resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:47
Uyruk:Hırvatistan
  • 3351
    kimse destek olmayın demiyor, tuttuğumuz takım galatasaray zaten onun selameti için elbette desteklenecektir. fakat öyle komik argümanlarla savunuluyor ki, ağzım açık okuyorum yazılanları. doğru düzgün hiç bir hücum planı yok dedik, buna karşılık küfür yemişiz bazı arkadaşlardan. önceki dört oyuncunun serbestçe belli bir mevkisi olmadan oynayarak rakibin kafasını karıştırması gibi, futbolun en anlamsız cümleleri de cabası. hücum geçişlerinden dem vurulmuş ek olarak. hangi hücum geçişleri bunlar cidden merak ettim? topu kanatlara yayarak, beklerle pozisyon aramak mı bu hücum geçişleri? hem de iç saha maçında, hem de galatasaray gibi bir takımı yönetirken. üzerine doğru düzgün 1 defa gelebilecek kadar plansız oynayan rakibine, pozisyon vermemesi de harika savunma yerleşiminin ürünüymüş(!)

    geçen sene 3 teknik direktör değiştirip, lige son anda tutunan, bu sezon türkiye ligini zerre tanımayan yepyeni bir teknik direktör ile yapılanmaya gidip, oynadığı 6 hazırlık karşılaşmasında sadece 2 beraberlik alarak diğer 4 maçını kaybeden kayserispor'a karşı alınan bir galibiyet gözleri kör ettiyse, bizden bu sene de bir şey olmaz. aslında tudor'u suçlamakta yersiz belki de. adam benim kapasitem bu diyor, bu adamı abartan asıl kesim şakşakçıları.

    dediğim gibi iç sahada basit maçları kazanır, kritik maçların hepsini kaybeder, sezon sonunu görmeden gider diye tahmin ediyorum. aksi olur da başarılı olursa ki paok ve hajduk kariyerini bildiğim için imkansız bir ihtimal bu, çıkıp helal olsun der özür dilemesini de biliriz. ama bu adamın kalibresi galatasaray seviyesine uygun değil ve başarılı olması çok çok çok zor.
  • 3354
    valla zaman zaman eleştiriyoruz ama dün maçın tümünü izledim ve bir kez olsun oturup maçı izlediğini görmedim. sahadaki takım kadar yaşadı maçı. el kol hareketleri, gollerden sonraki sevinçleri, kaçan gollerden sonraki hayıflanmaları... gerçi daha önce de böyleydi. ancak selçuk'u ya kadro dışı bırakarak, ya kiralık vererek ya da satarak takımdan uzaklaştırmanın bir yolunu bulmalı. aksi takdirde işler kötüye gidebilir. futbol fena halde bir psikoloji oyunudur. hava yakalarsan, takım olabilirsen, oyuncularını senin için savaşan askerlere dönüştürebilirsen başarıyı yakalarsın. bunları yapabilmek için lider olabilmek önemlidir. liderliğin birinci vasfı da güvenilirliktir. güvenilirliğin olmazsa olmazı adalettir. hepsi bir birbirine bağlıdır. kadroyu belirlerken adaletten ayrılmamalı. selçuk ve avanesinin yer almaması bu bakımdan da önemli. halihazırda galatasarayın teknik direktörü ve başarılı olmasını istemekten başka bir seçeneğimiz yok şimdilik bana göre tabi. tudor bir ivme yakalarsa çok enteresan yerlere gelebilir ancak işler kötü giderse de teknik direktörlük kariyeri de bitebilir. şovla pek işi yok gibi, işine odaklanmış. o giydiği fanilayı (herhalde başkalarının uyarılarını dikkate aldı) tişörtle değiştirmesi filan.. ilginç. tudor normal bir tip değil, kafa kırık.
  • 3357
    östersunds'a bok gibi kadro ile elenirken; kadronun önemi yok, başında adam gibi hoca olsa turu geçerdi takım,

    kayseri'yi transferli kadroyla parçalarken; hocanın önemi yok, bu kadroyla kim olsa böyle oynar bu takım.

    ahahahahahaa.

    östersunds'a elendik, galatasaray için rezalet ötesi bir sonuçtur ama 1 numaralı sorumlusu hoca değildir diye çok yazdım burada. o leş kadro ve yetişmeyen transferlerle östersunds'dan farkın yoktu senin.

    sabır dedik, biraz sabır. şu adam kendi kadrosunu kursun kendi sistemini oynatsın bi görelim. ondan sonra başarısız olursa da gidebilir sorun yok, arkasında enkaz olmayacak çünkü yenilenmiş bir kadro olacak. itin götüne soktunuz adamı. sabır falan hakgetire.

    ulan bari şu ilk maçtaki futbolu görünce biraz utanın ve artık sabırlı olun. bu tempolu oyun devam etmezse ben de eleştiririm tudor'u doğal olarak. ama şöyle bi maçın ardından 7. hafta kovulur falan yazmak dümdüz galatasaray'a zarar veren hareketler.

    sezon başı sürekli itin götüne soktuğun kondisyonerden şu futbolu görmek seni üzmüş olabilir anlıyorum, ama sakin, derdimiz galatasaray, ben haklıydım demek değil. başında kondisyoner de olsa beden eğitimi hocası da olsa kendi istediklerini yapana kadar sabırla desteklenmeli.

    ha bide bu transferleri tudor yaptırdı güzel kardeşim, hoşuna gitmese de bu takımı tudor kurdu. yine tudor'a bok atmak için cenk ergün mehmet özbek kurdu falan deniyor ya bu takımı, tam komedi. alınan bütün transferler tudor'un istediği tempolu fizik oyununa uygun, hatta 10 numarası bile. sneijder canımız ciğerimizdir ama tudor'un sistemine neden uymadığını defanstan top kapmaya gelen, hava topu alan, it gibi koşan belhanda'yı görünce anladım dün.

    neyse özet olarak, adamı 2 aydır her gün eleştirdiniz, kondisyoner, hırvat köylüsü dediniz anladık. bari şu maçtan sonra biraz sabredin adama karşı da bi sinerji oluşturalım. ben de demiyorum ki tudor mükemmel hoca. sabır diyorum sabır, biraz sabredersek kendi kurduğu takımla neler yapacak göreceğiz diyorum. ilk maç da bayaa ümit verdi bana gelecekle ilgili. o yüzden sabır ve sinerji.
  • 3361
    orta sahaya yapılacak transferlere ve selçuk inan'ı ilk 11'de düşünmeyecek olmasına göre kendisini destekleyeceğimi yazmıştım. şimdilik hepsi gerçekleşmiş görünüyor ama işin bir de deplasman tarafı var. mancini dönemi gibi olmaz umarım. kendi sahamızda coşup deplasmana gelince kilitlenmemeliyiz. östersunds'a elendik diye hocayı eleştirmedim eleştirmem de. uefa kupası angaryadır. ancak şampiyonlar liginde gruplarda 3. olup bu turnuvaya katılıyorsanız çekilir. bir de uefa gruplarına kalmak için iki eleme maçı oynamak, üstelik bu yüzden sezonu erken açmak, kimseyi motive edecek şeyler değil. asamoah'ta geldiği takdirde şampiyonluğun en büyük adayı galatasaray olacak. umarım ıgor tudor, galatasaray'ın şampiyon olamamasının nedeni değil, galatasaray'ı şampiyon yapan hoca olur.
  • 3363
    seni hep eleştirdim ve sanırım hep eleştirmeye devam edeceğim ama dünden sonra değişen tek şey seni desteklemeye başlamak olacak. bunun sebebi de bu özellikle tiner tayfasının kudurması, bize salça olması, medyadaki gazetecilerin, diğer takım taraftarlarının salyalar saçarak bize mizah üstünden "oo futbola hoş geldiniz" demesi, bazı taraftar hesaplarının "510m tl vergi borcunu sildiler ama 400m ve üstü harcama yaptılar. vergileri de ödeyin o zaman amk!!1" tarzında boş konuşmaları her şey o kadar birden gözümüze battı ki, bu sene çok zor sene olacak belli.

    sen eğer bu takımı böyle oynatırsan seni hepimiz destekleriz. berabere kalalım, yenilelim ama hep böyle oynat yeter ki. hepsini üst üste koyup şampiyon olmamız gerek. ağızlarına vurmamız gerek.

    biz senin yanında oluruz, sen bizi utandırma.
    lütfen.
  • 3364
    (bkz: igor tudor/#2227643) bu yazdığım ile ilgili bazı dm'ler geldi, buradan da görüşlerimi belirtecek olursam. geldiği ve kaldığı hiç bir dönemde iyi bir taktisyen olduğunu düşünmedim. oyuncu değişiklikleri genelde yanlış, futbolcular ile oluşturduğu mental ilişki sıkıntılı, antrenman tekniklerinde soru işaretleri var vs. vs.

    ama şuan için bu kadronun oluşmasında zerre katkısı varsa ki ben olduğuna %100 inanıyorum. yaptığı bir çok olumsuzluğun üzerine perde çekerim.
    bu kadro yapılanması cenk ergün, ahmet bulut, cengiz özyalçın, mehmet / dursun özbek kardeşlerin aklından çıkan bir yapılanma değil. altında bir oyun sistemi ve ona uygun bir mühendislik var.

    belki şampiyon olamayacağız, hatta belki de devre arasını görmeden kovulacak bu adam ama geride güzel bir miras kalacak.
    kim gelirse gelsin, takım olarak 4 - 5 sene "büyük takım" hüviyetinde kalacağız.
    unutulmasın ki, boşta kalan adamlarımızı kimsenin almadığı seviyeleri görmüş bir takımız biz, yerimiz burası.
  • 3365
    kendisi üzerinden, kurulan kadro sonrasında "bu takımın şampiyon olmak için igor tudor'a ihtiyacı yok!" gibi söylemler duyuluyor, medyada ve sosyal medya olanında.

    böyle abukluk olabilir mi? o zaman galatasaray şampiyon olamazsa igor tudor'un da bir suçu olmaz!

    östersunds'a elendiğinde de o zaman, takımlar arasındaki maliyete ve kalite farkına baktığınızda, bir suçu olmamalıydı. saçmalamayı bırakın.

    "bu barcelona'yı ninem bile oynatır," "bu bayern şampiyonlar liginin teknik direktörsüz de anasını ağlatır!" "zidane'ın bir şey yapmasına gerek yok, oyuncuları doğru kullansın yeter!" "bu oyuncu topluluğuyla galatasaray ligin içinden geçer!"

    he anam babam, he!

    bir teknik direktörün, bir takımın kazanmasında veya kaybetmesinde, iyi oynamasında veya kötü oynamasında doğrudan etkisi vardır. bir takımda isimler nezdinde futbolcular kötü ve iyi performans gösteriyorsa, bu oyuncuyu bağlar. ama takım kötü veya iyi oynuyorsa, bu teknik direktörü bağlar.

    üstelik sportif direktörümüz cenk ergün, bu takımın kurulması için igor tudor'un çok önemli ve ısrarcı olduğunu da defaatle söyledi. o halde, nasıl oluyor da, bu adam etkisiz eleman oluyor?

    yahu, takım kötü oynar, futbolcular çok kaliteli olur (!) suçu adama atarsınız, yerin dibine sokarsınız, "bu adam ne yapar?" diye sorarsınız. takım iyi oynayınca, futbolcular çok kaliteli olur (!) adamın etkisiz eleman olduğunu söylersiniz, adamı yerin dibine sokarsınız, "bu adamın bir şey yapmasına gerek yok!" dersiniz.

    bildiğin, futbolcuya dayalı düzene methiye düzüp çanak tutuyorsunuz farkında değilsiniz. biz zaten bundan yakınmıyor muyduk da, bu yapılanmaya gitmedik mi?

    şimdi şunun adını da koyayım. 14 ağustos 2017 galatasaray kayserispor maçı namımıza iyi geçmiş olabilir. daha ilk maç hele bir soluklanın... bu igor tudor'a duyulan güvensizliğin bir maçla değişeceğini düşündürmesin. çünkü bu güvensizlik bir maçla olmadı. bir maçla da düzelmez!

    önemli olan, bu oyunu sürdürüp sürdüremeyeceğimiz. deplasman futbolumuzla, bu iç saha müsabakasında gösterdiğimiz etkiyi gösterebilecek miyiz? biliyoruz ki, igor tudor zaten iç sahada iyi maçlar çıkartır ama iş deplasmana gelince... bu bakımdan biraz da mancini'ye benzetiyorum. neyse... iyi işaretler veren oyunumuzu geliştirip geliştiremeyeceğimiz de önemli tabii. duran topları daha efektif kullanabilecek miyiz? hücum varyasyonlarımızı artırabilecek miyiz? duran topları daha iyi savunabilecek miyiz? rotasyon oyuncularımızı hakkıyla kullanıp verim alabilecek miyiz? geriye düştüğümüzde, eksik kaldığımızda nasıl bir oyun sergileyeceğiz? dağılacak mıyız? toparlayabilecek miyiz? kritik yerlerde bir futbolcumuzun eksikliği oyunumuzu ne kadar etkileyecek? teknik direktör, bu durumlara nasıl reaksiyon gösterecek?

    güven kolay kazanılan bir şey değil. kolay kaybedilen bir şey olduğu ise su götürmez. taraftarın 14 ağustos 2017 galatasaray kayserispor maçının başında gösterdiği tepki anlaşılabilir. bu taraftar, kötü bir sezonun sonrasında östersunds felaketi yaşadı. belki şimdi, tepkinin biraz dinmesi muhtemeldir. bekleyip görürüz, ona göre karar veririz.

    oyunumuz gelişir ve stabilleşirse, taraftar da igor tudor'a güven duymaya başlar ve bağrına da basar, barışma da sağlanır. en azından ben -nacizane- barışırım. ama o östersunds felaketini unutturması lazım. elinde müthiş potansiyelli bir kadro var. bunu kullanırsa başka, kullanamazsa başka. yani sezar'ın hakkı, sezar'a...
  • 3370
    mevcut teknik direktörümüz.

    bir şey merak ediyorum. östersunds maçından bu maça çok zaman geçmedi ancak takım çağ atlamış gibi oynadı son kayserispor maçında. gerçekten sebebi sabote eden futbolcular mıydı ? ne kadar çürük oyuncular olursa olsun bu kadar değişecek kadar gelişeceğini düşünmüyorum. kendisine güvenim hala yok.

    futbol iyi oyuncularla oynanır bunu her zaman kabul ediyorum ancak geldiğinden beri hiç bir gelişim gösteremeyen futbolumuz nasıl oldu da maç sonrası taraftarın halay çekecek kadar eğleneceği, zevk alacağı kıvama geldi.

    araştırılması gereken bir konu. ona göre ya hocaya sonuna kadar sahip çıkacağız tükürdüğümüzü yalayıp ya da kısa zamanlı bir değişim diyerek tepkiye devam edeceğiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın