resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:Juventus
Yaş:47
Uyruk:Hırvatistan
  • 3876
    24 eylül bursaspor galatasaray maçında yaptığı değişiklikler tartışıldı. maçı kazandık. belki yasin girmese 3-1 kazanacaktık. belki 2-0 yenilecektik o değişiklik olmasa. bilemeyiz. adam değişiklik yaptı, bir şeylere müdahale etti, biz de maçı kazadık. bravo tudor. umarım her geçen gün daha iyiye gidersin, güzel başladın aslan.

    yalnız, bence biz bu işi bilmiyoruz ya da bilsek o işi yapardık demek biraz manasız. futbol uzmanlık ister mi? ister. çaba ister mi? ister. taktik yeterlilik ister mi? ister. ancak elinizde belirli kalitede bir takım varsa, ismail kartal dahi olsanız ligi 2. bitirebilirsiniz. ben tudor kadar bu işi biliyorum demiyorum. ancak futbolu izleyen, futbolu okuyan, futbolu takip eden adam da teknik taktik yorum yapar ve düşünerek konuşuyorsa isabetli yorumlar yapar.
  • 3877
    24 eylül bursaspor galatasaray maçı esnasinda hakkinda, yine oyuncu degistirmiyor, yine oyunu okuyamiyor gibi bir elestiri okumustum sözlükte. dakika cok iyi hatirliyorum 63 falandi.

    simdi yurda seslenis;

    ulan devre arasinda asiri kötü bir performans ya da ekstrem bir durum yoksa oyuncu degistirilir, yoksa 60dan önce oyuncu genelde degistirilmez. 3 dakikada ne kadar gec kalinmis olabilir. senin oyuncu dedigin söyledigim gibi ekstrem bir skor ya da oyun olmadikca veyahut bir sakatlik olmadikca 60da yapilir, son hamle de artik forvet morvet ne alacaksan 75den sonra yapilir.

    rica ediyorum su akbabaligi birakin, karakterinize islemis artik.
  • 3878
    bir dip not olarak bilindiği üzere kendisi bazı maçlarda yasin'i sağ bek olarak deniyordu zaten *. az çok ne alacağını bilerek soktu oyuna yani plansız şekilde değil. bazı arkadaşların da değindiği gibi o dakikaya kadar 30'a yakın orta yapmıştık ve sonuçsuz kalmıştı *. lato da mariano da altıpasa, gomis'e top göndermeye çalışmakla beraber gerek orta kalitesi gerek gomis'in ekong ve titi'nin markajı dolayısı ile etkisizliği nedeniyle buradan verim alamıyorduk. kaldı ki lato da mariano da adam eksiltip dribblingle içeri girebilen, yerleşik savunmada rakibin dengesini bozacak oyuncular değiller. bunları yapacak farklı hücum opsiyonları yaratmak gerekiyordu. bu işleri her ne kadar beğenmesek de yasin-ki tudor'un da yasin'i çok beğendiğini sanmıyorum ve feghouli gibi ortalığı karıştırabilecek oyuncular yapabilirdi. kısaca yaptığımız ortalar sonuçsuz kalırken farklı stilde iki bireysel becerisi yüksek hücumcuyla işi bitirdi tudor. ilk golü sofiane kendi bulurken, tolga'nın golünde dönen topta ortayı yapan yasin'di. iki isim her iki gole de doğrudan katkı yaptı. bir dipnot da takımda o dakikadan sonra pek çok oyuncunun yeri değişmesine rağmen takım 3-5 dakika bocalama haricinde çok güzel tepki verdi. yeni bir takımın maç içinde böyle değişikliklere bu kadar kısa sürede olumlu tepki verebilmesi ancak çok çalışma ve taktiksel hafıza ile mümkün olur. bunu da tudor'un hanesine artı olarak eklemek lazım.

    (bkz: 24 eylül bursaspor galatasaray maçı)
  • 3879
    24 eylül bursaspor galatasaray maçı ile alakalı katılırsınız veya katılmazsınız en azından skoru değiştirmek adına bir şey yapmıştır.
    yaptığı şey sert bir taktik değişikliğiydi. son zamanların populer tabiriyle henüz a planı bile tam oturmamış yepyeni bir takımken tüm oyuncuların yerinin değiştiği bu b planına takım hemen tepki vermemiş ve hatta etkinliği bir 5 dakikalık periyodda azalmıştır.

    fakat yapılan taktik değişikliği şuursuzca değildir. maçın özellikle 30. dakikasından sonra iyi baskı uygulayan fakat yeterince net gol vuruşu şansı yakalayamayan bir galatasaray vardı. hep asist öncesi pozisyonları yakalayıp, atağı bir adım öteye taşıyamıyorduk.

    tudor da iki defansif oyuncu çıkarıp iki ofansif oyuncu sokarak oyunu enine iyice genişletti. bunu yapınca zaten kapanmış ve çıkamayan bursa'nın savunma boyu da enine genişledi. yani merkezdeki oyuncu yoğunluğu azaldı. konsantrasyonları bozuldu. eskisi kadar iyi kapanamadılar ve eskisi kadar iyi adam paylaşımı yapamadılar. zaten bulduğumuz 2 golü de, ki beceri isteyen gollerdi, bulamayabilirdik, amma velakin ceza sahası yayında iki defa futbolcularımızın hiç bir rakip müdahalesi olmadan top alıp şut çekmeleri boşuna değildi. rakip ceza sahası futbolcu doluydu. ancak rakip enine doğru yayıldığından savunması daha delikli hale geldi. nitekim enine savunduğu alan genişlediği için boyuna savunması incecik ve seyrek bir çizgi halini aldı. toplara müdahale edilemedi ve biz de şut imkanı yakaladık.

    bir detay var. mariano çıkarken önce hadi canım ben mi der gibi gülümsedi. ancak tüm değişiklikleri görünce o suratındaki yanlış yapıyorsun hocam ifadesi gitti. zaten cenk ergün de bu taktiğin soyunma odasında konuşulduğunu söylemişti. nitekim format bir anda mariano'nun da güvenini kazandı.

    yasin'i sevmem. ve hatta ben olsam mariano'yu çıkarmazdım. çıkarsam da ofansif özellikleri yasin kadar olan linnes'i tercih ederdim. ancak bir nokta var. maçı oynadığınız esnada ister istemez rakip savunma, stilini futbolcunuza göre oturtuyor. bir şekilde ezber oluşuyor. bazen o nedenle çok iyi oyuncuların yerine giren vasat oyuncular skora çok olumlu etki yaparlar. dinamizm, hırs yanında rakibin ezberi bozulur. sanıyorum hocanın böyle bir amacı da vardı.

    ve hatta iki bekin çıkıp iki hücum oyuncusunun girmesi az önce bahsettiği enine yayılmaya zorlayan psikolojik de bir faktördü.

    üstelik yasin tarz olarak dripling deneyen fuleli bir oyuncu. yorulmuş rakibin çalım yemesi kolaydır. halı sahada kendimden biliyorum. yorulunca daha koşuşundan ne yapacağı belli adamın yanımdan geçip gitmesini seyretmek zorunda kalıyorum. e rakip de yorulmuştu...

    ve bir de bazen sadece sezgiler bile sonuca etki eder. bir teknik adamın sezgilerinin iyi olması özel bir artıdır. yasin belki de hocanın o anlık sezgisiydi. tercihini mariano ile devam etmekten veya linnes'i oyuna almaktan yana kullanmaması sezgileri yüzünden de olabilir. yasin bu maçta iş yapacak demiş olabilir hoca. yaptı mı? bence pek iyi değildi. ancak topu rakip yarı sahaya iyi taşıdı. ve dediğim gibi rakibin enine genişlemesini sağlayan faktörlerden biriydi.

    velhasıl sözlük yazarları ne isteyeceğini şaşırıyor bazen. gidişatı değiştirmek için sorumluluk alan bir hocamız var. bu adamın tarzı böyle. sadece bursa karşısında değil... zor kararlar alıyor. kimi tutuyor kimi tutmuyor. ancak bu gün kadro yenilendiyse tudor'un da eminim payı vardır.

    ezber bozmak iyidir. galatasaray'ı çözdüm sanıp öyle gelirsiniz. kafanızdaki plan takımın 60. dakikadan sonra düşmesi üzerine kuruludur. o dakikadan sonra 2 gol yer evinize dönersiniz. bunu sezon içinde yaşadık. veya önde götürürsünüz maçı. kapanırsınız. karşınıza hiç görmediğiniz bir taktik çıkar, 2 gol yersiniz, maçı kaybedersiniz. önümüzdeki maçlarda bu mental olarak da rakiplerimizi zorlayıp bize önlem almalarını, başarılı taktikler geliştirmelerini engelleyecek bir faktör. çözümün çoksa önlem alması da doğru orantılı olarak daha güç hale geliyor.

    totalde tudor hiç fena gitmiyor. az pozisyon veriyoruz. hücum aksiyonlarımız çeşitleniyor. dişliler işliyor. oturmuş kadrolardan daha iyi futbol oynuyoruz. ligin en korkulan takımıyız. yanlışlar, yanlışlar yüzünden yaşanan kayıplar olacaktır. ancak resim genel olarak iyise bu cefayı da çekmek gerek. cefasız sefa yok. dünyanın en iyi müslüman takımı bile cennet elmasını yemek için fani dünyanın sınavlarını geçmeye, acısını çekmeye mecbur. kodumun din istismarcıları...
  • 3881
    taktik varyasyonları elbet olacaktır hocanın. maç içinde maça göre elbet hamleler olacak. bugün tuttu yarın tutar mı? belli değil. ama güzel olan denemek, kafa yormak, birşeyler üretmeye çalışmak. tudor'un yapması gereken birkaç şeyden biri bence bu. diğeri de sofiane feghouli'i ilk onbire monte etmek ve yedekte oturan ve oturacak olan martin linnes , garry mendes rodrigues, jason denayer ve mümkünse tabi sinan gümüş ve eren derdiyok 'u hazır tutmak. başarılar sayın tudor.
  • 3883
    24 eylül 2017 bursaspor galatasaray maçında risk almış ve kazanmış hocadır.

    lütfen aspor, ntv ve bilimum futbolcu eskilerinin yorumlarını beğenerek bu adamı eleştirmeyin, aldığı risk boyutunu eleştirebilirsiniz ama taktik değişikliği muazzamdı. bursaspor zaten fizik olarak bitmişti, 60. dakikada kramp mı girer profesyonel bir oyuncuya? girdi, galatasaray adamı 60. dk da krampa soktu, bitirdik fizik olarak adamları. zaten onlarda 1-0 a yatacaklardı. durum belliydi. tudor, içeriye kat eden. son vurulu etkili olan yasin'i aldı, feguoli zaten girecekti. o anda direk üçlü defansa döneceğimiz ben evde anladım. ama birçok yorumcu anlamamış ki bi 5-10 dk sonra çözebildiler 3 lü defansa döndüğümüzü.

    ha yenilebilirdi de. olmazdı o vuruşlar ve gol gelmeyebilirdi. ama bizim taraftar gibi teknik direktörünün kuyusunu kazmaya çalışan başka bir taraftar yok. futbol yorumcusu da yok. ne meraklısınız şu adamın kellesini almaya, ne meraklısınız moral bozmaya, yenilseydik bayram edecektiniz, artık eminim!

    skandal değişiklikmiş, büyük hataymış, çart çurt, defolun gidin lan. artık size laf anlatamıyoruz, defolun gidin. tv'den de stadyumdan da. oyundan düşmüş bir rakibe karşı 3lü defansa dönmek ki bunu yapan başka hocalarda var, büyük bir hata mıdır? ha yasin'nin performansını eleştirebilirsin ama yedekte o tarafta oynayacak ve içe katedecek sinan ve yasin'den başka kimse yok. bence yasin daha çok tercih edilebilir.

    şu maçı fatih terim bu şekilde kazansaydı taktik deha, imparatordiyip bir milyon yıl söyleyecektiniz.
  • 3884
    yaptığı değişiklikleri çoğu spor yazarı anlamamış ve bu yüzden eleştiriyor. ben böyle değişiklik görmedim falan diyorlar. acaba vasıfsız ve futboldan anlamadığınız için böyle bir değişiklik görmemiş olabilir misiniz sevgili spor yazarları? zaten tudor ligin ilk 3 maçında 3-4-2-1 sistemine yakın bir sistemle oynatıyordu takımı. son iki maçta tolga'yı biraz daha sola çekti ve n'diaye'yi biraz daha geri aldı. bunun sebebi fernando'yu kitleyince takımın uzun pasla çıkmak zorunda kalması olabilir. 24 eylül 2017 bursaspor galatasaray maçında da son dönemde 3-4-2-1 sistemine döndü. gary 'nin zaten sol beke alternatif olabileceği belliydi. yasin de geçen sene de aynı pozisyonda oynamıştı. hatta beşiktaş maçında kötü de oynamamıştı. yani takım biraz daha içeri girebilecek beklerle 3-4-2-1 'e döndü. bu ne takım için ne de tudor için sürpriz ya da çok büyük risk teşkil eden bir değişiklik değildi. yani rakibin de yorulduğu göz önüne alınırsa, hücumun boyunu genişletmek ve topla içeri girebilecek oyuncuların girmesi çok da yanlış bir değişiklik değil.

    gerçi burada bence sıkıntı olarak görünen mariano'nun çıkması. burda çıkan mariano değildi, sağ bekti. yani taktiksel bir değişiklikti. şunu unutmamamız gerekiyor, bizi uefa kupasına götüren ve uefa kupasını almamızı sağlayan 3-2 kazandığımız milan maçında hagi çıkıp ergün girmişti ve üstelik 2-1 mağlup durumdaydık. ve ergün o maçta bir asist yapmış ve penaltının da ortasını açmıştı. hagi oyundan çıkar mı ? hiç bir zaman çıkmaz ama çıktı ve uefa kupası geldi.

    istediği oyunu feghouli'nin tam manasıyla takıma girdiğinde oynatacağını düşündüğüm hocamız. maçın son bölümünde oynadığımız taktiği baltalayan tek oyuncu gary. gary çok iyi bir hamle oyuncusu olabilir. feghouli'nin gelmesiyle hem belhanda daha iyi oynar hem de takım ileride daha çok top tutar. yani 3-4-2-1 sistemi çok iyi işler.

    fatih terim milli takımdan ayrıldığı , östersunds'a elendiğimiz günlerde de demiştim. hocamızın istediğimiz futbolu oynatabilecek kabiliyeti ve cesareti var. bizim yapmamız gereken destek olmak. mağlubiyette de destek olmak. öyle olursa inanın güzel günler göreceğiz, güneşli günler ; )
  • 3885
    takım böyle oynamaya devam etsin, varsın biz sana karşı mahçup olalım ıslıklaıdğımız gibi alkışlamayı da biliriz. yeter ki şu futboldan anlamayan beşiktaşlılarla, kazanmak için her yol mübah diyen fenerlilerle muhattap olmayalım.
    bu takım illa puan da kaybedecek, adamı hemen gömmeyelim. ve anlamsızca da övmeyelim. artık tudor'u sinan'ı selçuk'u ıslıklamayalım. ritim bozmaya gerek yok.
    şu ana kadar tebrikler hoca ama yolumuz uzun, sayende başımız dik, böyle devam.
  • 3886
    24 eylül 2017 bursa maçında, kendisi ile ilgili "değişikliklerle galibiyetin ilgisi yok. bursa 60'ta tükendi zaten." yorumunu gördüm. yok artık diyorum. peki galatasaray niye tükenmedi çok merak ettim. 2.yarı boyunca 11 kişi sahasında yatan bursa tükendi ama atak üstüne atak yapan takım tükenmedi... neden acaba? belki de dalga geçtiğiniz 'kondisyon' konusunda iyi işler yapmıştır he? ne dersiniz?

    adam ne yapsa yaranamıyor ya. ligin en kaliteli hocalarından birine sahip ve fizik açıdan kanatları, merkezi gayet dirençli olan bursa'nın adım atacak hali yokken bizim takım 20 dakika daha olsa oynayacak izlenimi veriyor ama bunu bursa'nın tükenmişliğine yorarken, "bizim takım nasıl böyle?" sorusunu sormak aklımıza gelmiyor...

    gelelim değişikliklere... bu adam çok zor bir deplasmanda 1-0 geride iken yaptığı değişiklikler sonucu maçı çevirdi mi? konu kapanmıştır. aynı işi başka hoca yapsa socrates'te falan yazılmasını beklerdiniz. yok gollerin değişiklikle ilgisi yokmuş falan geçin bunları. yasin'in yaptığını belki mariano da yapardı ancak orda takıma gayet net bir mesaj verdi tudor değişikliklerle. terim madrid maçında sabri'yi almadı mı oyuna? sabri sahadaki hangi futbolcumuzdan daha iyiydi? bazen değişiklikleri sadece isim üzerinden yorumlamak yanlış oluyor. ayrıca yine o değişiklikler sonrası tolga, belhanda ve ndiaye'nin yeri değişti ve hepsi daha verimli oldular. bundan niye bahsetmiyorsunuz? öne geçer geçmez denayer'i aldı ve o da sola atılan bütün topları topladı. bundan da bahsetsenize mesela.

    ortada bir teknik direktörün özel olarak istediği bir takım, 6 maçta 16 puan var. taş gibi oyun var ve bunu beğenmek yerine sırf kendi egonuzdan ısrarla olumsuz yorumlar yapıyorsunuz. sonra "medya niye bize saldırıyor?" sen kendi takımını desteklemek yerine kendini tatmin etmek istersen saldırır tabii. bu adam hakkında iyi hoca, kötü hoca muhabbeti değil bu. 6 haftadaki performansı ısrarla "tudor'a rağmen" yorumlama meselesi.
  • 3887
    kendi tabiriyle ''galatasaray icin calismaya o yillarda * baslamis'' teknik direktor https://www.instagram.com/...=igor_tudor_official *

    ayrica; gianluigi buffon'un galatasaray'i takip etmek icin bir nedeni daha olmasinin sebebidir. https://www.youtube.com/watch?v=c4er_EzEl-0

    ayrica 24 eylul 2017 bursaspor galatasaray macinda yasin oztekin sag bek, garry rodriguez sol bek oynatildi diyen spor yazarlari var. 4-4-2 yasal zorunluluk oldugu icin onlar da hakli.
  • 3888
    https://pbs.twimg.com/media/DKpQGrFW0AE0s6X.jpg
    https://pbs.twimg.com/media/DKUmVV7XoAE_L2T.jpg
    https://pbs.twimg.com/media/DKQxoQwVYAAfHrD.jpg

    her antrenmanda koltuk altında topu, boynunda kronometresi eksik olmayan hocamız. allah da biliyor östersunds maçlarının ardından en nefret ettiğim adamdı. hatta ismiyle aynı olan gömlek mağazasının önünden geçerken kendisine sövmüştüm o derece.
    fakat hoca sözünü tuttu ve bize bambaşka bir galatasaray izletti. diliyorum ki bu sezon sonuna kadar devam etsin. affet hocam biraz sövdük ama.*

    https://pbs.twimg.com/media/BVUucCtCMAA-aiG.jpg
  • 3889
    gelin itiraf edelim. kendisi yerine x bir hoca bu sonuçları ve futbolu alıp, oynatsaydi hepimiz göklere uçup yeni hocamızı bulduk diyorduk. evet ben tudor'u çok eleştirdim ve itiraf ediyorum bu gerçeği. ama temkinli de olmadan edemiyorum. bunun tudor ile ilgisi var mı sanmıyorum tamamen galatasaray'da güzel giden her şey bir süre sonra bozuluyor o sebepten dolayı.
  • 3893
    bu seneki en kötü performansı 30 eylül 2017 galatasaray kardemir karabükspor maçı'ndaydı. belhanda ve gomis iyi gününde değil, rodrigues her zamanki gibi tam bir atak sonlandırma özürlü. feghouli etkili ama topla buluşamıyor çünkü rakibin presi yüzünden defanstan uzun top atmak zorunda kalıyoruz. bu duruma tudor'un müdahalesi ne? linnes'i çıkarıp latovlevici'yi almak. komedi yemin ederim.

    kötü oynayan adamları oyunda tutmakta bu kadar ısrarcı olursan futbol cezayı keser. hakem yalandan penaltı çalar, uzaktan bir şut savunmaya çarpar kaleciyi kontrpiyede bırakır, rakibin pırpır kanat oyuncusu çizgiye inip içeri kestiği topu defans kendi kalesine atar... şampiyon olacaksan bir farkla önde olduğun oyundan memnun olmayacaksın. hele ki iç sahada düşme hattındaki takımla maç yapıyorsan.

    belhanda'yı çıkarıp gomis'i forvet arkasına çek, eren'i oyuna al. beğenmedin mi, o zaman rodrigues'i çıkarıp linnes'i öne at latovlevici'yi beke al. ama üç oyuncunun aynı anda angutça goller kaçırmasına seyirci kalma be adam.

    aykut kocaman değilsin sen. titre ve kendine gel.
  • 3895
    bugünkü maçta denayer'i oyuna alıp yerleştirdiği yer çok hoşuma gitti. denayer oyuna girerken, ''nerede oynayacağım?'' diye sordu, o da defansın önünü işaret ederek ''oraları süpür!'' işareti yaptı. nitekim bu hamlesi sonuç verdi. maicon, mariano, serdar ve latovlevici'nin önünde ceza sahasına yapılan ortaları ve savunmamızdan seken topları denayer süpürdü. bence bu tür hamleler dikkat çekmese de çok önemli. kendisini tebrik ederim. her hafta kendisini geliştiriyor. umarım bizi çok iyi yerlere taşıyarak daha iyi bir teknik adam olacak.

    (bkz: 30 eylül 2017 galatasaray kardemir karabükspor maçı)
  • 3896
    30 eylül 2017 galatasaray karabükspor maçında gereken her şeyi yapmış hoca. ne bekleniyor anlamadım? yedek kulubesinden nasıl bir hamle bekliyordunuz? mesela ndiaye selçuk değişikliğine ne dersiniz? ben çok şey söylerim ama burda söyleyemem. skor 2-1 iken en az 10 tane net pozisyonu harcadık. bu adam ne yapsın? soso'yu ya da garry'i çıkarıp yasin ile sinan gümüş'ü mü tercih ederdiniz mesela?

    bu takımın tek problemi yedek kulübesi. şu anda buna çözüm bulamayız. bütün yerliler formsuz. selçuk, yasin, sinan ve eren hamle oyuncusu olarak düşünürseniz iyi gözükürler ama lanet olsun hepsi formsuz.

    lafın kısası şu adama her yerden vurun ama hamle yapamıyor diye yüklenmeyin. çünkü hamlesi yok adamın.
  • 3897
    30 eylül 2017 galatasaray kardemir karabükspor maçı içinde bana göre bir hatası yoktur. çünkü teknik-taktikten çok bireysel hataların olduğu bir maçtı. takım adına maçta hata yapmayan oyuncu hatırlamıyorum. hiç hata yapmıyor dediğimiz fernando dahil. burada başka bir duruma var ki bence esas buna önlem almalı tudor. baskı yediğimizde bu baskıyı kıracak alternatif yollara ihtiyacı var takımın. muslera gibi tecrübeli bir kaleci bile kalemizde gol olabilecek hatalar yaptı ki keza belhanda'nın rakibe indirdiği top gol oldu. bakın muslera, belhanda gibi yüksek kalite oyuncular bile bu hataları yaptı. buna kesinlikle çalıştırmalı takımı. yarın çok iyi defans yapan bir takım gelir, iki önde basar, bu şekilde golü atar, bir daha da açamazsın. bir de rehavet konusuna önlem almalı diye düşünüyorum.umarım hoca da bunları görmüştür.
  • 3899
    anneannemizin liginde üç beş maç kazandı gibi bir durum söz konusu değil. galatasaraylıların şunu çok iyi bilmesi gerekiyor, evet ligimizin en iyi futbol oynayan takımı ve lideriyiz ancak avrupa'nın da en formda 5-6 takımından biriyiz. oynadığımız futbolun yeteri kadar hakkının verilmediğini düşünüyorum. sanki herhangi bir avrupa takımı karşısında fark yiyecekmişiz gibi istim üstünde bir hal söz konusu olmamalı. bu sezon ilginç şekilde ingiliz takımları ve psg dışında (psg'nin de kompakt oyunda sorunları var) ne top oynuyor diyebileceğimiz bir avrupa takımı yok. real madrid'inden tutun bayern münih'ine, hatta barcelona'sına kadar şimdiye kadar ortaya çok kaliteli futbollar konulmadı. eskiden her sene kaliteli oyun oynayan sürpriz takımlar çıkardı, şimdi baş altı takımlardan da galatasaray seviyesinde futbol oynayanı yok. dolayısıyla oynadığımız futbol asla ama asla küçük görülmesin, ciddi anlamda avrupa'nın en formda 5-6 takımından biriyiz. bunu cebe koyalım.

    ikincisi geriye düştüğümüz iki maçın ikisini de kazanmamız, iki maçta son dakikalarda gelen gollerle kazanmamız anlamı geniş bir durum. kondisyon bu noktada çok önemli bir etkiye sahip, kondisyondan sonra da psikolojik konum... istediğin kadar fizik güce sahip ol, istediğin kadar kondisyonun olsun eğer maça kafanda birtakım sorunlarla, dertlerle ve motivasyon eksikliğiyle girdiysen fiziki kapasiteni sahaya yansıtamazsın. takımımızın son derece yüksek fizik tempoya çıktığını düşünürsek tudor bu konuda gayet güzel iş çıkartıyor demektir. son dakikalarda gelen gollerimizse oyunculara sunulan inancın sonucudur. buradan yola çıkarak iki noktaya varabiliriz:

    - tudor oyuncularına çok iyi kondisyon yüklemiş.

    - tudor oyuncularını çok güzel yöneterek inanç aşılamış.

    üçüncü kısma geçmeden evvel bir de kondisyon meselesine girelim. herhalde herkesin hatırındadır ''vur kırbaçı hoccam yea, indiana jones, kondisyoner'' gibi alaycı ifadeler. bunlar üç yıl beş yıl evvel de söylenmedi, bir buçuk ay öncesine kadar sıklıkla dile getirilen şeylerdi. yani işe bakın ki bir teknik direktörle takımına iyi kondisyon yüklediği nedeniyle dalga geçiliyor. bakın bunu yapan teknik direktör başarısız da olabilirdi. ancak yine de kondisyona önem veriliyor diye dalga geçilmesi esas komik olandı. kondisyon meselesi üzerinden dalga geçilen o günlerden de son dakikalara kadar savaşan, geriye düştüğü maçları bastıra bastıra kazanan galatasaraylı günlere geldik. bilmiyorum anlatabiliyor muyum olayın vahametini.

    neyse, üçüncü olarak da hocamızın taktik kalitesine değinmek istiyorum. yarattığı takım zaten genel olarak maçları kopartıyordu şimdi artık takımın tutuk kaldığı noktalarda da hocamız yaptığı hamlelerle maçı kazandırabiliyor. bu çok önemli. 39 yaşında bir teknik direktörün, gözümüzün önünde bu kadar tecrübelenmesi, olumluya gitmesi çok önemli. bu hafta orta alana yaptığı denayer hamlesi, geçen hafta yaptığı fantastik iki değişiklik ciddi anlamda taktisyen hocaların yapacağı hamlelerdi. görünen o ki bu takım bastıra bastıra gidecek, maçlarını kopartacak. kopartamadığında devreye hocamız girip işin rengini değiştirerek maçı bize getirecek.

    çok mutluyum, ve bence her galatasaraylı da mutlu olmalı. 39 yaşında kaliteli bir teknik direktörümüz var artık. önünde on yıllar var. olası şampiyonluklar, ambargolar var bu formayla.

    resmen fatih terim'in yaşı 39 olanını bulduk diyebilirim. hakikaten çok güzel bir durum bu.
  • 3900
    ben de kendisini beğeniyorum ve doğrularının yanlışlarından fazla olduğunu düşünüyorum ama övgü konusunda bazı arkadaşlar ipin ucunu kaçırıyor. takımın iyi gitmesinde kendisi kadar başka etmenlerin de payı var: fikstür, avrupa'da olmayış, güçlü kadro, transfer uyumu vs...

    maazallah yarın bir gün işler kötü giderse aynı abartıyla eleştirileceğini de adım gibi biliyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın