordu.
    alın işte beyimiz itiraf etmiş.

    yönetimin kuklası oldum,

    linnes gibi çocukların hakkını yedim,

    formayı sabri'ye peşkeş çektim,

    inandıklarımı değil bana emredileni yaptım,

    dik durup olan biteni açıklayamadım, demiş.

    yiyen yesin, afiyet olsun! benim midem kaldırmıyor.
  • 3456
    baskın bir karakteri olmaması, çekimser olması kendisinin sonunu getirmiştir.

    taktiksel açıdan mevcut standartlarımızda yeterli bir teknik adamdı. kendini geliştirecek bir yapısı da vardı bana göre. ancak kendi doğrularını uygulamaktan korkmuş ve yönetim baskısı altında kalmıştır maalesef.

    dik durup, doğruları ile hareket etseydi, çıkıp çatır çatır konuşsaydı bugün belki de farklı şeylerden söz ediyor olacaktık. belki yine kovulurdu ancak ne kendisi ne de biz bu halde olurduk.

    gerçi kendisine yine de fazla suç bulamıyorum, bu topraklarda beyefendi olmak, naif bir insan olmak suç anasını satayım.
  • 3457
    https://twitter.com/...s/852474602429321216

    yahu bu ne demek ya?
    kurumsallık nerede?
    ya şu an kurumsallığı siktir ettim, insanlık nerede?

    ulan riekerink dediğiniz adamın kötü bir insan olmadığı ortada. adam iyi bir insan, en çok da buna üzüldüm şu an. iyi bir insana böyle bir kötülük yapılması.
    şu haber doğruysa, otelin yansın dursun. kusura bakma ama, kimsenin canına zarar gelmeden o otelin yansın.

    nasıl bir hainlik ve adilik bu?
  • 3460
    seninle:

    galatasaray 2 - 0 rizespor
    besiktas 2 - 2 galatasaray
    galatasaray 3 - 1 antalyaspor
    genclerbirligi 0 - 1 galatasaray
    galatasaray 0 - 1 trabzonspor
    adanaspor 0 - 1 galatasaray
    galatasaray 1 - 2 istanbul basaksehir
    fenerbahce 2 - 0 galatasaray

    4 galibiyet, 1 beraberlik, 3 maglubiyet

    sensiz:

    rizespor 1 - 1 galatasaray
    galatasaray 0 - 1 besiktas
    antalyaspor 2 - 3 galatasaray
    galatasaray 3 - 2 genclerbirligi
    trabzonspor 2 - 0 galatasaray
    galatasaray 4 - 0 adanaspor
    istanbul basaksehir 4 - 0 galatasaray
    galatasaray 0 - 1 fenerbahce

    3 galibiyet, 1 beraberlik, 4 maglubiyet

    ama sen kariyersiz, yeteneksiz bir beden egitimi hocasi; sensizlik ise disiplinli, juventus gormus, bizi ileriye tasiyacak hoca.
    her ne kadar bu senin hocaliginin iyiligini/kotulugunu gostermese de, yonetimin kararinin yanlisligini gostermekte.
  • 3463
    kendisinin döneminde hangi zorlu ve önemli maçı kazandık ki, şampiyonluk yarışında tutacaktı ?

    varsayımlar üzerinden konuşmayı sevmem ama bir de gördüklerimiz var yani. bu takım; hoca, ilk 11 ve diziliş fark etmeksizin bu sezon büyük maçlarda galibiyet alamadı. hatta bir çoğunda, içeride oynamasına rağmen gol dahi atamadı. demek ki sorun bir tık yukarıda. o yüzsüz de istifa etmiyor zaten, yanalım halimize şimdi.
  • 3465
    aslında tudor'un başarısızlığı tam olarak kendisinin başarılı olduğunun kanıtıdır. kendisi de tudor da aynı kadro ile mücadele etmişlerdir, kendisinin aldığı sonuçlar oynatmak istedikleri ortadayken tudorun ki ortadadır. kendisi yaşlı takımın koşarak değil koşturarak oynaması gerektiğini farkedecekken kendisinin üstünde tecrübede ve kalitede olduğu iddia edilen tudor'un aynı kadrodan çok daha düşük verim alması durumu ortadadır. kaldı ki tudor başarısız bir antrenör de değildir; bkz; karabükte yaptıkları.
  • 3466
    kendisi elindeki kadroyu olabilecek en iyi şekilde yönetiyordu. o kadar hatası bulunamıyorduki millet sırf sallamak için "geç değişiklik yapıyor yeaaa" "ne biçim hoca değişiklik hakkımız varken maç bitti" gibi söylemler oluyordu.

    şimdi aynaya bakın ve kendinize sorun. değdi mi ?

    şuanda tek sıkıntımız geç oyuncu değişikliği olsa keşke...

    yazık oldu kendisine de, yerine getirilen igor'a verilen paralara da, bu esnada karabük'e yapılan terbiyesizliğe de...
  • 3471
    eldeki kadroyu olabilecek en verimli şekilde oynattığını söylemiştim. yerine gelen tudor haklı olduğumu üzücü şekilde göstermiş oldu.

    kendisiyle ilgili en büyük üzüntüm gitmeden önce mehmet özbek'in kadrosunu sahaya sürmek zorunda kalmasıdır. buna da adamın kızlarının mesleğinden sneijder ile ilişkisine kadar her konuda saldırı için açık kollayan yerli basın ve terimist, hamza fanı taraftarı ve zaten cv'si malum hocanın bundan kurtulmak için tek şansının yönetimle iyi geçinmek olduğunu düşündüğümde kızamıyorum, sadece üzülüyorum. yapmasaydı iyiydi tabii.

    mesela tudors hırrr kondisyon 3'lü defans koşmayana forma yok bruma kadro dışı conte bey ile ilgili böyle bir saldırı hâli yok medyada. acaba neden?

    riekerink bey'i güzel hatırlayacağım. asla "beden hocası", "sneijder'in kuklası" vs. sözüm ona eleştirileri hak etmiyordu. tudor'dan, advocaat'tan, birçok süper lig teknik direktöründen daha iyi bir teknik direktör olmasının yanı sıra mancini sonrası galatasaray'a gelen tüm teknik direktörler içinde total olarak en faydalısı da kendisi olmuştur.
  • 3472
    galatasaray kariyeri çok güzel başlamış teknik direktördür. fakat dursun aydın özbek yönetimi güzel başlayan her şey gibi riekerink'in de galatasaray kariyerini piç etmiştir.

    birincisi emre çolak'ın gönderilmesi. zira o adam riekerink gibi futbolu bilen birisinin oyun planında selçuk'tan çok daha işe yarar bir adamdı. zaten öyle olduğunu geçen sezon sonunun kurtulmasında büyük pay sahibi olarak da gösterdi. bana göre adamın elinden orta sahadaki lider futbolcusunu aldılar.

    sonra kaçan dembele transferi. basında ne söylenirse söylensin, kimse bana riekerink'in dembele'yi boşverin eren derdiyok'u alalım dediğine inandıramaz. işi zaten gençleri geliştirmek olan bir adam futbolcuyu sahada koşuşundan tanır. fakat komisyon nedir, nasıl alınır dersini avrupa'da alamadığı için iş işten geçene kadar ne olduğunu anlamamıştır bile.

    tolga ciğerci hakkında olumlu düşüncelerim var. fakat tabi ki sezon başındaki alternatifleri arasında en kötüsüydü... velhasıl adama zaten içi boş orta sahamızı iyice kalitesizleştirerek yeni sezona başla dediler. üzerine de tolga'nın şaibeli sakatlığı eklenince galatasaray takımı tüm direnç gücünü yitirdi.

    sonra sıra sezon başında alınan 2-3 galibiyetle yükselen istifa sesleri bastırılınca, riekerink'i yok etmeye geldi. bu arada söylemek isterim ki, iki üç galibiyetle istifa seslerinin bastırılması türk insanının ilkesizliğinden başka bir şey değildir. bunu malesef bu sözlükte de yaşadık. zira yönetim istifa laflarının temel dayanağı başarısızlık değil, o başarısızlığın temelinde yatan beceriksizliğin ve ahlaksızlığın kulübü felakete sürüklemesiydi. nitekim iyi giden takımı kötü etkilemeyelim diye ilkeler yürekteki yağlar gibi eriyiverirken, yönetim benzerlerini günümüz politikasında çok yaşadığımız üzere, arazilerin satışı genel kurulda onaylanmazsa takımın iyi gidişi bozulur diyiverdi... sabitlenmiş istifa başlığı sözlüğün genelinin talebi üzerine en tepeden inerken galatasaray'ın da düşüşü başladı...

    riekerink eline ilk kez tama yakın kadro geçtiğinde orta sahada selçuksuz oynamayı denedi. şans ya tam da o maçta tolga iyileşmeyecek şekilde sakatlandı. basın hocanın üzerine fantastik şekilde yüklendi...

    tabi bir de 2 kere kadro dışı bırakılmasına rağmen yönetimin zorlmasıyla yasin'in affı var. yasin meselesi daha bitmedi, gerçi kalanını sezon sonu zamnlı sözleşme aldığında izliyecez ama tüm bu hareketlerle riekerink'in takım üzerindeki otoritesini ve teknik direktörlük kimyasını bozdular...

    sonra da suçlu riekerinkmiş gibi adamı gönderdiler.

    bunları sadece şimdi yazmıyorum. daha emanetçiyken de bu adamda iş var demiştim. sezon ortasında da dedim, gönderildiğinde de gönderilmesi hata dedim. adam hata yapmaya başladığında da sorunun ne olduğunu yazdım.

    galatasaray taraftarı çok ağlıyor. ağlamasın. çünkü türkiye'den bir farkı yok. başına geleni hakediyor.

    ünal aysal siyasi baskıyla koltuktan indirilirken arkasında durabildi mi? - hayır.
    dursun özbek'i ilkeli şekilde protesto edebildi mi? - hayır.
    basının manipulasyon çabalarına karşı koyabildi mi? hayır, hem de her seferinde...
    riekerink'in arkasında durabildi mi? hayır. riekerink bey bi anda riekerink zamanında değişiklik yapamıyor oldu. 3-5 satılık kalemin yazısıyla üstelik. ben size söyliyim lucescu'nun da arkasında durmamıştık.

    anlık kazançlar için galatasaray'ın geleceğini zerre umursamıyoruz.

    bu gün evet lise suçlu, kongre suçlu, yönetim suçlu.
    ama taraftar da suçlu. taraftar ilkeli ve kararlı olsa herşey değişir.
  • 3473
    bu adamı yedirerek başımıza gelen herşeyi hak ettik resmen. medya, selçuk ve sabri gibileri yedeğe çekince cehennem azabı oldu üzerine, kızının ne iş yaptığını soracak kadar alçaklaştı, yasin gibi adamlar posta koydu da, kadro dışı bırakmasına rağmen yönetim tarafından geri affedilip hocadan oynatması istendi. taraftar da arkasında durmadı. yapayalnız çaresiz kaldı resmen. yine de sağda solda tek kötü bir söz söylemedi hakkımızda sağolsun.

    iyiydi, kötüydü orasında değilim. ama bu adamın istifasını isteyenler veya gönderilişine ses çıkarmayanlar medyanın manipülasyonu sayesinde böyle davrandılar. kendi özgür iradeleriyle değil.

    memleket gibi galatasaray da aslında. tam da hak ettiğimiz gibi yönetiliyoruz.
  • 3474
    o kadar çok yazdım ki sıkıldım, ama her seferinde daha çok yazmak istiyorum.

    bizim balık hafızalılara hatırlatmak lazım. kendisi kovulduğunda takım şampiyonluk yarışındaydı. hatta rize ve beşiktaş maçlarından alacağı galibiyetler ile birinci sıraya oturacağına bile inanıyordum. şimdi tudor "vur kırbacı hoççam" tudor ile neredeyiz dönün bir daha bakın.

    bu adam dursun'a rağmen, şu dandik takıma rağmen harika iş çıkarıyordu, harika. oynatması gerekn en doğru topu oynatıyordu. ama kendini çok bir boktan anladığını sanan ama hiçbir şeye derman olamayan taraftar kendisini beden hocası ilan etti. sonra tudor hocanızla 10 maçta anca 10 puan alırsınız. çünkü bunu hak ediyorsunuz.
  • 3475
    kendisinin arkasindan simdi aglayanlara karabukspor deplasmaninda 2-1 kaybettigimiz maci tekrar izlemelerini oneririm. 1-1 giden ve pozisyona giremedigimiz macta 80 dakika maci kazanmak icin eren derdiyok'u oyuna sokmayip, ikinci golu yedigimiz anda degisiklikleri yapmistir. kanimca sampiyonluga havlu attigimiz ilk mactir karabuk deplasmani ve ertesindeki kayserispor maci ki kendisinin sonunu hazirlamistir. tudor'a tepkili olabilirsiniz ama bu riekerinki iyi hoca yapmiyor malesef.
App Store'dan indirin Google Play'den alın