resim
İbrahim Hatipoğlu
Görev:Başkan Vekili
Takım:Galatasaray
Yaş:56
Uyruk:Türkiye
  • 201
    eleştirilebilir, bunda hiç problem yok. açıklamaları ve yaptıkları karşısında sinirlenebilirler insanlar, kızabilirler, hatta bence erken ve gereksiz ama istifası dahi istenebilir kendisinin. bunlarda da hiçbir beis yok. ama kökeni, görüntüsü, giyimi vb. kavramlar üzerinden saldırmak mubah mıdır? hayır değildir.

    ibrahim hatipoğlu hakkında sözlükte kullanılan bazı kavramlar tek kelime ile iğrenç. en başta şu "urfalı" meselesi. bir kesim maruf güneş'i ve özellikle ibrahim hatipoğlu'nu iğnelemek için şu "urfalı" vurgusunu oldukça bol kullanmaya başladı. ne oluyor ibrahim hatipoğlu urfalı olunca, biri bana anlatabilir mi? "urfalı" ifadesi ile iğneleme yapılıyor, aşağılama yapılıyor bunun farkındayım ama bunu yapanlar kendilerini ne sanıyorlar? bu "urfalı" dokundurması yapanlar hepsi yedi kuşak istanbul beyefendisi mi? asilzade mi? veya yedi kuşak istanbullu olununca bir urfa doğumludan üstün mü olunuyor? daha mı asil olunuyor, daha mı bilge olunuyor, daha mı eğitimli olunuyor, daha mı kültürlü olunuyor? bir de şu birkaç gündür kullanılan "badem bıyıklı" meselesi. ne demiş ibrahim hatipoğlu, "yapıcı eleştiriye saygımız var ancak sosyal medyada bazı şeyleri yazanları galatasaraylı olarak görmüyoruz" demiş. ne var bunda? ne var bu demeçte? adı sanı belli olmayan, saçma sapan kullanıcı adlarına sahip, galatasaraylı olduğu bile şüpheli yüzlerce hesap birçok iğrenç yakıştırmayla ve küfürle galatasaraylı yöneticilere saldırıyor, ne'sine saygı duyabilir ki bunun? ne'si ciddiye alınabilir? bu açıklamanın üzerine başladı bir "taraftara kimse bir şey diyemez, istifa et badem bıyıklı" nakaratı. badem bıyıklı? her bıyık bırakan veya her sakal bırakan badem mi oluyor? suç mudur bıyık bırakmak veya sakal bırakmak? ne oluyor ibrahim hatipoğlu bıyıklı olunca, galatasaray'ın veya şanlı sözlüğümüzün elitist duruşuna yakışmıyor mu bu durum?

    bazıları ya ne yaptıklarının ve ne demek istediklerinin farkında değiller, ki o zaman mutlaka öğrenmeliler. veya ne yaptıklarının da ne söylediklerinin de gayet farkındalar, o zaman durum çok daha beter. içler acısı. herkes haddini, sınırını bilse çok iyi olur. eleştiri yapmak hakkı hepimiz de mevcut ama insanları hiçbir şekilde aşağılayamazsınız. biz galatasaraylılar elbette ki yöneticilerimizi, başkanlarımızı, sporcularımızı, teknik personellerimizi eleştirebiliriz ama onların da elbette ki "şunu yapmayın", "şimdi yapmayın" demek gibi bir hakları mevcuttur. ibrahim hatipoğlu'nun söylediklerinin üç aşağı beş yukarı aynısını iki gün önce okan buruk da söyledi taraftara. "sakin olun" dedi. "bu söylenenleri hak etmiyoruz" dedi. "başkana, yönetime, bizlere destek olun" dedi. "kafanız karışmasın, birileri de kafanızı karıştırmasın" dedi. ne var bunda? burada yönetimi eleştiren onlarca/yüzlerce üye var, hepsine saygım var ama birkaç tane üye var ki onların tek amaçları insanları galeyana getirmek. yok "urfalı", yok "badem bıyıklı", yok "giresunlu", yok "yanak okşatan", yok "hırsız". bu ifadeleri kullandıkları muhataplarına karşı bunları yüz yüze sözlü bir şekilde ifade etmeyi geçtim, sokaktaki herhangi birine karşı dahi bu aşağılamaları yapamazsınız. ne oluyor burada böyle, ne sanıyorsunuz kendinizi? siz kimsiniz, siz nesiniz? siz bu ifadeleri kullanınca çok mu büyük galatasaraylı oluyorsunuz? galatasaray'a fayda sağlamış mı oluyorsunuz? herkes kendisine ve söylediklerine bir çekidüzen versin.
  • 204
    nereli olduğu, medeni hâli veya dini inancı zerre kadar umurumda olmayan, galatasaray'ın transferden sorumlu yetkilisi.

    benim galatasaraylılığımı ölçme haddini nereden buluyor önce bunu bir açıklasın.
    sonrasında da galatasaray muhabirleri kendisi hakkında güzel şeyler yazsın/ reklamını yaptırıp egebant'ta fazladan eldiven satsın diye saat başı kulüp hakkında bilgilendirme yapmaktan vazgeçsin.

    işini yap ibrahim bey. söz verdiysen tut ya da söz vermekten vazgeç. beceremiyorsan istifa et ama biliyorum ki koltuk/makam sana da tatlı geliyor.

    bakalım oyuncu almayı becerebilecek misin? becerirsen alacağın oyuncu copa america veya euro 2024'te yer almış mı onu da göreceğiz elbette.
  • 209
    hiç önyargım olmadan, sadece kendisi ile ilgili son 20 günde yaşananları anlatmak istiyorum:

    oğuz aydın keşke bizde oynasa dedi adam fenerbahçe'ye gitti.

    1. kampa transferlerden en az biri yetişir dedi şuan hoca inşallah 2.kampa 1 transfer yetişir diyor.

    paris'e gitti geldi hiçbir şey olmadı.

    tüm galatasaray muhabirlerine ''mc tominay için manchester'a gidiyor(bissaka için değil bak tominay için)'' diye haber yaptırtıp yemek yiyip döndü.
  • 210
    umarım hiç transfer yapmaz. ciddiyim bunu söylerken. dursun özbek başkanlığındaki bir takım erden timur gibi biri olmadan başarılı falan olamaz bari panik halde sağa sola milyon dolarlar sanmasınlar. cenk ergün için zaten 2.5 milyon avro yaban ucret, paşam altına hayatta imza attırmaz.

    allah aşkına yapmayın transfer falan da bari para kasada kalsın, nasıl olsa gideceksiniz ve doğru düzgün bir yönetim gelecek.
  • 211
    bu adamdan acayip şekilde “transferleri yapamıyorum ama neden yapamıyorum bir sorun” ağlaklığı ve bahanelere sığınma vibe’ı alıyorum.

    hayatında hiçbir transfer görüşmesi olmamış biridir muhtemelen. bu işlerde yol, yordam, usul, erkan nasıldır onun tecrübesizliğini yaşadığını düşünüyorum.

    muhtemelen transfer görüşmesine gidiyor ve bir fiyat teklif etmekten başka bir şey yapmıyor. transfer yapmak biraz diplomasi yapabilme kabiliyeti gerektirir.

    yakında çığ düştü, tsunami oldu, panik atak geçirdim ve bu nedenle transferlerimiz gecikti, ama transferin son gecesine kadar oyuncuları bulup getirmeye çalışacağız demesi muhtemeldir. bir onu demediği kaldı. sürekli konuşuyor ama sonuç sıfır.
  • 215
    transfer gorusmelerini yuruten yoneticimiz. kendisine olumlu veya olumsuz bir his beslemiyorum. oncelikle bunu soyleyeyim. tanidigim bir sima degil. gsyiad baskaniydi. hakkinda tum bilgim budur.

    daha once erden timur icin de londra'ya gitti, milano'ya gitti, barselona'ya gitti diye bir suru haber girilip, gayet normal karsilanmisti. ki gayet normal bu. gorusmeye gidersin ve muhabirlerin de bundan haberi olur. cok zor degil bu isler. isinlanma yontemiyle gitmiyorsun sonucta. ucaga biniyorsun, rezervasyonlar yaptiriyorsun.

    anlamadim ben sikinti nedir burada? gidip gorusecekler. anlasirsan alir getirirsin. anlasamazsan geri donersin. yani muzakere etmeden nasil bitecek bir transfer? facetime ile mi? mail ile mi?
  • 217
    görüşmeler için farklı ülkelere gidilir. ancak x oyuncuyu almaya gitti diye haber yaptırılmaz, ikisi farklı şeyler.

    bu sene ne hikmetse hangi oyuncu için nerede öğreniyoruz ki bu seyahatler transfer bitme aşamasına gelince yapılır ve oyuncuyu alır getirirsin, adam bu konuda da 4te sıfırla devam ediyor.

    onu isteriz, bu keşke galatasaray’da oynasa. beke 11 milyon euro verecek değiliz. garip garip açıklamalar yapıp duran yönetici.

    wendel transferi de bitmezse ne olacak şimdi ya da cidden scott mctominay için biz niye ingiltere’ye gittik bütçesel olarak çok uzak durumdaysak?
  • 218
    hiç para kazanamadığımız bir anlaşma ile yolladığımız, büyük ihtimal zarar ettiğimiz, maaşını da verme ihtimalimiz olan bir adam için yaptığı açıklama bu. önemli bir teklif ''0'', önemli bir teklifte para kazanamadık. kendisi lütfen bıraksın bu işleri, kaldıramıyor çünkü.

    --- alıntı ---

    ibrahim hatipoğlu: "mathias ross için önemli bir teklif var. onu da değerlendiriyoruz."

    --- alıntı ---

    https://x.com/.../1812508621424771173
  • 225
    gerçekten kabiliyetsiz olup olmadığını bilmediğim ancak şu ana kadar galatasaray'ın son 20 yılında transferler nasıl yürütüldüyse bire bir aynı şekilde yürüten yöneticidir. kendisine yöneltilen eleştirilerin birçoğu sırf erden timur'un ardından göreve başlamasından kaynaklı. bugün temmuz ayında transfer bitmedi yangını yapıyoruz -haklı olarak- bunun bir sebebi de iki senedir takımın eksiklerinin belli olmasına rağmen ısrarla kapatılmaması. işin komik tarafı ise bu bahsettiğimiz iki senelik sürecin çok çok küçük bir kısmında görevde ibrahim hatipoğlu vardı :)

    bunları erden timur'a sallamak veya ibrahim hatipoğlu-cenk ergün ikilisini savunmak adına yazmıyorum kesinlikle. bu kulübün bir başkanı var ve o ne derse o oluyor. transfer görüşmelerini yürüten kişilere çok fazla anlam yüklememek gerekiyor. başkan bir bütçe verir ve onu kullanırsın. tabii ki kişisel ilişkilerinle bazı işleri daha ucuza çözebilirsin ancak yüzde seksen başkanın çizdiği sınırların içinde kalmak zorundasın. bu erden timur varken de böyleydi bugün de böyle.

    işin özü, şu anda transferler bitmiyorsa bunun sebebi ne ibrahim hatipoğlu'dur ne cenk ergün'dür. bu kulübün tüm yönetiminden sorumlu tek bir kişi vardır ve ne hikmetse o kişi bugün taraftarımız tarafından en az eleştirilen kişi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın