resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:Juventus
Yaş:47
Uyruk:Hırvatistan
  • 1626
    tudordan bir halt olmaz.. riekerink bile bundan daha iyidir.

    tudora kızamam sonuçta o da büyük takımda hoca olmak istiyor başarı istiyor ancak yetersiz gibi gözküyor yapacak bir şey yok 1 seneyi daha telef edemeyiz marka değeri real madrid gibi takımlar ile top 20 de olduğu günlerden şimdi belki top 50de bile değiliz. sportif başarı yoksa o tudor saha kenarından bağırmış küfür etmiş bilmem ne geçiniz.
  • 1627
    dünkü maç özelinde yazıyorum;

    takım şu an riekerink döneminden fiziksel olarak ve mücadele anlamında daha iyi durumda. birincisi kaybedilen top sonrası neredeyse herkes topu kazanmak için ciddi bir efor sarfediyor, dün 10 kişi kalana kadar yer yer 2'li 3'lü baskılar da gördük. bu benim çok hoşuma gitti. kasımpaşa hiçbir şey oynamadan ahmet çalık denilen vasat oyuncunun hatasıyla 1-0 öne geçti. buna rağmen tolga atılana kadar 4 tane önemli pozisyonumuz var, hiçbirini değerlendiremedik.

    hakem olacak özgür yankaya isimli şeref yoksunu dün bariz bir şekilde galatasaray'ı katletmiştir. birincisi tolga'nın ilk sarı kartı; faulle uzaktan yakından alakası yok. tolga topa dokunuyor, topa! topa dokunduktan sonra o durumda ayağını kontrol edemez, haliyle rakibe de vuruyor ama kesinlikle bilinçli bir eylem değil. faul olup olmadığı bile tartışılır. hadi faulü verdi diyelim, sarı kartla uzaktan yakından alakası yok! tolga da buna itiraz etti zaten ama dediğim gibi dün takımı katletmeye gelmiş bir terörist vardı sahada. tolga'ya şurada da faul yaptın diye işaret yaptı, oysa tolga'nın ilk faulüydü. tolga'nın maç sırasında sadece 2 faulü olduğunu ve hayatında ilk kez kırmızı kart gördüğünü de ekleyeyim. düşünün nasıl bir şerefsiz vardı sahada.

    ikincisi; penaltı pozisyonu. dakika 62, 1-0 gerideyiz, 11'e 10 oynuyoruz. yüzde 1 milyonluk penaltımızı göz göre göre vermiyor! penaltıyı vermediği gibi; dönen topta da kalemizde 2. golü görüyoruz. işte bir hakem bir maçı bir taraftan diğer tarafa ancak bu şekilde verebilir. emek hırsızlığı budur ama başımızda galatasaray tarihinin en rezil en kepaze yönetimi olunca düşene vuran çok oluyor haliyle. bir gecede ali aydın'a düdük astıran, düne kadar en kötü başkan olarak değerlendirdiğimiz özhan canaydın'ı bile özletti bu adam bize.

    bu sözlükte geldiği andan beri bruma'yı; koşulsuz-şartsız yeteneğine inanan biri olarak savunan birkaç yazardan biriyim. beni yanıltmadı, onu çok seviyorum ama dün hocasına saygısızlık yaptığı söyleniyor. bunu söyleyenler takımın hocası ve idari menejeri. dün maç sırasında bruma'yı almak delilik diye yazmıştım ama konu saygısızlık ise tudor haklı. sezar'ın hakkı sezar'a ya da yiğidi öldür hakkını ver. muhtemelen çocuk takımdan etkileniyor zira dingo'nun ahırı gibi şu an. yedikleri teknik adamın haddi hesabı yok. inanılmaz bir otorite boşluğu var. yarından tez yok en az 6-7 oyuncunun kadro dışı bırakılması lazım ama yok işte. yok öyle bir idare.

    dün maç başlığında da yazdım; takımda büyük bir kalite eksikliği var. hakeza otorite de öyle. bu adam kendi çapında bir otorite kurmaya çalışıyor ama yetmiyor. herifler öyle bir yeniçeri sistemi kurmuşlar ki; bir galibiyette hemen basına biz böyle oynamak istiyoruz diye pişkin pişkin açıklama yapabiliyorlar. götünüz yiyorsa avrupa'da bir takımda yapın bu hareketi ya da galatasaray'da taşşaklı bir otorite olduğunda.

    kimse kusura bakmasın, tudor'un hataları var ama kulüp içerisinde şu durumda olmamızın asıl sebepleri; oyuncu kadrosundaki büyük kalite eksikliği, korkunç otorite boşluğu ve rezil yönetimdir.
  • 1629
    hoca dediğin takımı yönetecek kardeşim, çocuk oyuncağı mı bu 18.dakikada trip yapıyorsun diye takımın en önemli futbolcusunu oyundan alacaksın?

    yönetemiyorsan yapma hocalık, bu kadar basit.

    tabii taraftarda da suç var, karabük'te iki galibiyet aldı diye adamı conte ilan ettiler, üçlü savunma oynatan herkes conte zaten arkadaş.

    bu adamın galatasaray'ı yönetebilmesi için en az 10-15 seneye ihtiyacı var, önce gitsin bir yerlerde kendini kanıtlasın.
  • 1630
    ya arkadaş hala daha "takım şöyleydi, takım böyleydi" deniyor. hatta "tudor'a komplo" diyenler bile var. arkadaşlar aklınızı evde mi bıraktınız?

    bu adam geldiğinde bjknin 5 puan arkasındaydık yahu. mıymıy futbol vardı, dengesiz sonuçlar vardı, koşmayan bir takım vardı ama ortada bir de gerçekler vardı.

    şimdi durum ne? 20 puan olacak fark neredeyse. insaf. hala daha savunanları gördükçe aklımı kaçıracak gibi oluyorum.

    elbette takımın tek sorunu kendisi değil. ama sorunlarından bir tanesi. kimsenin derdi bu sezon filan değil. görünen köy kılavuz istemez. seneye bu adamla başlamak intihardır. bunu 2 kez yaptık. sonuçları ortada.

    neyse, yine yaşayarak tecrübe etmek gerekecek gibi görünüyor. ders almıyoruz çünkü.
  • 1634
    kendisini savunanlar aslında çelişkiye düşüyorlar farkında değiller. bende kendisinden bir parça umutluydum da 1-2 haftada gösterdi çürük olduğunu.

    tudor geldiğinde liderin 5 puan gerisindeydik. 10 küsür hafta varken şampiyonluk şansın var mı ? inansan da inanmasan da var. hele 2.lik şansın daha çok.

    bu adam geldi ağır çalıştırmaya başladı bir sürü sakatlık oldu. ne dedik sezon ortasında bu kadar yüklenilmez diye. böyle diyenleri ofsaytladı bu sözlüktekiler.

    bu adamı savunanların argümanı "kendi takımını kurmadı" ee madem öyle kendi takımını kurmadıysa bu takımın bir düzeni vardı ona göre oynatsaydı ya.

    gelir gelmez oyuncuları küstürdü, sakatladı, saha içinde saçma sapan taktikler denedi sonuç bu.

    şampiyonluk şansı olan takımı avrupa kupalarına gidemeyecek hale getirdi.
  • 1635
    kendisindeki cesaret galatasaray'ın teknik direktörü olması için son derece uygundur. taktik bilgisinin de benim diyen hocalardan daha iyi olduğunu düşünüyorum. dün çıkıp basın toplantısında esip gürlemesi umarım dursun'un desteği sayesinde olmuştur. zira galatasaray tarihinde çok az teknik direktör vardır ki çıkıp bir basın toplantısında açık açık durumu böylesine net anlatmıştır. galatasaray yönetimi berbat bir yönetimdir ama en azından şu adamın arkasında dursunlar da adam gibi bir hareket sergilemiş olurlar. yoksa daha tudor gibi çooook hoca yer bu takım. ama tudor gibi cesurunu bulabilirler mi? çok zor.
  • 1637
    oyuncu yönetimi olmadığı söylenen hırvat teknik direktör. hayır arkadaşlar, bu adamın oyuncu yönetimi gayet iyi. anlaşılmayan durum şu ki, kadrodaki futbolcular ortamı öyle bir ele geçirmiş ki, kralı gelse kovdururlar şu anda. bu duruma şu anda ancak fatih terim engel olabilir o da galatasaray'ın divan üyesi olduğu, camianın önemli figürlerinden bir olduğu bilindiği için. o futbolcuların götü yemez terim'e bir şey yapabilmeye. ama çare tabi ki bu değildir, olmamalıdır. mevcut yönetim şu ana kadar yapmadığını yapsın da bu virüsler temizlensin. ben fatih terim'i geri istemiyorum, gitsin tüpçüsüyle öpüşsün koklaşsın, uzak dursun bizden. ama ister taraftar olsun ister kongre üyesi, her galatasaraylı bilsin ki, bu oyuncu grubu dağıtılmadan jose mourinho gelse bizden bir bok olmaz. o yüzden gün bu adamın arkasında sağlam şekilde durma günüdür. önce şu virüsler temzilensin, ondan sonra hocalığına bakarız iyi mi kötü mü diye.
  • 1638
    elimizde başarılı olduğuna dair bir done yok, başarılı olacağına dair de bir done yok aslında. bu leş ve karaktersiz oyuncu topluluğu döneminde 4-5 tane teknik direktör geldi geçti, hepsinde sorun var öyle mi? yo dostum yooo. başarılı olacağı varsa bile bu karaktersiz ve leş oyuncu topluluğuyla başarılı olacağına imkan vermiyorum. kesinlikle diyordur lan ne umdum ne buldum, cadı kazanına düştüm vay benim başım diye. takım değil entrika yuvası amk. edit: 6 mayıs 2017 galatasaray kasımpaşa maçı'nda bruma'yı 18.dk'da oyundan alma konusunda ki görüşlerim ise; tudor iki top kaptırdı diye kendisini 18.dk'da oyundan aldıysa haksızdır, ruh hastasıdır. ama bruma teknik direktörü'nün dediğini yapmadıysa; mesela yasin'le kanat değiştirin gibi. bruma buna uymadıysa, ya da teknik direktörü'nün maç içinde sözlerine hakaretvari sözler kullandıysa tabii ki bruma haksızdır.
  • 1639
    galatasaray'ın mevcut durumda idare edebilecek kapasitede ve teknik bilgide olmayan teknik direktör. bazı arkadaşlar anlamıyorlar ama bize budayıcı lazım. takımı komple budayacak, adaletli biri. tudor daha 2.haftasında yelkenleri suya indirmiş biri, bu saatten sonra da bir halt edemez. tüm takım gönderilip yepyeni bir takım kurulsa dahi, bu adamı artık takan olmaz.

    teknik direktörlük performansının ne kadar kötü olduğundan bahsetmiyorum bile. karabük ile deplasmanda sadece 2 puan toplamış teknik direktörü, sırf beşiktaş ve galatasaray'ı zorladı diye başa getirirsen olacağı bu.
  • 1640
    --- alıntı ---

    hırvat çalıştırıcı, koltuğu devraldığı riekerink’e karşı istatistiklerde geride kaldı.

    galatasaray’ın başında 20 lig müsabakasına çıkan riekerink, 39 puan toplayıp, maç başına 1,95 puan ortalaması yakaladı. 10 müsabakada 13 puan elde eden tudor’un ortalaması ise 1,3’te kaldı.

    yine riekerink döneminde maç başına 1,95 olan gol atma ortalaması, tudor’la 1,7’ye gerilerken, 1 olan gol yeme ortalaması ise 1,6’ya yükseldi.

    --- alıntı ---
  • 1642
    sene sonunda bu takımda sağlam bir budama gerek. çünkü bu futbolcular ile bu iş yürümez. kendisi açıkçası tecrübesiz bir teknik direktör. yanlışlar yapıyor. ama yenilenecek bir kadro ile iyi işler yapacağını düşünüyorum. onunla oynadığımız tüm maçlarda iyi bir görüntü çizdik. ama "atamayana, atarlar" kuralı ile çok kötü kayıplar yaşadık. hakemlerin bizi budamasını zaten saymıyorum bile. sezon başından beri o var. takımda defans denen bir olay yok. böyle bir defans hattı ile kimse başarılı olamaz. gelecek sene de takımın başında kalmalı. ama aynı futbolcu tayfası kalacaksa hemen kovulmalı. hatta seneye teknik direktör bile almaya gerek yok.
  • 1643
    bir oyuncu grubunu değil bir serseri sürüsünü yönetmektedir. hani eskiden devlet okullarında belalı tiplerin olduğu bir sınıf olurdu; o sınıfa geldi adam. yoksa kendi kurduğu karabük'te -ki neredeyse tamamen sıfırdan kurulmuş bir ekipti- yaptıkları ortada bu adamın. belki de evet dediğiniz gibi yüksek kalibre hocası değil, ve evet yunanistan macerası dev bir fiyasko ama burada başka şeyler var. rezil halimizi sadece bu adama yüklemek, gerçek müdahaleden yani gerek özbek yönetimi gerekse oyuncu kadrosunun baştan aşağı değişmesi gerçeğinden bizi uzaklaştırmaktan başka hiçbir şeye yaramayacaktır. x oyuna neden girdi, y'yi neden kesti falan çok boş tartışmalar şu an.
    ha iyi bir yönetim gelir, kendisiyle çalışmak istemez, sağlam bir adam getirir, iyi bir kadro kurar; saygı duyarım. niye diye sormam.
    ama özbekler kalacaksa bu da kalsın.
    çünkü hoca değiştirdikçe bu herifler zaman kazanıyor. ya beraber batsınlar ya da hepsi gitsin.
  • 1644
    seneye aynı futbolcular kalacaksa kesinlikle kovulup fatih terim galatasarayın başına gelmelidir.
    bu yeniçeri ocağının düzensizliğinden ancak dördüncü murat gibi astığı astık kestiği kestik bir adam gelir.
    bu çözüm kısa belki de orta vadede başarı sağlar.

    ama en doğrusu transfer ve scouting politikasını düzeltip çıban başlarını göndermekle olur. eğer bu şekilde yapılacaksa ki bu yönetimin bu beceride olduğunu kimse düşünmüyor, tudor kalmalı genç bir teknik direktör olarak 1 sene daha ona şans verilmelidir
  • 1645
    karabük'te yaptıkları ortada olan hocadır. kendisi bizden önce karabükspor'u 2.lig'den alarak sampiyon olarak önce 1.lig'e sonra ise süper lig'e taşımış, üst üste 3 sene şampiyonluğa oynatmış ve bu başarısını türkiye kupası ile taçlandırmıştır. karabükspor'daki en büyük başarısı beşiktaş'ı yenmek olan bir adamı galatasaray'ın başına getirirsen olacağı bu, resmen utanıyorum kulüpten, sözde kendisi futbolcular lafımı dinlemiyor diye başkana şikayet etmiş takımı. ahaha disiplinli, kenarda bağıran çağıran, futbolcuları hizaya sokacak adam işte bu. dursun özbek'ten medet ummak nedir ya, ne dedi acaba, gençler sucuk ekmek yer miyiz? söyleyim mi size sucuk ekmek? sonrasında. da sırıtmıştır muhtemelen.
  • 1647
    yunanistan macerası fiyasko değil aksine büyük bir kariyer başarısıdır. biraz araştırınca çok rahat bulabilirsiniz. yıllar sonra paok takımını ilk 2'ye sokmuştur. bunun üzerine kendisinden şampiyonluk isteyen yönetime 'bu bütçe ve oyuncularla olympiakos'u geçmemiz mümkün değil, benden mucize bekliyorsunuz' demiş, daha sonrasında kendisine uygulanan yardımcılarını kovma mobbing'ine direndiği için de kovulmuştur.

    şu anda takımın içinde olan biteni kendisinden daha iyi kimse bilmediği için neşteri de en iyi kendisi vuracaktır. karizmatik, enerjik ve oyun olarak başakşehir maçı hariç oynattığı futbol başarılıdır. as ve yedekleriyle birlikte elindeki defans hattı ve forvet oyuncularının yetersizliği başarısızlığı da beraberinde getirmiştir. 40 metreden gelen topa ıska geçen ya da kafa topuna çıkmaya korkan ya da rakip takımın vasat sağ bekinden çalım yiyen defans oyuncularına sahiptir. elinde eren gibi sürekli sakatlanabilen, dengesiz bir forvetle aslen forvet olmayan podolski'yle takım kurmaktadır.

    fatih terim'in 2'nci gelişini ve almaguerlerle prateslerle ömer erdoğan, orhan ak gibi transferlerle başlayan süreci hatırlayanlarınız bilir. elinizde iyi bir oyuncu grubu yoksa fatih terim de olsanız başarısız olmaya mahkumsunuz. 2x2=4.
  • 1648
    şimdi "takımı 3'lü defansla oynattı, bilmemkimi yedek bıraktı yerine bilmemkimi oynattı" muhabbetini bir kenara bırakırsak çok daha temel bir sorunumuz olduğunu açıkça görüyoruz. galatasaray dursun özbek denen tarifi imkansız adam geldiğinden bu yana rakiplerinden daha güçsüz kadrolar kuruyor. sezon boyunca as oyuncu olarak oynattığımız tolga ciğerci, sabri sarıoğlu, ahmet çalık ve semih kaya ne fb'de ne bjk'da ilk 11 oynayamazdı. selçuk inan, martin linnes ve lionel carole fb'de ara ara şans bulurdu ama bjk'da türkiye kupası harici forma göremezdi. kısacası açıkça görüldüğü üzere büyük bir kadro kalitesi sorunu ile karşı karşıyayız.

    bu kadroyu düzeltmedikçe istersen brian clough'u mezardan kaldırıp getir, başarı elde edemezsin. ne kadar ekmek, o kadar köfte. bu kadroyu düzeltmenin iki yolu var ve ikisini de aynı anda yapmak zorundasın:

    1- eksik mevkilerde doğru isimleri doğru maliyetlere transfer edeceksin
    2- elinden çıkaramadığın vasat futbolcuların sırıtmadan görevini yapmasını ve hatta gelişmesini sağlayacaksın

    riekerink'in en büyük hatası sneijder ve selçuk'u yedekleyebilecek bir oyuncu istememesi oldu. ikinci hatası da devre arasında düzgün bir stoper alınması için ısrar etmek yerine ahmet çalık'a razı olmasıydı. ahmet yerine başakşehir'den epureanu'yu alsaydık bile kayserispor'dan iki kafa golü yemezdik. karabükspor'dan 82. dakikada kafa golü yiyip mağlup olmazdık. beşiktaş maçında üç kişinin arasındaki talisca'ya faul yapıp balık bir gol yemezdik. antalyaspor'a ayağındaki topu iki defa kaptırıp zorla gol hediye eden bir stoperi oynatmazdık. her neyse, bunları yazdıkça sinirlendiğim için kısa kesiyorum ama ne demek istediğimi anladınız sanırım. stoper rotasyonu ahmet çalık-semih-hakan balta-chedjou olan, ortasahasında selçuk-tolga-de jong-josue oynayan bir takım fazla ileri gidemiyor. gelecek sene aynı isimler oynamaya devam ederse gelecek sene de gidemeyecek.

    tudor bruma'ya isterse saha kenarında ağız burun dalsın, isterse bu sezon kalan maçların tamamını kaybetsin umrumda bile değil. umrumda olan tek şey yazın yukarıda söylediğim bu iki maddeyi doğru uygulayıp uygulayamayacağı. yoksa bu seneyi dördüncü mü yoksa beşinci mi tamamlayacağımız konusuyla ilgilenmiyorum. tudor eğer sabri'yle sözleşme yenilenmesine razı olacaksa, josue'ye iki küsür milyon euro bonservis ödetecekse, çer çöp oyuncuları takıma dolduran yönetici görünümlü soytarılara uyacaksa defolsun gitsin. yok eğer iyi futbolcular getirecekse, formasının hakkını vermeyen bankamatik futbolcularını sepetleyecek veya sırıtmadan oynayabilecek bir seviyeye getirecekse başımın üstünde yeri var.

    yoksa hamzaoğlu'nu kovmasaydık ligi en kötü ilk üçte bitirirdik, bunu bütün galatasaraylılar biliyor. fakat kimse "keşke hamza hoca geri gelse" demiyor. çünkü hamzaoğlu kalsaydı çer çöp oyuncular oynamaya devam edecekti. denizli'yi bu çöpleri temizlemesi için getirdik, gitti donk'u alıp üstüne tüy dikti. bunun üzerine bütün iş riekerink'e kaldı ancak onun gücü de bir yere kadar yetti. şimdi hiçbirimizin kayıp geçecek bir sezona daha tahammülü yok.

    tudor yazın doğru kadroyu kursun, sezon başladığında kadroyu doğru kullanamadığını görürsek hoca değiştirmek çok kolay. 2007-08'deki kadro hocasız, 2014-15'teki kadro neredeyse hocasız şampiyon olmuştu. iyi takımı iyi oynatacak hocayı kolaylıkla bulursun. ama kötü takımı iyi bir takım haline getirecek hocayı kolay kolay bulamazsın.

    tudor bu hoca mı değil mi bilmiyorum ama bu sezon aldığı skorlar üzerinden bu konuda tahmin yürütmek doğru değil. çünkü galatasaray'ın öncelikle maç kazandıracak bir teknik direktöre değil, maç kaybettirmeyecek bir kadroya ihtiyacı var. benim tudor'dan tek arzum da bu kadroyu kurması. başarısını da, başarısızlığını da buna göre değerlendireceğim şahsen.
  • 1649
    http://www.hurriyet.com.tr/...-is-cevirdi-40450389

    --- alıntı ---

    tudor, özel görüştüğü özbek’e, “bu, bana karşı yapılan bir organizasyon. sneijder, chedjou, de jong ve bruma benim arkamdan organizasyon yapıyorlar. birbirlerini bana karşı dolduruyorlar. hatta, diğer futbolcuları etkilemeye çalışıyorlar. bunlarla devam etmemiz zor” diye konuştu.

    --- alıntı ---

    bu adam hakkında yetersizliği ile ilgili çok şeyler karaladım. ali naci küçük haberi olsa bile burada dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var. medya (yani fener medyası) eş zamanlı benzer haberleri geçmeye başladı. şansal da böyle bir konuda konuştu. bu saydığımız cephenin şu an yegane amacı dursun'u (bkz: durmasın) görevde tutmak.

    bu doğrultuda bu cephe dursun'un yanında. haberdeki isimler de direkt ısmarlama, kimes söyleseniz haberdeki isimleri boş bıraktık doldur diye dursun'u bilen bu isimleri yazar.

    gelelim stajyere. kendisi bu doğrultuda sadece yetersiz bir stajyer olmadığını, karaktersiz bir maşa olduğunu da hepimize göstermeye başlamıştır. kendisi de biliyordu bu seviyede olmadığını, bizim dediklerimizi yap, galatasaray'ı yönet teklifine de karaktersizce hemen atladı tabi. en azından maaş alma sebebini yerine getiriyor.

    bakın ben de dursun aydın özbek yönetimi gitmeden hiç bir şeyin düzelmeyeceğini söyleyenlerdenim fakat yazmak boynumuzun borcu; sevgi kelebeği renktaşlarımızı üzmek istemem; bu adamdan operasyon bekleyenlerin karşılığında alacakları taraftarlığı askıya almaları ile son bulacaktır.

    ben şimdiye kadar sadece yetersizliğinden dem vuruyordum, karaktersizlik ile yetersizliğin birleşimi var artık karşımızda, bu çok tehlikeli. bu adam maşanın maşası olarak bize çok daha büyük zararlar verecek.

    not: 12 nisan'da ve 06 mayıs'ta yazdığım gibi tam olarak iki gün sonra destekçileri yazmaya başlamıştır, hiç sekmiyor.
    (bkz: #2157340)
    (bkz: #2147703)
App Store'dan indirin Google Play'den alın