resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:Juventus
Yaş:47
Uyruk:Hırvatistan
  • 4276
    leş fener'i türk telekom'da yenemeyen galatasaray teknik direktörü. fener'in tüm maçlarını 90 dk izledim hayatımda bu kadar kötü bir fenerbahçe görmedim arkadaş. yahu adamlarda iki tane ne yaptığını bilen adam var biri 33 yaşındaki valbuena diğeri 23 yaşındaki jansenn diğerlerini kaldır çöpe at. her maç 2-3 gol yiyen fener'e bir gol bile atamadan gönderdik sahamızdan akıl alır gibi değil.

    hele 31 ekim 2017 fenerbahçe kayserispor maçını izleyince hepten delirdim. kayseri son 25 dakika fener'i yarı sahasına hapsetti resmen öyle ya da böyle kadıköy'de 3 gol buldular. ya biz ne yaptık? tudor efendinin galatasaray'ı deneme tahtası olarak görmesi sebebiyle evimizde leşşo fener'i yenemedik. üçlüydü beşliydi lato'ydu tolga'ydı derken alabileceğimiz puanlar elimizden giderken aynı bizim izlediğimiz gibi izledi.

    kendisinden büyük takım hocası olamayacağından eminim. ancak şampiyonluk konusuna gelecek olursam da eğer şampiyon olursak bunu tudor'un teknik, taktik dehasından ötürü değil oyuncuların galatasaray'ı ve taraftarı sahiplenip müthiş bir hırs ve azim ile oynamasından ötürü kazanırız.
  • 4277
    2 derbiye de etki eden hakem faktörünü bir kenara bırakırsak, tudor büyük maçların büyük hocası olma sınavını geçemedi. halbuki yapması gereken çok basitti, ligi hangi kadro ve sistemle sirkülase ettiyse o şekilde devam etmeliydi. eminim fenerbahçe 60. dakikada alttan üstten solurdu. trabzonspor'dan zaten bahsetmiyorum.

    her ne kadar derbi galibiyeti olmadan şampiyon olmak mümkün olsa da derbiler kırılma maçlarıdır. kazanırsan güçlenerek devam edersin. mesela 2011-2012 sezonundaki o baskın, o özgüvenli futbol sezon başında default olarak gelmedi. 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçı'nda fenerbahçe'ye top göstermeden, ezerek yenince o yıllardır derbilerin getirdiği soru işaretleri kayboldu, o kötü sezonun sonucu kayboldu. o maçla beraber o sezondaki özgüvenli, dominant futbol geldi.
    yenilirsen de kaybettiğin 3 puanın yanında özgüvenin de zedelenir. şimdi artık çıkacağımız her maça acabalarla çıkacağız. bir an önce büyük maç kazanıp yavaştan bu alışkanlığı bu takımla da oturtmamız gerekiyor.

    1) büyük maçlardaki stratejisi
    2) oyuncu değişiklikleri
    3) belhanda

    şu 3 konuda doğruyu bulabilirse galatasaray ligi domine eder.
  • 4278
    takımın mutlak gole ihtiyacı varken gomis'i oyundan alıp eren'i oyuna sokan kisi. ya ben sahiden anlamiyorum. 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçında da yapti bunu aslinda. skor 0-0 iken, takim 10 kisi oldugu gibi yaslanmisken gomis yerine eren'i aldi oyuna. kontra sansimizi sifirladi. ama hadi dakika 80'di, belki gomis yorgundu vs diyelim. 29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçında ise bunu daha 40 dakika top oynanacakken yapti. bu sahiden inanilmaz bir sey. galatasaray 10 kisiyken bile cift santrafora doner gerekirse. bunu yapsa ve 4-0 kaybetsek hiç kizmam. olur oyle der gecersin ama takimin gole ihtiyaci var, 11 gole direkt katki sunan adamini alip, golculugun grami kalmamis adami alirsan oyuna, kazansan da maglupsundur bu yolda.

    büyük maç oynayamıyor değil, küçük maç da oynayamıyor maalesef. işler istediği gibi gitmeyince saçmalıyor.
  • 4279
    neyse üzüntümüz biraz geçtiğine göre kendisi hakkında biraz bişeyler yazayım. öncelikle şunu söyliyim; 2017-2018 sezonunda deplasmanda fb, bjk ve başakşehir'e karşı iyi oynayıp galibiyeti kaçıran takıma yenilebiliriz. bunlar olabilecek şeyler. yalnız kendisi takımın başında 2 fenerbahçe, 2 trabzonspor ve 1 beşiktaş maçına çıktı ama sadece 1 gol atabildik. bu istatistik sonucunda her hoca sorgulanır. açıkcası zamanla bu değişebilir mi? tabii değişir ama şimdilik böyle bir sıkıntı var. beni asıl endişelendiren tudor'un mancini'yi andırıyor olması:( benim mancini sevgim bellidir. yalnız ondaki takıntılar tudor'da da var:( iyi giden bir şeyi durup dururken bozabiliyor. veya kafasındaki planı hiç değiştirmiyor. yani mesela 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçında belhanda'nın atılacağı belliydi ama oyunu bozamadı:( halbuki onu oyundan alıp, feghouli'yi oraya atsa yerine de garry girse oyunu bozacaktı. 14 ekim 2017 konyaspor galatasaray maçında selçuk'un oynadığı oyun herkesi olduğu gibi onu da yanılttı. çünkü konya takımı ts gibi en uçta basmadı ve bu yüzden selçuk hep yüzünü kaleye dönebildi. bu maça yine garry ile başlayıp, feghouli'yi belhanda pozisyonunda oynatmalıydı. ayrıca her zaman karşılaştırma yapıldığında yazıyorum. denayer topla iyi çıkar, hızlıdır ama serdar aziz'in hava hakimiyeti ve ilk toplara müdahalesi daha iyidir. ts'da uğur ve durica gibi uzun boylu oyuncular olduğu için serdar tercihi daha iyi olurdu. bence denayer bu maçlık sol bek için iyi olabilirdi. çünkü maç temaslı bir oyun olacaktı ve hepimizin bildiği üzere linnes bu konuda zayıf bir futbolcu:( yani başta da dediğim gibi ts'a yenilebiliriz ama tudor, rıza çalımbay'ı şaşırtmayı beceremedi. rızanın neler yapacağı belliydi ama tudor takıntılı olduğu için değişiklik yapmadı. tudor hala gelişime açık bir hoca, yalnız üst seviyeye çıkmak için çok daha farklı şeyler yapmak gerekiyor. mesela 1-0 mağlupsan, eren-ile gomis'i değiştirmek yerine çift forvete dönüp oyunu oraya yıkacaksın. demiyorum ki bu doğru biz düşüncedir. evet çok klasik bir olay bizim ülkemizde ama işte taraftar tarafından hala itibar görüyor. belki maçı yine kaybedirdik ama taraftar cesareti görüp, "ulan yenildiysekte böyle yenildik" deyip daha çok destek verirdi. bazen insanların beklentisine cevap vermek gerekiyor. böyle 2-1 kaybedeceğimize öyle 3-4 pozisyon bulup, rakibi oraya sıkıştırıp 3-1 kaybetsek bence taraftar daha mutlu olurdu. (bkz: 29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçı)
  • 4280
    tudor'dan pek hazzetmediğimi söylemiştim ama eleştiriler o kadar ölçüsüz ki yine bu adamı savunmak zorunda kalıyorum.

    trabzonspor akhisar'dan 6 gol yemiş, tudor bu takımı nasıl yenemiyormuş. yani buna açıklama yapmak bile zulüm ama aynı trabzonspor deplasmanda başakşehir ve fenerbahçe'ye yenilmedi, beşiktaş'ı da elinden kaçırdı. yani defansa kapanıp kontratak oynadığı zaman ligin en zor takımlarından biri. kadrosuna kötü diyeni zaten allah çarpar, sorun teknik direktördeydi onu da değiştirdiler ve bundan sonraki haftalarda yukarı doğru tırmanacaklar.

    bu elbette mağlubiyete bahane değil, tudor'un feghouli atıldıktan sonra mala bağlayıp 10'a 10 oynanan maça müdahale edemediği bir gerçek ama hata yapmayan bir teknik direktör yok arkadaşlar. şenol dediğiniz adam bu sezon gençlerbirliği ve başakşehir maçlarını kendi eliyle rakibe hediye etti. açın ekşi'yi okuyun, eskiden her puan kaybından sonra hakeme söven beşiktaşlılar şimdi %90 şenol'a sövüyorlar. ayrıca beşiktaş'ın bu yaşlı kadrosuyla avrupa maçları oynamaya devam ettiği sürece bize yetişmesi çok çok zor. aykut kocaman fenerbahçe'sinden bahsetmeye gerek bile görmüyorum.

    tudor için bu sezon en dişli rakip başakşehir ama onun çapı da belli. kadro derinliği onlarda da kötü, bu yüzden avcı artık sadece türkiye ligi'ne odaklandı. onlar da bizim gibi devre arasında mutlaka takviye yapacaklar ve bu takviyeler bence şampiyonu belirleyecek. ama ilk yarıyı başakşehir'in üstünde kapatırsak ikinci yarıda geçilmemize şahsen ihtimal vermiyorum.

    tudor büyük maç oynamayı bilmiyor, doğru. çünkü bu tecrübeyi yeni yeni kazanıyor. isterseniz fatih terim'in ilk iki sezonunda oynadığı derbi maçlarının skorlarına bakalım:
    galatasaray 1 - trabzonspor 0 (1996-97 2. hafta)
    galatasaray 0 - fenerbahçe 4 (1996-97 4. hafta)
    galatasaray 2 - beşiktaş 2 (1996-97 13. hafta)
    trabzonspor 0 - galatasaray 0 (1996-97 19. hafta)
    fenerbahçe 3 - galatasaray 1 (1996-97 21. hafta)
    beşiktaş 1 - galatasaray 1 (1996-97 30. hafta)
    fenerbahçe 3 - galatasaray 1 (1997-98 5. hafta)
    beşiktaş 2 - galatasaray 1 (1997-98 7. hafta)
    galatasaray 2 - trabzonspor 2 (1997-98 12. hafta)
    galatasaray 2 - fenerbahçe 2 (1997-98 22. hafta)
    galatasaray 3 - beşiktaş 2 (1997-98 24. hafta)
    trabzonspor 1 - galatasaray 1 (1997-98 29. hafta)

    12 maç, 2 galibiyet, 6 beraberlik, 4 mağlubiyet. rezil bir derbi karnesi. çünkü fatih terim de büyük maç oynamayı anasının karnında öğrenmedi, oynaya oynaya öğrendi. tudor da öğrenecek.

    ayrıca öğrenmezse de yollar başkasını getiririz amk. elimizin altında hayvan gibi kadro var, baktık tudor'la olmuyor basar parayı terim'i, proudhomme'yi getirir yine şampiyonluğu alırız. allah aşkına biraz sakin olun yahu.
  • 4281
    ilk maglubiyette adamı gömdünüz harbiden ibretle seyrediyorum. hele bir de geçen seneki maçlarla istatistik veriyorsunuz ya bu kadar komik bir yaklaşım olamaz. ben kaç senelik galatasaraylıyım bir gs hocasına bu kadar haketmediği şekilde desteksizce sallanmasına ilk kez şahit oluyorum. 34 maçın hepsini önde basarak rakibi ezerek oynayamayız. sabır ya sabır ve biraz destek allah aşkına ya.
  • 4282
    2 büyük maçtan şimdilik 1 puan almıştır. geçen sezonki maçları dikkate almak ahmaklık gibi geliyor bana. saçmalamayın sabri ile semih ile eren ile derbi kazanmasını falan mı bekliyordunuz? eğer kalan başakşehir ve beşiktaş maçlarından puansız ayrılırsa o zaman yazın büyük maç kazanamıyor diye.

    bakın çok vicdansızsız. maçtan önce başlığa bakıyorum tudor şu on biri çıkarsa sonra şöyle değişiklikler yapsa yazıyorsunuz adam maçta dediklerinizi yapıyor ardından aynı yazarlar maçta puan kaybedersek tudor'u itin bir tarafına sokuyor. ayrıca bazen o kadar komik yazılar görüyorum ki yedek kulübemizde yasin, eren, koray gibi adamlar değil de ronaldo, benzema, ramos gibi oyuncular olduğuna kanaat getiriyorum.

    komiksiniz velhasılı kelam. neyse var olun siz. tudor kim zaten, sizden iyi mi bilecek. sonuçta hepiniz fm oynayan kişilersiniz. tudor en fazla elinize su dökebilir.
  • 4283
    fenerbahçe ve trabzonspor maçları üzerinden değerlendirirsek sınıfta kalmıştır...
    2 maç ile ahkam mı kesilir derseniz kesilir valla...
    hem fenerbahçe maçı moralsizliği geçsin trabzon galibiyetiyle keyifleniriz derken çarpı 2 oldum...
    gomis/eren değişikliğini savunan var mıydı bilmiyorum ama dünyanın en gereksiz değişiklik hamlesi olarak tarihe geçer...
    dakika 80 4-0 önde olursun al ereni gol atarsa ne iyi...
    ama top tutma/top indirme yüzdesi 10 bile olmayan bir adamı oyuna sokarsan senin okuyacağın oyuna başlarım derler...
    aynısı hamza hamzaoğlu umut bulut üzerinden denemişti...
    gomisin çıkmasına ek gomisi besleyecek en güzel adamlar biri rodrigues fenerbahçe maçında oyuna bile girmezken trabzon maçında girdiğinde neler olduğunu gördük...
    östersunds maçında bile bir bok oynamayan takım rodriguesin oyuna girmesiyle hareketlenmişti...
    eee sen hoca bunları bilmiyor musun?aklı başında bir adet yardımcın oyunu okuyabilen bir tane insan olmaz mı yanında?
    zor maçlar periyodumuzun 2 maçında sınıfta kaldı...başakşehir/beşilktaş maçları kadar alanyaspor ve akhisar maçlarında da neler yapacağını göreceğiz...
  • 4284
    futbolun incelikleri ve gercekligi arasinda yuzen adam. taraftar da ayni sekilde yuzuyor. koca denizdeyiz ve herkes farkli bir sey hissediyor. kimi usuyor kimi aslinda su sicakmis diyor. kimi denize girerken tastan sikayetci kimi kum olmasa da olur diyor.
    herkes kendince hakli. tek bir dogru maalesef yok.

    ''tudor buyuk hoca olamaz, buyuk takim hocasi olamaz'' diyen hakli. kanatta tolga ile oynayip gomis-eren degistiriyoruz.
    ''tudor buyuk hoca olur abi. modern futbolun gerekliklerini deniyor'' diyen de hakli. adam 4lu gorunumlu 3lu defans oynatti. sonra direkt 3lu denedi falan. bunlari sarriler kloppler tucheller yapinca ekran basinda zevkten 4 kose oluyoruz. bunu gormek isteyen de hakli ''ama abi burasi turkiye is sadece rakamlarla bitmiyor. buradaki ortamin dunya futboluyla alakasi yok'' diyen realistler de hakli. '' ya cikar orta sahadan biri forveti ciftle'' diyen duz mantik adam da hakli, ''abi 2 forvetin birini alip orta saha forvet kopuklugunu cozmek lazim. zaten pozisyona giremiyoruz'' diyen de hakli. bu tamamen ulkenin futbol kulturuyle alakali. bizim gibi 3 4 ulke daha var ve burada dunyanin uyguladigi gereklikleri yerine getirmek cok daha sancili. tudor'u seviyorum ancak delilik ile dahilik arasinda gidip geldiginin de farkindayim. su an bu adama deli diyen de haksizlik eder dahi diyen de. 2 bek cikarip mac calan da bu adam, gomis'i sadece etkisiz oldugu icin hicbir baski kuramamisken oyundan alan da. yillardir sure gelen herkesin farkinda oldugu teshisi bagira bagira soyleyen ve copleri ugurlayan da kendisi, selcuk'tan mecbur kaldigi icin verim almaya calisan da. macin kaderini cizecek ofansif bolgede sola tolgayi atan da kendisi, bazi maclarda tolga'dan defansif katki alip onu her mac bi kamyon pozisyona sokan adam da.
  • 4285
    hoca'nın gomis ile ne alıp veremediği var anlamıyorum. eren'in yapıp gomis'in yapamayacağı ne olduğunu düşünüyor ???
    hadi eren daha uzun bir oyuncu ileriye topu şişirirsin eren ileride topu tutar ve takımımızın rakip sahaya yerleşmesini sağlar diyelim ama eren bunu da yapamıyor ki...
    gomis kötü oynasa bile ki ben kötü oynadığını düşünmüyorum mücadele ediyor ve rakip defans oyuncularını yoruyor. bi defa gomis'in rakip takımlar üzerinde bir psikolojik baskısı var tıp ki muslera'nın olduğu gibi.
    kaldı ki gole ihtiyacımız olan dakikalar da gomis'i oyundan çıkarmak akıl tutulmasıdır. gole ihtiyacımız olan dakikalar da eren ile gomis gayette birlikte oynayabilecek ve hatta ikisinden de daha çok performans alabileceğimiz bir kurgu bile olabilir. çünkü birbirlerinin yaratacağı boş alanları kullanabilirler.
  • 4286
    performansindan memnun degilim, hala olabilir ama henuz olmamis bir hoca, oysa galatasaray bir hocanin yetisme yeri degil.

    ama iste iyi giden takim azicik tokezledigi anda mal bulmus magribi gibi saldiran terimsporlulari gorunce son bir sabir hala arkasindayim.

    tudor kovulabilir de elbette, isler kotu giderse bir noktada gorevine son verilir, ama bu terim sevdasi hakikaten baydi artik.
  • 4287
    esaslı bir yardımcısı olsa belki daha farklı olacak. ya öyle bariz hatalar yapıyor ki yanındakiler neden uyarmıyor diye kendimi yiyorum. elinde iyi kötü bir sinan var arkadaşım. bu adam sprinter bir adam. topla hızlı. denge problemi olsa da topu sürükleyebilecek bir oyuncu.

    hangi maç olursa olsun savunma arkasına adam kaçırmak istiyorsan bu ne gomis'tir ne de eren. bu görevde sinan'ı kullanırsın. gomis değl bu görevin sahibi. hele eren hiç böyle bir adam değil. yani bunu anlamak için yıllarca juventus kadrosunda bulunmaya da gerek yok. ya da bulundun diyelim. usta sen juventus'un zalayeta'yla kontraya kalktığını hatırlıyor musun ya? lippi veya capello bunu denediler mi hiç? ya da kaçıncı denemede vazgeçtiler bundan.

    haddime değil elbet, elimde futbola dair bir sertifika lisans falan yok ama bu kadar bariz şeyleri görmek için bunlara da gerek yok.
    inanamıyorum ya. 4 tane orta saha özellikli adamla nasıl üst üste 3 pas yapamaz bu takım. 1-0 mağlup duruma düştükten sonra neden gol yollarında rakip savunmayı en çok tedirgin eden adam oyundan çıkar. oyunu kanatlara açmak fikri nasıl akla gelmiyor. lan golü yediğimiz dakika selçuk+tolga'yı çıkarıp rodrigues+eren'i soksan, sağdan mariano soldan rodrigues'le ceza sahasını orta bombardımanına tutsan 4 tane atardık. bu kadar beton kafalı olmaya gerek yok ya.

    rakibin stoperleri biraz yüklensen teslim olacaklar. ligin en çok gol yiyen takımı var karşında. en çok gol yiyenlerden biri değil bak, net olarak ligin en çok gol yiyen takımı. sağlı sollu oyunu açsan içeriyi karıştırsan adamlar kendileri atacak neredeyse, o kadar sakarlar. yahu zorlayamadık bile kaleyi. bir de maç sonu rakibin oyununu eleştiriyor ki yani artık sıvama bölümü o da. sana ne amk kim nasıl oynuyorsa oynuyor. sen kendi oyununa bak. çaresizliğine bak.

    (bkz: 29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçı)

    başakşehir ve beşiktaş maçlarında mağlup olma kredin yok haberin olsun. 2 puanla kapatsan bile senin için iyi sayılmaz ama en azından yenilmedi der savunuruz seni. birini bile kaybedersen devre arası sana yol görünmeli. hatta 2'de 0 yaparsan bjk maçının akşamı topla bavulunu git.
  • 4288
    çıkıp neden ilk haftalardaki pres oyunundan vazgeçip kontrol oyununa döndüğümüzü anlatması gereken hoca. umarım kendisi anlatır yani, çünkü bizim ülkedeki muhabirlerde bunu sorabilecek, sormayı düşünebilecek kimse olduğunu zannetmiyorum. en önemli, ilk cevap bulması gereken konu bu bence.

    ben de yanına teknik taktik bilgisi yüksek bi hocanın getirilmesi gerektiği taraftarıyım. onu bulamasak bile en azından zorluklarla yüzleşmiş, medyanın ve taraftarın baskısına mazruz kalmış eski yıldız isimlerden birinin yardımcı olarak getirilmesi lazım. yoksa silik ayhanla falan olacak iş değil bu. ayhan tudor'a hangi konuda destek olabilir ki, ayhan'ın kariyerini zaten zamanında takımdaki yıldız oyuncular taşıdı.
  • 4290
    deplasmanda trabzonspor'a yenildi, fenerbahçe'yi yenemedi diye eleştirip sıcağı sıcağına kovulmasını talep etmek içinde bulunduğumuz süreci sadece skora odaklı olarak düşünmek demektir diye düşünüyorum. tudor gitsin derken yerine gelme ihtimali olan kişileri ve devre arasında takıma yapmak isteyebilecekleri pahalı transferleri, teknik kadro değişikliği ile oluşacak maliyetleri de hesap etmek lazım. galatasaray'a bugünü veya bu sezonu kurtaracak teknik direktör lazım değil. galatasaray'ın ffp, altyapı gibi faktörleri de düşünüp ona göre hareket etmesi lazım. şayet kendisi yeterli değilse, ki bence de yeterli değil daha yolun başında, sezon başlamadan gönderilmesi gerekirdi.* yönetim kendisiyle devam etme kararı aldıysa tek tek maçlara bakıldığında nasıl skorlar olursa olsun, takımın ligde bulunduğu pozisyon itibarıyla görevde kalması ve sezon sonunu görmesi daha doğru olacaktır. sezon ortasında yapılan teknik direktör değişikliklerinin uzun vadede takıma birşey katmadığı, hatta zarar verdiği eski sezonlardan çıkartılması gereken derslerdir. olaya sadece "bu sezon şampiyon olalım." mantığıyla bakmamak lazım, gelecek yılları da baz alıp planlı yürümek lazım. şimdi yapılacak bir hoca değişikliği türkiye liginde 10 hafta sonunda 23 puanla lider durumunda olan galatasaray'a nasıl bir katkı verir, devre arasında yapılacak 1-2 takviyeyle birlikte tudor'un kalması ile yeni gelecek bir teknik kadronun yaratabileceği risklerden hangisi daha ağır basar bunu düşünmek lazım.

    kendisinin yapması gereken şey sezon başında bizlere izlettiği coşkulu, baskılı, presli futbolda ısrar etmesi, oyuncu değişiklikleri ile alakalı öz eleştiri yapması ve daha hücuma yönelik bir futbol oynatmasıdır. fenerbahçe'ye karşı oynarken o coşkulu oyunu sahaya yansıtabilseydi, oyun tarzını ve taktik dizilişi değiştirmeseydi eminim o maç faklı galibiyetimizle bitecekti.
  • 4291
    kendisi için kovulsun diyen yok, ama büyük maçlarda bu kadar korkmasının anlamı yok diyoruz. fenerbahçenin son 23 maçta gol yemediği 2 maç var, 2si de tt arenadaki galatasaray deplasmanları. trabzon'un defansı kevgir gibi gelen geçen 3-4-5-6 atıyor, bu sene istisnasız her maçta gol yemişler sen 3 ön libero + tolga ile maça çıkıp tek pozisyonunu 2-0 olup maç koptuktan sonra bulup şansa gol atıyorsun. neymiş trabzonun kadro kalitesi iyiymiş sorun hocadaymış tırmanırlarmış. uğur demirok ramos, mustafa akbaş pique mi oldu 2 haftada? ki mustafa akbaş sol bek oynadı adamın üstüne bir kez gidemedik bu da ayrı bir komedi. ulan sen oyunu biraz rakip sahada oynayabilsen, biraz hücumcu kadroyla çıksan sen hiçbir şey yapmasan bile karşı takım bir şekilde golü yiyecek zaten, o derece dağınıklar. kendisine saldırdığımız falan yok, sadece yanlışlarını görmeye ve göstermeye çalışıyoruz. bizim tek amacımız galatasaray'ın iyiliği, yoksa bizim ne sorunumuz olacak tudorla keşke eksiklerini giderse kusursuz bi hoca olsa 30 sene kalsa.
  • 4292
    bu 'büyük maç' 'derbi' kazanamama olayı ligin son haftalarında 'kritik maç' kazanamamaya evrilebilir, bence iki tarafın da anlaşamadığı ana husus bu. bundan bağımsız olarak, bizim 'kritik maç' kazanma sorunumuz üç aşağı beş yukarı 2015-2016 sezonundan beri var. tudor döneminde daha da belirginleşti bu, ama öncesinde de vardı. riekerink'le de ligde fb'yi bjk'yi başakşehir'i trabzon'u falan yenemedik hatta fb hariç hepsine içerde kaybettik. geçen yıl kayseri'yi yensek muhtemelen ligi sonuna kadar götürebilirdik, pasif bir futbolla kaybettik evimizde. tudor masumdur demiyorum ama tek değişken de o değil bu noktada, camia olarak bir özgüven erozyonu yaşıyoruz 2,5 senedir.
  • 4293
    kendisiyle ilgili önder özen’in -tam olmamakla birlikte hatırladığım kadarını yazıyorum- söylediği aşağıdaki söze tamamen katılıyorum;

    ‘‘bir başarı elde edene kadar ya da üst seviyeye gelene kadar sadece yaptıklarınız, yapabildikleriniz konuşulur ama o noktaya geldikten sonra artık yapamadıklarınız konuşulmaya başlar. tudor da böyle, 8 puan fark yaptıktan sonra artık kendisi ve takımı bir yere geldi, bu saatten sonra doğal olarak yapamadıkları konuşulacak.’’

    hoca da artık bunun bilincine varmalı. oturttuğu oyuna geri dönmeli ve basan, pres yapan, saldıran, hücum düşünen takımı sahaya sürmeli. yoksa slaven bilic misali dilimize bir parmak bal sürüp gidecek haberi yok.
  • 4294
    büyük takım hocası değil diyenleri okudukça acaba terim ilk başladığında derbi karnesi nasıldı bakayım derken yazarlardan biri çıkarmış sağ olsun (bkz: #2272714). görüldüğü üzere 6 kez şampiyon olmak, bir sezonda süper kupa muhabbetine 50 kez derbi oynayıp rakibinin evinde kupa kaldıran bir hoca olmak kolay olmuyor, biraz sabır istiyor. ha olmuş bir hocayı - mesela bursa nın hocası- ben de tercih ederdim ama bazen büyük takımlarda o da tutmayabiliyor.

    kendisinin sezon başından beri oynattığı oyun ve aldığı puanlar sonrası kredisi nispeten arttı. sonrasında 10 kişi ile kaybedilmeyen bir derbi ve trabzon mağlubiyeti çok beklenilmeyecek sonuçlar değil bana göre. yine bence evimizde başakşehir e puan kaybetsek de deplasmanlarda beşiktaş ve fenerbahçe 'den puan/puanlar alırız diye düşünüyorum.

    kendisini biliç e benzetenlere bazı noktalarda katılıyorum. o da bugünkü kadro 'nun temellerini atıp tudor gibi göze hoş gelen futbol oynatıyordu fakat benzetildiği üzere derbi ve ligin sonlarında stresli maçları kazanamıyordu. fakat bizim farkımız o dönemde beşiktaş 'ın sahip olmadığı seyirci avantajına ve tecrübeli oyunculara sahip olmamız. o yüzden oyunda bozulma olmazsa ligin sonunu getireceğini düşünüyorum.

    tudor şu ana kadar hep kafatasındaki oyunu oynamaya çalıştı. bir kere 3 lu savunmayı tercih ediyor. hücumda savunmayı üçlerken ileride kalabalık orta saha ile önde baskı, kenar oyuncuları içeriye kat ederken kanat bindirmeleri ile oyunu genişletme gibi fener maçına kadar hepimizin hoşuna giden bir oyun izledik. oyuncuları bir bölgede oynatma yerine maç içinde sürekli yer değiştirerek oynatmayı deniyor. fener maçında yaptığı hata maç içinde hücumdayken yaptığı 3 lu savunma yerine savunmada da oyuna böyle başlamak oldu ki bunu da gerekirse 5 liye dönme adına yaptığını düşünüyorum. top rakipteyken savunmada 5liye dönüp pozisyon vermeyip, top bize geçince yine üçlüye dönüp baskı kurdukça topun bizde kalacağını düşündü. takım alışık olmayınca, taraftar da takımı itmeyince plan tutmadı. trabzon maçında kadro ve diziliş olarak hatalı değildi fakat yine hep kendi takımı üzerinden gitti. rakibin ne önlem alacağı ya da nasıl direnç göstereceğini düşünmedi. bunda trabzon un ligdeki durumu da etkili oldu sanırım. kaldı ki adil bir yönetim olsa 10 kişi belki 9 kişi kalacak rakibi rahatlıkla yenerdi de. değişiklikleri de bence yerinde idi. beslenemeyen bir gomis yerine hava toplarında etkili olabilecek topu ilerde tutacak bir oyuncu ve ona orta yapabilecek kanat takviyeleri ile gol bulmak istedi fakat hiç oynamayan eren bunu yapamadı. ki iyi bir dakikada etkili bir ortada golü de kaçırdı.

    bundan sonrası önemli. taraftar sadece kendisine değil armaya sahip çıkar desteğe devam eder, kendisi de futbolun sadece kendi takımı ve kafasındaki planlar ile değil rakiplerle oynandığını kavrarsa,içeride oynanan derbilerde büyük takım olduğunu unutmadan oyunu ve psikolojiyi yönetebilirse, deplasmanda özellikle alt sıralardaki takımlarla oynarken hücum ağırlıklı değil hücuma çıkacak kurguyu doğru yaparsa bu rakiplerle rahat şampiyon olur. yoksa kapanan takımlarla içeride oynayacağımız maçlar ya da deplasmanda üst sıra takımlara karşı daha az zorlanacağımızı düşünüyorum.

    hadi be tudor, inşallah şu eşiği aşar da uzun süre takımın başında kalırsın. biz de her sene üzerine koyarak asıl önem vermemiz gereken alt yapı, futbolcu ihracı, finansal sorunlar, şampiyonlar liginde kalıcı olmak gibi meseleleri konuşuruz. yoksa enerjin karizman falan gayet iyi.
  • 4295
    korkak mı çok mu cesur dengeli mi hala anlayamadığım hocamız. bursaspor maçındaki değişiklikleri kadar çılgın, gomis-eren değişikliği kadar çekingen bir teknik direktör. hırsını ve dik duruşunu bir çok olayda hep beraber takdir ettik ama takımın genelinden faydalanma konusunda çok zayıf olduğunu düşünüyorum.

    yetersiz olduklarını biliyorum ancak sinan, yasin, emrah ve koray gibi isimlerden yaralanmayı bilmesi lazım. biraz da hocalık burada devreye giriyor.
  • 4296
    http://gss.gs/DtQ.jpg

    tudor beyciğime yalvarış, haykırış vesaire;

    * bundan sonra solda tolga ile başlamıyorsun. 3 kasım 2017 galatasaray gençlerbirliği maçı itibariyle ya merkeze yazıyorsun ya da yazmıyorsun. bana kalırsa sakatlık-ceza durumlarının dışında ilk on bire hiç yazılmamalı ama neyse.

    * bak feghoulide yok. sahada emeklese dahi, hakemin bitiş düdüğü gelmeden gomis'i oyundan almıyorsun. önce hakem gidiyo duşa, sonra gomis!

    * yasin'den istanbul takımlarına kanat olmaz. ben sana söylemiş olayım. ama oynattın, yine oynatacaksın. ben sana oynatma demiyorum. ama 60' a kadar gol/asist yapamazsa değişiklik için 80'i bekleme. bak, ciğersiz sinan'ı bi dene. gerçi onu da 10 haftada 25' oynatmışsın. olsun eskiden iyi şut atardı, ceza sahasının hemen önünden faul alırdı. oynat da bakalım hala öylemi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın