resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:Juventus
Yaş:47
Uyruk:Hırvatistan
  • 3953
    rakiplerimizi birbirine vurdura vurdura yola devam ediyor. adamın taktiksel becerilerini hemen her hafta burada konuşuyoruz, dile getiriyoruz o konular bir kenarda dursun, yahu bu adam 39 yaşında! yıllardır yaşlı kurt, başarıya aç genç hoca, yaşlı kurt, başarıya aç genç hoca derken taraftarlar ikilemden bir türlü çıkamıyordu. yaşlısına heyecanını kaybetmiş, gencine galatasaray seviyesinde değil diyordu ki birden karanlıkların içinden igor tudor çıkageldi.

    genç
    başarıya aç
    iyi bir taktisyen
    hırslı
    galatasaray taraftarı ile futbol felsefesi konusunda birebir aynı fikirde (baskılı hücum futbolu)
    disiplinli
    adaletli
    cesur
    yerli sevici de değil memleketlum diyeni de.
    kendini geliştirme becerisi çok yüksek
    oyuncu portföyü geniş
    menajerlerle ve üst düzey teknik direktörlerle iyi iletişimi var
    dünya çapında tanınırlığı yüksek bir isim, marka değerimize uygun
    istikrarlı, modern futbolu takip eden yapıda

    daha iyisi de zaten guardiola, mourinho, zidane falan.

    onun için kıymetini bilelim adamın.
  • 3954
    14 ekim 2017 konyaspor galatasaray maçı ile kanatlılara....mesajı vermiş teknik adam. arkadaş her şeyi geç adam hem çalışıyor hem de iyi niyetli birisi. bir gün ağzından ishal olmuş rakip takım teknik direktörleri gibi sportmenliğe aykırı kelam çıktı mı? herif her maçtan sonra çıktı basının önüne sordurdu, cevapladı, anlattı. anlıyorum östersunds maçları dolayısıyla içimize oturmuş bir öküz var. inanıyorum ki o öküzü tudor 17-18 sezonunda şampiyonluklarla çıkaracak.

    ayrıca daha ne yapmasını bekliyoruz ki? en iyi on biri çıkarıyor, gerektiği zamanda verim alabileceğini düşündüğü oyuncuları oyuna alıyor ve takımı her açıdan güzelce hazırlamaya çalışıyor. cidden bazen kontrolü kaybediyoruz. hatırlayın fb bu sezon bjk'yi yendikten sonra taraftarlarına bir özgüven geldi, fb geri dönd0 falan demeye başlamışlardı. o durumdayken bile taraftarlar bir galibiyetle umutlanıyorken biz 8 haftada 22 puan alıp bir hafta bile liderlik koltuğundan inmediysek teknik direktörümüze de takımımıza da destek olacağız.

    hedef 21

    düzenleme: birkaç kelimeyi çıkardım.
  • 3956
    takımımıza savunma yapmayı öğretebilmil nadir teknik direktörlerden. fernandoyu müthiş verimli kullanıyor bence. defansın arasına giriş çıkışları o kadar doğru ki cidden o kadar kolay kolay pozisyon vermiyoruz.

    defansın akan oyunda aldığı doğru pozisyon, orta sahaların kademelere girmesi bu takımın iyi değil çok iyi taktik antreman çalıştığını gösteriyor. bu yapının mimarı da şüphesiz tudor. hakkını teslim etmenin zamanı gelmiştir artık.

    hepsini geçtim beyler bu adamda o aradığımız hırs, ruh var. her maçtan sonra sahaya girip futbolcularına hayvan gibi sarılıyor. oyuncuları inanılmaz motive ediyor. takım gol atınca iddaa kuponu tutturmuş ergenler gibi seviniyor. yürüyedur hocam.
  • 3959
    mourinho gibi sivri dilli ancak bunu rakibi kizdirmak icin soylemiyor. basin toplantisinda lucescu'nun stadi terk etmesi sorusuna 'bana ne' diyecek yurek bu ulkede pek kimsede yok. ustune 2 bek cikarip 2 kanat alacak yurek de pek kimse de yok. hatta artiriyorum kotu giden bi seyi gorup devreyi beklemeden 30.dk da adam degistirecek yurek de bu ligde pek kimse de yok. daha da ileri gidersem 30.dakikada degisiklik yaparken oyuna selcuk inan'i almasi da taraftarla arasi kopmusken yurek ister. bak sezon oncesi takimin en buyuk gucu bruma ve canimiz cigerimiz sneijder'i gondertecek gotune girmedim bile. he bi de maglubiyet sonrasi soru almayan hocalarin oldugu ulkede ostersunds'a elendikten sonra topunuz gelin sabaha kadar sorun amk demesi de var.

    velhasilikelam kendisi bir amaca kitlenmis ve inandigi yani takimin yararina olacagini dusundugu her seyi, hicbir seyi umursamadan yapiyor. sampiyon oluruz olmayiz bilemem ama ben tudor'u bu takima bu yuzden istedim. umarim kendisinin ve bizim arzu ettigimiz sampiyonlugu alir. sampiyonluk kendisine cok yakisacak insallah.
  • 3960
    % 100 futbol programında takımdaki sorun ne dediklerinde verdiği lack of quality cevabı heyecan vericiydi ki daha sonra takımdan çöpleri göndererek teşhisin yanında tedaviyi de doğru yapacağını gösterdi. devam eden süreçte yaptığı transferler, takımda sağladığı arkadaşlık ortamı, maç içerisinde hiç kimsenin yapamayacağı değişiklikler, hırsı, azmi, taktisyenliği vs vs..yürüye dur hocam imparatudor olmaya ramak kaldı bizimde şampiyon olmamıza..
  • 3961
    14 ekim 2017 konyaspor galatasaray maçını kalabalık bir ortamda izledim. garry'i çıkarıp selçuk'u oyuna dahil ettiği sırada çevremdeki kişilerin her birinden farklı sesler yükseldi. biri "kanat çıkarıp orta saha mı alınır" dedi, diğeri "ne selçuk'u ya koy sinan'ı ya da yasin'i" dedi, bir başkası "al eren'i 4 4 2'ye dön" dedi vesaire. diyeceğim şu; adamın her taraftarı tatmin edebilmesinin imkanı yok. dolayısıyla kendisinin maç içi hamlelerine saygı duymak -nando'yu çıkarıp yerine tarık'ı koymak gibi bir tuhaflık yapmadığı sürece- en mantıklısı. doğru 11'i sahaya sürsün, takımın kondisyonu düşmesin benim için kafi. iyi koçluk doğru olanı uygulayabilmek ve uygulatabilmek değil midir zaten.
  • 3963
    kendisi hakkında fikrim tez zamanda gitmesi idi, ama hakkını teslim etmek lazım. kurduğu kadro, hırslı yapısı, 8 haftalık süreçte ortaya konan güzel futbol, taktiksel hamleleri, geçmiş senelerde yapılan hatalara yaptığı doğru tespitler ve bugün zorlu fikstür öncesi yine bizlere baharı yaşatan teknik direktörümüz. şu ana kadar her şey yolunda gitmekte ve tıkır tıkır işleyen bir sistemle iyi bir yoldayız, şimdi tek düşüncemiz arka arkaya oynanacak derbilerden de alnımızın akıyla çıkmamızı sağlayacak en önemli isim.

    tudor'un en büyük şansı ve kurduğu sistemin en önemli parçası fernando olsa gerek. uzun yıllar premier ligin tozunu yutmuş böyle bir yönlendirici sayesinde oyunu kontrol eden oyunun temposunu istediğimiz gibi ayarlayabilen bir takım olduk. ayrıca ndiaye ve tolga gibi hem atletik, hem çok koşan tabiri caizse box to box oynayan 2 tane bitmeyen enerjiye sahibiz. bu iki oyuncu rakip orta sahayı süpürüp takımın da fizik gücünü yukarılara çekmekte. geride kalan 8 haftada genel görüntü önde basan, pres yapan, oyunu rakip yarı sahaya yıkan ve kapılan toplarla da hızlı hücuma kalkabilen bir takım olmamız. burada bir parantez de belhanda'ya açmak gerekiyor, top ayağına geldiğinde sürekli ceza alanını düşünen istatistiklerde de ligde en çok topla buluşan oyuncusu ve sürekli ileriyi düşünüyor. ceza sahasında daima top isteyen rakip defansla boğuşan çok güçlü ve bir şekilde topu çerçeveden geçiren gomis'se işleyen sistemin gol yükünü çeken tam bir santrafor. ligin en iyi sağ beki mariano ve sol kanadı bir şekilde idare edebilecek latovlevici ve linnes tudor'un bu sisteminde sürekli hücuma katkı yapan sürekli ileri çıkan rakibi yarı sahaya hapsetmemizde ciddi paya sahip bekler.

    bu doğru sistemin doğru işleyişi ile galatasaray 8 hafta boyunca bireysel hatalar ve duran toplar haricinde açık oyunda rakibin organizasyonuyla atılmış bir gol yemedi. bu da sistemin hem ofansif ve hem de defansif kurgusunun neticesi. bu sistemin en önemli özelliği prese dayalı olması, topu kullanan oyuncu rahatsız edilip topu doğru kullanılmasına izin verilmiyor, bir oyuncumuz topu kullanan oyuncuya pres yaparken diğer oyuncularımız topun atılabileceği diğer oyuncuları tutuyor ve dolayısıyla en fazla 3-4 pas yapabilen rakipten bir şekilde top geri kazanılmış oluyor ki zaten kazandığımız her maç sonrası rakip teknik direktörlerin maç hakkında ilk yorumu: topu kullanamadık baskı yedik oluyor.

    son olarakta tudor'un defansa elini değdirmesi ve bunun da meyvelerini yememiz. kariyeri boyunca üst düzey defans oyuncusu olarak önemli bir ligde oynayan hocamızın yeni sezonda önce defansa el atacağını düşünmüştüm ve bunu da başardı, doğru bir lider stoper ve doğru sistemle kronikleşmiş duran top sancısının da önüne geçilmiş oldu.

    velhasıl, işleyen bu sistemin yaratıcısı olarak hakkını teslim etmek istedim. bu zorlu virajı da namağlup atlatmamız ve büyük maçlarda büyük izler bırakması dileğimle..
  • 3964
    kendisine ilk geldiği andan beri anlamsız bir olumlu bakışım vardı. en kötü zamanımız olan uefa'dan elendiğimiz anda ben de tepki gösterdim fakat kameralar karşısında duruşuyla yine bir yıl bizde olmasına karşı olmamıştım. şu an bu anlamsız düşüncelerimin haklı çıkmasına sevinmekle beraber kendisini tekrar sevdiren ufak bir detay paylaşacağım(bilmiyorum detay mı ama hoşuma gitti). https://twitter.com/...s/919520954514059265 şu videoyu 1:40'tan itibaren izleyin ve gomis hücum ederken kendisi onu değil takımı izliyor ve benim düşünceme göre kim ne yapıyor modunda takılıyor -kim koşuyor, nasıl pozisyon alıyor vb.-. bilmiyorum bir teknik direktörün normal bir hareketi mi ama çok hoşuma gitti. umarım böyle devam edersin.
  • 3968
    22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçını kazanmamız halinde kendisini manevi ağabeyim ilan edeceğim teknik direktör.

    fener medyası her şeyiyile analiz ediyor hem fener'i hem bizi. aykut 1 hafta boyunca kılcal damarlarımıza kadar inceleyecektir bizi. rakibin tek motivasyonu maalesef kötü giden bir fenerbahçe galatasaray'ı hep yenmiştir argümanı.

    lütfen kır bunu. öyle bir kazanalım ki daha da ağızlarını açamasınlar. kongreye gitsinler, saraçoğlu'nda bundan sonraki maçlarını 5-6 bin kişiye oynasınlar. öyle bir vur ki sesi dolmabahçe'den duyulsun...
  • 3969
    5 sene içerisinde juventus'a gitmesini çok muhtemel görüyorum. neden tercih edilsin diyenler var. (sadece burada değil.) tudor galatasaray'a imza attığında juventus tarafından kendisine sosyal medya üzerinden başarılar dileyen mesajlar geldi. bu, eski juventus futbolcularının hepsine yapılmıyor. yakın ilişkileri olduğu, takip edildiği çok belli. sürekli denemeler yapmasını, 3'lü savunmayı kullanmasını da buna bağlıyorum. evet galatasaray deneme tahtası değil. bu doğru ama nasıl diyeyim sanki staj yapıyormuş gibi geliyor bana burada. yaptığı denemelerle takımı ve kendini taktiksel olarak daha iyi hale getirmek istediğini hissediyorum.

    ayrıca kenarda dururken fiziğine bakıyorum, sanki sahaya çıksa ahmet çalık, serdar aziz, denayer'i kafa kafaya vurarak oynarmış gibi hissettiriyor bana.
  • 3971
    2016 2017 transfer sezonu performansını, gelenleri ile gidenleri ile çok takdir ettiğim teknik direktörümüz.

    en çok eleştirildiği yanı sneijder'in gönderilmesi idi. ben bu hamleyi son derece yerinde buldum çoğu taraftarımızın aksine. benim sevdiğim tarzda bir 10 değildi sneijder. neden olduğunu da bilmediğim şekilde, belki yaşıyla belki kilosuyla belki isteksizliğiyle ilgilidir, hiç gol koşusu yapmıyordu son dönemde. batallanın yaptığı gol koşularının yarısını yapsa gönderilmezdi. savunma katkısı istemiyorum, ofansif orta sahamız gol koşusu yapmıyordu. elin batalla'sı kafa golü atıyordu bir elli boyuyla. kendisinin soyunma odası problemlerini inter'den transfer ettiğimiz dönemde okumuştum. ilk geldiği dönemde de kendisiyle ilgili tek çekincem buydu. inter bu adamı neden yaka paça göndermeye çalışıyor diyordum, sonu bizde de aynı oldu. demek ki burda suçlu birileri daha var, sadece tudor ya da yönetimi suçlamak doğru değil.

    gelenleri zaten tek tek açıklamama gerek yok, belhanda hariç herkes taraftarın gözdesi. ben belhanda'dan da memnunum şimdilik, daha da iyi olacağını düşünüyorum zamanla.

    geçen sene ligin ikinci yarısında oynadığımız maçlarda da oldukça beğenmiştim takımı. özellikle her ne kadar ikisini de kaybetmiş olsak da, beşiktaş maçında da fenerbahçe maçında da üstün top oynayarak kaybettik. o yüzden umutluydum kendisinden. ostersunds sonrasında bir çekinceye düşmedim desem yalan olmaz, ama kadro çok durağandı, yeni gelenlerle, kendi oyuncularıyla görmek, izlemek gerekir dedim hep. allah kendisinden razı olsun yanıltmadı beni. büyük ince iş gerekecek maçlardaki performansını da görmek gerekecek tabi kendisinin, ama takım disiplini, kondisyonu, dizilişi gibi temel konularda şimdiye kadar gerekeni fazlasıyla yaptı. elindeki oyuncu grubunu iyi tanıyıp hepimizin kazma dediği tolga ciğerciden aşırı fonksiyonel bir sol iç oyuncusu çıkardı.

    heyecanla takip ediyorum kendisini. kulübümüzle beraber yükselişini izlemek bana heyecan veriyor. umarım kendisini juventus'ta değil galatasaray'ımızla beraber juventus pozisyonunda görürüz dünya futbolunda.
  • 3972
    iki maç kaybedince tekrar itin bir tarafına bir şeyler yapılacak teknik direktör. iki günde vezir iki günde rezil etme işi en iyi yaptığımız iş olarak ben kendisi hakkında hala temkinliyim. her şey tabeladaki skora bağlıyoruz fakat somut bir başarı yani kupa gelmediği sürece avrupada tekrar kendimizi gösteremediğimiz sürece '' iyi teknik direktör '' sıfatını zor kazanacağını düşünüyorum. bir mancini ya da bir prandelli iyi teknik direktör sıfatları alabilir geçmişiyle ama tudorun öyle bir geçmişi yok. hırsı, azmi, takımda yarattığı olumlu sinerji ve iyi bir oyuncu ekibiyle işleri 22 ekim 2017 pazar günü fenerbahçe maçıyla daha da yoluna sokmasını umuyorum.
  • 3973
    17/18 sezonunda ilk 8 hafta her maçta kendisine yöneltilen farklı bir saldırıyı savuşturan hocamız.

    1.hafta: kayserispor maçı
    östersunds'a elenilmiş ve sezona gayet negatif giriliyor. bu kadar yeni gelen futbolcuyu nasıl adapte edecek? yine ölü gibi bir futbol mu oynatacak? tolga neden on birde?

    galatasaray uzun zaman sonra galatasaray gibi oynayarak maçı 4-1 kazanır. bu arada tolga sezonun ilk golünü atar. bu kez argümanlar şunlardır: 1.kayseri çok zayıf takım(şu an ligde ilk 5'te sanırım) 2.iç sahada böyle oynamak kolay tabii.

    -----------------------------------------

    2.hafta: osmanlıspor maçı
    ilk haftaki oyun iyidir fakat hala soru işaretleri var: bu takım deplasmanda nasıl oynayacak?

    galatasaray maçı gayet rahat şekilde 3-1 kazanır. tolga yine gol atmıştır. bu kez şu argümanlar gelir: 1. osmanlıspor çok zayıf takım. 2. galatasaray duran toptan gol yemeye devam ediyor.

    ----------------------------------------

    3.hafta: sivasspor maçı
    bu maçtan önce de şu geyik atılır ortaya: galatasaray 60.dakikadan sonra oyundan çok düşüyor.

    galatasaray maçı 3-0 kazanır. 1 tane bile pozisyon vermez. tolga ciğerci 2 gol atar. galatasaray 2 golü 60.dakikadan sonra atar ve duran toptan gol yemez.

    bu maçtan sonra ise galatasaray'ın gol attığı ama pozisyona giremediği konuşulur.

    ----------------------------------------

    4.hafta: antalya maçı
    ilk 3 hafta herkesi şaşırtan galatasaray hep zayıf rakiplerle oynadı, ilk kez bu kadar teknik oyuncuları olan bir takımla oynayacak denir.

    gerçekten galatasaray sezonun en etkisiz futbolunu oynar ve maç 1-1 biter. ancak bunda hava şartlarının ve berbat zeminin etkisi çok büyüktür ki bundan sonraki haftalarda bu kanıtlanır. bu arada bu maçta antalya birçok korner kullanmasına karşılık tehlike yaratamamıştır. evet gol kornerin devamında geldi ama duran top zaafı olarak değerlendiremeyiz onu.

    bu maçtan sonra ise 3 haftadır bekleyen çakallar hemen ''galatasaray deplasmanlarda çok puan kaybeder.'' gibi bir algı oluşturur.

    -------------------------------------

    5.hafta: kasımpaşa maçı
    beşiktaş ile berabere kalmış, ligin hücum anlamında en etkili takımlarından biri olan kasımpaşa çıkar karşımıza. ayrıca acaba antalya maçındaki puan kaybı bu maça yansıyacak mı gibi sorular dolaşır.

    bu maçı da galatasaray 2-0 kazanır. hem de bu haftaya kadar en çok pozisyona girdiği maçı oynayarak ''üretkenlik sorunu'' diye bir şey olmadığını gösterir. ayrıca yine gol yemediği gibi tehlikeli pozisyon bile vermez kasımpaşa'ya.

    ancak tudor'un sınavları yine bitmez: 1. galatasaray geriye düşerse nasıl reaksiyon verir. 2.tudor'un oyuna hamleleri nasıl olur?(b planı yani)

    -------------------------------------

    6.hafta: bursaspor maçı

    işte sezonun kilit maçlarından biri gelir. hem iyi bir takım olan bursaspor'a karşı, hem zorlu bir deplasman olan bursaspor'a karşı galatasaray nasıl oynayacaktır? 2 hafta önce antalya'ya deplasmanda puan kaybeden takımın bu maçta da puan kaybını bekler herkes.

    maç bursa'nın önde baskısıyla başlar. ilk yarı iki takım da etkili pozisyonlar bulur ve devreye 1-0 bursa üstünlüğü ile gidilir. işte bütün çakalların salyaları akmaya başlar: tek maçla galatasaray'ın her şeyine saldırma imkanları doğar. ancak ilk yarıda karşı koymak için çok fazla efor sarf eden bursaspor 2.yarı yarı sahasından çıkamaz. galatasaray atak üstüne atak yapar ama harun'un üstün performansı skoru bulmasına engel olur derken benim daha önce hiç görmediğim tarzda bir değişiklik gelir tudor'dan: 2 beki çıkarıp 2 kanat oyuncusu almak. ancak bursaspor bir yere kadar direnebilir. galatasaray feghouli ve tolga'nın harika golleriyle maçı 2-1 kazanır. tudor ve takım bu maçta birçok soruya cevap vermiştir: 1.galatasaray deplasmanda nasıl oynayacak? 2.galatasaray iyi bir takıma karşı nasıl oynayacak? 3. galatasaray geriye düşerse nasıl reaksiyon verecek? 4.tudor oyunu değiştirecek hamleler yapabilecek mi? galatasaray sadece maçı kazanmaz. 2.yarı oynadığı oyunla ne kadar üstün bir fizik kapasiteye sahip olduğunu gösterir. 60.dakikada dili dışarı çıkan bursaspor takımına inat 20 dakika daha olsa oynayacak gibi bir izlenim verir.

    bu da yetmez birilerine, bu kez de ''galatasaray zaten maçı alırdı hatta değişiklikler kötüydü'' denir.

    ---------------------------------

    7.hafta: karabük maçı:
    bu maçtan önce ortalık sakindir zira millet artık ayar yemekten bıkmıştır. maçta da galatasaray çok fazla pozisyonu harcarken saçma sapan bir penaltı kararı ile maçın bitimine 10 dakika kala karabük eşitliği sağlar ancak takım o 10 dakikada da reaksiyonu verir ve galatasaray bu maçı kazanır.

    ---------------------------------

    8.hafta: konyaspor maçı
    yine bir deplasman, yine bir kendini kanıtlama maçı. bu kez soru: ''acaba takım milli ara dönüşü yine puan kaybedecek mi?''

    galatasaray maça biraz etkisiz başlar. bunda konya'nın neredeyse 5-6 savunmacıyla oynamasının da etkisi var. yine mi milli ara dönüşü puan kaybı, derken galatasaray 2.yarı maçı koparır. bu maçın tudor'luk kısmı ise 30.dakika civarı rahatsızlığı nedeniyle oyundan çıkan garry yerine selçuk'u oyuna almasıdır. yine sürpriz bir değişikliktir ancak yine tutar. selçuk yıllar sonra eli yüzü düzgün bir futbol oynar ve galatasaray maçı kazanır. oysa orada selçuk yerine yasin'i alsa kimse ''ne yapıyorsun'' demezdi tudor'a.

    ---------------------------------

    evet ilk 8 haftası böyle geçti hocamızın. sürekli bir şeyleri ispatlamak zorundaydı ve hepsinde ispatladı. gerçekten takdir etmemek elde değil. inadına kendini kabul ettirdi herkese. boşuna o koltukta ısrarla durmadığını gösterdi. şimdi önümüzde 22 ekim fenerbahçe maçı var. allah'ın izniyle bu maçtan da alnının akıyla çıkacak.

    riekerink'i sevdik. güzel başladı kariyerine ve biraz da biz birilerine inanmaya açtık. ona çok destek olduk. kabul edelim ilk haftalarda da kötü oynadık beşiktaş maçı hariç ama desteği hep arttırdık. ''sana inanıyoruz ve güveniyoruz hocam'' diye pankart açtık. ama olmadı.

    şimdi bu adam herkes saldırırken o koltukta durdu ve bizim şu an izlemek için günleri saydığımız bu takımı oluşturdu. en az bizim kadar aç ve istiyor başarıyı. kendini bu ülkeye ispatlamak, östersunds maçından sonra gelen hakaret gibi sorulara cevap vermek istiyor. bu adamı artık tartışmayı bırakıp desteklemeliyiz. riekerink'ten çok daha fazlasını hak ediyor.
  • 3974
    14 ekim 2017 konyaspor galatasaray maçında gomis, attığı golden sonra kendisine koşuyor.

    maçtan sonra gomis'in, konuyla ilgili sorulan soruya verdiği cevap beni tudor'a bir kez daha hayran bırakıyor;

    "hoca bana o kadar yardımcı oldu ki, ilk andan itibaren ona koşmayı düşündüm".

    https://www.aspor.com.tr/...s-neden-tudora-kostu

    bu saatten sonra seni sevmeyelim de taşa mı dönelim ?
App Store'dan indirin Google Play'den alın