*

resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:47
Uyruk:Hırvatistan
  • 1903
    igor tudor, chiriches'i istiyor. onun gibi dört stoperimiz var.

    adam josue yeniden kiralansın hatta bonservisi alınsın diyor. aynı maliyetle alabileceğimiz josue'den iki gömlek üstün deniz türüç var hiç bakmıyor.

    sabri için kalsın diyor.

    yasin'e olumlu bakıyor.

    illa bir hırvat futbolcu istiyor.

    kendini kurtaran sneijder'a hala mesafeli davranıyor.

    tek genç yıldız adayımız bruma'yı yönetemiyor ve harcamaya kalkıyor.

    sinan gibi umut vadeden bir genci, yasin öztekin sakatlanmasa kenarda unutuyor.

    neymiş takımı iyi koşturuyormuş. komando eğitimi yaptırıyormuş. son konyaspor maçında gördük ki takımın koşacak hali de kalmamış. yani bu da bir şehir efsanesi.

    sezona tudor ile girmek maalesef büyük handikap. hemen gönderilmeli. hiç olmazsa osmanlıspor yöneticileri kadar cesaretiniz olsun. 6 haftada hamza hamzaoğlu'nu çözüp neşteri vurdular.

    #yönetimistifa
  • 1905
    bu kafayla giderse sezon sonunu ya da devre arasını bırakın, eylül ayının sonunu zor görür. ki bu kafayla gidecek gibi.

    tek avantaj dursun'u da beraberinde götürebilme ihtimali. onun dışında bize hiçbir fayda getirmeyeceği ortada. velhasıl daha büyük kıyak da olmaz hani.

    ekleme:

    bir teknik direktör ya da futbolcunun iyi ya da kötü olduğuna dair fikirlerinizi gazeteleri takip ederek oluşturuyorsanız o sizin kabahatiniz.
  • 1910
    tudor bu takıma geldiğinde bazı şeyleri değiştirmeye çalıştı. kendi oyun felsefesi olan topa baskı, sürekli tempolu oyun ve çok koşan bir takım yaratmaya çalıştı. bunu zaten gelmeden önce hepimiz tahmin ediyorduk ve bu yüzden heyecanlanmıştık. ama elindeki oyuncu kadrosu istediği format için uygun değildi. bunu ilk beşiktaş maçında denedi. bruma'yı ikinci 10 numara olarak kullanmaya çalıştı. ama bruma top tutan, istasyon olan bir oyuncu olmadığı için, bruma'nın da performansı düştü. tempolu oyun oynamak istiyorsan ayağında top tutan oyuncuların olması gerekiyor. hocanın podolski tercihi de bu yüzdendi ama o da tutmadı. zaten ligin en mıymıntı takımına gelip bir den en tempolu takımı yapmak imkansızdı. bunu hoca da gördü ve en azından avrupa'ya gidelim, seneye kendi takımımı kurarım, istediğim takımı o şeklilde oynatırım dedi. tabi fenerbahçe maçında bruma'yı çıkarması büyük skandaldı bunu da unutmamak gerek.

    ama her şeye rağmen hocaya güveniyorum. çünkü hepimiz bu tempolu istiyoruz.yapılması gereken istediği formata uygun, mıymıntı olmayan, futbolcu grubu oluşturulması. tabi buradaki en büyük düşmanımız başkan. bu iş bilmez herif ile istenen takım nasıl kurulacak en büyük soru işareti bu.
  • 1913
    igor tudor'u istediği oyunculardan ve bir yıllık performansından hareketle değerlendirdiğim çok açık. tabi ki iyi ve kötü yanları var tudor'un ama vizyonunu çok düşük buluyorum.

    iyi yanları:

    1-takımı iyi antrene ediyor
    2-koşu mesafesini yukarı çekmeyi başardı ve yine başaracaktır.
    3-hırslı ve başarıya aç

    kötü yanları:

    1-yıldız oyuncuları yönetmekte başarılı değil
    2-takımın zaaflarını tesbit edip önlemini alamıyor. hava toplarından yediğimiz goller ortada iken bunun farkına varıp önlem almadı
    3-wesley sneijder'in son haftalarda artan performansına ve maçlardaki gayretine rağmen kendisine karşı iş çevirdiği paranoyasına kapıldı
    4-başakşehir (4-0) ve beşiktaş maçlarında resmen saçmaladı.

    bütün bunların yanında istediği futbolculara bakınca da vizyonel bir td olmadığı ortaya çıkıyor. ben tudor'un yerinde olsam şu an uefa kupasını almak için bir takım oluştururdum ve bu takımda;

    sabri, semih, selçuk, carole, josue, eren derdiyok'un yeri olmazdı. ayrıca havadan kuş uçurtmayacak, alfa karakterli bir stoper ile bir sağ bek, bir solbek, bir ön libero ve bir santrafor alırdım. bunların tamamı da birinci sınıf olurdu.

    peki igor tudor stoper olarak kimi istiyor, semih'ten, ahmet çalık'tan farkı olmayan chirichis'i.

    sneijder'i gönderip yerine belhanda'yı istiyor. bruma gitti, podolski gitti doğru dürüst bir forvet yok ortada. gomis'i istiyor ana olmaması halinde alternatifi yok.

    daha sağ bek ve sol bek için kıpırdama bile yok.

    bütün bunlara bakınca yetersiz bir hoca olduğu çok net gözüküyor. hedefi avrupada kupa olan bir hoca sneijder'i kaybetmek ister mi? yerine aynı şartlarda muadili bir oyuncu bulabilir misin. mümkün değil.

    josue'yi istiyor. josue'nin 10 numara pozisyonunda sıfır çektiğini defalarca gördük ama tudor hala anlamadı. josue belki 8 numara için yedek olur ama orada da selçuk inan'ı düşünüyor. üstelik yıllardır serip yatan selçuk'u. josue'den çok daha iyi olan deniz türüç'ü hiç düşünmüyor.

    mustafa denizli getirildiğinde de daha en başından başarılı olmasının mümkün olmadığını yazmıştım. kaybedilen haftalar hep bizi dibe çekti

    kısacası igor tudor'un hal ve gidişi zayıf. zaten perşembenin gelişi çarşamba'dan bellidir. geliş şekli yanlıştı gidişi de yanlış (zamanda) olacak gibi görünüyor.
  • 1914
    takıma etkisi bruma'yı küstürüp takımdan ayrılmasına sebebiyet vermek ve sneijder'i göndertmek olmuştur.

    ha bir de adana ve başakşehir maçına aynı konseptte çıkıp sonrasında neler olduğunu anlayamayan bir hocadır kendisi.

    dursun özbek'in rezil olması bu adamı iyi bir teknik direktör yapmıyor aksine tencerenin yuvarlanıp kapağını bulmuş olmasını gösteriyor.
  • 1918
    geçen sezon başında riekerink'e takımı emanet edenlere ses çıkarmayanlar bugün tudor'u şutlayın diyorlar. diyeceksiniz ki 'riekerink'i biz de istemedik' evet ilk tercihiniz hiçbir zaman riekerink olmadı belki ama 'x geleceğine riekerink kalsın', ' y geleceğine riekerink kalsın' diye diye riekerink'in kalmasına göz yumdunuz.

    riekerink gibi hiçbir tecrübesi olmayan birine takım emanet edilip sezon başı kamp yaptırılabilir ama tudor yaptırmasın. karabük döneminde ağzınızın suyu akarken 'biz niye böyle hırslı genç hocalar bulamıyoruz?' diye entryler girenler bugün piyasadan kayboldu. neyse ya biz lucescu ve fatih terim etrafında dönüp duralım.
  • 1919
    madem iftiraya uğramak istemiyor o halde takımda görmek istemediği futbolcuları açık açık söylemesi gereken hoca.

    bunu hamza denen korkak yapamadı, kovuldu. bunu riekerink de yapamadı hatta yetmedi cavanda'yı riekerink ısrarla istedi gibi bir iftiraya maruz kaldı ama bunu yalanlamadı bile ve kovuldu.

    disiplinli dediğiniz, adam dediğiniz tudor eminim takımda bazı topçuları görmek bile istemiyor. o halde çıkıp konuşacak ve gerisini taraftara bırakacak. tabi yüreği varsa. öyle sneijder iki senedir oynuyor da ne oluyor demekle iş bitmez. adamsan herkesin hemfikir olduğu selçuk'un bitikliği hakkında da konuşacaksın. aman bu selçuk çok güçlü beni yer, işimden eder dersen adam falan değil bildiğin kuklasın ve ömrün önceki saydığım hocalardan uzun olmayacak.

    hiç boşuna burada hayal kurmayın futbol romantikleri. sizin gibileri rijkaard'ın ikinci senesi de, hamza'nın ikinci sezonu da hep pollyannacılık yaptı ama sonuçta galatasaray zarar gördü. tudor ya çıkıp kadro temizliği yapacak ve yönetimi transfere mecbur bırakacak ya da öyle mal gibi oturup eylül'de ahmet bulut'un son gün kazıklarını paşa paşa kabul edecek ve kasım gibi kovulacak ve olan yine galatasaray'ın sezonlarına olacak.
  • 1921
    sezon bitince verdiği bir röportajda artık politik davranmayacağım diyen hoca. ama bakıyorsun politik davranmaya devam ediyor ve bunu da eline yüzüne bulaştırıp, ortamın dedikoduya açık bir hale gelmesini sağlıyor. dolayısıyla kendisine her türlü masabaşı haber isnat edilip, iftira da atılabiliyor. örneğin çıkıp adam akıllı ben sabri'yi gelecek sezon planlamasında düşünmüyorum dese sabri'nin menajeri de "tudor, sabri'yi istiyor" haberleri yaptıramayacak. doğal olarak taraftarın da tudor'a karşı bakışı değişmeyecek.

    daha önce yazdığım gibi bunu hamzaoğlu yapamadı, riekerink de yapamadı ve sonları malum. aynı son tudor'u da bekliyor. olay bu kadar açık ve net.

    son olarak tudor iftiracıdır demedim, tudor iftiraya uğramak istemiyorsa dedim. önce okuduğumuzu anlayalım lütfen.
  • 1924
    hocanın takım savunmasına, takım halinde topun arkasına geçmeye ne kadar önem verdiğini biliyoruz ama transferde adı geçen oyuncular bununla çelişiyor.

    bafetimbi gomis, younes belhanda, alen halilovic

    hadi gomisbiraz daha tolere edilebilir diyelim, tabanca gibi forvet ama belhandavehalilovic'e nasıl katlanacak merak ediyorum. e hadi halilovic de genç, yontulabilir belki diyelim ama belhandaböyle gelmiş böyle gidiyor. potansiyelini nasıl hiç etti sorusunun cevabı da bu gamsızlığı zaten. ha yetenek dersek, oldukça var....
App Store'dan indirin Google Play'den alın