resim
Iasmin Latovlevici
Takım:-
Mevki:Sol Bek
Yaş:38
Boy:1.75
Uyruk:Romanya
  • 777
    geçen sezon* kombinem olduğu için 16 maçımızı da canlı izleme fırsatı buldum.(u: maalesef 1 maça gidemedim :() toplam canlı izlediğim maç sayısı ise 35 civarındadır. abilerim, arkadaşlarım ben 22 yaşındayım. bu güne kadar maç içerisinde şuurunu kaybeden bir futbolcu kendisi hariç daha da rastlamadım. hangi maç olduğunu hatırlamıyorum, merak eden üstteki entrylere baksın zaten yazan olmuştur. kendisi maç içerisinde şuurunu kaybeden bir futbolcudur. her şeye rağmen oynamayı seçip bursaspora transfer olmuştur. bundan sonraki futbol kariyerinde inşallah daha da başarılı olur. ama şunu unutmayalım ki bize sol bek golleri lazım değil. bize şuurunu kaybetmemiş, arkaya adam kaçırmayan ve kademe bilgisi olan sol bek lazım. en azında en temel özellikleri olarak. bu özelliklerin haricinde olan herşey zaten oyuncunun ne kadar kaliteli olduğunu belirliyor. kısacası kendisi asla ve asla bizim oyuncumuz olabilecek kapasitede değildir.
  • 780
    ben de kendisine ayıp edildiğini düşünenlerdenim. bu yüzden şu anki başarılı ve mutlu görüntüsü beni de mutlu ediyor. bu adam hiçbir zaman galatasaray seviyesinde olmadı. bizde en fazla iyi bir yedek olabilirdi. yine de ıslıklanmayı da hak etmedi. özellikle de geldiği ilk maçlarda oldukça iyi oynadı. o dönem yazılanlara bakarsanız övgü dolu entryler görebilirsiniz. bunda yerine kim gelirse gelsin denilen carole'un yerine gelmesinin de etkisi vardı. sonraki dönemde tudor'un taktik değişikliğinin kurbanı oldu. sezon başında ilerde iki kanatta da serbest takılan rodrigues yedek bırakılmaya başlanmış ve fernando'nun stoperlerin arasına girmesiyle 3 stopere dönmemiz yetersiz gelmiş olacak ki bir de pozisyonu direkt stoper olan oyuncu 11'e yazılmaya başlanmıştı. bu yüzden de rakip kanatlar orta sahalarıyla bekleriyle kanatlardan bize çok rahat saldırıyorlardı. bu taktiksel değişim yüzünden o dönem mariano da ciddi bir form düşüşü yaşadı. ama bu değişim en çok bu seviyede oynama alışkanlığı olmayan ve bu seviyeyi kaldıramayan lato'yu etkiledi. ileri gittiğinde arkası bomboş kalıyor, pozisyon veriyorduk. geride oynadığında orta yapacak şansı yakalayamıyor, kendisine yeterli destek verilmediğinden orta sahadan top şişirmek zorunda kalıyordu. bu da zaten baştan tudor'un torpillisi gözüyle bakılan lato'yu hedef tahtasına koydu. kendisi fazla duygusal bir oyuncu olduğu için de iki ıslıktan sonra amatör oyuncu seviyesinde hareketler yapmaya başlıyordu. hatta yanlış hatırlamıyorsam bir maçta ağlayarak oyundan çıkmıştı. zamanla taraftarın olayı inada bindirmesiyle ipler koptu. adam kötü oynamadığında bile ıslıklanmaya başlandı. bu da bir noktadan sonra bu kadar duygusal bir adamı topa vurmayı yeni öğrenen çocukların seviyesine kadar indirdi.
  • 784
    galatasaray'da izledigim en kotu bek performansiydi. ne yazik ki iyi niyetli olmak iyi futbolcu olmaya yetmiyor. nasil iyi performansinizda alkis aliyorsaniz o kadar kotu bir performans gosterirseniz tepki de alirsiniz dogal olarak. 2017-2018 sezonuna kendisiyle devam etseydik sampiyonluk falan hayaldi dolayisiyla uefa'dan da cezayi alirdik muhtemelen. yani uefa'dan ceza almamiz kendisinin sucu degil tabii ki de is bilmez yoneticilerin sucu ama yok ayip etmisiz, yok bilmem napmisiz demek gereksiz. o kadar tepki vermesek belki sol bek bile alinmayacakti.
  • 785
    burada konuşulması gereken kendisinin rezalet performansı değil, iki kere sakatlıktan çıkmış adamın toparlanma ihtimalini sıfırlayan galatasaray taraftarının orantısız tavrıdır. adamı o kadar bitirdiler ki psikolojik olarak herif gözü yaşlı saha kenarına geliyordu. bu adamdan zaten bir şey vermesi beklenemez. büyük takımı kaldıramadı lafı da 'benim iki kere sakatlıktan çıkmış adama iki maç yerimde duramadan sabırsızca tribünden ettiğim orantısız küfür ve yuhalamaların karşısında boy gösteremedi.' şeklinde düzeltilmelidir.

    tek temennim aynısını ömer bayram'a yapmamaları yönünde ama pusuya yatmış gibi en ufak hatasını bekliyor taraftar. halbuki adam aldığı paraya göre gayet verimli oynuyor. nagatomo'nun dönmesi de yakınken ömer'e sahip çıkmak gerek.
  • 786
    galatasaray'da oynarken 4.5 metre öteye pas atamayan futbolcuydu. bursaspor'da, bükreş'te, shakespeare oyununda ne oynadığıyla gram ilgilenmiyorum.

    ben sol bekimde latovlevici izledim. 4.5 metre öteye pas atamıyordu. konu kilit.

    işte o lato: https://www.youtube.com/watch?v=L-M6qk3oMkc
    kral ile savunma öğreniyorum: https://www.youtube.com/watch?v=r0xhpSdKAl4
  • 788
    bizdeyken top almaya korkar olmuştu. hatta o kadar kötüydü ki 2010-11 kadromuza giremezdi. (o yılda sağlam sol bek yapmıştık hea insua, balta ve çağlar) çok duygusal bir adammış bursa da bu kadar iyi olmasının başka açıklaması yok. yuhalanmayı asla hak etmemişti. belki biraz destek olsak toparlanacak ve yerine ömer bayram alınmayacaktı. ayrıca kendisine büyük takım topçusu değil diyenler steaua bükreş'i küçük takım olarak görüyor galiba.

    ömer bayram'a verilen parayla da basketbol takımı kurardık...
  • 790
    bir futbolcuya taraftarın ayıp ettiğini söylemek ne zamandan beri hayranlık oldu acaba?
    oynadığı maçlarda bir günah keçisi bu adamdı dimi. zaten taraftar mantıklı bir şekilde düşünse kendi futbolcusunu ıslıklamaz çok abes bir durum olmadıkça. ne oldu yani ıslıklayınca marcelo performansı mı gösterdi? zaten kötüydü iyice kötüleşti herif. bir oyuncunun en azından galatasaray’a hizmet ederken haksız yere bu tarz şeyler yaşaması beni üzüyor doğrusu. kendisi umarım başarılı olur bursaspor’da.
  • 791
    kör ölünce badem gözlü olurmuş. adam galatasaray seviyesinde değildi tutunamadı gitti, romantizme gerek yok. yaptıklarının örneği çoktur zira. önüne gelen büyüğe atan umut bulut mu dersiniz, bize uzaktan aşırtma atan olcan mı dersiniz ya da zamanında gençken yetersiz görülüp gönderildikten sonra kulüp kulüp gezdikten sonra osmanlıspor'da kendini bulan musa çağıran mı dersiniz? yani diyeceğim o ki büyük takım oyuncu olmak her yiğidin harcı değildir. yalnız güzel gol atmış yalnız ayağına sağlık. küçük ve orta büyüklükteki kulübün büyük sol beki.
  • 792
    ömer bayram'a bir kaç maç daha oynarsa yapılacakların tamamını geçen sene tecrübe etmiş futbolcu kardeşimiz. bu arkadaş ne kadar kötür futbolcu olursa olsun, taraftar kendisini gereğinden fazla itin götüne sokarak psikolojisini tamamen parçalamış, lato'nun 2 gram oynayacağı varsa onu da piç etmiştir.

    şimdi aynısı için sıra ömer bayram'da. 23 kasım 2018 galatasaray konyaspor maçında olanlar fark etmişlerdir ömer defalarca kere bomboş kaldı, elini kaldırıp top bile istemedi adam, çünkü taraftar tetikte bekliyor ömer'e karşı da. ilk yarı boyunca ömer önümde oynadı kaç defa bomboş kaldığını sayamadım, topu aldığında da zaten geriye oynuyor adam, taraftardan felaket korkmaya başlamış çünkü. tribünler en ufak hatasında inanılmaz homurdanıyor. şu dakikadan sonra da ömer arena'da düzgün maç çıkarırsa çok şaşırırım.
  • 793
    latovlevici bizde oynadığı dönem günah keçilerinden biriydi, bir hata yapıyorsa beş hata yapmış gibi algılanıyordu. hatta çoğu zaman maçtaki tek odak kendisi oluyordu. adam hata yapsa da tepki versek gibi bir durum oluşmuştu.

    fakat bu durum, latovlevici'nin performansının bizim için yetersiz olduğu gerçeğini değiştirmiyor. taraftarın onca tepkisinden sonra tutulsa hem verim alamayacaktık hem para ödüyor olacaktık.

    tolga ciğerci içinde benzer şeyler fenerbahçe'ye transferi sonrasında konuşuldu, fakat adam hala sakat ve ne zaman döneceği belirsiz. bizden her giden adamın performansını inceleyip eleştiride yada övgüde bulunulmasının manası yok, bize uymayan başkasına uyabilir yada tam tersi...
  • 794
    bizde oynarken taraftarın saç baş yolmasının sebebi sabırsızlık değil, hadsizliğiydi. bütün topları oynamak ve oyun kurmak istiyordu. yarı sahayı geçer geçmez orta yapmaya çalışıyor, takımın tüm ataklarını olgunlaşmadan harcıyordu.
    en kötüsü yaptığı asıl hatanın "beceremediği halde inisiyatif almaya kasmak" değil kendini taraftara beğendirememek olduğunu sanıyordu.
    bugün görüyorum ki hatasında yalnız değilmiş.
  • 795
    kendisini geçen sene birçok lig maçında canlı izledim. sıradan bir kupa maçında bile eli ayağı birbirine dolanıyordu. o kadar çok sırıtıyordu ki kanadındaki tribün bu adam yüzünden aşağı inecekti. tamam sakat geldi, kondisyonu iyi değildi filan ama bu adam net kötü oyuncu.

    bu adamlar profesyonel, milyonlarca parayı bu yüzden alıyorlar. maç içinde ıslığa karşıyım ama iki ıslıkta dağılacaksan hiç oynama daha iyi. mental sorunlarını aşamıyorsan, kondisyon problemini çözemiyorsan ben hatayı sende ararım. bu adam o kadar çok rakibi arkasına kaçırıyordu ki ben yoruluyordum izlerken. zaten şans eseri gelmişti, tutunamadan gitti. asamoah gelseydi kim dilenirdi bu adama.

    kabul edelim geçen sene bu adam kalsaydı galatasaray şampiyon olamazdı. allah'tan nagatomo insan üstü performans sergiledi de şampiyonlukta önemli pay sahibi oldu. bu adam koskoca galatasaray'ın as sol bek'iydi.

    misal halı sahada çocuklarla maç yapsanız en iyi siz gözükürsünüz ama iyi adamların arasında sıradan da öte rezil olursunuz. bursa'daki görüntüsü de o. kötü takımda iyi gözüküyor. galatasaray'da ıslıkladılar diye kötü oynamayı bahane saymam ben.

    kel ölür sırma saçlı olur ama bu adam olmaz, olmaz, olamaz.
  • 797
    vay arkadaş, ne kıymetli adammış, meğer ben kıymetini bilememişim anladığım oyuncu.

    iki gündür yazılanlar bende bir aydınlanma yarattı, tren kaçmış değil, oyuncu olarak olmaz artık ama başkan olsun bence gelecek seçimlerde, okuduklarımdan o ferasete sahip olduğu izlenimini uyandırdı.

    yaptıkları yapacaklarının teminatı, verin yetkiyi, görün etkiyi, büyük başkan latovlevici.

    şaka değil değil mi bu yazılanlar bu son zamanlarda, gözlerime inanamıyorum, real madrid sözlük olsa roberto carlosiçin yazmazlar şunları, allah akıl fikir versin, et ve balığa önem!

    edit: oyuncunun ıslıklanması ile ilgili görüşüm; birisinin okuduğunu anlaması ile ilgili peşin hüküm vermeden önce sığırlara has bir düşünce yapısı ile yaklaşmadan, önceki yazdıkları okuyacaksın

    (bkz: iasmin latovlevici/#2287561)
  • 799
    kendisinin kesinlikle iyi bir futbolcu olduğunu iddia etmiyorum ama tribünde kendisini durmadan ıslıklayanlar en hafif tabirle bu adamın futbolu kadar kalitesiz taraftarlardır. bir futbolcu bilerek isteksiz oynar, kendini takımdan büyük görür artistlenmeye başlamıştır, t.ç vitaminsizi gibi takımın kanını emiyordur vs. durumlarda ıslıklanmasını anlıyorum ve destekliyorum ama, adam kötü oynadı diye kulübün başkanını öldürmüş gibi her maç top ayağına her geldiğinde ıslıklamak nedir arkadaş. adam kendisine top gelecek diye tir tir titriyordu. azıcık bir potansiyeli varsa onu da taraftar öldürdü. işte şimdi o azıcık potansiyeli, geri gelen özgüvenle ortaya çıkarınca bizimkiler şaşırmış. kendisinin de en fazla olabileceği budur o ayrı konu.
  • 800
    sözlükte bazı yazarların okuduğunu anlama sıkıntısı olduğunu gösteren futbolcu. günlerdir bu başlığa tonla entry giriliyor. kimse demiyor ki bu adam çok büyük yetenekti, sabredilse bizim marcelo'muz olurdu, real madrid'e 50 milyon euro'ya okuturduk... tek söylenen şey bu adamın ne kadar kötü olursa olsun ıslıklanmayı hak etmediği ve ıslıklanmasının yaşadığımız oyuncu kıtlığında zaten yetersiz olan formunu daha da düşürdüğü. bunu anlatan onlarca entry girilmiş. hâlâ bu kadar basit bir şeyi anlamayıp yok çok kötüydü yok badem gözlü oldu yok sözlükte hayranları var bilmem ne yazılıyor. madem öyle açık açık deyin ki ben bir ruh hastasıyım ve bir oyuncuya kafayı takmışsam takımdan gönderene kadar adamı her maç ıslıklarım. çünkü bu durumu anlamamakta inat etmenin başka bir nedeni olamaz.

    eşit: yazılanlara cevap verme niyeti olmaksızın sadece oyuncuyu beğenmediğini ifade edenleri tenzih ederim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın