ateş olmayan yerden duman çıkmaz. bu amcamızın ismini gördüğümde bile enerjim çekiliyor. ibrahim bey çok iyi bir insan olabilir, kültürlü ve başarılı bir iş insanı da olabilir. ancak bunlar beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor. kendilerine galatasaray camiasının içinde olmak isterlerse olmalarını ancak yönetimden bir an önce uzaklaşmalarını tavsiye ediyorum. binlerce insanın kötü sözleri sizleri üzebilir. sayın ibrahim beyler, eğer kendinizin üzülmesini bir yana koyuyorsanız galatasaray'ın üzülmesini istemeyiniz. velev ki bu haberler, çıkan söylentiler, transfer girişimleriniz sistematik bir hal alırsa zaten mimli olduğunuz konuda çokça canınız yanacaktır. galatasaray her şeyi unutur ancak kendisine ihanet edenleri asla unutmaz. buna ister kurumsal hafıza deyin, ister 600 yıllık kültür deyin, isterseniz de taraftarın hüsnükuruntusu deyin. hiç olmadı yönetimden değilse bile şu transfer işlerinden elinizi ayağınızı çekin. saygılar efendim.
basın sözcüsüne haber yapttırtmış. günlerdir hatipoğlu ederson’u, gardi-kavukçu sommer’i istiyor dedittiriyordu. ederson’da menajer kucağına oturduğu yetmedi şimdi de cmy’nin kucağına oturup uğurcan almaya çalışacak. en son da berke’ye gider.
ederson konusunda city fiyat düşer mi bilmiyorum gardi bir şeyler yapmazsa berke’ye kalacağız.
1354
aşil tendonu koptuktan sonra transfer işlerinden çekilen yönetici.
çok hırslı ve saldırgan biri değil fakat kendisi üzerinden diğer yöneticilerle sorun var algısı yaratmaya çalışan yakınlarına dikkat etmesi gerekir. yapılan her şey çok belli oluyor ve kendisinin üzerine kalıyor. her yapılanı kendisi yapmasa da yaptıranlar onun üzerine kalacağını biliyor.
olan kendisine olacak bu gidişle.
1355
sosyal medyada barış alper yılmaz'a söz verenin kendisi olduğu söyleniyor. eğer doğruysa artık lütfen 1 dk bile o koltukta durmasın ve istifa etsin eğer değilse de ben öyle bir söz vermedim desin! ama bence vermiştir...az önce yayınlanan menejer bildirisi de sözden bahsediliyor.
zamanında ilhan mansız gibi adamı, ali dürüst'ün ümir karan'ın sözleşmesini ofisinin masasında unutması ile ilhan'ın az para alacağını görmesi ile iptal olması gibi şu olay da skandaldır. hiç yoktan en iyi oyuncumuzu bu herif yüzünden kaybettik.
kendisine birilerine söz verecek yetkiyi veren d.a.ö. ile birlikte istifa etmesi gereken şahıs.
sadece kulüp binasının mutfak giderlerinde söz sahibi olsa yine de bir skandala sebep olur. maalesef galatasaray'ın önündeki en büyük engellerden biridir.
1357
kendisinin bulunduğu yönetimde faydalı bir işini görmediğim yönetici. giderse taraftarın sevgisini kazanacaktır.
1358
120 yıllık galatasaray tarihinin en iş bilmez, en vasıfsız, en işe yaramaz yöneticilerinden biridir.
bir adamın yaptığı her iş mi safi zarar ziyan olur?
barış alper yılmaz meselesinin arap saçına dönmesinde de parmağı varsa kendisini kulüpten kovmak artık taraftarın vazifesi haline gelmiştir.
ya devlet başa ya kuzgun leşe!
1359
kendisini zerre sevmem fakat ortada en ufak bir delil bile yokken sadece varsayımlarla linç edilmesini doğru bulmadığım yönetici. kendisini ne kadar çok sevdiğimi (!) entrylerime bakarak anlayabilirsiniz ama linç edilmesini de doğru bulmuyorum. haa eğer barış’a söz veren kendisiyse bunun bedelini ödemeli. ama ortada delil yokken “bence”lerle, sözü söylemediyse çıksın söylemedim desinlerle hareket edeceksek ortada galatasaray falan kalmaz.
1360
varsayımla dahi linç edilmeyi hakeden yönetici. jelert, cuesta gibi iki kazığı çıkarıp gittiği gün linç durur ancak kötülüğü unutulmaz.
1361
barışa sene sonu kolaylık yaparız diyen kişi yine bu aşilsizse ilk ucl maçının devre arasında devre arası şovu ayağına asalım.
1362
ortalıkta "kayzer soze" olduğu yönünde söylentiler olan yönetici. ayrıca küresel ısınmanın arkasındaki isim olduğu konusunda da ciddi iddalar var. yok değilse çıksın söylesin.
1363
şu transfer sezonu bir bitsin seni istifa ettirmek şart oldu. galatasaray için bir tane bile olumlu hareketi olmayan yönetici.
1364
barış'a sene sonu kolaylık sözü vermiş olabilir. bu tuhaf da olmaz. böyle bir kadroyu idare etmek için bu tarz hareketler olabilir, tuhaf bulmam. herhalde kolaylık derkenki kolaylık ağustosun sonu değildi. burada beni hayal kırıklığına sürükleyen "transferin son günü de olsa sıkıntı yok kolaylık sağlarız." dediyse olur. örneğin temmuz'un 10'unda böyle bir teklif gelse ve barış'a böyle bir söz verilmesi sebebiyle satış olsa ben bir şey diyemem. ancak kalmış şurada 10 gün. oyunu temellendirdiğim adamlardan biri satılacaksa o söz falan kalmaz. fiyat yüksek. ya verirsin ya verirsin. hatta versen bile satmayabilirim.
bazen insanlar neyle neyi satın almaya çalıştığını şaşırıyor. normal şartlarda sırf barışla aralar iyi diye 30 milyona okay olan biz şu dakika o fiyatı artırmayacağız. gerçekten saçmalık olur bu. ibrahim bey'den beklediğim de bu duruş. şl kadrolarına 10 gün ilk maça 23 gün kalmış yıllardır benle antrenman yapan en önemli adamlarımdan birini istiyorsan aklımı kaçıracağım fiyatlara çıkacaksın. 2 ay önce 2 ay önceydi. bitti gitti. ibrahim bey bu pozisyonu sağlasın söz vermiş vermemiş umurumda değil.
1365
kendini surekli gelistiren skandallarini buyuterek devam eden yonetici
gördüğüm en kötü yöneticilerden biri. koca galatasaray camiası bunun yaptığı işi hakkıyla yapabilecek birini bulamıyor mu? bu mu kaldı sadece bu pozisyonda, hangi vasıfla hala görevde tutuluyor bu adam? barış alper'e söz veren kendisi söylentileri de eminim ki doğrudur. adamın referansı bu, yapmaz diyemiyorsun. kendi parası gibi oraya buraya para saçmasından, kendi malı gibi alıp satmasından bıktık artık. barış alper'in menajeri olacak amatörün açıklamasında teklif gelirse önünü açacağız sözü verildi cümlesini görünce, önce dedim ki bu söz avrupa için, büyük bir kulüp için verilmiştir. ancak bu adamın ismi ortaya çıkmaya başlayınca, her şey yerli yerine oturdu. yapmaz diyemez kimse, ben de yapmıştır dedim. adamın beceriksizliğini, iş bilmezliğini bilmesek diyeceğim ki bilerek yapıyor galatasaray'a zarar vermek için. ama yok. bu adam tam olarak bir iş bilmez. zarar vermek için plan yapan birisi uğraşsa bunun kadar zarar veremez galatasaray'a. en kısa zamanda kulüpten defedilmesi gerekiyor. ayıp yahu.
sürekli bir falsosu çıkmasına rağmen görevinde devam eden yönetici. başkan çok tutuyor kendisini belli ki.
benim dikkatimi çeken ise; bu yöneticiler bir bizde sorun oluyor. her yönetimde böyle taraftarın sinir olduğu, sürekli eleştirdiği biri oluyor. genelde biz haklı oluyoruz ama adamlar gidene kadar neler neler çekiyoruz.
diğer takımlarda böyle öne çıkan, adı çok konuşulan yöneticiler olmuyor. onların başkanlarının ağırlığından mı, yöneticilerin yetersizliğinden mi, yoksa sorun bizde mi bilmiyorum ama bizim başkanın yapması gerekeni yapmadığını biliyorum.
1371
“kolaylık sağlarız” lafı burası ringonun ahırı, ağustosun son haftası falan önemli değil hatta son gün bile gidebilirsin demek değil. menajer resmen konuyu manüpile etmeye çalışıyor.
1372
en başından beri istifasını isteyen biri olarak söylemem gerekir ki, her olumsuzlukta adı geçmesi diğer yöneticilerce günah keçisi ilan edildiği anlamına geliyor. bunu da yakın gazeteci veya sosyal medya fenomenlerine yaptırıyorlar. yani diğer yöneticiler bir nevi ibrahim hatipoğlu'nu kalkan niyetine kullanıyor. tüm iyi şeyler abdullah kavukcu'nun, tüm kötü şeyler ibrahim hatipoğlu'nun!
dediğim gibi en başından beri bu adamı sevmem ama her olumsuzluğun faturası da bu adama çıkmamalı. tek bir yönetici özelinde gidersek, diğer kötü yöneticileri aklamış oluruz. bir süreç varsa herkes suçludur. keçiörengücü'nün %20'lik payını almayan da, barış'a söz veren de, fb'li menajerleri kulüp içine sokan da... sadece söz verenin kellesi alınmamalı.
1373
arapsever bir rizeli yüzünden başka bir badem bıyıklıyı savunacağım aklıma gelmezdi ama yaşanan son olayda pek bir günahı olduğunu düşünmediğim yönetici. "kolaylık sağlarız" cümlesini kurduysa bile o kolaylık, kulübün menfaatleri doğrultusunda gerçekleşmelidir. arapsever rizeli arkadaş herhalde ülkede yok pahasına özelleştirilen kamu kuruluşları gibi sandı kendini.
ibrahim hatipoğlu kulübümüze asla yakışacak nitelikte bir yönetici değildir ama son olayı arapsever rizeli arkadaş o kadar kötü idare etti ki, haklı olabilecekken haksız duruma düştü ve bana bir badem bıyıklıyı savundurttu. tebrik ederim.
1374
barış alper sürecindeki sorumlu kendisi değil abdullah kavukçu'dur. barış gitmek istediğini söyleyince " sözleşmen var, otur oturduğum yerde" tarzında bir üslupla yanıt verdiği ve barış'ın bu tavırdan sonra gemileri yaktığı konuşuluyor.
1375
taraftarın kum torbası olmuştur. her sıkıntılı mevzuda dayağı kendisi yiyor. diğer yandan ne abdullah kavukçu, ne de kendisi futbol şubesi yönetebilecek çapta insanlar değildir. galatasaray’ın futbol şubesini yönetebilmek için önce iyi galatasaraylı olmak gerekir. taraftar gibi düşünüp ona göre hareket edebilmek gerekir. ayrıca kendisi kolaylık sağlama konusunda haklıdır. kolaylık konusu avrupa takımları için geçerliydi. adam akıllı bir teklif gelseydi bizim kulübümüz zaten barış’ın önünü tıkamazdı. avrupa’ya en çok yerli futbolcu gönderen kulübüz ve hiç bir zaman oyuncularımıza zorluk çıkarmadık. bugün takımın başında olan okan buruk bile sözleşme imzalamayıp inter’e gitmişti. sözün özü barış konusunda ibrahim hatipoğlu yanlış bir şey yapmamıştır. buradan kendisine vurmak çok büyük haksızlıktır.