1776
fenerbahçe’nin alacağı futbolcu. tam da ihtiyaçları olan bir isim bence kaçırmazlar.
1777
vizyonlu, pepçi ve galatasaraylı oluşundan dolayı kendisine defalarca gelen feneri reddetmiş olduğunu düşünüyorum.
ama göz göre göre de bundesligaya gidecek. bu kadar top class bir adamı kaçırmak büyük ahmaklık olur.
futbolu çok iyi bilen harika bir futbolcu daha neyin pazarlığındayız anlayamıyorum.
gelmesini çok istediğim futbolcu.
1778
adamın 8 milyon euro'dan 1 euro aşağıya düşmediğini dün hazar büyüka söyledi twitter'da, net bilgi diye. hala niye almıyoruz, kaçırmayalım diyenler var, kafalar çok güzel. maaş skalasında iyice arabistan kulübü olmaya doğru gidiyoruz zaten, bir yerde dur denilmesi lazım bu deliliğe.
ilkay 4 civarı bir maaşa 1+1 sözleşmeye okey deseydi muhtemelen haziranda sane'den önce inmişti. ilkay'ı neden almadık/almıyoruz diye kendinize dert etmenize gerek yok yani boş yere, az önce okudunuz nedenini.
1779
galatasaray’dan 8 milyon euro isteyen, şimdi yarısına almanya’da bir kulüple anlaşacak olan büyük galatasaraylı(!). yersen. 4 milyona gelirim dese haziran’da indirirdi bunu okan hoca. bu takıma yerli almayın abi, hepsinin orası burası ayrı oynuyor. alt liglerden ya da altyapıdan yerli topçu çıkarıp 2-3 sene oynatıp postalayacaksın. bize böylesi yarıyor. ilkay da bundan sonra cimbomluyum cart curt diyip bizim üzerimizden sosyal medya primi kasmasın.
1780
okan buruk'un istediğini düşünmüyorum. bazı yöneticiler ve menajerler aracılığıyla yoklandı ama maaşı da uygun düşmeyince transferi hiç ciddileşmedi. sanırım biz ciddi ilgilenmeyince fener de ilgilenmedi. onun da bizi çok istediğini düşünmüyorum. karşılıklı yani.
ilkay'ın da hakan, kerem ve barış gibi bizle yalandan bir ilişkisi var. artık hiç üzerine düşmüyorum, hepiniz ne haliniz varsa görün. yok barış giderse çökeriz, yok hakan galarasaray'ı kurtarır, yok ilkay'ı kaçırmayalım, yok kerem sakın fener'e gitme. ne yaparsanız yapın, s.kimde bile değilsiniz. kalan sağlar bizimdir. bizimle olmak isteyen bizimdir.
1781
arabistan yarımadası hariç, dünyanın hiçbir yerinde kendisine yıllık 8 milyon avro ödenmeyecek futbolcu. belki arabistan’da bile vermezler.
1782
galatasaray 15 milyon bonservis verip yıllık 4 5 milyon euro maaşla yves bissouma alabilecekken sana neden 8 versin? haberleri menajeri çıkartmış sanırım. bizdeki maaşı almanya'da sana kimse vermeyecek. gelirse keyfi bilir gelmezse de güle güle denmesi gereken futbolcudur.
1783
2 milyon euro'ya gelip başlayacaksa gelsin, 8 milyon euro araplar bile vermez kendisine.
1784
şimdi galatasaray 8 vermedi diye 3-4 milyona almanya'ya gidip ben şöyle iyi böyle güzel gsliyim diyecek öyle mi? mümkünse türk futbolcular artık gsliyim demesin. kime güvensek hançerlendik.
1785
görünen o ki yaratıcılık anlamında çok ihtiyacımız olan ama neden beğenilmiyor veya gereksiz bakılıyor sözlükte anlamıyorum, hem de yerli kontenjanda 4-5 milyon euro aralığında çözülüp takılma katılması gereken cv'sinde city, barcelona, dortmund olan oyuncu.
1786
orta sahada en yüksel maaşı alan oyuncu torreira.
yıllık 4 milyon€ civarında.
transfer edeceğimiz hiçbir oyuncuya torreira’nın üzerinde bir maaş vermememiz gerekiyor.
kendisinin de yıllık 4 milyon€’yu kabul etme ihtimali yok.
maaşının yarısını city karşılarsa anca o zaman olur.
1787
kendisini almazsak bu yaz transfer sezonunda en anlam veremediğim iş olacak.
1788
bize transfer olsun çok isterim. bunun çeşitli nedenleri var. saha içinde çözeceği şeyler dışında, saha dışında potansiyel yapabilecekleri beni oldukça heveslendiriyor açıkçası.
bilmiyorum ne kadar doğru olacak. sonuçta kendisini tanımam etmem. futbol sahası dışında… futbol sahası içinde benim nazarımda futbol iq’su en yüksek futbolcudur. evet, hâlâ. ve futbolu bırakana kadar da öyle kalacak benim için.
saha dışında durum nedir bilmem. dediğim gibi bir tanışıklığımız yok. çok fazla röportajını okumadım ki çok röportaj veren bir adam da değil.
dışarıdan okuduğum kadarıyla şunu söyleyebilirim. teknik direktörlük düşünüyor. özellikle kariyerinin şu son demlerindeki hamlelerinde bunu çıkarıyorum.
jurgen ve josep’in uzun süre tedrisatında kalmak bir şeydir. o sizi heveslendiriyor olabilir. istersiniz. o başka bir mesele.
benim bahsettiğim aslında sergen yalçın’ın nuri şahin özelinde ağlayıp sızıladığı mesele. nuri şahin’in borussia dortmun’a teknik direktör olmasından bahsediyorum. bu böyledir. ‘network’ diyebiliriz sanırım buna. biraz bir şey vaat ediyorsanız, neden olmasın ki? gibi sorunun cevabı da olabilir.
ilkay gündoğan’ın barcelona transferi de biraz böyleydi gibi geliyor bana. özellikle barcelona gibi, kendinden olanlara öncelik veren kulüplerle çalışabilme ihtimali üzerinden bir bağ kurma isteği. guardiola’dan gelen bir bağ var ama o bağı derinleştirmek meselesi. belki de sırf guardiola nedeniyledir.
eğer istiyorsa galatasaray’a transfer olma isteğini ben biraz da buna yoruyorum. galatasaray ile olan gönül ilişkisini realize etmek çok mantıklı bir yaklaşım olurdu. çünkü galatasaray da içinden olanlara, florya’nın kapısından içeri girenlere daha öncelik veren kulüplerden birisi.
bu bağlamda bugün dortmunt ile galatasaray kendisini aynı düzeyde istese tarafı galatasaray’dan yana olurdu büyük ihtimalle. galatasaray daha az bir miktar önerse bile. çünkü adı geçtiği dortmund ile zaten bir bağı var. teknik direktörlüğünün başlangıç noktası bile olabilir dortmund. biz çok farkında değiliz belki ama ilkay gündoğan’ın acayip bir ağırlığı var futbol üst katmanlarında.
burada şunu söylemiyorum. elbette ortada bir çocukluk aşkı ve hayal etme durumu vardır galatasaray için. zaten bu yüzden galatasaray çok mantıklı bir seçenek oluyor kendisi için. özellikle kariyerinin şu aşamasında.
mesela aynı anda istediğimiz halde galatasaray’a değil de barcelona’ya gitmiş olması, barcelona’dan sonra galatasaray’a gelebilirim ama galatasaray’a gidersem barcelona’ya gidemem düşüncesi olabilir. gerçekçi olalım. durum bu. yani ihtimal hesabında durum bu. belki de gidebilirdi bilmiyorum.
bunu kötü bir şey olarak söylemiyorum. aksine hayli takdir edilesi bulurum eğer böyle bir kariyer planlaması varsa.
naçizane bu tespitim bağlamında aslında istiyorum ilkay gündoğan’ı. sorun çıkaracağını düşünmüyorum, aksine sorun çözecektir. ve bence mertens sonrası saha içi ve saha dışı aradığımız adam kendisi.
hatırlarsınız belki. mertens hakkında okan buruk ile taktik üzere uzun uzun konuştuklarına dair haberler, söylentiler vardı. nasıl oynayacağız vesaire üzerine.
ilkay gündoğan’dan daha iyisini bulamazsınız bu konuda. bir kere dil barajı tamamen yok. klopp’un gegen ve direkt oyununu görmüş bir adam ve ona karşı senelerce mücadele etmiş bazen galip gelmiş bazen yenilmiş bir adam. bu bizim şu anki oyunumuzu keskinleştirme noktasında işimize yarayabilir.
aynı şekilde şu anda oyun kurma şemamızı bir üst seviyeye çekebilecek bir adam. o işin neredeyse pirinin yanından geliyor. o oyunda tanımlı neredeyse artık.
ve yine topu geri kazanma hızındaki şemalar ve yerleşimlerde bize çok şey katabilecek bir adam. hem klopp hem guadiola bunun kitabını yazmış adamlar.
okan buruk bu konularda eksiktir demiyorum. yeni bir soluk, yeni bir fikir, ‘belki böyle de yapabiliriz’ önerisi, anlık bir düşünce akışı… çok şeyi değiştirir.
okan buruk çok fazla şeyi düşünmek zorunda kalan bir hoca. sürekli düşündükçe fikirler birikiyor, yeni bir fikir ortaya çıkmak için zihin yeterince dinlenemiyor. ve okan buruk sürekli kazanmak zorunda olan bir hoca. ilkay gündoğan saha içinde, kulübede, antrenman sahasında onun eli ayağı yardımcısı olabilir.
ha. belki de egolar çarpışır. orasını bilemem.
mesela barcelona’da, soyunma odasındaki etkinliği ve ağırlığı ters tepmişti.
sonuç olarak ben kendisini çok isterim.
1789
dün de gördük ki son pasları verecek bir adam lazım. tecrübesiyle mevkisi ile ilkay bu işi rahatlıkla yapar. tek başına ligde en az 10-15 maç çözer. cl’de sahaya akıl koyar.
ben gelsin isterim.
1790
sırf yılışık yalancı galatasaraylılığı yüzünden gelmemesini istediğim oyuncu. tam tersine fenerli falan olduğunu söylese bu kadar soğuk bakmazdım. instagramdaki takipçi sayısını, etkileşimini vs. artırmak için, gün gelir belki kimse beni istemezken yolarım diye galatasaraylı yolunu yapıp sürekli seçenekleri kovalayan bir adam bu elinizdeki. çok aşıksa armaya gelsin iki milyona oynasın da görelim. çok aşıksa iki yıl önce gelseydi. olmaz değil mi? e ne anladım ben ilkayin galatasaraylılığından!? formasını terlettiği milli takım bile kimin ne olduğunu gösteriyor.
işte böyle bir adama dileniyorsunuz.
1791
galatasaray'dan arabistan maaşları istediği söylenen futbolcu. galatasaray kulübü de söylenenlere göre 4-4.5 milyonluk bir bütçe ayırmış kendisine. bunun üzerine bu arkadaş da bundesliga'ya dönme kararı aldı haberleri çıkmıştı bi hafta önce. bundesliga'da galatasaray'dan yüksek maaş mı almayı planlıyordu bilmiyorum fakat bu arkadaşın türkiye'yi bedava emelilik parası olarak gördüğü her halinden belli. umarım galatasaray söğüşçü gurbetçilerden uzak durmayı başarabilir.
1792
dünya futbolunun en yüksek seviyesinde yıllardır oynamaktadır. 15 yıldır şampiyonlar ligi, almanya milli takımı kaptanlığı, premier lig, barcelona.
kendisine demirbay muamelesi çekmeye gerek yok. mertens'in bir tık üstü diye düşünmek lazım.
80 milyonluk ülkede on yılda bir selçuk, emre, okan gibi orta saha çıktığı için hamit, hakan, ilkay gibi gurbetçilere yöneldiğimizi unutmamak lazım.
capology'e göre bir sezon daha net 7.6m euro alacak. bizde 2 yıllık 10'u kabul ederse buyursun gelsin.
top sende ilkay.